2008-01-30 - 20:58
VAKIFLAR KANUNU...
TBMM Genel Kurulu'nda, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, bir kez daha görüşülmek üzere Meclise iade ettiği Vakıflar Kanunu'nun bir maddesi daha kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 10. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in, bir kez daha görüşülmek üzere Meclise iade ettiği
Vakıflar Kanunu'nun bir maddesi daha kabul edildi.
Yasanın ''İdari para cezasını'' düzenleyen 11. maddesine geçildiğinde
birleşimi yöneten Başkanvekili Meral Akşener, MHP'nin usul tartışması
açılması istemesi üzerine, grup başkanvekilleriyle konuyu görüşmek üzere
birleşime ara verdi. Verilen aranın ardından Akşener'in yerini,
Başkanvekili Nevzat Pakdil alırken, usul tartışması açılmadı.
Kanun üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, şu anda Medeni
Kanuna göre vakıfların ticari işletme kurabildiklerini söyledi.
Türkiye'nin egemen bir ülke olduğunu belirten Yazıcı, ''Bu kanunla, ne
Türkiye'nin egemenliğine bir nakise, ne de toprak bütünlüğünden bir
eksiklik söz konusu olması mümkün değildir'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı'nın, Fatih Sultan Mehmet'in
Ayasofya Camiiyle ilgili beyanlarına atıfta bulunduktan sonra,
''Ayasofya'nın azınlık vakıflarına devredildiğinin farkında mısınız?
Yoksa kilise olarak açılmasını mı arzu ediyordunuz? diye yönelttiği
soruyu yanıtlarken de Yazıcı, Ayasofya Camisinin tapusunu
milletvekillerine göstererek, tapudaki bilgileri okudu. Yazıcı, Ayosafya
Camisinin tapusunun, Fatih Sultan Mehmet Vakfına ait olduğunu
söyleyerek, ''Nasıl böyle şey düşünebilirsiniz?'' dedi.
Yazıcı, cemaat vakıflarıyla ilgili soruyu yanıtlarken, Türkiye'de 161
cemaat vakfı olduğunu belirtti. Yazıcı, ''Lozan Antlaşmasıyla bu statüyü
kazanmış. 1936 beyannamesiyle cemaatlara ait bu hayır kurumları, Atatürk
döneminde vakıf statüsüne kavuşturulmuştur. Bunların sayısı 161'dir.
Bunların artırılması, yeniden ırk ve cemaat esasına dayalı vakıf
kurulması mümkün değildir. Bu kanunun böyle bir amacı yok. Bu kanunda
yeni bir cemaat vakfı kurulmasına dönük bir düzenleme kesinlikle söz
konusu değildir'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ DİNAMİTLİYORSUNUZ''-

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, kanunu eleştirerek, ''Vakıflar
Kanunuyla Sevr'deki hükümleri getiriyorsunuz. Bu Kanun, Lozan
Antlaşmasını tartışma konusu yapıyor'' dedi.
Kanunla, cemaat vakıflarının sermaye hareketlerine ve ticari faaliyette
bulunmalarına izin verileceğini anlatan Gök, ''Siz ne yapıyorsunuz?
Türkiye'nin geleceğini dinamitliyorsunuz, farkında değilsiniz. Bu kanun,
başa bela olacak. Bu kanunun özü tavizdir'' diye konuştu.
Gök, AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu'nun ''Türk
milleti, dünyada hak ettiği saygın yeri alamamıştır. Türkiye, güçlü bir
ülke olamamıştır'' sözlerini eleştirerek, ''Türk milletinin
saygınlığını, hiç kimse bu şekilde ayaklar altına alamaz. Burası Gazi
Meclis'tir, Kurtuluş Savaşını yöneten Meclis'tir. Herkes bunu bilecek ve
titreyecek. Müstemleke ile saygın olunmaz. Gelin, buradan özür dileyin''
ifadesini kullandı.
AB'de vakıflar konusunda benzeri mevzuatın olmadığını, bazı vakıfların
bazı ülkelerde rejimin değişmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğunu
anlatan Gök, ''Pembe, kadife devrimler yapan vakıflar var. Bunu mu
istiyorsunuz, bunu mu özlüyorsunuz?'' diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, yasanın, Türkiye'nin birlik,
bütünlük ve toprağını, Lozan Antlaşmasını hedef aldığını ileri sürerek,
''AKP'nin bu düzenlemeyle büyük bir aymazlık örneği sergilediğini''
söyledi. Azınlık vakıflarının kayrıldığını ve Lozan'dan farklı bir
statüye getirilmek istendiğini savunan Keleş, ''Bu düzenlemeyle,
partilerin de vakıflar kanalıyla yurt dışından yardım alabileceğini''
ileri sürdü.
Keleş, ''Yasa çıktığında Bozcaada ve Gökçeada'yı, başta Ayasofya olmak
üzere tarihi eserleri, yabancılara tapulamaya hazırsanız, size
söyleyecek bir şeyim yok'' dedi.
MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal, yasanın, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin bugün ve gelecekteki güvenliğini ilgilendirdiğini, bu nedenle
bir hakkın kullanılması ya da ihtiyacın gerekçe olarak sunulmasının,
safdillik olarak nitelendirdi. Bal, AK Parti'li milletvekillerine,
''Elinizi vicdanınıza koyun ve geleceğimizi ipotek altına koyacak bu
yasaya ret oyu verin'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da kanunun, telafisi mümkün olmayan
zararlar vereceğini savundu. Yabancı vakıfların, maddi güçlerini
kullanarak, Türkiye'nin her yanına yayılacaklarını ifade eden Akçay,
''Ekonomide ve sosyal hayatta bir ahtapot, bir habis ura
dönüşeceklerdir'' diye konuştu.
Yabancı vakıfların, maddi güçlerini Türkiye aleyhine kullanmayacaklarını
ya da kullanmadıklarını kimin garanti edebileceğini soran Akçay, ''Soros
vakıflarının ve diğer yabancı vakıfların ülkemizdeki faaliyetlerini
biliyoruz'' dedi.

-''KÖTÜLÜK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTAN DEĞİL Mİ?''-

Akçay, kanunda cemaat vakıflarına ilişkin denetimin yetersiz olduğunu
savunarak, şöyle konuştu:
''Eğer bu kanun yüce Meclis'ten çıkarsa, bu aziz vatanı emanet eden
atalarımızın, Türk milletinin, gelecek nesillerinin, iki eli bu kanununa
'evet' diye oy verenlerin yakasında olacaktır. Milletvekillerine
sesleniyorum: Vakıf duasını ve bedduasını unutmayınız. Değerli
milletvekilleri, bu kanuna hayır diyelim. Büyük bir günahtan, büyük bir
vebalden sakınalım. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine
sesleniyorum: Bu yasayı aklınız, mantığınız, vicdanın kabul ediyor mu?
Niçin susuyorsunuz? Basiretiniz mi bağlandı? İradeniz mi ipotek altında?
Haksızlık karşısında susan, kötülük karşısında susan dilsiz şeytan değil
mi bizim kültürümüzde...''

-''...BİR KİŞİYE YAPILACAK YANLIŞI DA YASAKLIYOR''-

AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, vakıfların çağdaş bir kanuna
kavuşacağını söyledi. Bilen, ''Medeniyetimiz sadece haksızlık karşısında
susanı dilsiz şeytan addetmiyor, bir kişiye yapılacak yanlışı da
yasaklıyor. Biz o kültürün, o medeniyetin parçası değil miyiz?
Azınlıklar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi? Eşitlik kuralını
nasıl men edebilirsiniz?'' diye konuştu.
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, kanununa ilişkin eleştirilerde
''Vatan, millet, Sakarya havası'' estirildiğini, bunu doğru bulmadığını
söyledi.
Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, düzenlemeyle, ''Ortodoks
Patrikine geniş yetkiler tanınacağını'' ileri sürerek, ''11 bin 500
vakıf arazisinin birilerine verilmesi önemli. Bu, incelenmeli. Oraları
Patrik ve bağlı vakıflara verdiğinizde İstanbul'da yaşayacak yer
kalmıyor'' diye konuştu.
Yasanın 11. maddesinin kabul edilmesinin ardından 12. maddeye
geçilirken, Başkanvekili Pakdil, çalışma süresinin dolması üzerine,
yarın saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.