2006-12-16 - 17:13
AK Parti Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu, ''Yuvacık Barajı gerçek maliyetinin 18 kat fazlasına mal olmuştur'' dedi.
Baştopçu, CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu'nun Genel Kuruldaki ''Yargıtay, Yuvacık Barajından dolayı kimsenin yargılanmasına gerek görmemiştir'' sözüne ilişkin Parlamentoda basın toplantısı düzenledi.
Yuvacık Barajı konusunda Meclis Araştırması Komisyonu kurularak, incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Baştopçu, CHP Kocaeli Milletvekili Sefa
Sirmen'in de aralarında bulunduğu ilgili kişilerin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum edildiklerini, Yargıtay'ın dosyalardaki eksikliklerin giderilmesi için dosyayı yerel mahkemeye iade ettiğini anımsattı.
Baştopçu, Yuvacık Barajıyla ilgili yolsuzluk ve usulsüzlükle ilgili ilk belgenin 2002 yılındaki Sayıştay Genel Kurulu raporunda yer aldığını öne sürdü.
Yuvacık Barajının, benzer barajın maliyetinden 3 ile 9 kat daha fazlaya mal edildiğine ilişkin raporların bulunduğunu anlatan AK Parti'li Baştopçu, DSİ
hesaplarına göre 250 milyon dolara mal olması gereken Yuvacık Barajının, faiz hariç 1.4 milyar dolara mal edildiğini söyledi.
2014 YILINA KADAR ÖDEME
Muzaffer Baştopçu, ''Şimdiye kadar baraj için 1.4 milyar dolar ödedik. Her ay 10 milyon dolar faiz ödemeye devam ediyoruz. 2014 yılına kadar yapılacak ödemelerle birlikte baraj için 4.5 milyar dolar ödenmiş olacak. Yani Yuvacık barajı gerçek maliyetinin 18 kat fazlasına mal olmuştur'' diye konuştu.
İzmit depreminden sonra bu barajın belediye tarafından satın alınma imkanının olduğunu anlatan Baştopçu, Hazinenin yazılı uyarılarına rağmen barajın 188 milyon dolar peşin, kalanı 8 yıl ödemek üzere 1.1 milyar dolara satın alınmadığını bildirdi.
Kuraklık olmamasına rağmen barajda su kalmadığını da savunan Baştopçu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde bu barajdan İstanbul'a su verileceği iddialarına karşın, Kocaeli'nin İSKİ'den su aldığını söyledi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Baştopçu, Yuvacık Barajına ilişkin yargılamanın başlamasıyla birlikte ''Sefa Sirmen'in belediye başkanlığından
milletvekilliğine geçerek, dokunulmazlık zırhına büründüğünün halk arasında ve medyada genel bir kanı olduğunu'' öne sürdü.
Yuvacık Barajı konusunda Meclis Araştırması Komisyonu kurularak, incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Baştopçu, CHP Kocaeli Milletvekili Sefa
Sirmen'in de aralarında bulunduğu ilgili kişilerin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum edildiklerini, Yargıtay'ın dosyalardaki eksikliklerin giderilmesi için dosyayı yerel mahkemeye iade ettiğini anımsattı.
Baştopçu, Yuvacık Barajıyla ilgili yolsuzluk ve usulsüzlükle ilgili ilk belgenin 2002 yılındaki Sayıştay Genel Kurulu raporunda yer aldığını öne sürdü.
Yuvacık Barajının, benzer barajın maliyetinden 3 ile 9 kat daha fazlaya mal edildiğine ilişkin raporların bulunduğunu anlatan AK Parti'li Baştopçu, DSİ
hesaplarına göre 250 milyon dolara mal olması gereken Yuvacık Barajının, faiz hariç 1.4 milyar dolara mal edildiğini söyledi.
2014 YILINA KADAR ÖDEME
Muzaffer Baştopçu, ''Şimdiye kadar baraj için 1.4 milyar dolar ödedik. Her ay 10 milyon dolar faiz ödemeye devam ediyoruz. 2014 yılına kadar yapılacak ödemelerle birlikte baraj için 4.5 milyar dolar ödenmiş olacak. Yani Yuvacık barajı gerçek maliyetinin 18 kat fazlasına mal olmuştur'' diye konuştu.
İzmit depreminden sonra bu barajın belediye tarafından satın alınma imkanının olduğunu anlatan Baştopçu, Hazinenin yazılı uyarılarına rağmen barajın 188 milyon dolar peşin, kalanı 8 yıl ödemek üzere 1.1 milyar dolara satın alınmadığını bildirdi.
Kuraklık olmamasına rağmen barajda su kalmadığını da savunan Baştopçu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde bu barajdan İstanbul'a su verileceği iddialarına karşın, Kocaeli'nin İSKİ'den su aldığını söyledi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Baştopçu, Yuvacık Barajına ilişkin yargılamanın başlamasıyla birlikte ''Sefa Sirmen'in belediye başkanlığından
milletvekilliğine geçerek, dokunulmazlık zırhına büründüğünün halk arasında ve medyada genel bir kanı olduğunu'' öne sürdü.
