2020-12-18 - 20:12
ADALET KOMİSYONU
Adalet Komisyonu, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç başkanlığında toplandı. Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin, ilk 12 maddesi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
Komisyonda, AK Parti milletvekillerinin Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin ilk 12 maddesi kabul edildi.

Teklifin ilk imzacısı AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler, teklife ilişkin komisyona bilgi verdi.

Güler, "Günümüzde kitle imha silahlarının yayılması, terörizmin finansmanı ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması gibi konuların sadece bölgesel değil, küresel barış ve güvenlik için ciddi bir tehdit halini aldığını yaşayarak görüyoruz." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar Türkiye'nin uluslararası toplumla iş birliği içerisinde silahsızlanma ve silahların yayılmasının önlenmesi, terörizmin finansmanının engellenmesi gibi hedefler doğrultusunda daha güvenli ve istikrarlı bir dünya için yoğun bir çaba içerisinde olduğunu vurgulayan Güler, "Bu konudaki tarihsel tecrübemiz söz konusu hususların ulusal ve uluslararası seviyede topyekun bir mücadele ile mümkün olduğunu göstermektedir." diye konuştu.

Türkiye'nin farklı terör örgütleri ve terörizmin farklı biçimleriyle yıllardır mücadele ettiğine dikkati çeken Güler, şöyle devam etti:

"Bu mücadeleden çıkardığımız en temel derslerden birisi de uluslararası düzeyde somut iş birliği tesis edilmeden terörle mücadelede başarılı olunamayacağıdır. Bilindiği üzere bütün terör örgütlerinin varlıklarını sürdürebilmeleri ve eylemlerini gerçekleştirebilmeleri için gerekli en önemli iki unsur; finansman temini ve insan kaynağıdır."

Terör örgütlerinin pek çok yasa dışı faaliyetlerle kaynak elde etmeye çalıştığı gibi yasal görünümlü faaliyetler aracılığıyla da önemli miktarlarda kaynak sağlayabildiğine işaret eden Güler, "Özellikle kar amacı gütmeyen sivil toplum örgütleri vasıtasıyla uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama gibi gayrimeşru faaliyetler ile gelir elde edilmeye çalışıldığı bilinmektedir." dedi.

Güler, uluslararası ölçekte suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı suçları ile kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına karşı uluslararası düzeyde mücadele standartlarının belirlenmesi ve bunların ülkelerce etkin bir şeklide uygulanmasını temin etmek için oluşturulan en önemli uluslararası organlardan birisinin de Türkiye'nin 1991 yılında üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF) olduğunu söyledi.

FATF'ın bazı tavsiye kararlarını anımsatan Güler, Türkiye'nin de bu tavsiyeler doğrultusunda kanuni düzenlemeler yaparak gerekli önlemleri hayata geçirdiğini belirtti.

Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1989 yılında G7 ülkeleri olan ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada tarafından kurulan FATF, kuruluş amacı doğrultusunda ülkeleri karşılıklı izleme, değerlendirme yoluyla incelemekte ve takip etmektedir. Ülkemizin FATF tarafından 4. tur karşılıklı değerlendirme süreci, 2019 yılı ekim ayında gerçekleşen Genel Kurulda kabul edilen rapor ile tamamlanmıştır. Anılan bu rapor kapsamında diğer hususlar ile birlikte, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadele konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarıyla ilgili FATF tavsiyeleri ile tam uyumun sağlanması, terörizmin finansmanı ve aklama suçları ile mücadelede yasal ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinin önemi vurgulanmıştır ve gerekli düzenlemelerin de yapılması önerilmiştir."

Bu çerçevede hazırlanan kanun teklifinin ilk altı maddesiyle kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanın önlenmesi kapsamında düzenleme yapılmasını öngördüklerini dile getiren Güler, bugüne kadar Türkiye'de kitli imha silahlarıyla mücadele kapsamında BMGK kararlarına dayanılarak çeşitli başbakanlık genelgeleri ile Bakanlar Kurulu kararlarının çıkartıldığını anlattı.

Güler, "Anılan genelge ve kararlar kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanıyla mücadelede etkin bir uygulama geliştirmekle birlikte günümüzde bu silahlarla ilgili uluslararası tehdit ve risklerin artmasına bağlı olarak uygulamada etkinliği, koordinasyonu, uluslararası iş birliğini ve cezai yaptırımları da içerecek şekilde yeni bir mevzuat düzenlemesini zorunlu hale getirmiştir. Bu çerçevede teklif ettiğimiz düzenlemeyle, kitle imha silahlarının yayılmasının engellenmesini ve finansmanının önlenmesini temin etmek amacıyla etkili, caydırıcı ve orantılı adli ve idari yaptırımlar içeren gerekli düzenlemeler yapılmasının BMGK kararlarıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Yardım Toplama Kanunu ve Dernekler Kanunu'nda değişiklik yaparak suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele kapsamında bu alandaki denetimlerin arttırılmasını ve idari yaptırımların daha da etkili hale getirilmesini amaçladıklarını ifade eden Güler, "Bu çerçevede, internet ortamında izinsiz yardım toplanmasının engellenmesi ve toplumda var olan yardımlaşma duygusunun istismar edilmesinin önlenmesi amacıyla hakim kararıyla ilgili içeriğe erişimin engellenmesi kararı verilebilecektir. Dernekler tarafından yurt dışına yapılacak yardımların daha şeffaf ve hesap verilebilir şekilde yürütülmesi amaçlanmaktadır. Dernek denetimlerinin periyodik olarak üç yılı geçmeyecek şekilde her yıl yapılması sağlanacaktır." diye konuştu.

Güler, teklifle, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'da düzenleme yaparak, BMGK'nin 1373 sayılı kararı ve FATF'ın altı numaralı tavsiyesiyle uyum için terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla mal varlığının dondurulması mekanizmasını oluşturduklarını söyledi. Güler, "Teklifle getirilen düzenleme, mevcut kanunla olan bu dondurma mekanizmalarına ilave olarak BMGK'nin 1373 sayılı kararında öngörülen şekilde terör ve terörizmin finansmanıyla bağlantılı kişi, kuruluş veya organizasyonların mal varlıklarını resen dondurulabilmesini içermektedir." dedi.

Abdullah Güler, konuya ilişkin bazı uluslararası uygulamaları da anlattı.

Adalet Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin görüşmeleri devam ediyor. Milletvekilleri teklifin tümü üzerinde söz alarak görüşlerini ifade etti.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, adalet vurgusu yaparak "Adalet bir ülkede güven kaybediyorsa, çöküyorsa o ülkede kargaşayı nasıl engelleriz? Teröre karşı kolluk güçlerimizin amansız mücadele vermesi ama yanında da adalet ve hukukun yerli yerinde yeniden ihya edilmesi, hukuk mekanizmalarının işletilmesi ve adaletin tesisi, terörün de sonunu getirecek en önemli şeylerden birisidir." dedi.

"Şu dernekleri kapatıyoruz." denildiği zaman sivil toplumun çok ciddi rahatsızlığa uğrayacağını belirten Subaşı, buna karar verecek mekanizmaların adaletine, eşit davranacağına güvenilmedikten sonra toplumda çok ciddi kargaşalar olacağını savundu. Subaşı, "Adaletin, hukukun ve demokrasinin yaşadığı ülkelerde terör giderek yok olmuştur ama adaleti tesis edemeyen, demokrasinin hakim olmadığı, eşitliğin olmadığı ülkelerde de ne kargaşa ne anarşi ne de terör bitmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise yine bir "torba kanun teklifiyle" karşı karşıya olduklarını dile getirerek böyle bir kanunun bu kadar kısa sürede komisyonun önüne gelmesinin doğru olmadığını savundu.

Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) 2019 yılının ekim ayında yaptığı eleştiriler üzerine kanun teklifinin getirilmesinin bir yıldır beklediğini dile getiren Antmen, "Bu kanunun getirilmesi neden bir yıl geciktirildi? Bir yıl boyunca bu kanun defalarca getirilmesi gerekirken biz bu kanunu ancak şimdi, bütçe görüşmelerinin son gününe sıkıştırılmış bir şekilde inceleyeceğiz." diye konuştu.

Kanun teklifinin sadece kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin olmadığına, pek çok kanunda değişiklik yaptığına işaret eden Antmen, "Kanunun içinde Türkiye'de insan hakları ihlalleri yaratacak, Anayasa'ya aykırı, toplumdaki sivil örgütlenmeyi etkileyecek ve kötüye kullanılması mümkün olabilecek hükümler de var." dedi.

Kanun teklifinin, FATF'ın 40 tane tavsiye kararından yedi nolu tavsiye kararını kısmen de olsa karşılamaya çalıştığını belirten Antmen, FATF'nin Türkiye'yi gri listeye almamak için uyardığı tek tavsiye kararının yedi nolu karar olmadığını, 12 nolu tavsiye kararının da bulunduğunu ve Türkiye'nin gri listeye dahil edilme riski altında olduğunu söyledi.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki ise teklifle Türkiye'nin gri listeye girmesinin engelleneceğinden şüphe duyduğunu, şekli değişikliklerin FATF'ın Türkiye'ye bakışını değiştirmeyeceği kanaatinde olduğunu söyledi. Muhalif derneklerin kapatılmasına yönelik kaygılar bulunduğunu dile getiren Tiryaki, bu kaygıların temelsiz olmadığını savundu.

Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin, ilk 12 maddesi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Kabul edilen maddeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda yer alan kişi veya kuruluşlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına, her türlü fon toplanması veya sağlanması yasak olacak. Bunların Türkiye'de iş ortaklığına ya da başkaca iş ilişkilerine girmesi; bu kararlarda yasaklanan nükleer, balistik füze programları veya diğer faaliyetlerle ilgili olarak organizasyonlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına her türlü fon toplanması veya sağlanması da yasak kapsamında bulunacak.

BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda belirtilen kişi, kuruluş veya organizasyonların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların Türkiye'de temsilcilik açması, her türlü faaliyette bulunması, faaliyetlerini gerçek veya tüzel kişiler aracılığıyla doğrudan ya da dolaylı olarak yürütmesi, bankalarının Türkiye'de şube veya temsil ofisi açması ya da iş ortaklığına girmesi, bankaları ile iş ortaklığı kurulması, sermaye ortaklığına gidilmesi veya muhabir banka ilişkisi tesis edilmesi yasak olacak, mevcut olanlar ise sonlandırılacak.

BMGK tarafından izin verilen haller dışında ilgili kararların kapsamına bağlı olarak bu kararlarda belirtilen madde, malzeme ve ekipmanın ithali, ihracı, transiti ve teknolojinin transferi veya nükleer faaliyetlere ya da nükleer silah atma sistemlerinin geliştirilmesine katkı sağlanması veya destek verilmesi yasak olacak.

BMGK kararlarına karşı ilgililer tarafından Denetim ve İşbirliği Komisyonuna yapılan başvurular, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla BMGK'ye iletilecek.

BMGK'nin kararlarına konu kişi veya kuruluşların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların Türkiye'de bulunan mal varlığının, deniz ulaşım araçlarının dondurulması veya yasaklama kararları ile bu kararların kaldırılması kararları, Cumhurbaşkanının Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin uygulanacak.

BMGK'nin kararlarında belirtilen organizasyonların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların yasaklı işlem ve faaliyetlerde bulunduklarına ilişkin makul sebeplerin varlığı halinde Denetim ve İşbirliği Komisyonunun önerisi üzerine Türkiye'deki mal varlıkları, Cumhurbaşkanının Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin dondurulacak.

Kararların Resmi Gazete'de yayımlanması ile birlikte nihai listeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından internet sitelerinde gecikmeksizin yayımlanacak.

Yasaklama kararları ilgisine göre yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından derhal yerine getirilecek.

Teklif, uygulamayla ilgili olarak Denetim ve İşbirliği Komisyonu oluşturulmasını öngörüyor.

Komisyon Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı başkanlığında Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Kontrolörleri Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulunun en az genel müdür veya başkan yardımcısı düzeyinde olmak üzere bildireceği üyelerden oluşacak.

Komisyonun sekretarya hizmetleri Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülecek.

Görüş ve bilgilerine gerek duyulan kurum ve kuruluşların temsilcileri Komisyona çağrılabilecek.

Komisyon, gerek görmesi halinde ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan görüş, bilgi ve belge talebinde bulunabilecek.

Komisyon, kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak bilgi ve belge istediği takdirde talepte bulunulan kişi, kurum ve kuruluşlar, kanunlarda yer alan hükümlere dayanarak bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarına uygulamaya ve alınması gereken tedbirlere ilişkin olarak görüş bildirebilecek ve öneride bulunabilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları, yasak işlem ve faaliyetlere ilişkin bilgi, belge ve bulgular ile değerlendirmelerini Komisyona bildirmekle yükümlü olacak.

Komisyon, yasak işlem ve faaliyetlerin gerçekleştirildiği hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden kişi ve kuruluşlar ile deniz ulaşım araçlarının BMGK listelerine eklenmesine ve bu makul sebeplerin ortadan kalkması halinde listelerden çıkarılmasına ilişkin olarak BMGK'ye gönderilmek üzere Cumhurbaşkanına öneride bulunabilecek.

Yılda en az iki defa toplanacak Komisyon, çalışmalarını gizlilik esaslarına uygun olarak yerine getirecek.

Yasaklara aykırı hareket edenler, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 8 yıla kadar çeşitli cezalara veya adli para cezasına çarptırılabilecek.

Mal varlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirmekte ihmal veya gecikme gösteren kişilere, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek.

Söz konusu suçların, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, daha ağır ceza verilebilecek.

Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile Komisyonun çalışma usul ve esasları Adalet, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıkları tarafından, müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecek. Yönetmelik, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde yürürlüğe konulacak.

Teklifle, izinsiz yardım toplayanlara yönelik idari para cezalarının miktarı artırılıyor.

Buna göre, izinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapıldığının tespiti halinde, ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içerik veya yer sağlayıcıya, yardım toplama faaliyetine ilişkin içeriğin çıkarılması için internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunulacak.

İçeriğin en geç 24 saat içinde çıkarılmaması, içerik ve yer sağlayıcıya ilişkin bilgilerin edinilememesi ya da teknik nedenlerle bildirimde bulunulamaması halinde, ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı, internet ortamındaki söz konusu içeriğe ilişkin erişimin engellenmesine karar verilmesi için sulh ceza hakimliğine başvuracak.

Hakim, talebi en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak ve gereği yapılmak üzere doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderecek.

Bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecek.

Erişimin engellenmesi kararı, içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek.

Yurt içine ve yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenecek.

Denetim ile görevlendirilenler ve izin vermeye yetkili makamlar, yardım toplama faaliyetiyle ilgili olanlar ile kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dahil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususla sınırlı olarak, ilgili bilgi ve belgeyi isteme yetkisine sahip olacak. Talepte bulunulanlar, özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

İzinsiz yardım toplayanlara 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek.

İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması halinde ise 10 bin Türk lirasından 200 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.

İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkan sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılacak.

Ayrıca, gerçek kişiler, yardım toplama faaliyeti için en az üç kişiden ibaret sorumlu kurul oluşturmak zorunda olacak.

Belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak yurt dışına yardım yapan sorumlu kurul üyelerine, 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. Kendilerinden istenen bilgi ve belgeleri vermeyenlere, 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.

Makbuzla belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle izinsiz yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezasına çarptırılacak.

İzin vermeye yetkili makamın izin verdiği yer dışında yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılacak.

Düzenlemenin diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, bin Türk lirası idari para cezası verilecek.

İzinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek.

İdari yaptırımlara karar vermeye, yardım toplama iznini veren makam yetkili olacak. İzinsiz yardım toplanması halinde, idari yaptırımlara vali karar verecek. Vali, bu yetkisini, vali yardımcılarına veya kaymakamlara devredebilecek.

Merkezi yurt dışında olup Türkiye'de faaliyette bulunan vakıfların da yabancı dernekler gibi kanun kapsamına alınarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla Dernekler Kanunu'nda değişiklik yapıldı.

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu'nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti veya suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacaklar. Dernek organlarına seçildikten sonra bu suçlardan mahkum olanların görevi sona erecek.

Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, teklifin 12. maddesinin kabul edilmesinin ardından bugün saat 12.00'de toplanmak üzere toplantıyı kapattı.