2009-12-19 - 16:16
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığının 2010 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
TBMM Genel Kurulunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığının 2010 yılı bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
Genel Kurul, Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı. Bugünkü ilk oturumda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçeleri ele alınacak.
Bütçeler üzerindeki ilk sözü, AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan aldı.
Genel Kurulda, öğleden sonra ise Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçeleri görüşülecek.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Katsal, mevcut ormanları korumanın hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
AK Parti Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, tarımda geçmişte uygulanan destek politikalarını eleştirdi. AK Partinin tarım kesimine büyük önem verdiğini ifade eden Gürkan, iktidarları döneminde tarımı rekabetçi bir yapıya kavuşturmak için önemli çalışmalar yapıldığını anlattı.
Gürkan'dan sonra gündem dışı söz almak isteyen CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'ye oturumu yöneten Başkanvekili Nevzat Pakdil, talebinin nedenini sordu. İnce, bürokratların TBMM'de görüş bildiremeyeceğini belirterek, bir bürokratın kendinden yaşça büyük olmayan diğer bir bürokratın elini öptüğünü söyledi. ''Tarikat büyüğü mü?'' diye soran İnce, bu nedenle söz istediğini söyledi.
Pakdil, bütçe görüşmelerinin yapıldığını belirterek, söz veremeyeceğini ifade etti.
AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Sait Dilek, AK Parti Hükümeti döneminde tarımda yapılan çalışmaları anlatarak, tarıma desteğin artırıldığını kaydetti.
AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya, hükümetleri döneminde GAP'ta arazi tapulaştırma çalışmalarına hız verildiğini anlattı.
AK Parti Uşak Milletvekili Nuri Uslu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin toplumlar üzerinde baskı yapmaya devam ettiğini söyledi. Uslu, Türkiye'nin BM İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi ile Kyoto Protokolü'nü imzaladığını anımsatarak, bu kriterlerin uygulanmaya çalışıldığını dile getirdi. Uslu, Türkiye'nin su ve toprak kirlenmesi konusunda sorunlarının olduğunu vurguladı.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Katsal, Türkiye'nin ormanlar bakımından zengin olmadığını, topraklarının ancak yüzde 27'sinin ormanlık alan olduğunu, bunun yarısının ise bozuk orman alanından oluştuğunu ifade etti.
''Ağaçlandırma faaliyetleri ile ormanların geliştirilmesi hepimizin sorumluluğudur'' diyen Katsal, insanlığın geleceği ile orman varlığının birbirine bağlı hale geldiğini vurguladı.
AK Parti Hükümeti döneminde bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu konusunda önemli çalışmalar yapıldığını, orman köylüsüne desteğin artırıldığını belirten Katsal, mevcut orman alanlarının korunmasının hayati derecede önemli olduğuna işaret etti.
AK Parti Elazığ Milletvekili Faruk Septioğlu, mevcut hükümet döneminde hidroelektrik santrali yapımına hız verildiğini, 12 hidroelektrik santralinin yapımının tamamlandığını, yıllardır özlenen projelerin hayata geçirildiğini söyledi.
''METEOROLOJİNİN TAHMİN TUTARLILIĞI..''
AK Parti Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, küresel iklim değişikliği ile ilgili çalışmalara daha ciddi eğilmek gerektiğini belirterek, bu nedenle Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün öneminin giderek arttığını kaydetti.
Yüksel, kurumun, yüzde 90'ı aşan hava tahmin tutarlılığı ve erken uyarı sistemiyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını ifade etti.
CHP Grubu adına konuşan Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise ''AKP'nin köylüyü efendi yapma tasası gütmediğini'' ileri sürerek, Atatürk'ün söylediğinin tam tersini yaptığını söyledi.
''Hükümet, çiftçiye desteğin yarısını gasp etti'' diyen Ergin, gücü yetmediği için çiftçinin gübre kullanmadığını, yatırım için değil, borcunu ödemek için kredi kullanır hale geldiğini belirtti. Ergin, çiftçinin bankalara olan borcunun 14 milyar TL olduğunu kaydetti.
Ergin, ''Çiftçi giderek yoksullaşmıştır, toprağını ekmemeye başlamıştır. Traktör satışları giderek düşüyor. Tarımdan kopan insanlar diğer sektörlerde istihdam edilememektedir'' diye konuştu.
Ürün bazında uygulanan politikalar ile şeker fabrikalarının özelleştirilmesini eleştiren Ergin, ''İktidarda hiç insaf, merhamet kalmadı mı?'' diye sordu.
Ergin, üreticinin üretimi terk etmesi nedeniyle Türkiye'de hayvan bulmanın zorlaştığını da söyledi.
TBMM Genel Kurulunda; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçelerinin
görüşülmesine devam ediliyor.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerini ifade ederken, orman köylülerinin sorunlarına değindi. Son yıllarda AK Parti iktidarının uyguladığı politikalar nedeniyle orman köylüsünün kente göç etmek zorunda kaldığını ileri süren Seçer, ağaçlandırma faaliyetleri ve ormanlarda yapılacak diğer işlerde önceliğin özel sektöre değil, orman köylüsü ve kooperatiflerine verilmesini istedi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun Türkiye ile Akdeniz ülkelerindeki orman yangınları sonucu tahrip olan alanla ilgili kıyaslamasının çelişki içerdiğini belirten Seçer, ''Sayın Bakanın Komisyondaki sunuşuna göre Akdeniz ülkelerinde yangınlar sonucu zarar gören alan yüzde 1-5 arasında değişirken, Türkiye'de bu oran, binde 32 olarak sunulmuştur. Bu, büyük bir çelişkidir'' dedi.
Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin orman yangını çıktığını hatırlatan Seçer, ''Ancak ne gariptir ki yanan alan azalıyor. Ya bürokratlar Bakan'a yanlış bilgi veriyor ya da sayın Bakan bilerek kamuoyuna yanlış bilgi sunuyor. Meydana gelen orman yangınlarında, yanan alan konusunda Bakanlık tarafından verilen bilgi ile gerçekte yanan alan arasında çok büyük fark var'' diye konuştu.
Seçer, Orman ve Çevre Bakanlığında ''kadrolaşma adı altında kıyım yapıldığını'', özelikle görevde yükselme ve atamalarda yürürlükteki
yönetmeliklerin yok sayıldığını savundu.
-GİRESUN'DAKİ SEL...
CHP Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim de DSİ bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, son 1 yılda Türkiye'de meydana gelen sel felaketlerinin dere yataklarındaki daralma ve buralarda yapılaşmaya izin verilmesinden kaynaklandığını kaydetti.
Giresun'de meydana gelen sele değinen Karaibrahim, ''Bayındırlık ve İskan Bakanı, selin hemen ardından Giresun'a gelerek incelemelerinin ardından ilin afet bölgesi olduğunu açıklarken, daha sonra gittiği Rize'de yanlış anlaşıldığını söyledi. Giresun'u kendisi görmemiş miydi? Giresun'da 10 milyonluk zarar varken, belediyeye 200 bin lira geldi. 3 bin nüfuslu beldelere bile ciddi yardımlar geldi'' dedi.
-''KORUMA ALANLARINDA İMAR PLANLARI HALA TAMAMLANMADI''-
CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ise Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de 14 özel çevre koruma alanı bulunduğunu belirterek, kurumun kuruluşundan beri bu alanlarla ilgili imar planının tamamlanamadığını, bunun da yöre halkını mağdur ettiğini söyledi. Plan olmadığı için özellikle turizm bölgelerindeki vatandaşların mülkiyet hakkını kullanamadığını anlatan Erbatur, ayrıca yapılan planlarda da hatalar olduğunu, bazen aynı belediye içindeki iki bölgeden biri korunurken, diğerinin korunamadığını kaydetti.
Gökova ve Göcek'in yapılaşmaya açılmasının bölgeye büyük zarar vereceğini ifade eden Erbatur, ayrıca Kaz Dağları, Fırtına Vadisi, Hasankeyf gibi çok önemli doğa harikalarında yapılmak istenen bazı faaliyetlerin, ''AK Parti'nin doğal güzelliklere nasıl baktığını'' gösterdiğini savundu.
-''BAKANLIK KRİZ ÇÖZEN DEĞİL, KRİZ ÇIKARAN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIYOR''-
MHP Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerini ifade ederken, tarımda yaşanan sorunların temelinde ''tarım yönetimindeki tutarsızlık ve başarısızlık olduğunu'' belirterek, özellikle GDO konusunda konusunda yaşananların ''Tarım Bakanlığının kriz çözen değil, kriz çıkaran anlayışla çalıştığını'' gösterdiğini söyledi.
Türk tarımının ve çiftçinin perişan, ülkenin de dışa bağımlı hale geldiğini ileri süren Ertugay, AK Parti iktidarında tarım kesiminin her geçen yıl
biraz daha gerilediğini söyledi. Bunda tarıma bütçeden ayrılan payın azalmasının da etkisi olduğuna işaret eden Ertugay, her yıl 3 milyar doların dışarıya gittiğini kaydetti.
AK Parti'nin, yerel seçim öncesinde hazırlanan bir kitapçıkta yer alan rakamlara göre, ''2 milyon kayıtlı çiftçiye bölge ve il bazında adaletli
davranmadığı ve ayrımcılık yaptığını'' belirten Ertugay, buna göre Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in seçim bölgesi olan Diyarbakır ve üst bürokratın memleketi olan Şanlıurfa'da çiftçilere yapılan desteğin daha yüksek olduğunu söyledi. Ertugay, ''Sayın Bakan; Konya, Mersin, Antalya, Erzurum çiftçisinin desteklenmeye ihtiyacı yok da sadece sizin ilinizdekilerin mi var? uygulanan politikalar çiftçileri yoksullaştırmıştır. Bugün borcu olmayan, haciz gelmeyen çiftçi kalmamıştır'' dedi.
GDO konusunda meydana gelen kafa karışıklığının sorumlusunun Hükümet olduğunu savunan Ertugay, ''Sayın Bakan, Türkiye'ye her yıl büyük miktarda ürün ithal edilirken, sizin 'GDO'lu ürün yemem' deme hakkınız var mı? Eğer varsa, 7 yıl boyunca bu ürünlerin ülkeye girişine neden izin verdiniz, 72 milyon insanın sağlığını niye tehlikeye attınız? Eğer böyle bir tehlike yoksa niye kafa karışıklığı yarattınız?'' diye konuştu.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre faslının açılması konusundaki çalışmaların tamamlandığın belirterek, önümüzdeki Pazartesi günü çevre faslının açılmasının kararlaştırıldığını söyledi.
Bakanlığının bütçesinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında hükümet adına söz alan Eroğlu, dünyadaki çevre meselelerinin giderek artmasının toplumlar üzerinde baskılar oluşturmaya başladığını ifade ederek, özellikle küresel ısınma, iklim değişikliği, artan nüfus ve tabii kaynakların azalmasının kurumlara daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti.
Çevre konularının, AB müzakerelerinin en önemli hususlarından birisi olduğunu ifade eden Eroğlu, mevzuat uyum çalışmalarının yanı sıra uygulamaya yönelik çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydetti.
Eroğlu, ormanların korunması, atıkların bertaraf edilmesi konularında milletler arası sözleşmelere uyumlu olmaya azami dikkat gösterildiğini
belirterek, halka orman sevgisi aşılama yönünde özel tedbirler alındığını söyledi. Eroğlu, ağaçlandırma seferberliği ile ilgili çalışmaların artan bir hız
ve hacimde sürdürüldüğünü, özel ağaçlandırmanın önündeki engellerin kaldırıldığını, bu sahadaki çalışmaların teşvik edildiğini, böylece özel
ağaçlandırma miktarının 5 kat artırıldığını söyledi.
AB ile müzakerelerde çevre faslının açılması konusundaki çalışmaların tamamlandığını, gerekli belgelerin sunulduğunu belirten Eroğlu, önümüzdeki pazartesi günü çevre faslının açılmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Eroğlu, özel çevre koruma alanlarında ciddi yatırımlar yapıldığını da anlattı.
Meteorolojinin tahmin konusunda, yüzde 90'lık oranı yakaladığını belirten Eroğlu, 2010 yılı içinde ölçümleri yaygınlaştırmak için 200'den fazla otomatik ölçüm istasyonu kurulacağını bildirdi. Eroğlu, 4 yerde meteorolojik radarların kurulduğunu, 6 yerde kurulmaya başlandığını söyledi.
-''BÜYÜK ADIMLAR ATTIK''-
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin hidroelektrik potansiyelinin kullanılması bakımından çok büyük adımlar attıklarını da ifade
ederek, şöyle devam etti:
''9 Temmuz 2008 tarihinde 61 adet HES'in Hidroelektrik Santrali) temeli atıldı. 24 Kasım 2009 tarihinde de 75 adedinin temeli atıldı. Böylece 136 adet HES inşaatı devam ediyor. Bunların kurulum gücü, Atatürk barajının iki katına denktir. Bu tesislerin yatırım maliyeti 6 milyar dolardır.''
Eroğlu, 750 bin hektardan fazla alanın hükümetleri döneminde sulamaya açıldığını, GAP ve DAP'ta devasa kanalların inşa edildiğini kaydetti.
Orman yangınlarına karşı çok büyük bir mücadele yapıldığını belirten Eroğlu, ''Dünyada bu konuda başarılı bir ülke durumundayız. Bütün orman teşkilatıyla gurur duyuyorum'' dedi.
Ağaçlandırma için plan hazırladıklarını, 2008 yılında 463 bin hektar alanın ağaçlandırıldığını, bu yıl bu rakamın 500 bin hektara çıkacağını tahmin
ettiğini kaydetti.
Eroğlu, fidan dikim çalışmalarının arttığını, bu yıl 500 milyon fidan üretileceğini anlattı.
Milli park sayısının 41'e, tabiat parkı sayısının da 39'a yükseldiğini dile getiren Eroğlu, ''Bu konuda da çok büyük adımlar atıyoruz'' dedi.
Temiz çevrenin sürdürülebilir kalkınmanın da temel taşı olduğunu belirten Eroğlu, çevre ve ormancılık faaliyetlerinin geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak şekilde arttığını dile getirdi.
-''ET FİYATLARI YÜKSELECEK''-
MHP Grubu adına konuşan Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin, mevcut bütçeyle tarımda reformun hayal olduğunu söyledi.
Çiftçinin tarımdan çekilmeye başladığını kaydeden Çirkin, düşen hayvan üretim nedeniyle et fiyatlarının yükseldiğini, daha da yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Çirkin, girdi maliyetlerinin ''korkunç boyutlara ulaştığını'' dile getirerek, ''palyatif tedbirlerle tarımın ayağa kalkamayacağını'' kaydetti.
Çirkin, çiftçi borçlarının faizlerinin silinmesini istedi.
MHP Kırşehir milletvekili Metin Çobanoğlu ise ne kalkınma ne de çevrenin ihmal edilebileceğini vurguladı.
Türkiye'nin orman varlığının hızla büyütülmesi gerektiğini, bunun yolunun da ağaçlandırma olduğunu belirten Çobanoğlu, bunun çok ciddi bir maliyet gerektirdiğini, bütçedeki rakamlarla bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığını kaydetti.
MHP Manisa milletvekili Ahmet Orhan da suyun etkin kullanımının önemine işaret ederek, bunun güvenlik boyutunun da olduğunu belirtti. Orhan, ''40 bin cana mal olan PKK terörünün nedenlerinden biri de budur'' dedi.
Türkiye'nin sanıldığını gibi su zengini olmadığını, kaynakların sınırlı olduğunu ifade eden Orhan, ''Nehirlerimizi sonuna kadar kullanmak zorundayız'' diye konuştu.
Şahsı adına söz alan AK Parti Adıyaman milletvekili Mehmet Erdoğan, iktidarları boyunca hep çiftçinin yanında olduklarını, 23 yeni desteğin
verildiğini söyledi.
Genel Kurul, bütçeler üzerindeki konuşmaların ardından oylamaya geçildi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçelerinin kabul edilmesinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçelerinin görüşülmesine geçildi.
Genel Kurul, Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı. Bugünkü ilk oturumda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçeleri ele alınacak.
Bütçeler üzerindeki ilk sözü, AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan aldı.
Genel Kurulda, öğleden sonra ise Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçeleri görüşülecek.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Katsal, mevcut ormanları korumanın hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
AK Parti Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, tarımda geçmişte uygulanan destek politikalarını eleştirdi. AK Partinin tarım kesimine büyük önem verdiğini ifade eden Gürkan, iktidarları döneminde tarımı rekabetçi bir yapıya kavuşturmak için önemli çalışmalar yapıldığını anlattı.
Gürkan'dan sonra gündem dışı söz almak isteyen CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'ye oturumu yöneten Başkanvekili Nevzat Pakdil, talebinin nedenini sordu. İnce, bürokratların TBMM'de görüş bildiremeyeceğini belirterek, bir bürokratın kendinden yaşça büyük olmayan diğer bir bürokratın elini öptüğünü söyledi. ''Tarikat büyüğü mü?'' diye soran İnce, bu nedenle söz istediğini söyledi.
Pakdil, bütçe görüşmelerinin yapıldığını belirterek, söz veremeyeceğini ifade etti.
AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Sait Dilek, AK Parti Hükümeti döneminde tarımda yapılan çalışmaları anlatarak, tarıma desteğin artırıldığını kaydetti.
AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya, hükümetleri döneminde GAP'ta arazi tapulaştırma çalışmalarına hız verildiğini anlattı.
AK Parti Uşak Milletvekili Nuri Uslu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin toplumlar üzerinde baskı yapmaya devam ettiğini söyledi. Uslu, Türkiye'nin BM İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi ile Kyoto Protokolü'nü imzaladığını anımsatarak, bu kriterlerin uygulanmaya çalışıldığını dile getirdi. Uslu, Türkiye'nin su ve toprak kirlenmesi konusunda sorunlarının olduğunu vurguladı.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Katsal, Türkiye'nin ormanlar bakımından zengin olmadığını, topraklarının ancak yüzde 27'sinin ormanlık alan olduğunu, bunun yarısının ise bozuk orman alanından oluştuğunu ifade etti.
''Ağaçlandırma faaliyetleri ile ormanların geliştirilmesi hepimizin sorumluluğudur'' diyen Katsal, insanlığın geleceği ile orman varlığının birbirine bağlı hale geldiğini vurguladı.
AK Parti Hükümeti döneminde bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu konusunda önemli çalışmalar yapıldığını, orman köylüsüne desteğin artırıldığını belirten Katsal, mevcut orman alanlarının korunmasının hayati derecede önemli olduğuna işaret etti.
AK Parti Elazığ Milletvekili Faruk Septioğlu, mevcut hükümet döneminde hidroelektrik santrali yapımına hız verildiğini, 12 hidroelektrik santralinin yapımının tamamlandığını, yıllardır özlenen projelerin hayata geçirildiğini söyledi.
''METEOROLOJİNİN TAHMİN TUTARLILIĞI..''
AK Parti Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, küresel iklim değişikliği ile ilgili çalışmalara daha ciddi eğilmek gerektiğini belirterek, bu nedenle Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün öneminin giderek arttığını kaydetti.
Yüksel, kurumun, yüzde 90'ı aşan hava tahmin tutarlılığı ve erken uyarı sistemiyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını ifade etti.
CHP Grubu adına konuşan Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise ''AKP'nin köylüyü efendi yapma tasası gütmediğini'' ileri sürerek, Atatürk'ün söylediğinin tam tersini yaptığını söyledi.
''Hükümet, çiftçiye desteğin yarısını gasp etti'' diyen Ergin, gücü yetmediği için çiftçinin gübre kullanmadığını, yatırım için değil, borcunu ödemek için kredi kullanır hale geldiğini belirtti. Ergin, çiftçinin bankalara olan borcunun 14 milyar TL olduğunu kaydetti.
Ergin, ''Çiftçi giderek yoksullaşmıştır, toprağını ekmemeye başlamıştır. Traktör satışları giderek düşüyor. Tarımdan kopan insanlar diğer sektörlerde istihdam edilememektedir'' diye konuştu.
Ürün bazında uygulanan politikalar ile şeker fabrikalarının özelleştirilmesini eleştiren Ergin, ''İktidarda hiç insaf, merhamet kalmadı mı?'' diye sordu.
Ergin, üreticinin üretimi terk etmesi nedeniyle Türkiye'de hayvan bulmanın zorlaştığını da söyledi.
TBMM Genel Kurulunda; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçelerinin
görüşülmesine devam ediliyor.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerini ifade ederken, orman köylülerinin sorunlarına değindi. Son yıllarda AK Parti iktidarının uyguladığı politikalar nedeniyle orman köylüsünün kente göç etmek zorunda kaldığını ileri süren Seçer, ağaçlandırma faaliyetleri ve ormanlarda yapılacak diğer işlerde önceliğin özel sektöre değil, orman köylüsü ve kooperatiflerine verilmesini istedi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun Türkiye ile Akdeniz ülkelerindeki orman yangınları sonucu tahrip olan alanla ilgili kıyaslamasının çelişki içerdiğini belirten Seçer, ''Sayın Bakanın Komisyondaki sunuşuna göre Akdeniz ülkelerinde yangınlar sonucu zarar gören alan yüzde 1-5 arasında değişirken, Türkiye'de bu oran, binde 32 olarak sunulmuştur. Bu, büyük bir çelişkidir'' dedi.
Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin orman yangını çıktığını hatırlatan Seçer, ''Ancak ne gariptir ki yanan alan azalıyor. Ya bürokratlar Bakan'a yanlış bilgi veriyor ya da sayın Bakan bilerek kamuoyuna yanlış bilgi sunuyor. Meydana gelen orman yangınlarında, yanan alan konusunda Bakanlık tarafından verilen bilgi ile gerçekte yanan alan arasında çok büyük fark var'' diye konuştu.
Seçer, Orman ve Çevre Bakanlığında ''kadrolaşma adı altında kıyım yapıldığını'', özelikle görevde yükselme ve atamalarda yürürlükteki
yönetmeliklerin yok sayıldığını savundu.
-GİRESUN'DAKİ SEL...
CHP Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim de DSİ bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, son 1 yılda Türkiye'de meydana gelen sel felaketlerinin dere yataklarındaki daralma ve buralarda yapılaşmaya izin verilmesinden kaynaklandığını kaydetti.
Giresun'de meydana gelen sele değinen Karaibrahim, ''Bayındırlık ve İskan Bakanı, selin hemen ardından Giresun'a gelerek incelemelerinin ardından ilin afet bölgesi olduğunu açıklarken, daha sonra gittiği Rize'de yanlış anlaşıldığını söyledi. Giresun'u kendisi görmemiş miydi? Giresun'da 10 milyonluk zarar varken, belediyeye 200 bin lira geldi. 3 bin nüfuslu beldelere bile ciddi yardımlar geldi'' dedi.
-''KORUMA ALANLARINDA İMAR PLANLARI HALA TAMAMLANMADI''-
CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ise Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de 14 özel çevre koruma alanı bulunduğunu belirterek, kurumun kuruluşundan beri bu alanlarla ilgili imar planının tamamlanamadığını, bunun da yöre halkını mağdur ettiğini söyledi. Plan olmadığı için özellikle turizm bölgelerindeki vatandaşların mülkiyet hakkını kullanamadığını anlatan Erbatur, ayrıca yapılan planlarda da hatalar olduğunu, bazen aynı belediye içindeki iki bölgeden biri korunurken, diğerinin korunamadığını kaydetti.
Gökova ve Göcek'in yapılaşmaya açılmasının bölgeye büyük zarar vereceğini ifade eden Erbatur, ayrıca Kaz Dağları, Fırtına Vadisi, Hasankeyf gibi çok önemli doğa harikalarında yapılmak istenen bazı faaliyetlerin, ''AK Parti'nin doğal güzelliklere nasıl baktığını'' gösterdiğini savundu.
-''BAKANLIK KRİZ ÇÖZEN DEĞİL, KRİZ ÇIKARAN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIYOR''-
MHP Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerini ifade ederken, tarımda yaşanan sorunların temelinde ''tarım yönetimindeki tutarsızlık ve başarısızlık olduğunu'' belirterek, özellikle GDO konusunda konusunda yaşananların ''Tarım Bakanlığının kriz çözen değil, kriz çıkaran anlayışla çalıştığını'' gösterdiğini söyledi.
Türk tarımının ve çiftçinin perişan, ülkenin de dışa bağımlı hale geldiğini ileri süren Ertugay, AK Parti iktidarında tarım kesiminin her geçen yıl
biraz daha gerilediğini söyledi. Bunda tarıma bütçeden ayrılan payın azalmasının da etkisi olduğuna işaret eden Ertugay, her yıl 3 milyar doların dışarıya gittiğini kaydetti.
AK Parti'nin, yerel seçim öncesinde hazırlanan bir kitapçıkta yer alan rakamlara göre, ''2 milyon kayıtlı çiftçiye bölge ve il bazında adaletli
davranmadığı ve ayrımcılık yaptığını'' belirten Ertugay, buna göre Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in seçim bölgesi olan Diyarbakır ve üst bürokratın memleketi olan Şanlıurfa'da çiftçilere yapılan desteğin daha yüksek olduğunu söyledi. Ertugay, ''Sayın Bakan; Konya, Mersin, Antalya, Erzurum çiftçisinin desteklenmeye ihtiyacı yok da sadece sizin ilinizdekilerin mi var? uygulanan politikalar çiftçileri yoksullaştırmıştır. Bugün borcu olmayan, haciz gelmeyen çiftçi kalmamıştır'' dedi.
GDO konusunda meydana gelen kafa karışıklığının sorumlusunun Hükümet olduğunu savunan Ertugay, ''Sayın Bakan, Türkiye'ye her yıl büyük miktarda ürün ithal edilirken, sizin 'GDO'lu ürün yemem' deme hakkınız var mı? Eğer varsa, 7 yıl boyunca bu ürünlerin ülkeye girişine neden izin verdiniz, 72 milyon insanın sağlığını niye tehlikeye attınız? Eğer böyle bir tehlike yoksa niye kafa karışıklığı yarattınız?'' diye konuştu.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre faslının açılması konusundaki çalışmaların tamamlandığın belirterek, önümüzdeki Pazartesi günü çevre faslının açılmasının kararlaştırıldığını söyledi.
Bakanlığının bütçesinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında hükümet adına söz alan Eroğlu, dünyadaki çevre meselelerinin giderek artmasının toplumlar üzerinde baskılar oluşturmaya başladığını ifade ederek, özellikle küresel ısınma, iklim değişikliği, artan nüfus ve tabii kaynakların azalmasının kurumlara daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti.
Çevre konularının, AB müzakerelerinin en önemli hususlarından birisi olduğunu ifade eden Eroğlu, mevzuat uyum çalışmalarının yanı sıra uygulamaya yönelik çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydetti.
Eroğlu, ormanların korunması, atıkların bertaraf edilmesi konularında milletler arası sözleşmelere uyumlu olmaya azami dikkat gösterildiğini
belirterek, halka orman sevgisi aşılama yönünde özel tedbirler alındığını söyledi. Eroğlu, ağaçlandırma seferberliği ile ilgili çalışmaların artan bir hız
ve hacimde sürdürüldüğünü, özel ağaçlandırmanın önündeki engellerin kaldırıldığını, bu sahadaki çalışmaların teşvik edildiğini, böylece özel
ağaçlandırma miktarının 5 kat artırıldığını söyledi.
AB ile müzakerelerde çevre faslının açılması konusundaki çalışmaların tamamlandığını, gerekli belgelerin sunulduğunu belirten Eroğlu, önümüzdeki pazartesi günü çevre faslının açılmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Eroğlu, özel çevre koruma alanlarında ciddi yatırımlar yapıldığını da anlattı.
Meteorolojinin tahmin konusunda, yüzde 90'lık oranı yakaladığını belirten Eroğlu, 2010 yılı içinde ölçümleri yaygınlaştırmak için 200'den fazla otomatik ölçüm istasyonu kurulacağını bildirdi. Eroğlu, 4 yerde meteorolojik radarların kurulduğunu, 6 yerde kurulmaya başlandığını söyledi.
-''BÜYÜK ADIMLAR ATTIK''-
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin hidroelektrik potansiyelinin kullanılması bakımından çok büyük adımlar attıklarını da ifade
ederek, şöyle devam etti:
''9 Temmuz 2008 tarihinde 61 adet HES'in Hidroelektrik Santrali) temeli atıldı. 24 Kasım 2009 tarihinde de 75 adedinin temeli atıldı. Böylece 136 adet HES inşaatı devam ediyor. Bunların kurulum gücü, Atatürk barajının iki katına denktir. Bu tesislerin yatırım maliyeti 6 milyar dolardır.''
Eroğlu, 750 bin hektardan fazla alanın hükümetleri döneminde sulamaya açıldığını, GAP ve DAP'ta devasa kanalların inşa edildiğini kaydetti.
Orman yangınlarına karşı çok büyük bir mücadele yapıldığını belirten Eroğlu, ''Dünyada bu konuda başarılı bir ülke durumundayız. Bütün orman teşkilatıyla gurur duyuyorum'' dedi.
Ağaçlandırma için plan hazırladıklarını, 2008 yılında 463 bin hektar alanın ağaçlandırıldığını, bu yıl bu rakamın 500 bin hektara çıkacağını tahmin
ettiğini kaydetti.
Eroğlu, fidan dikim çalışmalarının arttığını, bu yıl 500 milyon fidan üretileceğini anlattı.
Milli park sayısının 41'e, tabiat parkı sayısının da 39'a yükseldiğini dile getiren Eroğlu, ''Bu konuda da çok büyük adımlar atıyoruz'' dedi.
Temiz çevrenin sürdürülebilir kalkınmanın da temel taşı olduğunu belirten Eroğlu, çevre ve ormancılık faaliyetlerinin geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak şekilde arttığını dile getirdi.
-''ET FİYATLARI YÜKSELECEK''-
MHP Grubu adına konuşan Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin, mevcut bütçeyle tarımda reformun hayal olduğunu söyledi.
Çiftçinin tarımdan çekilmeye başladığını kaydeden Çirkin, düşen hayvan üretim nedeniyle et fiyatlarının yükseldiğini, daha da yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Çirkin, girdi maliyetlerinin ''korkunç boyutlara ulaştığını'' dile getirerek, ''palyatif tedbirlerle tarımın ayağa kalkamayacağını'' kaydetti.
Çirkin, çiftçi borçlarının faizlerinin silinmesini istedi.
MHP Kırşehir milletvekili Metin Çobanoğlu ise ne kalkınma ne de çevrenin ihmal edilebileceğini vurguladı.
Türkiye'nin orman varlığının hızla büyütülmesi gerektiğini, bunun yolunun da ağaçlandırma olduğunu belirten Çobanoğlu, bunun çok ciddi bir maliyet gerektirdiğini, bütçedeki rakamlarla bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığını kaydetti.
MHP Manisa milletvekili Ahmet Orhan da suyun etkin kullanımının önemine işaret ederek, bunun güvenlik boyutunun da olduğunu belirtti. Orhan, ''40 bin cana mal olan PKK terörünün nedenlerinden biri de budur'' dedi.
Türkiye'nin sanıldığını gibi su zengini olmadığını, kaynakların sınırlı olduğunu ifade eden Orhan, ''Nehirlerimizi sonuna kadar kullanmak zorundayız'' diye konuştu.
Şahsı adına söz alan AK Parti Adıyaman milletvekili Mehmet Erdoğan, iktidarları boyunca hep çiftçinin yanında olduklarını, 23 yeni desteğin
verildiğini söyledi.
Genel Kurul, bütçeler üzerindeki konuşmaların ardından oylamaya geçildi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı bütçelerinin kabul edilmesinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçelerinin görüşülmesine geçildi.
