2008-01-30 - 15:56
TBMM MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU...
'Hak kazandığı halde İstiklal Madalyası'nı alamadan vefat edenlerin torunlarına, kardeşlerine ve yeğenlerine de madalya verilebilmesini öngören kanun tasarısı' ve 'Askeri güvenlik bölgesi olarak belirlenen kışla ve karargahlarda da fotoğraf ve film çekilmesini yasaklayan kanun tasarısı', TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda benimsendi.
TBMM Milli Savunma Komisyonu toplandı. Komisyonun bugünkü çalışmalarında, 'Hak kazandığı halde İstiklal Madalyası'nı alamadan vefat edenlerin torunlarına, kardeşlerine ve yeğenlerine de madalya verilebilmesini öngören kanun tasarısı ve 'Askeri güvenlik bölgesi olarak belirlenen kışla ve karargahlarda da fotoğraf ve film çekilmesini yasaklayan kanun tasarısı' benimsendi.

İSTİKLAL MADALYASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK...

İstiklal Madalyası Kanununda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısını Komisyona sunan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İstiklal Madalyası'nın, fiilen kıt'a başında, cephede veya iç isyanları önlemede kahramanlık ve fedakarlık gösteren büyükler, subaylar ve milli kahramanlar ile cephe gerisinde bu amacın gerçekleştirilmesi için çalışanlara veya milli istiklal uğrunda hayatını feda eden şehitlerin sırasıyla büyük oğluna, büyük kızına, babasına, annesine ya da eşine verildiğini ifade etti.

Bu hak sahiplerinin İstiklal Madalyası aldıktan sonra vefatları halinde madalyaların, torunları da dahil olmak üzere sıralı mirasçılarına verildiğini anımsatan Bakan Gönül, ''Ancak, ilgili kanunda, hak sahibi olduğu halde İstiklal Madalyası almadan vefat edenlerin torunlarına madalya verilebilmesine imkan tanıyan bir düzenleme mevcut değildir. Tasarı ile İstiklal Madalyası'na hak kazandığı halde madalyasını almadan vefat edenlerin torunlarına da madalya ve beratının verilebilmesi amaçlanmıştır'' dedi.

MİLLİ SAVUNMA BAKANI GÖNÜL: ''MADALYALAR, 8 BİN 816 KİŞİYE İNTİKAL ETTİRİLDİ''

Milli Savunma Bakanı Gönül, ilgili kanundan sonra İstiklal Madalyası'nın 137 bin 646 kişiye verildiğini belirtti. Bu madalyaların 8 bin 816 kişiye intikal ettirildiğini kaydeden Gönül, ''İntikal ettirilenlerden 7 bin 526'sı oğlu, 754'ü kızı, 305'i de torunudur'' diye konuştu.

Gönül, bugün halen madalyası intikal ettirilmiş torunların mevcut olduğunu ifade ederek, madalya almış ve intikal ettirilmiş toplam 158 bin 664 kişi bulunduğunu söyledi.

Görüşmelerin ardından kabul edilen tasarı, ''İstiklal uğrunda hayatını kaybeden şehitler ile hak kazandığı halde madalya alamadan vefat edenlerin sırasıyla erkek çocuklarının en büyüğüne, büyük kızına, babasına, annesine, eşine ve sıralı mirasçıların belirtilen sırası dahilindeki çocuklarına, ya da diğer tabakada bulunanlara (kardeş, yeğen) ve onların sıralı mirasçılarına başvuru halinde madalya verilmesini'' öngörüyor.

Madalyaların verilmesi ve mirasçısına intikal işlemlerini ise Milli Savunma Bakanlığı yapacak.


SÖZLEŞMELİ SUBAY VE ASTSUBAYLAR?

Komisyonda, Kuvvet Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığının ilk uygulamaları sonucunda ortaya çıkan sorunların giderilmesi amacıyla hazırlanan, Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı da ele alındı.

Tasarıyı komisyona sunan Vecdi Gönül, tasarının getirdiği yenilikler hakkında bilgi verdi.

İlgili kanunun yürürlüğe girmesinin ardından, askeri eğitimlerini tamamlayan sözleşmeli subay ve astsubayların, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki görevlerine başladıklarını belirten Gönül, ''Ancak geçen 5 yıllık sürede, uygulamada bazı sorunlarla karşılaşılması nedeniyle bu tasarı hazırlandı'' dedi.

Tasarıyla, ''Ön Sözleşme'' ve ''Askeri Eğitim'' kavramlarının yeniden tanımlandığını belirten Bakan Gönül, halen askerlik hizmetini yapan yedek subaylar ile kısa dönem erbaşlara sözleşmeli subay veya astsubay olabilme imkanı tanındığını bildirdi.

Tasarıyla getirilen diğer düzenlemeleri de anlatan Milli Savunma Bakanı Gönül, şunları kaydetti:

''Lise mezunları sözleşmeli astsubay kaynakları arasından çıkarılmış, sözleşmeli tabiplerden Tıpta Uzmanlık Sınavını kazananlara, üç yıllık kıt'a hizmetini tamamladıktan sonra uzmanlık eğitimine başlayabilme olanağı tanınmıştır. Sağlık sebepleri hariç askeri eğitimin 1/3'üne katılmayan sözleşmeli subay veya astsubay adaylarının sözleşmelerinin feshedileceği kabul edilmiş, sözleşmeli subay ve astsubayların istihkakları, askerlik yükümlülükleri ve adaylara
uygulanan disiplin ve ceza hükümleri yeniden düzenlenmiştir.

Sözleşmeli subay ve astsubayların, muvazzaf subaylığa ve astsubaylığa geçirildikten sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda öngörülen üstün başarı kıdemi,lisansüstü öğrenim kıdemi veya öğreniminden dolayı derece verilmesi gibi haklardan yararlandırılmaları esası benimsenmiştir.''

Tasarı, görüşmelerin ardından, alt komisyona gönderildi.

ASKERİ YASAK BÖLGELER ve GÜVENLİK BÖLGELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

Komisyonda ayrıca, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşüldü.

Tasarıyı komisyona sunan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda, Genelkurmay Başkanlığının
göstereceği lüzum üzerine, Bakanlar Kurulu kararıyla birinci ve ikinci derece askeri yasak bölgeler kurulabileceği veya kaldırılabileceğinin hüküm altına alındığını söyledi.

Aynı kanun uyarınca, birinci ve ikinci derece askeri yasak bölgelerin, fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması ile bölgede not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması, savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılmasının yasak olduğunu da ifade eden Gönül, bu tip faaliyetlerin yapılabilmesi için Genelkurmay Başkanlığından izin alınmasının zorunlu olduğunu kaydetti.

''SADECE İZİNLE ÇEKİM YAPILABİLİR''

İlgili kanuna göre, birinci ve ikinci derece askeri yasak bölge olarak ilan edilmeyen Türk Silahlı Kuvvetlerine ait kışla, kıta, karargah, kurum, ordugah gibi tesislerin çevresinde, Genelkurmay Başkanlığınca askeri güvenlik bölgesi tesis edilebileceğini belirten Gönül, şunları söyledi:
''Halen, askeri birliklerin büyük bir bölümü, askeri güvenlik bölgeleri içerisinde bulunmasına rağmen, ilgili kanunda, bu birliklerin güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir.

Bu durum, özellikle terör faaliyetleri açısından hassas olan bölgelerdeki askeri tesislerin güvenliğini ve gizliliği olumsuz yönde etkilemektedir. Bu ihtiyaçlardan hareketle hazırlanan tasarıyla, askeri güvenlik bölgesi içerisinde bulunan tesislerin, fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması, bölgede not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması, savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılması, ilgili birlik komutanlığının iznine tabi kılınmıştır.''

''YASAK GETİRİLECEK YERLER ARASINA...''

MHP İzmir Milletvekili Kemal Erdal Sipahi, MHP grubuna, yasak getirilecek yerler arasına, özelleştirilen yerlerin de alınacağı yönünde bir bilginin geldiğini ifade ederek, bu bilginin doğru olup olmadığını Komisyon Başkanı Yardımcı'ya sordu. Yardımcı da bir milletvekilinden sözlü olarak bu yönde bir talep geldiğini, yazılı olarak dile getirilmediğini söyledi. Bakan Gönül de tasarının sadece askeri bölgeleri ilgilendirdiğini, özelleştirmeye tabi yerlerin tasarı kapsamı dışında olduğunu belirtti.

Görüşmelerin ardından tasarı komisyonca benimsendi.

TASARI

Tasarıya göre, askeri güvenlik bölgesi olarak tespit edilen Türk Silahlı Kuvvetlerine ait kışla, kıta, karargah, kurum, ordugah gibi tesislerin, fotoğraf ve filmleri çekilemeyecek.

Bu yerlerle ilgili harita, resim ve kroki yapılamayacak, not tutulamayacak. Bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılamayacak.