2009-11-13 - 13:47
TBMM GENEL KURULU...
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, '' Demokratik açılım'' ile ilgili genel görüşme önergesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, izledikleri aktif dış politika sonucu, terör örgütünü bölgede ve dünyada büyük ölçüde yalnızlaştırdıklarını söyledi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin başkanlığında toplanan Genel Kurulda, ilk sözü genel
görüşme önergesinde Hükümet adına İçişleri Bakanı Beşir Atalay aldı.

Atalay, Genel Kurulda, ''Demokratik açılım'' adı da verilen ''Milli
Birlik ve Demokratik Açılım Projesi''nin genel görüşmesinde yaptığı konuşmada,
demokratik açılımın süreci ve kapsamı hakkında bilgi verdi.

Demokratik açılımın birbiriyle bağlantılı iki temel hedefi olduğunu
belirten Atalay, bunların birincisinin terörün sonlandırılması, ikincisinin de
demokrasi standardının yükseltilmesi olduğunu söyledi.

Ülkenin bütün sorunlarının çözümünü demokraside gördüklerini ifade eden
Atalay, Türkiye'nin ertelenmiş, dondurulmuş, ihmal edilmiş ve bu nedenle kronik
hale gelmiş siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların çözümünün demokratikleşme
olduğunu kaydetti.

Atalay, cesurca ve kararlılıkla yüzleşmek zorunda olunan, her biri
onlarca yıllık geçmişi olan sorunların çözümünün, doğası gereği bir anda
olamayacağına dikkati çekti.

Terörün sonlandırılmasının, terörle çok boyutlu ve kapsamlı mücadeleyi
gerektirdiğini kaydeden Atalay, bu bilinçle hareket eden Hükümetin, terörle
mücadelede, bütün imkanlarını seferber ettiğini, vatandaşların can ve mal
güvenliğini sağlamak, ülkenin birlik ve beraberliğini güçlendirmek için her türlü
tedbiri aldığını söyledi.

Atalay, güvenlik güçlerinin terörle mücadeledeki kahramanlığının,
başarısının birlik ve beraberliği koruyan en önemli unsur olduğunu belirterek,
şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da güvenlik güçlerine her türlü desteği
vermeye devam edeceklerini ifade etti.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜ, BÖLGEDE VE DÜNYADA YALNIZLAŞTIRDIK


Terörü besleyen kaynakların kurutulması ve istismar unsurlarının
ellerinden alınması için önemli çalışmalar yapıldığını ifade eden Atalay, şunları
söyledi:

''Bunlara ilaveten izlediğimiz aktif dış politika sonucu, terör örgütünü
dünyada ve bölgede büyük ölçüde yalnızlaştırdık. Özellikle sınır komşularımız
Irak, İran, Suriye ve diğer ülkelerle yürüttüğümüz aktif ve yapıcı diplomasi
sonucunda, terör örgütü önemli ölçüde etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütüne
verilen uluslararası destek büyük oranda önlenmiştir. Bundan önce olduğu gibi
bundan sonra da Hükümetimiz, Türkiye'nin ayağında bir pranga olan terör sorununu
çözme konusunda kararlı olmaya devam edecektir. Ülkemize ve milletimize her
yönden kaybettiren terörün olmadığı bir Türkiye, hepimizin huzur ve güven içinde,
özgürce yaşayacağı bir Türkiye olacaktır.''


AMAÇ, TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ AÇIĞINI KAPATMAK

Atalay, AK Parti'nin varlık sebeplerinden biri ve belki de en
önemlisinin, Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmak olduğunu kaydederek, ''AK
Parti iktidarı, bir yandan halkın iradesinin gerçek anlamda yönetime yansıması,
diğer yandan da bireysel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi için çok büyük
gayret göstermiştir'' dedi.

Aslında tüm bu gayretlerin, atılan adımların, insan odaklı siyaset
anlayışlarının ürünü olduğunu anlatan Atalay, ''Biz, insanımızı hiçbir ayrım
gözetmeksizin onurlu birer varlık olarak görüyoruz. Çünkü insan eşref-i
mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. Partimizin ismindeki 'adalet'
ve 'kalkınma' kelimeleri de insanın onurlu bir varlık olarak yaşamasına bir
atıftır'' diye konuştu.

Atalay, buradaki adaletin, insan onurunun gerektirdiği, herkesin temel
hak ve özgürlüklere sahip olarak eşit ve hür vatandaş olarak yaşadığı bir siyasal
düzeni işaret ettiğini söyledi. Bakan Atalay, kalkınmanın ise yine insanın onurlu
bir yaşam sürdürmesini sağlayacak bir ekonomik seviyeyi ifade ettiğini
vurguladı.

DEMOKRATİK AÇILIMLA ADALETİ GÜÇLENDİRECEĞİZ


Demokratikleşmenin, insanların hak ettiği, eşit ve özgür vatandaşlar
olarak aidiyet duygusunun geliştiği bir siyasi düzenin pekiştirilmesini
sağlayacağını belirten Atalay, şunları söyledi:

''Unutmayalım ki, sosyo-ekonomik ve siyasal sorunlarımızın çoğunun
kaynağında adaletsizlik vardır. Adaletin gerçek manada tesis edildiği yerde barış
ve huzur vardır. Adaletin olduğu yerde sağlıklı bir birey-devlet ilişkisi
vardır.

İşte biz, demokratik açılımla, mülkün temeli olan adaleti güçlendirmeye
çalışıyoruz. Ülke sınırları içerisinde ve kim olursa olsun, herkesin kendisine
adil davranıldığı ve bu devletin eşit ve özgür bir vatandaşı olarak görüldüğü
duygusunu pekiştirmeye çalışıyoruz.

Aslında, demokratik açılımın hedeflerinin gerçekleşmesi, alınacak idari
ve yasal tedbirlerle beraber elde edilecek kazanımların kimi hak ve özgürlüklerin
standardının yükseltilmesinin, insan onuru ve adalet gibi değerlere dayanan bir
zihniyetin toplumda yaygınlaşmasına bağlıdır. Kısacası, demokratik açılım köklü
bir zihniyet değişikliğini ve dönüşümünü gerektirmektedir. Bütün
vatandaşlarımızın yürekten inandığı bir iklim değişikliğini gerektirmektedir.''

TÜRKİYE SON 7 YILDA BÜYÜK DÖNÜŞÜM GEÇİRDİ

Meclisin, hükümetleri döneminde büyük fedakarlık ve kararlılık içinde
çalıştığına işaret eden Atalay, başta Anayasa olmak üzere ilgili yasalarda
demokratikleşme ve insan haklarının geliştirilmesi alanında önemli değişiklikler
yapıldığını anımsattı.

''Türkiye'nin son yedi yılda her alanda ne kadar büyük bir dönüşüm
geçirdiğini anlamak için yapılanların bazılarını burada hatırlatmakta fayda
görüyorum' diyen Atalay, şöyle devam etti:

''İktidara gelir gelmez, insan haklarına saygının ve demokratikleşmenin
bir göstergesi olarak, olağanüstü hal uygulamasına son verdik.

Olağanüstü yönetimler, terörle mücadelenin gerektirdiği bir durum olarak
savunulabilir. Ancak olağanüstü yönetimin, doğası gereği geçici olması
gerekirken, hepimizin malumudur...

Özellikle 90'lı yıllarda ülkemiz, faili meçhullerle, yargısız infazlarla
ve işkencelerle anılan bir ülke haline gelmişti. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'nin verdiği yüzlerce ihlal kararıyla, ülkemizin uluslararası camiada ne
kadar zor duruma düştüğü herkes tarafından bilinmektedir.

Türkiye'yi, adeta olağan hale gelen olağanüstü halden hükümetimiz
çıkarmıştır.

Aynı şekilde, normalleşme politikamızın bir parçası olarak, olağanüstü
dönemleri çağrıştıran ve yargı bağımsızlığı noktasında sürekli tartışma konusu
olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri hukuk sistemimizden çıkartılmıştır.

'İkiz sözleşmeler' olarak bilinen Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi
Haklar Sözleşmesi ile Sosyal ve Ekonomik Haklar Sözleşmesi hükümetimiz döneminde
bu Yüce Meclis tarafından onaylanarak ülkemiz açısından bağlayıcı hale
gelmiştir.''

-İNSAN HAKLARI ODAKLI ANLAYIŞ-

2004 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle, temel haklara ilişkin
uluslararası anlaşmaları, iç hukuk sisteminde üstün bir konuma taşıdıklarını
belirten Atalay, bu değişikliğin, uluslararası insan hakları mekanizmalarına olan
bağlılık, dolayısıyla insan hakları odaklı siyaset anlayışlarının somut tezahürü
olduğunu vurguladı.

Atalay, normalleşme sürecinde, düşünce ve ifade özgürlüğünün
genişletilmesi ve terörle mücadele alanındaki aksaklıkların giderilmesi amacıyla
Terörle Mücadele Kanunu'nda önemli değişiklikler yapıldığını anımsattı.

Vatandaşların günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı
dil ve lehçelerin öğrenilmesi için özel kurslar açılabilmesine imkan sağlandığını
hatırlatan Atalay, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasının yasal güvenceye
kavuşturulduğunu, TRT 6'nın yayın hayatına başladığını söyledi.

''İşkenceye sıfır tolerans'' politikası çerçevesinde yasal değişiklikler
yapıldığını belirten Atalay, işkence ve kötü muamele suçunun tanımının
genişletildiğini, cezaların artırıldığını, bu cezaların tecili ve paraya
çevrilmesinin önlendiğini kaydetti.

Bakan Atalay, ''Bugün Türkiye, artık faili meçhullerle, yargısız
infazlarla, işkence ve kötü muamelelerle anılmayan bir ülke haline geldiyse bunda
AK Parti Hükümetlerimizin kararlı ve ısrarlı mücadelesi belirleyici olmuştur''
dedi.

Atalay, insana saygı esasına dayanan, özgürlükçü karakteri ön planda bir
ceza hukuku düzeni kurulması amacıyla Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu,
Kabahatler Kanunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve
Denetimli Serbestlik Kanunu çıkarıldığını anımsattı.

-''SİVİL TOPLUM GÜÇLENDİRİLDİ''-

Demokratik bir yönetimin hayata geçirilmesi için, sivil toplumun
güçlenmesi ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanmasının çok önemli olduğuna işaret
eden Atalay, bu amaçla, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun yürürlüğe konulduğunu ve
dernek kurma hakkına getirilen kısıtlamalar kaldırılarak, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesine uygun olarak örgütlenme özgürlüğü sağlandığını kaydetti.

Atalay, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanımının daha
demokratik temele dayandırılması amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'nda da gerekli değişiklikler yapıldığını, açık, şeffaf ve
hesap veren yönetim anlayışının gereği olarak Türkiye'de ilk defa 4982 sayılı
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıkarıldığını hatırlattı.

Bakan Atalay, demokratikleşmenin ve yerelleşmenin bir gereği olarak,
belediyeler ve il özel idarelerin, Anayasada belirtilen 'yerinden yönetim' ilkesi
çerçevesinde yeniden ele alındığını, bu çerçevede önemli yasal değişiklikler
yapıldığını kaydetti.

Demokratikleşme ve insan hakları alanında yapılanların yanı sıra
sosyo-ekonomik yaraların sarılması ve altyapı sorunların çözümü için de
çalışmalar yaptıklarını belirten Atalay, ''İzlediğimiz ekonomi politikaları
sayesinde tüm vatandaşlarımızın refah düzeyi yükselmiş, geçmişe göre çok daha iyi
bir duruma gelmiştir'' dedi.

Bölgeler arasında ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme farklarını ortadan
kaldıracak, geri kalmışlığın getirdiği işsizlik ve göç gibi sorunlarda rahatlama
sağlayacak projelere ağırlık verdiklerine değinen Atalay, bu kapsamdaki Konya
Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi ve Güneydoğu Anadolu Projesinin 2013 yılında
bitirilmiş olacağını bildirdi.

Atalay, KÖYDES ve BELDES projeleri için 2005-2009 döneminde ülke
genelinde tahsis edilen toplam ödenek tutarının 5.8 milyar TL'ye ulaştığını
kaydetti.

Hükümetleri döneminde terörden zarar gören vatandaşların bu zararlarının
hızlı, etkin ve adil bir şekilde karşılanması amacıyla özel bir kanun
çıkarılarak, terör ve terörle mücadeleden doğan zararlar nedeniyle vatandaşlara 1
milyar liranın üzerinde tazminat ödendiğini bildirdi.

HERKES İÇİN DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK

''Şehit ve gazilerimizin bu vatan için yaptıkları büyük fedakarlığı biz
çok iyi biliriz'' diyen Atalay, Şehit ailelerinin ve gazilerimizin tüm
meseleleriyle yakından ilgilendiklerini vurguladı.

Atalay, bugüne kadar şehit yakınları ve gazilerden 10 bin kişinin kamu
kurumlarında ve özel sektörde istihdam edildiğini belirterek, köylerine dönmek
isteyen ailelere yönelik başlatılan Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesinin 14
ilde sürdürüldüğünü söyledi.

Atalay, ''AK Parti iktidarları döneminde alınan tedbirler sayesinde terör
örgütünün ve bu sektörden beslenenlerin istismar ettiği unsurlar ellerinden bir
bir alınmakta ve vatandaşlarımıza sahip çıkılmaktadır. Biz terörle mücadele ve
demokratikleşme çerçevesinde attığımız bu başarılı adımları kesinlikle yeterli
görmüyoruz. Bundan sonraki dönemde de milletimizin hak ettiği demokrasi ve insan
hakları standartlarını yakalamaya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli tedbirleri
almaya devam edeceğiz'' diye konuştu.

Tedbirlerin, ülkenin tamamını rahatlamaya dönük olduğunu vurgulayan
Atalay, şöyle devam etti:

''Zira, biz demokratikleşmenin toplumun bütün kesimlerini kapsadığı zaman
başarılı olacağına inanıyoruz. Bu nedenle, demokratik açılımın sloganı 'herkes
için daha fazla özgürlük'tür. Biz, herkes için daha fazla haklar, daha fazla
özgürlük ve daha fazla demokrasi diyoruz. Bu, Türkiye'yi zayıflatmaz, tersine
güçlendirir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, temel hak ve özgürlükleri ihlal
edilen herkesi korumak, demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin
vazifesidir. Hükümetimiz, bu anayasal yükümlülüğün bilinciyle, mevcut insan
hakları mekanizmalarını daha etkin hale getirmiştir.''

SÜRECİN ÖNEMLİ YANSIMALARI...

İçişleri Bakanı Atalay, açılım kapsamında yapılan kısa vadeli işlerin
yasal düzenleme gerektirmediğini, bu çalışmaların idari tedbirler ve yönetmelik
değişiklikleriyle yürütüldüğünü belirterek, orta vadeli çalışmalar doğrultusunda
yasal düzenlemelerin yapılacağına dikkati çekti.

Atalay, geçen hafta 18 yaş altındaki tüm çocukların Çocuk Mahkemelerinde
yargılanmasını sağlamaya yönelik kanun tasarısının Meclise sunulduğunu, geçen
hafta cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla anadillerinde
görüşmesine imkan sağlayan yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini bildirdi.

Atalay, ''Vatandaşlarımızın kullandığı farklı dil ve lehçelerle ilgili
üniversitelerimizde akademik araştırma yapılması, enstitü kurulması ve seçmeli
ders konması gibi uygulamalar, bu sürecin önemli yansımalarındandır'' dedi.

RTÜK'ün, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasına imkan verecek
kararının önemine de değinen Atalay, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
yaşayanların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı amaçlayan; yol kontrollerinin
azaltılması ve yayla yasaklarının kaldırılması gibi idari tedbirler üzerinde de
çalışıldığını bildirdi.

Atalay, ''Terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde, bölgedeki
insanlarımızın günlük yaşamlarının normalleşmesini sağlayacak bu tür tedbirlerin
çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer yandan, toplumsal ve dini hizmetler dahil,
vatandaşlarımızın sosyal yaşamlarında farklı dil ve lehçeleri kullanmalarının
önündeki engeller de kaldırılacaktır'' dedi.

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA İMKANI...

İçişleri Bakanı Atalay, ''Bugüne kadar çeşitli sebeplerle isimleri
değiştirilen yerleşim birimlerine, yerel talep olması halinde, mevzuat
hükümlerine uygun olarak eski isimlerinin verilebilmesine imkan sağlanacaktır.
Diğer yandan, siyasi partiler hukukunun alanını genişletmeyi, ifade ve örgütlenme
özgürlüğünün bir gereği olan siyasi propaganda hakkının önündeki bazı yasal
engellerin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Söz gelimi, siyasi partilerin
seçim çalışmalarında vatandaşlarımızın kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de
onlara seslenebilme imkanı verecek gerekli çalışmalar bunlardandır'' diye
konuştu.


Not: Beşir Atalay'ın Genel Kurul'da yaptığı bilgilendirmeye ait haberin devamına ilgili dökümanlar bölümünden ulaşılabilir