2005-05-31 - 14:28
BAŞBAKAN ERDOĞAN, YARINDAN İTİBAREN MAZOTTA ÇİFTÇİYE LİTREDE 300 BİN LİRA DESTEK VERECEKLERİNİ AÇIKLADI
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, mazot konusunda atacakları adımla ilgili bilgi verdi. Erdoğan, ''1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere bizler, mazotta 300 bin lira litrede çiftçimize destek vereceğiz'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarından itibaren çiftçiye litrede 300 bin lira destek vereceklerini açıkladı.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, mazot konusunda atacakları adımla ilgili bilgi verdi. Erdoğan, ''1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere bizler, mazotta 300 bin lira litrede çiftçimize destek vereceğiz'' dedi.

Erdoğan, tüm amaçlarının çiftçinin sırtındaki yükü biraz daha hafifleterek, tarla ve bahçelere yeniden bereket getirebilmek olduğunu söyledi. Erdoğan, evrak karşılığı 3 ayda bir ödemelerin çiftçilere yapılacağını ifade etti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimi çevrelerde iddia edildiği gibi Fransa'daki referandum sonucunun, Türkiye'nin tam üyelik süreci açısından bir engel teşkil etmediğini bildirdi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, AB ile ilişkilerin, hükümetin gündemindeki öncelikli yerini korumaya devam ettiğini belirterek, şunları söyledi :

''Pazar günü Fransa'da yapılan Avrupa Birliği Anayasası referandumunda Fransız halkının çoğunluğu 'hayır' oyu kullanmıştır.

Baştan şunu özellikle ifade etmek isterim ki kimi çevrelerde iddia edildiği gibi Fransa'daki referandum neticesi, Türkiye'nin tam üyelik süreci açısından bir engel teşkil etmemektedir.

Bu tür yaklaşımlar, sadece Türkiye'nin 3 Ekim müzakereleriyle ilgili heyecanına gölge düşürmekten başka bir şey değildir. Özellikle ülkemizdeki marjinal grupların bu alandaki gayretleri hepinizin malumu... Bu oyuna kimsenin gelmemesi gerekir. Biz, kararlılıkla gerek 17 Aralık'ta alınan onayla müzakere sürecine yönelik yapılması gereken ne varsa bunları yapmak suretiyle bu sürece aynı heyecanla devam ediyoruz ve inşallah 3 Ekim'de müzakerelere başlayacağız. Türkiye'nin önündeki takvim ve yol haritası bellidir. 17 Aralık'ta kararlaştırılan süreç, aksamadan devam edecek ve Türkiye 3 Ekim'de Avrupa Birliği ile müzakerelere başlayacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi, endişesi olmasın.

Tabii olarak Avrupa Birliği, referandum neticesinin doğuracağı siyasi ve hukuki sorunlar üzerinde kendi iç müzakeresini yürütecektir. Ama bu, AB konseyi içinde çalışmalardır. Bunu birbirine karıştırmanın hiçbir anlamı yok. Burada hala Türkiye üzerinden siyaset yapma gayretinde olanlar var. Asla bu oyuna kimse gelmesin. Türkiye üzerinden bu konuda siyaset yapmak, bir kere çirkindir, yanlıştır. Türkiye bu sürecin içinde bütün adımları ata ata bir yere gelmiş ve 17 Aralık'tan sonra farklı bir süreç başlamıştır. Bu süreç, bir final sürecidir. Bu final süreci de müzakere süreci içinde devam edecek, bütün fasıllar bitirildikten sonra nihai karar verilecektir. Bu karar da hepinizin malumu olduğu üzere üyelik kararıdır.

Fransa gibi Avrupa bütünleşmesinin lokomotif ülkelerinden birinin Anayasayı reddetmiş olmasının, Avrupa hareketi için teşkil ettiği olumsuzlukların asgaride kalması, en içten temennimizdir.''

AVRUPA'NIN BÜTÜNLEŞMESİ
Avrupa'nın bütünleşme gayretlerinin, bundan önce de muhtelif sorunlarla karşılaştığını ancak, uzlaşma, sağduyu ve ortak hedefe ulaşma iradesinin her zaman galip geldiğini ifade eden Erdoğan, ''Fransız halkının bu kararından da gerekli derslerin çıkarılacağından ve Avrupa bütünleşmesinin daha ileri hedeflere taşınacağından biz şüphe etmiyoruz. AB, güçlü bir oluşumdur. Ne yapıp edip bu sorunları çözecektir. Ben buna inanıyorum'' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin tam üyeliğinin Fransa'daki referandumun bir malzemesi yapılmaya çalışılsa da netice üzerinde tayin edici bir etkisi olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu netice, Fransa'nın iç dinamiklerinin ve Fransız halkının kendi geleceğine ilişkin tercihlerinin bir ürünüdür. Bizim bu neticeden kendi adımıza bir pay çıkarmamız, siyaseten yanlış bir değerlendirme olur. Tam üyelik sürecinin mekanizma ve kuralları, önceden bellidir.

Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri layıkıyla yerine getirerek hedefi istikametinde yürümeye kararlıdır. Tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla birlikte Türkiye'nin, Avrupa'nın refah standartlarına, demokrasi standartlarına ulaşma çabası daha da hızlanacak, yoğun bir şekilde devam edecektir.

Halkımızın değişim arzusu, kabiliyeti ve hükümetimizin bugüne kadar sergilediği reform iradesi, Türkiye'nin müzakereler sırasında sergileyeceği performansın da teminatıdır.''

İNŞA BORCU
Erdoğan, Türkiye'ye borçlarının, Türkiye'yi yeniden inşa borcu olduğunu ifade ederek, bu düşünceyle şehirleri inşa ettiklerini, ülkeyi imar ettiklerini söyledi.

''Bize göre sosyal devlet, sosyal politika üreten devlettir'' diyen Erdoğan, sosyal devlette şehirlerin, insanların yığınlar halinde geldiği ve sahipsiz kaldığı mekanlar olmadığını bildirdi. Belediyeleri, şehirleri, şehir kılmak için güçlendirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle dedi:

''Gelir kaynaklarını yeniden tanzim ediyoruz. Hastanesiyle, yoluyla, konutuyla, altyapısıyla, sosyal ihtiyaçlarıyla hayatın bütün ihtiyaç alanlarına cevap veren bir şehirciliği, modern bir belediyeciliği hayata geçirmeye çalışıyoruz.

Belediyelerimizin gelir kaynaklarını artırırken, vatandaş ile belediye arasındaki ilişkileri kolaylaştırıyoruz."

BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTI
Erdoğan, geçen hafta devreye giren Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'na değindi. Yıllarca beklenen ve konuşulan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın nihayet devreye alındığına işaret eden Erdoğan, Türkiye için hayati önem taşıyan bu projenin, bütün dünyanın da büyük ilgi gösterdiği stratejik değere sahip olduğunu belirtti. Bu dev projenin üçte ikilik bölümünün Türkiye topraklarında olduğunu ve Türkiye tarafından inşa edildiğini hatırlatan Erdoğan, ''Türkiye'nin bölgesindeki merkezi konumu, stratejik önemi, bu proje öncesiyle kıyaslanmayacak kadar artmıştır. Türkiye'nin yıllardır tekerleme gibi dilinde dolaştırdığı ama bir türlü hayata geçiremediği büyük projeleri realize etmeyi görev biliyoruz. Acil Eylem Planımız ve Hükümet Programımızda vaat ettiğimiz gibi, Türkiye gerçek bir enerji koridoru, Ceyhan da bir enerji üssü oluyor'' dedi.

DİE'NİN İŞSİZLİK RAKAMLARI
Erdoğan, DİE'nin bu yılın ilk çeyreğine ilişkin istihdam verilerini geçen hafta açıkladığını hatırlatarak, bazılarının, DİE'nin hesaplama yönteminde yaptığı değişikliği göz ardı ederek erken yorumda bulunduklarını, geçen ayın işsizlik rakamlarına bakarak işsizliğin arttığı yönünde haksız eleştirilerde bulunduklarını söyledi.

Geçen yılın ilk çeyreğiyle karşılaştırma yapmanın yeni açıklanan rakamlarla artık mümkün hale gelmediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu :

''2004 yılının ilk çeyreğinde, yani Ocak-Şubat-Mart aylarında işsizlik oranı yüzde 12.4 olmuştur. Bu yılın Ocak-Şubat ve Mart aylarında ise bu oran yüzde 11.7 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yıldan bu yıla, yüzde 0.7'lik bir düşüş söz konusudur. Bu da 80 bin işsizin iş bularak çalışmaya başladığını göstermektedir. Şimdi diyeceksiniz ki 80 bin çok farklı bir rakam. Ama bunu bile kullanmak isteyenler var. Olay, 80 bin değil. Bu, arzu ettiğimiz oranda bir miktar değil, kabul ediyorum. Ancak şuraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum; geçen yılın ilk çeyreğine göre bu yıl, tam 856 bin kişi iş gücüne katılmış ve iş bularak çalışmaya başlamıştır. Bunu niye kaydetmiyorsunuz? Bunu, hiç görmüyorlar. Hemen oranlara bakıp ona göre bir değerlendirme yapıyorlar. Bunu nasıl görmezlikten gelirsiniz? Her zaman söylüyorum ya, bu iş hayatın içinde olmalı. Hayatın içinde olmadığınız, hayatı yaşamadığınız takdirde, hele bir de ideolojik yaklaşımlarla bunu değerlendirmeye kalkarsanız bunu yakalayamazsınız."

İŞSİZLİĞİ TAMAMEN YOK ETME İDDİAMIZ YOK
Erdoğan, bazı kişilerin bu rakamlarla çok farklı bir ünsiyet içinde olduğunu, geçmişte Maliye Bakanlığı bile yapanların, rakamları yorumlarken, sanki ''bambaşka bir gezegenden konuştuklarını'' belirterek, bu kişilerin yoksullukla ilgili verilere akla ziyan yorumlar getirdiklerini söyledi. Bu kişilerin ''2004'de Türkiye yüzde 9.9 büyümüş, ama yoksulluk artmış'' dediklerini aktaran Erdoğan, yoksullukla ilgili verilerin 2002 ile 2003 yıllarının kıyaslaması, bahsedilen büyüme oranının ise 2004 yılına ait olduğunu belirterek, 2002'de büyümenin 7.9, 2003'te ise 5.9 olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, ''Mazotla ilgili adımımızı atıyoruz'' diyerek çiftçilere müjde verdi. ''1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere bizler, mazotta litrede 300 bin lira çiftçimize destek vereceğiz. Bütün amacımız çiftçimizin üzerindeki yükü biraz daha hafifletmek, tarlalara, bahçelere yeniden bereket getirebilmektir. Evrak getirilecek ve üç ayda bir çiftçilere ödemeler yapılacak'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü :

''Ülkemizin tarım alanında yeni bir heyecana, yeni bir enerjiye, yeni bir atılım gücüne ihtiyacı var. Zira, tarım bizim için olmazsa olmaz bir alan. Tarımı bu ülkenin kalkınmasında en dinamik sektörlerden biri haline getirmedeki kararlılığımız devam edecektir.

Dünyanın gidişatına dikkatle bakarsak, önümüzdeki on yıllarda tarımsal üretimin ne kadar büyük öneme sahip olacağını rahatlıkla görebiliriz. Bütün bu destekleme politikalarını hayata geçirirken bir yandan da yıllar yılı sıkıntılarla boğuşmuş, çiftini, çubuğunu satmak zorunda kalmış çiftçimizi yeniden üretebilir duruma getirmeyi, bir yandan da ülkemizin geleceğini garanti altına almayı hedefliyoruz.

İnşallah tarımımızı istediğimiz güzel seviyelere doğru adım adım ilerletebilirsek, o zaman Türkiye, üzerinde dimdik durabileceği çok sağlam bir zemine kavuşmuş olacaktır. O zeminin üstünde geleceğin parlak Türkiye'si güvenle yükselecektir.

Tarım sektörümüzü bu ülkenin problem alanlarından biri olmaktan çıkaracak, bu ülkenin kalkınmasında en dinamik, en verimli sektörlerden biri haline getireceğiz, bunda kararlıyız.''

ABD GEZİSİ
Konuşmasında yurtdışına yaptığı gezilerle ilgili bilgi de veren Başbakan Erdoğan, 6 Haziran Pazartesi günü ABD'ye gideceğini anımsattı. Erdoğan, şunları söyledi :

''Öteden beri büyük önem verdiğimiz Türkiye-ABD ilişkilerinin stratejik ortaklık çerçevesinde aynen devam ettiği hepimizin malumudur. Parlamento Başkanımız biliyorsunuz Amerika'yı ziyaret etti.Kendilerinden de zaten bilgileri alacağız ama bu arada çeşitli heyetler burada, kendileriyle görüşmeler yapıyoruz.

Amerika ziyaretimizde Kıbrıs, Irak, Ortadoğu barışı, terörle mücadele gibi konularda görüşmeler yapacağız. Geleceğe yönelik olarak bölgemizin ve bütün insanlığın gündemindeki ortak sorunları ikili görüşmelerimizde ele alacağız.''

İki gün sürecek Washington temaslarının ardından New York'a geçeceğini ve burada BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la görüşeceğini bildiren Erdoğan, bu görüşmede de ağırlıklı olarak Kıbrıs sorununun gündeme geleceğini ve KKTC'ye yapılan haksız uygulamaların ele alınacağını ifade etti.

Konuşmasında, TBMM'nin 1 Temmuz'da tatile gireceğine de değinen Erdoğan, kalan sürede yoğun bir performans gösterilerek yasaların çıkarılacağını söyledi. AK Parti'li milletvekilleri, bu sözleri alkışlarla karşılarken, Başbakan Erdoğan, ''3 ay memleketinize döneceksiniz. Tabii bu tatil değil. Memlekete dönmeniz, vatandaşlarla iç içe olmanız eminim sizler için en güzel keyif, en güzel huzur, en güzel rahatlık olacaktır'' dedi.

Konuşmasının ardından Erdoğan'a, AK Parti Trabzon Teşkilatı, dev boyutlarda iki Trabzon ekmeği sunarken, Nevşehir Teşkilatı kil vazo, Kütahya Teşkilatı da seramik tabak hediye etti.

Öte yandan, geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu kararıyla maaşlarına yüzde 100 oranında zam yapılan Muhtarlar Derneği yöneticileri de Başbakan Erdoğan'a bir plaket sundu.