2006-03-23 - 15:45
MAYINLI ARAZİLERİN TEMİZLİĞİ...
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, genel görüşme isteğinin gerekçesi konusunda açıklamalarda bulundu.
CHP, Suriye-Irak sınırındaki mayınlı arazilerin temizliğinde uygulanan yöntem ve bunun ortaya çıkaracağı sorunlar konusunda Meclis'te genel görüşme açılmasını istedi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, genel görüşme isteğinin gerekçesi konusunda açıklamalarda bulundu.

Anadol, Suriye-Irak sınırında, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Şırnak ve Mardin'in de içinde yer aldığı 508 bin dekarlık alanın, sınır güvenliğinin sağlanması amacıyla 1956'da Bakanlar Kurulu kararı ile tarıma kapatılıp, mayınlandığını anımsattı.

MGK'nın görüşü ve Bakanlar Kurulu'nun kararıyla, 189 bin dekarı mayınlı olan bu alanın temizlenmesine karar verildiğini ifade eden Anadol, bu çerçevede Ağustos 2001'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda oluşturulan proje ofisi tarafından mayın temizleme işlemi için ön çalışma başlatıldığını ancak bu çalışmanın akıbeti ve geldiği aşamanın bilinmediğini söyledi.

Anadol, Milli Savunma Bakanı'nın, mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda 22 Şubat 2006'da, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada ''bunun Kara Kuvvetleri tarafından yapılmasının, yeni şehitlere yol açacağı anlaşıldığından, vazgeçildi'' yönündeki sözlerinin ve bunun Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından tekzip edilmesinin, kamuoyundan gizlenmek istenilen birtakım gelişmeler olduğu kuşkularını doğurduğunu belirtti.

''HANGİ HUKUKSAL GEREKÇELERLE...''
Bakan Gönül'ün, Milli Savunma Bakanlığı'nın mayınlı arazilerin temizlenmesinin ihalesi için yeterli teknik bilgiye sahip olmadığını ve bu nedenle ihalenin Maliye Bakanlığı'na devredildiğini ifade etmesinin de bu kuşkuları artırdığını savunan Anadol, şöyle devam etti:

''Maliye Bakanlığı da bu kuşkuları doğrularcasına işlem ve uygulamalar içine girmiştir. Mayın temizleme ve temizlenen arazinin işletmeye açılması, kiraya verilmesi ve benzeri işlemlerin, iki ayrı bağımsız aşama olarak değerlendirilip, buna göre yasal uygulama yapılması gerekirken; olay bir bütün gibi değerlendirilip, Yap-işlet-devret olarak bilinen mevzuat çerçevesinde uygulama süreci başlatılmak istenmiştir. Bu kapsamda Şırnak ve Mardin defterdarlıkları aracılığıyla ihale süreci başlatılmış, ancak her nedense yabancıların da teklif verdiği bu ihaleler sonuçlandırılmamıştır. Yürürlükteki
mevzuat Konya Ovası'ndaki tarım arazilerinin yabancılara satılmasına izin vermezken, mayınlı arazilerin hangi hukuksal gerekçelere dayanılarak yabancılara 49 yıllığına devredileceği kamuoyunda kuşkuyla karşılanmaktadır.''

''ULUSAL GÜVENLİKTE SAKINCALAR''
Bu arazilerin YİD modeliyle ihale edilmesi ve 49 yıllığına yabancılara devri sonucunu doğurabilecek uygulamalara gidilmesinin, ulusal güvenlik açısından sakıncalı sonuçlar doğuracağını vurgulayan CHP Grup Başkanvekili Anadol, bölgenin yoksul ve topraksız halkının, bu uygulamadan yararlanamayacağını öne sürdü.

Kemal Anadol, ''Bu proje, sağlıklı bir şekilde hayata geçirilebilirse, 'sosyal barış projesi' olabilir. Yapılacak mayın temizliği yönteminin ve mayınlı alanlar temizlendikten sonra yoksul bölge halkına belirli bir projeye göre ayrılması, modern ve organik tarıma açılması, GAP bölgesine katkılarının Genel Kurul'da geniş boyutlu olarak ele alınması doğru olacaktır'' diye konuştu.

Anadol, Ortadoğu yanarken, Suriye ve Irak sınırının meçhule terk edilmesinin, iktidarın, ''ne kadar cüretkar, gözü kara ve ülke çıkarlarından uzak olduğunu'' gösterdiğini savundu.

Bu bölgelerin kamulaştırılmasından bu yana mülkiyet ihtilafı yaşandığını, hatta konunun İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşındığını anlatan CHP'li Anadol, ''Mülkiyetin kime ait olduğu belli değilken, özellikle yabancılara verilmesi, yeni ihtilaflara yol açar'' dedi.

''ÖNCEKİLERE PİPETÇİ DİYEBİLİRİZ''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de 55 ülkenin, mayınlı arazilerini, silahlı kuvvetleri aracılığıyla temizlediğine işaret etti.

Öymen, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin bir bölümünde Suriyelilerin sınırı aşıp, mayınları temizlediği ve burada tarım, zeytincilik yapıldığına yönelik iddiaların araştırılmasını istedi.

Gazetecilerin, ''Hatay'daki yolsuzluk iddialarına'' ilişkin soruları üzerine CHP Grup Başkanvekili Anadol, yolsuzluk demetinin sadece Maliye Bakanı'nın oğlu ve kızından ibaret olmadığını söyledi.

Anadol, Çorum ve Eskişehir'den sonra şimdi de yolsuzlukların Hatay'da çıktığını, eski yolsuzluklara hortumculuk diyemediğini, asıl hortumcunun AK Parti iktidarı olduğunu öne sürerek, ''Öncekilere ancak pipetçi diyebiliriz'' diye konuştu.