Bozdağ, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı. Türkiye'de işçinin ve emekçinin haklarını yıllardır gasbederek işçilerin arkasına sığınıp pazarlık yapanlardan bu gücü aldıklarını, işçi ve emekçilere iade ettiklerini ifade eden Karslı, "Sendikal hakları işçiye parmak sallamak ve işçiye ambargo uygulamak için kullananların önüne geçtik. Örgütlenme özgürlüklerinin önündeki, tarihi darbelerin ve askeri vesayet dönemlerine dayanan engelleri kaldırdık." dedi.
Yaklaşık 900 bin işçinin kadroya alınmasıyla birlikte Türkiye'de taşeronlaşmaya son verildiğini dile getiren Karslı, "1 Mayıs'ı Taksim'e indirgemeye çalışanlara tarihi bir ders verdik. İşçinin ve emekçinin arkasına saklanıp onları öne sürerek arka tarafta kendi karanlık çıkarları için ellerini ovuşturanların bunları anlamlandırabilmesi mümkün değildir." diye konuştu.
1 Mayıs kutlamalarında İstanbul'da yaşanan olaylara da değinen Karslı, "Kaldırım taşlarını söküp polisimize attılar. Kolluk kuvvetlerimizin müdahale etmemesine rağmen defalarca kışkırtıcı sloganlarla fiziki müdahalelerde bulunanların hiçbirinin derdi işçi ve emekçi değildir." ifadesini kullandı.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış ise Mersin'in kamu yatırımlarından hakkını alamayan bir kent olduğunu söyledi.
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy da Türkiye'nin küresel üretim ve Ar-Ge merkezi olması bakımından ilaç ve tıbbi cihaz alanında rekabetçi bir konuma ulaşmasının önemli olduğunu kaydetti.
TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Gül, 7 Ekim'den itibaren İsrail soykırımının Filistin'de sürdüğünü belirterek, "Netanyahu hükümeti masum insanları öldürmeye devam etmektedir. Üzerinden ne kadar geçerse geçsin Gazze'yi, Kudüs'ü unutmayacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz." diye konuştu.
Gazze'de yaşananlarla ilgili vicdan sahiplerinin tüm dünyada ayağa kalktığını dile getiren Gül, İsrail zulmüne karşı ayağa kalkan birçok ülkenin üniversitelerindeki akademisyen ve öğrencilere teşekkürlerini iletti.
Barışçıl gösterilere karşı yapılan uygulamaları şiddetle kınayan Gül, "Filistin'in yanında yer alınca insan hakkı gündeme gelmiyor, gözaltılar geliyor. İsrail lehine bir şey söylerseniz 'insan hakkı', Filistin'in, mazlumların lehine bir şey söylerseniz 'gözaltı' uygulaması, demokrasiyle bağdaşmamaktadır. İnanıyoruz ki Gazze'deki abluka da sona erecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Gül, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü de kutlayarak, şunları kaydetti:
"İşçilerimizin ve emekçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Özellikle hayat pahalılığının sona ermesi, fahiş fiyatlar gibi toplumun tüm kesimlerini etkileyen sorunların farkındayız. Hazine ve Maliye Bakanımız başta olmak üzere ekonomi yönetimimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çalışmalarını yoğunlukla sürdürmektedir. Rasyonel politikalarla, vatandaşımızın meselelerini gündeme alan çalışmalarla 4 yıllık süre içerisinde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Önümüzdeki günlerde fahiş fiyatların denetimine ilişkin yine milletimizin hayrına yasa düzenlemelerini Gazi Meclisimizin gündemine sunacağız.
Bir bayram üzerinden, işçilerimizin en önemli günü üzerinden bir gerilim hattı çıkarmaya yönelik çalışmalar asla kabul edilemez. Dün marjinal terör örgütlerinin aynı zamanda bir emekçi olan polislerimize yönelik yapmış olduğu saldırıları kınıyoruz. Hepimizin huzuru ve güvenliği için gayret eden polislerimize selamlarımızı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz."
- "Böyle bir hak talebini kabul etmiyoruz"
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.
Bayramların kucaklaşmaya vesile olması temennisinde bulunan Şahin, "Maalesef bayramda dahi ayrışmayı becerebilen bir toplum haline geldik. Taksim'de 1 Mayıs yasağını kabul etmiyoruz. İktidarın gerekli önlemleri alarak 1 Mayıs için sembolik önemi olan Taksim'de bu kutlamalara müsaade etmesi gerekirdi." dedi.
Şahin, 1 Mayıs kutlamalarında İstanbul'da yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Hiçbir hak ve özgürlük talebi hiç kimseye şiddete başvurma hakkını vermez. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarının, siyaset kurumunun daha temkinli hareket etmesi gerekir. İstanbul'da polise karşı yaşanan olayları şiddetle reddediyor ve kınıyoruz. Asla böyle bir hak talebini kabul etmiyoruz." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredatla ilgili çalışmasının aceleye getirilmemesi gerektiğini belirten Şahin, milli eğitim şurasının toplanması için çağrıda bulundu.
Şahin, yeni anayasa çalışmalarını da önemsediklerini dile getirerek, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u yapıcı tarzından dolayı tebrik etti.
Yeni anayasa çalışmasında olumlu bir iklime ihtiyaç olduğunu ifade eden Şahin, "Meclis Başkanımızın ziyaretleri önemli. Herkesten görüş alacak bir sürecin işletilmesi gerekir. Bir sorumluluğun da Sayın Cumhurbaşkanımıza düştüğünün altını çizmek istiyorum. Sayın Özgür Özel ile görüşmesi toplumda olumlu bir havaya neden oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemde bütün liderleri etrafında toplayabileceği görüntüleri vermesi gerekiyor." diye konuştu.
İYİ Parti adına söz alan Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi.
Türkoğlu, "Öyle bir Milli Eğitim Bakanlığımız ve öyle icraatları var ki öğrenciler, öğretmenler ve veliler şikayetçi. Hiçbir sorunu çözemeyen ve özellikle Cumhuriyet'in bize vermiş olduğu en kıymetli şey olan fırsat eşitliğinin yerle bir olduğu bir Milli Eğitim Bakanlığımız var." dedi.
Milli Eğitim Bakanlığında 68 bin öğretmen açığı olduğunu dile getiren Türkoğlu, mülakatın kaldırılarak 100 bin öğretmen atamasının bir an önce açıklanmasını istedi.
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, pomza madeninin dünya rezervinin yüzde 50'sine yakınının Türkiye'de olduğuna işaret ederek, "Bitlis ve Nevşehir havzasında yoğun olarak bulunan, inşaattan kozmetiğe, savunma sanayisinden tarıma çok geniş bir kullanım alanına sahip pomza madenimiz, ülke ekonomisine yılda 15 milyar liranın üzerinde bir katkı sunmaktadır. Türkiye çapında 15 binden fazla kişiyi istihdam sağlamaktadır." diye konuştu.
- "İktidarımızda Taksim 1 Mayıs'ta işçilerin olacaktır"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, dün emek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için 1 Mayıs'ta alanlarda olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"İşçinin, emeğin ve alın terinin mücadele edilmesi gereken bir kavram olduğunu zanneden AK Parti ve onun İçişleri Bakanı, Taksim Meydanı'nı polis ablukasına aldırarak tarihe kara bir leke daha bırakmıştır. 200'den fazla kişi gözaltına alındı. Çünkü AK Parti iktidarı alanlardan korkuyor. Emeğin, işçinin örgütlü mücadelesinden korkuyor. Özellikle Gezi Olayları'ndan sonra iktidarının sarsılmasından korkuyor. Korktukça da baskıyı ve şiddeti artıran bir yönetim anlayışına savruluyor. Anayasa Mahkemesinin açık hükmüne karşı ve özellikle Taksim Meydanı'nın daha önce defalarca kullandırılmış olmasına ve kimsenin burnunun kanamamış olmasına karşın kamu düzenliği ve gerekçesiyle Taksim Meydanı'nın işçilere, emeğe kapatılmasını kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz. Bizim iktidarımızda Taksim 1 Mayıs'ta işçilerin olacaktır."
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 1 Mayıs kutlamalarına katılmak için birçok merkezde milyonlarca işçi ve emekçinin sokaklara çıktığını aktardı.
Birçok yerde kutlamaların sorunsuz yapıldığını söyleyen Koçyiğit, "Bir yer hariç. O da tabii ki İstanbul. İstanbul'da iktidarın ve özellikle İçişleri Bakanlığının inadı nedeniyle ciddi olaylar çıktı. 200'e yakın insan polis şiddetiyle darbedilerek gözaltına alındı. Tam bir polis devletini anımsatacak görüntüler oldu. Bir bayram kutlamasının önüne polis barikatları kuruldu. Anayasa Mahkemesi kararları da her zamanki gibi dikkate alınmadı." ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurul'da, Saadet Partisinin "Mali müşavirler", İYİ Parti'nin "yerel basın", DEM Parti'nin "faili meçhul cinayetler" ve CHP'nin "emekli astsubaylar" ile ilgili grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Saadet Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, mali müşavirlerin insanca çalışma koşulları istediklerini söyledi. Mali müşavirlerin bu noktaya gelmesinin trajik olduğunu belirten Ekici, milletvekillerinden bu duruma duyarsız kalmamalarını istedi.
Mali müşavirlerin kanundaki iş tanımlarının belirli olmasına rağmen, çıkarılan kanun ve yönetmeliklerle iş tanımının sürekli değiştirilerek iş yükünün artırıldığını ancak ücretlerinin aynı kaldığını anlatan Ekici, "Devlet, mali müşavirleri adeta maaşlı personeli gibi kullanmakta ama herhangi bir maaş ödemesi de yapmamaktadır." dedi.
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, güçlü yerel basının varlığının her zamankinden daha elzem olduğunu söyledi. Hamşıoğlu, "Hal böyleyken tasarruf tedbirleri genelgesinin yerel basına son nefesini de verdiren giyotine dönüşmesi kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Tasarrufun adresinin, kağıt ve matbaa maliyetlerini karşılayamayan yerel basının değil "araç saltanatları, yurtdışı gezileri, lüks ağırlama giderleri" olabileceğini kaydeden Hamşıoğlu, "Devletimizin ekonomik bekası, kıt kanat imkanlarla ayakta durmaya çalışan yerel basının ilan ve abonelik gelirleriyle kurtulamayacağına göre, bu onun bitirmenin kılıfından ibarettir. İl valiliklerini yerel basının işvereni haline getiren sistem değiştirilmeli, Basın İlan Kurumunun komisyon uygulamasına son verilmelidir." diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, astsubayların iktidar tarafından unutulduğunu öne sürdü.
Astsubayların sorunlarını iktidarın da bildiğini belirten Akdoğan, iktidarın astsubayların sorunlarının çözümüne yönelik verdiği sözleri tutmadığını savundu.
Akdoğan, "Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlarmış. 2015'den bu yana sorunları çözemediniz. Gelin araştırma komisyonu noktasında bizlere destek verin. Gelin parti ayrımı gözetmeksizin astsubayların sorununu hızla çözelim." diye konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti hükümetleri döneminde, subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ile erlerin özlük haklarında birçok iyileştirmeler yapıldığını söyledi. Özen, "Ordumuzun güçlenmesinde en önemli yere sahip Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımıza ait özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik mevzuat çalışmaları, ülkemizin şartları ve çağdaş uygulamalar dikkate alınarak bir sistem bütünlüğü içerisinde incelenmekte, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra personelimizin lehine olacak şekilde çalışmalarımız devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Genel Kurulda, Anayasa Komisyonunda boş bulunan bir üyelik için CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda bulunan boş üyelik için de CHP İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu seçildi.
Genel Kurul'da daha sonra enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümünün görüşmelerine geçildi.
