2017-10-13 - 15:00
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
Plan ve Bütçe Komisyonunun, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 4. gün mesaisi sona erdi. Bugünkü görüşmelerde tasarının 14 maddesi kabul edildi, bir madde de önergeyle eklendi. Böylece 3'ü geçici 130 maddelik tasarının toplam 60 maddesi kabul edilmiş oldu. 5 madde de önergelerle tasarıdan çıkarıldı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Torba Kanundaki" elektronik ortamda yurt dışından Türkiye'de hizmet sunanlara KDV bakımından Türkiye'de vergi mükellefi olma zorunluluğu getiren düzenlemeye ilişkin, "Bundan sonra Türkiye'ye elektronik ortamda hizmet sunanlarda, vergiyi beyan etme yükümlülüğünü sorumlu sıfatıyla vatandaşın elinden alıyor, hizmet sunanın kendisine veriyoruz. Yeni bir vergi getirmiyoruz." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 4. gün mesaisi başladı.

Komisyonda, iki gün içinde 45 maddesi kabul edilen, 3'ü geçici 130 maddeden oluşan tasarının görüşmeleri devam ediyor.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, tasarının, "Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanların katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere, elektronik ortamda hizmet sunduğu zaman KDV'yi, bu hizmeti sunanların beyan edip, ödemesine" ilişkin 48'inci maddesiyle ilgili milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı.

Ağbal, düzenlemeyle yurt dışından sunulan ve Türkiye'de yararlanılan hizmetten vergi alınacağını belirterek, yabancı firmalara "Türkiye'deki tüketiciye yönelik devamlı bir hizmet sunuyorsanız, vergi mükellefi olacaksınız." denildiğini söyledi.

Bu tür düzenlemeler yapılamaması halinde vergi alamadıklarını vurgulayan Ağbal, Avrupa ülkelerinde de olan uygulamayı Türkiye'ye getirdiklerini aktardı.

Ağbal, "Herhangi bir şekilde Türkiye'deki bir firma yurt dışından elektronik ortamda hizmet almışsa bu maddenin kapsamına girmiyor. Bizim hedefimiz nihai tüketiciye yönelik verilen hizmetleri vergilendirmek." ifadelerini kullandı.

Mevcut sistemde program indiren vatandaşların, buna ilişkin Maliye'ye beyanname vermesi gerektiğini ancak bunun uygulanabilir olmadığını anlatan Ağbal, "Türkiye'ye bu şekilde, devamlılık arz edecek şekilde bir hizmeti, nihai tüketiciye doğru yapmak istiyorsanız Türkiye'de vergi mükellefi olmanız gerekir.' diyoruz." şeklinde konuştu.

Bakan Ağbal, Türkiye'nin büyük bir pazar olduğunu ve bu firmaların Türkiye'de vergi mükellefi olmak istediğine dikkati çekti.

Elektronik ticaretten iyi para kazanan ülkelerin direnç gösterip, "Bizim firmalarımız bu paraları sizin ülkenizde kazanacak ama size değil bize vergi verecek" dediğini aktaran Ağbal, Avrupa'nın 'artık bu ülkelerde para kazanmak istiyorsanız gelip bu ülkelerde vergi mükellefi olacaksınız' dediğini belirtti.

Avrupa'da örnekleri de dikkate alarak, inisiyatifi aldıklarını vurgulayan Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:

"Firmalar arasındaki elektronik ticaret bu maddenin konusu değil. Bu maddenin konusu sadece nihai tüketiciye dönük hizmetler. Vergilendirme hakkımızı kullanmak istiyoruz. Bu madde, Türkiye'ye bu şekilde hizmet satmak istiyorsanız, Türkiye'de geleceksiniz mükellef olacaksınız. Türkiye'de sunduğunuz hizmetlerden dolayı KDV hesaplayıp beyan edeceksiniz.' diyor. Benim Türkiye'de kendi vergi mükellefim, aynı cep telefonuna indirilen programı sunarken KDV'sini ödüyor, gelir vergisini ödüyor. O ödüyor da yabancı firma benim nihai tüketicime sattığında katma değer vergisi bakımından 'gel bakayım sen de burada vergi mükellefi olacaksın' demenin neresinde kötülük var. İyi bir şey yapıyoruz. "

Ağbal, kazanç vergileri bakımdan global firmalara karşı hukuki mücadele verdiklerini ve bir firma hakkında inceleme yaptıklarını ve ceza kestiklerini dile getirdi.

Naci Ağbal, "Katma Değer Vergisi Kanununa göre, Türkiye'de yararlanılan hizmetler, Türkiye'de KDV'ye tabi. Ama mevcut kanunda demişiz ki bu vergiye tabi olan işlemde vergiyi beyan etme yükümlülüğü hizmetten yararlanana aittir. Vergi vardır ama 'vergiyi hizmeti sunan değil hizmeti alan sorumlu sıfatıyla beyan eder' diyoruz. Şimdi bu sistemi tersine çeviriyor, 'bundan sonra Türkiye'ye elektronik ortamda hizmet sunanlarda, vergiyi beyan etme yükümlülüğünü sorumlu sıfatıyla vatandaşın elinden alıyoruz, hizmet sunanın kendisine veriyoruz. Yeni bir vergi getirmiyoruz. Zaten bugün de vergi var." diye konuştu.

Yabancı firmalardan vergi almaya çalıştıklarının altını çizen Maliye Bakanı Ağbal, "Yabancı ülkedeki firmanın Türkiye'de vergi ödememesine karşı tedbir geliştirmeye çalışıyoruz." dedi. Ağbal, bu yetki ile bu firmalardan daha güçlü bir şekilde vergi talep edebileceklerini kaydetti.

Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk de yurt dışından 2016'da kredi kartıyla 5,4 milyarlık alışveriş yapıldığını, bunun yüzde 30'unun elektronik gerçekleştirildiğinin tahmin edildiğini söyledi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Yetiştirebilirsek haftaya pazartesi 2018 yılı bütçesini başbakanlığa oradan da Meclise teslim etmeyi düşünüyoruz. Sanıyorum Plan ve Bütçe Komisyonunun programına göre 24 Ekim'de de burada 2018 yılı bütçe görüşmeleri başlayacak." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 4. gün mesaisi devam ediyor.

Bakan Ağbal bir soru üzerine, "Yetiştirebilirsek haftaya pazartesi 2018 yılı bütçesini Başbakanlığa oradan da Meclise teslim etmeyi düşünüyoruz. Sanıyorum Plan ve Bütçe Komisyonunun programına göre 24 Ekim'de de burada 2018 yılı bütçe görüşmeleri başlayacak. " ifadesini kullandı.

Maliye Bakanı Ağbal, muhalefet milletvekilerinin "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına arazi toplulaştırmasına ilişkin yapılan işlemler üzerindeki kaldırılacak vergilere" veraset ve intikal vergisinin dahil olup olmadığının sorması üzerine, "Bu düzenleme vatandaşın veraset ve intikal vergisi ödemesini engellemez, ödemesi lazım. Çünkü, veraset ve intikal vergisi ölüme bağlı bir vergi. Ölüm anından itibaren terekeyi devralan mirascılar için vergiyi doğuran olay gerçekleşmiştir." açıklamasını yaptı.

Toplulaştırma işlemleri yapılırken ortaya çıkan tapu harç ve damga vergisi gibi vergilerin muafiyet kapsamında olduğunu vurgulayan Ağbal, veraset ve intikal vergisinin bir işlem değil bir servet vergisi olduğunu kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel ise düzenlemenin uluslararası vergi anlaşmalarında sorun yaratacağını öne sürdü.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da uluslararası alanda yapılan yerelde vergilendirilmesiyle ilgili geniş bir tartışma yapılması ve uluslarası örneklere bakılması gerektiğini söyledi.

Gelir Vergisi tarifesinin üçüncü dilimindeki ücretlerde vergi kesintisi oranı yüzde 27 olarak uygulanmaya devam edilecek.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı üzerinde, AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir önerge verdi.

Kabul edilen önergeye göre, "Gelir Vergisi tarifesinin üçüncü dilimindeki ücretler için yapılacak vergi kesintisi oranının yüzde 27 yerine yüzde 30 olarak uygulanmasına" ilişkin madde, önergeyle tasarıdan çıkarıldı. Böylece, üçüncü dilimdeki vergi kesintisi oranı, mevcut durumdaki gibi yüzde 27 olarak uygulanmaya devam edilecek.

Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen "torba tasarı" üzerinde verilen önergenin kabul edilmesiyle, MTV için uygulanacak yeniden değerleme oranı 1300 cc altı araçlar için yüzde 15, 1300 cc üstü araçlar için ise yüzde 25 olarak uygulanacak.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 4. gün mesaisi devam ediyor.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir'in, tasarının, "MTV'ye yüzde 40 zam getirmesi" nedeniyle tartışmalara neden olan 29. maddesi üzerinde verdiği önerge kabul edildi.

Buna göre, MTV için uygulanacak yeniden değerleme oranı; 1300 cc altı araçlar için yüzde 15, 1300 cc üzerindeki araçlar için ise yüzde 15'in üzerine yüzde 10 puanlık artışla yüzde 25 olarak uygulanacak.

Önerinin kabul edilmesinin ardından açıklamalarda bulunan Bakan Ağbal, herhangi bir yasal düzenleme yapılmasaydı 2018'de MTV'nin yeniden değerleme oranında artacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu oran yüzde 15 oranında. Bu önergede, 1300 cc araçlara yeniden değerlemeye tekabül eden bir rakam artırıldı. Yani aslında bu gruptaki araçlar için yeni yılda ilave hiçbir zam yapılmamış oldu. 1300 cc dışındaki araçlar için ise herhangi bir yasal düzenleme yapmaysadık yeniden değerleme oranında bir artış olacaktı. Bu oran yüzde 15'ti. Önergeyle, yeniden değerleme oranının üzerinde ilave 10 puan yapmak üzere bir artış öngörüldü. Bundan önceki maddelerde de geri çektiğimiz hususlarla ilgili, Bütçe ve Orta Vadeli Pogram çerçevesinde hem makro ekonomik hedeflerimizi hem de bütçeye ilişkin için açıklamaları da orta vadeli program ve bütçeyi buraya getirdiğimiz zaman paylaşacağım."

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 1600 cc bir aracın vergisiz değeri 40 bin liranın altındaysa MTV'ye ekstra bir artış gelmeyeceğini belirterek "Ama aracın değeri 40 bin liradan fazla 70 bin liradan az ise vergisini yüzde 10 artırımlı uyguluyoruz. Aracın değeri 70 bin lirayı da aşıyorsa 40 bin liranın altındaki araçlara göre yüzde 20 artırıyoruz." dedi.

Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının, önergeyle "MTV oranını yüzde 40'dan yüzde 25'e düşüren" maddesi üzerinde açıklamalarda bulundu.

Naci Ağbal, 1 Ocak 2018'den itibaren alınan yeni araçlarda motor silindir hacmi ve aracın yaşının yanında, aracın değerini de vergileme ölçütü olarak sisteme kattıklarını söyledi.

Bakan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2018 yılında uygulanacak tarifeye, 1 Ocak 2018 yılından itibaren alınacak araçlar için yeni bir sütun ekliyoruz, aracın değeri sütunu. Örnek vereyim: 1600 cc bir aracın vergisiz değeri 40 bin liranın altındaysa MTV'ye ekstra bir artış gelmeyecek ama aracın değeri 40 bin liradan fazla 70 bin liradan az ise bu yeni oluşturduğumuz tarifede o aracın vergisini yüzde 10 artırımlı uyguluyoruz çünkü artan oranlı yeni bir tarifeye geçiyoruz. Aracın vergisiz değeri 70 bin lirayı da aşıyorsa 40 bin liranın altındaki araçlara göre yüzde 20 artırıyoruz.

Tarifeye bakacak olursak 1301-1600 cc arası 40 bin liraya aşmayan araçlar için MTV bin 294 lira olacak ama 1 Ocak 2018'den sonra alınan yeni aracın değeri 40 bin lirayı aşıyorsa o aracın MTV'si bin 423 lira olacak. Eğer aracın değeri 70 bin lirayı da aşıyorsa MTV bin 553 lira olacak. Dolayısıyla değer bazlı yeni bir vergileme sistemine geçiyoruz. Şu söylenemez: Bu araçlar için yeniden değerleme oranının üzerinde, 10 puanın da üzerinde yeni bir zam yapılmıyor. Biz yepyeni vergileme sistemine geçiyoruz, değer bazlı vergileme sistemi."

Maliye Bakanı Ağbal, değer bazlı vergileme sistemini geçen sene ÖTV'de getirdiklerini belirterek "Normalde 1600 cc araçlarda ÖTV oranı yüzde 60 ama biz demiştik ki 'Eğer aracın değeri 40 bin liradan az ise ÖTV oranı yüzde 45, 40 bin ila 70 bin lira arasında ise yüzde 50, 70 bin liradan yukarıda ise yüzde 60 demiştik. Yani şunu getirmiştik aracın değeri arttıkça ödenen ÖTV'nin oranı da artıyor." diye konuştu.

MTV'nin uluslararası vergi literatüründe "servet vergisi" olduğunu belirten Ağbal, şöyle konuştu:

"İki kişi aynı anda araç alıyorlar. Birisi 50 bin liraya alıyor, diğeri 200 bin liraya alıyor. Şu andaki mevcut sisteme bakarsanız, 50 bin liraya aracı alanla 200 bin liraya alanın ödediği vergi bin 294 lira. Aracın değerine orantıladığınız zaman, pahalı aracı alan aslında MTV'yi orantı olarak daha düşük alıyor. Burada, vergi adaleti bakımından tersine artan oranlılığı gidermek için iki kalemi getirdik. Burada da ÖTV Kanunu'ndaki sistemi getirdik. Böylelikle MTV servet vergisi olarak, tersine artan oranlı bir sistemde yumuşatılmış bir şekilde düz oranlı vergiye gidiyor. Yüzde 10 ve yüzde 20 eşiklerinde bile, hala bence tersine artan oranlının derecesi düşüyor veya düz oranlıya doğru geliyoruz.

Vergi adaleti bakımından böyle bir düzeltmeyi bir defa yapıyoruz. Bundan sonraki yıllarda, 1 Ocak 2018'den önceki araçlar için geçici maddedeki tarife uygulanmaya devam edilecek. Yani 1 Ocak 2018'den önce edinilen araçlarla ilgili hiçbir şekilde yüzde 10 ve yüzde 20 artırımlı vergi oranı asla uygulanmayacak. Bu araçlar için kazanılmış hak olarak eski sistem uygulanmaya devam edilecek ama 1 Ocak 2018'den itibaren yeni edinilen araçlarda, düz oranlı vergilemeye yakınlaşan bir sistemle yeni bir tarifeye geçiyoruz. Böylelikle 2018 öncesi araçlar için başka bir tarife, 2018 sonrası için başka bir tarife."

Bakan Ağbal, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in "Orta Vadeli Program ve bütçe hedefleri değişmeyecek. Değişiklik yaptığımız vergi düzenlemelerini telafi edecek tedbirler alacağız." sözlerinin hatırlatılması ve tasarının komisyondan çekilmesinin istenmesi üzerine "Yok arkadaşlar, tedbirlerimiz bu kadar." dedi.

Orta Vadeli Program hedeflerinde herhangi bir değişiklik olmayacağını daha önce söylediğini hatırlatan Ağbal, "Amerika'dan atılan bir tweet mi yoksa komisyonda oturan Maliye Bakanı mı? Ben size söylüyorum. İkisi de birbiriyle bütünlük oluşturan aynı şey söylüyor. Bu değişikliklerden sonra da herhangi bir şekilde Orta Vadeli Program hedeflerimiz, bütçe dengesi hedeflerimizde herhangi bir değişiklik olmayacaktır. " diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in kamoyuna yansıyan haberler üzerine bir açıklama ihtiyacı duymuş olabileceğini belirten Ağbal, açıklamalar arasında bir fark olmadığının altını çizdi.

Bakan Ağbal, verilen önergeler arasında da bütünlük olduğunu, dağıtılmayan kurum karlarıyla ilgili vergilendirmeden vazgeçip kurumlar vergisi oranı üzerinde bir değişikliğe gittiklerini dile getirdi.

Türkiye ekonomisinin 2002'den bu yana ortalama 5,7 büyüdüğünün altını çizen Ağbal, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan sıkıntılara rağmen 2016'da ekonominin yüzde 3,2 büyüdüğünü, bu yıl da yüzde 5,5 büyüyeceğini söyledi.

Ekonomiyi ciddiyetle yürüttüklerini, ekonomik göstergelerin de bunu ortaya koyduğunu dile getiren Ağbal, geçen yıl ekonominin canlanması için birçok vergiden vazgeçtiklerini, bu düzenlemelerin 2017 bütçesine 11 milyar maliyeti olduğunu anlattı.

Zamanında gerekli kararları aldıklarını ve Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini kaydeden Ağbal, Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu bildirdi.

Ağbal, "Ekonominin ihtiyaçlarına göre, kamu harcamalarında 2018 yılında ciddi anlamda kemer sıkacağız. Cari harcamalarımız başta olmak üzere, birçok alanda, bütçeyi açıkladığımızda onları da sizlerle paylaşacağım. Gerçekten kamu 2018 yılında kemer sıkacak." diye konuştu.

"Türkiye ekonomisi uçurumun kenarındaymış gibi" açıklamalara kimsenin inanmayacağını aktaran Ağbal, 2018-2020 döneminde de Türkiye ekonomisinin yüzde 5'in üzerinde büyüyeceğini, kişi başına milli gelirin artacağını, eğitim, sağlık ve altyapıda yatırımlara devam edileceğini kaydetti.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***