CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ KOÇ: "HERKES SORUŞTURMADA SAVCI KADAR YETKİLİ"

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Danıştaydaki saldırının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

''Hayalet soruşturması sürdürüldüğünü, şeytan taşlandığını'' savunan Koç, ''Soruşturma mı yapılıyor, yoksa soruşturulur gibi mi yapılıyor? Soruşturmayı Cumhuriyet savcısı mı yoksa Başbakan eliyle Hükümet mi yapıyor? Yürütme organı ne zamandan beri soruşturmanın doğrudan muhatabı olarak devrededir? Nerede kaldı hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi?'' sorularını yöneltti.

Türk milletinin, ''Cumhuriyetin temel ilkelerine sadık; laik, demokratik cumhuriyetin taraftarıyız'' takiyeleri dekorunda, bu sahneyi uysal şekilde seyrettiğini ileri süren Koç, Hükümetin, Başbakan ve belirli medya gruplarının işin içinde olduğunu söyledi. Koç, ''Aman Hükümete zarar gelmesin'' tayfasının bir koro oluşturduğunu, mevcut dekor önünde feryat figan ettiğini öne sürdü.

''Hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesinin, yürütme tarafından iğfal edilmesinin TCK'daki karşılığının, doğrudan yargıya müdahale olduğunu'' ileri süren Koç, Türkiye'de parti devleti oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.

-SAVCIYI, GÖREVE DAVET-

''Herkes, soruşturmada savcı kadar yetkili" diyen Koç, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakan, sayın Başbakan muavinleri; sizin ne işiniz var
orada? Siz savcı mısınız? Sen kendi konumunda görevini yap. Başbakan ve muavinlerini uyarıyoruz; bu görev Cumhuriyet savcısınındır. 'Aman
hükümete zarar gelmesin' tayfasını da uyarıyoruz; siz kendi işinize bakın.

Açıkça suç duyurusunda bulunuyorum; soruşturmanın gizliliği ilkesinin TCK'daki karşılığındaki suçu hatırlatıyoruz. Herkes görevini yapsın. İlgili Cumhuriyet savcısını, görevini yapmaya davet ediyoruz.''

Koç, TÜPRAŞ'ın yüzde 14,76'lık hisse satışının iptaline ilişkin düzenlediği basın toplantısında, bu konuyu daha önce dile getirdiklerini ve Maliye Bakanı Unakıtan hakkında 3 kez gensoru önergesi verdiklerini anımsattı.

Unakıtan'ın, reddedilen gensoru önergelerinin ardından toplum vicdanında ve yargı sürecinde aklanacağını sandığını ifade eden Koç, ''Şu anda siyasi kovuşturmadan kendini aklanmış görenler, yargı kararları çerçevesinde bunalmış durumdadır'' dedi.

Koç, Unakıtan hakkında verdikleri gensorunun ne kadar yerinde ve haklı olduğunun, yasal olarak da doğrulandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Hani sulandırmıştık biz gensoru müessesesini... Sayın Başbakan'ın, Kızılcahamam'da bir istişare toplantısı daha yapması lazım.

Yargı tokadını sadece Unakıtan, Özelleştirme İdaresindeki Maliye Bakanı'nın tahakkümü altındaki bürokratlar yemedi, doğrudan Sayın Başbakan yedi bu yargı tokadını... Bu süreç, yolsuzluk kültürü ve uygulamalarının bu iktidar dönemde kurumsallaştığını belgelemektedir. Kurumsallaşmıştır, tescillenmiş, markalanmıştır. Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti, yolsuzluk konusunda tescillenmiş, markalanmıştır.''

-''SUÇÜSTÜ YAKALANDILAR''-

Koç, TÜPRAŞ'ta, ''Maliye Bakanı kaynaklı suç ilişkilerinin bulunduğunun bir kez daha tespit edildiğini, suçüstü yakalandıklarını'' öne sürdü. Koç, gelecek dönemde Erdoğan ve Unakıtan'ın, Yüce Divanda hesap vereceğini savundu.

Verdikleri gensoruların yargı kararı sonucu, millet vicdanında kabul edildiğini ifade eden Koç, bunun karşılığı olarak Erdoğan ve Unakıtan'ın istifa etmesi gerektiğini söyledi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da ''kifayetsiz ve muhteris'' bir yönetim anlayışının, Hazinede yarattığı tahribatla karşı karşıya olduklarını ileri sürdü.

Yasal önlem alma ve denetim yapma görevinde olanların, suç ilişkilerinin bizzat içinde bulunduğunu savunan Kart, bu süreci TÜPRAŞ'ta bütün unsurlarıyla gördüklerini söyledi.

Kart, 6 ayda 800 milyon dolarlık bir rantın olduğunu; bu süreçte iyi niyetli üçüncü kişilerin hukukunun korunması gerektiğini ifade etti. Kart, ükümetin, Hazinenin zararının giderilmesi için üzerine düşeni yapması gerektiğini de dile getirdi.