TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan Komisyonda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün Sayıştay raporları görüşülecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından aldıkları tedbirlerle yaraları hemen sararak normalleşme sürecine hızlı bir şekilde girdiklerini ifade etti.
Bu çerçevede alınan tedbirlere değinen Işıkhan, kısa çalışma ödeneği kapsamında deprem bölgesinde yer alan yaklaşık 110 bin vatandaşa toplam 1 milyar lira ödeme yapıldığını belirtti.
Işıkhan, nakdi ücret desteği kapsamında ise 81 bin vatandaşa yaklaşık 695 milyon lira ödeme yapıldığını bildirerek, deprem bölgesinde uygulamaya konulan Toplum Yararına Programlar (TYP) çerçevesinde 57 bin 57 kişi için 6 milyar 912 milyon lira ödenek tahsis edildiğini kaydetti.
Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Filistin-İsrail çatışması gibi ülkelerin ekonomilerini derinden etkileyen olayların yaşandığına dikkati çeken Işıkhan, pek çok ülkede iş gücü piyasalarındaki yapısal sorunların devam ettiğini, istihdam ve iş açıklarının genişlediğini, sosyal eşitsizliklerin derinleştiğini, nitelik ve beceri uyumsuzluklarının kaynakların etkin kullanımını engellediğini dile getirdi.
- "İstihdamda ve iş gücüne katılımda artış eğilimi sürüyor"
Vedat Işıkhan, Bakanlığın, küresel koşulları analiz ederek ve ülkenin yapısal dinamiklerini dikkate alarak "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla daha güçlü, kapsayıcı ve sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınmayı teşvike yönelik politikaları uygulamaya devam ettiğini söyledi.
Nihai hedeflerinin, bu yüzyılı emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu vurgulayan Işıkhan, "Küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yanı sıra salgın hastalıklar, doğal afetler, su, gıda ve enerji krizlerine rağmen ülkemiz, istihdamda ve iş gücüne katılımda görülen artış eğilimini sürdürmeyi başarmıştır. Bu kapsamda 2028 yılı sonuna kadar 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranımızın yüzde 7,5'e gerilemesini hedeflemekteyiz." diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, istihdam ve çalışma hayatı alanında özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine yeterli bir gelirle kayıtlı, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlandığı koşullarda iş imkanlarının sunulmasının temel amaçları olduğunu vurguladı.
Memuru, işçiyi, ücretliyi ve emeklileri hiçbir şekilde enflasyona ezdirmediklerini dile getiren Işıkhan, "21 yıldır bu konuda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz." dedi.
Çalışma hayatının tüm paydaşları açısından yeşil ekonomiye geçişin en adil şartlarda gerçekleşmesini sağlamaya yönelik çalışmalara hızla devam ettiklerini anlatan Işıkhan, tüm sendikaları desteklediklerini ve bu kapsamda sendikalaşma oranının artırılmasına önem verdiklerini belirtti.
- Sendikalı işçi ve memur sayısı
Vedat Işıkhan, sendikal hak ve özgürlükler konusunda yaptıkları düzenlemeleri hatırlatarak, "2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranı, 2023 yılı itibarıyla yüzde 14,76 seviyelerine, 2013 yılında 1 milyon olan sendikalı işçi sayısı da 2 milyon 421 bin 940 kişiye ulaşmıştır. Memur sendikalarında ise 2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2023 yılında yüzde 74,54 seviyelerine çıkmıştır. Sendikalı memur sayısı ise 2 milyon 130 bin 644'tür." bilgisini verdi.
Asgari ücretin işçi ve işveren kesiminin oy birliğiyle en son net 11 bin 402 liraya yükseltildiğini anımsatan Işıkhan, "Böylece 2002 yılında 184 lira olan bu rakamı, reel olarak yüzde 237 artırmış olduk. Aralık ayı başında 2024 yılı asgari ücretini belirlemek için yine komisyonumuz toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.
- "Ortalama memur maaşındaki reel artış yüzde 125'e ulaşmıştır"
Işıkhan, kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarını düzenleyen 7. Dönem Toplu Sözleşmesi ile çalışanlar lehine ciddi iyileştirmeler yapıldığını söyledi.
Temmuz ayında yapılan zamlarla en düşük devlet memuru maaşının 22 bin 17 liraya yükseltildiğini dile getiren Işıkhan, şunları kaydetti:
"Böylece 2023 yılında en düşük memur maaşındaki artış oranı yüzde 141, ortalama memur maaşındaki artış oranı ise yüzde 128 olmuştur. 2002 yılı aralık ayı ile 2023 yılı ekim dönemine baktığımızda ise en düşük memur maaşındaki reel artış yüzde 192'ye, ortalama memur maaşındaki reel artış ise yüzde 125'e ulaşmıştır. Çalışanlarımıza yönelik enflasyona karşı koruma prensibimizi, önümüzdeki dönemlerde de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz."
Işıkhan, 3600 ek gösterge düzenlemesi ile çalışan ve emekli 5,3 milyon kamu personeli ve bunların hak sahiplerinin ek göstergelerinin yeniden belirlendiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Öğretmenler, sağlık çalışanları, polisler ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesinin yanı sıra uzman jandarma ve uzman erbaşlar, avukatlar, şube müdürleri, müdürler ve müdür yardımcıları ile taşra uzman ve denetmenlerinin de ek gösterge rakamları 3600'e yükselmiştir. Yine bazı istisna unvanlarda daha yüksek veya daha düşük artış olmakla birlikte tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları 600 puan artırılmıştır. Bununla beraber, birinci dereceye yükselen devlet memurlarımız için 3600 ek gösterge düzenlemesini de hükümet olarak hayata geçireceğiz."
Bakan Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, insana yakışır işler oluşturmak ile çalışma şartlarını iyileştirerek iş sağlığı ve güvenliğini sağlamanın önemli çalışma alanları arasında olduğunu vurguladı.
İş sağlığı ve güvenliği alanında atılan adımlarla 2002 yılında yüz binde 13,3 olan ölümlü iş kazası oranının 2022 yılında yüz binde 6,6'ya düştüğüne dikkati çeken Işıkhan, Bakanlığın 904 iş müfettişinin 2023'ün geride kalan bölümünde 3 bin 457 iş yerinde önleyici ve bilgilendirici yaklaşımla rehberlik ve teftiş faaliyeti yürüttüğünü söyledi.
Işıkhan, istihdamın 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihin yüksek seviyelerine ulaştığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Yılın ilk altı ayında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelerin ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağlanmıştır. Ağustos itibarıyla son bir yılda iş gücümüz 507 bin artarak 34,9 milyon, istihdamımız 667 bin artarak 31,7 milyon, işsiz sayımız 160 bin azalarak 3,2 milyon ve işsizlik oranımız 0,6 puan azalarak yüzde 9,2 olmuştur. Bu oran son 9 yılın en düşük işsizlik seviyesidir. Önümüzdeki üç yıllık süreçte istihdamı yıllık ortalama 900 bin kişi artırmayı ve iş gücüne katılım oranlarında öngörülen artışa rağmen işsizlik oranını 2025 yılı itibarıyla tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşürmeyi hedefliyoruz. İşsizliğe kalıcı çözüm yaratmak ve ülkemizin istihdam politikalarına yön vermek üzere 2024-2028 dönemini kapsayan yeni bir Ulusal İstihdam Stratejisi hazırlık çalışmalarını başlattık."
- "Aktif İşgücü Hizmetleri mevzuatında değişiklik yaparak kapsamı genişleteceğiz"
İŞKUR'un bu yılın ocak-eylül döneminde 885 bin 482 kişinin özel sektörde istihdamına aracılık ettiğini bildiren Işıkhan, "İşe yerleştirme hizmetlerimizi ve diğer aktif iş gücü piyasası programlarımızı, özel politika gerektiren gruplara yönelik olarak yoğunlaştırıyoruz. 2002 ila 2023 eylül döneminde 4,3 milyon kadının, 460 bin engellinin ve yaklaşık 4,4 milyon gencin işe yerleşmesine aracılık ettik. Kadınlar, gençler, engelliler, uzun süreli işsizler gibi özel politika gerektiren kişiler için kurduğumuz iş kulüplerimiz, halihazırda 81 ilde 101 birimde hizmete devam etmekte olup uygulamanın başladığı 2017 yılından 2023 yılı eylül ayı sonuna kadar hizmetlerimizden 247 bin 823 kişi faydalanmıştır." dedi.
Sanayi sektöründeki işverenlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek için aktif iş gücü piyasası programlarını geliştirerek sürdüreceklerini vurgulayan Işıkhan, şunları söyledi:
"Milletvekillerimizden bir ricamız bulunmaktadır. Kendi illerinizde istişarelerde bulunurken iş arayan vatandaşlarımızı İŞKUR'a yönlendirmenizi istiyorum. Bu rakamlar bizlere İŞKUR'da ne kadar fazla açık iş olduğunu göstermektedir. Önümüzdeki dönemde, özellikle sayın milletvekillerimizden ve sahadan çokça talep gelen Aktif İşgücü Hizmetleri mevzuatında değişiklik yaparak kapsamı genişleteceğiz. Öncelikle ve özellikle gençler olmak üzere her ailede en az bir çalışan olmasını sağlayacak Hane Bazlı İstihdam Destek Sistemi'ni hayata geçiriyoruz."
- "Veriler, sürdürülebilir sosyal güvenliğe kavuşulduğunu gösteriyor"
Bakan Işıkhan, sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürülebilir seviyede olduğunu bildirerek, sosyal güvenlikte 2002 yılında yüzde 71,5 olan gelirlerin giderleri karşılama oranının 2023 yılı sonunda yüzde 95 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü vurguladı.
Aynı dönemde yüzde 60,9 olan prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranının 2023 yılı sonunda yüzde 74,6 olarak gerçekleşmesinin tahmin edildiğini aktaran Işıkhan, "2002 yılında SGK açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 2,2 seviyesinde iken, 2023 sonunda yüzde 0,44 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. Bu veriler, mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine kavuşmuş olduğumuzu göstermektedir." dedi.
Prim borçlarının takip ve tahsilat süreçlerini etkinleştireceklerini ifade eden Işıkhan, sunumunu şöyle sürdürdü:
"Sosyal Güvenlik Kurumunda sürdürülebilirliği güçlendirmek amacıyla sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen yaklaşımla esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağız. Sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulamalarını, değişen iş gücü piyasası koşullarına ve yeni nesil esnek çalışma şekillerine daha uyumlu hale getireceğiz. Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadelede veri analizine dayalı, risk odaklı denetim faaliyetlerini artırarak prim tabanını genişleteceğiz."
Bakan Işıkhan, 2002 yılında yüzde 52 olan kayıt dışı istihdam oranının yıllar itibarıyla düşüş eğilimine girdiğini ve 2023'ün ikinci çeyreğinde yüzde 26,63'e gerilediğini sözlerine ekledi.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, çalışma hayatının bütün dengelerinin altüst edildiğini, piyasada ücret dengesinin kalmadığını öne sürdü.
Çalışma barışının bozulduğunu savunan Türkoğlu, "Asgari ücret, Türkiye'de temel ve yaygın ücret haline geldi. Çalışanların neredeyse yüzde 60'ı asgari ücretli." dedi.
SGK'nin batırıldığını iddia eden Türkoğlu, "Kurum alacaklarını tahsil edebiliyor musunuz?" diye sordu.
Türkoğlu, EYT'lilere aylık bağlanmasının 1 ayda tamamlanacağının açıklandığını ancak halen 200 bine yakın aylık bağlama sorununun yaşandığını kaydetti.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Türkoğlu'nun SGK çalışanlarına hakaret ettiğini belirterek, "Bir yılda 400 bin aylık bağlanırken 1 milyon 800 bin aylık bağlandı." dedi.
Kurt ile Türkoğlu arasındaki tartışmanın sürmesi üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, toplantıya ara verdi.
Aranın ardından konuşmasına devam eden Türkoğlu, EYT başvurularının hızlıca sonuçlandırılmasını istedi.
Türkiye İş Kurumunu da (İŞKUR) eleştiren Türkoğlu, "İŞKUR'u kapatsanız kimsenin haberi olmayacak çünkü İŞKUR kimseye iş bulmuyor." ifadesini kullandı.
- "EYT'yi çok az süreyle kaçıranlar için bir çalışma yapılacak mı?"
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, SGK'nin alacağının 477 milyar liraya ulaştığını dile getirdi.
SGK'nin alacaklarını tahsil edemediğini, yeni alacakların her yıl arttığını söyleyen Köksal, bunu Sayıştay raporlarında gördüklerini belirtti.
SGK'nin alacakları için CHP'li belediyelerde haciz, AK Parti'li belediyeler için ise takas yoluyla tahsilata gidilmesinin Sayıştay raporlarında yer aldığını savunan Köksal, bunun son örneğinin İzmit Merkez İlçe Belediyesinde yaşandığını ifade etti.
Köksal, "SGK, kara delik haline gelen borçlarını neden tahsil etmiyor?" sorusunu yöneltti.
Burcu Köksal, 2021 yılında SGK'nin yolsuzluğa uğratıldığı iddiasıyla birçok üst düzey yöneticiyi kapsayan soruşturmanın sonucunun kamuoyuyla paylaşılmadığını dile getirerek, soruşturmanın akıbetini sordu.
Taşeron işçiler için 2018 yılında kadro sözünün verildiğini hatırlatan Köksal, KİT'lerde, hastanelerde hala taşeron işçi çalıştığını belirtti.
EYT'yi bir günle, üç günle, bir ayla kaçıranların Emeklilikte Adalet Derneği kurarak hak aradıklarını anlatan Köksal, "Çok az bir süreyle, 8 Eylül 1999'dan sonra sigorta girişi yaptıkları için 20 yıl beklemek zorunda kalacak insanlar var. Bunlarla ilgili düzenleme yapılacak mı? Yoksa tam tersi emeklilik yaşı mı yükseltilecek? Kamuoyu açıklama bekliyor." diye konuştu.
- "İnsanlar enflasyonun altında eziliyor"
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, Türkiye'de yoksullukla mücadele kapsamında bir programın olmadığını, üretimin finansmanı yaklaşımının uygulandığını iddia etti.
Enflasyonla mücadeleye yönelik de eleştirilerde bulunan Temelli, "Enflasyonla mücadelede Merkez Bankasına destek ayağı gibi davranıyorsunuz. Oysa enflasyonun bu kadar yüksek olduğu, yoksulluğun yaygın olduğu bir yerde ücretlerin enflasyona ezdirilmeyecek şekilde düzenlenmesi çok kritik. Bizde tam tersi oluyor. İnsanlar enflasyonun altında eziliyor, 6 ay sonra enflasyon ayarlaması geliyor." görüşünü savundu.
- Asgari ücretliye büyük şehirlerde ulaşım desteği talebi
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye'de iş gücü piyasası ve çalışma hayatıyla ilgili köklü bir reform yapılması gerektiğini ifade etti.
Bu alanda çok önemli düzenlemeler ve reformların daha önce yapıldığını anlatan Kalaycı, "Toplumun tüm kesimlerine yeterli bir gelirle insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, insan kaynağı niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, ücret-verimlilik ilişkisinin güçlendirildiği, iş sağlığı ve iş güvenliği şartlarının iyileştirildiği ve etkin bir şekilde denetlendiği bir iş gücü piyasası oluşturulmasını öngörüyoruz." dedi.
Bugün çalışma hayatındaki en önemli meselenin ara eleman sorunu olduğunu kaydeden Kalaycı, bunun temel kaynağının 28 Şubat sürecinde mesleki eğitime vurulan darbe olduğunu dile getirdi.
Kalaycı, 1992 yılında emeklilik yaş haddinin kaldırılarak kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekli olma yolunun açıldığına dikkati çekerek, bunun sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının hızla büyümesinde en başta gelen etkenlerden biri olduğunu kaydetti.
Mustafa Kalaycı, "1992 yılında eğer yaş haddi kaldırılmamış olsaydı sosyal sigorta sisteminin mali yapısı daha güçlü olacaktı, 'emeklilikte yaşa takılanlar' diye bir durum söz konusu olmayacaktı, ayrıca emeklilerimize çok daha fazla maaş verme imkanı da doğacaktı. Kaba hesap söylüyorum, en düşük emekli aylığı 20 bin liranın üzerinde olacaktı." ifadelerini kullandı.
Asgari ücret ve maaş artışlarına da değinen Kalaycı, "MHP olarak, net asgari ücretin açlık sınırının üzerine çıkarılması ve asgari ücretliye büyük şehirlerde ulaşım desteği verilmesi, emekli aylıklarının daha da iyileştirilmesi, 2024 Ocak ayında uygulanacak maaş artışlarında enflasyon farkıyla birlikte refah payı verilmesi görüşündeyiz." diye konuştu.
- "EYT'lilere aylık bağlama süreci büyük oranda tamamlandı"
AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, istihdamın artırılması ve çalışma barışının sürdürülmesinin 2002 yılından bu yana hükümetin temel hedeflerinden olduğunu belirtti.
Kurt, hayata geçirdikleri ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ortaya koyacakları reformlarla doğru adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi.
EYT düzenlemesine ilişkin de bilgi veren Kurt, başvuruların 3 Mart 2023 tarihi itibarıyla alınmaya başlandığını, yaklaşık 2 milyon başvuru yapıldığını kaydetti.
Başvuruların inceleme ve aylık bağlama süreçlerinin büyük oranda tamamlandığını vurgulayan Kurt, "Bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 632 bin kişiye aylık bağlanarak sigortalılara bilgilendirme yapılmıştır. Bir kısım sigortalıların prim gün sayılarının yetmemesi veya Bağ-Kur sigortalısı sayılması nedeniyle, emeklilik hakkını henüz şartları yerine getirmediği için karşılamayan kişilerden olduğu görülmektedir. Çok az sayıda sigortalının aylık bağlama süreçleri devam etmektedir." dedi.
Yılda 400 bin sigortalıya aylık bağlayan SGK'deki memurların 1 milyonun üzerindeki vatandaşa 2-3 ay içinde aylık bağlamasının takdire şayan olduğunu ifade eden Kurt, "SGK çalışanlarını eleştirmek insafsızlığın ta kendisidir." değerlendirmesinde bulundu.
Komisyonun bütçe görüşmelerine verdiği öğle yemeği arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın memleketi Mardin'in yöresel lezzetleri ikram edildi. Yemek menüsünün şef Ebru Baybara Demir tarafından hazırlandığı öğrenildi.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, bugün yüksek vasıflı bir üniversite mezununun aldığı ücretin, asgari ücretin sadece 2,2 katı olduğunu söyledi.
Özlale, "Yüksek vasıf gerektiren işlerde çalışanların yaklaşık 5'te 1'i asgari ücret alıyor. Türkiye'nin temel problemi bu." dedi.
Dünyada olduğu gibi yeni şirketlere destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Özlale, "Yaşlı şirketlere teşvik verdiğiniz zaman onlar istihdam yaratamıyorlar. Maalesef krediler onlara gidiyor. Teşvik verecekseniz genç ve küçük ölçekli şirketlere verin." diye konuştu.
Türkiye'de emeklilik sisteminin sorunlarının 1980'lerden sonra başladığını belirten Özlale, şunları söyledi:
"38 ila 43 yaşında emekliğe izin verirseniz, SSK'nin primlerini enflasyonun çok altında Hazine bonosu olarak Hazine'ye satarsanız, elinizde korkunç bir sistem kalır. Bugün SGK sistemi sürdürülebilir değil. Bunda seçim zamanında popülist bir şekilde hareket eden bütün partilerin emeği var. Emeklilik sisteminin bu hale gelmesi 1980'lerden sonra izlenen yanlış politikalardır. Bizler bu yanlış politikaları izlediğimiz için çocuklarımız 75 yaşında açlık sınırının altında emekli maaşı alacaklar."
HEDEP Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Türkiye'de istihdam sorununun artarak devam ettiğini öne sürdü.
Türkiye'de "ekonomik kriz" ile derinleşen işsizlik ve yoksulluğun söz konusu olduğunu savunan Sayyiğit, "Bugün insanca bir yaşamı sağlayacak bir iş bulmak da insan onuruna yaraşır koşullarda çalışmak da ciddi bir sorun haline gelmiştir." ifadesini kullandı.
Sayyiğit, iş sağlığı ve iş güvenliğinin de ülkenin kanayan yaralarından biri olduğunu söyledi.
- "12 çeyrektir kesintisiz büyüme söz konusu"
AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, salgın sürecinin dünya ekonomisinde "enflasyon pandemisi" yarattığını, bu sorunun bütün dünyada devam ettiğini belirtti.
Salgın süresinde uyguladıkları politikaların sonuç verdiğini kaydeden Kırkpınar, ihracatı, yatırımı, istihdamı önceleyen bir ekonomi politikası uyguladıklarını kaydetti.
Kırkpınar, uygulanan politikalar sayesinde istihdam noktasında dünyanın diğer ülkelerindeki sıkıntıların Türkiye'de büyük oranda yaşanmadığını, Türkiye'nin diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını söyledi.
Kırkpınar, "2023 yılında tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 3,9 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. 12 çeyrektir kesintisiz büyüme söz konusu. 20 yıldan beri ortalama 5,5 oranında büyüme gerçekleştiren, dünya ticaretinden yüzde 1'in üzerinde pay alan bir Türkiye var." dedi.
Türkiye'de 31,7 milyon çalışanın olduğunu dile getiren Kırkpınar, bunu sürdürebilmenin önemli olduğunu vurguladı.
Yaşar Kırkpınar, 21 yıldan bu yana istikrarlı bir büyüme gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Önümüzdeki süreçte işsizlik oranımızı belki yüzde 7'lerin de altına çekmiş olacağız." diye konuştu.
- "Çalışanların yarısı asgari ücretle çalışıyor"
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Anayasa'nın 49. maddesinin çalışma hakkını düzenlediğini, çalışma hakkını kullanmak istemesine rağmen kullanamayan milyonca insanın olduğunu dile getirdi.
İstihdam piyasasında ciddi sorunlar olduğunu belirten Türeli, son derece "sıkıntılı bir çalışma hayatının olduğunu" öne sürdü.
İş gücüne katılım oranlarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın "yükseliş varmış gibi gösterdiğini" savunan Türeli, "İşsizlik oranlarını kabul edilebilir seviye olan yüzde 5'e indirememişiz." dedi.
Türkiye'de iş bulma ümidi olmayanların oranının yüzde 5,3 olduğunu söyleyen Türeli, Türkiye'de kayıt dışılığın çok yüksek olduğunu belirtti.
Türkiye'de çalışanların yarısının asgari ücret aldığını dile getiren Türeli, niteliğine göre ücretlerin arttığı sistemin kurulması gerektiğini ifade etti.
- Ailelere asgari gelir desteği önerisi
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, "MHP olarak birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi, Cumhuriyet'imizin 100. yıl dönümünde emeklilerimizin insanca ve huzur içinde yaşayacakları, sosyal ve ekonomik yönden diğer toplum kesimleriyle birlikte yüzlerinin güleceği bir refah düzeyine kavuşturulması beklentimizdir." ifadesini kullandı.
İstihdam imkanının geliştirilerek her ailenin yeterli ve sürekli bir gelire sahip olmasının sağlanmasını isteyen Aksu, bu doğrultuda her aileden en az bir kişiye iş imkanı temin edilmesini, çalışamayacak durumda olanların sosyal korumadan yararlanması gerektiğini söyledi.
Aksu, "Aileler için öngörülen asgari gelirin altında gelir elde eden aileler asgari gelir desteği kapsamına alınmalı ve bu çerçevede her ailenin beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli bir gelire sahip olması sağlanmalıdır." diye konuştu.
İsmail Faruk Aksu, sigortasız çalışma ve çalıştırma ile kayıt dışı istihdama yol açan mevzuat, maliyet, denetim yetersizliği, bürokrasi ve diğer unsurların giderilmesini ve kayıtlılığın özendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, İşsizlik Sigortası Fonu'nun "her olayda göz dikilen bir fon" olarak görüldüğünü savunarak, gelecek önemde bunun yaşanmaması temennisinde bulundu. Ün, Fon'un amacına uygun harcanıp harcanmadığının da açıklanmasını istedi.
DEVA Partisi Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, bütçeye baktıklarında faiz, vergi ve borçlanma limiti artışı gördüklerini belirtti.
Kavaf, 2024 bütçesinin memur ve emeklilere bir rahatlama getirmeyeceğini öne sürdü.
