2009-04-23 - 15:36
DTP GENEL BAŞKANI TÜRK: ''HALKIMIZIN İRADESİ OLAN YÜCE MECLİSİMİZİN KURULUŞ ÖZÜNÜ VE İLK YILLARINI SÜREKLİ OLARAK YENİDEN HATIRLAMAK DURUMUNDAYIZ''
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunda konuştu.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, 89 yıl önce bugün TBMM'nin,
çoğulcu temsiliyet ilkesi temelinde kurulduğunu söyledi. Bütün kimliklerin ve
kültürlerin, temsilde ifadesini buldukları bir ulusal Meclis oluşturulduğunu
kaydeden Türk, ülkede yaşayan tüm halkların oluşturduğu demokratik bir ulusal
varlık kurmanın amaçlandığını anlattı.
Birinci Meclisin kabul ettiği 1921 Anayasası'nda ademi merkeziyetçiliğin
temel prensip olarak yer aldığını kaydeden Türk, Atatürk'ün, 16 Ocak 1923'te
İzmit'te söylediği öne sürülen bazı ifadeleri okudu. Bu yaklaşımın, kuruluş
döneminin demokratik zihniyetiyle açıklanabileceğini ifade eden Türk, şöyle
konuştu:
''Öyle ki 89 yıl önceki demokratik sistemimizle karşılaştırdığımızda,
bugün yaşadığımız ortam çok daha geride seyretmektedir.
O dönemin demokrasi ve özgürlük anlayışı, maalesef aradan 89 yıl
geçmesine rağmen, günümüzden çok daha ilerideydi. Bu bakımdan, yıldönümünü
kutlamakta olduğumuz, halkımızın iradesi olan yüce Meclisimizin kuruluş özünü ve
ilk yıllarını sürekli olarak yeniden hatırlamak durumundayız. Bilinmelidir ki o
demokratik ruha, o her farklılığın bir zenginlik olarak tanınıp garanti altına
alındığı zihniyete, yeniden dönme uğraşı içerisinde olmazsak eğer, devraldığımız
mirasa karşı büyük bir gaflet ve kötü niyet içinde oluruz.''

-''SORUNLARI BU DÖNEMDE ÇÖZMELİYİZ''-

Türk, yeni bir Anayasa ile katılımcı demokratik sistemini oturtmuş bir
Türkiye'de, ne Kürt sorunu ne düşünce ve inanç sorunu ne de gelir adaletsizliği
sorunu kalacağını söyledi.
Birinci Meclisten devralınan demokratik parlamenter sistemin, gidişatının
iç açıcı olmadığını öne süren Türk, ''1924 Anayasası ile kuruluşundaki demokratik
ruhun tam zıttı olan otoriter ve merkeziyetçi bir sisteme dönüşen Cumhuriyetimiz,
hala demokratikleşeceği günlerin sancılarını çekmektedir. Askeri vesayet ve
seçkinci yönetim anlayışı, bir türlü demokrasimizin yakasından düşmemektedir''
diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerin demokrasilerini güçlendirmek için çaba sarf ettiğini
ifade eden Türk, şöyle devam etti:
''Türkiye'de siyaset alanı-parlamenter demokrasi, pragmatist hedeflerinin
peşine düşmüş bir şekilde, inisiyatif almaktan ve demokrasi lehine müdahalede
bulunmaktan son derece aciz görünüyor. 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin
içinden geçtiği en büyük sınav budur. Bu sınavı, siyaset alanını güçlendirerek
geçmek zorundayız. Bu yıldönümüne layık olmanın en büyük sorumluluğunun, bu
olduğu inancındayım.''
Kürt sorunu, inanç ve ifade özgürlüğü sorunlarının bu dönemde çözülmesi
gerektiğini anlatan Türk, ''Kanla bastırmayla gözyaşıyla hiçbir sorunun
çözülemediği, geçmiş acılı deneyimlerimizle yeteri kadar açığa çıkmıştır''
dedi.
Yeni bir Anayasadan başlayarak, sorunların demokrasi içinde çözülmesi
gerektiğini kaydeden Türk, bunun bir tercih değil, geçmişin mirasına sadakat
anlamında bir tarihi zorunluluk olduğunu söyledi.
Türk, sözlerini şöyle tamamladı:
''Takdir edersiniz ki çocuklarımıza, demokratik ve özgür bir ülke
oluşturmanın yolu, onları hapislere tıkamaktan ve olur olmaz cezalar vermekten
geçmez. Hiçbir demokraside olmayan bir çocuk bayramına sahip olmamıza rağmen,
çocuklarımıza reva gördüğümüz uygulamalar, ne durumda olduğumuzun en açık
ifadesidir. Partiler üstü bir anlayışla bu sorunları çözeceğimiz, seçkinci
devleti demokratik çoğulcu bir cumhuriyete dönüştüreceğimiz umudunu
koruyorum.''