
2012-04-11 - 17:41
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bazı üst kurul başkanlarının görev süresiyle ilgili yasa teklifi kabul edildi.Afet Sigortaları Kanunu Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Komisyon; 23. Dönem'de kadük kalan ve dönem başında yenilenen tasarıyı, grupların ortak önergeleriyle yapılan değişikliklerle benimsedi.
AK Parti Karaman Milletvekili Lütfi Elvan başkanlığında toplanan Komisyon, dün tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan AK Parti milletvekillerinin bazı kanunlar ile KHK'lerde değişiklik yapan yasa teklifinin görüşmelerine devam etti.
Teklifle; BDDK, TMSF, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu Başkan ve üyelerinin 6 yıl olan görev süresi 5 yıla indiriliyor, ayrıca bir defalığına tekrar aynı göreve atanmalarına olanak tanınıyor. Bu şekilde atananlar, yerine atandıklarının görev süresini tamamlayacak.
Görev süresi dolan BDDK Başkan ve üyelerine, denetledikleri bankalarda 2 yıl boyunca çalışmama yasağına paralel olarak 2 yıl maaş ödenecek. Mevcut düzenlemede bu süre 1 yıldı.
Düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden önce görev süresi sona eren BDDK ve TMSF Başkan ve üyeleri, başka bir işte çalışmama koşuluyla 2 yıl boyunca maaş almaya devam edecek. Ancak ilgili değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlere göre kendilerine 1 yıl ödeme yapılmış kurul başkan ve üyeleri ile fon kurulu başkan ve üyeleri bu uygulamadan yararlanamayacak.
Bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankacılık uzmanları ve yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları ile bilişim uzman ve yardımcılarından oluşan meslek personelinin son 2 yıl içinde fiilen yerinde denetim veya gözetim sürecinde ya da uygulama faaliyetinde bulundukları bir bankada asgari 2 yıl geçmeden görev kabul edemeyecek.
Ayrıca, teklifle, doğal afetler nedeniyle zarar gören çiftçilerin özelleştirme kapsam ve programındaki kuruluşlara olan borçlarının yeniden yapılanması, ertelenmesi veya vadelendirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılıyor.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri, şeker fabrikalarının Doğu ve Güneydoğu'daki 1137 çiftçiye ödediği 4 milyon 10 bin liralık şeker pancarı avansının kış şartları nedeniyle ödeyememeleri nedeniyle Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmesi veya vadelendirileceğini bildirdi.
Teklifle, Türk Ticaret Kanunu'nun ''imtiyazlı hisse senetleri'' maddesinde değişiklik yapılıyor. Değişiklikle, ''altın hisse'' ile ilgili imtiyaz hakkı tanınma süresi, 2 Temmuz 2012 tarihine uzatılıyor.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, ''Deyin ki 'Bizim gücümüz TMSF'de görev süresi dolan Şakir Ercan Gül bizden daha güçlüdür.' Onu yeniden atamak için bu değişikliği getiriyorsunuz. Görev süresi dolduğu halde gitmiyor. BDDK Başkanı'nı da buna dahil ediyorsunuz ama yasa BDDK Başkanı için değil Gül için çıkarılıyor'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ''Ercan Gül'ün Başbakan ile yakınlığını açık açık konuşalım. Onun da Rize Güneysu'dan olduğu, ayrıca Başbakan'ın akrabası olduğu söyleniyor, doğru mu?'' diye sordu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünyada bankacılıkta ciddi değişiklik olduğunu, her ülkenin mevzuatını yeniden gözden geçirdiğini belirterek, ''Dünya örneklerine baktık. Mevcut üyeleri etkiler, sonrakileri etkiler, fiks bir kişiye özel düzenleme iddialarına katılamıyorum. Burada, adı, soyadı yok. Bundan sonra herkes için geçerli. Yeni atamalarda iki dönem olma hakkını kazanacak hem üyeler hem de başkanlar. Bundan sonraki tüm atamalar için geçerli olacak''dedi.
CHP'li Ayaydın'ın, ''Söylediklerinize siz de inanmıyorsunuz, teklif sizden habersiz geldi buraya'' demesi üzerine Babacan, ''Benden habersiz gelen bu değil, bambaşka bir teklifti, onu görüşmüyoruz. Bu benim bilgim dahilindedir'' karşılığını verdi.
Komisyonda AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz tarafından çok sayıda değişiklik önergesi verilmesine, muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP'li Ayaydın, görevi sona eren TMSF ve BDDK başkan ve üyelerine, başka işte çalışmamaları halinde bugüne kadar 1 yıl verilen ücretin 2 yıla uzatılmasına karşı çıkarak, ''Bu değişiklikle 1-1,5 yıl önce görevi sona eren Ahmet Ertürk Çankaya Köşkü'ndeki görevini bırakırsa 2 yıl boyunca bu maaşı alır. 28 Şubat'ta görevi biten kişi hala odasında oturuyor, talimat veriyor. Bir de üstüne 2 yıl boyunca çalışmasa bile maaş verilmesine nasıl yaparsınız. Kimin parasını kime veriyorsunuz?'' dedi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da hep kişiye özel düzenleme yapıldığını belirterek, ''Bunu etik olarak izah edemezsiniz. Bu kadar maddiyata düşüyorlarsa bu görevleri kabul etmesinler. Üstelik geriye dönük düzenleme yapılıyor. Bu yapılan gerekli değil'' görüşünü savundu.
Günal, Babacan'ın yanında oturan Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'yı işaret ederek, ''Sayın Çanakçı'nın suçu ne, ona da verin'' dedi.
Ayaydın'ın, ''TMSF ve BDDK başkan ve üyelerine 10 yıl boyunca çalışmadan para almaları'' yönünde önerge vermesi, Komisyonda gülüşmelere neden oldu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişikliğin yanlış olduğunu belirterek, ''1 Temmuz'da yürürlükten kalkacak TTK'nın ilgili maddesinin yürürlüğünün 2 Temmuz'a ertelenmesi skandaldır. Bu şeytani bir düzenlemedir. Bu işin geçmişine sizi götürmek istiyorum. Sanayi Bakanı, bütçe görüşmelerinde bu konuya değinmişti. Sanayi Bakanı'nın talimatıyla soruşturmaya konu olmuş, yargılama devam ediyor. Bunu ortadan kaldıracak bir düzenlemeye imza atıyorsunuz. Vicdanlarınız nasıl bunu kaldırır? AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da Sanayi Bakanı Ergün de bunu çok iyi biliyor. Bakan 'burada suç var' demişti. Bu suça ortak mı olmak istiyorsunuz?'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Babacan, ''sıkıntılı bir tablo'' olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''İçimize sindiremediğimiz ve yanlış gördüğümüz bir tablo var. Bunun düzeltilmesi için o gün izlenen yol, ciddi komplikasyonlara sebep olacaktı, eğer ertelemesini yapmasaydık. SPK'dan bize uyarı geldi, 'Halka açık şirketlerde ciddi komplikasyonlar görülecek, hak kayıpları olacak, bazı insanlar para kazanacak. Süreci geriye çevirip hukuki süreçle halletmek uzun zaman alacak' demişti. Biz KHK ile 6 aylık süre dolmadan, bugün de Sayın Hayati Yazıcı'nın süreyi 3 ay uzatmasıyla, halka açık şirketlerin komplikasyonunu önlemeye çalışıyoruz. Bu düzenleme halka açık şirketler açısından komplikasyonları önleyecek ve hukuki zemini sağlamlaştıracak. O konuya nokta atışını hep birlikte yapalım. Bunu ilk basamak kabul edelim, sonra sorunu çözmek için adımı atalım. Küçük bir ihtimal de olsa hukuki zemini bugünden sağlamlaştıralım.''
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, ''Madem konu ağır cezaya gitmiş... Hem de sizin bakanınız göndermiş. Bana pisliklerinizi temizletmeyin. Maddeyi tekliften çekin'' diye tepki gösterdi.
AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, ''1 Temmuz'dan önce ben bir teklif vereceğim. 1 yıl önce yaptığımız yanlışı düzelteceğiz'' dedi.
Tartışmaların sürmesi üzerine Babacan, ''Uygun görürseniz madde böyle geçsin, Genel Kurul aşamasında önergeyle değişiklik yapalım. O zamana kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile SPK yetkilileri bir araya gelip çözüm bulsunlar'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Teklif kabul edildi.
Afet Sigortaları Kanunu Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
Komisyon; 23. Dönem'de kadük kalan ve dönem başında yenilenen tasarıyı, grupların ortak önergeleriyle yapılan değişikliklerle benimsedi.
Tasarı, binalarda deprem sonucu meydana gelebilecek maddi zararların karşılanmasını teminen yaptırılacak zorunlu deprem sigortası ile sigorta şirketlerince teminat verilemeyen veya teminat verilmesinde güçlükler bulunan çeşitli afetler ile riskler sonucu meydana gelebilecek maddi ve bedeni zararların karşılanmasını sağlamak amacıyla sunulacak sigorta ve reasürans teminatlarına ilişkin usul ve esasları belirliyor.
Zorunlu deprem sigortası kapsamı yeniden belirleniyor; binalarda depremin neden olduğu maddi zararlar ile deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dav dalga (tsunami) ve yer kayması sonucu oluşan zararlar da teminat altına alınıyor. Buna karşılık tasarıda bulunan ''terörizm, çevre kirlenmesi ve benzeri riskler'' ise önergeyle metinden çıkarıldı.
Düzenlemeye göre sunulacak sigorta ve reasürans teminatları Bakanlık nezdinde kurulacak kamu tüzel kişiliğini haiz ''Doğal Afet Sigortaları Kurumu'' tarafından verilecek. Kurum ile kanun kapsamında gerçekleştirilecek iş ve işlemler, KİT ve Fonların TBMM Tarafından Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Sayıştay Kanunu, Harcırah Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu ile Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak.
Kurumun teknik işleri ile işletmeye ilişkin iş ve işlemleri, yangın ve doğal afetler branşında ruhsatı bulunan sigorta veya reasürans şirketleri arasından Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek bir şirket tarafından teknik işletici sıfatıyla yürütülecek.
Zorunlu deprem sigortası teminatı kurum tarafından verilecek. Bu teminat, risk yönetimi açısından şartların gerekli kılması durumunda ve Bakan tarafından uygun görülmesi halinde sigorta şirketleriyle müştereken verilebilecek.
Sigorta şirketlerince teminat verilmemesi durumunda deprem, sel, yer kayması, fırtına, dolu, don, çığ düşmesi ve benzeri doğal afetler için kamu yararı açısından gerekli görülmesi halinde sigortacılık ilkeleri gözetilerek Kurum tarafından sigorta veya reasürans teminatı verilebilecek. Kurum tarafından bu teminatların hangilerinin verileceği hususu, Bakan'ın teklifiyle Bakanlar Kurulunca belirlenecek.
Kurum tarafından üstlenilen riskler için ulusal ve uluslararası piyasalardan uygun koşullarda yeterli koruma sağlanamaması halinde, Bakan'ın teklifiyle Bakanlar Kurulunca belirlenecek kısmının uygun bir bedel karşılığında devlet tarafından taahhüt edilmesine karar verilebilecek.
Kurum varlıklarının yatırıma yönlendirilmesinde, yatırım araçları bakımından çeşitlendirme yapılacak ve öncelikli olarak varlıkların likit olması, anapara kaybı riskinin en düşük olması ve getiri oranının yüksek olması ilkeleri esas alınacak.
Kat mülkiyeti kapsamında bağımız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilen binalar, bu binalar içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenler, zorunlu deprem sigortasına tabi olacak.
Kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik binaları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar ile kat mülkiyeti kapsamında olsalar dahi tamamı ikamet dışı amaçlarla kullanılan binalar da kapsam içinde değerlendirilmeyecek.
Kurum, ilgili mevzuat ve projeye aykırı olarak inşa edilen binaları sigortalamama hakkına sahip olacak. Kurum, taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği ve zayıflatıldığı tespit edilen binaları sigortalamayacak. bu tespitin yapıldığı binaların listesi, Kurum tarafından ilgili idareye gönderilecek.
Zorunlu deprem sigortasının kapsamına giren binalar ve bağımsız bölümlerle ilgili olarak yaptırılan su ve elektrik abonelik işlemlerinde zorunlu deprem sigortasının varlığı ilgili kuruluşça kontrol edilecek. Bu kontrol, gerektiği halde, Kurum tarafından elektronik ortamda sağlanan bilgi ve olanaklarla yapılabilecek.
Kurum, sigortanın yapılması ve düzenli olarak yenilenmesi için zorunu deprem sigortasının kapsamına giren bina ve sitelerin yönetimleri ile kontrol uygulamaları geliştirebilecek.
Malik veya intifa hakkı sahibi, binaların ve her bir bağımsız bölümün projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edilmesine veya zayıflatılmasına karşı gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Malik veya intifa hakkı sahibi, hasarın projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek tadilat nedeniyle ortaya çıktığının tespit edilmesi durumunda, sigortadan tazminat alma hakkı kaybedecek.
Zorunlu deprem sigortasına ilişkin tarife ve talimatlar ile azami teminat tutarı, her yıl Bakan tarafından belirlenecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Sigorta primlerinin tespitinde binanın yüzölçümü, inşaat türü ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin zemin özellikleri; deprem riski ve benzeri hususlar değerlendirilecek.
Zorunlu deprem sigortası bulunan ve deprem nedeniyle hasar gören binalara ilişkin tazminat ödemesi, gerekli bilgi ve belgeler ile hasar tespitinin tamamlanmasını müteakip en geç 30 gün içinde ödenecek.
Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, kanun ve ilgili diğer mevzuattan doğan devlet konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükler, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkacak.
Düzenleme, yayımı tarihinden 3 ay sonra yürürlüğe girecek.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarıyla ilgili sunum yaparken, sigortacılık sektörünün Türkiye'de hızla yaygınlaştığını belirterek, tüm sigorta kategorilerinde prim tahsilatının 17 milyar TL'ye ulaştığını belirti.
Bireysel emeklilik fonlarında 16 milyar TL biriktiğine işaret eden Babacan, sistemde köklü değişiklik yapan düzenlemenin birkaç hafta içinde Meclis'e sevkedileceğini bildirdi.
DASK'ın 1999 yılında Marmara depreminin ardından KHK ile kurulduğunu ve 12 yıl içinde kademe kademe yaygınlaştığına dikkati çeken Babacan, şöyle konuştu:
''Deprem açısından sigortalılık oranı yüzde 23'e ulaştı. Bu Türkiye ortalamasıdır, daha yüksek ve daha düşük olan iller var. 3,8 milyon konut depreme karşı sigorta ettirilmiştir. Sigorta maliyeti de gayet makuldür. Kaba hesapla 100 metrekare konutun yıllık sigorta maliyeti 105 liradır. Bu rakam deprem bölgesine, konut ve yapının niteliğine göre de değişiyor.
Dünya genelinde 380 milyar dolarlık hasar oluşmuş ve bunun 105 milyar doları sigorta şirketlerince ödenmiş. Van, yüzde 9 ile deprem sigorta oranı en düşük oldu ildir. Buna rağmen şu ana kadar DASK 68 milyon liralık ödeme yapıldı Van'da, bu 80 milyon liraya ulaşacak. DASK ve tüm sigorta açısından 150 milyon liralık hasardan bahsediyoruz. Tüm konutlar sigortalı olsaydı DASK Van'da 800 milyon liralık ödeme yapacaktı.''
Babacan, Tasarının deprem sigortasının Türkiye'de yaygınlaşmasını sağlamayı amaçladığını belirterek, ''DASK Sistemini sağlam yasal zemine oturtmaktır. Deprem dışında sel, yer kayması, dolu, fırtına için DASK'ın teminat sunması ancak sigorta şirketlerinde teminat verilmemesi durumunda söz konusudur'' dedi.
Komisyonda, ''Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı'' ise alt komisyona sevkedildi.
(17:41)
Teklifle; BDDK, TMSF, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu Başkan ve üyelerinin 6 yıl olan görev süresi 5 yıla indiriliyor, ayrıca bir defalığına tekrar aynı göreve atanmalarına olanak tanınıyor. Bu şekilde atananlar, yerine atandıklarının görev süresini tamamlayacak.
Görev süresi dolan BDDK Başkan ve üyelerine, denetledikleri bankalarda 2 yıl boyunca çalışmama yasağına paralel olarak 2 yıl maaş ödenecek. Mevcut düzenlemede bu süre 1 yıldı.
Düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden önce görev süresi sona eren BDDK ve TMSF Başkan ve üyeleri, başka bir işte çalışmama koşuluyla 2 yıl boyunca maaş almaya devam edecek. Ancak ilgili değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlere göre kendilerine 1 yıl ödeme yapılmış kurul başkan ve üyeleri ile fon kurulu başkan ve üyeleri bu uygulamadan yararlanamayacak.
Bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankacılık uzmanları ve yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları ile bilişim uzman ve yardımcılarından oluşan meslek personelinin son 2 yıl içinde fiilen yerinde denetim veya gözetim sürecinde ya da uygulama faaliyetinde bulundukları bir bankada asgari 2 yıl geçmeden görev kabul edemeyecek.
Ayrıca, teklifle, doğal afetler nedeniyle zarar gören çiftçilerin özelleştirme kapsam ve programındaki kuruluşlara olan borçlarının yeniden yapılanması, ertelenmesi veya vadelendirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılıyor.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri, şeker fabrikalarının Doğu ve Güneydoğu'daki 1137 çiftçiye ödediği 4 milyon 10 bin liralık şeker pancarı avansının kış şartları nedeniyle ödeyememeleri nedeniyle Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmesi veya vadelendirileceğini bildirdi.
Teklifle, Türk Ticaret Kanunu'nun ''imtiyazlı hisse senetleri'' maddesinde değişiklik yapılıyor. Değişiklikle, ''altın hisse'' ile ilgili imtiyaz hakkı tanınma süresi, 2 Temmuz 2012 tarihine uzatılıyor.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, ''Deyin ki 'Bizim gücümüz TMSF'de görev süresi dolan Şakir Ercan Gül bizden daha güçlüdür.' Onu yeniden atamak için bu değişikliği getiriyorsunuz. Görev süresi dolduğu halde gitmiyor. BDDK Başkanı'nı da buna dahil ediyorsunuz ama yasa BDDK Başkanı için değil Gül için çıkarılıyor'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ''Ercan Gül'ün Başbakan ile yakınlığını açık açık konuşalım. Onun da Rize Güneysu'dan olduğu, ayrıca Başbakan'ın akrabası olduğu söyleniyor, doğru mu?'' diye sordu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünyada bankacılıkta ciddi değişiklik olduğunu, her ülkenin mevzuatını yeniden gözden geçirdiğini belirterek, ''Dünya örneklerine baktık. Mevcut üyeleri etkiler, sonrakileri etkiler, fiks bir kişiye özel düzenleme iddialarına katılamıyorum. Burada, adı, soyadı yok. Bundan sonra herkes için geçerli. Yeni atamalarda iki dönem olma hakkını kazanacak hem üyeler hem de başkanlar. Bundan sonraki tüm atamalar için geçerli olacak''dedi.
CHP'li Ayaydın'ın, ''Söylediklerinize siz de inanmıyorsunuz, teklif sizden habersiz geldi buraya'' demesi üzerine Babacan, ''Benden habersiz gelen bu değil, bambaşka bir teklifti, onu görüşmüyoruz. Bu benim bilgim dahilindedir'' karşılığını verdi.
Komisyonda AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz tarafından çok sayıda değişiklik önergesi verilmesine, muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP'li Ayaydın, görevi sona eren TMSF ve BDDK başkan ve üyelerine, başka işte çalışmamaları halinde bugüne kadar 1 yıl verilen ücretin 2 yıla uzatılmasına karşı çıkarak, ''Bu değişiklikle 1-1,5 yıl önce görevi sona eren Ahmet Ertürk Çankaya Köşkü'ndeki görevini bırakırsa 2 yıl boyunca bu maaşı alır. 28 Şubat'ta görevi biten kişi hala odasında oturuyor, talimat veriyor. Bir de üstüne 2 yıl boyunca çalışmasa bile maaş verilmesine nasıl yaparsınız. Kimin parasını kime veriyorsunuz?'' dedi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da hep kişiye özel düzenleme yapıldığını belirterek, ''Bunu etik olarak izah edemezsiniz. Bu kadar maddiyata düşüyorlarsa bu görevleri kabul etmesinler. Üstelik geriye dönük düzenleme yapılıyor. Bu yapılan gerekli değil'' görüşünü savundu.
Günal, Babacan'ın yanında oturan Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'yı işaret ederek, ''Sayın Çanakçı'nın suçu ne, ona da verin'' dedi.
Ayaydın'ın, ''TMSF ve BDDK başkan ve üyelerine 10 yıl boyunca çalışmadan para almaları'' yönünde önerge vermesi, Komisyonda gülüşmelere neden oldu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişikliğin yanlış olduğunu belirterek, ''1 Temmuz'da yürürlükten kalkacak TTK'nın ilgili maddesinin yürürlüğünün 2 Temmuz'a ertelenmesi skandaldır. Bu şeytani bir düzenlemedir. Bu işin geçmişine sizi götürmek istiyorum. Sanayi Bakanı, bütçe görüşmelerinde bu konuya değinmişti. Sanayi Bakanı'nın talimatıyla soruşturmaya konu olmuş, yargılama devam ediyor. Bunu ortadan kaldıracak bir düzenlemeye imza atıyorsunuz. Vicdanlarınız nasıl bunu kaldırır? AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da Sanayi Bakanı Ergün de bunu çok iyi biliyor. Bakan 'burada suç var' demişti. Bu suça ortak mı olmak istiyorsunuz?'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Babacan, ''sıkıntılı bir tablo'' olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''İçimize sindiremediğimiz ve yanlış gördüğümüz bir tablo var. Bunun düzeltilmesi için o gün izlenen yol, ciddi komplikasyonlara sebep olacaktı, eğer ertelemesini yapmasaydık. SPK'dan bize uyarı geldi, 'Halka açık şirketlerde ciddi komplikasyonlar görülecek, hak kayıpları olacak, bazı insanlar para kazanacak. Süreci geriye çevirip hukuki süreçle halletmek uzun zaman alacak' demişti. Biz KHK ile 6 aylık süre dolmadan, bugün de Sayın Hayati Yazıcı'nın süreyi 3 ay uzatmasıyla, halka açık şirketlerin komplikasyonunu önlemeye çalışıyoruz. Bu düzenleme halka açık şirketler açısından komplikasyonları önleyecek ve hukuki zemini sağlamlaştıracak. O konuya nokta atışını hep birlikte yapalım. Bunu ilk basamak kabul edelim, sonra sorunu çözmek için adımı atalım. Küçük bir ihtimal de olsa hukuki zemini bugünden sağlamlaştıralım.''
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, ''Madem konu ağır cezaya gitmiş... Hem de sizin bakanınız göndermiş. Bana pisliklerinizi temizletmeyin. Maddeyi tekliften çekin'' diye tepki gösterdi.
AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, ''1 Temmuz'dan önce ben bir teklif vereceğim. 1 yıl önce yaptığımız yanlışı düzelteceğiz'' dedi.
Tartışmaların sürmesi üzerine Babacan, ''Uygun görürseniz madde böyle geçsin, Genel Kurul aşamasında önergeyle değişiklik yapalım. O zamana kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile SPK yetkilileri bir araya gelip çözüm bulsunlar'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Teklif kabul edildi.
Afet Sigortaları Kanunu Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
Komisyon; 23. Dönem'de kadük kalan ve dönem başında yenilenen tasarıyı, grupların ortak önergeleriyle yapılan değişikliklerle benimsedi.
Tasarı, binalarda deprem sonucu meydana gelebilecek maddi zararların karşılanmasını teminen yaptırılacak zorunlu deprem sigortası ile sigorta şirketlerince teminat verilemeyen veya teminat verilmesinde güçlükler bulunan çeşitli afetler ile riskler sonucu meydana gelebilecek maddi ve bedeni zararların karşılanmasını sağlamak amacıyla sunulacak sigorta ve reasürans teminatlarına ilişkin usul ve esasları belirliyor.
Zorunlu deprem sigortası kapsamı yeniden belirleniyor; binalarda depremin neden olduğu maddi zararlar ile deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dav dalga (tsunami) ve yer kayması sonucu oluşan zararlar da teminat altına alınıyor. Buna karşılık tasarıda bulunan ''terörizm, çevre kirlenmesi ve benzeri riskler'' ise önergeyle metinden çıkarıldı.
Düzenlemeye göre sunulacak sigorta ve reasürans teminatları Bakanlık nezdinde kurulacak kamu tüzel kişiliğini haiz ''Doğal Afet Sigortaları Kurumu'' tarafından verilecek. Kurum ile kanun kapsamında gerçekleştirilecek iş ve işlemler, KİT ve Fonların TBMM Tarafından Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Sayıştay Kanunu, Harcırah Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu ile Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak.
Kurumun teknik işleri ile işletmeye ilişkin iş ve işlemleri, yangın ve doğal afetler branşında ruhsatı bulunan sigorta veya reasürans şirketleri arasından Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek bir şirket tarafından teknik işletici sıfatıyla yürütülecek.
Zorunlu deprem sigortası teminatı kurum tarafından verilecek. Bu teminat, risk yönetimi açısından şartların gerekli kılması durumunda ve Bakan tarafından uygun görülmesi halinde sigorta şirketleriyle müştereken verilebilecek.
Sigorta şirketlerince teminat verilmemesi durumunda deprem, sel, yer kayması, fırtına, dolu, don, çığ düşmesi ve benzeri doğal afetler için kamu yararı açısından gerekli görülmesi halinde sigortacılık ilkeleri gözetilerek Kurum tarafından sigorta veya reasürans teminatı verilebilecek. Kurum tarafından bu teminatların hangilerinin verileceği hususu, Bakan'ın teklifiyle Bakanlar Kurulunca belirlenecek.
Kurum tarafından üstlenilen riskler için ulusal ve uluslararası piyasalardan uygun koşullarda yeterli koruma sağlanamaması halinde, Bakan'ın teklifiyle Bakanlar Kurulunca belirlenecek kısmının uygun bir bedel karşılığında devlet tarafından taahhüt edilmesine karar verilebilecek.
Kurum varlıklarının yatırıma yönlendirilmesinde, yatırım araçları bakımından çeşitlendirme yapılacak ve öncelikli olarak varlıkların likit olması, anapara kaybı riskinin en düşük olması ve getiri oranının yüksek olması ilkeleri esas alınacak.
Kat mülkiyeti kapsamında bağımız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilen binalar, bu binalar içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenler, zorunlu deprem sigortasına tabi olacak.
Kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik binaları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar ile kat mülkiyeti kapsamında olsalar dahi tamamı ikamet dışı amaçlarla kullanılan binalar da kapsam içinde değerlendirilmeyecek.
Kurum, ilgili mevzuat ve projeye aykırı olarak inşa edilen binaları sigortalamama hakkına sahip olacak. Kurum, taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği ve zayıflatıldığı tespit edilen binaları sigortalamayacak. bu tespitin yapıldığı binaların listesi, Kurum tarafından ilgili idareye gönderilecek.
Zorunlu deprem sigortasının kapsamına giren binalar ve bağımsız bölümlerle ilgili olarak yaptırılan su ve elektrik abonelik işlemlerinde zorunlu deprem sigortasının varlığı ilgili kuruluşça kontrol edilecek. Bu kontrol, gerektiği halde, Kurum tarafından elektronik ortamda sağlanan bilgi ve olanaklarla yapılabilecek.
Kurum, sigortanın yapılması ve düzenli olarak yenilenmesi için zorunu deprem sigortasının kapsamına giren bina ve sitelerin yönetimleri ile kontrol uygulamaları geliştirebilecek.
Malik veya intifa hakkı sahibi, binaların ve her bir bağımsız bölümün projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edilmesine veya zayıflatılmasına karşı gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Malik veya intifa hakkı sahibi, hasarın projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek tadilat nedeniyle ortaya çıktığının tespit edilmesi durumunda, sigortadan tazminat alma hakkı kaybedecek.
Zorunlu deprem sigortasına ilişkin tarife ve talimatlar ile azami teminat tutarı, her yıl Bakan tarafından belirlenecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Sigorta primlerinin tespitinde binanın yüzölçümü, inşaat türü ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin zemin özellikleri; deprem riski ve benzeri hususlar değerlendirilecek.
Zorunlu deprem sigortası bulunan ve deprem nedeniyle hasar gören binalara ilişkin tazminat ödemesi, gerekli bilgi ve belgeler ile hasar tespitinin tamamlanmasını müteakip en geç 30 gün içinde ödenecek.
Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, kanun ve ilgili diğer mevzuattan doğan devlet konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükler, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkacak.
Düzenleme, yayımı tarihinden 3 ay sonra yürürlüğe girecek.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarıyla ilgili sunum yaparken, sigortacılık sektörünün Türkiye'de hızla yaygınlaştığını belirterek, tüm sigorta kategorilerinde prim tahsilatının 17 milyar TL'ye ulaştığını belirti.
Bireysel emeklilik fonlarında 16 milyar TL biriktiğine işaret eden Babacan, sistemde köklü değişiklik yapan düzenlemenin birkaç hafta içinde Meclis'e sevkedileceğini bildirdi.
DASK'ın 1999 yılında Marmara depreminin ardından KHK ile kurulduğunu ve 12 yıl içinde kademe kademe yaygınlaştığına dikkati çeken Babacan, şöyle konuştu:
''Deprem açısından sigortalılık oranı yüzde 23'e ulaştı. Bu Türkiye ortalamasıdır, daha yüksek ve daha düşük olan iller var. 3,8 milyon konut depreme karşı sigorta ettirilmiştir. Sigorta maliyeti de gayet makuldür. Kaba hesapla 100 metrekare konutun yıllık sigorta maliyeti 105 liradır. Bu rakam deprem bölgesine, konut ve yapının niteliğine göre de değişiyor.
Dünya genelinde 380 milyar dolarlık hasar oluşmuş ve bunun 105 milyar doları sigorta şirketlerince ödenmiş. Van, yüzde 9 ile deprem sigorta oranı en düşük oldu ildir. Buna rağmen şu ana kadar DASK 68 milyon liralık ödeme yapıldı Van'da, bu 80 milyon liraya ulaşacak. DASK ve tüm sigorta açısından 150 milyon liralık hasardan bahsediyoruz. Tüm konutlar sigortalı olsaydı DASK Van'da 800 milyon liralık ödeme yapacaktı.''
Babacan, Tasarının deprem sigortasının Türkiye'de yaygınlaşmasını sağlamayı amaçladığını belirterek, ''DASK Sistemini sağlam yasal zemine oturtmaktır. Deprem dışında sel, yer kayması, dolu, fırtına için DASK'ın teminat sunması ancak sigorta şirketlerinde teminat verilmemesi durumunda söz konusudur'' dedi.
Komisyonda, ''Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı'' ise alt komisyona sevkedildi.
(17:41)