2010-12-28 - 18:09
''TORBA TASARI'' TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA...
''Torba Tasarı''nın, yeniden yapılandırma kapsamına girecek kamu alacaklarını belirleyen 1. maddesi kabul edildi.
Kamuoyunda ''torba tasarı'' olarak
adlandırılan, Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK'larda
Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alınıyor.

Komisyon Başkanı AK Parti Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın,
görüşülmesine daha önce başlanan tasarının, ilgili bakanların sunumunun ardından
alt komisyona sevkedildiğini hatırlatarak, Alt Komisyon Başkanı AK Parti Manisa
Milletvekili Recai Berber ve diğer üyelere söz verdi.

Berber, Alt Komisyon olarak tasarı üzerinde 13 gün boyunca 12'şer saat
çalıştıklarını belirterek, her maddenin uzun süre tartışıldığını ve ciddi
değişiklikler yapıldığını kaydetti. Bazı kamu alacakların yeniden
yapılandırılması kapsamına, kira, ecri misil ile birlikte belediye ve özel
idarelerin alacaklarının da dahil edildiğini belirterek ''Cumhuriyet tarihinin en
kapsamlı kamu alacakları tahsili denebilir. Elektrik alacaklarından tutun da kira
alacaklarına kadar kamunun bütün alacaklarını düzenliyor'' dedi.

Tasarıda sosyal güvenlik mevzuatıyla yapılan değişiklik konusunda da
bilgi veren Berber, ''Sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası kapsam dışında
kalan bir toplum kesimi bırakılmamış oluyor. Bu çok önemli değişikliktir''
dedi.

Çalışma hayatı ile ilgili yasalar konusunda önemli değişiklikler
yapıldığını anlatan Berber, kamu kurumlarındaki uzmanlarla ilgili konu üzerinde
uzlaşma sağlanarak üst komisyona taşındığını, ayrıca üniversite harçlarıyla
ilgili hesaplamalar konusunda ayrıntılı bilgi alındığını söyledi. Alt komisyon
üyeleri dışında başka milletvekillerin de tasarıya katkı sağladığını kaydeden
Berber, değişikliklerin önemli bir kısmının iktidar ve muhalefet milletvekilleri
tarafından değerlendirilerek yapıldığını söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, Hükümetin, ''Nasıl olsa muhalefet de
vatandaşların borçlarının hafifletilmesine karşı çıkmıyor, o zaman ben de bu
paketin arkasına ne takarsam geçer'' anlayışı içinde olduğunu savunarak, bunun
doğru ve etik olmadığını söyledi.

Öztürk, kamuda çalışan uzmanların ücretlerinin eşitlenmesini
istediklerini, ancak bu düzenlemenin tasarıdan tümüyle çıkarılmasını siyasi
olarak göğüsleyemeyen iktidarın alt komisyonda yaptığı değişiklikle, uzmanlara
''pantolon uyduramadık, gömlek verelim'' dercesine kamuda üçüncü bir uzman grubu
yarattığını söyledi.

Tasarının bugüne kadar çıkarılan en kapsamlı af düzenlemesi olduğunu
ifade eden Öztürk, vergi ve cezaların aslı ödenmek kaydıyla cezaların önemli bir
kısmından vazgeçildiğini, ancak borç ödeme vadesinin geçmiş deneyimler de dikkate
alınarak 36 aydan 60 aya çıkarılması gerektiğini, aksi takdirde istenen sonucun
elde edilemeyeceğini savundu.

Aftan yararlanmak isteyen vatandaşlara açılmış davalardan vazgeçmeyi ve
yeni dava açmamanın dayatıldığını ileri süren Öztürk, ''Yargı kararlarını by-pass
eden, geriye yönelik bazı tarhiyatları silen düzenlemeler var'' dedi.

Öztürk, bazı maddelerin ayrı maddeler haline getirilmesi gerektiğine
işaret ederek, torba tasarının; 207 çerçeve, 7 geçici madde ile yürürlük ve
yürütme maddeleri olmak üzere toplam 216 maddeden oluştuğunu söyledi. Kamu
alacakların yapılandırılmasıyla ilgili maddelerin ayrılarak ayrı bir tasarı
haline getirilmesi halinde kısa sürede yasalaşabileceğini kaydeden Öztürk, aksi
halde düzenlemenin Türk Ticaret ve Borçlar Kanunu Tasarısı ile aynı akıbeti
yaşayacağını ileri sürdü.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da tasarı üzerinde iktidar ile
muhalefet partilerinin uzlaşması bulunmadığını belirterek, ''Hükümet kamu
alacaklarının yeniden yapılandırılması konusunda iyi niyetli ise bu hızla
çıkarılabilir. Ama hükümet bunun arkasına sığınarak başka değişiklikleri de
geçirmek istiyor'' dedi.

Tasarının ''krizin teğet geçmediğini gösterdiğini'' savunan Akçay,
''Vatandaş borcunu niye ödeyemedi? Hükümet müjde vermeyi bıraksın vatandaşa özür
borcu var'' diye konuştu.

Tasarının görüşmelerinde Hükümeti, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer temsil
ediyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda
''torba tasarı'' olarak adlandırılan, Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden
Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer
Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki
görüşmelere başlandı.

MHP Denizli Milletvekili Haluk Ayhan, tasarıda toplumun geniş bir
kesimini ilgilendiren, birikmiş sorunların çözümüne ilişkin düzenlemelerin
bulunduğunu söyledi. Sorunların bu kadar fazla birikmesinin, ülkenin siyasal,
sosyal ve ekonomik olarak iyi yönetilemediğinin göstergesi olduğunu savunan
Ayhan, ''Bu kadar problemin birikmiş olması hükümetin zaafıdır. İktidar, ekonomik
hadiselerde samimi değil. Diğer konularda da samimi değil'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek ise, kamu alacaklarının
tahsili, alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin maddelerin öncelikli
olarak görüşülmesini önerdi. Özyürek, ''Bu maddeleri görüşüp tamamlayalım.
Perşembe günü Genel Kuruldan geçirelim. Tasarıdaki diğer konuları ayıralım ve
zamanı geldiğinde görüşelim'' dedi.

Tasarının ortaya çıkmasının ardından, kamuoyunda, ''vergisini zamanında
ödemeyenler için kolaylık geliyor'' konusunun tartışılmaya başlandığını ifade
eden Özyürek, bu nedenle vergisini zamanında ödeyen, dürüst mükelleflere bir jest
yapılması gerektiğini söyledi.

Mustafa Özyürek ayrıca, torba tasarının Genel Kurulda temel yasa olarak
ele alınmasının da yanlış olacağını sözlerine ekledi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, alacakların yapılandırılması
konusunda düzenleme yapılması için kendilerinin daha önce çağrıda bulunduklarını,
ancak iktidar partisinin bunu dikkate almadığını savundu. Kalaycı, bu nedenle,
kamuoyunda merakla beklenen söz konusu düzenleme ile ilgili sürecin geciktiğini
kaydetti.

Tasarıda, alacakların yapılandırılmasına ilişkin maddelerin arkasına
birbiriyle ilgili olmayan yeni düzenlemelerin eklendiğini belirten Kalaycı,
''Tasarı torbalıktan çıktı, emanetçi ambarına döndü. Kamuoyunun beklediği
maddeleri ayıklayıp bu hafta Genel Kuruldan geçirelim'' diye konuştu.

Tasarının, vatandaşın borcunu ödeyemeyecek duruma geldiğinin göstergesi
olduğunu belirten Kalaycı, bu tablonun, ''ekonomiyi kötü yöneten AK Parti'nin
eseri'' olduğunu ileri sürdü. Vatandaşlarının çoğunun, devlete borcunu
ödeyebilmek için evlerini arabalarını sattığını ifade eden Kalaycı, borçlarını
ödeyemediği için intihar edenlerin bile olduğunu kaydetti.

CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise tasarının, ''Türkiye'de
yoksulluğun renkli fotoğrafı'' olduğunu savundu. İktidarın yoksul sayısının
azaldığını söylediğini belirten Ergin, ''Madem yoksul sayısı azaldı o zaman bu
tasarıyı neden getirdiniz?'' dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva da tasarıda özürlülere ilişkin
düzenlemeye karşı olduğunu, söz konusu düzenlemenin tasarıdan çıkarılmasını
istediğini söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, daha önce bir gazetede, Başbakan
Recep Tayip Erdoğan'ın, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ile görüşmesinde,
borçların yapılandırılmasına ilişkin yasal düzenleme konusunda söz verdiği
yönünde haber yer aldığını söyledi. Susam, böyle bir düzenlemenin tasarıya
alınması ile ilgili talepleri üzerine Maliye Bakanı Şimşek'in, ''Başbakan
Erdoğan'dan böyle bir talimat gelmediğini, bunun ancak seçim döneminde
yapılabileceği'' yönünde ifade kullandığını iddia etti.

''Torba Tasarı''nın Plan ve Bütçe Komisyonundaki
görüşmeleri sırasında CHP ve MHP'li milletvekilleri kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin hükümlerin tasarı metninden çıkarılmasını önerdiler,
tasarıda birçok konuda düzenleme yapılmasını eleştirdiler. Devlet Bakanı Hayati
Yazıcı, eleştirilere, ''Herkesin bir yoğurt yiyişi var, bütün bunlar hükümetin
takdiri'' yanıtını verdi.

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, tasarıda yer alan önlemlerin
alınmasında geç kalındığını, bunun da ekonomiye maliyetinin çok yüksek olduğunu
belirtti. Tasarıda çok geniş konuların yer aldığını anımsatan Kutluata, tasarıdan
kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerin ayrılmasını önerdi.
Kutluata, ''Bunları, yarın öbür gün Genel Kurula indirelim ve hemen çıkaralım''
dedi.

Kutluata, alacakların yeniden yapılandırılması kapsamında çiftçilerin
Ziraat Bankasına olan borçları ile esnafın Halk Bankasına olan borçlarının yer
almamasını eleştirdi.

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, BDDK, Türkiye Kalkınma Bankası ve
SPK'nın İstanbul'a taşınmasına ilişkin hükümlere Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek'in tepki göstermediğini belirterek, eleştirilerini dile
getirdi.

CHP İstanbul Bayram Meral, tasarıyı ''yamalı bohça'' olarak
nitelendirerek, tasarı ile taşeronluğun kamuda özel bir müessese haline
getirildiğini iddia etti. Meral, ''Bir gün halkın içinde gezerken, bu dönemde
milletvekilliği yaptığınızı söyleyemeyeceksiniz'' dedi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ise, tasarı için ''hilkat
garibesi'' tanımlamasını yaptı. Günal, ''Türkiye'nin bütün meselelerini buraya
nasıl koyuyorsunuz? Bu, bir dayatmadır. Yürütmenin yasamaya tahakkümüdür. Allah
rızası için böyle bir tasarı olur mu? Bu tasarıyı kaç günde çıkarabileceğinizi
düşünüyorsunuz? Aleni söylüyorum. Tehditse tehdit'' diye konuştu.

Bazı kurumların İstanbul'a taşınmasına ilişkin hükümleri eleştiren Günal,
''Başkenti taşıyalım, deyin olsun bitsin'' diye konuştu.

Günal da, tasarıdaki ''acil konuların'' görüşülmesini önerdi.

CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, tasarının mevcut haliyle
komisyondan bir ayda geçemeyeceğini, 300-400 tane önerge hazırladıklarını
kaydetti. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören 20 maddenin
ayrılarak görüşülmesini öneren Aslanoğlu, ''Gelin 20 maddede mutabakat
sağlayalım. Biz de imzalayalım. Perşembe günü de Genel Kurulda görüşelim'' diye
konuştu.

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, tasarıya pozitif yaklaşılmasını isteyerek,
şöyle devam etti:

''Tasarı dört başı mamur bir tasarı. Türkiye'nin her sorununa el atmış.
Niye bunu birlikte getiriyorsunuz, diyorsunuz. Herkesin bir yoğurt yiyişi var.
Bütün bunlar hükümetin takdiri. Zamanlama dolayısıyla tasarı bugün geldi. Eminim
ki burada söylediklerinizin bir çoğunu tasarı Genel Kurula gelince
söyleyemeyeceksiniz. Çünkü, bu tasarı içeriği itibariyle işçisinden öğrencisine,
esnaftan tüccarına, memurundan serbest çalışana, 73 milyonu ilgilendiren bir
tasarı. Kamu görevlileri, çalışma hayatıyla ilgili çok önemli düzenlemeler var.
Katkı verin, destek verin.''

Bazı kurumların İstanbul'a taşınması konusunda gösterilen tepkiyi
anlayamadığını belirten Yazıcı, ''Onu açıklayacaksınız, yüreğiniz yetmiyor, diye
konuşmalar yapılıyor. Bizim inandığımız, millet yararına olan her şeye yüreğimiz
yeter. Yüreğimiz var'' diye konuştu.

Yazıcı ile CHP'li ve MHP'li bazı üyeler arasında tartışmalar yaşandı.

MHP'li Günal, ''Siz bu şekilde konuşmaya devam edin, bakın daha neler
konuşacağız'' dedi.

Yazıcı, ''Benim cümlemi farklı algılamayın. Bir düzeltme yapayım. Ben,
sizlerin de milletin yararına olanı takip edeceğinizi düşünüyorum. Genel Kurulda
milletin yararına olan bu düzenlemelere siz sahip çıkacaksınız'' diye konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susam'ın, aralarında geçtiğini iddia ettiği bir diyalogu komisyonda ifade
ettiğini, daha sonra da Genel Kurulda yaptığı konuşmanın metnini kendisine
getirdiğini söyledi.

Şimşek, şöyle devam etti:

''Buradaki söyleyişi ile Genel Kuruldaki ifadesi birbirini tutmuyor.
Meğer ben demişim ki, 'Bırakın bu işleri, bu işler önemli değil...' Doğrusu bu
benim tarzım değil. Genelde bu türden konuşmam. Doğrusu iki kişinin arasında
geçtiği iddia edilen diyalogun kendi perspektifiyle sunulmasını çok doğru ve
ahlaki bulmuyorum. Ben, hiçbir şekilde bu konular önemli değil demedim.''

Tasarının geçtiğimiz Haziran ve Temmuz aylarında gündemde olmadığını
ifade eden Şimşek, ''Ama tabii ki Türkiye'nin bir ihtiyacı. Buna hemen hemen
herkes katılıyor. O çerçevede yapılan bir düzenleme'' dedi.

Torba tasarılarının Türkiye'nin yasama sistemi nedeniyle bir ihtiyaç
olduğunu ifade eden Şimşek, ''O nedenle böyle bir tasarı ile karşı karşıyayız''
diye konuştu.

Sataşma gerekçesiyle söz alan Susam ise, Şimşek'in kendisine ilişkin
sözlerinin samimi olmadığını öne sürdü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ise, yeniden
yapılandırmanın ayrılması konusunda değerlendirmede bulundu. Dinçer, şunları
söyledi.

''Eğer biz bu kanunu ayırırsak, Türkiye'de şu anda çalışma hayatımızda
birikmiş bazı sorunları görmezlikten gelelim anlamına gelebilir. Kanunu
çıkaramazsak bu ne anlama gelebilir? Ülkemizde şu anda binlerce işçi maaşını
alamıyor. Çok daha fazlası kıdem tazminatını alamama tehlikesi ile karşı karşıya.
Tasarıdan ayırma yaparsak, 'bu insanların sorunlarını görmeyelim' anlamına gelir.
10 binlerce usta öğretici kadın, emekli olamama riski ile karşı karşıya. Bunları
görmeyin anlamına gelir.''

MHP'li Günal ile CHP'li Aslanoğlu, Dinçer'in sözlerini eleştirdiler.
Günal, ''Siz, bizi tehdit ediyorsunuz'' dedi. Tartışmanın sürmesi üzerine Günal,
toplantıdan ayrıldı.

Dinçer, kimseyi tehdit niyetinin olmadığını ifade ederek, sadece
sonuçları ortaya koymaya çalıştığını söyledi.

Alt komisyonun tasarıyı incelediğini kaydeden Dinçer, ''Eğer bu kanunu
geciktirecek olursanız, bizim çalışma hayatımızda acil olarak bekleyen sorunların
çözümünü tehir etmiş olacaksınız. Sorunları çözeceksek bize yardımcı olun'' diye
konuştu.

''Torba Tasarı''nın, yeniden yapılandırma
kapsamına girecek kamu alacaklarını belirleyen 1. maddesi kabul edildi.

Maddeye göre, 31 Temmuz 2010 tarihine kadar olan ödenmemiş vergiler,
trafik cezaları, idari para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri,
emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik
destek primi, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı,
belediyelerin su bedeli alacakları, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon
idarelerinin su ve atık su bedeline ilişkin alacaklar kapsam içerisinde olacak.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber'in verdiği önergenin kabul
edilmesiyle belediyelerin 31 Temmuz 2010 tarihi itibariyle tahakkuk eden vergi
borçları da yapılandırma kapsamında yer alacak.

Madde üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, 1924-2002 yılları arasında mali hükümleri ihtiva eden 31 tasarının
Mecliste kabul edildiğini söyledi. Şimşek, bunun, 2,5 yılda bir mali hükümleri
ihtiva eden bu türden tasarıların değişik hükümetlerce kabul edildiği anlamına
geldiğini ifade etti.

Bakan Şimşek, tasarıda, aslında kamu alacaklarının ana parasının
alındığını, enflasyonla da güncelleştirildiğini kaydetti.

''Vatandaş zamanında ödeseydi, reel anlamda bunu ödeyecekti'' diyen
Şimşek, şunları söyledi:

''Biz vatandaştan reel anlamda kamunun alacağını alıyoruz. Bu çerçevede,
tasarıda bir yapılandırma, kolaylık söz konusu, bir af söz konusu değil.
Zamanında yükümlülüklerini yerine getiren vatandaş ile bundan yararlanacak
vatandaş arasında bu anlamda ayırım söz konusu değil.

Burada tasarıyla bir kolaylık getiriyoruz, taksitlendirme getiriyoruz.
Geçmişte kanunla belirlenen gecikme faizlerini de dikkate alarak kolaylık
getiriyoruz. Ancak hayat devam ediyor, harcamalarımız sürüyor. Vergi güvenliği ve
bu karar açıklandıktan sonra bu kararın istismarını engelleme anlamında
tahsilatın zaafa uğramasını engelleme anlamında, biz bu yürürlük tarihini,
belirsiz bir tarih olarak ya da yıl sonu olarak belirlemekten çok, bu açıklamanın
yapıldığı aydan önceki ay sonu itibariyle diye açıkladık. Mükelleflerimize bunun
bir tabii ki alacaklar için belli bir tarihin belirleneceğini bu tarihin de Sayın
Başbakanımızın açıklamasından önceki bir tarih olacağını açık bir şekilde ifade
ettik.''

Hangi kamu kuruluşlarının devlet hissesi veya vergi borcunun olduğuna
ilişkin soruyu da yanıtlayan Şimşek, şunları söyledi:

''Akaryakıt fiyat istikrar payı adı altında 678 bin 83 lira, petrolden
devlet hakkı 9 bin 325 lira, petrolden devlet hissesi 321 bin 867 lira,
madenlerden devlet hakkı 16 milyon 653 bin 504 lira, madenlerden alınan devlet
hakkında yüzde 50 il özel idare payı 6 milyon 760 bin 184 lira, madenlerden
alınan devlet hakkının yüzde 30 fazlılığının Orman Genel Müdürlüğünün payı 1
milyon 760 bin 418 lira, şeker fiyat farkı 28 bin 768 lira, akaryakıt fiyat farkı
1 milyon 722 bin 715 lira, mülga maden fonu sadece 28 lira. Bu alacaklarımızın
ana parası olarak bana iletilen rakamlardır bu.''

Bakan Şimşek, bir başka soru üzerine, askerlik, seçim, trafik gibi
doğrudan doğruya vatandaşların günlük yaşamından kaynaklanan idari para
cezalarının hepsinin tasarı kapsamında olduğunu ifade etti.

Şimşek, Ziraat Bankası ve Halk Bankasına olan kredi borçlarının kapsam
dışında olmasına değinirken de ''Bu bankalar ticari mantıkla yönetiliyor. Onlar
istedikleri zaman mükellefin mali durumunu dikkate alarak bu taksitlendirmeyi,
yapılandırmayı yapmalarında bir engel yoktur. Kanun olarak bunların üzerine bir
zorunluluk şeklinde gitmeyi doğru bulmuyoruz'' dedi.

Şimşek, ''çek mağdurlarının sorunları çözülmedi'' yönündeki eleştiriyi
yanıtlarken de, ''Devlet çek konusunda taraf değildir. Kimin mağdur olduğu belli
değil. Çeki veren mi yoksa verdiği hizmetin, sattığı malın karşılığını alamayan
mı mağdur? Bu tartışılabilecek bir konu'' diye konuştu.

Tasarının görüşmeleri yarın devam edecek.
(23.25)