2008-06-04 - 00:15
TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti'li milletvekillerinin, ''CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği'' iddialarına ilişkin verdiği araştırma önergesi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti'li
milletvekillerinin, ''CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği''
iddialarına ilişkin verdiği araştırma önergesi kabul edildi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP'nin kendilerine ve
politikalarına karşı olduğunu, bu konuda alenen konuştuğunu belirterek,
''Milletin değerleriyle kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet de
dinlemiyor, biz niye dinleyelim?'' dedi.
Bozdağ, özel hayatın gizliliği ve kişiler arasındaki konuşmaların
dinlenmesinin daha önce suç olmadığını, bunu kendi dönemlerinde suç
haline getirdiklerini belirtti. Eskiden Jandarma, MİT, Emniyetin ayrı
ayrı dinleme yaptığını, kayıtlarını kendilerinin tuttuğunu anlatan
Bozdağ, kimde hangi bilgi, bulgu ve verinin olduğunun takip edilmediğini
kaydetti.
Yapılan yasal düzenlemeyle dinlemenin şartlara ve hakim kararına
bağlandığına işaret eden Bozdağ, ayrıca bütün suçlarla ilgili dinleme
olmadığını vurguladı. Bozdağ, ''Bütün telefonları dinleme diye bir olay
söz konusu değil. O zaman buradan, 'Herhangi bir birim Türkiye'yi
dinliyor' demek, bu kanunları okumadan milletin kürsüsünde milleti
aldatmaktır. Kimse milleti aldatmasın'' dedi.
Kurumların yasalara aykırı her türlü dinlemesine itiraz edildiğini,
bununla ilgili Ankara ve Diyarbakır ağır ceza mahkemelerinde alınan
kararlara itiraz edildiğini anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
''Burada Telekomünikasyon İletişim Kurumu Başkanlığı bir teminattır,
yargı bir teminattır. Teminat olsun diye yapıldı. Bu dinlemede siyasi
iktidarın bir dahli yok. Yargı kendi sürecinde işliyor. Kararları kendi
veriyor. Hepimiz demiyor muyuz, 'Hakimin, mahkemenin güvencesi altında
olsun'. Ondan sonra burada çıkıp hakim ve mahkemenin verdiği kararla
yapılan işlemleri Anayasa ve hukuka aykırı gösterip, bu görevi yapanları
töhmet altında bırakmak doğru bir şey değil. Bu bir güvencedir, hukuka
uygun bir yaklaşımdır. Bir başka konu; dinlemeler oldu, soruşturmalar
niye yapılmadı? Soruşturmayı, adli soruşturmayı Hükümet mi yapar?
Savcılar yapar, adli teşkilat yapar. Bu konularda takip şikayete bağlı.
Birisi şikayet ederse soruşturma yapılır. Şikayet ederse savcı
soruşturma başlatır, tahkikat yapar. Sayın Teziç veya başkaları dinlendi
de Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundu, savcılık gereğini
yapmadıysa o zaman orada hukuka aykırılık vardır. Ancak konuyu, yasayı
bilmeden, hangi konuda tahkikatın resen, hangi konuda şikayeten yapılır,
bunu bilmeden millete korku salmak yanlıştır. Milleti aldatmayın''
-''ONLARIN BİLGİSİNE İHTİYACIMIZ YOK''-
Bozdağ, dinlemeyi AK Parti'nin yaptığına dair iddialar ortaya
atıldığını belirterek, ''AK Parti'nin veya Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin CHP'yi dinleyecek hiçbir ihtiyacı yok. Biz parti olarak
biliyoruz; CHP bize, politikalarımıza karşı, AK Parti hükümetlerine ve
politikalarına karşı, alenen konuşuyor, söylüyor. Milletin değerleriyle
kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet bunu görüyor. Alenen biliyor.
Millet de dinlemiyor. Biz niye dinleyelim? Bizim için gizli olan ne
var?'' dedi.
CHP'li milletvekilleri, Bozdağ'ın sözlerine tepki gösterdi. Oturukları
yerden laf atan CHP'lilere karşı Bozdağ, ''Millet, CHP'nin iki kişinin
konuşmasını değil, aleni konuşmasını bile dinlemiyor. Gizli konuşmasını
niye dinlesin? Yok böyle bir şey. Bizim CHP'nin konuştuklarına da
bilgisine de ihtiyacımız yok'' yanıtını verdi.
Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, CHP'lileri uyararak, ''Hep
geriyorsunuz, Allah aşkına yapmayın bunu'' dedi. CHP'lilerin sıra
kapaklarına vurarak tepkilerini göstermesi üzerine Gülpınar, Bozdağ'ın
konuşmasının ardından kendilerine söz vereceğini söyledi.
Konuşmasını sürdüren Bozdağ, ''Bizim CHP'den alacak bilgiye ihtiyacımız
yok. Biz 2008'de yaşıyoruz. Takvimler, 1940'a takılmış. Oranın gözü,
düşüncesiyle, oranın bakışıyla 2008'i okumuyor, yazmıyoruz. Biz
Atatürk'ün muasır medeniyet hedefine kilitlenmiş, Avrupa'ya doğru
gidiyoruz, onlar 40'lara doğru gitsinler. Bizim o bilgilere ihtiyacımız
yok'' diye konuştu.
Olayın 23 Mayıs Cuma günü olduğunu, ancak Sav ve CHP'nin bilgisi
olmasına rağmen ne o gün ne de Pazartesi ve Salı günü de herhangi bir
açıklama yapılmadığını anlatan Bozdağ, ''Ancak gün çarşamba oluyor,
Türkiye'de kıyamet kopuyor. Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun;
bu işte zamanında tepkiyi vermeyen, tavrı koymayan, sesini çıkarmayan
kim, olay ortaya çıkmasın diye tavır koyan kim? Ama olay örtülemez bir
noktaya geldikten sonra kamuoyu ile paylaşılmıştır. Niye suç duyurusunda
bulunmadınız, hani gensoru verecektiniz? AK Parti aynı gün olaya tavrını
koymuştur'' diye konuştu.
-''HAZRETİ MUHAMMED'E EDEP DIŞI İTHAMDA BULUNUYOR''-
Siyasette işin aslını araştırmak gerektiğini, oysa Sav'ın telefonunun
açık kaldığının tespit edilmesine rağmen Hükümete ve partilerine
bühtanda bulunanların çıkıp milletten özür dilemesi gerekip
gerekmediğini soran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İçişleri Bakanı, Başbakanı istifaya çağıranlar; bu bühtanı yapanların
işin aslı ortaya çıkınca Sayın Sav'a, 'Siz bizi bu kadar rezalet
skandalın içine soktunuz, istifayı düşünmüyor musunuz?' diye sormazlar
mı? Ama sormaları lazım. Belki bir soruşturmaya CHP'nin içinde ihtiyaç
vardır ki kirli bilgiden temiz bilgiye doğru her taraf aydınlansın.
Kirletildi her taraf.
Sayın Önder Sav'ın 3 hafta içinde kahramanı olduğu olaylara bakın; Hacca
gideceğini söyleyen bir partiliyle sohbetinde, peygamberimiz Hazreti
Muhammed'e edep dışı, terbiye dışı bir ithamda bulunuyor. Böyle şey
olabilir mi? Herkes birbirine 'Sayın' diye hitap ediyor. Ama İslamın
peygamberine karşı şaka yoluyla da olsa konuşamaz. Özür dilemek
boynunuza borçtur. CHP çıkıp demelidir, 'Müslümanlara, Peygambere benim
bir milletvekilim hakaret edemez' O özür dilemiyorsa, sizin dilemeniz
lazım. Niye dilemediniz? Bu şaka konusu edilemez. Olur olmaz şeyleri
ortaya koyacaksınız, böyle şey yok. Milletin değerleriyle alay etmeye
kimsenin hakkı yoktur.''
-''TUŞLARA DOĞRU BASMAK LAZIM''-
AK Parti'li Bozdağ'ın konuşmasına CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP Samsun Milletvekili Suat Binici ile Ankara Milletvekili Tekin
Bingöl'ün kürsüye yürümeleri üzerine, Genel Kurulda gerginlik yaşandı.
Milletvekillerinin kürsüye doğru toplanmaları üzerine Başkanvekili
Gülpınar birleşime ara verdi. CHP ve AK Parti'li milletvekillerinin
tartışması, verilen arada da sürdü. Tartışmayı, meclis idare amirleri
ile araya giren diğer milletvekilleri önledi.
Verilen aranın ardından konuşmasını sürdüren Bozdağ, olaydan basın,
siyasetçi, Hükümet ve Meclisin alacağı dersler olduğunu söyledi. Bir
olayın siyasetçilerin önüne geldiğinde iyi düşünmeleri ve araştırmaları
gerektiğini kaydeden Bozdağ, ''Teknoloji çok ilerledi, Bizim de bu
teknolojiyi bilmemiz, ona vakıf olmak lazım. Tuşları da doğru
kullanmamız lazım. Eğer doğru kullanmazsak millet bize bakıp, 'Daha
telefonu bile doğru kullanamıyor, doğru tuşa bile basmayı bilmiyor,
bunlar nasıl ülkeyi yönetecek?' diye düşünür. Hepimizi dikkatli olmaya
davet ediyorum'' dedi.
-''TARİKAT MİLİTANLARININ KÜRSÜSÜ DEĞİL''-
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorunlarının dile getirilmesi gereken Meclis
kürsüsünün dinin siyasete alet edilme yeri olmadığını belirterek, ''Bu
kürsü, Hazreti Muhammed'in adının siyasete alet edilme yeri değil. Bu
kürsü tarikat militanlarının kürsüsü değil. Bu kürsüde laik, demokratik,
sosyal hukuk devleti için yemin ettik'' diye konuştu.
Yolsuzluklara ve her türlü suistimale karışanların kendilerine İslamiyet
dersi veremeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hadi canım sende...Buna
hakkınız yok. 1940'lı yıllardan medet umanlar var. Ama o yıllarda
haysiyet vardı, insanların onuru vardı. O yıllarda telefonlar
dinlenmiyordu'' dedi.
Kendisine sataşıldığı için söz alan AK Parti'li Bozdağ ise dini siyasete
alet ettiğini kanıtlamayanların müfteri olacağını ifade ederek, ''Ama
kimsenin milletin değerleriyle alay etmesine müsaade etmeyiz'' dedi.
AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden'in önerge sahibi olarak
konuşmaya başlarken, CHP'li Sav'ın, ''Danimarka'yı aratmayacak bir
üslupla Peygamber hakkındaki sözlerinin bütün milleti incittiğini''
söylemesine CHP'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki
gösterdi. AK Parti'li milletvekilleri ise buna alkışlarla tepki
gösterdi.
Bu sırada yaşanan tartışmaların ardından Başkanvekili Gülpınar birleşime
bir kez daha ara verdi. Aranın ardından yapılan oylamada, CHP
Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği iddialarıyla ilgili AK
Parti'li milletvekillerinin verdikleri araştırma önergesi, tüm
partilerin katılımıyla kabul edildi.
Çalışma süresinin dolması nedeniyle Başkanvekili Gülpınar, birleşimi
saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.
milletvekillerinin, ''CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği''
iddialarına ilişkin verdiği araştırma önergesi kabul edildi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP'nin kendilerine ve
politikalarına karşı olduğunu, bu konuda alenen konuştuğunu belirterek,
''Milletin değerleriyle kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet de
dinlemiyor, biz niye dinleyelim?'' dedi.
Bozdağ, özel hayatın gizliliği ve kişiler arasındaki konuşmaların
dinlenmesinin daha önce suç olmadığını, bunu kendi dönemlerinde suç
haline getirdiklerini belirtti. Eskiden Jandarma, MİT, Emniyetin ayrı
ayrı dinleme yaptığını, kayıtlarını kendilerinin tuttuğunu anlatan
Bozdağ, kimde hangi bilgi, bulgu ve verinin olduğunun takip edilmediğini
kaydetti.
Yapılan yasal düzenlemeyle dinlemenin şartlara ve hakim kararına
bağlandığına işaret eden Bozdağ, ayrıca bütün suçlarla ilgili dinleme
olmadığını vurguladı. Bozdağ, ''Bütün telefonları dinleme diye bir olay
söz konusu değil. O zaman buradan, 'Herhangi bir birim Türkiye'yi
dinliyor' demek, bu kanunları okumadan milletin kürsüsünde milleti
aldatmaktır. Kimse milleti aldatmasın'' dedi.
Kurumların yasalara aykırı her türlü dinlemesine itiraz edildiğini,
bununla ilgili Ankara ve Diyarbakır ağır ceza mahkemelerinde alınan
kararlara itiraz edildiğini anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
''Burada Telekomünikasyon İletişim Kurumu Başkanlığı bir teminattır,
yargı bir teminattır. Teminat olsun diye yapıldı. Bu dinlemede siyasi
iktidarın bir dahli yok. Yargı kendi sürecinde işliyor. Kararları kendi
veriyor. Hepimiz demiyor muyuz, 'Hakimin, mahkemenin güvencesi altında
olsun'. Ondan sonra burada çıkıp hakim ve mahkemenin verdiği kararla
yapılan işlemleri Anayasa ve hukuka aykırı gösterip, bu görevi yapanları
töhmet altında bırakmak doğru bir şey değil. Bu bir güvencedir, hukuka
uygun bir yaklaşımdır. Bir başka konu; dinlemeler oldu, soruşturmalar
niye yapılmadı? Soruşturmayı, adli soruşturmayı Hükümet mi yapar?
Savcılar yapar, adli teşkilat yapar. Bu konularda takip şikayete bağlı.
Birisi şikayet ederse soruşturma yapılır. Şikayet ederse savcı
soruşturma başlatır, tahkikat yapar. Sayın Teziç veya başkaları dinlendi
de Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundu, savcılık gereğini
yapmadıysa o zaman orada hukuka aykırılık vardır. Ancak konuyu, yasayı
bilmeden, hangi konuda tahkikatın resen, hangi konuda şikayeten yapılır,
bunu bilmeden millete korku salmak yanlıştır. Milleti aldatmayın''
-''ONLARIN BİLGİSİNE İHTİYACIMIZ YOK''-
Bozdağ, dinlemeyi AK Parti'nin yaptığına dair iddialar ortaya
atıldığını belirterek, ''AK Parti'nin veya Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin CHP'yi dinleyecek hiçbir ihtiyacı yok. Biz parti olarak
biliyoruz; CHP bize, politikalarımıza karşı, AK Parti hükümetlerine ve
politikalarına karşı, alenen konuşuyor, söylüyor. Milletin değerleriyle
kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet bunu görüyor. Alenen biliyor.
Millet de dinlemiyor. Biz niye dinleyelim? Bizim için gizli olan ne
var?'' dedi.
CHP'li milletvekilleri, Bozdağ'ın sözlerine tepki gösterdi. Oturukları
yerden laf atan CHP'lilere karşı Bozdağ, ''Millet, CHP'nin iki kişinin
konuşmasını değil, aleni konuşmasını bile dinlemiyor. Gizli konuşmasını
niye dinlesin? Yok böyle bir şey. Bizim CHP'nin konuştuklarına da
bilgisine de ihtiyacımız yok'' yanıtını verdi.
Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, CHP'lileri uyararak, ''Hep
geriyorsunuz, Allah aşkına yapmayın bunu'' dedi. CHP'lilerin sıra
kapaklarına vurarak tepkilerini göstermesi üzerine Gülpınar, Bozdağ'ın
konuşmasının ardından kendilerine söz vereceğini söyledi.
Konuşmasını sürdüren Bozdağ, ''Bizim CHP'den alacak bilgiye ihtiyacımız
yok. Biz 2008'de yaşıyoruz. Takvimler, 1940'a takılmış. Oranın gözü,
düşüncesiyle, oranın bakışıyla 2008'i okumuyor, yazmıyoruz. Biz
Atatürk'ün muasır medeniyet hedefine kilitlenmiş, Avrupa'ya doğru
gidiyoruz, onlar 40'lara doğru gitsinler. Bizim o bilgilere ihtiyacımız
yok'' diye konuştu.
Olayın 23 Mayıs Cuma günü olduğunu, ancak Sav ve CHP'nin bilgisi
olmasına rağmen ne o gün ne de Pazartesi ve Salı günü de herhangi bir
açıklama yapılmadığını anlatan Bozdağ, ''Ancak gün çarşamba oluyor,
Türkiye'de kıyamet kopuyor. Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun;
bu işte zamanında tepkiyi vermeyen, tavrı koymayan, sesini çıkarmayan
kim, olay ortaya çıkmasın diye tavır koyan kim? Ama olay örtülemez bir
noktaya geldikten sonra kamuoyu ile paylaşılmıştır. Niye suç duyurusunda
bulunmadınız, hani gensoru verecektiniz? AK Parti aynı gün olaya tavrını
koymuştur'' diye konuştu.
-''HAZRETİ MUHAMMED'E EDEP DIŞI İTHAMDA BULUNUYOR''-
Siyasette işin aslını araştırmak gerektiğini, oysa Sav'ın telefonunun
açık kaldığının tespit edilmesine rağmen Hükümete ve partilerine
bühtanda bulunanların çıkıp milletten özür dilemesi gerekip
gerekmediğini soran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İçişleri Bakanı, Başbakanı istifaya çağıranlar; bu bühtanı yapanların
işin aslı ortaya çıkınca Sayın Sav'a, 'Siz bizi bu kadar rezalet
skandalın içine soktunuz, istifayı düşünmüyor musunuz?' diye sormazlar
mı? Ama sormaları lazım. Belki bir soruşturmaya CHP'nin içinde ihtiyaç
vardır ki kirli bilgiden temiz bilgiye doğru her taraf aydınlansın.
Kirletildi her taraf.
Sayın Önder Sav'ın 3 hafta içinde kahramanı olduğu olaylara bakın; Hacca
gideceğini söyleyen bir partiliyle sohbetinde, peygamberimiz Hazreti
Muhammed'e edep dışı, terbiye dışı bir ithamda bulunuyor. Böyle şey
olabilir mi? Herkes birbirine 'Sayın' diye hitap ediyor. Ama İslamın
peygamberine karşı şaka yoluyla da olsa konuşamaz. Özür dilemek
boynunuza borçtur. CHP çıkıp demelidir, 'Müslümanlara, Peygambere benim
bir milletvekilim hakaret edemez' O özür dilemiyorsa, sizin dilemeniz
lazım. Niye dilemediniz? Bu şaka konusu edilemez. Olur olmaz şeyleri
ortaya koyacaksınız, böyle şey yok. Milletin değerleriyle alay etmeye
kimsenin hakkı yoktur.''
-''TUŞLARA DOĞRU BASMAK LAZIM''-
AK Parti'li Bozdağ'ın konuşmasına CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP Samsun Milletvekili Suat Binici ile Ankara Milletvekili Tekin
Bingöl'ün kürsüye yürümeleri üzerine, Genel Kurulda gerginlik yaşandı.
Milletvekillerinin kürsüye doğru toplanmaları üzerine Başkanvekili
Gülpınar birleşime ara verdi. CHP ve AK Parti'li milletvekillerinin
tartışması, verilen arada da sürdü. Tartışmayı, meclis idare amirleri
ile araya giren diğer milletvekilleri önledi.
Verilen aranın ardından konuşmasını sürdüren Bozdağ, olaydan basın,
siyasetçi, Hükümet ve Meclisin alacağı dersler olduğunu söyledi. Bir
olayın siyasetçilerin önüne geldiğinde iyi düşünmeleri ve araştırmaları
gerektiğini kaydeden Bozdağ, ''Teknoloji çok ilerledi, Bizim de bu
teknolojiyi bilmemiz, ona vakıf olmak lazım. Tuşları da doğru
kullanmamız lazım. Eğer doğru kullanmazsak millet bize bakıp, 'Daha
telefonu bile doğru kullanamıyor, doğru tuşa bile basmayı bilmiyor,
bunlar nasıl ülkeyi yönetecek?' diye düşünür. Hepimizi dikkatli olmaya
davet ediyorum'' dedi.
-''TARİKAT MİLİTANLARININ KÜRSÜSÜ DEĞİL''-
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorunlarının dile getirilmesi gereken Meclis
kürsüsünün dinin siyasete alet edilme yeri olmadığını belirterek, ''Bu
kürsü, Hazreti Muhammed'in adının siyasete alet edilme yeri değil. Bu
kürsü tarikat militanlarının kürsüsü değil. Bu kürsüde laik, demokratik,
sosyal hukuk devleti için yemin ettik'' diye konuştu.
Yolsuzluklara ve her türlü suistimale karışanların kendilerine İslamiyet
dersi veremeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hadi canım sende...Buna
hakkınız yok. 1940'lı yıllardan medet umanlar var. Ama o yıllarda
haysiyet vardı, insanların onuru vardı. O yıllarda telefonlar
dinlenmiyordu'' dedi.
Kendisine sataşıldığı için söz alan AK Parti'li Bozdağ ise dini siyasete
alet ettiğini kanıtlamayanların müfteri olacağını ifade ederek, ''Ama
kimsenin milletin değerleriyle alay etmesine müsaade etmeyiz'' dedi.
AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden'in önerge sahibi olarak
konuşmaya başlarken, CHP'li Sav'ın, ''Danimarka'yı aratmayacak bir
üslupla Peygamber hakkındaki sözlerinin bütün milleti incittiğini''
söylemesine CHP'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki
gösterdi. AK Parti'li milletvekilleri ise buna alkışlarla tepki
gösterdi.
Bu sırada yaşanan tartışmaların ardından Başkanvekili Gülpınar birleşime
bir kez daha ara verdi. Aranın ardından yapılan oylamada, CHP
Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği iddialarıyla ilgili AK
Parti'li milletvekillerinin verdikleri araştırma önergesi, tüm
partilerin katılımıyla kabul edildi.
Çalışma süresinin dolması nedeniyle Başkanvekili Gülpınar, birleşimi
saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.
