2014-06-27 - 12:00
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınan 106 maddelik "torba tasarının" 6 maddesi daha kabul edildi, 76. maddeye gelindi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, branşlara göre öğretmen ihtiyacının 119 bin 601, en çok ihtiyaç duyulan 25 alandaki ihtiyacın ise 116 bin 582 olduğunu söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, bugünkü çalışmaları çerçevesinde "Torba Tasarı"yı, Milli Eğitim Bakanlığı'na 35 bini öğretmen olmak üzere 36 bin kadro ihdas edilmesini öngören 70. maddeden görüşmeye başladı.
Bakan Nabi Avcı, 746 bin 71'i öğretmen, 71 bin 763'ü de yönetici olmak üzere toplam personel sayısının 817 bin 834 olduğunu söyledi.
Branşlara göre öğretmen ihtiyacının 119 bin 601, en çok ihtiyaç duyulan 25 alandaki ihtiyacın ise 116 bin 582 olduğunu kaydeden Avcı, "31 bin 200 öğretmenimiz norm fazlası durumunda; yurtdışında görevli, doğum izni, aylıksız izin, kurum içi ve dışı geçici görevlendirmeler dahil olmak üzere" dedi.
Milletvekillerinin soruları üzerine Avcı, "Bu öğretmen alımı ile (herşeyi güllük gülistanlık yapacağız) demiyoruz. Sadece bir alandaki eksikliğimizi kapatabilmek için istiyoruz. Bununla eğitimin bütün sorunlarını halledeceğimizi de düşünmüyoruz" diye konuştu.
Bu öğretmen alımının Cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı olmadığını belirten Avcı, "Geçen sene de aynı şeyi yaptık, belli periyotlarla bunu planlayarak yapıyoruz. Bunun arkasında seçim hesabı olsaydı, atanamayan öğretmenlerin 6 aydan beri çok yoğun baskısı var. 30 Mart'ta seçim yapıldı, o amaçla böyle bir düzenleme yapsaydık, o zaman bunu yapardık" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2003-2014 yılları arasında toplam 417 bin 725 öğretmen ataması yapıldığını kaydetti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen "torba tasarının" öğretmen alımını düzenleyen 70. maddesinde, AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz'ün önergesi kabul edildi.
Buna göre; Başbakanlık bünyesinde ekonomi, tarım, enerji, sosyal politika, adalet, güvenlik, eğitim, kültür, bilim, teknoloji, iletişim, ulaştırma, çevre, şehircilik ve uluslararası ilişkiler alanlarında Başbakanlık'a danışmanlık yapmak üzere oluşturulan Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ne 402, Maliye Bakanlığı'na 16, Gelir İdaresi Başkanlığı'na 30 kadro ihdas ediliyor.
2012 tarihinde Afyon Kocatepe Üniversitesi adına ihdas edilen, ancak şekil şartları sebebiyle kullanılamayan 250 akademik ve idari kadrolar iptal edilerek, aynı sayıda kadro yeniden ihdas ediliyor.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Nabi Avcı, 2003-2014 öğretmen ilk atama tablosuna göre, 2003'te 18 bin 473, 2004'te 17 bin 900, 2005'te 20 bin, 2006'da 30 bin 456, 2007'de 18 bin 900, 2008'de 20 bin 93, 2009'da 21 bin 186, 2010'da 36 bin 193, 2011'de 36 bin 650, 2012'de 55 bin 254, 2013'te 40 bin 687, 2014'te (ocak ayı) 9 bin 373 olmak üzere 325 bin öğretmen atandığını söyledi. Avcı, 9 bin 920 de açıktan atama olmak üzere 2003-2014 yılları arasında toplam 417 bin 725 öğretmen ataması yapıldığını bildirdi.
Yılda yaklaşık 9-10 bin öğretmenin emekli olduğunu belirten Avcı, bu temmuz ayında da yaklaşık 9-10 bin öğretmenin emekli olacağını bildirdi.
Nabi Avcı, Türkiye genelinde en çok ihtiyaç duyulan 25 alan hakkında da bilgi verdi.
Buna göre, en çok öğretmen ihtiyacı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında (18 bin 871). Daha sonra sırasıyla en çok öğretmen ihtiyacı olan alanlar şöyle:
- Özel eğitim (13 bin 572), rehberlik (13 bin 347), ingilizce (12 bin 105), ilköğretim matematik öğretmenliği (7 bin 229), Türkçe (6 bin 274), beden eğitimi (5 bin 112), okul öncesi öğretmenliği (4 bin 781), fen bilimleri-fen ve teknoloji 4 bin 507, bilişim teknolojileri (4 bin 327), Türk dili ve edebiyatı (4 bin 296), sınıf öğretmenliği (3 bin 967), imam hatip liseleri meslek dersleri (3 bin 29), müzik (2 bin 951), matematik (2 bin 470), sosyal bilgiler (2 bin 371), biyoloji (bin 324), coğrafya (bin 166), Arapça (bin 60), güzellik ve saç bakım hizmetler (886), Almanca (867), görsel sanatlar (605), tarih (584), el sanatları tek.-nakış (448), el sanat.tek.-el sanatları (433).
Temmuz ayında, illerdeki öğretmen ihtiyacı ve fazlalılığına bakacaklarını ve buna göre de alacakları öğretmenleri illere dağıtacaklarını belirten Avcı, 2013-2014 eğitim-öğretim yılındaki ücretli öğretmen sayısının 50 bin 736 olduğunu ve bu öğretmenlerin girdikleri ders başına göre 800 TL ile bin 200 TL arasında ücret aldıklarını kaydetti.
Toplantıyı yöneten Plan ve Bütçe Komisyon Sözcüsü, AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz, maddeyi oylamak isteyince, CHP'li milletvekilleri, sorularının hepsine cevap alamadıklarını belirterek, buna tepki gösterdi.
Demiröz'ün, 70. maddeyi oya sunarak kabul edildiğini açıklamasının ve toplantıyı sonlandırmasının ardından CHP'li milletvekilleri, "Sayın Başkan, yanlış yapıyorsunuz" dedi.
CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli de tepkisini, "Hafta sonunu cuma günü yapalım" diyerek ortaya koydu. AK Parti'li milletvekillerinin bu söze karşılık vermesi üzerine, AK Parti ile CHP'li milletvekilleri arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Kabul edilen 70. maddeye göre, 35 bini öğretmen, bini de Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer hizmet sınıfı kadrolarına olmak üzere, 31 Aralık 2014 tarihine kadar 36 bin atama yapılacak.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki, "torba tasarının" görüşmelerinde, 2011 yılında kurulan Başbakanlık bünyesindeki Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ne, verilen bir önergeyle 402 kadro ihdas edilmesi tartışıldı.
Düzenleme hakkında bilgi veren Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal, 2011 yılında KHK ile kurulan Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'nin; ekonomi, tarım, enerji, sosyal politika, adalet, güvenlik, eğitim, kültür, bilim, teknoloji, iletişim, ulaştırma, çevre, şehircilik ve uluslararası ilişkiler alanlarında Başbakanlık'a danışmanlık yapacağını söyledi.
Tasarıyla getirilen değişiklik önergesiyle, bu birime 402 kadro ihdas edileceğini belirten Ağbal, bu birimde, bakanlıklarda çalışan tecrübeli uzmanların atama ile görevlendirileceğini söyledi. Ağbal, "Bu kadrolar ilk kez ihdas ediliyor. Daha sonra verilecek bir önergeyle de bu kadrolara atanacak kişilerin hangi özelliklere sahip olacağı ve özlük hakları düzenlenecek" dedi.
Ağbal, birime atanacak kişilerin ilk kez atanacak kişilerden oluşmayacağını, bakanlıklarda kariyer meslek denilen mesleklere sahip olanların bu kadrolara atanacağını söyleyerek, bakanlıklarda 400 kişinin boşalttığı yerlere atama yapılmayacağı için kamuya ek bir yük de gelmeyeceğini kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, bu kuruma karşı çıkarak, "Bu, siyasi bir oluşumdur. 400 kadroyu niye veriyorsunuz, ne yapacaksınız? O zaman Başbakan, bakanlıkları kapatsın" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'nin esas görevinin danışmanlık olacağını söyledi. Işık, Günal'ın, "Bu birim 2011'de kurulmuş, bugüne kadar bu kadrolara ihtiyaç duyulmadı mı da bugün getiriyorsunuz bu düzenlemeyi?" eleştirisine, "Bugüne kadar çalışma yapıldı ama daha iyisinin yapılması için, daha güçlü koordinasyon için Başbakanlık buna ihtiyaç duyuyor" yanıtını verdi.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Özer Kontoğlu da önerge ile yapılan değişiklik hakkında bilgi verdi.
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ni müşavirler eliyle çalıştırmayı düşündüklerini, ancak bunun yeterli olmayacağını düşündükleri için bu kadro ihtiyacının hasıl olduğunu belirten Kontoğlu, "Bugüne kadar teknik çalışmaları yaptık ama görevlendirme yapılmadı. Altı boş olduğu için görevlendirme yapmadık. 3 yıldır da bu birim çalışmıyor" diye konuştu.
Günal, bunun üzerine, "Başbakan, Cumhurbaşkanı olamayacağını gördüğü için Başbakanlık'a geri gelecek ve bunun için kadrolarını hazırlıyor. Cumhurbaşkanı olamayacağını anladığı için, Başbakanlık'a dönüp, yarı başkanlık sistemini oluşturmaya çalışıyor" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de birime alınacak kişilerin sınavla alınıp alınmayacağını sordu. Türeli, "Başbakanlık bir taraftan 'ben tamamen koordinasyon kurumu olayım' diyor, buna uygun bir devlet yapılanması içine giriyor ama öbür taraftan hizmet bakanlıklarının yapacağı kadrolara sahip olmak istiyor. Böyle bir durumu ve bu kadroları anlamış değiliz" sözlerini sarfetti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "torba tasarı" düzenlemesinin af olmadığını belirterek, "Af dediğiniz kesinleşmiş bir kamu alacağından Hükümetin vazgeçmesidir. Burada sadece kesinleşmiş vergi cezaları ile ilgili bir düzenleme var. Kesinleşmiş hiç bir alacaktan vazgeçilmiyor" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, "torba tasarının" görüşmeleri devam ediyor.
Bakan Işık, tasarının görüşmelerinde 4-C'li çalışan işçilerle ilgili açıklama yaptı.
4-C ile ilgili düzenleme 2004 yılında geldiğinde çalışma sürelerinin, yılda 10 ay olduğunu belirten Işık, şöyle konuştu:
"İlkokul mezunu 420 TL, lise mezunu 476, yükseköğretim mezunu 532 TL alıyordu. Bu işçilerin yıllık izin gibi hiç bir hakları yoktu. Özelleştirmeden sonraki bütün işçiler isterse 4-C güvencesine kavuşuyor. Aslında 4-C bir güvencedir. 4-C'yi pozisyon olarak, güvence görmek lazım. Çünkü bu arkadaşlarımız işçi statüsünde çalışıyorlar. Bugün geldiğimiz noktada 10 ay çalışma süresi, 11 ay 28 güne çıktı. Yılda senelik izin hakkı ve ücreti geldi. İşinin sonlandırılması durumunda tazminat geldi. 420 TL olan maaş bin 545 TL'ye, 476 TL olan maaş bin 657 TL'ye, 532 TL olan maaş bin 767'ye çıktı."
Bu gelinen mesafeyi yeterli görmeyeceklerini vurgulayan Işık, "Görürsek hata yaparız. Ama bugün gelinen nokta iyi bir nokta. Ama yarın daha iyi olması için çalışacağız" dedi. Işık, 4-C'lilerin kadroya geçirilmesi konusunda iki bakanlık arasında bir çalışma yürütüldüğünü ancak henüz hükümet görüşü oluşmadığını ifade ederek, "Bunları çözmek durumundayız. Bana göre en temel çözüm, Anayasa'dan başlamak üzere, mutlaka iş hayatını, işçisiyle işvereniyle, diğer paydaşlarıyla yeni bir anlayışla yeniden düzenlemektir" dedi.
- Maliye Bakanı'nın olmaması tartışıldı
Tasarının, devletin başta vergi olmak üzere, bazı alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören 71. maddesinin görüşmelerinde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in olmaması tartışıldı.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, tasarının 71. maddesinin vergi afları ile ilgili olduğunu belirterek, "Bu konu Maliye Bakanlığı'nı ilgilendiriyor ama burada Maliye Bakanı yok, Sayın Fikri Işık var. Komisyonda Maliye Bakanı'nın olması gerekiyor. Bu maddeleri atlayalım gelince görüşelim. Maliye Bakanı buraya gelmediği için, 'bakan burada bulunmak istemiyor, bu düzenlemeye karşı çıkıyor' gibi bir algı oluşuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon Başkanı Recai Berber, tasarının görüşmelerinde Hükümeti herhangi bir bakanın temsil edebileceğini söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, maddeye ilişkin eleştirileri dile getirerek, "Bu maddeyle 17 Aralık süreci vergi yönünden kapatılmak isteniyor. Maliye Bakanı gelmiyorsa, '17 Aralık'ın izlerini silmek istemiyor' demektir" dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in burada bulunmasına gerek olmadığını, Fikri Işık'ın da hükümeti temsil edebileceğini söyledi.
Bakan Fikri Işık, bu maddedeki düzenlemenin teklif olarak geldiğini ve gelen teklifle ilgili hükümetin bir görüşü olduğunu belirterek, "Bu görüşü ha Maliye Bakanı ha Sanayi Bakanı ifade eder, sonuçta bu Hükümetin görüşüdür" dedi.
Düzenlemenin af düzenlemesi olmadığına dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:
"Bu, bir af değildir, af dediğiniz kesinleşmiş bir kamu alacağından hükümetin vazgeçmesidir. Burada sadece kesinleşmiş vergi cezaları ile ilgili bir düzenleme var, kesinleşmiş hiçbir vergi affedilmiyor, kesinleşmiş hiçbir alacaktan vazgeçilmiyor. Vergi tahakkuk etmiş ve zamanında ödenmediği için üzerine gecikme faizi gelmiş ve bu ceza da altından kalkılamaz bir hale gelmiş. Biz cezanın aslından vazgeçmemek kaydıyla bunu yapılandırıyoruz. Böylece hem kamu kayba uğramayacak hem de milyonlarca vatandaşımız devletle sorunlu olma noktasından çıkacak. Gelin vergi noktasında, mali barış noktasında daha güzel bir ortam oluşturalım. Tahakkuk etmiş devletin alacağından hiç bir şekilde vazgeçilmiyor, yeniden yapılandırma yapılıyor.''
CHP'li Kuşoğlu'nun "17 Aralık vergi yönünden kapatılmak isteniyor" sözlerine yanıt veren Işık, "Burada haksızlık var. Eğer biz düzenlemeye kesinleşmiş alacakları koysaydık, sizin şüphelerinizde bir haklılık olabilirdi ama burada sadece kesinleşmemiş alacaklar var. 17 Aralık'ın üzerinden de 6 ay geçti, 6 ayda kesinleşen alacak olmaz" dedi.
Fikri Işık, bütün partiler döneminde bu tip yeniden yapılandırmaların yapıldığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınan 106 maddelik "torba tasarının" 6 maddesi daha kabul edildi, 76. maddeye gelindi.
Tasarının dün saat 11.00'de başlayan görüşmeleri 15.5 saat sürdü. Toplantının gece geç saatlere kadar sürmesi, salondaki atmosferi zaman zaman gerginleştirdi. İktidar ve muhalefet milletvekilleri zaman zaman tartıştı ve sık sık toplantıya ara verilmek zorunda kalındı.
Tasarının dün öğleden önceki oturumunda Hükümeti, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı temsil ederken; öğleden sonraki toplantıda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Hükümet sırasında oturdu. Muhalefet milletvekilleri, tasarının dün öğleden sonra görüşülen 71. ve 72. maddelerinin vergi affı ile ilgili olduğunu belirterek, Hükümeti Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in temsil etmesi ve komisyona bu konuyla ilgili açıklama yapması gerektiğini belirtti.
Bunun üzerine Bakan Şimşek, tasarının gece yarısından sonraki bölümünde görüşmelere katıldı. Ancak, salondaki gerginliğin artarak, görüşmelere devam edilmemesi üzerine, kısa bir süre Hükümet sırasında oturdu.
Tasarı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Fikri Işık, "Üniversite hastaneleri hiçbirimizi memnun eden bir noktada değil" dedi.
Hastanelerin borçlanması ve yönetimleriyle ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında çalışma yapıldığını ifade eden Işık, hastanelerin borçlanmasının pek çok sebebi olduğunu söyledi. Işık, Türkiye'nin YÖK reformuna ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Üniversite hastanelerinin durumu özellikle ele alınmalı" dedi.
Bakan Işık, "Bu maddede düzenlenen konu, üniversitelere arsaları için satış yetkisi vermek değil, zaten o yetki var. O yetki de AK Parti'den önce verilmiştir. Eğer bu düzenleme kabul edilirse, üniversite sattığı arazinin gelirinin tamamını veya bir kısmını döner sermayeye aktarıp, sadece ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarından dolayı muaccel gelen borçlarında kullanabilecek" sözlerini sarfetti.
Üniversite hastanelerinin piyasaya borcu olduğunu ifade eden Işık, "(Maliye üniversitelere kaynak aktarsın) dediğimiz sürece, mirasyedi konumunda bu iş devam eder. Bu yüzden çok daha köklü çözüm bulmak durumundayız" dedi.
Daha sonra söz alan muhalefet milletvekilleri tasarıya ilişkin eleştirilerini dile getirdi ve tasarının görüşmelerinin geç saatlere kadar uzamasını eleştirdi.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin konuşurken, Komisyon Başkanı Recai Berber, Çetin'i, bir saat konuştuğunu belirterek, konuşmasını tamamlaması için bir kaç kez uyardı. İzzet Çetin ise konuşmasına müdahale edilemeyeceğini söyledi. Bu sırada AK Parti'li ve CHP'li milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı. Tartışmanın uzaması üzerine Berber, birleşime ara verdi.
Aradan sonra toplantıyı açan, Komisyon Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, toplantıyı sonlandırarak, tasarının görüşmelerine bugün saat 13.00'de devam edileceğini duyurdu.
Kabul edilen maddeler şöyle:
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nda 18 Kasım 2005 tarihinden 1 Ekim 2008 tarihine kadar 4-C'li olarak istihdam edilen geçici personele ödenen fazla çalışma ücretleri, prime esas esas kazancın hesabında dikkate alınmayacak. Buna göre tahakkuk ettirilip tahsilatı gerçekleştirilen tutarlar iade ve mahsup edilmeyecek.
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda sayısı 5'i geçmemek üzere müsteşarlık müşaviri çalıştırılabilecek.
35 bini öğretmen, bini de Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer hizmet sınıfı kadrolarına olmak üzere, 31 Aralık 2014 tarihine kadar 36 bin atama yapılacak.
Üniversitelerin bütçelerinin, öz gelir karşılığı ödenekleştirilen tutarlardan ilgili ekonomik kodlara aktarma yapılmak suretiyle, tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi döner sermaye birimlerinin bütçesine, ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarına ilişkin muaccel borçlarının ödenmesi amacıyla aktarma yapılabilecek. Bu tutar, ilgili kanun uyarınca ödenecek hazine payı ile ayrılacak payların ve yapılacak ek ödemenin hesabında dikkate alınmayacak.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ödeyeceği katkı payı da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun bütçesini oluşturacak.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, bugünkü çalışmaları çerçevesinde "Torba Tasarı"yı, Milli Eğitim Bakanlığı'na 35 bini öğretmen olmak üzere 36 bin kadro ihdas edilmesini öngören 70. maddeden görüşmeye başladı.
Bakan Nabi Avcı, 746 bin 71'i öğretmen, 71 bin 763'ü de yönetici olmak üzere toplam personel sayısının 817 bin 834 olduğunu söyledi.
Branşlara göre öğretmen ihtiyacının 119 bin 601, en çok ihtiyaç duyulan 25 alandaki ihtiyacın ise 116 bin 582 olduğunu kaydeden Avcı, "31 bin 200 öğretmenimiz norm fazlası durumunda; yurtdışında görevli, doğum izni, aylıksız izin, kurum içi ve dışı geçici görevlendirmeler dahil olmak üzere" dedi.
Milletvekillerinin soruları üzerine Avcı, "Bu öğretmen alımı ile (herşeyi güllük gülistanlık yapacağız) demiyoruz. Sadece bir alandaki eksikliğimizi kapatabilmek için istiyoruz. Bununla eğitimin bütün sorunlarını halledeceğimizi de düşünmüyoruz" diye konuştu.
Bu öğretmen alımının Cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı olmadığını belirten Avcı, "Geçen sene de aynı şeyi yaptık, belli periyotlarla bunu planlayarak yapıyoruz. Bunun arkasında seçim hesabı olsaydı, atanamayan öğretmenlerin 6 aydan beri çok yoğun baskısı var. 30 Mart'ta seçim yapıldı, o amaçla böyle bir düzenleme yapsaydık, o zaman bunu yapardık" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2003-2014 yılları arasında toplam 417 bin 725 öğretmen ataması yapıldığını kaydetti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen "torba tasarının" öğretmen alımını düzenleyen 70. maddesinde, AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz'ün önergesi kabul edildi.
Buna göre; Başbakanlık bünyesinde ekonomi, tarım, enerji, sosyal politika, adalet, güvenlik, eğitim, kültür, bilim, teknoloji, iletişim, ulaştırma, çevre, şehircilik ve uluslararası ilişkiler alanlarında Başbakanlık'a danışmanlık yapmak üzere oluşturulan Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ne 402, Maliye Bakanlığı'na 16, Gelir İdaresi Başkanlığı'na 30 kadro ihdas ediliyor.
2012 tarihinde Afyon Kocatepe Üniversitesi adına ihdas edilen, ancak şekil şartları sebebiyle kullanılamayan 250 akademik ve idari kadrolar iptal edilerek, aynı sayıda kadro yeniden ihdas ediliyor.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Nabi Avcı, 2003-2014 öğretmen ilk atama tablosuna göre, 2003'te 18 bin 473, 2004'te 17 bin 900, 2005'te 20 bin, 2006'da 30 bin 456, 2007'de 18 bin 900, 2008'de 20 bin 93, 2009'da 21 bin 186, 2010'da 36 bin 193, 2011'de 36 bin 650, 2012'de 55 bin 254, 2013'te 40 bin 687, 2014'te (ocak ayı) 9 bin 373 olmak üzere 325 bin öğretmen atandığını söyledi. Avcı, 9 bin 920 de açıktan atama olmak üzere 2003-2014 yılları arasında toplam 417 bin 725 öğretmen ataması yapıldığını bildirdi.
Yılda yaklaşık 9-10 bin öğretmenin emekli olduğunu belirten Avcı, bu temmuz ayında da yaklaşık 9-10 bin öğretmenin emekli olacağını bildirdi.
Nabi Avcı, Türkiye genelinde en çok ihtiyaç duyulan 25 alan hakkında da bilgi verdi.
Buna göre, en çok öğretmen ihtiyacı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında (18 bin 871). Daha sonra sırasıyla en çok öğretmen ihtiyacı olan alanlar şöyle:
- Özel eğitim (13 bin 572), rehberlik (13 bin 347), ingilizce (12 bin 105), ilköğretim matematik öğretmenliği (7 bin 229), Türkçe (6 bin 274), beden eğitimi (5 bin 112), okul öncesi öğretmenliği (4 bin 781), fen bilimleri-fen ve teknoloji 4 bin 507, bilişim teknolojileri (4 bin 327), Türk dili ve edebiyatı (4 bin 296), sınıf öğretmenliği (3 bin 967), imam hatip liseleri meslek dersleri (3 bin 29), müzik (2 bin 951), matematik (2 bin 470), sosyal bilgiler (2 bin 371), biyoloji (bin 324), coğrafya (bin 166), Arapça (bin 60), güzellik ve saç bakım hizmetler (886), Almanca (867), görsel sanatlar (605), tarih (584), el sanatları tek.-nakış (448), el sanat.tek.-el sanatları (433).
Temmuz ayında, illerdeki öğretmen ihtiyacı ve fazlalılığına bakacaklarını ve buna göre de alacakları öğretmenleri illere dağıtacaklarını belirten Avcı, 2013-2014 eğitim-öğretim yılındaki ücretli öğretmen sayısının 50 bin 736 olduğunu ve bu öğretmenlerin girdikleri ders başına göre 800 TL ile bin 200 TL arasında ücret aldıklarını kaydetti.
Toplantıyı yöneten Plan ve Bütçe Komisyon Sözcüsü, AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz, maddeyi oylamak isteyince, CHP'li milletvekilleri, sorularının hepsine cevap alamadıklarını belirterek, buna tepki gösterdi.
Demiröz'ün, 70. maddeyi oya sunarak kabul edildiğini açıklamasının ve toplantıyı sonlandırmasının ardından CHP'li milletvekilleri, "Sayın Başkan, yanlış yapıyorsunuz" dedi.
CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli de tepkisini, "Hafta sonunu cuma günü yapalım" diyerek ortaya koydu. AK Parti'li milletvekillerinin bu söze karşılık vermesi üzerine, AK Parti ile CHP'li milletvekilleri arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Kabul edilen 70. maddeye göre, 35 bini öğretmen, bini de Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer hizmet sınıfı kadrolarına olmak üzere, 31 Aralık 2014 tarihine kadar 36 bin atama yapılacak.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki, "torba tasarının" görüşmelerinde, 2011 yılında kurulan Başbakanlık bünyesindeki Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ne, verilen bir önergeyle 402 kadro ihdas edilmesi tartışıldı.
Düzenleme hakkında bilgi veren Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal, 2011 yılında KHK ile kurulan Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'nin; ekonomi, tarım, enerji, sosyal politika, adalet, güvenlik, eğitim, kültür, bilim, teknoloji, iletişim, ulaştırma, çevre, şehircilik ve uluslararası ilişkiler alanlarında Başbakanlık'a danışmanlık yapacağını söyledi.
Tasarıyla getirilen değişiklik önergesiyle, bu birime 402 kadro ihdas edileceğini belirten Ağbal, bu birimde, bakanlıklarda çalışan tecrübeli uzmanların atama ile görevlendirileceğini söyledi. Ağbal, "Bu kadrolar ilk kez ihdas ediliyor. Daha sonra verilecek bir önergeyle de bu kadrolara atanacak kişilerin hangi özelliklere sahip olacağı ve özlük hakları düzenlenecek" dedi.
Ağbal, birime atanacak kişilerin ilk kez atanacak kişilerden oluşmayacağını, bakanlıklarda kariyer meslek denilen mesleklere sahip olanların bu kadrolara atanacağını söyleyerek, bakanlıklarda 400 kişinin boşalttığı yerlere atama yapılmayacağı için kamuya ek bir yük de gelmeyeceğini kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, bu kuruma karşı çıkarak, "Bu, siyasi bir oluşumdur. 400 kadroyu niye veriyorsunuz, ne yapacaksınız? O zaman Başbakan, bakanlıkları kapatsın" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'nin esas görevinin danışmanlık olacağını söyledi. Işık, Günal'ın, "Bu birim 2011'de kurulmuş, bugüne kadar bu kadrolara ihtiyaç duyulmadı mı da bugün getiriyorsunuz bu düzenlemeyi?" eleştirisine, "Bugüne kadar çalışma yapıldı ama daha iyisinin yapılması için, daha güçlü koordinasyon için Başbakanlık buna ihtiyaç duyuyor" yanıtını verdi.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Özer Kontoğlu da önerge ile yapılan değişiklik hakkında bilgi verdi.
Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi'ni müşavirler eliyle çalıştırmayı düşündüklerini, ancak bunun yeterli olmayacağını düşündükleri için bu kadro ihtiyacının hasıl olduğunu belirten Kontoğlu, "Bugüne kadar teknik çalışmaları yaptık ama görevlendirme yapılmadı. Altı boş olduğu için görevlendirme yapmadık. 3 yıldır da bu birim çalışmıyor" diye konuştu.
Günal, bunun üzerine, "Başbakan, Cumhurbaşkanı olamayacağını gördüğü için Başbakanlık'a geri gelecek ve bunun için kadrolarını hazırlıyor. Cumhurbaşkanı olamayacağını anladığı için, Başbakanlık'a dönüp, yarı başkanlık sistemini oluşturmaya çalışıyor" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de birime alınacak kişilerin sınavla alınıp alınmayacağını sordu. Türeli, "Başbakanlık bir taraftan 'ben tamamen koordinasyon kurumu olayım' diyor, buna uygun bir devlet yapılanması içine giriyor ama öbür taraftan hizmet bakanlıklarının yapacağı kadrolara sahip olmak istiyor. Böyle bir durumu ve bu kadroları anlamış değiliz" sözlerini sarfetti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "torba tasarı" düzenlemesinin af olmadığını belirterek, "Af dediğiniz kesinleşmiş bir kamu alacağından Hükümetin vazgeçmesidir. Burada sadece kesinleşmiş vergi cezaları ile ilgili bir düzenleme var. Kesinleşmiş hiç bir alacaktan vazgeçilmiyor" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, "torba tasarının" görüşmeleri devam ediyor.
Bakan Işık, tasarının görüşmelerinde 4-C'li çalışan işçilerle ilgili açıklama yaptı.
4-C ile ilgili düzenleme 2004 yılında geldiğinde çalışma sürelerinin, yılda 10 ay olduğunu belirten Işık, şöyle konuştu:
"İlkokul mezunu 420 TL, lise mezunu 476, yükseköğretim mezunu 532 TL alıyordu. Bu işçilerin yıllık izin gibi hiç bir hakları yoktu. Özelleştirmeden sonraki bütün işçiler isterse 4-C güvencesine kavuşuyor. Aslında 4-C bir güvencedir. 4-C'yi pozisyon olarak, güvence görmek lazım. Çünkü bu arkadaşlarımız işçi statüsünde çalışıyorlar. Bugün geldiğimiz noktada 10 ay çalışma süresi, 11 ay 28 güne çıktı. Yılda senelik izin hakkı ve ücreti geldi. İşinin sonlandırılması durumunda tazminat geldi. 420 TL olan maaş bin 545 TL'ye, 476 TL olan maaş bin 657 TL'ye, 532 TL olan maaş bin 767'ye çıktı."
Bu gelinen mesafeyi yeterli görmeyeceklerini vurgulayan Işık, "Görürsek hata yaparız. Ama bugün gelinen nokta iyi bir nokta. Ama yarın daha iyi olması için çalışacağız" dedi. Işık, 4-C'lilerin kadroya geçirilmesi konusunda iki bakanlık arasında bir çalışma yürütüldüğünü ancak henüz hükümet görüşü oluşmadığını ifade ederek, "Bunları çözmek durumundayız. Bana göre en temel çözüm, Anayasa'dan başlamak üzere, mutlaka iş hayatını, işçisiyle işvereniyle, diğer paydaşlarıyla yeni bir anlayışla yeniden düzenlemektir" dedi.
- Maliye Bakanı'nın olmaması tartışıldı
Tasarının, devletin başta vergi olmak üzere, bazı alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören 71. maddesinin görüşmelerinde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in olmaması tartışıldı.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, tasarının 71. maddesinin vergi afları ile ilgili olduğunu belirterek, "Bu konu Maliye Bakanlığı'nı ilgilendiriyor ama burada Maliye Bakanı yok, Sayın Fikri Işık var. Komisyonda Maliye Bakanı'nın olması gerekiyor. Bu maddeleri atlayalım gelince görüşelim. Maliye Bakanı buraya gelmediği için, 'bakan burada bulunmak istemiyor, bu düzenlemeye karşı çıkıyor' gibi bir algı oluşuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon Başkanı Recai Berber, tasarının görüşmelerinde Hükümeti herhangi bir bakanın temsil edebileceğini söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, maddeye ilişkin eleştirileri dile getirerek, "Bu maddeyle 17 Aralık süreci vergi yönünden kapatılmak isteniyor. Maliye Bakanı gelmiyorsa, '17 Aralık'ın izlerini silmek istemiyor' demektir" dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in burada bulunmasına gerek olmadığını, Fikri Işık'ın da hükümeti temsil edebileceğini söyledi.
Bakan Fikri Işık, bu maddedeki düzenlemenin teklif olarak geldiğini ve gelen teklifle ilgili hükümetin bir görüşü olduğunu belirterek, "Bu görüşü ha Maliye Bakanı ha Sanayi Bakanı ifade eder, sonuçta bu Hükümetin görüşüdür" dedi.
Düzenlemenin af düzenlemesi olmadığına dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:
"Bu, bir af değildir, af dediğiniz kesinleşmiş bir kamu alacağından hükümetin vazgeçmesidir. Burada sadece kesinleşmiş vergi cezaları ile ilgili bir düzenleme var, kesinleşmiş hiçbir vergi affedilmiyor, kesinleşmiş hiçbir alacaktan vazgeçilmiyor. Vergi tahakkuk etmiş ve zamanında ödenmediği için üzerine gecikme faizi gelmiş ve bu ceza da altından kalkılamaz bir hale gelmiş. Biz cezanın aslından vazgeçmemek kaydıyla bunu yapılandırıyoruz. Böylece hem kamu kayba uğramayacak hem de milyonlarca vatandaşımız devletle sorunlu olma noktasından çıkacak. Gelin vergi noktasında, mali barış noktasında daha güzel bir ortam oluşturalım. Tahakkuk etmiş devletin alacağından hiç bir şekilde vazgeçilmiyor, yeniden yapılandırma yapılıyor.''
CHP'li Kuşoğlu'nun "17 Aralık vergi yönünden kapatılmak isteniyor" sözlerine yanıt veren Işık, "Burada haksızlık var. Eğer biz düzenlemeye kesinleşmiş alacakları koysaydık, sizin şüphelerinizde bir haklılık olabilirdi ama burada sadece kesinleşmemiş alacaklar var. 17 Aralık'ın üzerinden de 6 ay geçti, 6 ayda kesinleşen alacak olmaz" dedi.
Fikri Işık, bütün partiler döneminde bu tip yeniden yapılandırmaların yapıldığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınan 106 maddelik "torba tasarının" 6 maddesi daha kabul edildi, 76. maddeye gelindi.
Tasarının dün saat 11.00'de başlayan görüşmeleri 15.5 saat sürdü. Toplantının gece geç saatlere kadar sürmesi, salondaki atmosferi zaman zaman gerginleştirdi. İktidar ve muhalefet milletvekilleri zaman zaman tartıştı ve sık sık toplantıya ara verilmek zorunda kalındı.
Tasarının dün öğleden önceki oturumunda Hükümeti, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı temsil ederken; öğleden sonraki toplantıda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Hükümet sırasında oturdu. Muhalefet milletvekilleri, tasarının dün öğleden sonra görüşülen 71. ve 72. maddelerinin vergi affı ile ilgili olduğunu belirterek, Hükümeti Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in temsil etmesi ve komisyona bu konuyla ilgili açıklama yapması gerektiğini belirtti.
Bunun üzerine Bakan Şimşek, tasarının gece yarısından sonraki bölümünde görüşmelere katıldı. Ancak, salondaki gerginliğin artarak, görüşmelere devam edilmemesi üzerine, kısa bir süre Hükümet sırasında oturdu.
Tasarı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Fikri Işık, "Üniversite hastaneleri hiçbirimizi memnun eden bir noktada değil" dedi.
Hastanelerin borçlanması ve yönetimleriyle ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında çalışma yapıldığını ifade eden Işık, hastanelerin borçlanmasının pek çok sebebi olduğunu söyledi. Işık, Türkiye'nin YÖK reformuna ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Üniversite hastanelerinin durumu özellikle ele alınmalı" dedi.
Bakan Işık, "Bu maddede düzenlenen konu, üniversitelere arsaları için satış yetkisi vermek değil, zaten o yetki var. O yetki de AK Parti'den önce verilmiştir. Eğer bu düzenleme kabul edilirse, üniversite sattığı arazinin gelirinin tamamını veya bir kısmını döner sermayeye aktarıp, sadece ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarından dolayı muaccel gelen borçlarında kullanabilecek" sözlerini sarfetti.
Üniversite hastanelerinin piyasaya borcu olduğunu ifade eden Işık, "(Maliye üniversitelere kaynak aktarsın) dediğimiz sürece, mirasyedi konumunda bu iş devam eder. Bu yüzden çok daha köklü çözüm bulmak durumundayız" dedi.
Daha sonra söz alan muhalefet milletvekilleri tasarıya ilişkin eleştirilerini dile getirdi ve tasarının görüşmelerinin geç saatlere kadar uzamasını eleştirdi.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin konuşurken, Komisyon Başkanı Recai Berber, Çetin'i, bir saat konuştuğunu belirterek, konuşmasını tamamlaması için bir kaç kez uyardı. İzzet Çetin ise konuşmasına müdahale edilemeyeceğini söyledi. Bu sırada AK Parti'li ve CHP'li milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı. Tartışmanın uzaması üzerine Berber, birleşime ara verdi.
Aradan sonra toplantıyı açan, Komisyon Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, toplantıyı sonlandırarak, tasarının görüşmelerine bugün saat 13.00'de devam edileceğini duyurdu.
Kabul edilen maddeler şöyle:
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nda 18 Kasım 2005 tarihinden 1 Ekim 2008 tarihine kadar 4-C'li olarak istihdam edilen geçici personele ödenen fazla çalışma ücretleri, prime esas esas kazancın hesabında dikkate alınmayacak. Buna göre tahakkuk ettirilip tahsilatı gerçekleştirilen tutarlar iade ve mahsup edilmeyecek.
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda sayısı 5'i geçmemek üzere müsteşarlık müşaviri çalıştırılabilecek.
35 bini öğretmen, bini de Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer hizmet sınıfı kadrolarına olmak üzere, 31 Aralık 2014 tarihine kadar 36 bin atama yapılacak.
Üniversitelerin bütçelerinin, öz gelir karşılığı ödenekleştirilen tutarlardan ilgili ekonomik kodlara aktarma yapılmak suretiyle, tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi döner sermaye birimlerinin bütçesine, ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarına ilişkin muaccel borçlarının ödenmesi amacıyla aktarma yapılabilecek. Bu tutar, ilgili kanun uyarınca ödenecek hazine payı ile ayrılacak payların ve yapılacak ek ödemenin hesabında dikkate alınmayacak.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ödeyeceği katkı payı da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun bütçesini oluşturacak.
