2009-12-10 - 14:51
Başbakan Vekili Bülent Arınç: İnsan hakları, toplumsal barışın ortak dilidir.
Başbakan Vekili Bülent Arınç, ''Dünya İnsan hakları Günü'' dolayısıyla TBMM Genel Kurulunda
yaptığı konuşmada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin BM tarafından 61 yıl
önce bugün kabul edildiğini anımsattı. 61 yıldır, 10 Aralık'ın ''Dünya İnsan
Hakları Günü'' olarak kutlandığını anımsatan Arınç, beyannamenin ''insan hakları
ideali'' olduğunu ifade etti.
Ahlaki açıdan tüm dünya devletleri ve herkesi bağlayan beyannamenin, tüm
insanların eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan ettiğini
kaydeden Arınç, beyanname hakkında bilgiler verdi.
Günümüzde insan haklarının korunması ve geliştirilmesinin, ülkelerin iç
sorunu olmaktan çıktığını ve tüm insanlığın ortak sorunu haline geldiğini
vurgulayan Arınç, kabul edilen tüm standartlara rağmen insan haklarının en temel
değerlerini hedef alan ırkçılık, ayrımcılık, nefret ve hoşgörüsüzlüğün günümüzde
çok önemli bir sorun olmaya devam ettiğini dile getirdi.
Arınç, Türkiye'nin, günümüzde evrensel düzeyde tanınan tüm insan
haklarının evrensel gerçekliğe dönüştürülebilmesinde öncü ve etkin rol
oynayabilecek önemli bir potansiyel ile duygu ve düşünce iklimine sahip olduğunu
kaydetti.
İnsan haklarını sadece oluşturulan hukuk düzeniyle koruyup geliştirmenin
mümkün olmadığını vurgulayan Arınç, insan haklarının, insanların gönül ve zihin
dünyalarında yer bulmasının, insan haklarını korumanın en güçlü teminatı olduğunu
söyledi. Arınç, ''Sadece kendi hakkı ve çıkarı için değil, başkalarının hakkı ve
çıkarı için de mücadele edebilen, her türlü haksızlığa karşı onurlu ve dik
durabilen sorumlu insanların, sivil toplum kurum ve kuruluşlarının varlığı insan
haklarının herkes için gerçekleştirilebilmesinin önemli bir güvencesi olacaktır''
dedi.
PLANIMIZDAN 21 FAALİYETİ GERÇEKLEŞTİRDİK
AK Parti Hükümeti olarak, ülkenin demokrasi standardını yükseltmeyi, kamu
yönetiminde şeffaflık sağlamayı, bireyin hak ve özgürlüklerini artırmayı temel
politika hedefleri arasına koyduklarını belirten Arınç, işbaşısında geldiklerinde
açıkladıkları ''Acil Eylem Planı''nda, ''demokratikleşme ve hukuk reformu''
başlığı altında 24 faaliyet gerçekleştirmeyi ilan ettiklerini anımsattı. Arınç,
''Şimdiye kadar bu planımızdan 21 faaliyet gerçekleştirilmiştir'' dedi.
Arınç, bunların bazılarının anayasa, bazıların yasa, bazıların ise
mevzuat değişikliği içerdiğini kaydederek, bu faaliyetlerin iktidar olsun,
muhalefet olsun tüm milletvekillerinin katkılarıyla gerçekleştirildiğini
anlattı.
Yürütülen faaliyetleri sıralayan Arınç, DGM'lerin kaldırıldığını, TCK'nın
yenilendiğini, Adli Tıp Kurumunun yeniden yapılandırıldığını, infaz sisteminin
iyileştirildiğini, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasına imkan tanındığını
belirtti.
SEFERBERLİK DEVAM EDİYOR
Arınç, şöyle devam etti:
''Sadece kendi hakkı ve çıkarı için değil, başkalarının hakkı ve çıkarı
için de mücadele edebilen, her türlü haksızlığa karşı onurlu ve dik durabilen
sorulu insanların, sivil toplumun, kurum ve kuruluşların varlığı insan haklarının
herkes için gerçekleştirebilmenin en önemli güvencesi olacaktır.
Türkiye'nin, demokrasi ve insan hakları alanında reform süreci veya başka
bir anlatımla insan hakları seferberliği devam etmektedir. Son dönemlerde de
demokratik açılım süreci olarak tanımlanan sürecin temel hedefi de insanımızın
insan hakları ve temel özgürlük çıtasını arzu edilen en yüksek noktaya çekmek ve
ülkemizi insan hakları açısından yaşanılabilir ideal bir ülke konumuna
getirmektir. İnsan haklarını toplumsal barışın ve güvenliğin teminatı olarak
gören bir anlayış, demokratik açılım sürecinin temel felsefesini oluşturmaktadır.
Türkiye, insanı için gerçekleştirdiği son dönemdeki sayısız reform ile birlikte
hem devlet ile halkı arasındaki gönül köprüsünü güçlendirmiş, hem de hak arama
bilincini tüm toplum bazında yaygınlaştırmıştır.''
''İNSAN HAKLARI, TOPLUMSAL BARIŞIN ORTAK DİLİDİR''
İnsan hakları alanında uluslararası standartlara uygun yeni bir kurumsal
yapılanmaya gidilmesinin ''demokratik açılım'' sürecinin önemli bir parçasını
oluşturduğunu belirten Arınç, ''Türkiye İnsan Hakları Kurumu'' kurulacağını
söyledi.
Arınç, insan haklarının korunup geliştirilmesinin , kamu güvenliğini
tehdit eden bir unsur değil, bilakis bireylere onurlu bir yaşamın tüm
koşullarının sağlanması yönüyle kamu düzenin, huzurun ve esenliğin teminatı
olduğunu kaydetti. Arınç, ''İnsan hakları hukuksuzluğun, kargaşanın,
düzensizliğin adı değil, bilakis tüm bireylerin onurundan kaynaklanan haklarının
ahenkli bir uyumu, toplumsal barışın, kardeşliğin, hoşgörü, sevgi ve saygının
ortak dilidir'' diye konuştu.
Arınç, Meclisin şimdiye değin yapılan çalışmaları müştereken
gerçekleştirdiğini belirterek, bundan sonra yapılacak çalışmalarda tüm
milletvekillerinin katkısının olacağına inandığını kaydetti.
Gündem dışı söz alan AK Parti Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam da
parlamentonun son bir yılda insan haklarına ilişkin önemli çalışmalar yaptığını
söyledi.
DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ise Türkiye'nin durumunun insan
hakları açısından ''karanlık'' olduğunu öne sürdü.
