2010-11-04 - 14:50
TBMM Anayasa Komisyonu'nda, RTÜK Kanunu
Tasarısı kabul edildi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda, RTÜK Kanunu
Tasarısı içerisinde yer alan, medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının,
ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyeceğini öngören 19. madde de kabul
edildi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, 19. maddeyle ilgili verdiği değişiklik
önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının
yüzde 50'ye yükseltilmesinin çeşitli sakıncaları olacağını söyledi. Bal, ''Bu
payın yüzde 49'a indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kamuoyunu önemli oranlarda
etkileme gücüne sahip bir sektörde yabancı sermayeye yüzde 50 ortaklık vermek,
insanların kendi kültürlerine, yaşam şekillerine yabancılaşmasına neden
olabilir'' dedi. Yabancı sermayeye karşı olmadıklarını anlatan Bal, ''Ancak, yarı
yarıya şeklindeki bir paylaşım sonucunda bir türlü alınamayan karar nedeniyle
şirket kayyuma devredilebilir. Böyle bir sıkıntıya düşülmesine neden olmak doğru
olur mu'' diye sordu.
MHP Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz da istihdam artıran,
teknoloji transferi yapan yabancı sermayeye karşı olmadıklarını söyledi. Korkmaz,
milli medyaların yönetimlerinin yabancıların eline geçecek bu tip bir
düzenlemenin doğru olmadığını savundu.
MHP'li milletvekillerinden sonra söz alan Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç da madde metninde yer alan ''yüzde 50'' ifadesinin bir
sistematik olduğunu, bir anlayışı temsil ettiğini ve bu nedenle bütünlüğünün
bozulmaması gerektiğini söyledi.
''Yabancı sermaye içinde 'yabancı' kelimesi geçtiği için kötü değildir''
diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Yabancı sermayeye kendileri de sıcak baktıklarını ifade ediyorlar ama
bu tanım geçmişten bugüne tartışılmıştır. Telekom'un satışından tutunuz bir başka
şeye kadar... Yabancı sermaye düşmanlığı ya da karşıtlığı da gündeme gelmiştir.
RTÜK üzerinde bir düzenleme yaparken, radyo ve televizyon yayıncılığı
konusunda, sahiplik konusunda yüzde 50 bandını getiriyoruz. Burada da bir
eşitliği, bir özenmeyi teşvik etmek istiyoruz. Bu sahada da yabancı sermaye
ülkeye gelmeli, gelirken de önünde imkanlar olmalı. 'Bunlar kötüdür gelmesin,
bunlar milli değildir, gayri millidir. Bunlar yayın yaparlarsa Türk milletinin
bütünlüğüne, birliğine dinamit koyarlar...' Sayın Bal ve arkadaşları söylemedi
ama böyle anlaşılabilir. Böyle bir tavrın gerçekçi olmadığını düşünüyorum.
Sayın Korkmaz, 'milli medya şirketleri' dedi. Bunun karşıtı da gayri
milli medya şirketleridir. Böyle bir ayrım yapmadık, yapamayız. Çünkü, bugün
Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncılığında egemen olan şirketlerin de,
grupların da sahiplerinin, patronlarının ismi sizin gibi Burhan'dır, benim gibi
Bülent'dir, Davut Bey gibi Davut'dur... Ama bunlar ne kadar milli meselelerde
hassasiyet gösteriyor; aile, gençliğin korunması, uyuşturucuya, lüks hayata,
tüketime teşvik konusunda, bebelerin konuşmaya başlarken neler konuşacağı
konusunda ne kadar hassasiyet gösteriyor arkadaşlarımızın takdirindedir. Bugün
radyo ve televizyon yayıncılığı, Türkiye'deki şekliyle olmasa da keşke
Avrupa'daki, ABD'deki şekliyle olsa. ABD'de aile düzenine hassasiyet gösteren,
pornografi, şiddet ve müstehcen yayınlar konusunda alabildiğince özen gösteren
bir yayıncılık anlayışı var. Keşke bizimkilere de nasip olsa bunlar.''
Türkiye'ye, bundan 8 yıl önce 800 milyon dolar yabancı sermaye girişi
olduğunu anlatan Arınç, ''Şimdi 30 milyar dolar yabancı sermaye celbedebiliyor.
Bu Türkiye'nin kalkınması açısından önemli. Dolayısıyla yüzde 50'yi yüzde 49'a
düşüren bir anlayışı kabul edemeyeceğimizi ifade etmek istiyorum'' diye
konuştu.
Bal'ın önergesinde, aynı maddenin, (d) bendinde de bir değişiklik
yapılmasını istediğini anımsatan Arınç, bunun ''kabul edilebilir'' olduğunu ifade
etti.
Buna göre, birden fazla kuruluşta hissesi bulunan şirketin, yıllık toplam
ticari geliri, sektörün toplam ticari gelirinin yüzde 30'unu geçemeyecek.
Arınç'ın konuşmasının ardından önerge ile yapılması istenilen
değişiklikler ayrı ayrı oylandı. Medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının
ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyeceğini öngören 19. madde, önerge
doğrultusunda yapılan değişiklikle kabul edildi.
Şu ana kadar yapılan görüşmelerde, toplam 50 maddelik kanun tasarısının
42 maddesi komisyondan geçti.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda, RTÜK Kanunu
Tasarısı kabul edildi.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanun Tasarısı'nda,
radyo ve televizyonların yayın ilkeleri, siyasi parti reklamlarının yapılabilir
hale gelmesi, yayın ilkelerinin yeniden belirlenmesi, sağlık alanında belli
kurallarla reklama izin verilmesi, RTÜK tarafından kuruluşlara verilen uyarı ve
cezalar gibi konulara ilişkin düzenlemeler yer alıyor.
Medya kuruluşlarında, toplam yabancı sermaye
payı, ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyecek. Yabancı bir gerçek veya tüzel
kişi, en fazla iki medya kuruluşuna doğrudan ortak olabilecek.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı, TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
Tasarı, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin
düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, medya
hizmet sağlayıcıların idari, mali ve teknik yapıları ve yükümlülükleri ile Radyo
ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, teşkilatı, görev, yetki ve sorumluluklarına
ilişkin usul ve esasları belirliyor. Tasarı, Türkiye Cumhuriyeti yargı yetkisi
altında, her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun
elektromanyetik dalgalar veya diğer yollarla yapılan radyo, televizyon ve isteğe
bağlı yayın hizmetleriyle ilgili hususları da kapsıyor.
Buna göre, medya hizmet sağlayıcısı, merkez bürosunun Türkiye'de
bulunması ve yayın hizmetlerine ilişkin editoryal kararların Türkiye sınırları
içinde alınıyor olması durumunda Türkiye'de yerleşik kabul edilecek.
Medya hizmet sağlayıcının merkez bürosunun Türkiye'de bulunmasına rağmen,
yayın hizmetlerine ilişkin editoryal kararların Avrupa Sınır Ötesi Televizyon
Sözleşmesine taraf başka bir ülkede alınması ya da yayın hizmetlerine ilişkin
editoryal kararlar, Türkiye'de alınmakla birlikte merkez bürosunun anılan
sözleşmeye taraf başka bir ülkede bulunması durumunda medya hizmet sağlayıcısı,
yayın hizmeti faaliyetini yürüten iş gücünün önemli bir kısmının bulunduğu ülkede
yerleşik kabul edilecek. Ancak, yayın hizmeti faaliyetini yürüten iş gücünün her
iki ülkede de bulunmakla birlikte, hangi ülkede daha yoğun olarak çalışıldığının
tespit edilemediği durumlarda medya hizmet sağlayıcı, merkez bürosunun bulunduğu
ülkede yerleşik kabul edilecek.
Medya hizmet sağlayıcılar, künye bilgilerini, iletişim adresini, izleyici
temsilcisinin adını ve iletişim bilgilerini RTÜK'e bildirmek ve internet
sitelerinde yayınlamak zorunda olacak.
Yayın hizmetleri; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve
bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke
ve inkılaplarına aykırı olamayacak; ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve
mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda
nefret duyguları oluşturamayacak. Terörü övemeyecek ve teşvik edemeyecek, terör
örgütlerini güçlü veya haklı gösteremeyecek.
Yayınlar, çocuklara karşı istismar ve şiddeti özendiremeyecek; güçsüzlere
ve özürlülere karşı ayrımcılık, istismar ve şiddeti teşvik edemeyecek. Alkol,
tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar
oynamayı özendirici nitelikte olamayacak. Müstehcen olamayacak; cinsiyet
eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar
eden programlar içeremeyecek; şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamayacak.
Sinema ve televizyon için yapılmış filmler ile haber bültenleri,
planlanan yayın süreleri 30 dakikadan fazla olması halinde, her 30 dakikalık
yayın süresi için bir kez olmak üzere, reklam ve tele-alışverişle kesilebilecek.
Dini tören yayını içine, hiçbir şekilde reklam ve tele-alışveriş yayını
yerleştirilemeyecek. Alkol ve tütün ürünleri için hiçbir şekilde ticari iletişime
izin verilemeyecek.
Bir program tamamen veya kısmen destek görmüşse, bu husus programın
başında, program içindeki reklam kuşaklarına giriş ve çıkışta ve programın
sonunda uygun ibarelerle belirtilecek.
Yayın hizmetlerinde, genel veya tematik içerikli yayın yapılabilecek.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayın lisansı başvurusu sırasında yayınlarının
türünü Üst Kurula yazılı olarak bildirecek. Üst Kurul tarafından bu kuruluşlara
verilecek yayın lisans belgesinde yayının türü açıkça belirtilecek.
Televizyon kuruluşları, çocuk yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri
halinde, çizgi filmlerin en az yüzde 20'si, diğer çocuk programlarının en az
yüzde 40'ı Türkiye'de üretilmiş olacak.
Üst Kurul, toplum için büyük önem arz eden ulusal ve uluslararası
olayları; ülke geneline şifresiz ve ücretsiz yayın yapan televizyon kanallarından
canlı veya banttan yayınlanmasını temin etmek amacıyla önemli olaylar listesi
hazırlayarak ilan edecek.
Önemli olayları yayınlayacak televizyonlar, listede yer alan olayları
ülke geneline şifresiz ve ücretsiz olarak yayınlayacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlal
edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması halinde, yayın tarihinden itibaren 60
gün içinde, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamak ve suç
unsuru içermemek kaydıyla, düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya kuruluşuna
gönderecek. Medya kuruluşları, düzeltme ve cevap yazılarını aldıkları tarihten
itibaren en geç 7 gün içinde yayınlayacaklar.
Belirtilen süre içinde yayınlanmaması halinde, kişi, düzeltme ve cevabın
yayınlandığı tarihten itibaren 10 gün içinde mahkemeden cevap ve düzeltmenin
yayınlanmasına karar verilmesini isteyebilecek.
Yayın lisansı; münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti
sunmak amacıyla kurulmuş anonim şirketlere verilecek. Aynı şirket ancak bir
radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı yayın hizmeti sunabilecek.
Siyasi partiler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler,
birlikler, dernekler, vakıflar, mahalli idareler ve bunlar tarafından kurulan
veya bunların doğrudan veya dolaylı ortak oldukları şirketler ile sermaye
piyasası kurumları ve bu aracı kurumlara doğrudan veya dolaylı ortak olan gerçek
ve tüzel kişilere yayın lisansı verilemeyecek. Bu kuruluşlar, medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlara doğrudan veya dolaylı ortak olamayacak.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının hisseleri nama yazılı olacak.
Herhangi bir kişi lehine intifa senedi ihdas edilemeyecek.
Bir gerçek veya tüzel kişi doğrudan veya dolaylı olarak en fazla dört
karasal yayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilecek.
Ancak, bir gerçek veya tüzel kişinin doğrudan veya dolaylı hisse sahibi olduğu
medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının yıllık toplam ticari iletişim geliri,
sektörün toplam ticari iletişim gelirinin yüzde 30'unu geçemeyecek.
Bir medya kuruluşunda toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin
yüzde 50'sini geçemeyecek. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi, en fazla iki medya
hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilecek. Yerli veya yabancı
hissedarlar hiçbir şekilde imtiyazlı hisse senedine sahip olamayacak.
Şirket devir veya birleşme işlemlerinden önce Üst Kuruldan gerekli bilgi
ve belgelerle izin alınması ve devir veya birleşme işleminin gerçekleşmesinden
sonra 30 gün içinde Üst Kurula bildirimi zorunlu olacak.
İlgili mevzuata uyulması ve kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olmamak
şartıyla, her türlü ad ve bu adı tasvir eden blok grafikler logo olarak, sesli
duyurular ise çağrı işareti olarak kullanılabilecek. Logo ve çağrı işaretlerinin
Üst Kurul nezdinde tescili zorunlu olacak. Medya hizmet sağlayıcıları, logo ve
çağrı işaretlerini Üst Kurula beyanda bulunarak değiştirebilecekler.
Medya hizmet sağlayıcıları, ortak denetimle öz denetim mekanizmalarının
oluşturulması, izleyici ve dinleyicilerden ulaşan şikayetlerin değerlendirilip
kuruluşun yayın kuruluna sunulması ve sonuçlarının takip edilmesi amacıyla en az
on yıllık mesleki tecrübeye sahip bir izleyici temsilcisi görevlendirecekler.
Özel medya kuruluşları, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle
saklayacaklar. Kayıtları kullanmak isteyen kişi ve kuruluşlar, Üst Kurula
ücretini ödeyerek bir kopya alabilecekler.
(14:50)
**** Haberin devamına "ilgili dökümanlar" bölümünden ulaşabilirsiniz ****
Tasarısı içerisinde yer alan, medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının,
ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyeceğini öngören 19. madde de kabul
edildi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, 19. maddeyle ilgili verdiği değişiklik
önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının
yüzde 50'ye yükseltilmesinin çeşitli sakıncaları olacağını söyledi. Bal, ''Bu
payın yüzde 49'a indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kamuoyunu önemli oranlarda
etkileme gücüne sahip bir sektörde yabancı sermayeye yüzde 50 ortaklık vermek,
insanların kendi kültürlerine, yaşam şekillerine yabancılaşmasına neden
olabilir'' dedi. Yabancı sermayeye karşı olmadıklarını anlatan Bal, ''Ancak, yarı
yarıya şeklindeki bir paylaşım sonucunda bir türlü alınamayan karar nedeniyle
şirket kayyuma devredilebilir. Böyle bir sıkıntıya düşülmesine neden olmak doğru
olur mu'' diye sordu.
MHP Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz da istihdam artıran,
teknoloji transferi yapan yabancı sermayeye karşı olmadıklarını söyledi. Korkmaz,
milli medyaların yönetimlerinin yabancıların eline geçecek bu tip bir
düzenlemenin doğru olmadığını savundu.
MHP'li milletvekillerinden sonra söz alan Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç da madde metninde yer alan ''yüzde 50'' ifadesinin bir
sistematik olduğunu, bir anlayışı temsil ettiğini ve bu nedenle bütünlüğünün
bozulmaması gerektiğini söyledi.
''Yabancı sermaye içinde 'yabancı' kelimesi geçtiği için kötü değildir''
diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Yabancı sermayeye kendileri de sıcak baktıklarını ifade ediyorlar ama
bu tanım geçmişten bugüne tartışılmıştır. Telekom'un satışından tutunuz bir başka
şeye kadar... Yabancı sermaye düşmanlığı ya da karşıtlığı da gündeme gelmiştir.
RTÜK üzerinde bir düzenleme yaparken, radyo ve televizyon yayıncılığı
konusunda, sahiplik konusunda yüzde 50 bandını getiriyoruz. Burada da bir
eşitliği, bir özenmeyi teşvik etmek istiyoruz. Bu sahada da yabancı sermaye
ülkeye gelmeli, gelirken de önünde imkanlar olmalı. 'Bunlar kötüdür gelmesin,
bunlar milli değildir, gayri millidir. Bunlar yayın yaparlarsa Türk milletinin
bütünlüğüne, birliğine dinamit koyarlar...' Sayın Bal ve arkadaşları söylemedi
ama böyle anlaşılabilir. Böyle bir tavrın gerçekçi olmadığını düşünüyorum.
Sayın Korkmaz, 'milli medya şirketleri' dedi. Bunun karşıtı da gayri
milli medya şirketleridir. Böyle bir ayrım yapmadık, yapamayız. Çünkü, bugün
Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncılığında egemen olan şirketlerin de,
grupların da sahiplerinin, patronlarının ismi sizin gibi Burhan'dır, benim gibi
Bülent'dir, Davut Bey gibi Davut'dur... Ama bunlar ne kadar milli meselelerde
hassasiyet gösteriyor; aile, gençliğin korunması, uyuşturucuya, lüks hayata,
tüketime teşvik konusunda, bebelerin konuşmaya başlarken neler konuşacağı
konusunda ne kadar hassasiyet gösteriyor arkadaşlarımızın takdirindedir. Bugün
radyo ve televizyon yayıncılığı, Türkiye'deki şekliyle olmasa da keşke
Avrupa'daki, ABD'deki şekliyle olsa. ABD'de aile düzenine hassasiyet gösteren,
pornografi, şiddet ve müstehcen yayınlar konusunda alabildiğince özen gösteren
bir yayıncılık anlayışı var. Keşke bizimkilere de nasip olsa bunlar.''
Türkiye'ye, bundan 8 yıl önce 800 milyon dolar yabancı sermaye girişi
olduğunu anlatan Arınç, ''Şimdi 30 milyar dolar yabancı sermaye celbedebiliyor.
Bu Türkiye'nin kalkınması açısından önemli. Dolayısıyla yüzde 50'yi yüzde 49'a
düşüren bir anlayışı kabul edemeyeceğimizi ifade etmek istiyorum'' diye
konuştu.
Bal'ın önergesinde, aynı maddenin, (d) bendinde de bir değişiklik
yapılmasını istediğini anımsatan Arınç, bunun ''kabul edilebilir'' olduğunu ifade
etti.
Buna göre, birden fazla kuruluşta hissesi bulunan şirketin, yıllık toplam
ticari geliri, sektörün toplam ticari gelirinin yüzde 30'unu geçemeyecek.
Arınç'ın konuşmasının ardından önerge ile yapılması istenilen
değişiklikler ayrı ayrı oylandı. Medya kuruluşlarında yabancı sermaye payının
ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyeceğini öngören 19. madde, önerge
doğrultusunda yapılan değişiklikle kabul edildi.
Şu ana kadar yapılan görüşmelerde, toplam 50 maddelik kanun tasarısının
42 maddesi komisyondan geçti.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda, RTÜK Kanunu
Tasarısı kabul edildi.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanun Tasarısı'nda,
radyo ve televizyonların yayın ilkeleri, siyasi parti reklamlarının yapılabilir
hale gelmesi, yayın ilkelerinin yeniden belirlenmesi, sağlık alanında belli
kurallarla reklama izin verilmesi, RTÜK tarafından kuruluşlara verilen uyarı ve
cezalar gibi konulara ilişkin düzenlemeler yer alıyor.
Medya kuruluşlarında, toplam yabancı sermaye
payı, ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemeyecek. Yabancı bir gerçek veya tüzel
kişi, en fazla iki medya kuruluşuna doğrudan ortak olabilecek.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı, TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
Tasarı, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin
düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, medya
hizmet sağlayıcıların idari, mali ve teknik yapıları ve yükümlülükleri ile Radyo
ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, teşkilatı, görev, yetki ve sorumluluklarına
ilişkin usul ve esasları belirliyor. Tasarı, Türkiye Cumhuriyeti yargı yetkisi
altında, her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun
elektromanyetik dalgalar veya diğer yollarla yapılan radyo, televizyon ve isteğe
bağlı yayın hizmetleriyle ilgili hususları da kapsıyor.
Buna göre, medya hizmet sağlayıcısı, merkez bürosunun Türkiye'de
bulunması ve yayın hizmetlerine ilişkin editoryal kararların Türkiye sınırları
içinde alınıyor olması durumunda Türkiye'de yerleşik kabul edilecek.
Medya hizmet sağlayıcının merkez bürosunun Türkiye'de bulunmasına rağmen,
yayın hizmetlerine ilişkin editoryal kararların Avrupa Sınır Ötesi Televizyon
Sözleşmesine taraf başka bir ülkede alınması ya da yayın hizmetlerine ilişkin
editoryal kararlar, Türkiye'de alınmakla birlikte merkez bürosunun anılan
sözleşmeye taraf başka bir ülkede bulunması durumunda medya hizmet sağlayıcısı,
yayın hizmeti faaliyetini yürüten iş gücünün önemli bir kısmının bulunduğu ülkede
yerleşik kabul edilecek. Ancak, yayın hizmeti faaliyetini yürüten iş gücünün her
iki ülkede de bulunmakla birlikte, hangi ülkede daha yoğun olarak çalışıldığının
tespit edilemediği durumlarda medya hizmet sağlayıcı, merkez bürosunun bulunduğu
ülkede yerleşik kabul edilecek.
Medya hizmet sağlayıcılar, künye bilgilerini, iletişim adresini, izleyici
temsilcisinin adını ve iletişim bilgilerini RTÜK'e bildirmek ve internet
sitelerinde yayınlamak zorunda olacak.
Yayın hizmetleri; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve
bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke
ve inkılaplarına aykırı olamayacak; ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve
mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda
nefret duyguları oluşturamayacak. Terörü övemeyecek ve teşvik edemeyecek, terör
örgütlerini güçlü veya haklı gösteremeyecek.
Yayınlar, çocuklara karşı istismar ve şiddeti özendiremeyecek; güçsüzlere
ve özürlülere karşı ayrımcılık, istismar ve şiddeti teşvik edemeyecek. Alkol,
tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar
oynamayı özendirici nitelikte olamayacak. Müstehcen olamayacak; cinsiyet
eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar
eden programlar içeremeyecek; şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamayacak.
Sinema ve televizyon için yapılmış filmler ile haber bültenleri,
planlanan yayın süreleri 30 dakikadan fazla olması halinde, her 30 dakikalık
yayın süresi için bir kez olmak üzere, reklam ve tele-alışverişle kesilebilecek.
Dini tören yayını içine, hiçbir şekilde reklam ve tele-alışveriş yayını
yerleştirilemeyecek. Alkol ve tütün ürünleri için hiçbir şekilde ticari iletişime
izin verilemeyecek.
Bir program tamamen veya kısmen destek görmüşse, bu husus programın
başında, program içindeki reklam kuşaklarına giriş ve çıkışta ve programın
sonunda uygun ibarelerle belirtilecek.
Yayın hizmetlerinde, genel veya tematik içerikli yayın yapılabilecek.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayın lisansı başvurusu sırasında yayınlarının
türünü Üst Kurula yazılı olarak bildirecek. Üst Kurul tarafından bu kuruluşlara
verilecek yayın lisans belgesinde yayının türü açıkça belirtilecek.
Televizyon kuruluşları, çocuk yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri
halinde, çizgi filmlerin en az yüzde 20'si, diğer çocuk programlarının en az
yüzde 40'ı Türkiye'de üretilmiş olacak.
Üst Kurul, toplum için büyük önem arz eden ulusal ve uluslararası
olayları; ülke geneline şifresiz ve ücretsiz yayın yapan televizyon kanallarından
canlı veya banttan yayınlanmasını temin etmek amacıyla önemli olaylar listesi
hazırlayarak ilan edecek.
Önemli olayları yayınlayacak televizyonlar, listede yer alan olayları
ülke geneline şifresiz ve ücretsiz olarak yayınlayacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlal
edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması halinde, yayın tarihinden itibaren 60
gün içinde, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamak ve suç
unsuru içermemek kaydıyla, düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya kuruluşuna
gönderecek. Medya kuruluşları, düzeltme ve cevap yazılarını aldıkları tarihten
itibaren en geç 7 gün içinde yayınlayacaklar.
Belirtilen süre içinde yayınlanmaması halinde, kişi, düzeltme ve cevabın
yayınlandığı tarihten itibaren 10 gün içinde mahkemeden cevap ve düzeltmenin
yayınlanmasına karar verilmesini isteyebilecek.
Yayın lisansı; münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti
sunmak amacıyla kurulmuş anonim şirketlere verilecek. Aynı şirket ancak bir
radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı yayın hizmeti sunabilecek.
Siyasi partiler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler,
birlikler, dernekler, vakıflar, mahalli idareler ve bunlar tarafından kurulan
veya bunların doğrudan veya dolaylı ortak oldukları şirketler ile sermaye
piyasası kurumları ve bu aracı kurumlara doğrudan veya dolaylı ortak olan gerçek
ve tüzel kişilere yayın lisansı verilemeyecek. Bu kuruluşlar, medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlara doğrudan veya dolaylı ortak olamayacak.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının hisseleri nama yazılı olacak.
Herhangi bir kişi lehine intifa senedi ihdas edilemeyecek.
Bir gerçek veya tüzel kişi doğrudan veya dolaylı olarak en fazla dört
karasal yayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilecek.
Ancak, bir gerçek veya tüzel kişinin doğrudan veya dolaylı hisse sahibi olduğu
medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının yıllık toplam ticari iletişim geliri,
sektörün toplam ticari iletişim gelirinin yüzde 30'unu geçemeyecek.
Bir medya kuruluşunda toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin
yüzde 50'sini geçemeyecek. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi, en fazla iki medya
hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilecek. Yerli veya yabancı
hissedarlar hiçbir şekilde imtiyazlı hisse senedine sahip olamayacak.
Şirket devir veya birleşme işlemlerinden önce Üst Kuruldan gerekli bilgi
ve belgelerle izin alınması ve devir veya birleşme işleminin gerçekleşmesinden
sonra 30 gün içinde Üst Kurula bildirimi zorunlu olacak.
İlgili mevzuata uyulması ve kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olmamak
şartıyla, her türlü ad ve bu adı tasvir eden blok grafikler logo olarak, sesli
duyurular ise çağrı işareti olarak kullanılabilecek. Logo ve çağrı işaretlerinin
Üst Kurul nezdinde tescili zorunlu olacak. Medya hizmet sağlayıcıları, logo ve
çağrı işaretlerini Üst Kurula beyanda bulunarak değiştirebilecekler.
Medya hizmet sağlayıcıları, ortak denetimle öz denetim mekanizmalarının
oluşturulması, izleyici ve dinleyicilerden ulaşan şikayetlerin değerlendirilip
kuruluşun yayın kuruluna sunulması ve sonuçlarının takip edilmesi amacıyla en az
on yıllık mesleki tecrübeye sahip bir izleyici temsilcisi görevlendirecekler.
Özel medya kuruluşları, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle
saklayacaklar. Kayıtları kullanmak isteyen kişi ve kuruluşlar, Üst Kurula
ücretini ödeyerek bir kopya alabilecekler.
(14:50)
**** Haberin devamına "ilgili dökümanlar" bölümünden ulaşabilirsiniz ****
