Adan, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
Yeni Yol Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, Samsun'da gençlerin işsizliğin, umutsuzluğun ve bağımlılığın kıskacında olduğunu savundu.
Samsun halkının trafik çilesiyle boğuştuğunu dile getiren Karaman, "Samsunlular lojistik trafiğin şehir merkezinden geçtiği, raylı sistemin yetersiz kaldığı, toplu taşıma planlama eksikliğinin her gün vatandaşa çile olarak döndüğü bir düzende yaşamaya mecbur bırakılıyor." diye konuştu.
DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu, "Tunceli'de tarım politikalarının yeterince desteklenmediğini, hayvancılıkta yaşanan kayıplarda üreticilerin yalnız bırakıldığını" iddia etti.
Kordu, "Aşılama ve veteriner hizmetleri mutlaka ücretsiz olarak karşılanmalı, mazot, gübre gibi giderler için destekleyici politikalar hayata geçirilmelidir. Don gibi doğal afetlerde, destek kapsamı dışında bırakılan üreticilerin mutlaka destek programına dahil edilmeleri sağlanmalıdır." sözlerini sarf etti.
- "Bu karar, Filistin halkının meşru haklarını teyit etmiştir"
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, "Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki sorumluluklarına ilişkin tavsiye kararı" hakkında gündem dışı konuşma yaptı.
Yüksel, UAD'nin tavsiye kararıyla, İsrail'in eylemlerinin hukuksuz olduğuna hükmettiğine dikkati çekti.
Divanın açıkladığı görüşün, uluslararası hukukun, insanlık vicdanının tarihsel bir zaferi olduğunu belirten Yüksel, "Bu karar, Filistin halkının meşru haklarını teyit etmiştir ve İsrail'in, işgal altındaki topraklarda yürüttüğü uygulamaların uluslararası hukuka açık biçimde aykırı olduğunu da tespit etmiştir." dedi.
Yüksel, süreci başından itibaren yakından takip ettiklerini ve etmeye devam ettiklerini belirterek, dün de Lahey'de adaletin safında yer aldıklarını vurguladı.
Türkiye'nin "eş sunucu" olarak davayı BM Genel Kurulu'ndan UAD'ye taşıdığına işaret eden Yüksel, UAD nezdindeki danışma görüşü sürecine de hem yazılı hem sözlü sunumlarda ve beyanlarda bulunarak aktif şekilde katılım sağladığını bildirdi.
Yüksel, "Türkiye, UAD'ye sunduğu beyanlarda, İsrail'in, Gazze ve Doğu Kudüs'te uluslararası hukuku sistematik biçimde ihlal ettiğini, insancıl hukuk, Cenevre Sözleşmesi ve BM yükümlülüklerini açıkça ihlal ettiğini belirtmiştir. Ayrıca BM personeline yönelik saldırıların, İsrail açısından hukuken bağlayıcı sonuçlar doğurduğunu da vurgulamıştır." diye konuştu.
- "Bu danışma görüşü tarihi bir dönüm noktasıdır"
UAD'nin danışma görüşünün içeriği hakkında da bilgi veren Yüksel, "Divan, nihayetinde Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesinin, bağımsız ve egemen bir devlet olarak güvenli ve tanınmış sınırlar içinde İsrail devletiyle yan yana, barış içinde yaşama hakkı dahil bölgesel istikrara ve Orta Doğu'daki tüm devletlerin güvenliğine katkı sağlayacağını bir kez daha vurgulamıştır." sözlerini sarf etti.
Yüksel, danışma görüşünün yalnızca Filistin halkının haklı davası açısından değil, aynı zamanda küresel adalet anlayışının güçlenmesi bakımından da tarihi bir dönüm noktası olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
"Temennimiz, Divanın danışma görüşünde ortaya koyduğu ilkeler doğrultusunda, soykırım davası sürecinin de süratle sonuçlandırılması ve tüm faillerin uluslararası hukuk önünde yargılanmasıdır. Cumhurbaşkanı'mızın ifade ettiği üzere Netanyahu, yaptıklarının cezasını ödemekten kaçamayacaktır. Er ya da geç yargılanacak ve işlediği soykırım ve savaş suçlarının bedelini ödeyecektir. Türkiye, Divan'daki bütün süreçleri, cezasızlık algısının kırılması ve adaletin yerini bulması amacıyla yakından takip etmeye devam edecektir."
TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla andı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı.
Özdağ, "Önemli olan şu: Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırabilmek, devletimizi liyakat, ehliyet ve ahlakla buluşturabilmek, aynı zamanda hukukumuzu adaletle şahikalaştırabilmek. O zaman Cumhuriyet bir anlam ifade eder. Yoksa Cumhuriyet'in tek başına olması bir anlam ifade etmez." diye konuştu.
15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davada yargılanan 4 kişiden 2'sinin beraatına tepki gösteren Özdağ, "Devlet birinin kınalı kuzusunu zevk için öldürenleri hangi hakla affediyor?" diye sordu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısında şehit olanları andı, saldırıyı kınadı.
2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne yönelik eleştirilerde bulunan Kavuncu, "Öyle bir bütçe yapıyorsunuz ki enflasyonla mücadele ortamında kamu giderlerini yüzde 29 artırıyorsunuz. Sonra da yüzde 16 enflasyondan bahsediyorsunuz. Bu bütçeyi yapanlar gelip 5 milyon çocuk niye bu ülkede aç, anlatması lazım. 2 milyon çocuk niye oyuncak sahibi bile olamıyor, onu anlatması lazım. 3 milyon çocuğun neden ikinci bir çift ayakkabısı yok, bu bütçeyi yapanların gelip burada bunu gözümüzün içine baka baka anlatması lazım." ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, TUSAŞ'ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısında şehit olanlara rahmet diledi.
Cumhuriyetin sadece bir yönetim biçimi değil, Türk milletinin kendi kaderine kendi eliyle yön verme iradesi olduğunu vurgulayan Kılıç "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletinin vicdanında saklı duran kudreti görmüş, o kudreti bir milletin kaderini değiştirecek inanca dönüştürmüştür. O, umutsuzluğun ortasında 'bir millet tutsak yaşamaktansa yok olmayı tercih etmelidir' diyerek millete yeniden umut ve ilham olmuştur." dedi. Geçmişte olduğu gibi bugün de "kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlerin olduğunu" belirten Kılıç şunları söyledi:
"O gün olduğu gibi bugün de milletimizin yüreğinde aynı iman, aynı ateş, aynı ruh var. Yeni işgal planları, kirli senaryolar, sinsi oyunlar değişmedi. Fakat değişmeyen bir şey daha var, Cumhuriyet'i canı pahasına korumaya ant içmiş Türk milletinin evlatları... 100 yıl önceki kararlılık bugün de dimdik ayaktadır. Türk milleti, geçmişinden aldığı kudretle geleceğini inşa etmektedir. Devir, Türk devridir, zaman 'Türkiye Yüzyılı' zamanıdır. Bu yüzyıl, bilimin, üretimin, milli iradenin ve Türk'ün yüzyılı olacaktır."
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM'nin son zamanlarda en çok tartışılan, hedefe koyulan erklerden biri olduğunu savundu.
CHP'nin geçen yasama döneminde 13 bin 613 yazılı soru önergesi verdiğini kaydeden Başarır, bunların 2 bin 944'ünün cevaplanmadığını belirterek, tepki gösterdi.
Başarır, Emniyet Genel Müdürlüğü personeline ödenecek promosyon miktarını eleştirerek, "Binlerce polis burada bizi koruyor. Yeri ve zamanı geldiğinde talimatla gaz da yiyoruz onlardan ama promosyonlarında bir haksızlık var. 270 bin lira beklerken, 100 bin lira alıyorlar. Mesai vermezsiniz, çalıştırırsınız, intihar eder bu çocuklar, gelin, bari 2 maaşını promosyon olarak siz verin, binlerce, yüz binlerce polis mağdur olmasın." diye konuştu.
- "Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz"
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, TUSAŞ'ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet diledi.
İsrail Meclisinin Batı Şeria topraklarını ilhak tasarısına tepki gösteren Gül, "Bu uluslararası hukuk nezdinde, Birleşmiş Milletler kararları nezdinde yok hükmündedir. Bu kararı kabul etmiyoruz. Bu kararın hiçbir bakımdan kabulü mümkün değildir. Filistin topraklarının hem fiili hem hukuki anlamda işgaline yönelik bu tür tavırları, tutumları şiddetle reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Gül, İsrail'in ateşkes yapılan bir dönemde gösterdiği bu tutumla, aslında Orta Doğu'da bir gerilimin devam etmesinden yana olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin her zaman olduğu gibi Filistin'in haklı davasının yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Gül, "Bizim tutumumuz nettir, Sayın Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'nda da diğer tüm platformlarda söylediği tutumumuz, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin bağımsız devleti kuruluncaya kadar Türkiye olarak biz de insanlığın vicdanıyla beraber Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuveyt, Katar ve Umman'a yaptığı ziyaretlere değinerek, bu ziyaretlerin bölgenin barışı ve insanlık barışı için çok kıymetli temaslar olduğunu söyledi.
Genel Kurulda Yeni Yol Partisi'nin "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız", İYİ Parti'nin "çocukların beslenmesi", DEM Parti'nin "suça sürüklenen çocuklar", CHP'nin "Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerindeki uluslararası kuruluşlarla olan ilişkileri"ne ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını hatırlatarak, bu insanlarla muhatap olacak yurt dışı Türkler ve akraba topluluklar bakanlığının kurulmasını istedi.
Yurt dışı seçim bölgesi oluşturulmasını, siyasi temsil ve aidiyet duygusu eksikliğinin giderilmesi gerektiğini savunan Kaya, "TBMM'de temsil edilmeleri için yurt dışı seçim çevresi oluşturulması yönünde düzenlemeler yapılmalıdır." dedi.
Çifte vatandaşlık hakkı kazananların önündeki en büyük engelin askerlik sorunu olduğunu ileri süren Kaya, "Askerliğin 7 bin avro civarında olması vatandaşlığa başvurmak isteyen gençlerimizi tedirgin etmekte ve geri adım atmalarına sebep olmaktadır." diye konuştu.
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, Türkiye'de çocukların beslenemediğini, 15 yaş altı her 3 çocuktan 1'inin aç olduğunu iddia etti. Sunat," 5 milyon 700 bin çocuk uluslararası açlık kriterlerine göre yeterli ve sağlıklı beslenemiyor. 4,1 milyon çocuk günde bir öğün bile et, balık yiyemiyor, protein alamıyor." ifadesini kullandı.
Çocuk yoksulluğunun sadece ekonomik mesele olmadığını, ahlaki bir çöküş, sosyal bir risk ve toplumsal bir alarm olduğunu dile getiren Sunat, Türkiye'de çocuklara her gün ücretsiz ve nitelikli bir öğün yemek verilmesi noktasında politikanın olmadığını savundu.
Sunat, çocuk yoksulluğunun sebeplerini, sonuçlarını ve bu konuda kalıcı çözüm yollarını belirlemek için bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasının bir tercih değil, zorunluluk olduğunu ifade etti.
DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, istismar eden ve istismara uğrayanın, ölen ve öldürenin çocuk olduğu bir denklemin içinde olduklarını söyledi.
Bu konuda önlem alınması yönündeki çağrıların yanıt bulmadığını öne süren Altın, "Karşımızda yeni bir mesele var: O da yeni nesil çeteleşme olarak adlandırılan küresel bir mesele." dedi.
"11. Yargı Paketi" taslağına ilişkin eleştiride bulunan Altın, "Yeni Zelanda'dan Almanya'ya kadar birçok örnek mağduru güçlendiren, çocuğa sorumluluk bilinci kazandıran ve toplumu iyileşme sürecine dahil eden modellerin suç oranlarını önemli oranda azalttığını gösteriyor. Bu durakları inşa etmek yerine çocukları daha fazla kapatmak istiyoruz. Çocukları kapatarak suçla mücadele edemeyiz." ifadelerini kullandı.
AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, Türkiye'nin çocuk hakları konusunda önemli bir birikime sahip olduğunu belirtti, bu konudaki mevzuatı hatırlattı. Çocuk haklarının güvence altına alındığını vurgulayan Ekmekci, ilgili bakanlıklıların çocuklara yönelik çalışmalarını anlattı.
Çocukların geleceğini ilgilendiren hassas bir konuda ideolojik yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Ekmekci, çocukları koruma iradesinin siyasi çizgilerin, parti sınırlarının çok ötesinde olduğunun altını çizdi.
Ekmekci, "Biz, çocuklarımızın her türlü suça itilmekten, istismardan, ihmalden, adaletsizlikten, cümle olumsuzluklardan korunmasını istiyoruz. Bu yolda çalışmalarımızı akli ve vicdani melekelerimizle sürdürüyoruz. Mevcut yasa ve kurumların daha güçlü, daha şeffaf ve daha duyarlı çalışmasıyla hedeflenen başarıya ulaşılacağı görüşündeyiz." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu'nun (GRECO) çalışmalarını yürüttüğünü, Türkiye'nin de bu grubun üyesi olduğunu söyledi.
Türkiye ile ilgili 4 tur değerlendirme toplantısına ilişkin raporların olduğunu bildiren Emre, 5. tur değerlendirme toplantısına yönelik hazırlanan raporun erişime açılmadığını belirtti.
Türkiye'nin yerine getirmediği birçok tavsiyenin olduğunu iddia eden Emre, Türkiye'ye önerilen 4. tur tavsiyelerinin, milletvekilleri ile yargı mensuplarıyla ilgili olduğunu dile getirdi. Emre, "Türkiye'ye yönelik 22 tavsiye var, bunların sadece 3'ü yerine getirilmiş durumda. TBMM ile ilgili gündeme gelen tavsiyelerin ise hiçbirisi yerine getirilmedi." dedi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, GRECO tavsiyelerine yönelik yapılan çalışmalarını anlattı. Dışişleri ile Adalet Bakanlığının koordinasyonunda GRECO tavsiyelerine ilişkin düzenli gözden geçirmelerin yapıldığını söyleyen Cıngı, ilerleme raporlarının Avrupa Konseyine sunulduğunu söyledi.
Cıngı, "Ülkemize ilişkin 4. aşama değerlendirme raporu, 2015 yılında GRECO tarafından kabul edilmiş olup, son olarak 4. değerlendirme aşaması 5. ara uyum raporu, 18-22 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen GRECO Genel Kurul toplantısı kapsamında görüşülmüştür. Bu temadaki 10 tavsiyenin yerine getirilmesiyle ilgili ön rapor da GRECO'ya 30 Kasım 2025 tarihine kadar sunulacaktır. Türkiye, GRECO sürecinde sorumluklarını yerine getiren, reformları sürdüren uluslararası işbirliğine açık bir ülkedir." değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra turizm ve vakıflarla ilgili düzenlemeler içeren Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı.
