2006-10-05 - 14:00
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın ABD dönüşü ''İrtica endişeleri varsa, bunu görüşüp gereğini yapmaya hazırız'' yönündeki açıklamalarını değerlendirdi.
CHP Grup Başkavekili Ali Topuz, irtica tehdidiyle ilgili olarak Başbakan
Erdoğan'ın bir 'kimliği' ile vardır dediğini, başka kimliği ile 'yoktur' diyerek
zavallı bir noktaya geldiğini ve kendi kendini tekzip ettiğini söyledi.
Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın ABD dönüşü
''İrtica endişeleri varsa, bunu görüşüp gereğini yapmaya hazırız'' yönündeki
açıklamalarını değerlendirdi.
Bunun, Erdoğan'ın, toplumun karşısında ''ikili kimlik'' çerçevesinde
konuştuğunun açık bir belgesi olduğunu savunan Topuz, Erdoğan'ın, ''tam bir
kimlik çatallaşması'' içinde bulunduğunu öne sürdü.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde Türkiye'deki en önemli tehdidin irtica ve
bölücü terör olarak sıralandığını anımsatan Topuz, bunun, Erdoğan ve bazı hükümet
üyelerinin de yer aldığı MGK'da tespit edildiğini, belgenin altında Erdoğan'ın da
imzasının olduğunu söyledi.
Topuz, ''Başbakan, kendi imzasına rağmen 'Türkiye'de irtica tehdidi yoktur'
diyor. Bunu söyleyen Başbakan'a ne denir? Makama saygım, bir şey dememe engel
oluyor. Herkesin, Başbakan'a hangi sıfatı yakıştırdığını görüyorum'' diye
konuştu.
Ali Topuz, Erdoğan'ın, bir kimliği ile ''vardır'' dediğini, başka kimliği
ile '' yoktur'' diyerek, ''zavallı bir noktaya'' geldiğini ve kendi kendini
tekzip ettiğini söyledi.
''SAMİMİYSE, İKİ KİŞİYİ GÖREVDEN ALMALI''
Topuz, Erdoğan'ın ABD dönüşü açıklamalarında samimi ise ilk olarak
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i
görevden alması gerektiğini söyledi.
Bu konuyu, Silahlı Kuvvetleri yıpratmak, Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek için
istismar etmeye kalkanların yanlış içinde olduğunu belirten Topuz, şöyle konuştu:
''Erdoğan, yetişmesi itibariyle, yapılan bu suçlamalara muhatap olma
durumunda. Kendisi, bir zamanlar söylediklerini bugün hatırlarsa, herhalde yüzü
kızaracak, toplumdan milyonlarca kez özür dileme ihtiyacı hissedecektir. Kimlerin
dizinin dibinde durduğunu, Atatürk, rejim, demokrasi için neler söylediğini
anımsayacak olursa, bu Başbakan'ın irtica eğiliminin içinde ve önünde
gösterilmesi için kafi sebebin bulunduğunu söyleyebiliriz. Danıştay saldırısının
arkasında kimler var? O konuda Başbakan başlangıçta ne dedi, şimdi ne
düşünüyor?''
''TEK BAŞINA GELİRSE DESTEK VERİRİZ''
Topuz, ''dini duyguları kullanmanın ahlaksızlık olduğunu, bunu, siyasi
gelecek için kullanmanın ise ahlaksızlıktan daha büyük ahlaksızlık'' olduğunu
söyledi.
Erdoğan'ın uzattığının ''zeytin dalı'' olmadığını ifade eden Topuz, bunun,
toplumu yeniden uyuşturma ve oyalamaya dönük girişimler olduğunu savundu.
Seçilme yaşının 25'e indirilmesine yönelik girişimlerin anımsatılması
üzerine ise Topuz, kendilerinin, daha önce bunla ilgili yasa teklifi verdiklerini
anımsattı. Topuz, bu düzenlemenin tek başına gelmesi halinde destek vereceklerini
bildirdi.
Topuz'un yapacağı basın toplantısının önce iptal edildiği duyurulmuş, sonra
toplantının saati ileri alınmıştı.
Erdoğan'ın bir 'kimliği' ile vardır dediğini, başka kimliği ile 'yoktur' diyerek
zavallı bir noktaya geldiğini ve kendi kendini tekzip ettiğini söyledi.
Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın ABD dönüşü
''İrtica endişeleri varsa, bunu görüşüp gereğini yapmaya hazırız'' yönündeki
açıklamalarını değerlendirdi.
Bunun, Erdoğan'ın, toplumun karşısında ''ikili kimlik'' çerçevesinde
konuştuğunun açık bir belgesi olduğunu savunan Topuz, Erdoğan'ın, ''tam bir
kimlik çatallaşması'' içinde bulunduğunu öne sürdü.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde Türkiye'deki en önemli tehdidin irtica ve
bölücü terör olarak sıralandığını anımsatan Topuz, bunun, Erdoğan ve bazı hükümet
üyelerinin de yer aldığı MGK'da tespit edildiğini, belgenin altında Erdoğan'ın da
imzasının olduğunu söyledi.
Topuz, ''Başbakan, kendi imzasına rağmen 'Türkiye'de irtica tehdidi yoktur'
diyor. Bunu söyleyen Başbakan'a ne denir? Makama saygım, bir şey dememe engel
oluyor. Herkesin, Başbakan'a hangi sıfatı yakıştırdığını görüyorum'' diye
konuştu.
Ali Topuz, Erdoğan'ın, bir kimliği ile ''vardır'' dediğini, başka kimliği
ile '' yoktur'' diyerek, ''zavallı bir noktaya'' geldiğini ve kendi kendini
tekzip ettiğini söyledi.
''SAMİMİYSE, İKİ KİŞİYİ GÖREVDEN ALMALI''
Topuz, Erdoğan'ın ABD dönüşü açıklamalarında samimi ise ilk olarak
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i
görevden alması gerektiğini söyledi.
Bu konuyu, Silahlı Kuvvetleri yıpratmak, Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek için
istismar etmeye kalkanların yanlış içinde olduğunu belirten Topuz, şöyle konuştu:
''Erdoğan, yetişmesi itibariyle, yapılan bu suçlamalara muhatap olma
durumunda. Kendisi, bir zamanlar söylediklerini bugün hatırlarsa, herhalde yüzü
kızaracak, toplumdan milyonlarca kez özür dileme ihtiyacı hissedecektir. Kimlerin
dizinin dibinde durduğunu, Atatürk, rejim, demokrasi için neler söylediğini
anımsayacak olursa, bu Başbakan'ın irtica eğiliminin içinde ve önünde
gösterilmesi için kafi sebebin bulunduğunu söyleyebiliriz. Danıştay saldırısının
arkasında kimler var? O konuda Başbakan başlangıçta ne dedi, şimdi ne
düşünüyor?''
''TEK BAŞINA GELİRSE DESTEK VERİRİZ''
Topuz, ''dini duyguları kullanmanın ahlaksızlık olduğunu, bunu, siyasi
gelecek için kullanmanın ise ahlaksızlıktan daha büyük ahlaksızlık'' olduğunu
söyledi.
Erdoğan'ın uzattığının ''zeytin dalı'' olmadığını ifade eden Topuz, bunun,
toplumu yeniden uyuşturma ve oyalamaya dönük girişimler olduğunu savundu.
Seçilme yaşının 25'e indirilmesine yönelik girişimlerin anımsatılması
üzerine ise Topuz, kendilerinin, daha önce bunla ilgili yasa teklifi verdiklerini
anımsattı. Topuz, bu düzenlemenin tek başına gelmesi halinde destek vereceklerini
bildirdi.
Topuz'un yapacağı basın toplantısının önce iptal edildiği duyurulmuş, sonra
toplantının saati ileri alınmıştı.
