2006-12-07 - 13:30
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCI ONUR ÖYMEN: "GİRİT GİBİ KIBRIS'I DA KAYBEDEBİLİRİZ"
Öymen, ''Bir limanı, bir havalimanını açmakla, 10 limanı açmak arasında hukuki ve siyasi açıdan hiçbir fark yok. Bu, adım adım Türkiye'nin bugüne kadar gayrimeşru saydığı Kıbrıs Rum Yönetimini meşrulaştırma yönündeki gidişin işaretidir'' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin AB'ye yaptığı, ''Ercan Havaalanının uluslararası trafiğe, Mağusa Limanının da doğrudan ticarete açılması karşılığında, Türkiye'den de bir havaalanı ve limanın Rumlara açılabileceği yönündeki'' teklifi değerlendirirken Türkiye'nin çıkarlarını çok yakından ilgilendiren milli davada, bu gibi gelişmeler hakkında Meclis'e ve muhaletefe hiçbir bilgi verilmediğini ifade etti.

Öymen, AB'nin 26 Nisan 2004 tarihinde verdiği taahhütü hatırlatarak, ''Bu taahhüt, Kıbrıslı Türklerin Kofi Annan Planına 'evet' demesi üzerine, KKTC üzerindeki izolasyonları kaldırılmasıydı. Bu, hiçbir koşula bağlanmamıştı. 'Türk tarafı ilaveten şu adımı atarsa, biz bu adımı atarız' denmemiştir. Kayıtsız şartsız bu ambargoların kaldırılması kararlaştırılmıştır'' dedi.

Rumların çeşitli entrikalarının sonucunda AB'nin, bu kararını hayata geçiremediğini vurgulayan Öymen: "Şimdi tartışılan, AB'nin kendi aldığı kararını hayata geçirmesi için Türkiye'den ilave tavizler istenmesi konusudur. Türk hükümeti, bu tavizlere direneceği intibaını başlangıçta vermiştir. Öyle anlaşılıyor ki sonunda çözülmüştür. 'Çözümsüzlük çözüm değildir' diye diye çözülme noktasına gelmiştir. Türkiye'nin en azından bir limanı, bir havaalanını açabileceğini söylemiştir. Bir limanı, bir havalimanını açmak ile 10 limanı açmak arasında hukuki ve siyasi açıdan hiçbir fark yok" dedi.

"Hiç kimse kimseyi kandırmasın. Bu, adım adım Türkiye'nin bugüne kadar gayrimeşru saydığı Kıbrıs Rum Yönetimini meşrulaştırma yönündeki gidişin işaretidir. Öyle anlaşılıyor ki Hükümet, bu gibi adımlarla, şimdiye kadar Türkleri devlet yönetiminden silah zoruyla dışladığı için gayrimeşru saydığı bir yönetimi, meşrulaştırma yoluna gidecektir. Türk halkı, bu kadar kötü, bu kadar tavizci bir yaklaşımı hak etmemektedir. Türk halkı, bu tavizkar hükümeti hiçbir zaman affetmeyecektir. Buna gerekli tepkiyi gösterecektir" diyen Öymen, bundan büyük üzüntü duyduklarını da sözlerine ekledi.

"AB KIBRISLI RUMLARI DESTEKLİYOR. TÜRKİYE ÇÖZÜLME BAŞLANGICINDA"

AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın bu teklifin AB isteklerini karşılamayabileceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine, Öymen; "Gayet tabii ki, AB'nin amacı, Kıbrıslı Rumları tatmin etmektir" diyerek, şimdiye kadar Kıbrıslı Rumların desteklendiğine dikkat çekti.

Öymen, AB şimdiye kadar bir üye ülkeyle üye olmayan ülke arasındaki ihtilafta, ne kadar haklı olursa olsun, hiçbir zaman üye olmayan ülkeyi desteklemediğini ifade ederek, ''Burada da Kıbrıslı Rumları destekliyor. AB'nin ölçüsü, Kıbrıslı Rumları tatmin edecek bir önerinin, Türkiye tarafından yapılmasıdır. Kıbrıslı Rumları tatmin edecek öneri de Türk tarafının tek taraflı tavizler vermesidir'' dedi.

Ercan Havaalanından doğrudan uçuşlar konusu gündeme geldiğinde, Rum Yönetimi
Lideri Papadapulos'un, ''Bunu müzakere konusu bile yapmayız. Bu, bizim için bir egemenlik konusudur'' dediğini hatırlatan Öymen, Rumların bu noktada geri adım atmayacağını düşündüklerini söyledi. Öymen, arkasında AB'nin desteğini hissederken Kıbrıslı Rumların taviz vermesi için bir sebep bulunmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Belli ki bütün çabalar, Türkiye'yi adım adım tek taraflı tavizlere yönlendirmektir. Son haberler gerçeği yansıtıyorsa, Türkiye'nin, bir çözülme başlangıcının içinde olduğunu görüyoruz. Bu gidiş, sonunda Kıbrıs'ı Girit gibi elden çıkarmamıza yol açar. Hükümeti son kez uyarıyoruz; Bu vahim hatayı yapmayınız, direniniz, haksız baskılar karşısında direniniz. Çünkü Türkiye'nin önüne Kıbrıs meselesini çıkarmak isteyenler, gerçek niyetlerini ortaya koymuyorlar.''

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET DÜLGER: "DİKKAT ETMEK LAZIM"

Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de öneriyle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı ile konuşmadıklarını ifade ederek, "Böyle bir teklif gitmiş. Liman açıldığı zaman, fiili olarak o limana gelecek adam, kağıdını getirecek, kağıda itibar ederek damga atılacak. Onu fiili olarak tanıyor durumuna geçiyorsunuz. Buna dikkat etmek lazım. Ercan açılıyorsa, o da oraya geldiği zaman KKTC'yi tanımış oluyor. Burada hukuki bir husus var. Yeni bir şey" dedi.