2008-12-23 - 16:00
2009 BÜTÇESİ, TBMM GENEL KURULUNDA
MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy: "AK Parti Hükümetleri geçmişin mirasını yiyor.", MHP Hatay Milletvekili Turan Çirkin: "EPDK, Hükümetin tavrı nedeniyle lisans ticareti yapar hale geldi."
TBMM Genel Kurulunda, görüşülmekte olan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 2009 yılı
bütçeleri üzerinde MHP Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Necati Özensoy, Türkiye'nin
geleceğini şekillendiren en önemli bakanlığın Enerji Bakanlığı olduğunu söyledi.
Büyük Ortadoğu Projesinin adının gerçekte ''Büyük Enerji Projesi''
olduğunu söyleyen Özensoy, ''AK Parti hükümetleri, geçmişin mirasını yemekten
başka iş yapmamıştır. Öngörülen elektrik açıklarının nasıl kapatılacağı
açıklanmalı'' dedi.
Hava kirliliğine neden olan kömürlerin TKİ'den tedarik edildiğini
belirten Özensoy, ''Kömürler ambalaja girdiği için kaliteli hale gelmiyor,
kükürdü azalmıyor'' dedi.

HATAY MİLLETVEKİLİ TURAN ÇİRKİN

MHP Hatay Milletvekili Turan Çirkin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun
''Lisans ticareti'' yaptığını ileri sürerek, kurumun izleme ve denetleme görevini yerine getirmediğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu (TAEK), Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 2009 yılı
bütçelerinin görüşmelerine davam ediliyor.
EPDK bütçesi üzerinde konuşan MHP Hatay Milletvekili Turan Çirkin, 57.
Hükümet döneminde önemli görevleri yerine getirmek üzere kurulduğunu, ancak ''AKP
hükümetlerinin tavrı nedeniyle lisans ticareti yapar hale geldiğini'' söyledi.
EPDK'nın siyasi kadrolaşma nedeniyle Enerji Bakanlığının bir dairesi olduğunu
savunan Çirkin, AK Parti döneminde alınan bazı bürokratların enerji tecrübesinin
olmadığını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Akaryakıtta kar oranlarını düşürmeyen
dağıtım bayilerini mahkemeye vereceğini'' söylediğini ifade eden Çirkin, ''2005
yılında fiyatın serbest pazarda belirlenmesi için düzenleme yapan Meclisi mi,
yoksa akaryakıt üzerinde yüksek vergileri düşürmeyen Maliye Bakanlığını mı
mahkemeye vereceksiniz? Başbakan, suçu kendi üzerinden atmaya pek
mahir...Akaryakıttaki kaçakçılığı ne yapıyorsunuz? Kaçak ve kaçakçılığa suç
ortaklığı yapıyorsunuz'' dedi.
EPDK'nın enerji fiyatları konusunda üzerine düşeni yapmadığını anlatan
Çirkin, ''Yaşanan sıkıntıların çözümü, kanunla kurulan kurumları çalıştıracak
dirayetli yönetimlerden geçiyor. EPDK, kendisine verilen izleme ve denetleme
görevini yerine getirmelidir'' görüşünü kaydetti.
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirirken, Enstitünün, rezervlerin olduğu
bölgeye 300-500 kilometre uzağa kurulduğunu belirterek, 2003 yılında Ankara'da
kurulduğunu, ancak Kütahya'da kurulması gerektiğini savundu. Enstitünün fiziki ve
altyapısının yetersiz olduğunu ifade eden Işık, bu yetersizliklerin giderilmesi,
uzman alınması, bütçesinin de revize edilmesi gerektiğini kaydetti.

-TAEK BAŞKANI BİR ABD FİRMASININ GENEL MÜDÜRÜ-

TAEK bütçesi üzerinde konuşan MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı,
nükleer santralin programa alınmasına ve ilk lisansın verilmesinin üzerinden 33
yıl geçmesine rağmen hala beri gerçekleştirilemediğini söyledi. ''Bütün bunların
sorumlusu Enerji Bakanı ile daha önce nükleer konularda çalışan bir Amerikan
firmasının Türkiye müdürü olduğu iddia edilen ve 5 yıldır TAEK'i yöneten kurum
başkanıdır'' diyen Varlı, Kurum Başkanının ''Harza'' firmasının genel müdürü
olduğuna dair kartviziti gösterdi.
AK Parti'nin Türkiye'yi doğalgazda Rusya'ya bağımlılığını gidermek
isterken nükleer santral ihalesini Gasprom'un yüzde 50 hisseyle ortak olduğu
şirkete verdiğini belirten Varlı, ''İhaleye katılan diğer firmalar niye teşekkür
ederek ihaleden çekildi? Böylesi önemli bir ihaleden sonra TAEK Başkanı'nın
istifa ettiği ama bunun üzerinin kapatıldığı doğru mu? TAEK Başkanı blöf mü
yaptı, Bakan da buna karşı ne zaman rest çekecek? Hakkında 4 soruşturma olduğu
doğru mu?''
57. Hükümet döneminde 8 milyon dolara ihalesi yapılıp pahalı olduğu
gerekçesiyle iptal edilen hızlandırıcı ihalesinin 2002'de bu kez 15 milyon
dolarla ihale gedildiğini anlatan Varlı, ihalenin daha sonra üçe bölünerek
yapıldığını, tüm ihaleleri de aynı firmanın aldığını kaydetti.
Varlı, kuruma nükleer enerji ile ilgili olmayan personel alındığını ileri
sürerek, ''Personel alımı için neden herhangi bir gazete ya da internet sitesinde
resmi ilan verilmemiştir? Personel alımının KPSS'siz veya merkezi yazılı
sınavsız, sadece mülakatla yapıldığı ve 100 kişinin bu şekilde işe başlatıldığı
doğru mu?'' diye sordu.
Operasyonlar sonucunda bakanlığın çok sayıda bürokratının tutuklandığına
işaret eden Varlı, ''Sayın Bakan, atadığınız 50'ye yakın üst bürokrat şu anda
cezaevlerinde...Bu bürokratların işlediği suçlardan sizin sorumluluğunuz
olmadığını söyleyebilir misiniz? Tüyü bitmemiş yetimin de hakkı bulunan ve
kamuoyu vicdanını rahatsız eden uygulamaların bir gün mutlaka hesabının
sorulacağı unutulmamalı'' diye konuştu.

-''ÖLDÜRÜLEN KÜRT VE TÜRK VATANDAŞLARINDAN ÖZÜR DİLİYORUM''-

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşmasına başlarken, 1915 olaylarına ilişkin ''özür
diliyorum'' kampanyasına değindi.
Ermeni lobilerinin dünyada kamuoyu oluşturarak, özellikle batı dünyasının
üzerinde baskı oluşturarak Türkiye'ye konuyu soykırım olarak kabul ettirmek
istediğine işaret eden Erdem, ''Mesnedi olmayan, Ermeni isyanlarıyla Van'da
başlayan ve çok sayıda Türk ve Kürt vatandaşın katline sebep olan, karşılıklı
ölüme dönüşen bu olayın soykırım olması mümkün değildir. Ben bu vesileyle bu
olaylarda öldürülen Türk ve Kürt vatandaşlarımızdan, Osmanlı vatandaşlarından
özür diliyorum. Tarihi ve milli şuurdan yoksun imzacıların oyuna geldiğinden
dolayı...''dedi.
Olayların karşılıklı olduğunu ve Ermeniler tarafından başlatıldığını
savunan Erdem, 21 Aralık Pazar günü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde
konuşan DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik'in konuşmasını eleştirerek, şunları
kaydetti:
''Bu çatı altında tarihimize ve milletimize hakareti marifet sayan
konuşmayla, tarihimize ve ecdadımıza maalesef çok ağır suçlamalarda bulundu.
Suçlamalarda bulunduğu ortak tarihimiz, ortam milletimizdir. Arkadaşımızın o
sözlerinden ötürü yine o tarihte olan Türk ve Kürt vatandaşlardan özür diliyorum.
Kendi tarihine, kendi milletimize hakaret etmekten ve zarar vermekten ne menfaat
umulduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Dünyanın en demokratik parlamentolarında
bile bir parlamenterin kendi tarihine, kendi milletine ve kendi geçmişine hakaret
etmesine müsaade edilemez, konuşamaz ve konuşturulamaz.''
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Erdem'in sözlerine ''Asıl
hakaret eden sizsiniz'' diye laf atarken, DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise
''Bizim ecdadımızın kökünü kazıdınız, Muğlalı olayını unuttunuz mu?'' dedi.
Tartışmaların ardından konuşmasını sürdüren Erdem, Türkiye'nin enerji
politikalarının gözden geçirilmesi ve enerji güvenliğini sağlamaya dönük uzun
vadeli stratejinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Erdem, makul süre
içinde enerji fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini ifade etti.

-''ENERJİ YATIRIMLARININ ÖNÜ AÇIK''-

AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu da Türkiye'de enerji
yatırımlarının önünün açık olduğunu, EPDK'nın bugüne kadar toplam 24 bin 80
şirketi lisanslandırdığını anlattı. Son 5 yılda 3 bin 500 megavat kurulu
gücündeki enerji yatırımının tamamlanarak devreye sokulduğunu kaydeden
Bayramoğlu, yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verildiğini ifade etti.
Madencilikte yapılan önemli düzenlemelerle sektörün önünün açıldığını, bu
yöndeki politikaların gündeme alındığını belirten Bayramoğlu, ''Ancak yapılanlar
yeterli değil. Yeraltı kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için teşviklerle
yatırımlara ağırlık verilmeli. Çünkü Türkiye'de ürettiğimizi sattığımız, hele uç
ürünler olarak katma değer sağlayarak sattığımızda ciddi istihdam sağlarız.
Madenlerin kırsal kesimde olduğu gözönünde bulundurulduğunda, buradaki yatırımlar
hem gelişmişlik farkını giderecek hem de göçü önleyecektir'' dedi.
Bayramoğlu, geçmişte bankacılık sektörü için gemicilik ve madencilik
sektörünün kara listede olduğunu belirterek, son yıllardaki değişimle en çok
madencilik sektörüne kredi verildiğini sözlerine ekledi.