Toplantıya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, GDAÜPA Ekonomi, Altyapı ve Enerji Genel Komitesi Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen ile GDAÜPA üyesi milletvekilleri katıldı.
Komite Başkanı Özen, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, GDAÜPA'nın aynı masa etrafında istişare ve görüş alışverişinde bulunmak için önemli bir platform olmaya devam ettiğini söyledi.
Bölgede istikrar, güven ve işbirliğini geliştirerek Güneydoğu Avrupa'yı geleceğe bağlamak istediklerini dile getiren Özen, bu bağlamda bölgedeki katılımcıların, AB ve Avrupa Atlantik kurumlarıyla bütünleşme perspektifini desteklediklerini kaydetti.
Güneydoğu Avrupa'da kalıcı bir barış, istikrar ve refah ortamının korunmasına katkıda bulunmanın, ortak görevleri olduğunu vurgulayan Özen, bu amaçla bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmalarından azami ölçüde faydalanılması gerektiğine işaret etti. Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepimiz Ukrayna'daki savaşın yarattığı zorluklarla karşı karşıyayız. İsrail-Filistin meselesi sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için ehemmiyet arz etmektedir. Bölgemizde zaman zaman meydana gelen gerilimler dikkate alındığında bölgesel işbirliğine duyulan ihtiyaç, daha da belirgin ve hayati hale gelmektedir. Bu bağlamda bugünkü toplantımızın konusunu teşkil eden yenilenebilir enerji alanında bölgesel işbirliği fırsatlarını ortaya koymanın ve geleceğe yönelik perspektifler sunmanın ülkelerimiz ve halklarımız için büyük önem arz ettiğine inanıyorum."
- "Enerji güvenliğini ulusal ve bölgesel güvenliğimizin en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz"
GDAÜPA Ekonomi, Altyapı ve Enerji Genel Komitesi Başkanı Özen, enerji güvenliği ve sürdürülebilirliğin ülkelerin ortak geleceğini şekillendiren kritik konular arasında yer aldığına işaret ederek, bu alanda bölgesel işbirliğinin her zamankinden daha büyük önem taşıdığını söyledi.
Son yıllarda küresel ölçekte yaşanan gelişmelerin, enerji arz güvenliğinin ve enerji kaynaklarına erişimin önemini daha da artırdığını vurgulayan Özen, "Güneydoğu Avrupa, enerji arz güvenliği konusunda ortak sınamalarla karşı karşıyadır. Bölgemizde enerji talebi artarken, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi temel bir öncelik haline gelmiştir. Bu çerçevede enerji güvenliğini ulusal ve bölgesel güvenliğimizin en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Enerji alanında bölgesel işbirliğini daha da derinleştirmenin, Güneydoğu Avrupa'da enerji arz güvenliğini sağlamanın yanı sıra ortak refah ve istikrarı da güçlendireceğini dile getiren Özen, bu bağlamda Güneydoğu Avrupa'da yenilenebilir enerji alanında işbirliğini daha da derinleştirmek adına bugün gerçekleştirdikleri toplantının somut sonuçlar doğuracağına inandığını ifade etti.
Özen, Türkiye'nin 2014 yılından bu yana "GDAÜPA'nın daimi bir sekretaryası olması gerektiği" fikrini kuvvetli bir şekilde desteklediğini belirterek, daimi sekretaryanın kurulmasının, parlamenter diplomasi alanındaki çalışmaların etkinliğini ve görünürlüğünü artıracağına dikkati çekti. Özen, "Bu konunun yapıcı bir yaklaşımla diyalog yoluyla ele alınacağını ve çözüme kavuşturulacağını ümit ediyoruz. Daimi sekretaryaya ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum." diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’da TBMM'de düzenlenen Güneydoğu Avrupa İş Birliği Süreci Parlamenter Asamblesi (GDAÜPA) Ekonomi, Altyapı ve Enerji Genel Komitesi Toplantısı'nda konuştu.
Türkiye'nin iletim ve dağıtım altyapısını güçlendirmek için yaklaşık 30 milyar dolarlık iddialı yatırım planlarını ortaya koyduğunu, bunu yaparken de komşu ülkelerle enterkonnekte kapasitesini artırmaya çalıştığını belirten Bayraktar, "Komşu pazarlarla daha fazla bağlantı kurmak, Türkiye ile Güneydoğu Avrupa pazarını gaz ve elektrik alanında birleştirmek, Türkiye içindeki ve dışındaki tüm bu yenilenebilir kaynakları kullanmamıza yardımcı olacak. Bu nedenle Türkiye ile Bulgaristan arasındaki bağlantı kapasitesini artırmaya, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gaz ve elektrik tarafındaki bağlantı kapasitesini artırmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Türkiye'nin Azerbaycan, Gürcistan, Suriye ve Irak'ta benzer çalışmalar yaptığına işaret ederek, "Suriye'yi yeniden inşa etmek istiyoruz ve Suriye'de hayatı normalleştirmek istiyoruz. Suriye'de hayatı normalleştirmek için ilk yapmamız gereken şey, ülkedeki insanlara temel insani hizmetleri geri getirmek. Bu yüzden Suriye’ye elektrik ve gaz ihraç etmeyi planlıyoruz. Bağlantılar oldukça kritik." diye konuştu.
- "TPAO, Bulgaristan'ın Karadeniz'deki projesine ortak olmak istiyor"
Doğal gaz konusunun Güneydoğu Avrupa için oldukça önemli olduğunu ve bölgenin yıllık yaklaşık 25 milyar metreküp tüketiminin olduğunu ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu:
"Türkiye, Avrupa'da dördüncü büyük gaz tüketen ülke; yıllık yaklaşık 54-55 milyar metreküp tüketimle. Yeniden gazlaştırma kapasitemize ve depolama kapasitemize yoğun bir şekilde yatırım yaptık. Şu anda Bulgaristan ile uzun vadeli bir anlaşmamız var. LNG kargolarını Türkiye’ye getiriyorlar, biz burada gazlaştırıyoruz ve gazı Bulgaristan'a taşıyoruz. Türkiye bağlantı noktaları üzerinden Güneydoğu Avrupa bölgesinin geri kalanı için de benzer şeyler yapabiliriz. Şu anda Macaristan ile bir anlaşmamız var. Macar pazarına ve Romanya pazarına gaz tedarik ediyoruz. Türkiye, Güneydoğu Avrupa bölgesinin tedarik güvenliğine katkıda bulunmaya devam etmeye hazır ve istekli."
Bayraktar, Türkiye'nin Bulgaristan'ın Karadeniz'de yaptığı keşif çalışmalarına işaret ederek, "Bulgaristan'ın deniz üstünde bazı projeleri var ve devlet şirketimiz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, bu projede de ortak olmak istiyor. Duyduğuma göre Romanya da derin denizdeki Neptün sahasından üretim yapmayı planlıyor. Bu, Güneydoğu Avrupa bölgesine ve Türkiye'nin gaz ihtiyaçlarına da yardımcı olacak." dedi.
Güneydoğu Avrupa'da yenilenebilir enerji projeleri için de işbirliğinin kilit önemde olduğunu dile getiren Bayraktar, "Yenilenebilir enerji tarafında çok iyi projeler geliştirdiğinizi biliyorum. Yunanistan, Bulgaristan ve diğer ülkeler de birçok şey yapıyor. Ama daha fazla bağlantıya ihtiyacımız var ve molekülleri ve elektronları doğudan batıya, bazen de batıdan doğuya serbestçe hareket ettirmemiz gerekiyor. Türkiye'de işleyen bir enerji borsamız var ve tüm bu projeleri sizinle birlikte geliştirmeye açığız." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye kritik mineraller açısından zengin bir kaynağa sahip ve bunları geliştirmeyi planlıyoruz"
Bayraktar, Türkiye'nin doğal gaz ve petrol arama çalışmalarında yeni yöntemleri devreye almak için adımlar attığına değinerek, "Yine oldukça yakın bir zamanda, ABD’li bazı şirketlerle, Türkiye’nin güneydoğusunda konvansiyonel olmayan üretim için bir ortak girişim kurmak üzere anlaşma imzaladık...Türkiye’de de bu konvansiyonel olmayan petrol ve gaz üretimini planlıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin enerji bağımlılığını azaltmak amacıyla, yenilenebilir enerjide tüm potansiyelini kullanma hedefi doğrultusunda her yıl 8 gigavatlık kapasiteyi devreye almaya çalıştığını kaydeden Bayraktar, doğal gaz ve petrolde yerli kaynakları ekonomiye kazandırmak için adımlar atıldığını, Akkuyu başta olmak üzere, 2050 yılına kadar toplam 20 gigavatlık nükleer enerji kapasitesi kurulmasının hedeflediğini söyledi.
Bayraktar, dışa bağımlılığı azaltmanın son kısmının ise nadir madenler olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Enerji dönüşümü ve koyduğumuz tüm hedefler; yenilenebilir enerji hedefleri, elektrikli araç hedefleri ve daha temiz enerjiye geçiş için kritik mineraller şart. Geçen yüzyıl altın yarışıydı, bu yüzyıl ise nadir madenler yarışı. Türkiye de kritik mineraller açısından zengin bir kaynağa sahip ve bunları geliştirmeyi planlıyoruz. Bu, Eskişehir ilinde bulunuyor. Büyük bir potansiyelimiz var ve bu rezervler için de ortaklık arıyoruz."
Bayraktar, küresel ekonomideki mevcut durumun ve jeopolitik gelişmelerin Türkiye ve Güneydoğu Avrupa ülkeleri arasında işbirliğini artırmaya yönelttiğini belirterek, parlamenterlere hitaben "Umarım sizin çabalarınızla bunu başarabiliriz." dedi.
