
2015-12-10 - 10:39
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.
Komisyon, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.
Sunuş konuşmasından önce, komisyonun 26. Dönem sonuna kadarki bütün toplantılarda tam tutanak tutulması kararlaştırıldı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, komisyondaki sunumunda, tasarıya ilişkin ödeneklerin üç aylık dönem için, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlendiğini söyledi. Ağbal, bu oranların, kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi amacıyla hizmetlerin önemi, önceliği, sürekliliği ve ödeme zamanları dikkate alınarak, ayrıca geçmiş yıl gerçekleşmeleri çerçevesinde hazırlandığını kaydetti.
Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'na göre ödenek tavanları hakkında bilgi veren Ağbal, personel giderlerine 40,5 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumu'na devlet primi giderleri için 6,9 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerine 12,3 milyar lira, faiz giderlerine 19,4 milyar lira, cari transferlere 70,4 milyar lira, sermaye giderlerine 10,7 milyar lira, sermaye transferlerine 7,5 milyar lira, borç verme için 3,6 milyar lira, yedek ödeneklere 2,4 milyar lira ayrıldığını bildirdi.
Ağbal, daha çok yılın ilk üç ayında harcanması gereken ödeneklerle özellik arz eden bazı tertiplerdeki ödenekler için farklı oranların belirlendiğini anlatarak, gelecek yılın üç aylık döneminde yatırımlarda herhangi bir aksamaya mahal verilmeyeceğini, bu kapsamda kamu kurumlarınca taahhüde bağlanmış iş ve hizmetlere ait ödemelere belirlenen ödenek sınırları çerçevesinde sürdürüleceğini vurguladı.
Benzer şekilde kamu idarelerinin yıllık veya daha uzun süreli yüklenmeye girişebilmelerine de imkan tanındığına işaret eden Ağbal, Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'na göre 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu hükümlerinin genel olarak uygulanmasına devam edileceğini söyledi.
Büyük bir kısmı 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na bağlı cetvellerle ilgili olmak üzere özellik arz eden bazı düzenlemelerin bulunduğunu anlatan Ağbal, şunları kaydetti:
"2016 yılı için açıktan atama sayısı 55 bin olarak belirlenmektedir. 2016 yılında, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na bağlı cetvellerdeki çeşitli parasal tutarlar 2016-18 Orta Vadeli Programında yer alan deflatör oranı olarak belirlenen yüzde 6,8 oranında artırılmaktadır. 2016 yılının ilk üç ayında merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin satın alabilecekleri toplam taşıt sayısı 500 adet olarak öngörülmektedir. Ancak, komisyonumuz tarafından da uygun görülmesi halinde, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nı yakın bir zamanda Meclisimize sunacağımızı dikkate alarak, kurumların geçici bütçe döneminde taşıt satın almamaları hususunun daha doğru olacağını düşünmekteyiz. Bu konuda bir önergenin komisyon görüşmeleri sırasında verileceği hususunu da ayrıca ifade etmek isterim."
Kanun Tasarısında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin tahakkuk ve tahsiline izin veren bir düzenlemenin ayrıca yer aldığını belirten "Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı yılbaşından önce Genel Kurulumuzdan da geçerek yasalaşacak. Ancak Hükümet olarak 2016 yılına ilişkin Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısını da en yakın zamanda Meclisimiz'e sunmayı planlıyoruz. Bu konuda ekonomiyle ilgili bakanlıklarımız tarafından çalışmalar başlatıldı. En yakın zamanda, aralık ayı içerisinde mümkün olursa, 2016 Yılına ilişkin Bütçe Kanun Tasarısı'nı da Meclisimize sunmayı, ocak ayı içerisinde de görüşmelerin Meclisimizin takvimine bağlı olarak yapılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Komisyondaki sunumunda Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Ağbal, küresel ekonominin, krizden bu tarafa beklenen iyileşmeyi sağlayamadığını belirtti.
Ağbal, devam eden kırılganlıklar ve aşağı yönlü riskler nedeniyle küresel büyümenin potansiyelin altında olduğuna dikkati çekerek, "2014 yılında yüzde 3,4 büyüyen küresel ekonominin, 2015 yılında yüzde 3,1, 2016 yılında ise yüzde 3,6 büyümesi öngörülmektedir" dedi.
Bakan Ağbal, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz artırım kararı, Avrupa Merkez Bankasının genişletici para politikası, Çin'deki yavaşlama, düşen emtia fiyatları ve artan jeopolitik gerginlikler gibi nedenlerle de belirsizliklerin sürdüğüne işaret etti.
Türkiye ekonomisinin bütün bu olumsuzluklara rağmen, sağlam temellerini koruduğunu belirten Ağbal, "Ekonomimizin 2015 yılında yüzde 3 civarında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Nitekim bugün yüzde 4 olarak açıklanan üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme oranı, 2015 yılı sonu itibarıyla büyüme oranımızın yüzde 3'ün de üzerine çıkacağına ilişkin önemli bir gösterge. Bu da ekonomimiz için sevindirici bir gelişmedir" ifadelerini kullandı.
Ağbal, sanayi üretimi, satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ve kapasite kullanım oranı gibi göstergelerin de ekonomideki hızlanmaya işaret ettiğini bildirdi.
Maliye Bakanı Ağbal ayrıca 1 Kasım seçim sonuçları ile siyasi belirsizliğin son bulduğunu vurgulayarak, bu durumun hem tüketici hem de reel sektör güveninde büyük bir sıçramaya neden olduğunu kaydetti.
Bakan Ağbal, makroekonomik politikalar ve gerçekleştirilen birinci nesil yapısal reformlar sonucunda ekonomide büyük başarılar elde edildiğini ifade etti.
Hükümetin 2023 vizyonu doğrultusunda ikinci nesil reformları gerçekleştirmeye kararlı olduklarını anlatan Ağbal, bu sayede Türkiye'yi yüksek gelirli ülkeler grubuna taşımayı hedeflediklerini vurguladı.
Bu noktada gerçekleştirecekleri reformlara altı temel alanda yoğunlaşacaklarını ifade eden Ağbal, şunları söyledi:
"Demokratikleşme ve adalet, eğitim, kamu yönetimi, kamu maliyesi, reel ekonomide köklü değişim ve öncelikli dönüşüm programlarıdır. Makroekonomik önceliklerimiz ise istikrar ve güçlü büyüme, tasarrufların artırılması, mali disiplinin kararlı bir şekilde devam ettirilmesi ve fiyat istikrarı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde bir yandan makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı güçlendirirken bir yandan da mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacağız. Üretken alanlarda, yenilikçi ve girişimci özel sektör öncülüğünde büyüyeceğiz. Dışa açık bir ekonomi olarak her alanda rekabetçiliği geliştirerek küresel yatırımları ve nitelikli insan gücünü cezbedeceğiz."
Geçici Bütçe Kanun Tasarısı hakkında da bilgi veren Ağbal, hükümetin aslında, daha önce TBMM'ye sunulan 2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı'nı aralık ayı içerisinde yasalaştırmayı amaçladıklarını, bunun mümkün olamaması nedeniyle de Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye sunduklarını anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2016 Yılı Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde milletvekilleri söz aldı.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, geçici bütçeye yönelik eleştirilerini dile getirirken, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, geçici bütçe yerine 2016 yılı bütçesinin sıkıştırılmış takvimle görüşülmesini istediğini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da buna karşı çıktığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun, "Hayır, kesin olarak sıkıştırılmış bir takvimle yapmayalım" demediğini, sadece muhalefetin denetim hakkından vazgeçilmemesi gerektiğini söylediğini anlatan Temizel, "Biz denetim hakkımızdan vazgeçmeyeceğimize göre (Kesin Hesap Komisyonu kuralım) dedik. Ancak bunun, bütçeyi engelleme olarak değerlendirilmesini yadırgadık. Kesin Hesap Komisyonu kurulsun, başkanı da muhalefetten olsun, hesaplar incelensin istedik" diye konuştu.
Temizel, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın bütçeyi denetimden kaçırmak isteyeceğini zannetmediğini ifade ederek, "CHP, 2016 yılı bütçesinin sıkıştırılmış bir takvimle yapılmasına hayır dememiştir, sadece Kesin Hesap Komisyonu kurularak yapılmasını istemiştir" dedi.
"Dünya iyiye gitmiyor, Türkiye'ye akan ucuz paranın sonuna geldik gibi görünüyor" diyen Temizel, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizler yabancı kaynak kullanarak ülkemizi bir yerlere taşıdık ve ciddi anlamda borç aldık, ülkeyi borçlandırdık. Ekonomi açısından bir kırılganlıktan bahsedilmeyebilir ama ekonomide ileride çok sıkıntılı günler geçirebiliriz. Türkiye, 200 milyar liraya yakın borç ödemesi yapmak durumunda. Bunun tamamı devletin değil, özel sektörün ve bankaların da var. Ama 'bu borç devletin değildir, özel sektörün borcudur' diyerek bundan kurtulamazsınız."
Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, Anayasal olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu dışında ayrı bir Kesin Hesap Komisyonu kurulmasının mümkün olmadığını belirtti.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, komisyonun iktidar milletvekillerinin bu dönemde, denetim konularına, çalışmalara daha fazla katılmasını beklediklerini söyledi.
Kuşoğlu, Anayasa'ya göre kaynak gösterilmeden harcama yapılamayacağını kaydederek, "Üç ayda 200 milyar liraya yakın para harcayacaksınız. Bunun kaynağı ne olacak, borçlanma yetkisi aldınız mı? Ne kadar borçlanma ve tahsil yapacağınızın bilinmesi lazım. Borçlanma ne kadar olacak? Bu geçici bütçe ilk olacak, o yüzden örnek olması için bunu uygun şekilde çıkaralım" ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Ağbal, kamu maliyesinde şeffaflık ve hesap verilebilirliği herkesin istediğinin altını çizdi.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 2004 yılında çıktığını belirten Ağbal, kanunun, kamu maliyesine yepyeni bir çerçeve kazandırdığını, hesap verilebilirliği ve şeffaflığı önceki dönemlere göre çok fazla arttırdığını bildirdi. Ağbal, ilk defa bu dönemde, bütçe kanunlarının orta vadeli ekonomik çerçeveye dayandırılması gerektiği ve 3 yıllık bir bütçeleme yapılması gerektiğinin bu kanunda hüküm altına alındığını kaydetti.
Bakan Ağbal, bu geçici bütçe kanununun ilk defa 5018 sayılı kanunda düzenlendiğini aktararak, "Geçici bütçe kanunu, esas bütçe kanunu çıkana kadar zorunlu nedenlerle çıkan bir kanundur. Arzu ederdik ki aralık ayı içerisinde bütçe kanunu görüşülsün ve 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girsin" dedi.
Bütçeler görüşülürken Meclis'in denetim hakkının yeteri kadar kullanılması gerektiğini işaret eden Ağbal, "Bütçe kanunlarının, kesin hesap kanunlarının görüşülmesi aceleye getirilmemeli. Biz de aynı yaklaşımlar içindeyiz. Sadece, bundan önceki bütçe takvimlerine bakıldığında... Eğer hızlı bir şekilde başlangıç yapabilseydik, önceki takvimlerden çok kısa olmayan bir takvimde biz esas bütçe kanununu görüşme imkanı olurdu diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Sayın Başbakan'ın muhalefet partisi liderleriyle yaptıkları görüşmelerde AK PARTİ olarak hiç bir zaman şu teklifte bulunmadık: 'Geçici bütçe kanunu ile kesin hesap kanunu birbirinden ayırt edilerek görüşülsün' demedik, 'geçmişte nasılsa öyle görüşülsün' dedik" ifadesini kullanan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her iki muhalefet partisi lideri ile yapılan görüşmede de başlangıçta olumlu, ilkesel bakış açısı sergilendi. Benden önce konuşan milletvekilleri de ifade etti; hakikaten hem jeopolitik hem de ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde piyasaların önünü görebilmesi, karar alıcıların sağlam ve tutarlı bilgiler üzerinden karar verebilmesi çok önemli. Bütçe kanununun bir an önce çıkarılmasının arkasında yatan neden bu. Bütçe kanunları hem siyasi bir dokümandır aynı zamanda ekonomide karar alıcılar için temel yol gösterici dokümandır. Bir an önce bütçe kanunlarının çıkarılması önemlidir, piyasadaki aktörler buna göre hesaplarını yaparlar."
Geçici bütçe kanunlarının neleri içermesi gerektiğinin 5018 sayılı kanunda açıkça belirtildiğine dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:
"Sayın vekilimiz, 'geçici bütçe kavramından hareketle, geçici bütçe kanunu ifadesi varsa, esas bütçe kanunlarına ilişkin düzenlemelerin kıyas yoluyla, aynen geçici bütçe kanunu için de geçerli olduğunu' söyledi. Biz bu düşüncede değiliz. Eğer kanun koyucu böyle bir düşüncede olsaydı, bu kadar titizlikle hazırlanan bu kanunda, 'geçici bütçe kanununun da hazırlanma yönteminin, içeriğinin, dayandığı varsayımların, esas bütçe kanununa ilişkin maddelerdeki gibi olacağını' açık bir şekilde yazardı.
Geçici bütçe kanunları olağanüstü kanunlardır, bir an önce esas bütçe kanununun getirilmesi amaçlanır. Yürütme organı yasama organından izin, yetki almaksızın 1 Ocak'ta bir kuruş para harcayamaz, taahhüde girişemez, ilave yapamaz. Geçici bütçe kanunlarının temel vasfı, hükümete harcama yetkisinin verilmesidir. Böylelikle yürütme organı yapacağı harcamalar konusunda kısıtlanır, sınırlanır. Geçici bütçe kanunundaki ödenek tavanlarına bakarsanız, istisnai olarak yüzde yüz oranı var ama hep belirli oranlar dahilindedir. Bütçe kanunları yürütme organına harcama ve gelirlerin toplanması izin verir. Geçici bütçe kanunu çıkmazsa, 1 Ocak'tan itibaren maliye bir kuruş katma değer vergisi tahsil edemez, özel kanunlarda belirlenmiş olan gelirleri tahsil edemez."
Maliye Bakanı Ağbal, geçici bütçe kanununun bir maddesinde, "2015 yılı bütçe kanununun hükümleri 2016 yılında da uygulamaya devam olunur" dediklerini kaydederek, "Bu ne anlama geliyor? 2015 yılı bütçe kanununun, bütçenin gelir tahminlerini gösteren B cetveli var. Biz o cetveli teknik olarak bu geçici kanununda yer alan hüküm çerçevesinde, 2016 yılı içerisinde uygulanmak üzere taşımış oluyoruz. Dolayısıyla geçici bütçe kanunu yılın tamamı için, 2015'te öngörülen gelir tahminlerini öngören bir kanun tasarısı" değerlendirmesini yaptı.
En kısa zamanda yeni orta vadeli programı ve buna dayalı olarak 2016 yılı bütçesini hazırlayacaklarını belirten Ağbal, "Bütçe geldikten sonra bütün rakamlarımızı burada değerlendireceksiniz" dedi.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKÜMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
Komisyon, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.
Sunuş konuşmasından önce, komisyonun 26. Dönem sonuna kadarki bütün toplantılarda tam tutanak tutulması kararlaştırıldı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, komisyondaki sunumunda, tasarıya ilişkin ödeneklerin üç aylık dönem için, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlendiğini söyledi. Ağbal, bu oranların, kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi amacıyla hizmetlerin önemi, önceliği, sürekliliği ve ödeme zamanları dikkate alınarak, ayrıca geçmiş yıl gerçekleşmeleri çerçevesinde hazırlandığını kaydetti.
Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'na göre ödenek tavanları hakkında bilgi veren Ağbal, personel giderlerine 40,5 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumu'na devlet primi giderleri için 6,9 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerine 12,3 milyar lira, faiz giderlerine 19,4 milyar lira, cari transferlere 70,4 milyar lira, sermaye giderlerine 10,7 milyar lira, sermaye transferlerine 7,5 milyar lira, borç verme için 3,6 milyar lira, yedek ödeneklere 2,4 milyar lira ayrıldığını bildirdi.
Ağbal, daha çok yılın ilk üç ayında harcanması gereken ödeneklerle özellik arz eden bazı tertiplerdeki ödenekler için farklı oranların belirlendiğini anlatarak, gelecek yılın üç aylık döneminde yatırımlarda herhangi bir aksamaya mahal verilmeyeceğini, bu kapsamda kamu kurumlarınca taahhüde bağlanmış iş ve hizmetlere ait ödemelere belirlenen ödenek sınırları çerçevesinde sürdürüleceğini vurguladı.
Benzer şekilde kamu idarelerinin yıllık veya daha uzun süreli yüklenmeye girişebilmelerine de imkan tanındığına işaret eden Ağbal, Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'na göre 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu hükümlerinin genel olarak uygulanmasına devam edileceğini söyledi.
Büyük bir kısmı 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na bağlı cetvellerle ilgili olmak üzere özellik arz eden bazı düzenlemelerin bulunduğunu anlatan Ağbal, şunları kaydetti:
"2016 yılı için açıktan atama sayısı 55 bin olarak belirlenmektedir. 2016 yılında, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na bağlı cetvellerdeki çeşitli parasal tutarlar 2016-18 Orta Vadeli Programında yer alan deflatör oranı olarak belirlenen yüzde 6,8 oranında artırılmaktadır. 2016 yılının ilk üç ayında merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin satın alabilecekleri toplam taşıt sayısı 500 adet olarak öngörülmektedir. Ancak, komisyonumuz tarafından da uygun görülmesi halinde, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nı yakın bir zamanda Meclisimize sunacağımızı dikkate alarak, kurumların geçici bütçe döneminde taşıt satın almamaları hususunun daha doğru olacağını düşünmekteyiz. Bu konuda bir önergenin komisyon görüşmeleri sırasında verileceği hususunu da ayrıca ifade etmek isterim."
Kanun Tasarısında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin tahakkuk ve tahsiline izin veren bir düzenlemenin ayrıca yer aldığını belirten "Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı yılbaşından önce Genel Kurulumuzdan da geçerek yasalaşacak. Ancak Hükümet olarak 2016 yılına ilişkin Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısını da en yakın zamanda Meclisimiz'e sunmayı planlıyoruz. Bu konuda ekonomiyle ilgili bakanlıklarımız tarafından çalışmalar başlatıldı. En yakın zamanda, aralık ayı içerisinde mümkün olursa, 2016 Yılına ilişkin Bütçe Kanun Tasarısı'nı da Meclisimize sunmayı, ocak ayı içerisinde de görüşmelerin Meclisimizin takvimine bağlı olarak yapılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Komisyondaki sunumunda Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Ağbal, küresel ekonominin, krizden bu tarafa beklenen iyileşmeyi sağlayamadığını belirtti.
Ağbal, devam eden kırılganlıklar ve aşağı yönlü riskler nedeniyle küresel büyümenin potansiyelin altında olduğuna dikkati çekerek, "2014 yılında yüzde 3,4 büyüyen küresel ekonominin, 2015 yılında yüzde 3,1, 2016 yılında ise yüzde 3,6 büyümesi öngörülmektedir" dedi.
Bakan Ağbal, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz artırım kararı, Avrupa Merkez Bankasının genişletici para politikası, Çin'deki yavaşlama, düşen emtia fiyatları ve artan jeopolitik gerginlikler gibi nedenlerle de belirsizliklerin sürdüğüne işaret etti.
Türkiye ekonomisinin bütün bu olumsuzluklara rağmen, sağlam temellerini koruduğunu belirten Ağbal, "Ekonomimizin 2015 yılında yüzde 3 civarında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Nitekim bugün yüzde 4 olarak açıklanan üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme oranı, 2015 yılı sonu itibarıyla büyüme oranımızın yüzde 3'ün de üzerine çıkacağına ilişkin önemli bir gösterge. Bu da ekonomimiz için sevindirici bir gelişmedir" ifadelerini kullandı.
Ağbal, sanayi üretimi, satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ve kapasite kullanım oranı gibi göstergelerin de ekonomideki hızlanmaya işaret ettiğini bildirdi.
Maliye Bakanı Ağbal ayrıca 1 Kasım seçim sonuçları ile siyasi belirsizliğin son bulduğunu vurgulayarak, bu durumun hem tüketici hem de reel sektör güveninde büyük bir sıçramaya neden olduğunu kaydetti.
Bakan Ağbal, makroekonomik politikalar ve gerçekleştirilen birinci nesil yapısal reformlar sonucunda ekonomide büyük başarılar elde edildiğini ifade etti.
Hükümetin 2023 vizyonu doğrultusunda ikinci nesil reformları gerçekleştirmeye kararlı olduklarını anlatan Ağbal, bu sayede Türkiye'yi yüksek gelirli ülkeler grubuna taşımayı hedeflediklerini vurguladı.
Bu noktada gerçekleştirecekleri reformlara altı temel alanda yoğunlaşacaklarını ifade eden Ağbal, şunları söyledi:
"Demokratikleşme ve adalet, eğitim, kamu yönetimi, kamu maliyesi, reel ekonomide köklü değişim ve öncelikli dönüşüm programlarıdır. Makroekonomik önceliklerimiz ise istikrar ve güçlü büyüme, tasarrufların artırılması, mali disiplinin kararlı bir şekilde devam ettirilmesi ve fiyat istikrarı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde bir yandan makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı güçlendirirken bir yandan da mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacağız. Üretken alanlarda, yenilikçi ve girişimci özel sektör öncülüğünde büyüyeceğiz. Dışa açık bir ekonomi olarak her alanda rekabetçiliği geliştirerek küresel yatırımları ve nitelikli insan gücünü cezbedeceğiz."
Geçici Bütçe Kanun Tasarısı hakkında da bilgi veren Ağbal, hükümetin aslında, daha önce TBMM'ye sunulan 2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı'nı aralık ayı içerisinde yasalaştırmayı amaçladıklarını, bunun mümkün olamaması nedeniyle de Geçici Bütçe Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye sunduklarını anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2016 Yılı Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde milletvekilleri söz aldı.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, geçici bütçeye yönelik eleştirilerini dile getirirken, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, geçici bütçe yerine 2016 yılı bütçesinin sıkıştırılmış takvimle görüşülmesini istediğini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da buna karşı çıktığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun, "Hayır, kesin olarak sıkıştırılmış bir takvimle yapmayalım" demediğini, sadece muhalefetin denetim hakkından vazgeçilmemesi gerektiğini söylediğini anlatan Temizel, "Biz denetim hakkımızdan vazgeçmeyeceğimize göre (Kesin Hesap Komisyonu kuralım) dedik. Ancak bunun, bütçeyi engelleme olarak değerlendirilmesini yadırgadık. Kesin Hesap Komisyonu kurulsun, başkanı da muhalefetten olsun, hesaplar incelensin istedik" diye konuştu.
Temizel, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın bütçeyi denetimden kaçırmak isteyeceğini zannetmediğini ifade ederek, "CHP, 2016 yılı bütçesinin sıkıştırılmış bir takvimle yapılmasına hayır dememiştir, sadece Kesin Hesap Komisyonu kurularak yapılmasını istemiştir" dedi.
"Dünya iyiye gitmiyor, Türkiye'ye akan ucuz paranın sonuna geldik gibi görünüyor" diyen Temizel, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizler yabancı kaynak kullanarak ülkemizi bir yerlere taşıdık ve ciddi anlamda borç aldık, ülkeyi borçlandırdık. Ekonomi açısından bir kırılganlıktan bahsedilmeyebilir ama ekonomide ileride çok sıkıntılı günler geçirebiliriz. Türkiye, 200 milyar liraya yakın borç ödemesi yapmak durumunda. Bunun tamamı devletin değil, özel sektörün ve bankaların da var. Ama 'bu borç devletin değildir, özel sektörün borcudur' diyerek bundan kurtulamazsınız."
Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, Anayasal olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu dışında ayrı bir Kesin Hesap Komisyonu kurulmasının mümkün olmadığını belirtti.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, komisyonun iktidar milletvekillerinin bu dönemde, denetim konularına, çalışmalara daha fazla katılmasını beklediklerini söyledi.
Kuşoğlu, Anayasa'ya göre kaynak gösterilmeden harcama yapılamayacağını kaydederek, "Üç ayda 200 milyar liraya yakın para harcayacaksınız. Bunun kaynağı ne olacak, borçlanma yetkisi aldınız mı? Ne kadar borçlanma ve tahsil yapacağınızın bilinmesi lazım. Borçlanma ne kadar olacak? Bu geçici bütçe ilk olacak, o yüzden örnek olması için bunu uygun şekilde çıkaralım" ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Ağbal, kamu maliyesinde şeffaflık ve hesap verilebilirliği herkesin istediğinin altını çizdi.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 2004 yılında çıktığını belirten Ağbal, kanunun, kamu maliyesine yepyeni bir çerçeve kazandırdığını, hesap verilebilirliği ve şeffaflığı önceki dönemlere göre çok fazla arttırdığını bildirdi. Ağbal, ilk defa bu dönemde, bütçe kanunlarının orta vadeli ekonomik çerçeveye dayandırılması gerektiği ve 3 yıllık bir bütçeleme yapılması gerektiğinin bu kanunda hüküm altına alındığını kaydetti.
Bakan Ağbal, bu geçici bütçe kanununun ilk defa 5018 sayılı kanunda düzenlendiğini aktararak, "Geçici bütçe kanunu, esas bütçe kanunu çıkana kadar zorunlu nedenlerle çıkan bir kanundur. Arzu ederdik ki aralık ayı içerisinde bütçe kanunu görüşülsün ve 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girsin" dedi.
Bütçeler görüşülürken Meclis'in denetim hakkının yeteri kadar kullanılması gerektiğini işaret eden Ağbal, "Bütçe kanunlarının, kesin hesap kanunlarının görüşülmesi aceleye getirilmemeli. Biz de aynı yaklaşımlar içindeyiz. Sadece, bundan önceki bütçe takvimlerine bakıldığında... Eğer hızlı bir şekilde başlangıç yapabilseydik, önceki takvimlerden çok kısa olmayan bir takvimde biz esas bütçe kanununu görüşme imkanı olurdu diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Sayın Başbakan'ın muhalefet partisi liderleriyle yaptıkları görüşmelerde AK PARTİ olarak hiç bir zaman şu teklifte bulunmadık: 'Geçici bütçe kanunu ile kesin hesap kanunu birbirinden ayırt edilerek görüşülsün' demedik, 'geçmişte nasılsa öyle görüşülsün' dedik" ifadesini kullanan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her iki muhalefet partisi lideri ile yapılan görüşmede de başlangıçta olumlu, ilkesel bakış açısı sergilendi. Benden önce konuşan milletvekilleri de ifade etti; hakikaten hem jeopolitik hem de ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde piyasaların önünü görebilmesi, karar alıcıların sağlam ve tutarlı bilgiler üzerinden karar verebilmesi çok önemli. Bütçe kanununun bir an önce çıkarılmasının arkasında yatan neden bu. Bütçe kanunları hem siyasi bir dokümandır aynı zamanda ekonomide karar alıcılar için temel yol gösterici dokümandır. Bir an önce bütçe kanunlarının çıkarılması önemlidir, piyasadaki aktörler buna göre hesaplarını yaparlar."
Geçici bütçe kanunlarının neleri içermesi gerektiğinin 5018 sayılı kanunda açıkça belirtildiğine dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:
"Sayın vekilimiz, 'geçici bütçe kavramından hareketle, geçici bütçe kanunu ifadesi varsa, esas bütçe kanunlarına ilişkin düzenlemelerin kıyas yoluyla, aynen geçici bütçe kanunu için de geçerli olduğunu' söyledi. Biz bu düşüncede değiliz. Eğer kanun koyucu böyle bir düşüncede olsaydı, bu kadar titizlikle hazırlanan bu kanunda, 'geçici bütçe kanununun da hazırlanma yönteminin, içeriğinin, dayandığı varsayımların, esas bütçe kanununa ilişkin maddelerdeki gibi olacağını' açık bir şekilde yazardı.
Geçici bütçe kanunları olağanüstü kanunlardır, bir an önce esas bütçe kanununun getirilmesi amaçlanır. Yürütme organı yasama organından izin, yetki almaksızın 1 Ocak'ta bir kuruş para harcayamaz, taahhüde girişemez, ilave yapamaz. Geçici bütçe kanunlarının temel vasfı, hükümete harcama yetkisinin verilmesidir. Böylelikle yürütme organı yapacağı harcamalar konusunda kısıtlanır, sınırlanır. Geçici bütçe kanunundaki ödenek tavanlarına bakarsanız, istisnai olarak yüzde yüz oranı var ama hep belirli oranlar dahilindedir. Bütçe kanunları yürütme organına harcama ve gelirlerin toplanması izin verir. Geçici bütçe kanunu çıkmazsa, 1 Ocak'tan itibaren maliye bir kuruş katma değer vergisi tahsil edemez, özel kanunlarda belirlenmiş olan gelirleri tahsil edemez."
Maliye Bakanı Ağbal, geçici bütçe kanununun bir maddesinde, "2015 yılı bütçe kanununun hükümleri 2016 yılında da uygulamaya devam olunur" dediklerini kaydederek, "Bu ne anlama geliyor? 2015 yılı bütçe kanununun, bütçenin gelir tahminlerini gösteren B cetveli var. Biz o cetveli teknik olarak bu geçici kanununda yer alan hüküm çerçevesinde, 2016 yılı içerisinde uygulanmak üzere taşımış oluyoruz. Dolayısıyla geçici bütçe kanunu yılın tamamı için, 2015'te öngörülen gelir tahminlerini öngören bir kanun tasarısı" değerlendirmesini yaptı.
En kısa zamanda yeni orta vadeli programı ve buna dayalı olarak 2016 yılı bütçesini hazırlayacaklarını belirten Ağbal, "Bütçe geldikten sonra bütün rakamlarımızı burada değerlendireceksiniz" dedi.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKÜMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****