2009-10-07 - 18:47
TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısının tümü üzerindeki görüşmelere başlandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının tümü üzerindeki görüşmelere başlandı.
Temel yasa olarak görüşülen tasarı üzerinde, CHP Grubu adına söz alan
Ordu Milletvekili Rahmi Güner, 83 yıldır yürürlükte olan Borçlar Kanununun
kaldırılarak, yerine dili sadeleştirilmiş ve günün koşullarına göre değiştirilmiş
yeni bir kanunun hazırlandığını belirtti.
Tasarının komisyonda görüşülmesi sırasında katılımcı ve katkı sağlayıcı
görev yaptıklarını ifade eden Güner, kanunun, Türkçeleştirilmesi ve madde
numaralarının değiştirilmesi nedeniyle uygulamada bazı sorunlara neden olacağını
iddia etti.
Güner, uluslar arası düzenlemelerin dikkate alınmaması, yasal faiz
oranlarının yasayla belirlenip özel mevzuata bırakılması, alacaklarda zaman
aşımı, iş yeri devrinde sınırsız sorumluluk yüklenmesi gibi konuların, sıkıntı
yaratabileceğini ileri sürdü.
Türkiye'de yaşanan en büyük sorunlardan birinin de hukukun üstünlüğü
konusunda olduğunu ileri süren Güner, ''Türkiye'de eğer hukukun üstünlüğü yoksa,
yargı teminatı, hakim teminatı, yargıç güvencesi yoksa, hakim atamaları Bakan
Müsteşarı tarafından yapılıyorsa, hangi bağımsızlıktan söz edilebilir? Önceden ne
imtihan ne de mülakat vardı. Üniversiteyi başarıyla bitirenlerden şartları yerine
getiriyorsa hakimliğe alınıyordu. Şimdi sınavda eleniyor, bazı sıfatlar aranıyor.
Bu büyük bir haksızlık. Bu yasayı uygulayacak hakim ve savcıların daha bağımsız
olması gerekiyor. Bağımsız yargı yoksa, hakim etki altındaysa, o memlekette
hukukun üstünlüğünü kimse savunamaz. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, bir bakan,
bir müsteşarı katılmadığı zaman görevini yapamadığını görüyoruz. Parlamento
çıkaracağı kanunlarda, hakim teminatını, hukukun üstünlüğünü göstermelidir'' diye
konuştu.
-KANUNUN DİLİNİN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİ...-
MHP grubu adına söz alan Konya Milletvekili Faruk Bal da Borçlar Kanunun,
özel hukukun en temel yasalarından biri olduğunu ve herkesi ilgilendirdiğini
söyledi.
İhtiyaç ve zaruret olması halinde, gelişmelere uygun bir şekilde yasal
düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade eden Bal, yürürlükte olan Borçlar
Kanunun ihtiyaç duyulan yerlerinde değişiklik yapılabileceğini, ancak yeni bir
kanun hazırlanmasına gerek olmadığını ileri sürdü.
Kanun dilinin önemine değinen Bal, tasarının gerekçesinde
''arılaştırılmış Türkçe'' ibaresine yer verildiğini, ''arılaştırılmamış Türkçe''
ifadesinin hangi anlama geldiğini sordu.
Kanundaki ''hata'' yerine ''yanılma'', ''hile'' yerine ''aldatma'',
''muayene'' yerine ise ''gözden geçirme'' kelimelerinin tercih edilmesini
eleştiren Faruk Bal, ''Türkçe'yi kısırlaştırmaya kimsenin hakkı da haddi de
yoktur'' dedi.
Bal, tasarının görüşmeleri sırasında sivil toplum örgütlerinin ve halkın
katkısının alınması gerektiğini, kamuoyunda yeterince tartışıldıktan sonra
tasarının yasalaşması gerektiğini savundu.
DTP grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ise halen
yürürlükte olan Borçlar Kanunun, günün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu
söyledi.
Konuşmasında, ''Demokratik açılım'' çalışmalarına değinen Geylani,
''Türkiye gündemine pompalanan açılım söylemleri, havada kalıyor. İçi boşaltılmış
bir açılımı bile sindiremeyen muhalefetin tepkileri manidardır. Açılımla tezkere,
birbiriyle bağdaşmıyor'' dedi.
Sivil bir Anayasa ile seçim ve siyasi partiler kanunlarının yeniden
düzenlenmesi gerektiğini savunan Geylani, ''Türkiye'de barış ve huzur ortamı
yaratılmadan ekonomik ve hukuk alanında yapılan düzenlemeler sonuç
vermeyecektir'' iddiasında bulundu.
Genel Kurulda, tasarının tümü üzerindeki görüşmelere devam ediliyor.
AHMET İYİMAYA'NIN SÖZLERİ...
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya,
83 yıl sonra Borçlar Kanununun değiştirilmesinin gündeme geldiğini belirterek,
''Özel hukukun anayasası, insan iradesinin kuralları, yeniden gözden
geçiriliyor'' dedi.
Genel Kurulda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısının tümü üzerinde Komisyon
adına konuşan İyimaya, Meclisin, tarihi bir gün yaşadığını belirterek, Türk
Ticaret ve Borçlar Kanunu Yasa tasarılarının geleceğin düzenlemeleri olduğuna
işaret etti.
''Özel hukukun anayasası, insan iradesinin kuralları yeniden gözden
geçiriliyor'' diyen İyimaya, tasarının diliyle ilgili olarak yapılan eleştirilere
karşı çıkarak, ''dilsever' biri olarak Türkçeye önem verdiklerini söyledi.
İyimaya, 1926 yılında Ticaret ve Borçlar Kanunu birlikte çıkartılarak
büyük bir başarı gösterildiğine dikkati çekerek, ancak aradan geçen süreye rağmen
Türk siyasetindeki uzlaşmaz ve gerilimin, bu alanda gerekli değişikliğin
yapılmasını engellediğini savundu.
Gelinen noktada ''yasama krizi'' yaşandığını belirten İyimaya, halen TBMM
Genel Kurulu gündeminde bulunan 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu ve 649 maddelik
Türk Borçlar Kanunu tasarılarının yasalaşabilmesi için kendisinin bir önerisi
olduğunu, bunu grup başkanvekillerine sunduğunu söyledi.
İyimaya, geçici bir içtüzük düzenlemesiyle bu tasarıların tümünün
görüşülerek daha sonra oylanabileceğini belirtti. İyimaya'ya, CHP'li bazı üyeler
ile Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, ''bu şekilde görüşülemez'' diyerek
itiraz etti. İyimaya, önerisinin Anayasa ve içtüzüğe göre mümkün olduğunu ifade
etti.
İyimaya, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ile Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı'nın gerilimlerin değil, geleceğin düzenlemeleri olacağını vurgulayarak,
Meclisin bu konuda ''israf ve didişmeci bir tavır'' yerine, anlamlı bir örnek
sergileyebileceğini söyledi.
-''TASARI ÜZERİNDE 12 YILDIR ÇALIŞILIYOR''-
AK Parti Grubu adına konuşan Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak da
tasarı üzerinde 12 yıldan beri çalışıldığını hatırlatarak, kısa sürede
yasalaşmasının önemli olduğunu kaydetti. Tasarının, ''sosyal devlet ilkesinin
zorunlu kıldığı dayanışma ve barışçı hükümleri içerdiğini'' belirten Kaynak,
zarar gören, işçi, kefil ve kuracıyı koruduğuna işaret etti.
Tasarının ana parametrelerinden birinin, sorumluluğun kusura
dayandırıldığını belirten Kaynak, 83 yıl sonra yeniden yazılan Türk Borçlar
Kanunun dilinin sadeleştirildiğini, yenilendiğini ve mevcut düzenlemede yer
almayan yeni hükümlerin konulduğunu anlattı.
Kendisinden önce konuşan muhalefet partisi milletvekillerinin yargıyla
ilgili eleştirilerine de yanıt veren Kaynak, ''Hukukun üstünlüğünden yanayız, ama
üstlerin hukukuna değil. Hukukun siyasallaştırılmasına da siyasetin
hukuksuzlaştırılmasına da karşıyız. Görev yapan değerli hakim ve savcılar, hiçbir
etki altında kalmadan, yasalar ölçüsünde ve vicdanlarına göre karar veriyor.
Bunun aksini söylemek onlara saygısızlıktır. AB kriterleri çerçevesinde yargı
reformundan yanayız ve yakında Meclis gündemine gelecek'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, gruplar adına konuşmaların
tamamlanmasının ardından, çalışma süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığını
belirterek, birleşimi yarın saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
Tasarısının tümü üzerindeki görüşmelere başlandı.
Temel yasa olarak görüşülen tasarı üzerinde, CHP Grubu adına söz alan
Ordu Milletvekili Rahmi Güner, 83 yıldır yürürlükte olan Borçlar Kanununun
kaldırılarak, yerine dili sadeleştirilmiş ve günün koşullarına göre değiştirilmiş
yeni bir kanunun hazırlandığını belirtti.
Tasarının komisyonda görüşülmesi sırasında katılımcı ve katkı sağlayıcı
görev yaptıklarını ifade eden Güner, kanunun, Türkçeleştirilmesi ve madde
numaralarının değiştirilmesi nedeniyle uygulamada bazı sorunlara neden olacağını
iddia etti.
Güner, uluslar arası düzenlemelerin dikkate alınmaması, yasal faiz
oranlarının yasayla belirlenip özel mevzuata bırakılması, alacaklarda zaman
aşımı, iş yeri devrinde sınırsız sorumluluk yüklenmesi gibi konuların, sıkıntı
yaratabileceğini ileri sürdü.
Türkiye'de yaşanan en büyük sorunlardan birinin de hukukun üstünlüğü
konusunda olduğunu ileri süren Güner, ''Türkiye'de eğer hukukun üstünlüğü yoksa,
yargı teminatı, hakim teminatı, yargıç güvencesi yoksa, hakim atamaları Bakan
Müsteşarı tarafından yapılıyorsa, hangi bağımsızlıktan söz edilebilir? Önceden ne
imtihan ne de mülakat vardı. Üniversiteyi başarıyla bitirenlerden şartları yerine
getiriyorsa hakimliğe alınıyordu. Şimdi sınavda eleniyor, bazı sıfatlar aranıyor.
Bu büyük bir haksızlık. Bu yasayı uygulayacak hakim ve savcıların daha bağımsız
olması gerekiyor. Bağımsız yargı yoksa, hakim etki altındaysa, o memlekette
hukukun üstünlüğünü kimse savunamaz. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, bir bakan,
bir müsteşarı katılmadığı zaman görevini yapamadığını görüyoruz. Parlamento
çıkaracağı kanunlarda, hakim teminatını, hukukun üstünlüğünü göstermelidir'' diye
konuştu.
-KANUNUN DİLİNİN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİ...-
MHP grubu adına söz alan Konya Milletvekili Faruk Bal da Borçlar Kanunun,
özel hukukun en temel yasalarından biri olduğunu ve herkesi ilgilendirdiğini
söyledi.
İhtiyaç ve zaruret olması halinde, gelişmelere uygun bir şekilde yasal
düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade eden Bal, yürürlükte olan Borçlar
Kanunun ihtiyaç duyulan yerlerinde değişiklik yapılabileceğini, ancak yeni bir
kanun hazırlanmasına gerek olmadığını ileri sürdü.
Kanun dilinin önemine değinen Bal, tasarının gerekçesinde
''arılaştırılmış Türkçe'' ibaresine yer verildiğini, ''arılaştırılmamış Türkçe''
ifadesinin hangi anlama geldiğini sordu.
Kanundaki ''hata'' yerine ''yanılma'', ''hile'' yerine ''aldatma'',
''muayene'' yerine ise ''gözden geçirme'' kelimelerinin tercih edilmesini
eleştiren Faruk Bal, ''Türkçe'yi kısırlaştırmaya kimsenin hakkı da haddi de
yoktur'' dedi.
Bal, tasarının görüşmeleri sırasında sivil toplum örgütlerinin ve halkın
katkısının alınması gerektiğini, kamuoyunda yeterince tartışıldıktan sonra
tasarının yasalaşması gerektiğini savundu.
DTP grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ise halen
yürürlükte olan Borçlar Kanunun, günün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu
söyledi.
Konuşmasında, ''Demokratik açılım'' çalışmalarına değinen Geylani,
''Türkiye gündemine pompalanan açılım söylemleri, havada kalıyor. İçi boşaltılmış
bir açılımı bile sindiremeyen muhalefetin tepkileri manidardır. Açılımla tezkere,
birbiriyle bağdaşmıyor'' dedi.
Sivil bir Anayasa ile seçim ve siyasi partiler kanunlarının yeniden
düzenlenmesi gerektiğini savunan Geylani, ''Türkiye'de barış ve huzur ortamı
yaratılmadan ekonomik ve hukuk alanında yapılan düzenlemeler sonuç
vermeyecektir'' iddiasında bulundu.
Genel Kurulda, tasarının tümü üzerindeki görüşmelere devam ediliyor.
AHMET İYİMAYA'NIN SÖZLERİ...
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya,
83 yıl sonra Borçlar Kanununun değiştirilmesinin gündeme geldiğini belirterek,
''Özel hukukun anayasası, insan iradesinin kuralları, yeniden gözden
geçiriliyor'' dedi.
Genel Kurulda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısının tümü üzerinde Komisyon
adına konuşan İyimaya, Meclisin, tarihi bir gün yaşadığını belirterek, Türk
Ticaret ve Borçlar Kanunu Yasa tasarılarının geleceğin düzenlemeleri olduğuna
işaret etti.
''Özel hukukun anayasası, insan iradesinin kuralları yeniden gözden
geçiriliyor'' diyen İyimaya, tasarının diliyle ilgili olarak yapılan eleştirilere
karşı çıkarak, ''dilsever' biri olarak Türkçeye önem verdiklerini söyledi.
İyimaya, 1926 yılında Ticaret ve Borçlar Kanunu birlikte çıkartılarak
büyük bir başarı gösterildiğine dikkati çekerek, ancak aradan geçen süreye rağmen
Türk siyasetindeki uzlaşmaz ve gerilimin, bu alanda gerekli değişikliğin
yapılmasını engellediğini savundu.
Gelinen noktada ''yasama krizi'' yaşandığını belirten İyimaya, halen TBMM
Genel Kurulu gündeminde bulunan 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu ve 649 maddelik
Türk Borçlar Kanunu tasarılarının yasalaşabilmesi için kendisinin bir önerisi
olduğunu, bunu grup başkanvekillerine sunduğunu söyledi.
İyimaya, geçici bir içtüzük düzenlemesiyle bu tasarıların tümünün
görüşülerek daha sonra oylanabileceğini belirtti. İyimaya'ya, CHP'li bazı üyeler
ile Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, ''bu şekilde görüşülemez'' diyerek
itiraz etti. İyimaya, önerisinin Anayasa ve içtüzüğe göre mümkün olduğunu ifade
etti.
İyimaya, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ile Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı'nın gerilimlerin değil, geleceğin düzenlemeleri olacağını vurgulayarak,
Meclisin bu konuda ''israf ve didişmeci bir tavır'' yerine, anlamlı bir örnek
sergileyebileceğini söyledi.
-''TASARI ÜZERİNDE 12 YILDIR ÇALIŞILIYOR''-
AK Parti Grubu adına konuşan Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak da
tasarı üzerinde 12 yıldan beri çalışıldığını hatırlatarak, kısa sürede
yasalaşmasının önemli olduğunu kaydetti. Tasarının, ''sosyal devlet ilkesinin
zorunlu kıldığı dayanışma ve barışçı hükümleri içerdiğini'' belirten Kaynak,
zarar gören, işçi, kefil ve kuracıyı koruduğuna işaret etti.
Tasarının ana parametrelerinden birinin, sorumluluğun kusura
dayandırıldığını belirten Kaynak, 83 yıl sonra yeniden yazılan Türk Borçlar
Kanunun dilinin sadeleştirildiğini, yenilendiğini ve mevcut düzenlemede yer
almayan yeni hükümlerin konulduğunu anlattı.
Kendisinden önce konuşan muhalefet partisi milletvekillerinin yargıyla
ilgili eleştirilerine de yanıt veren Kaynak, ''Hukukun üstünlüğünden yanayız, ama
üstlerin hukukuna değil. Hukukun siyasallaştırılmasına da siyasetin
hukuksuzlaştırılmasına da karşıyız. Görev yapan değerli hakim ve savcılar, hiçbir
etki altında kalmadan, yasalar ölçüsünde ve vicdanlarına göre karar veriyor.
Bunun aksini söylemek onlara saygısızlıktır. AB kriterleri çerçevesinde yargı
reformundan yanayız ve yakında Meclis gündemine gelecek'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, gruplar adına konuşmaların
tamamlanmasının ardından, çalışma süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığını
belirterek, birleşimi yarın saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
