2005-12-27 - 18:30
ANAVATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANI ERKAN MUMCU: "ÖNEMLİ OLAN MİLLETİN DİNLEMESİ"
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TBMM Genel Kurulu'nda Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde bir konuşma yaptı.
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Mumcu, bütçe müzakerelerinin,
vatandaşın ''Umut penceresi açabilecek mi?'' diye bakılan müzakereler
olduğunu vurguladı.
Görüş ayrılıklarının, rejimin doğası ve gereği olduğunu ifade eden
Mumcu, ''Bütün rejimlerde iktidar vardır. Demokrasiyi diğer
rejimlerden üstün kılan şey, muhalefetin olmasıdır'' dedi.
''İktidarın demokratik meşruiyeti'' hakkında bir itirazları
olmadığını kaydeden Mumcu, ''Siz demokratik seçimle gelmiş bir
iktidarsınız. Fakat iktidarın meşruiyeti sadece seçimle ilgili
değildir. Unutmamak lazımdır ki iktidarı kullanma biçimi, iktidarın
meşruiyetini tayin etmek bakımından son derece önemlidir'' diye
konuştu.

-''(ENKAZ DEVRALDIK) EDEBİYATI''-

Erkan Mumcu, Şeyh Edebali'nin, Osman Gazi'ye yönelik ''Ey oğul,
bundan sonra dargınlık bize, güceniklik bize, hoş görmek sana
yakışır'' şeklindeki nasihatını anımsattı.
Bütçe müzakerelerinde iktidar sözcülerinin, ''Sanki bütün kabahat
muhalefetinmiş, olmasaymışlar ne güzel idare ederlermiş dercesine''
sözler sarf ettiklerini belirten Mumcu, şunları kaydetti:
''İktidarı bölüşülmez, devredilmez bir hak olarak görmeyin. Sizden
önce de iktidarlar vardı, sonradan da olacak. Esas itibariyle biz
milletin hizmetini görmeye vazifelendirilmiş vekilleriz. 14 gündür,
müzakerelerde ''enkaz devraldık'' edebiyatı... Vatandaş buna aşina.
Onu ilk kez siz yapmıyorsunuz. Sizden öncekiler de onu yaptı. Her
dönemde, bir önceki dönemin enkazının alındığı doğrudur. Buraya
geçmişi kötülemeye mi geldiniz. Milletin derdine derman olmaya mı
geldiniz? Millet çözüm istiyor.''

-''YOKSULLUK, HER ZAMANKİNDEN DAHA KESİF''-

Erzurum, Gaziantep ve Kahramanmaraş'taki gezilerinden söz eden
Mumcu, vatandaşın şikayetlerini anlattı.
''Sokağa çıkarsanız, vatandaşın halini, pembe gözlüklerle değil de
hakikaten içtenlikle bakarsanız siz de görürsünüz'' diyen Mumcu,
herkesin ya çocuğu ya yeğeni ya kardeşi ya da eşinin işsiz olduğunu,
yoksulluğun her zaman olduğundan daha kesif şekilde hissedildiğini
savundu.
''İşler iyiye gidiyor korosu''nun sesinin çok güzel çıktığını
ifade eden Mumcu, vatandaşın ''herkesin işi iyi, sıra bana da
gelecek'' düşüncesinde olduğunu, elindekini kaybetmemek için sesini
çıkaramadığını söyledi.
''Rakamları birbirine karıştırarak, ifadeleri çarpıtarak bir yere
varamazsınız'' diyen Mumcu, şunları söyledi:
''Kimse kurumlar vergisi indirimine karşı değil. İndirimin yeterli
olmayacağını söylüyoruz. İndirim yapılırken, ücretlilerin
gelirlerinden alınan vergilerde haksızlık yapılmamalıdır. Eğer Telekom
ihalesinden önce kurumlar vergisinde yüzde 33 indirim yapacak
olsaydınız, Telekom'un değeri böyle mi olurdu? Hariri, sattığınız
Telekom'un vergi indiriminden, yılda 400 trilyon lira sağlayacak.
Hiçbir kazancı olmadan, vergi ödemesinden yılda 400 trilyon lira
sağlayacağı avantajla, zaten Telekom'un imtiyazı için ödediği parayı
alıyor. Vergiyi baştan koysanız, değeri bu mu olurdu?''

-''REEL ÜCRETLER NİYE DÜŞÜYOR?''-

ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, dolaylı vergilerdeki artışlara
dikkati çekerek, vergilerin yarısının, haberleşme, enerji, akaryakıt
ve tütünden alındığını kaydetti.
''Vatandaştan ömür tüketme vergisi alıyorsunuz, 'vergide reform'
yaptık diyorsunuz'' şeklinde konuşan Mumcu, şöyle devam etti:
''İnsanları krizle korkutmaktan vazgeçmek lazım. Vatandaş öylesine
korkutulmuş ki bugünkü durumdan daha kötü duruma düşmekten korkuyor.
Ama bu saadet zincirinin kopmasından korkanların, vatandaşla alakası
yok. Vatandaş, bunun bedelini işsizlikle ödüyor. İşler iyiye
gidiyorsa, milli gelir artıyormuş, reel ücretler niye düşüyor...
Vatandaş niye satın alamaz hale geliyor. Büyüyen ekonomide işsizlik
niye artıyor. İşgücüne katılma oranı niye düşüyor.''

-''İKTİDARINIZIN CİCİM AYLARI GEÇTİ BEYLER''-

Erkan Mumcu, son 3 yılda toplam borç stokunun yüzde 48 arttığını
belirterek, 1 yıl içinde oluşturulan ilave katma değerin 27 katrilyon
lira olduğunu, faiz ödemesi için 46 katrilyon lira harcandığını
kaydetti.
Havuz hesabı yapan Mumcu, ''Matematiği iyi olanlara sormak lazım.
Havuza 27 litre su girerken, kamunun faiz ödemeleri için 46 litre su
çıkıyorsa, bu havuzda hiç su kalır mı?'' dedi.
''Siz ne yapmaya geldiniz?'' diye soran Mumcu, ''İktidarınızın
cicim ayları geçti beyler. Eskiden siyasetçilerin 100-500 günlük
vizyonları vardı. Vatandaş sustu, sabırla bekledi. Dördüncü
yıldasınız, hala geçmişi gösteriyorsunuz. Yani ölümü gösterip, sıtmaya
razı ediyorsunuz. Yapamadığınız işleri itiraf edin, bu işleri yapmanın
çaresine bakın'' diye konuştu.
IMF'nin Türkiye'yi övdüğünü belirten Mumcu, ''IMF'nin
övdüklerinden, sonu hayırlı olanlarından, daha bir tane ülke yoktur.
IMF'nin programlarının uygulandığı bir tane başarılı ülke gösterin''
dedi.
(Sürecek)
(EHK-NEC-FUN)
16:12 27/12/05
"-2006 BÜTÇESİ, TBMM GENEL KURULU'NDA...
-ANAVATAN GENEL BAŞKANI MUMCU: (2)
-''SÜRATLE IMF İLE YAPILAN STAND-BY PROGRAMINDAN
ÇIKARAK, KENDİ PROGRAMLARIMIZI YAPMAMIZ LAZIM''
-''YÖNETİMİNDE İSTİKRARI SAĞLAYACAK BİR MECLİS
İÇİN DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMİNE GİDELİM''
-''YERLEŞİK DÜZENİN BEKÇİLİĞİNİ YAPIP, KENDİNİZİ
SORUMLULUKTAN KURTARAMAZSINIZ. GERÇEK BİR DEMOKRATİK
DEVRİME İHTİYAÇ VAR''

(FOTOĞRAFLI)

ANKARA (A.A) - 27.12.2005 - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan
Mumcu, IMF ile ilişkilerinin geriletilmesi gerektiğini ifade ederek,
''Süratle IMF ile yapılan stand-by programından çıkarak, kendi
programlarımızı yapmamız lazım'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Tasarısı ile 2004 Mali Yılı Kesinhesap Kanunu tasarılarının tümü
üzerindeki son görüşmelerde konuşan Mumcu, IMF programlarının
uygulandığı ülkelerin başarılı olamadığını, ''IMF bizi övüyor, dünyada
itibarımız artıyor'' ifadelerine aldanılmamasını gerektiğini söyledi.
Dünyada istikrarı yakalayan ülkelerin, IMF ile ilişkilerini
gerileten ülkeler olduğunu savunan Mumcu, ''Bizim de yapmamız gereken
şey bu. Süratle stand-by programından çıkarak, kendi programlarımızı
yapmamız lazım. IMF düşmanlığı yapıyor falan değilim. Borçlanma
gereğini yaratan biziz'' diye konuştu.
Türkiye'nin temel sorunlarının yoksulluk, gelir adaletsizliği,
işsizlik ve demokrasinin yerleşmemesi olduğunu söyleyen Mumcu, ''bozuk
düzeninin'' değiştirilmesi için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu
ileri sürdü.
Osmanlı ile Cumhuriyet dönemindeki devlet sistemini karşılaştıran
Mumcu, siyasi elitlerin sistemin değişmemesini istediklerini
belirterek, ''Bir şeyi değiştirmek istiyorsanız, iktidar ilişkilerine
dokunmak zorundasınız'' dedi.

-''DEMOKRATİK DEVRİME İHTİYAÇ VAR''-

Hukukun üstünlüğünün işletilmesi için etkili bir demokrasiye
ihtiyaç olduğunu belirten Mumcu, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin sorunlarının çözümü için işe sistem reformundan
başlamaya mecbursunuz. Yerleşik düzeninin bekçiliğini yapıp,
rakamlarla 'onu oraya verdik' demekle, kendinizi sorumluluktan
kurtaramazsınız. Gerçek bir demokratik devrime ihtiyaç var. Yapılması
gereken şey, Atatürk'ün devrimini tamamlamaktır. Daha doğrusu, hayata
geçirilmesinin önündeki engelleri kaldırmaktır.''
Yasama organının kendi içinden çıkardığı hükümetleri
denetleyemediğini ifade eden Mumcu, ''Milletin kıt kaynaklarının israf
edilmesinin önüne geçilmesi için etkili bir Meclis denetimi gerekiyor.
Bunun için yasama ve yürütme ayrı ayrı seçmeye mecburuz'' diye
konuştu.

-''DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMİNE GİDELİM''-

Mumcu, ülkenin, ''Cumhurbaşkanının eşinin kılık kıyafetinin nasıl
olacağı'' ve baraj tartışmalarından kurtarılması gerektiğini ifade
ederek, şöyle devam etti:
''Yönetiminde istikrarı sürekli sağlayacak bir Meclis için devlet
başkanlığı seçimine gidelim. Devlet başkanı, hükümetini kursun;
Meclis, bu hükümeti denetlesin. Etkili bir denetim getirmedikçe bu
Meclis, geçmişte yapamadığı gibi bundan sonra içinden çıkardığı
hükümetleri denetleyemeyecektir. Vatandaş, bu kürsüden bir enkaz
edebiyatı ve geçmişin karalanmasından başka bir şey işitmeyecektir. Bu
sistem değişikliğine gitmek gerekiyor. Türkiye'yi yolsuzluklardan
kurtarmanın yolu budur.''
Mumcu, hükümetin dış politika ve vergi uygulamalarına ilişkin
eleştirilerde bulundu.
Milletin hak ve hukukunu ilgilendiren şeylerin konuşulmasının
''sır'' olmayacağını söyleyen Mumcu, ''Sayın Başbakan, Putin ile
Soçi'de ne konuştu? Siz açık yapılması gerekenleri gizli yapıyorsunuz.
Yoksul sofralarına 40 kamerayla gidiyorsunuz, Ofer ile görüşmenizi
inkar ediyorsunuz... Putin ile görüşmenizle ilgili bir tek kelime
etmiyorsunuz'' diye konuştu.

-''MİLLETVEKİLLERİNİ UYARIYORLAR''-

ANAVATAN lideri Mumcu, Genel Kurul salonundan sesler yükselmesi
üzerine, AK Parti grup başkanvekillerinin, konuşmasını sabote
ettiğini, milletvekillerini dikkatli dinlenmemeleri konusunda
uyardıklarını ileri sürerek, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin'e,
''Hiçbir müdahalede bulunmamanızın nedeni gözünüzden kaçtığı için
mi?'' diye sordu.
AK Parti milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Mumcu,
''Önemli olan milletin dinlemesi'' dedi.
Konuşmasının sonunda, ''ekonominin matematik bilimi'' olup
olmadığına ilişkin tartışmalara değinen Mumcu, AK Parti
milletvekillerine, ekonomideki bazı göstergelere ilişkin sorular
yöneltti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''yoksulluk ve yolsuzlukla''
ilgili sözlerini içeren bir açıklamasını da okuyan Mumcu konuşmasını
bitirdikten sonra, Erdoğan Genel Kurul salonuna girdi. AK Parti
milletvekilleri, Erdoğan'ı ayakta alkışlayarak karşıladı.
Bu arada, AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, sataşma olduğu
gerekçesiyle söz alarak, ''konuşmasının sabote edildiği'' yönündeki
sözleri nedeniyle Mumcu'yu kınadı