2004-04-15 - 00:00
ADALET KOMİSYONU "SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNU" DEĞİŞTİRMEDEN KABUL ETTİ
Komisyon, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Meclis'e geri gönderilen Kanunun geri gönderme gerekçelerini benimsenmedi ve aynen Genel Kurul'a indirilmesini kararlaştırdı
Adalet Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderilen "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" ele alındı. Komisyon geri gönderme gerekçelerini benimsemedi ve yasanın aynen Genel Kurul'a indirilmesini kararlaştırdı.

Köksal Toptan'ın başkanlığında yapılan toplantıda, komisyon üyeleri Cumhurbaşkanı Sezer'in tasarının üç maddesinde yer alan şiddet olayları nedeniyle spor kulüplerine ceza verilmesine ilişkin hükümlerin Anayasa'nın "cezaların kişiselliği" ilkesine aykırı olduğu yönündeki gerekçesini değerlendirdiler.

Cumhuriyet Halk Partili komisyon üyeleri, gerekçeyi büyük ölçüde haklı bulduklarını belirterek, cumhurbaşkanının anayasaya aykırı bulduğu maddelerin yasa metninden çıkarılabileceğini ifade ettiler.

Cumhuriyet Halk Partisi Artvin milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, kluüplere ceza verilmesinin "şiddet olayının faillerinin belirlenememesi" durumuyla sınırlanması önerisini getirdi. Antalya milletvekili Feridun Fikret Baloğlu da, cumhurbaşkanının geri gönderdiği maddelerde öngörülen cezaların çok ağır olduğunu ve taraftarların örgütlenme oranını daha da aşağı çekeceğini söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partili komisyon üyeleri ise, söz konusu maddelerin yasanın temel maddeleri olduğunu ve metinden çıkarılmaları halinde, yasanının amacından uzaklaşacağını ifade ettiler. Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu (AK Parti), cumhurbaşkanının öne sürdüğü "cezaların kişiselliği" ilkesine karşılık Türk hukuk sisteminde "kusursuz sorumluluk" İlkesinin de bulunduğunu hatırlattı. Durdu, bu ilkenin taraftarların davranışları dolayısıyla kulüplere ceza verilmesini mümkün kıldığını ifade etti.

Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin de, yasanının anayasaya uygunluğunu incelerken, anayasanın bir maddesinin değil, bütününün göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Şahin, 1990'da Türkiye'nin taraftarların şiddet olayları nedeniyle, spor kulüplerine ceza verilmesini önleyen bir uluslar arası anlaşmaya imza attığını bildirdi.

Uluslararası anlaşmaların yasa hükmünde olduğunu kaydeden Şahin, anayasaya aykırılıklarının da ileri sürülemeyeceğini hatırlattı. "Biz uluslar arası anlaşmaların gereği olarak bu düzenlemeyi yaptık" diye konuşan Şahin, yasanın komisyondan ve Genel Kurul'dan aynen geçmesi gerektiğini söyledi.

Değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından, cumhurbaşkanının geri gönderme gerekçesi oya sunuldu. Gerekçe komisyonun çoğunluğunca uygun bulunmadı ve yasanının aynı şekilde Genel Kurul'a indirilmesi benimsendi.

Cumhurbaşkanı Sezer'in yasanın anayasaya aykırı bulduğu hükümleri, aşağılayıcı, tahrik edici sözler söyleyen taraftarların, klüp veya taraftar derneği mensubu olmaları ve bu suçun ikinci kez tekrarı halinde, kulüp veya derneğin 3 milyar lira idari para cezası ödeyeceğini hükme bağlıyor. Ayrıca, spor alanında zarara neden olan taraftarın mensubu bulunduğu kulübe zarar tutarı kadar; spor alanında gerçekleşen şiddet olayları nedeniyle de ilgili kulübe o sezon elde ettiği seyirci hasılatının yüzde ikisi oranında idari para cezası verileceği hükmü getiriliyor.

Yasanın Genel Kurul'da da aynen benimsenmesi durumunda, Cumhurbaşkanı'nın bir kez daha veto hakkı bulunmuyor.