Meclis Başkanvekili Adan, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.
MHP Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez, "Isparta'da üretilen gülün ekonomiye katkısı", TBMM Katip Üyesi ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, "fındık sektöründe üreticilerin sorunları", DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, "yas ve gömülme hakkı" konularında gündem dışı konuştu.
MHP Isparta Milletvekili Sönmez, son dönemde piyasada sentetik gül ürünlerinin artmasının Isparta'nın marka değerini düşürdüğünü; gül sektörüne büyük zarar verdiğini belirterek, doğal gül ürünlerinin üretim maliyetlerinin sentetik ürünlere göre daha yüksek olduğuna dikkati çekti.
Gül sektöründe firmalar arasındaki rekabet nedeniyle taban fiyat uygulamasının hayata geçirilmesinin gerekli olduğunu vurgulayan Sönmez, gül yaprağının kilogram başına öngörülen fiyatının 80 ila 90 TL arasında beklendiğini, bunun yeterli olmadığını, fiyatın 100 TL veya üzeri olmasını önemsediklerini kaydetti.
CHP Trabzon Milletvekili Suiçmez, konuşmasını yapmak üzere kürsüye bir elinde fındık sepeti diğer elinde ise "fındık", "buğday", "arpa", "çay", "AKP" yazılı balonlarla çıktı.
Rekoltenin yüksek gösterilip alım fiyatını düşürme politikası uygulandığını savunan Suiçmez, bunun fındık üreticisini olumsuz etkilediğini söyledi.
Suiçmez, "Buğday, arpa, çay üreticisine yapılanı yapmayın, fındıkta üretenin emeğinin karşılığını verin." diye konuştu.
Fiskobirlik Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar'ın fındık fiyatlarına ilişkin açıklamasına işaret eden Suiçmez, "Fındık alım fiyatı 160 TL'nin altında olursa merak etmeyin bu millet sizi uçuracak." dedi.
Suiçmez, "Çayda, buğdayda, arpada üreticiyi patlattınız. Eğer fındıkta da patlatırsanız bu millet AKP'yi patlatacak." diyerek elindeki balonları tek tek patlattı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, bilim ve teknolojinin toplumlar üzerindeki etkisini anlamanın, gelişim ve refah yolunda atılacak adımları belirlemede hayati rol oynadığını dile getirerek, "Her bir inovasyon, her bir buluş milletimizin gücünü ve bağımsızlığını pekiştirir." diye konuştu.
TÜBİTAK'ın 1963'ten bu yana Türkiye'nin bilgi ve teknoloji çağında daha da güçlenmesine öncülük ettiğini kaydeden Yerebakan, "Adeta bir bilim meşalesi olarak her daim yolumuzu aydınlatmıştır. Unutmayalım ki bilimin ışığında ilerleyen toplumlar sadece bugünün değil yarının da kazananlarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşması, ulusal bilim ve teknoloji politikalarının güçlendirilmesi için çalışılması gerektiğini vurgulayan Yerebakan, "Yüce Meclisimizin kararlı duruşuyla bilim ve teknolojiye yapılan her yatırım, geleceğe atılan sağlam temellerdir. Türkiye Yüzyılı bu temeller üzerinde yükselecektir." ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, elinde 2022 ve 2023 yılında mülakatları yapılan kaymakamlık sınavlarının bir listesi olduğunu ve bu listelerin incelenmesini isteyerek, "Hangi siyasilerin, hangi devlet görevlilerin yakınları şu listeye kolayca girebilmiş, derdimiz budur. Şu kayırmacılığı gören gençlerimiz, umudunu kaybediyorlar." diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da tarımın ağırlıklı olarak yer altı sulamasına bağlı olduğunu belirterek, bu nedenle bölgede elektrik problemlerinin olduğunu söyledi.
Elektrik borçlarının ödenememesi sebebiyle elektrik kesintileri yaşandığını ve birçok üreticinin mağdur durumda olduğunu anlatan Çömez, tarlaların yarıya yakınının şu anda ekilmemiş durumda olduğunu belirtti.
En düşük emekli maaşının 12 bin 500 liraya çıkarılmasına ilişkin Çömez, "İktidar yetkilileri tarafından bunun Türkiye'ye maliyetinin 33 milyar lira olduğu ifade edildi. Sadece kur korumalı mevduatla Türkiye'ye 45 milyar dolarlık bir fatura geldi." diye konuştu.
- "Kıbrıs'ta iki ayrı devlet varlığı artık herkesçe kabul edilmelidir"
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, Kıbrıs Barış Harekatı'na yönelik, "Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacak" şiarıyla barış iklimini hakim kılmak amacıyla 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirilen harekatın bir bağımsızlık mücadelesinin eseri olduğunu söyledi.
Kıbrıs'ta çözümden korkan, barış ve uzlaşmadan kaçan yegane tarafın Rumlar olduğunu kaydeden Kılıç, "Kurulan müzakere masalarını dağıtan, uzlaşmaya yanaşmayan, çözüm ümitlerini dinamitleyen Rumların tüm çabaları beyhudedir. Kıbrıs'ta iki ayrı devlet varlığı artık herkesçe kabul edilmelidir." dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Suriye'den 800'ü aşkın paramiliter gücün, Kuzey Irak'ta Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasıyla operasyonlara katıldığına dair iddialar olduğunu söyleyerek, bu iddialara ilişkin yetkililerden bir açıklama beklediklerini belirtti.
- Mersin Büyükşehir Belediyesinde "personelin siyasi saiklerle işine son verildi" iddiası
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP'nin muhalefete muhalefet etmeyeceğini ancak gerçek dışı söylemleri yanıtlamak zorunda kaldıklarını belirterek, İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz'ın dün Genel Kurul'da yaptığı konuşmasındaki Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde çeşitli baskılarla 4 binin üzerinde belediye çalışanının işine siyasi saiklerle son verildiğine yönelik iddiasına yanıt verdi.
12 binden fazla çalışanın olduğu bir belediyede personel hareketliliğinin son derece doğal olduğunu savunan Günaydın, "Bu, siyasi saiklerle yapılıyorsa belediye başkanına siyaseten döner." dedi. Günaydın, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'in son mahalli idareler seçimlerinde oyunu yüzde 59,5'e çıkardığını ve görevini layıkıyla yaptığını söyledi.
En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya çıkarılmasını eleştiren Günaydın, "Bir taneniz ayda 12 bin 500 lirayla geçinin de enflasyona eziliyor musunuz, ezilmiyor musunuz görelim." dedi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'in "Bütçeye maliyeti bu 6 aylık dönemde 33 milyar 200 milyon TL" şeklindeki açıklamasına değinen Günaydın, "Siz, epistemolojik yaklaşımlar diye diye 1 trilyon 200 milyar TL'yi gömmediniz mi? 1 trilyon 200 milyar liranın yalnızca yüzde 2,75'idir, 16 milyon emekliye verdiğiniz 2 bin 500 lira zam." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ön kapıdan ikazlarda bulunuluyor, arka kapıdan bu konuda her türlü alımlar devam ediyor"
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, hükümetlerine yönelik birtakım eleştiriler ve haksız ithamlarda bulunulduğunu belirterek, iddia sahiplerinin iddialarını ispatlamasını istedi.
Mülakat meselesinin gündeme geldiğini ancak gerçek dışı bilgilerle kamuoyunun aldatıldığını vurgulayan Akbaşoğlu, "Hepimizin malumu değil mi Sayın Mehmet Moğultay'ın ve Sayın Seyfi Oktay'ın 'Bin hakim ve savcı kadrosunu tabii ki CHP'lilere verecektim, SHP'lilere verecektim.' demesi." ifadelerini kullandı.
KPSS sınavları çerçevesinde mülakatsız da kamuya alımların söz konusu olduğunu ifade eden Akbaşoğlu, kariyer mesleği niteliğindeki mesleklerle ilgili AK Parti iktidarlarından önce de mülakatların yapıldığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, "CHP'li belediyelerdeki eş dost atamaları her zaman gündeme geldi. Sayın Özgür Özel bu konuda hatta birtakım beyanlarda bulundu, ikazlarda bulundu. Ama ön kapıdan ikazlarda bulunuluyor, arka kapıdan bu konuda her türlü alımlar devam ediyor." diye konuştu.
Akbaşoğlu, Türkiye'nin, Suriye'de, Irak'ta bu devletlerin toprak bütünlüğüne halel gelmemesi için orada olduğunu belirterek, "Uluslararası hukuktan kaynaklı bir şekilde 85 milyon insanımızın, Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, bütün yurttaşlarımızın hepsinin can, mal, ırz, namus güvenliğini muhafaza için oradadır. Bu konuda PYD'siyle, YPG'siyle, DAEŞ'iyle, PKK'sıyla, bütün teröristlerin başını ezmektedir ve ezecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk, Kürt, Arap, hangi ırktan, renkten olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin eşit yurttaşlar olduğunu vurgulayan Akbaşoğlu, bunun dışındaki yaklaşımların hepsinin bu duygudaşlığı ortadan kaldırmaya, bu topraklara, bu millete, bu devlete, bu medeniyete aidiyet bilincini ortadan kaldırarak emperyalistlerin ve siyonistlerin uşağı haline getirmeye dönük propaganda olduğunu söyledi.
Akbaşoğlu, "Teröristlerin iddialarıyla ne ordumuza ne grubumuza ne milletimize ne devletimize ne 85 milyon insana birtakım yakışıksız ifadeler kullanmak doğru değil. Bizi Kürt düşmanlığıyla tanımlamak ancak PKK'nın bir yaklaşımı olabilir." ifadelerini kullandı.
- AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar'dan "Fiskobirlik" açıklaması
Aynı zamanda Fiskobirlik Başkanı da olan AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, TBMM Katip Üyesi ve Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez'in Genel Kurul'un açılışında yaptığı konuşmasındaki iddialarına cevap vererek, kurumu 2007'de devraldıklarında yüzde 100'ü satışa çıkarılan gayrimenkullerin yüzde 90'ını kurtardıklarını söyledi. O dönem kurumun 140 milyon dolar karşılığı bir borcu olduğunu belirten Bayraktar, 17 yıldır görev yaptığı bu kurumdan hiçbir zaman maaş ve harcırah almadığını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Günaydın'ın fındığın katma değerinin dünyada artırılabilmesi ve dünya piyasalarındaki payının artırılabilmesi için bir tırnak ucu kadar iş yapılmadığını savunması üzerine Bayraktar, "Biz geldiğimiz zaman fındıktan ortalama ihracat gelirimiz 500 milyon dolar civarındaydı; bugün ihracat gelirimiz 2,5 milyar dolar civarında." karşılığını verdi.
Genel Kurul'da, Saadet Partisinin "Kayseri'de yaşanan olaylar", İYİ Parti'nin "Fındık üreticilerinin sorunları", DEM Parti'nin "6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem" ve CHP'nin "Diyarbakır'da bazı işletmelere yapılan saldırılar" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, yaklaşık iki hafta önce Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Suriyeli bir göçmenin küçük bir çocuğu taciz ettiği iddiasıyla başlayan ve birçok mahalleye yayılan olayların vahim boyutlara ulaştığını söyledi. Ün, "1 Temmuz hadisesinin tekrarlanmamasına yönelik olarak bir Meclis araştırması komisyonunun oluşturulması elzemdir." dedi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri'de yaşanan olayları tasvip etmediklerini belirterek, "Birkaç provokatörün, kendini bilmezin yaptığı şeylerden dolayı asıl sorunun üstünü kapatmaya çalışmanın yıllardır sığınmacılara bakan Kayserilileri ırkçılıkla suçlamak ihanettir. Misafirlik bitmiştir, milletimizin sabrı tükenmiştir, sığınmacılar geri dönmelidir; bunu Türk milleti ve Kayseri halkı istemektedir." ifadesini kullandı.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ise Suriyeli sığınmacıların ekonomik anlamda da Türkiye üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu belirterek, bu durumun istihdamda da ciddi sorunlara neden olduğunu, işsizlik oranlarının artmasına, haksız rekabete ve barınma krizine yol açtığını söyledi.
Genç, Türkiye'nin sınırsız bir ev sahipliği kapasitesinin olmadığını belirterek, Suriyeli sığınmacıların güvenli ve insani bir şekilde geri dönmelerinin sağlanması, Suriye hükümeti ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilerek diplomatik kanalların açılması gerektiğini belirtti.
AK Parti Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Atay Uslu da Kayseri'de provokatif bir olay olduğunu belirterek, kamu düzenini bozma girişimi içinde bulunanların yakalandığını ve yargıya teslim edildiğini söyledi.
Kin ve nefreti artırıcı söylemlere prim verilmemesi gerektiğini aktaran Uslu, "İtidalli davranmak hepimizin üzerine düşen bir görevdir. Nefret dilini kullanarak bu ülkeye nifak tohumu ekmek isteyenler var. Onlar dün amacına ulaşamamıştır, bugün de yarın da ulaşamayacaklardır. Kim olursa olsun evleri yakmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez bir durumdur. Siyasi kazanım uğruna nefret söylemine tevessül etmek acizliktir, bizim medeniyetimiz de yoktur." dedi.
Partisinin grup önerisi adına söz alan İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, kürsüye fındık ile çıktı. Aydın, hükümetin fındık üreticisine üvey evlat muamelesi yaptığını iddia ederek, "Fındık üreticisini Toprak Mahsulleri Ofisine mahkum ettiniz. Hayatında hiç fındık bahçesi görmemiş TMO çalışanları ne yazık ki fındık alımında görevlidir ve randıman bakmaktadır, fındığın nem oranına bakmaktadır." dedi.
Aydın, açıklanacak fındık fiyatları için taban fiyat maliyetlerinin hesaplanması gerektiğini ifade ederek, Tarım ve Orman Bakanlığının bir fındık politikası oluşturmasını önerdi.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman da Toprak Mahsulleri Ofisinin geçen yıl piyasaya başlangıçta 85 lira fiyat belirlediğini fındığın 130-140 liraya kadar yükseldiğini ancak TMO'nun fiyat güncellemesi yapmadığını belirterek, "Devletin alım yapmadığı bir yerde çiftçi fındığını nereye verecek?" sorusunu yöneltti.
DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez ise hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, "Bugün tarlada, bahçede ürünü olan çiftçi, limon, domates, çay ve fındık üreticisi dertli. Tüm bu dertlerin tek bir sebebi var, o da bu iktidar ve onun tarım politikasıdır. Fındık politikasını tarım ve gıda tekelleri belirler oldu. TMO'nun fındık alım fiyatlarını açıklamayı son güne bırakması engellensin çünkü geç açıklanan taban fiyatı çiftçilerin zararını daha da artırmaktadır." dedi.
AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat ise AK Parti'nin iktidara geldiği günden itibaren üreticilerin yanında olduğunu fındık üreticilerini de piyasa şartlarına ezdirmediğini söyledi.
Alan bazlı desteklemenin ilk defa AK Parti döneminde uygulanmaya başlandığını hatırlatan Hamarat, mazot ve gübre desteklerinin de devam ettiğini söyledi. Üreticinin piyasa şartlarına bırakılmaması için Toprak Mahsulleri Ofisinin fındık alımına devam edeceğini ifade eden Hamarat, "Fındık üreticimizi ezdirmemek için her türlü şartlar zorlanmıştır. Bunun yanında Tarım Bakanlığımızın çok ciddi çalışmaları devam etmektedir. Fındık üreticilerimizle aramıza girmeye çalışan hiç kimse şu ana kadar başarılı olmadı, bundan sonra da olmayacak." dedi.
Partisinin grup önerisi adına söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir buçuk yıl geçtiğini ancak depremzedelerin sorunlarının devam ettiğini söyledi.
Deprem konutlarının tamamlanmadığını ve depremzedelere verilen kira desteğinin kesildiğini ifade eden Kaya, konut sorununun çözülmediğini söyledi. Kaya, depremzedelerin eğitim, sağlık ve ulaşımda da yaşadıklarını sorunları dile getirdi.
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban ise deprem bölgesinde rezerv alanı probleminin derinleştiğini öne sürerek, insanların evlerine, arsalarına rezerv alan denilerek el konulduğunu ve haksızca uygulamalar yapıldığını söyledi.
Depremzede vatandaşların en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını da dile getiren Gürban, konteyner kentlerde güvenlik, sağlık ve eğitim hizmetlerinin aksadığını eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığını iddia etti.
CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu ise önergeye destek vereceklerini belirterek, depremlerin yıkıcı sorunlarını çözmek için bir milli güvenlik sorunu olarak algılanması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise Diyarbakır'da işletmelerin son dönemde sistematik olarak şiddet olaylarına maruz kaldıklarını belirterek, "Diyarbakır'da toplumun bir arada olan yaşam kültürü, hoşgörüsü ve kişisel özgürlükleri hedef alınıyor. Burada kardeşlik türküleri söylemek 'Biz kardeşiz' demek yetmiyor. Yaşam kültürlerine de yaşam şekillerine de saygı duymaktan geçiyor." dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz da Diyarbakır'ın en fazla AK Parti iktidarları döneminde huzura kavuştuğunu belirterek, "Yapılan son istatistiklere göre büyükşehirler içerisinde suç işleme oranının en az olduğu il Diyarbakır'dır. Şehrimizin bu denli huzurlu olması, her şeyden önce şer güçlerin ve karanlık odakların huzurunu bozmuştur. Şehrimiz birçok medeniyete beşiklik etmiş, her türlü düşünce ve inanca sahip insanlar burada her zaman kardeşçe yaşamış ve yaşamaya da devam edecektir, bu gücünü de güçlü geleneğinden ve manevi değerlerinden almaktadır." ifadelerini kullandı.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, muhalefet partilerinin grup önerileri kabul edilmedi.
Daha sonra kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmelerine geçildi.
