Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2024 yılı bütçesinin sunumunda, Türkiye'nin bütün dünyanın kabul ettiği bir turizm ülkesi olduğunu, turizmde başarının ilk adımının ise tanıtımdan geçtiğini söyledi.
10 Kasım 2023 itibarıyla toplam 7 bin 805 tesisin belge aldığını dile getiren Ersoy, "Hedefimiz yeni sezona kadar ülkedeki tüm konaklama tesislerinin sürdürülebilir turizm belgesine sahip olmasıdır. Konaklama sektörümüzle bütün dünyada sürdürülebilir turizm konusunda örnek gösterilen ülkeyiz." dedi.
Geçen yıl Türkiye'yi, bir önceki yıla göre yüzde 71 artışla 51,4 milyon kişinin ziyaret ettiğini anımsatan Ersoy, "2023 yılı ocak-eylül döneminde ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 45,2 milyon kişi olmuştur. Kişi sayısında olduğu gibi turizm gelirlerinde de ibre yine yükseliştedir. Kişi başı gecelik gelir 2022 yılında 89 dolara, 2023 yılının ilk 9 aylık döneminde ise 100 dolara yükselmiştir. Bu, 2017 yılına kıyasla yüzde 55’lik artışa tekabül etmektedir. Turizm gelirimiz ilk 9 ayda 42 milyar dolar olup, Orta Vadeli Plan hedefi olan 55,6 milyar dolar ile de uyumlu şekilde gitmektedir." diye konuştu.
Bakan Ersoy, 2002'de yaklaşık 800 bin olan konaklama tesislerinin toplam yatak kapasitesini bugün itibarıyla 2,2 milyona yükselterek yüzde 175 arttırdıklarını vurgulayarak, "Tesislerin tamamının bakanlık belgeli olmasını zorunlu hale getirerek, nitelikli turizm konusunda çok gerekli bir süreci de tamamlamaya yaklaştık." ifadesini kullandı.
- "Ulusal Envanter Projesi'ni başlatacağız"
Kazı çalışmalarına ilişkin bilgiler de veren Ersoy, Anadolu'nun Kaya Anıtları ve Yazıtları Projesi'ni hayata geçirdiklerini, söz konusu eserlerin kataloglanması, 3 boyutlu taramalarının yapılması ve kayıt altına alınarak belgelenmesi yönündeki çalışmaları 4 yıl sonunda tamamlayacaklarını söyledi.
Ersoy, "2024 yılında kazı çalışmalarımıza ek olarak Ulusal Envanter Projesi'ni de başlatacağız. Amacımız, Türk-İslam Dönemi eserlerinin envanterinin çıkarılarak öncelikle ülkemizdeki, sonrasındaysa yurt dışındaki mirasımızın veri tabanının oluşturulmasıdır." dedi.
2022 yılı sonunda başlayan çalışmalarla Side'yle ilgili yeni bir markalama ve destinasyon çalışması yapma kararı aldıklarını belirten Ersoy, antik kentin 14 ayrı noktasında kazı ve onarım çalışmaları yaptıklarını kaydetti.
Mehmet Nuri Ersoy, Side Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Feriştah Alanyalı ve ekibinin özverili çalışmaları ile 20 yıllık işi 1 yılda tamamlamanın anahtarının, arkeolojik kazılara ve restorasyon çalışmalarına bu 1 yıllık süreçte sağladıkları bütçe ve lojistik destek olduğunu söyledi.
- Kazılar, Türk bilim insanlarının başkanlığı ve koordinatörlüğü altında yürütülecek
Geleceğe Miras Projesi'ni hayata geçirdiklerini anlatan Ersoy, ikinci aşamada yabancı bilimsel heyetler tarafından yürütülen kazı çalışmalarını da bu projeye dahil ettiklerini bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Kazılarda ilgili koordinasyonu sağlamak üzere Türk bilim insanlarından birer 'koordinatör kazı başkanı' atayarak çalışmalarımızın ivmesini arttıracağız. Bu Türk arkeoloji tarihinin de dönüm noktasıdır. Yaklaşık 160 yıl önce yabancı heyetlerin liderliğinde başlayan kazı çalışmalarının tamamı bundan sonra daima böyle olacak şekilde Türk bilim insanlarının başkanlığı ve koordinatörlüğü altında yürütülecektir."
Mehmet Nuri Ersoy, Bergama, Afrodisyas, Sardes, Sagalassos, Hattuşa gibi çalışmaların yabancı bilim heyetleri tarafından yürütüldüğü 18 kazı alanında da Geleceğe Miras Projesi çalışmalarını başlattıklarını bildirdi.
Geleceğe Miras Projesi ile arkeolojik kazı çalışmalarının hem bütçelerini hem de lojistiklerini tarihinde görülmemiş bir oranda artırarak ekiplerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacaklarını vurgulayan Ersoy, "Arkeolojik alanlarımızdaki yapıları bilimsel veriler ışığında çok kısa sürelerde ayağa kaldırarak antik kentlerimize ve bulundukları bölgenin kültür ve turizm potansiyeline katma değer kazandıracağız. Hedefimiz, son 60 yılda Türkiye'de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eş değer işi önümüzdeki 4 yılda tamamlamaktır. Bu dönem Türk arkeolojisinin 'altın çağı' olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
- Müzelerdeki toplam eser sayısı 3,3 milyonu aştı
Müzelere geçen yıl 30 binin üzerinde yeni eser kazandırıldığını anlatan Ersoy, müzelerdeki toplam eser sayısının 3,3 milyonu aştığını söyledi.
Ersoy, eserlerin güvenliğinin de hassasiyetle üzerinde durdukları bir konu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Dünyaya örnek olacak Tarihi Eserlerin Güvenliği İçin Kimliklendirme Projesi'ni uygulamaya geçirdik. Bakanlığımıza bağlı müzelerde yer alan tarihi eserleri, görünmez DNA ile kimliklendiriyoruz. Böylece sahteciliğin ve olası kayıpların önüne geçmiş oluyoruz. Proje kapsamında müzelerimizin teşhirinde bulunan eserlerin yüzde 72'sinin kimliklendirme işlemini tamamladık. Yıl sonuna kadar eserlerimizin tamamında bu uygulamayı bitirmiş olacağız. Projenin 2024 yılında başlayacağımız ikinci etabında ise depolarda bulunan eserlerimize yönelik işlemler yapılacaktır. Bütün kimliklendirme işlemlerini önümüzdeki 5 yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz."
Ersoy, tarihi ve kültürel değerlere kolay ve ucuz erişim sağlamak amacıyla 1 yıl boyunca geçerli olan Müzekart ücretini 2019'da 60 liraya sabitlediklerini anımsatarak, "Müzekart, bakanlığımıza bağlı 350'den fazla müze ve ören yerine ve ayrıca Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlı 13 ziyaret alanına sınırsız giriş olanağı sağlamaktadır. 2023 yılı ekim ayı itibarıyla müze ve ören yerleri ziyaretçi sayısı 23,5 milyondur." dedi.
- Deprem bölgesine yönelik faaliyetler
Deprem bölgesindeki faaliyetlere de değinen Ersoy, depremde zarar gören kültür varlıklarına yönelik uygulamaların uluslararası bilimsel kriterlere uygun şekilde yürütülmesi amacıyla bir bilim kurulu oluşturduklarını ifade ederek, tescilli yapıların enkazında kalan kültür varlığı unsurlarının kurtarılması için Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı ve Hatay Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvar Müdürlüğünü kurduklarını söyledi.
Antakya Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmalarını tamamlayarak, bu ayın sonu itibarıyla askı ilana çıkardıklarını belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Antakya'nın önemli odak noktalarından olan Kurtuluş Caddesi ve Köprübaşı Meydanı'nın yeniden ihya projesini başlatıyoruz. Depremde hasar gören Hatay Arkeoloji Müzesi ve Hatay Şehir Müzesi'nde restorasyon ve güçlendirme çalışmalarını 2024 yılında tamamlayarak ziyarete açıyoruz. Malatya'da kentin önemli simgelerinden Atatürk Evi, Beşkonaklar, ve Arkeoloji Müzesi'nde restorasyon ve güçlendirme çalışmaları ile eski Hükümet Konağı'nın yeniden ihya çalışmalarını 2024 yılında tamamlıyoruz."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2024 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Çanakkale Tarihi Alan'da Seddülbahir Kalesi'nin restorasyonunun tamamlanarak açıldığını, Mustafa Kemal Yürüyüş Rotası'nı gezi güzergahına eklediklerini belirten Ersoy, Namazgah Tabyası Sur Duvarları Restorasyonu, Şehitler Abidesi Rölyefi ve Çevre Düzenlemesi, Şehitlik İhyası gibi projelerle alanı bir açık hava müzesine dönüştürmek için faaliyetlerini sürdürdüklerini anlattı.
Doğayı koruyan, kurallara uygun ve sektörleri de geliştiren bir süreç oluşturmak amacıyla ilk defa hazırlanan "Üst Ölçekli Alan Planları" çalışmalarının bu yıl itibarıyla tamamlandığını bildiren Ersoy, Kapadokya'da bugüne kadar tespit edilemeyen doğal ve kültürel 194 taşınmazın tescil edilerek koruma altına alındığı bilgisini paylaştı.
Tarihi ve kültürel dokuya zarar veren 500'ün üzerinde kaçak yapının ortadan kaldırıldığını aktaran Ersoy, Göreme Açık Hava Müzesi ve Sobesos Antik Kentinde arkeolojik kazı çalışmaları başlatıldığını, 2023 başı itibarıyla kazı alanlarında ziyaretçilere yönelik alternatif yürüyüş güzergahları oluşturulduğunu hatırlattı.
Bakan Ersoy, bölgenin en önemli simgelerinden olan ve acil müdahale gerektiren 4 peribacasının onarımına ve bölgeye gelen ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak "Zelve Örenyeri Çevre Düzenleme Projesi" uygulama çalışmalarına da başlandığını bildirdi.
Bugüne kadar Bakanlıkça ülkeye kazandırılan 122 Kültür Merkezinin 36'sının yerel yönetimlere tahsis edildiğini aktaran Ersoy, "Kamu Eliyle Yapılan Kültür Yatırımlarına Destek Projesi" kapsamında da kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan 231 kültür evi ve kültür merkezi inşaatına destek sağlandığını bildirdi.
- "Alanlarında dünyada ilk 5 yapı arasında gösteriliyor"
Aralık 2020'de resmi açılışı yapılan CSO Ada Ankara'nın 2023'te 295 konser ve etkinliğe ev sahipliği yaptığını, 300 binden fazla sanatseveri ağırladığını dile getiren Ersoy, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde ise 2021-2023 sürecinde 2 bin 673 etkinlikte 2 milyon 500 bin ziyaretçi ağırlandığı bilgisini paylaştı.
Ersoy, "Bu iki yapı da kendi alanlarında dünyada ilk 5 yapı arasında gösterilmektedir." dedi.
"Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 günde 11 Festival" sloganıyla gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivallerinde 400'e yakın mekanda 5 binden fazla etkinliğe milyonlarca vatandaşın katıldığını ifade eden Ersoy, festivallere her yıl 5 şehri dahil ederek festivallerin halkasını genişleteceklerini vurguladı.
Vefatının 50. yılı olması dolayısıyla 2023'ün "Aşık Veysel Yılı" ilan edildiğini ve UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programı kapsamına da alındığını hatırlatan Ersoy, "Sergilerden konserlere ve söyleşilere kadar, halk müziğinin ve aşıklık geleneğinin bu büyük abidesini yaşatma ve yeni nesillere anlatma gayretinde olduk. İnşallah Aralık ayında Paris'te UNESCO binasında düzenlenecek etkinlikle bu çabamızı uluslararası seviyeye de taşımış olacağız." diye konuştu.
- "Kütüphane kullanım alanını en az 800 bin metrekareye çıkartmayı hedefliyoruz"
Bakanlığa bağlı halk kütüphanelerinin sayısını 1285'e çıkardıklarını bildiren Ersoy, şöyle devam etti:
"2018 yılında yaklaşık 321 bin metrekare olan kütüphane kullanım alanı 2023 yılı sonu itibarıyla yüzde 59 artışla 510 bin metrekareye yükseltilmiş olacaktır. Hedefimiz kütüphane kullanım alanını önümüzdeki 5 yıl sonunda en az 800 bin metrekareye çıkartmaktır. Son 5 yılda oturma kapasitemizi 97 bin kişiden 135 bin kişiye, üye sayımızı 2,8 milyon kişiden 5,6 milyon kişiye ve kitap sayımızı da 19 milyon adetten 24 milyona adede yükselttik. 'Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Yeni Kütüphane' hedefimiz doğrultusunda bugüne kadar 85 kütüphanemizi hizmete açtık. Yıl sonuna kadar ise bu hedefimizi rahatlıkla aşmış olacağız. Önümüzdeki yılda hedefimiz ise Türkiye Yüzyılı'nda Yapay Zeka Temelli 100 Akıllı Kütüphaneyi ülkemize kazandırmak olacak. Bu kütüphanelerimiz akıllı otomasyon sistemleri, e-kitap, sesli kitap, VR kitap ve video kitap platformları, dijital kütüphaneler, dijital kitap ve süreli yayın veri tabanları, akıllı rezervasyon sistemleri ve uzaktan doküman sağlama sistemleri gibi birçok yenilikçi özelliği içinde barındıracak."
"Buna ek olarak yeni kütüphaneleri hizmete açmak üzere yerel yönetimlerimizle birlikte sürdürdüğümüz yapım çalışması sayısı ise 55'tir." diyen Ersoy, 75'e ulaşan Gezici Kütüphane sayısını yıl sonunda 85'e yükselteceklerini belirtti.
Yayıncılık sektörüne doğrudan desteğin 150 milyon lirayı aştığını belirten Ersoy, TEDA Çeviri ve Yayım Destek Programı kapsamında, Türkçe eserlerin yabancı dillere çevirisi ve yayımı için yurt dışında faaliyet gösteren yayınevlerine maddi destek sağlamaya devam etiklerini söyledi.
Ersoy, "Bu kapsamda 2023 yılı itibarıyla çevirisi desteklenen eser sayısı 3 bin 878'e, dil sayısı 63'e ve destek verilen ülke sayısı da 89'a yükselmiştir. Türk edebiyatı alanında yeni ve özgün eserlerin üretilmesi, yayımlanması ve yeni yazarların desteklenmesi amacıyla yürütülen Edebiyat Eserlerini Destek (EDES) Projesi kapsamında ise 2014-2023 yılları arasında 459 özgün esere maddi destek verilmiştir." ifadelerini kullandı.
- "Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine kayıtlı sanatçı sayımız 5 bin 975"
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı 25 kültürel değeriyle Türkiye'nin bu alanda en çok unsur kaydettiren üçüncü ülke konumunda olduğuna işaret eden Ersoy, "2023 yılı sonu itibarıyla kayıtlı unsur sayımızın 30'a, ülke sıralamasındaki yerimizin de 2'nciliğe yükselmesini hedefliyoruz." dedi.
Bakan Ersoy, "81 ilimizde yer alan Somut Olmayan 326 Kültürel Miras unsurumuz ulusal envantere kaydedilmiştir. Ayrıca, envantere bugüne kadar 92 Yaşayan İnsan Hazinemiz kaydedilmiştir. Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi'ne kayıtlı sanatçı sayımız da 5 bin 975'e yükselmiştir. Bakanlığımızca 10. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 15 ülkeden 200'den fazla akademisyenin katılımıyla 11-14 Aralık 2023 tarihleri arasında Ankara'da yapılacaktır." diye konuştu.
Faaliyetlerine 2023 yılında başlayan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığınca 620 cemevinin bakım-onarım, tefrişat giderlerine ilişkin taleplerin değerlendirmeye alındığını belirten Ersoy, ayrıca 605 cemevinin de aydınlatma giderlerinin ödendiğini kaydetti.
Ersoy, 2024 yılının Şubat ayı içerisinde Alevilik Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi'nin hizmete açılacağını bildirdi.
- "441 özel tiyatroya toplam 32 milyon lira destek verildi"
Devlet Tiyatrolarının çalışmalarına değinen Ersoy, şunları kaydetti:
"2023 tiyatro sezonunda, yerleşik sahnelerindeki gösterileri ve turneleri sonucu 100'ü yerli, 107'si çeviri olmak üzere toplam 207 oyun ile 4 bin 800 temsil gerçekleştirmiştir. Bu temsiller sonucunda 1,3 milyon seyirciye ulaşılmıştır. 2022-2023 sanat sezonunda 441 özel tiyatroya toplam 32 milyon lira destek verilmiştir. 2023-2024 sanat sezonunda, ilgili yönetmelik uyarınca başvurusunu eksiksiz tamamlayan 476 özel tiyatronun tümüne destek verilmek üzere 55 milyon lira ödenek sağlanmıştır.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü olarak 2022-2023 sanat sezonunda gerçekleştirilen 538 temsilde, 280 binin üzerinde seyirciye ulaştık. Gençlerimizin önünü açmak adına önceki yıllarda olduğu gibi konservatuvarlarda yatılı eğitim sistemine geçilmesi için çalışmalar da başlatılmıştır."
Bakan Ersoy, 2023 yılı içerisinde sözleşmeli olarak görev yapan sanatçı ve personelin kadroya geçiş işlemlerinin tamamlandığını bildirdi.
- "Harika çocuklarımızı keşfedip destekleyeceğiz"
"Öte yandan, Bakanlığımız bünyesindeki sanat birimlerimiz ve sanat kurumlarımızla, Türkiye Yüzyılı'nda yeniden harika çocuklarımızı keşfedip destekleyeceğiz." diyen Ersoy, "Bu kapsamda, işlevselliğine yeniden kavuşturulması gereken 6660 sayılı Güzel Sanatlarda Fevkalade İstidat Gösteren Çocukların Devlet Tarafından Yetiştirilmesi Hakkında Kanun'u yeniden gündemimize aldık." şeklinde konuştu.
Bakan Ersoy, Kasım ayı itibarıyla 155 sinema projesine 85 milyon, 84 sinema salonu işletmesine 15 milyon, yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen 95 kültürel ve sanatsal etkinliğe 52,5 milyon lira olmak üzere sinema sektörüne toplam 152,5 milyon lira kaynak aktardıklarını söyledi.
Konaklama tesislerinde müzik kullanımı konusundaki yaklaşık 40 yıldır süregelen telif sorununu çözdüklerini ifade eden Ersoy, yine Bakanlık tarafından, 2023 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesine yönelik 210 projeye mali destek sağlandığını anlattı.
- Bağlı kuruluşların faaliyetleri
Ersoy, TİKA Başkanlığınca dünyanın dört bir yanında eğitim alanında 250, sağlık alanında 94, kültürel iş birliği alanında 156, idari altyapıların geliştirilmesi alanında 62, ekonomik altyapılar ve üretimin geliştirilmesi alanında 154, çoklu sektörler ve diğer alanlarda 314 proje ve faaliyet gerçekleştirildiğini bildirdi.
Ayrıca Cumhuriyetin 100'üncü yılına özel olarak 18 ülkede 35 proje ve faaliyet yapıldığını aktaran Ersoy, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının da yurt dışındaki millet varlığının ana vatanlarıyla bağlarını güçlendirmek maksadıyla eğitim, kültür, dil, tarih, sanat dallarında 2023 yılında 121 projeyi hayata geçirdiğini belirtti.
Yunus Emre Enstitüsü'nün de Türkiye'yi, kültürel mirasını, Türk dilini, kültürünü ve sanatını dünyanın farklı coğrafyalarında tanıtmayı amaç edinen bir kurum olduğunu anımsatan Ersoy, Enstitü'nün Türkiye'nin yumuşak güç potansiyelini etkin bir biçimde kullanarak faaliyetlerini 65 ülkede 86 yurt dışı temsilciliği ile sürdürdüğüne işaret etti.
Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
"Bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 12 milyar 274 milyon 631 bin 949 liralık 2022 yılı yıl sonu ödeneği Bakanlığımızın politika ve hedefleri doğrultusunda kullanılmıştır. 2024 yılı bütçemiz ise bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 38 milyar 964 milyon 106 bin lira olarak öngörülmektedir. Bu bütçemizin bağlı ve ilgili kuruluşlar dahil 26 milyar 945 milyon 819 bin lirası cari bütçe, 12 milyar 18 milyon 287 bin lirası yatırım bütçesidir."
- RTÜK Başkanı Şahin: "2024 için 1 milyar 81 milyon 766 bin liralık bütçe öngörüyoruz"
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de yaptığı sunumda, Türkiye'de karasal, uydu, kablo ve internet ortamından lisansı ve yayın izni bulunan aktif 1271 özel medya hizmet sağlayıcı kuruluş bulunduğu bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin medya alanındaki kamu otoritesi olarak, yayıncılık ortamında dezenformasyona ve manipülatif yayınlara izin vermediklerini belirten Şahin, "RTÜK, yayıncılık alanında milli güvenlikten taviz vermeyen, çocuk, kadın, yaşlı ve engellilere pozitif ayrımcılık yapmaya devam ederek toplumsal ve kültürel değerlerimizi koruma görevini sürdürmektedir." diye konuştu.
Şahin, Üst Kurulun gelirlerinin yayın lisansı ücretleri, televizyon kanal, multipleks kapasite ve frekans yıllık kullanım ücretleri, platform ve altyapı işletmecilerinden alınacak yayın iletim yetkilendirme ücretleri, medya hizmet sağlayıcılarının aylık brüt ticari iletişim gelirlerinden ayrılacak yüzde 1,5 paylar ile gerektiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bütçesinden alınacak Hazine yardımından oluştuğunu anlattı.
Şahin, 2024 için 1 milyar 81 milyon 766 bin liralık bütçe öngördüklerini bildirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmelerinde milletvekilleri söz aldı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Kültür ve Turizm Bakanlığının, ülkenin cari açığının kapanması noktasında görevinin büyük olduğunu söyledi.
Dünya Ekonomik Forumu'nun, seyahat ve turizm gelişmişlik endeksine bakıldığında Türkiye'nin 49'uncu sıradan 42'inci sıraya yükselmesinin turizmde sevindirici gelişmelerin yaşandığını gösterdiğini ifade eden Özlale, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde seyahat ve turizm gelirlerinin 47 milyar dolardan 86 milyar dolara çıkması öngörülmüş. Bu artış hedefi çok iddialı. Artışın sebebi, tahminen cari işlem açığını sıfırlamak için bakanlığın üzerine getirilen bir yük gibi duruyor." dedi.
Özlale, turizm gelirlerinin öngörülen 86 milyar dolar seviyesine ulaşmasının dünyada Türkiye'yi ilk sıraya getireceğini ancak turizme ayrılan bütçe ile bu hedefe ulaşmanın zor olacağını dile getirdi.
Sanat, kültür ekonomisi ve milli kültür için bütçeden daha fazla pay ayrılmasının beklendiğini ancak bunu göremediklerini belirten Özlale, "Madem kültür ve turizm bizim için önemli, o zaman ayrılan bütçe de beklentileri karşılayacak seviyede olmalı. Hazine ve Maliye Bakanı'nın bütçeye ayırdığı pay ile Sayın Bakan'ın konuşması arasında uyuşmazlık var. Eğer gerçekten turizmin geliştirilmesini istiyorsak bakanlığın bütçesini de buna göre artırmamız gerekir." diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, turizmin geliştirilmesi için yerel ve merkezi yönetimlerin bütüncül bir yaklaşımla hareket etmesi, altyapı ve üst yapının buna göre hazırlanması gerektiğini söyledi.
Özellikle kanalizasyonu olmayan ve turizm sezonunda nüfusunun 10 katı misafir ağırlayan yerleşim yerlerinin altyapılarının buna göre hazırlanmasının önemli olduğunun altını çizen Çorabatır, "Yapılan tanıtımlar, buraların gelişmesine katkı sunmuyor. Turizmin geliştirilmesinde belediyelerin kaynaklarının güçlendirilmesi bu noktada önemli. Bu kapsamda Avrupa örneğinde olduğu gibi tahsili yapılan konaklama vergisinin bir bölümünün yerel yönetimlere aktarılması uygun olacaktır." dedi.
Çorabatır, turizm sektörünün gelecek yıllarda yaşayacağı en önemli sorununun kalifiye personel istihdamı olacağını kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolün proje okulları kapsamında devam ettiğini, bunun daha da geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Çorabatır, pazar çeşitlenmesinden dolayı gelen misafirlerin kendi dillerinde hizmet alabilmesi için öğrencilerin yetiştirilmesini önemsediklerini aktardı.
Liselerin daha da cazip hale getirilmesi gerektiğini ve üniversiteye geçiş sınavlarında bu öğrencilere bir hak tanınmasının sektöre faydasının olacağını belirten Çorabatır, "Özellikle turizm bölgelerindeki personellerin en önemli sorunlarından birisi de kalacak yer problemi yaşamalarıdır. Bununla ilgili lojman tahsisinin bir an önce devreye girmesi personel için avantaj olacaktır. Ayrıca turizm geliştirme merkezlerinin yasal düzenleme yapılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolü altında tekrar gündeme gelmesi de olumlu olacaktır." diye konuştu.
- "Turizm sektörü küresel turizme göre çok daha iyi bir performans sergilemiştir"
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, turizmin, bir ülkenin dışarıya açılan en önemli tanıtım penceresi olduğunu söyledi.
Turizmin, ekonomik gelişme ve istihdam sağlama açısından da önemine vurgu yapan Kalaycı, turizmin, dünyadaki ve ülkelerdeki olumsuzlardan etkilenen bir sektör olduğunu, bunun pandemi sürecinde çok derinden hissedildiğini anlattı. Kalaycı, şöyle devam etti:
"Pandeminin yanı sıra savaş ve kriz, küresel anlamda artan enerji ve ulaştırma maliyetleri, yüksek enflasyon, seyahat maliyetlerini yükseltmiş ve tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturmuştur. Pandeminin yıkıcılığının hafiflemesiyle birlikte turizm sektöründe toparlanma sürecine girilmiştir. Uluslararası turist sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 111,5 oranında artarak 969 milyon kişi olarak gerçekleşmiş ancak 2019 yılı seviyesinin 33,8 altında kalmıştır. Uluslararası turizm gelirleri de 2022 yılında yüzde 75,5 oranında artarak 1,1 trilyon dolara ulaşmış olmasına rağmen 2019 yılı turizm gelirlerinin yüzde 74,6'sı seviyesindedir. Söz konusu veriler turizm sektöründe küresel çapta bir toparlanmaya işaret etmekle birlikte pandemi öncesi 2019 yılı düzeyine erişemediğini göstermektedir. Ülkemizde turizm sektörü 2021 yılında yakaladığı toparlanma eğilimini sürdürerek küresel turizme göre çok daha iyi bir performans sergilemiştir. 2022 yılında ülkemize gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 71 oranla atarak 51,4 milyon, turizm gelirlerimiz ise yüzde 54 artarak 46,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir."
Kalaycı, 2019 yılında dünyanın en fazla turist ağırlayan 6'ncı ülkesi olan Türkiye'nin, 2022 yılında Fransa, İspanya ve ABD'nin ardından turist sayısı ile 4'üncülüğe, toplam gelirde ise 7'nci sıraya yükseldiğini belirtti.
Turizm sektörünün 2023 yılı 9 aylık performansının da memnuniyet verici olduğunun altını çizen Kalaycı, "2023 yılının Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yıl aynı dönemlere göre yüzde 13,2 artışla 44 milyon 605 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Turizm gelirlerimiz de aynı dönemden itibaren yüzde 20,1 artışla 42 milyon dolara çıkmıştır. Turizm gelirlerimizin giderek atmasında, turist sayısının artışının yanı sıra kişi başına ortalama harcama ve günlük ortalama harcamaların da artması önemli bir etken olmuştur. Ülkemiz sahip olduğu bu kıymeti planlı, verimli ve etkili bir şekilde değerlendirdiği takdirde dünya turizminden aldığı payı daha da artıracak ve dünyada inşallah birinci sıraya gelecektir." diye konuştu.
- "Türkiye turizmde çok köklü bir tarihe sahiptir"
AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, "Türkiye, dünyanın en güçlü turizm potansiyeline sahip ülkelerinden birisi." dedi.
Turizm denildiğinde uzun yıllar ilk akla gelenin sahiller olduğunu, Türkiye'nin diğer turizm potansiyellerini de yıllar içerisinde ortaya çıkarmayı başardığını ifade eden Kocacık, "Türkiye turizmde çok köklü bir tarihe sahiptir. Bizler tarih boyunca insanlığın ortak mirasına çok büyük katkılar sağlamış bir medeniyetin evlatlarıyız. Coğrafyamızda yer alan tarihi eserler de turizmin ayrılmaz bir parçası olarak dikkati çekmektedir. İnanç turizmi bakımından da ülkemiz çok stratejik bir konumda bulunmaktadır. Birbirinden farklı kültürlerin temsilcileri kendi açısından değerli gördükleri bölgeleri ziyaret etmektedirler. Bu ziyaretleri hep fırsat olarak değerlendirmeliyiz." dedi.
Dünyada turizm denildiğinde artık sadece ülkeler arasındaki rekabetten söz edilmediğini, artık şehirlerin birbirleriyle yarıştığı bir dönemin başladığını anlatan Kocacık, dünya genelinde bazı şehirleri ziyaret eden turist sayısının birçok ülkeyi ziyaret eden turist sayısından daha fazla olduğunu, bu açıdan şehirler arasında yaşanan rekabetin çok farklı boyuta ulaştığını dile getirdi.
Türkiye'nin sağlık ve termal turizminin yanı sıra kış, yayla, kongre, rafting turizmi gibi çok farklı alanda da iddialı olduğunun altını çizen Kocacık, "Bu da turizmde ne denli çeşitliliği yakaladığımızı gösteriyor." diye konuştu.
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Kültür ve Turizm Bakanlığının genel bütçe içerisinden aldığı payın düşük olduğunu, genel bütçenin en önemli sorunlarının başında faiz giderlerinin geldiğini söyledi.
1 trilyon 254 milyar liralık faiz giderinin bulunduğu ortamda ilgili bakanlıklara yeterli bütçenin ayrılmasının çok zor olduğunu belirten Akay, "Bütçe içindeki kaynakların etkin dağılımı çok önemli. Fakat söz konusu faiz giderleri, genel bütçenin yüzde 10'una, vergi gelirlerinin yüzde 14-15'ine tekabül ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesi genel bütçedeki faiz giderlerinin yüzde 3,1'ini oluşturuyor. Bu çok düşük bir bütçe. Bunu artırmamız gerekiyor." dedi.
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 10 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.
Gazze'de büyük bir dramın yaşandığını ve şu sıralar bir ateşkesin konuşulduğunu ifade eden Temelli, HEDEP olarak tüm Orta Doğu'da ateşkes istediklerini belirtti.
Silahların artık susması gerektiğini vurgulayan Temelli, "Bölgemizdeki çatışmalar ve savaşlarla sadece insanlar değil kültürler, medeniyetler, tarihler bombalanıyor. Bu coğrafyanın kadim halklarının birlikte yaşama iradesi bombalanıyor. İnsanların kültür ve turizm konusundaki çabaları her şeyden önce ancak hayata geçebilir." dedi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'nin 2002 yılındaki turizm gelirinin 12,5 milyar dolar civarında olduğunu, 21 yılda 43 milyar dolar bir artışın söz konusu olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un sektörden gelen birisi olarak büyük bir şans olduğunu anlatan Temurci, "Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu gelirin 45 milyar dolar artırılmasını öngören bir tablo ile karşı karşıyayız. Ulaşılabilir hedefler kurumları ve yapıları motive eder ancak ulaşılması zor bir hedef olarak ortaya konan bu rakamın Kültür ve Turizm Bakanlığına yüklendiğini görüyorum." diye konuştu.
- "Kalıcı çözümler bulunmalı"
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, Türkiye'nin turizm sektöründe istenen seviyeye ulaşamadığının görüldüğünü, halihazırda görünen zorlukların aşılması ve belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için geçmiş uygulamaların dikkatle incelenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de turizm gelirlerinin yeteri kadar artmadığının ortada olduğunu vurgulayan Gürban, şunları kaydetti:
"Gelip geçici politikalar yerine kalıcı çözümler bulunmalı ve belirli bir sisteme oturtulmalıdır. Turist sayısı üzerinden slogan oluşturduğumuzda sayıca hedeflenen turistten yüksek turizm geliri elde edileceği düşünülmektedir. Halbuki aynı geliri elde edebileceğimiz daha az ve daha fazla para harcayan turistlerle ülkemizdeki sınırlı kaynaklarına daha az zarar verilebilir. Ziyaretçi sayısının artmasına rağmen turizm gelirlerinin düşük olmasını engellemek için yüksek konaklama harcaması yapan ve uzun süre konaklayan turistlerin ilgisini çekmek gerekmektedir."
Kaliteli turisti Türkiye'ye çekmek ve turizmden daha fazla gelir elde edebilmek için kitlesel turizmin yanında bireysel turizme de imkan veren yatırımların yapılması gerektiğini anlatan Gürban, orta ve düşük gelir seviyeli turist kitlesinin Türkiye'ye gelmesinin doluluk oranının artmasına ve doğal kaynakların tüketiminin de artışına sebep olduğunu söyledi.
Sürdürülebilir turizm için alternatif turizme yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini savunan Gürban, "İktidarın alternatif turizm çeşitlerine önem vermesi ve ülkemizin deniz turizminden ibaret olmadığını göstermesi gerekiyor." diye konuştu.
- Türkiye, turizm potansiyeli yüksek bir ülke
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, turizmde sürdürülebilirlik için dijital değişim ve dönüşüm çalışmalarının hızlandırılmasının, sektörün doğal, tarihi ve kültürel dokuyu koruyucu ve geliştirici bir yaklaşım içinde şekillenmesinin önemli ve öncelikli bir husus olduğunu söyledi.
Aksu, Türkiye'nin, iklimi, doğal tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanında konumunun sağladığı kolay erişilebilirlik nedeniyle turizm potansiyeli yüksek bir ülke olduğunun altını çizerek, "Türkiye uyguladığı politikalar, oluşturduğu kurumsal yapı ve kapasitesiyle turizm ve kültür alanında öne çıkmış, olumsuz küresel ekonomik gelişmeler ve jeopolitik risklere rağmen turist sayısı ve turizm geliri yönüyle başarılı bir performans ortaya koymaktadır.' dedi.
Turizmin, elde edilen dövizin yanında birçok alt sektöre ve istihdama katkısıyla ülke ekonomisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu aktaran Aksu, kültür ve sanatın, beşeri kalkınmanın da önemli bir unsuru olduğuna işaret etti.
Türk bilim-kültür ve sanatının nesilden nesile aktarılmasının kültür politikalarının temelini oluşturduğunu vurgulayan Aksu, sahip olunan bu kıymetin etkili şekilde değerlendirilerek dünya turizminden alınan payın da artırılacağına inandıklarını kaydetti.
Türkiye'nin bunu başarabilecek altyapı, insan gücü, bilgi birikimi ve tecrübeye sahip bir ülke olduğunu ifade eden Aksu, "Nitekim ortadaki veriler de bunu doğrulamaktadır. " dedi.
