2007-10-08 - 14:30
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Sürekli savunmada kalarak terörü çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM, sınır ötesi operasyon için Hükümete yetki vermelidir'' dedi.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu,
''Sürekli savunmada kalarak terörü çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM,
sınır ötesi operasyon için Hükümete yetki vermelidir'' dedi.
Üniversitelerden ilişiği kesilen öğrencilere af önerisi getiren kanun
teklifiyle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu,
gazetecilerin Şırnak ve Diyarbakır'da 15 askerin şehit edilmesiyle
ilgili sorularını yanıtladı.
Terörden en fazla zarar gören ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini,
Türk halkının her sabah teröre verilen kurbanların acılarıyla uyandığını
belirten Yazıcıoğlu, dünkü çatışmalarda şehit olan askerlerin ailelerine
başsağlığı diledi.
Her şehit haberi geldiğinde daha kuvvetli bir şekilde ''Kanlarının yerde
kalmayacağı, vatanın bölünmeyeceği, devletin yıkılmayacağı, hainlerin
başarılı olamayacağı'' gibi sözlerle milletin yüreğinin ferahlatılmaya
çalışıldığını ifade eden BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
''Bu demeçler kanı durdurmaya yetmiyor. Terör okşanarak çözülmüyor,
terör yumuşak tedbirlerle geriletilmiyor. Terör, sonuç alacağı umuduna
kapıldıkça daha da azgınlaşıp artıyor. Eğer parlamento çatısı altına
kadar gelmiş olan bazı gafiller, her gün dağlarda güvenlik güçlerine
pusu kuran, mayın döşeyen, kurşun sıkan örgüt mensuplarına, 'Terörist
diyemem, onlar benim kardeşim' gibi tabirler kullanıyorsa, bu onları
umutlandırıyor demektir.''
-''MECLİS, HÜKÜMETE YETKİ VERMELİ''-
Terörün silahlı bir propaganda aracı olduğunu, bunu kullananların
amacının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütünlüğünü bozmak ve ülkeyi
bölmek olduğunu dile getiren Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin Irak ile
yaptığı anlaşmada, ''Sıcak takip'' konusunun askıya alınmasını eleştirdi.
Yazıcıoğlu, sıcak takip hakkının, Birleşmiş Milletler tarafından
ülkelere verildiğini hatırlatarak, ''Türkiye bu hakkını sürekli
öteleyerek, terörle mücadele etme imkanına sahip değildir'' diye konuştu.
Terörle mücadelenin sadece toprakların içinde değil, dışarıda da
yapılması gerektiğini vurgulayan BBP lideri Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
''Bu topraklarımızın ötesindeki sınır, Irak'ın kuzeyi değildir.
Topraklarımız ötesindeki sınır, dünyanın her noktasıdır. Bu ABD de dahil
olmak üzere... Yani bizim ülkemizde terör eylemi yapanlara destek
nereden geliyorsa, Washington'dan geliyorsa orası, başka bir yerse
orası, Türkiye bunu doğru belirlemek ve bu mücadeleyi doğru yapmak
zorundadır. Sürekli savunmada kalarak, 'himaye etmeyiniz' demekle terörü
çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM; silahlı kuvvetlerimize sınır ötesi
operasyon için ihtiyacı duyduğu anda karşılanmak üzere hükümete yetki
vermelidir. Hükümet de ordumuza bu güveni vermelidir. Güvenlik gücümüz,
arkasında siyasi kararlılık bulursa her şeyi yapar. Güvenlik
güçlerimizin, bu kararlılığı gösterebilmesinin yolu siyasi kararlılıktan
geçiyor. Eğer bu siyasi irade ve kararlılık ortaya konmazsa, güvenlik
güçlerimiz içeride sineklerle mücadele etmeye devam eder. Esas olan
sineklerle mücadele değil, o sinekleri üreten bataklıkla mücadeledir.''
-DTP'YE ÇAĞRI-
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bir gazetecinin; ''DTP Grup
Başkanvekili Selahattin Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamaya '14
evladımızı yitirdik' diye başladı. Bu açıklamayı samimi bulmuyor
musunuz?'' sorusu üzerine, ''İlk defa bir adım atmış oluyorlar. Bunun
bir öte adımı da terör örgütüne 'terör örgütü' diyecekler, terörü
kınayacaklar, şiddeti kınayacaklar. Bu kararlılığı gösterecekler. Başka
yolu yok'' dedi.
Bir taraftan insan hakları, demokrasiden bahsedildiğini, diğer tarafta
ise şiddet unsurlarıyla kol kola girildiğini ifade eden Yazıcıoğlu, ''Bu
imajı değiştirmek mecburiyetindeler. Tabii ben kimsenin döşüne, imanına
metre koyup ölçecek de değilim. Samimiyet testi yapacak durumda da
değiliz. Samimiyet, söze, davranışa, eyleme yansıyacak. Yoksa yarım
yamalak şeylerle sadece terör örgütüne güç vermiş olunur'' diye konuştu.
-ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN AF TEKLİFİ-
Muhsin Yazıcıoğlu, basın toplantısında TBMM Başkanlığına sunduğu Yüksek
Öğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi ile
ilgili de bilgi verdi.
Üniversite öğrencilerinin çok zor şartlar altında üniversiteyi
kazandığını, ancak çeşitli psikolojik ve ailevi nedenlerle kayıtlarının
silindiğini anlatan Yazıcıoğlu, bu durumdaki öğrencilere bir kez daha
kaldıkları yerden devam etme şansı verilmesi gerektiğini söyledi.
Kanser tedavisi gördüğü sırada üniversiteden ilişiği kesilen bir
öğrencinin mektubunu okuyan Yazıcıoğlu, ''Bunun gibi dramatik pozisyonu
olan yüzlerce öğrenciden mektup aldım. Milletvekillerini bu teklife
destek vermeye çağırıyorum'' dedi.
Basın toplantısına katılan Görkem Yöntur isimli öğrenci de 2003 yılında
üniversiteden ilişiğinin kesildiğini belirterek, ''Türkiye'de çeşitli
nedenlerle mağdur olmuş 700 bin öğrenci var. Hükümetten bu kanun
teklifine destek olmasını bekliyoruz'' diye konuştu.
Kanun teklifi, Yüksek Öğretim Kurumlarında, hazırlık ve ara sınıflar
dahil, bütün sınıflarda ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan
öğrencilerden, 1981-1982 eğitim öğretim yılından 2005-2006 eğitim
öğretim yılı sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun ilişikleri
kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere yeni bir sınav hakkı
verilmesini öngörüyor.
''Sürekli savunmada kalarak terörü çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM,
sınır ötesi operasyon için Hükümete yetki vermelidir'' dedi.
Üniversitelerden ilişiği kesilen öğrencilere af önerisi getiren kanun
teklifiyle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu,
gazetecilerin Şırnak ve Diyarbakır'da 15 askerin şehit edilmesiyle
ilgili sorularını yanıtladı.
Terörden en fazla zarar gören ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini,
Türk halkının her sabah teröre verilen kurbanların acılarıyla uyandığını
belirten Yazıcıoğlu, dünkü çatışmalarda şehit olan askerlerin ailelerine
başsağlığı diledi.
Her şehit haberi geldiğinde daha kuvvetli bir şekilde ''Kanlarının yerde
kalmayacağı, vatanın bölünmeyeceği, devletin yıkılmayacağı, hainlerin
başarılı olamayacağı'' gibi sözlerle milletin yüreğinin ferahlatılmaya
çalışıldığını ifade eden BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
''Bu demeçler kanı durdurmaya yetmiyor. Terör okşanarak çözülmüyor,
terör yumuşak tedbirlerle geriletilmiyor. Terör, sonuç alacağı umuduna
kapıldıkça daha da azgınlaşıp artıyor. Eğer parlamento çatısı altına
kadar gelmiş olan bazı gafiller, her gün dağlarda güvenlik güçlerine
pusu kuran, mayın döşeyen, kurşun sıkan örgüt mensuplarına, 'Terörist
diyemem, onlar benim kardeşim' gibi tabirler kullanıyorsa, bu onları
umutlandırıyor demektir.''
-''MECLİS, HÜKÜMETE YETKİ VERMELİ''-
Terörün silahlı bir propaganda aracı olduğunu, bunu kullananların
amacının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütünlüğünü bozmak ve ülkeyi
bölmek olduğunu dile getiren Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin Irak ile
yaptığı anlaşmada, ''Sıcak takip'' konusunun askıya alınmasını eleştirdi.
Yazıcıoğlu, sıcak takip hakkının, Birleşmiş Milletler tarafından
ülkelere verildiğini hatırlatarak, ''Türkiye bu hakkını sürekli
öteleyerek, terörle mücadele etme imkanına sahip değildir'' diye konuştu.
Terörle mücadelenin sadece toprakların içinde değil, dışarıda da
yapılması gerektiğini vurgulayan BBP lideri Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
''Bu topraklarımızın ötesindeki sınır, Irak'ın kuzeyi değildir.
Topraklarımız ötesindeki sınır, dünyanın her noktasıdır. Bu ABD de dahil
olmak üzere... Yani bizim ülkemizde terör eylemi yapanlara destek
nereden geliyorsa, Washington'dan geliyorsa orası, başka bir yerse
orası, Türkiye bunu doğru belirlemek ve bu mücadeleyi doğru yapmak
zorundadır. Sürekli savunmada kalarak, 'himaye etmeyiniz' demekle terörü
çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM; silahlı kuvvetlerimize sınır ötesi
operasyon için ihtiyacı duyduğu anda karşılanmak üzere hükümete yetki
vermelidir. Hükümet de ordumuza bu güveni vermelidir. Güvenlik gücümüz,
arkasında siyasi kararlılık bulursa her şeyi yapar. Güvenlik
güçlerimizin, bu kararlılığı gösterebilmesinin yolu siyasi kararlılıktan
geçiyor. Eğer bu siyasi irade ve kararlılık ortaya konmazsa, güvenlik
güçlerimiz içeride sineklerle mücadele etmeye devam eder. Esas olan
sineklerle mücadele değil, o sinekleri üreten bataklıkla mücadeledir.''
-DTP'YE ÇAĞRI-
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bir gazetecinin; ''DTP Grup
Başkanvekili Selahattin Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamaya '14
evladımızı yitirdik' diye başladı. Bu açıklamayı samimi bulmuyor
musunuz?'' sorusu üzerine, ''İlk defa bir adım atmış oluyorlar. Bunun
bir öte adımı da terör örgütüne 'terör örgütü' diyecekler, terörü
kınayacaklar, şiddeti kınayacaklar. Bu kararlılığı gösterecekler. Başka
yolu yok'' dedi.
Bir taraftan insan hakları, demokrasiden bahsedildiğini, diğer tarafta
ise şiddet unsurlarıyla kol kola girildiğini ifade eden Yazıcıoğlu, ''Bu
imajı değiştirmek mecburiyetindeler. Tabii ben kimsenin döşüne, imanına
metre koyup ölçecek de değilim. Samimiyet testi yapacak durumda da
değiliz. Samimiyet, söze, davranışa, eyleme yansıyacak. Yoksa yarım
yamalak şeylerle sadece terör örgütüne güç vermiş olunur'' diye konuştu.
-ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN AF TEKLİFİ-
Muhsin Yazıcıoğlu, basın toplantısında TBMM Başkanlığına sunduğu Yüksek
Öğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi ile
ilgili de bilgi verdi.
Üniversite öğrencilerinin çok zor şartlar altında üniversiteyi
kazandığını, ancak çeşitli psikolojik ve ailevi nedenlerle kayıtlarının
silindiğini anlatan Yazıcıoğlu, bu durumdaki öğrencilere bir kez daha
kaldıkları yerden devam etme şansı verilmesi gerektiğini söyledi.
Kanser tedavisi gördüğü sırada üniversiteden ilişiği kesilen bir
öğrencinin mektubunu okuyan Yazıcıoğlu, ''Bunun gibi dramatik pozisyonu
olan yüzlerce öğrenciden mektup aldım. Milletvekillerini bu teklife
destek vermeye çağırıyorum'' dedi.
Basın toplantısına katılan Görkem Yöntur isimli öğrenci de 2003 yılında
üniversiteden ilişiğinin kesildiğini belirterek, ''Türkiye'de çeşitli
nedenlerle mağdur olmuş 700 bin öğrenci var. Hükümetten bu kanun
teklifine destek olmasını bekliyoruz'' diye konuştu.
Kanun teklifi, Yüksek Öğretim Kurumlarında, hazırlık ve ara sınıflar
dahil, bütün sınıflarda ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan
öğrencilerden, 1981-1982 eğitim öğretim yılından 2005-2006 eğitim
öğretim yılı sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun ilişikleri
kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere yeni bir sınav hakkı
verilmesini öngörüyor.
