2006-12-14 - 14:16
AİLE İÇİ ŞİDDETE YASAL ÖNLEM...
TBMM Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda, aile içi şiddet tanımına diğer aile bireylerinin de dahil edilmesini ve şiddete uğrayan eşe ''tedbir nafakası'' ödenmesini düzenleyen kanun tasarısı benimsendi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl başkanlığında toplanan komisyon, Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik yapılmasını öngören tasarıyı ele aldı.

Benimsenen tasarıya göre, Türk Medeni Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin ya da mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını, kendilerinin veya Cumhuriyet başsavcılığının bildirmesi üzerine, Aile Mahkemesi Hakimi, sorunun içeriğini göz önünde bulundurarak resen tedbir alınmasına karar verebilecek.

Tasarıda, mahkemenin ''kusurlu eş veya aile bireylerine'' verebileceği tedbir kararları şöyle:

''Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması, müşterek evden uzaklaştırılarak, bu evin diğer aile bireylerine tahsisinden sonra ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması, aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi, aile bireylerini iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi, varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi, alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak, şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması, bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması''

İHTAR
Tedbirlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemeyecek. Hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği, şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar edilecek.

Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan kişilerse hakim, bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak, talep edilmese dahi tedbir nafakasına karar verebilecek.

Koruma kararının bir örneği, mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına iletilecek. Cumhuriyet başsavcılığı, kararın uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri
marifetiyle izleyecek.

ŞİKAYET DİLEKÇESİNE GEREK YOK
Koruma kararına uyulmaması halinde, genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikayet dilekçesi vermesine gerek kalmadan resen soruşturma yaparak, evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına iletecek.

Cumhuriyet başsavcılığı, koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açabilecek.

Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca, üç aydan altı aya kadar hapis cezası
verilebilecek.

TASARI ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞMELER
Tasarı üzerinde söz alan Anavatan Partisi Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtuşmuşoğlu, Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin kadına ve çocuğa
yönelik şiddet olduğunu dile getirerek, tasarıda koruma kararına aykırı hareket edenlere öngörülen 3 ile 6 aylık cezayı yetersiz bulduğunu söyledi.

''Türk hanımları yalnız değil, biz erkekler onların yanındayız'' diyen Kurtulmuşoğlu, komisyon toplantısına katılan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'dan,
Türkiye'deki kadın ve erkekler için oluşturulan sığınma evlerinin sayısını öğrenmek istedi.

Komisyon Başkanı Erdöl ise Kurtulmuşoğlu'na, ''Şiddete uğramış gibi bir ifadeniz oldu; bu, kayıtlara da geçti. Böyle bir şey var mı?'' diye esprili bir
şekilde sordu. Kurtulmuşoğlu, ''Bütün insanları, hanımları seviyorum. Mağdurların yanında yer alacağım'' yanıtını verdi.

AK Parti Aksaray Milletvekili Ahmet Yaşar, Türkiye'nin sağlam bir aile yapısı bulunduğunu, aile içi şiddetin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu olduğunu söyledi.

Uzun bir süre Almanya'da yaşadığını, Almanların Türk aile yapısına imrendiğini ifade eden Yaşar, ''Şiddet olayları nedeniyle içi bizi, dışı sizi
yakar'' dedi.

''ŞİDDET KABUL EDİLMELİ''
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan, Türkiye'de aile içi şiddetin var olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek, kadın veya erkek aile
bireyleri evden uzaklaştırılırken, ekonomik durumlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ise medyanın şiddeti tahrik eden film ve olaylara yer verdiğini savunarak, ''Bu durum aile bireylerinin
psikolojisini etkiliyor. Medyanın bu aşamada önemli sorumluluğu var. Medya dikkatli olmalı. Son zamanlarda internette çocuklara yönelik ağzıma bile almak istemediğim olumsuz gelişmeler oluyor. Sayın Başbakanımızın internet kafelere yaptığı uyarı yerinde'' diye konuştu.

CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan da aile içi şiddette toplumun ekonomik gelişmişlik düzeyinin etkili olduğunu ifade ederek, ekonomik gelişmişliği
artırıcı önlemler alınmsı gerektiğini söyledi.

''30 SIĞINMA EVİ VAR''
Milletvekillerinin soru ve görüşlerini değerlendiren Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, şiddet uygulayana verilecek hapis cezasının TCK'da düzenlendiğini
belirterek, ''Tasarıda, koruma kararına aykırı davrananlara 3 ile 6 ay ceza getiriliyor. Bu ikisi karıştırılmamalı'' dedi.

Türkiye'de 30 sığınma evinin bulunduğunu, bu yıl itibariyle 10 ev daha inşa edeceklerini bildiren Çubukçu, şunları kaydetti:

''2004 yılında çıkarılan Belediyeler Kanunu ile nüfusu 50 binin üzerinde olan yerel yönetimlerin sığınma evlerinin yapımında aktif rol almaları
öngörülmüştü. Belediyelerin, kadına yönelik hizmetlerde hem deneyimleri, hem kurumsal kapasiteleri buna uygun değildi. Beklediğimiz düzeyde kadın sığınma evleri açılmadı. Aile içi şiddeti, aile içi bir mesele olarak algılamıyor ve görmüyoruz. Bu, bir kamusal sorundur. Toplum üzerinde yıkıcı etkisi var. Aileyi korumak zorundayız. Kadının ve çocukların korunmasını önceliyoruz. Tarafgiriz. Erkeklere yönelik sığınma evi var gibi sorulara da cevap veriyoruz. Bu masanın etrafındaki tüm erkek milletvekilleri de çok iyi biliyor ki şiddet, kadın ve çocukların sorunu. Dolayısıyla şiddetle mücadeleyi devlet politikası haline getirdik.''

Komisyonda görüşmelerin ardından, tasarı kabul edilerek asıl komisyon olan Anayasa Komisyonuna havale edildi.

Komisyonda ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti ile Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı benimsenerek, Dışişleri Komisyonuna havale edildi.