2016-12-20 - 18:23
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan kanun tasarısının 4 maddesi kabul edildi.
İşletmelere, yatırımcılara, ihracatçılara vergisel teşvikler getiren, denizcilik sektörünün gelişmesine imkan sağlayan, memurların emekli ikramiyesine yönelik düzenleme yapan tasarının görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başladı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan kanun tasarısının getirdiği değişiklikler hakkında komisyonda bilgi verdi.

Tasarının farklı toplum ve ekonomik kesimleri ilgilendiren, geniş kapsamlı yasal bir düzenleme olduğuna işaret eden Ağbal, "Ekonomide, kamu idarelerinin uygulamalarında veya kamu hizmetlerinin sunumunda zaman zaman ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar, yeni sorunlar, yeni durumlar karşısında düzenleme yapmak suretiyle, bunları çözmek, vatandaşlara yeni imkanlar getirmek amacıyla düzenleme yapıldı." dedi.

Ağbal, tasarıda çok farklı kanunlarla ilgili düzenlemelerin yer aldığını anımsatarak, bu tür yasal düzenlemelerin, toplumun ihtiyaçları dinamik olduğu, ekonominin ihtiyaçları dinamik olarak oluştuğu dikkate alındığında doğru tercih olduğunu söyledi. Ağbal, bu şekildeki düzenlemelerle vatandaşların birçok sorununu çözdüklerini dile getirdi.

Tasarının yasalaşmasıyla geniş toplum kesimlerinin bir an önce çıkmasını beklediği yasal düzenlemeleri hayata geçirmiş olacaklarını belirten Ağbal, tasarıyla hükümet olarak açıkladıkları yeni program ve kararların yasal düzenleme boyutunu hayata geçireceklerini vurguladı.

Ağbal, tasarıyla işletmelerin krediye erişimini sağlamak, özellikle reel sektörün kredi alma imkanını genişletmek amacıyla bir düzenleme yaptıklarını bildirdi. Kredi Garanti Fonu'nun, yaklaşık 20 milyar liraya kadar kredi garanti fonu limitini bankalara verdiğini anımsatan Ağbal, tasarıyla limiti artırdıklarını, işletmelere düzenleme sonrasında 250 milyar liralık kredi hacmini oluşturacaklarını kaydetti. Ağbal, bunun da ekonomide reel sektörün canlanması, kredi imkanlarının artırılması için önemli bir düzenleme olacağını dile getirdi.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere, nakit ihtiyaçlarına katkı sağlamak ve içinde bulunulan koşullarda işletme sermayelerine destek olmak amacıyla ocak şubat, mart aylarına ilişkin sosyal güvenlik prim ödemelerinin, ekim, kasım, aralık aylarına çekileceğini belirten Ağbal, düzenlemeyle asgari ücret desteğinden yararlanan işletmelere, belirli tutara kadar olan prim ödemelerine, faiz alınmaksızın, ortalama 6 aylık erteleme imkanı getirdiklerini anlattı.

Maliye Bakanı Ağbal, özel sektör yatırım harcamalarını teşvik etmek amacıyla mevcut teşvik sisteminde 2017'ye yönelik düzenleme yaptıklarını vurguladı.

İmalat sektöründe yatırım yapan özel sektörün, 2017'de yatırım harcamalarına hız vereceklerini umut ettiklerini dile getiren Ağbal, imalat sektöründe yapılacak yatırım harcamalarında yatırıma katkı oranını 15 puan artırdıklarını bildirdi.

Ağbal, yatırımcıların, yatırım teşvik sistemi içinde yatırım yaptığı faaliyetleri dışında başka faaliyetlerinin de olabildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bu durumda diğer faaliyetlerden elde edilen gelirlere indirimli kurumlar vergisi oranını uygularken, yüzde 80 oranında farklı oranlarda uyguluyoruz. Halbuki 2017'de yapılacak bu kapsamdaki yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi uygulamasını diğer bütün faaliyetlerden elde ettiği kazançlara uygulama imkanı getiriyoruz. Bu da yatırım indiriminin 2017 yılı harcamaları bakımından çok da efektif, kısa vadede realize edilmesini sağlıyor. İndirimli kurumlar vergisi uygulaması olsa bile her şekilde asgari oranlarımız var. Mesela yüzde 40 oranında yatırıma katkı oranına sahip olsanız bile, bölgeye göre indirimli kurumlar vergisi oranı yüzde 2, yüzde 4, yüzde 8 veya 10 olabiliyor. Getirdiğimiz düzenlemede 2017'de yapılacak yatırım harcamalarında asgari tutar oranını sıfıra indiriyoruz. Bir yatırımcı bu kapsamdaki elde ettiği indirimli kurumlar vergisi hakkını, bütün kazançlarından, bütün ödeyeceği vergilerden düşürüp, hiç vergi ödemeyebilecek noktaya getirebiliyor. Bu da önemli bir teşvik unsuru olacak.

Önemli düzenlemelerden biri de KDV iadesi. İmalat sektöründe yatırım teşvik belgesine sahip yatırımcılar, 2017'de yaptıkları inşaat yatırımları nedeniyle yüklendikleri ancak mahsup yoluyla indirim konusu yapamadıkları KDV'leri iade yoluyla alabilecek. Mevcut sistem buna imkan vermiyor. 50 milyon liranın altında olsa bile KDV iadesi uygulaması mümkün hale geliyor. Getirdiğimiz sistemle, teşvik belgeli yatırımın, sabit sermaye tutarı eğer 50 milyon lirasının üzerindeyse bu teşvik belgesi kapsamında yapılacak inşaat işlerinde 6 ayda bir KDV iadesi alabilecek. Sabit sermaye yatırım tutarı 50 milyon liranın altındaysa 2017'nin tamamında indirim konusu yapamadığı tutarları, Ocak 2018'de indirim konusu yapabilecek."

Naci Ağbal, tasarıda önemli konulardan birinin de asgari ücret desteği uygulamasına 2017'de de devam edilmesi olduğunu ifade etti.

Tasarıda, işletmelere, yatırımcılara, ihracatçılara, döviz kazandırıcı işlem yapan firmalara dönük vergisel teşviklerin de yer aldığına dikkati çeken Ağbal, ekonomide işletme ölçeğinin büyümesini sağlamak amacıyla da düzenlemeler yaptıklarını söyledi. Ağbal, birleşen iki şirketin KOBİ olması ve imalat sektöründe faaliyette bulunması halinde, birleşmenin olduğu dönem dahil 3 dönem yüzde 75'e kadar indirimli kurumlar vergisi uygulaması getirdiklerini belirtti.

Ağbal, işletmelerin geleceğe dönük risklerini yönetmek açısından uyguladığı değişik türev işlemleri bulunduğunu, bunların kayıtlı borsalarda yapılması halinde banka sigorta muameleleri vergisinden istisna olduğunu anımsattı. Ağbal, "Mevcut düzenlemede borsa dışında yapılan türev işlemleri, banka sigorta muameleleri vergisine tabi. Yaptığımız düzenlemeyle tezgah üstü piyasa diye adlandırdığımız piyasalarda da yapılan türev işlemlerinde banka sigorta muameleleri vergisi istisnası getiriyoruz." diye konuştu.

Maliye Bakanı Ağbal, gemi ve yatlara ilişkin de yasal düzenlemeler getirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Üç tarafı denizlerle kaplı ülke olarak, çok sayıda gemi ve yat vatandaşlarımız tarafından sahip olunmasına rağmen yabancı bayraklı olarak denizlerimizde bulunuyor. Bunun değişik nedenleri var ama önemli neden, gemi ve yatlar üzerindeki vergisel yükler nedeniyle vatandaşlarımızın yabancı bayraklı gemi ve yat edinim yolunu seçmesi. Vatandaşlarımızın sahip olduğu veya olacağı gemi ve yatlar üzerindeki çeşitli vergi uygulamalarını değiştiriyoruz. Gemi ve yatlar üzerinde yıllık harç uygulamasını kaldırıyoruz. Gemi ve yatlar üzerinde damga vergisi, harç, banka sigorta muameleleri vergisi gibi farklı vergileri de kaldırıyoruz. Amaç, vatandaşlarımız global ticaretin olduğu bir alanda çok rahatlıkla bu vergi yüklerine katlanmadan, yurt dışından gemi ve yat elde edebiliyorlar. Bu maliyet farklılığı ister istemez vatandaşlar bakımından yurt dışından almayı daha cazip hale getiriyor. Gemi ve yatlar üzerinden alınan vergilere baktığımızda, çok düşük miktarlarda bir gerçekleşme olduğunu görüyoruz. Yaptığımız düzenlemeyle aldığımız vergiden vazgeçiyor değiliz. Zaten almadığımız vergiden, sadece gemi ve yatları millileştirme adına vazgeçiyoruz."

Ağbal, tasarıda farklı ekonomik ihtiyaçlar çerçevesinde yapılan düzenlemeler de bulunduğunu dile getirerek, bunlar hakkında da bilgi verdi.

Ağbal, tasarının, işletmelere kredi garanti kurumları tarafından verilebilecek Hazine destekli kefalet tutarının 20 milyar liradan 250 milyar liraya çıkarılmasına ilişkin maddesi üzerinde soruları yanıtladı.

Ekonomide, iddia edildiği gibi çok karamsar tablonun olmadığını ifade eden Ağbal, son dönemde kredi hacmindeki genişleme oranlarında aşağı yönlü bir gelişme olduğunu kaydetti. Ağbal, ekonominin geneline ilişkin yavaşlama yönünde bir trend olduğunu dile getirerek, hükümet olarak ekonomide canlanmayı hızlandırmak, son aylarda kredi hacmindeki bir miktar artış yönlü trendi yukarı çekmek amacıyla düzenleme yaptıklarını söyledi.

Türk bankacılık sisteminin geri dönmeyen kredilerle ilgili oranlarının, ekonomik krize işaret etmediğini vurgulayan Ağbal, oranların yüzde 3, yüzde 4, yüzde 5 seviyelerinde olduğunu belirtti. Ağbal, bunun bireysel kredilerde biraz daha yüksek, ticari kredilerde ise yönetilebilir seviyede olduğunu bildirdi.

Ağbal, "Mükemmeliyetçi, Polyanacı tavır içinde değiliz. Ekonomik Koordinasyon Kurulu olarak, ekonomideki gelişmelerle ilgili ön alıcı, piyasaların taleplerine uygun paket açıkladık. Bunun içinde birçok unsur var. Bunlardan biri de Kredi Garanti Fonunun limitlerinin artırılması. Biz bu kadar limiti sağladık ama bu limiti realize edebilecek miyiz? Bu, bankacılık sisteminin kaynak bulma kabiliyetine, piyasadaki fonlama maliyetlerine, reel sektördeki beklentilerin olumluya gitmesine bağlı." diye konuştu.

Kredi Garanti Fonu Genel Müdürü İsmet Gergerli, tasarının, işletmelere kredi garanti kurumları tarafından verilebilecek Hazine destekli kefalet tutarının 20 milyar liradan 250 milyar liraya çıkarılmasına ilişkin maddesi üzerinde bilgi verdi.

İlk işlemlerin 2009 yılında başladığını anımsatan Gergerli, 2009'daki Bakanlar Kurulu kararı ve yasayla başlayan süreçten kasım sonu itibarıyla 12 bin KOBİ'ye 8 milyar lira kredi hacmi oluşturduklarını kaydetti.

Gergerli, kefalet risklerinin 3,9 milyar lira olduğunu, Hazineye 6 yıllık performans sonunda bugüne kadar rücu edilen risklerinin 72 milyon lira olduğunu ifade etti. Gergerli, "Hazinemizin taahhüdü 2 milyara kadar ve bunun çarpanı 10'du. Biz onu yoğun şekilde kullanmaya başladık. Bugün itibarıyla toplam riskimiz 4 milyar mertebesinde." dedi.

Bugüne kadar manuel yürüyen bir sistem kurgusu olduğuna işaret eden Gergerli, portföy garanti sistemi ve bankaların değerlendirme sistemini esas alan yeni bir yapı kurulduğunu kaydetti. Gergerli, daha çok firmaya ulaşabileceklerini ancak Hazineye daha çok risk yaratmayacaklarını dile getirdi.

Gergerli, Kredi Garanti Fonunun, 25 yıllık bir şirket olduğuna işaret ederek, yaklaşık 25 bin KOBİ'ye kefalet verdiğini belirtti. Gergerli, "Geçen hafta yeni yaptığımız düzenlemeyle birlikte geçen haftadan bugüne 7 iş gününde 9 bin 200 KOBİ'ye kefalet verdik. Çok kısa sürede 80 bin KOBİ'ye 2 ay içinde ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Bunun karşılığında 5 milyarlık ek kredi hedefimiz var. Bu sadece mikro işletmeler için yapılan işlem." diye konuştu.

Geçen hafta başladıkları projeyle 5 milyarlık paket hazırladıklarını anlatan Gergerli, bu pakete iki bankanın sıcak baktığını söyledi. Gergerli, "Bütün bankalara 'girmek ister misiniz' diye sorduk. Bizim bir şartımız vardı; 'müşterilerinize çok uygun faizli teklif sunun' dedik. 9,90 faiz oranıyla kendi müşterilerine kredi kullandırma taahhüdüyle garanti vermeye başladık. Bizi sadece teminat vasfı gibi düşünmeyin. Krediye erişimde sorun yaşayan firmaların daha ucuz krediye erişmesine sağlamaya çalışıyoruz." dedi.

Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan kanun tasarısının 4 maddesi kabul edildi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen maddelere göre, döviz kazandırıcı faaliyetler kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan yolcu taşıma işleri ile uluslararası taşımacılık işleri, harç ve damga vergisi istisnası kapsamına alınacak. Yolcu taşımacılığı da bu kapsama alınacak.

Ayda en az bir kez toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılda en az 8 kez toplanacak. Para Politikası Kurulu toplantıları, başkanın çağrısı üzerine yapılacak.

Yazılımda ve gayrimaddi hakların satın alınmasında, kiralanmasında KDV istisnası getirecek.

Tasarının görüşülmesine yarın devam edilecek.