
2011-11-18 - 15:00
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis teşkilatını yeniden yapılandıran, çalışanlara yönelik yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM Başkanlığı İdari Teşkilat Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelere başlandı. Meclis İdari Teşkilatının yetki ve sorumluluklarını düzenleyen kanun teklifi, alt komisyon raporu üzerinde görüşülüyor.
Teklif üzerine söz alan AK Parti Isparta Milletvekili ve alt komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, mevcut Teşkilat Kanunu'nun ihtiyaca yeterince cevap veremediğini belirtti. Bu nedenle değişikliğe ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Bilgiç, amaçlarının yasama çalışmalarında Meclisin daha hızlı ve etkin çalışmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Alt komisyon çalışmalarında, teklif üzerinde bazı değişikliklerin benimsendiği anlatan Bilgiç, teklifte müdürlük ve müdür yardımcılığı kavramları olduğunu, ancak Meclisin üst seviyede yapılandırılması ve hiyerarşik kademelerin azalmasını sağlamak için ''müdürlüklerin'', ''başkanlık'' olarak düzenlendiğini anlattı.
Bunun yanında yeni bir genel sekreter yardımcılığı oluşturulmasının da uygun olacağının düşünüldüğünü belirten Bilgiç, bu sekreterliğe bilgi ve bilişim hizmetlerinin bağlanmasının öngörüldüğünü ifade etti. Bilgiç, alt komisyonda, TBMM'de sağlık hizmeti sunan Baştabipliğin, Sağlık Bakanlığına devredilmesi yönünde yeni bir madde de eklendiğini, sağlık hizmetinde daha yüksek standardın oluşturulmasının hedeflendiğine belirtti.
Bilgiç, Dış İlişkiler ve Protokol Müdürlüğünün görevlerinin yeniden tanımlandığını, Milli Sarayların bağlı olduğu Genel Sekreterlik Yardımcılığının bünyesi altındaki başkanlıkların görev düzenlemelerinin yeniden düzenlendiğini ifade etti.
Teklifte, Meclisin kendi bünyesinde güvenlik ünitesi oluşturması yönündeki düzenlemeye değinen Bilgiç, ''TBMM'nin böylesi güvenlik birimini oluşturması ya da bunun işletmesini yapabilmesinin mantığını bulamadık. Bu maddeyi çıkardık. Anayasa zaten bu konuda Meclis Başkanı'nı yetkilendiriyor. Meclisin güvenlik hizmeti konusunda, ilgili makamlardan personel talep edebiliyordu'' dedi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Hükümetin, çıkardığı bir KHK ile TBMM'nin personel ve idare teşkilatı konusunda doğrudan müdahalede bulunduğunu söyledi. Kalaycı, ''Biz KHK ile kurulan Bakanlıklar için 'kaçak yapılaşma' diyorduk. Bu sefer hem kaçak yapılaşma hem de çürük yapı. Yetki kanunun kapsamında TBMM yok. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de bunu söylemişti. Biz bir yiğitlik yapalım. Burası Başbakanlık ya da Bakanlık birimi değil. Kendi kanunumuzu kendimiz düzenleyelim. Meclis personeli ile ilgili KHK uygulanamaz'' diye konuştu. Kalaycı, söz konusu kararnamenin, TBMM Başkanlık Divanının yetkisini bile aldığını, bunun, yürütmenin yasama üzerinde açık bir müdahalesi olduğunu ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, teklifin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna ilk geldiğinde, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam'ın, Mecliste çalışan toplam personel sayısının 4 bin 109 olduğunu söylediğini, kendisinin de daha sonra Meclis Başkanlığına başvurarak toplam personel sayısını öğrenmek istediğini anlattı. 21 gün sonra yanıt geldiğini anlatan Ayaydın, yine Mehmet Sağlam imzalı cevap yazısında toplam personel sayısının 5 bin 186 olarak bildirildiğini söyledi.
TBMM Eski Başkanı Mehmet Ali Şahin, teklifte bazı teknik hataların bulunduğunu, bunlardan birinin, yasama ve denetim hizmetlerinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına bağlı başkanlıklardan, Tutanak Hizmetleri Başkanlığının yazılmaması olduğunu belirtti.
Kalaycı'nın, KHK ile ilgili konuşmasına değinen Şahin, ''Bu kararname TBMM'yi bağlamalı mı bağlamamalı mı? Burası yasama organı, milletvekillerinin iradesinin tecelli ettiği, yasama faaliyetlerini yürüten ayrı kuvvet. Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği TBMM ile ilgili düzenleme yaparken, bu ilkeye dikkat edilmeli'' görüşünü dile getirdi.
Meclis Baştabipliğinin Sağlık Bakanlığına devri yönündeki düzenlemeyi de eleştiren Şahin, bunun da kuvvetler ayrılığına aykırı olduğunu savundu. Şahin, şunları söyledi:
''TBMM'nin sorumluluk alanının içine yürütme organını sokuyorsunuz ve devrediyorsunuz. Bu teklifte yoktu. Alt komisyonda bu ilave edildi 666. Sayılı KHK'da ne kadar titiz davranıyorsak, bunda da davranmalıydık. Yürütme organının bir kolunu sokarak, yasama organının görev alanlarından birine ortak yapamazsınız, bu yanlıştır. Cumhurbaşkanlığının bile sağlık ünitesi Cumhurbaşkanlığının sevk ve idaresindedir. Meclisin itibarını göz önünde bulundurarak, başka erklerin Meclisin yetki alanına girmesini önlemelisiniz.''
Bunun üzerine söz alan CHP'li Ayaydın, Baştabipliğin, Sağlık Bakanlığına devri konusundaki düzenlemede, CHP olarak kendilerinin herhangi bir payı bulunmadığını belirterek, Şahin'e, ''Bu, sizin partinizin önerisiydi'' dedi.
MHP'li Kalaycı ise Baştabiplik ile ilgili madde henüz kesinleşemeden, bunu muhalefet istiyormuş gibi yorum yapmanın yanlış olduğunu dile getirdi. Bunun üzerine Şahin, ''Muhalefet şerhlerinde rastlamadım. Keşke buraya yazsaydınız'' diye konuştu.
Yeniden söz alan Bilgiç, Ayaydın'ın, ''Sizin partinizin önerisiydi'' ifadesini eleştirerek, ''Bizim aynı parti içinde olmamız demek aynı bakış açısında olmamız anlamına gelmiyor. Biz Baştabipliğin daha kaliteli hizmet vermesi için Sağlık Bakanlığa devrini, yürütmenin yasamaya müdahalesi olarak algılamıyoruz. Meclisin görevi poliklinik işletmeciliği değil, yasamadır'' dedi.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, illerde bütün milletvekilleri için hizmet verecek büroların oluşturulmasını istedi.
Teklif üzerinde söz alan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, personel arasında çifte standarda ve adaletsizliğe yol açmamak gerektiğin ifade etti. Günal, teşkilat dışındaki hiçbir konunun, bu teklifte yer almamasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, teklifin yaralandığını savunarak, teklifle ilgili alt komisyon kurulduğunu ancak bu sırada KHK'nın çıktığını söyledi. Aslanoğlu, ''KHK'lara koyduğunuz noktaları bizden kaçırdınız, aldattınız. Teklif burada, her şeyi konuşalım diyoruz, alt komisyon kuruluyor, objektif, liyakatli, işlevsel Meclis diye yola çıkıyoruz arkamızdan, arkadan vurdunuz. Mertçe çarpışalım'' diye konuştu.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, çıkan KHK ortadan dururken bu yasa teklifini teknik, hukuki açıdan görüşemeyeceklerini ileri sürerek, ''Uzlaşma Komisyonu var, içtüzük çalışması var onları da şekillendiremezsek bu teklif ete kemiği bürünemez. Acelemiz ne?'' diye sordu.
Kaplan, Meclis'teki sağlık biriminin, Meclis Başkanlığının denetiminde, kesinlikle yürütmeden bağımsız olması gerektiğini ifade etti.
Güvenlik konusunda yaşadığı bir sorunu anlatan Kaplan, bir emniyet müdürünün, 3 konuğunu Dikmen kapısından Meclise sokmadığını, buna dair tutanak tutmayacağını söylediğini belirtti. Kaplan, ''Yürütmeye bağlı kolluk, bir yasama üyesine böyle davranıyorsa hayat bitmiş demektir'' görüşünü savundu.
''Meclis profesyonel olarak kendi güvenliğini kursun'' önerisinde bulunan Kaplan, ''Nasıl profesyonel olarak başkanlık daireleri kuruyorsun, niye güvenlik dairesi yok? Özel güvenlikte 450 bin kişi çalışıyor hem burada hem mevcut çalışanlardan liyakate göre seçme şansınız var ancak Başkanlık Divanına bağlı olmak kaydıyla. Ankara'da hakimevi, polisevi var, bütün kurumların var ama parlamenterlerin böyle bir evi yok. Bu parlamentonun saygınlığına uygun düşüyor mu, parlamentonun sosyal merkezi olamaz mı?'' diye konuştu.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, TBMM'de bu kadar çok sayıda personel olmasını aklının almadığını, Milli Saraylardan dolayı kadroların kabardığını belirtti. Halaçoğlu, milli sarayların, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanması gerektiğini ifade ederek, ''Neden Dolmabahçe? Diğer saraylar Meclis'e bağlı da Topkapı Sarayı bağlı değil? Müzecilik, yasama organını niye ilgilendirsin?'' sorularını yöneltti.
Müzeciliğin, Kültür ve Turizm Bakanlığının işi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, ''Milli sarayları Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlayın, personel sayısı aşağı insin. Korumayı da Meclisin kendi özel güvenlik güçlerine bırakın, tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi'' önerilerinde bulundu.
AK Parti Aksaray Milletvekili Ruhi Açıkgöz, teklifle, ''kendi evlerini'' inşa ettiklerini dile getirdi.
Bu teklifle birlikte milletvekili kanununu konuşmaları gerektiğini ancak kanunlarının olmadığını belirten Açıkgöz, ''İçtüzüğü de görüşmemiz gerekiyordu. Milletvekili, yasama konusunda daha etkili olacaksa, milletvekillerine yasa hazırlayacak imkan sağlamamız gerekiyor; yasama uzmanı veya yasama bütçesi gibi. Milletvekillerine sağlamayacağımız küçük bütçelerle, yardım alarak, kanunlarımızın daha mükemmel çıkmasına yardımcı olunabilir'' dedi.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, yoğun çalışan parlamenterlere ve onlara destek olanlara, sağlık hizmetlerinin de yüksek derecede sağlanması gerektiğini belirtti.
Kurulacak sistemin birinci amacının, parlamenterler ve onlara destek olanların, sağlık sorunlarının giderilmesi olduğunu belirten Ünüvar, TBMM'nin sağlık hizmetlerinin, uygun, kabul edilebilir noktaya getirilmesinin, yasama-yürütme tartışmalarının dışına çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Oluşturacakları sistemde sağlık hizmetlerinin en üst düzeyde verilmesinin formülünü hep beraber bulmaları gerektiğini kaydeden Ünüvar, ''İlla Sağlık Bakanlığına devretmek şart değil. Yapılmak istenen, sağlık açısından en riskli grubu oluşturan parlamenterlerin aldığı sağlık hizmetinin en yüksek seviyede sağlanmasıdır. İnsani, teknik konudur. Yürütülen sağlık hizmeti, istenilen, beklenen seviyede değil'' görüşünü dile getirdi.
Ünüvar, illine gittiğinde vatandaşlarla il teşkilatında görüştüğünü ancak bazılarının partiye gelmek istemediğini, bürokratlarla da parti binasında görüşmediğini anlatarak, illerde, ayırım gözetmeksizin, valilik bünyesinde bütün milletvekilleri için hizmet edecek büroların oluşturulmasını istedi. Ünüvar, gittiği Kenya'da, böyle bir hizmetin olduğunu gördüğünü de anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Meclis Baştabipliğinin günde ortalama 400 kişiye hizmet verdiğini belirterek, ''Hiçbir yerde böyle yoğunluk yok. Baştabipliğin devir meselesi özelleştirmedir. Birilerine peşkeş çekilecek. Bu yanlış bir uygulamadır'' dedi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, milletvekillerinin yoğun bir tempoyla çalıştığını ancak seçmenin bunu bilmediğini söyledi. Kuşoğlu, ''Kamuoyuna sorarsanız, milletvekilleri dalga geçilen ve insanların çalışmadığı bir yere geliyor. Oysa sürekli koşturuyoruz. Ama bunu vatandaşa anlatamıyoruz. 'Ne güzel para alıyorlar, bir de kendilerine ulaşamıyoruz' diyorlar. Bizim gece 03.00'te çıktığımızın farkında değiller, bilmezler de'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, teklifteki amaçlarının Mecliste daha etkin daha hızlı hizmet verilmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Teklifte güvenlik konusundaki düzenlemeye ilişkin eleştirileri yanıtlayan Sağlam, ''Bazıları 'Meclisin kendi sorumluluğunda güvenliği olmalı' dedi, bazıları 'devletin genel yapısından yararlanırız' dedi. Tartışma doğrudan doğruya Meclisin emrinde güvenlik teşkilatı kurabilir miyiz düşüncesiydi. Madde geldiğinde bunu da değerlendireceğiz'' diye konuştu.
Meclis idari yapısına müdahale ettiği öne sürülen KHK'yı da değerlendiren Sağlam, burada bazı terim değişikliklerinin yapıldığını belirterek, ''Zannediyorum, devletin genel yapısı içindeki terim ve uygulamalara uyulmuş. Bazı terim değişikliği nedeniyle yasama organı yürütmenin etkisinde mi kaldı? Kaldıysa değiştirebiliriz'' diye konuştu.
Sağlam, CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın'ın, Mecliste çalışan personel sayısı ile ilgili kendisine farklı rakamlar verildiği yönündeki eleştirisini de yanıtladı. Sağlam, kendisi ilk rakamı verdikten sonra milletvekilleri için 300'e yakın yardımcı personel alımı olduğunu söyledi. Sağlam, çalışan sayısını az ya da çok söylemek gibi özel bir çabalarının olmadığını dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, KHK'da TBMM'nin T'sini bile ağza alınmaması gerektiğini savunarak, ''Yürütme yasama erkinin önüne geçmiş oluyor. Biz 'Personel Müdürü' adını değiştirip 'İnsan Kaynakları Müdürü' yapmaktan aciz miyiz?'' dedi. (16.23)
**** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
Teklif üzerine söz alan AK Parti Isparta Milletvekili ve alt komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, mevcut Teşkilat Kanunu'nun ihtiyaca yeterince cevap veremediğini belirtti. Bu nedenle değişikliğe ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Bilgiç, amaçlarının yasama çalışmalarında Meclisin daha hızlı ve etkin çalışmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Alt komisyon çalışmalarında, teklif üzerinde bazı değişikliklerin benimsendiği anlatan Bilgiç, teklifte müdürlük ve müdür yardımcılığı kavramları olduğunu, ancak Meclisin üst seviyede yapılandırılması ve hiyerarşik kademelerin azalmasını sağlamak için ''müdürlüklerin'', ''başkanlık'' olarak düzenlendiğini anlattı.
Bunun yanında yeni bir genel sekreter yardımcılığı oluşturulmasının da uygun olacağının düşünüldüğünü belirten Bilgiç, bu sekreterliğe bilgi ve bilişim hizmetlerinin bağlanmasının öngörüldüğünü ifade etti. Bilgiç, alt komisyonda, TBMM'de sağlık hizmeti sunan Baştabipliğin, Sağlık Bakanlığına devredilmesi yönünde yeni bir madde de eklendiğini, sağlık hizmetinde daha yüksek standardın oluşturulmasının hedeflendiğine belirtti.
Bilgiç, Dış İlişkiler ve Protokol Müdürlüğünün görevlerinin yeniden tanımlandığını, Milli Sarayların bağlı olduğu Genel Sekreterlik Yardımcılığının bünyesi altındaki başkanlıkların görev düzenlemelerinin yeniden düzenlendiğini ifade etti.
Teklifte, Meclisin kendi bünyesinde güvenlik ünitesi oluşturması yönündeki düzenlemeye değinen Bilgiç, ''TBMM'nin böylesi güvenlik birimini oluşturması ya da bunun işletmesini yapabilmesinin mantığını bulamadık. Bu maddeyi çıkardık. Anayasa zaten bu konuda Meclis Başkanı'nı yetkilendiriyor. Meclisin güvenlik hizmeti konusunda, ilgili makamlardan personel talep edebiliyordu'' dedi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Hükümetin, çıkardığı bir KHK ile TBMM'nin personel ve idare teşkilatı konusunda doğrudan müdahalede bulunduğunu söyledi. Kalaycı, ''Biz KHK ile kurulan Bakanlıklar için 'kaçak yapılaşma' diyorduk. Bu sefer hem kaçak yapılaşma hem de çürük yapı. Yetki kanunun kapsamında TBMM yok. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de bunu söylemişti. Biz bir yiğitlik yapalım. Burası Başbakanlık ya da Bakanlık birimi değil. Kendi kanunumuzu kendimiz düzenleyelim. Meclis personeli ile ilgili KHK uygulanamaz'' diye konuştu. Kalaycı, söz konusu kararnamenin, TBMM Başkanlık Divanının yetkisini bile aldığını, bunun, yürütmenin yasama üzerinde açık bir müdahalesi olduğunu ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, teklifin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna ilk geldiğinde, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam'ın, Mecliste çalışan toplam personel sayısının 4 bin 109 olduğunu söylediğini, kendisinin de daha sonra Meclis Başkanlığına başvurarak toplam personel sayısını öğrenmek istediğini anlattı. 21 gün sonra yanıt geldiğini anlatan Ayaydın, yine Mehmet Sağlam imzalı cevap yazısında toplam personel sayısının 5 bin 186 olarak bildirildiğini söyledi.
TBMM Eski Başkanı Mehmet Ali Şahin, teklifte bazı teknik hataların bulunduğunu, bunlardan birinin, yasama ve denetim hizmetlerinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına bağlı başkanlıklardan, Tutanak Hizmetleri Başkanlığının yazılmaması olduğunu belirtti.
Kalaycı'nın, KHK ile ilgili konuşmasına değinen Şahin, ''Bu kararname TBMM'yi bağlamalı mı bağlamamalı mı? Burası yasama organı, milletvekillerinin iradesinin tecelli ettiği, yasama faaliyetlerini yürüten ayrı kuvvet. Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği TBMM ile ilgili düzenleme yaparken, bu ilkeye dikkat edilmeli'' görüşünü dile getirdi.
Meclis Baştabipliğinin Sağlık Bakanlığına devri yönündeki düzenlemeyi de eleştiren Şahin, bunun da kuvvetler ayrılığına aykırı olduğunu savundu. Şahin, şunları söyledi:
''TBMM'nin sorumluluk alanının içine yürütme organını sokuyorsunuz ve devrediyorsunuz. Bu teklifte yoktu. Alt komisyonda bu ilave edildi 666. Sayılı KHK'da ne kadar titiz davranıyorsak, bunda da davranmalıydık. Yürütme organının bir kolunu sokarak, yasama organının görev alanlarından birine ortak yapamazsınız, bu yanlıştır. Cumhurbaşkanlığının bile sağlık ünitesi Cumhurbaşkanlığının sevk ve idaresindedir. Meclisin itibarını göz önünde bulundurarak, başka erklerin Meclisin yetki alanına girmesini önlemelisiniz.''
Bunun üzerine söz alan CHP'li Ayaydın, Baştabipliğin, Sağlık Bakanlığına devri konusundaki düzenlemede, CHP olarak kendilerinin herhangi bir payı bulunmadığını belirterek, Şahin'e, ''Bu, sizin partinizin önerisiydi'' dedi.
MHP'li Kalaycı ise Baştabiplik ile ilgili madde henüz kesinleşemeden, bunu muhalefet istiyormuş gibi yorum yapmanın yanlış olduğunu dile getirdi. Bunun üzerine Şahin, ''Muhalefet şerhlerinde rastlamadım. Keşke buraya yazsaydınız'' diye konuştu.
Yeniden söz alan Bilgiç, Ayaydın'ın, ''Sizin partinizin önerisiydi'' ifadesini eleştirerek, ''Bizim aynı parti içinde olmamız demek aynı bakış açısında olmamız anlamına gelmiyor. Biz Baştabipliğin daha kaliteli hizmet vermesi için Sağlık Bakanlığa devrini, yürütmenin yasamaya müdahalesi olarak algılamıyoruz. Meclisin görevi poliklinik işletmeciliği değil, yasamadır'' dedi.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, illerde bütün milletvekilleri için hizmet verecek büroların oluşturulmasını istedi.
Teklif üzerinde söz alan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, personel arasında çifte standarda ve adaletsizliğe yol açmamak gerektiğin ifade etti. Günal, teşkilat dışındaki hiçbir konunun, bu teklifte yer almamasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, teklifin yaralandığını savunarak, teklifle ilgili alt komisyon kurulduğunu ancak bu sırada KHK'nın çıktığını söyledi. Aslanoğlu, ''KHK'lara koyduğunuz noktaları bizden kaçırdınız, aldattınız. Teklif burada, her şeyi konuşalım diyoruz, alt komisyon kuruluyor, objektif, liyakatli, işlevsel Meclis diye yola çıkıyoruz arkamızdan, arkadan vurdunuz. Mertçe çarpışalım'' diye konuştu.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, çıkan KHK ortadan dururken bu yasa teklifini teknik, hukuki açıdan görüşemeyeceklerini ileri sürerek, ''Uzlaşma Komisyonu var, içtüzük çalışması var onları da şekillendiremezsek bu teklif ete kemiği bürünemez. Acelemiz ne?'' diye sordu.
Kaplan, Meclis'teki sağlık biriminin, Meclis Başkanlığının denetiminde, kesinlikle yürütmeden bağımsız olması gerektiğini ifade etti.
Güvenlik konusunda yaşadığı bir sorunu anlatan Kaplan, bir emniyet müdürünün, 3 konuğunu Dikmen kapısından Meclise sokmadığını, buna dair tutanak tutmayacağını söylediğini belirtti. Kaplan, ''Yürütmeye bağlı kolluk, bir yasama üyesine böyle davranıyorsa hayat bitmiş demektir'' görüşünü savundu.
''Meclis profesyonel olarak kendi güvenliğini kursun'' önerisinde bulunan Kaplan, ''Nasıl profesyonel olarak başkanlık daireleri kuruyorsun, niye güvenlik dairesi yok? Özel güvenlikte 450 bin kişi çalışıyor hem burada hem mevcut çalışanlardan liyakate göre seçme şansınız var ancak Başkanlık Divanına bağlı olmak kaydıyla. Ankara'da hakimevi, polisevi var, bütün kurumların var ama parlamenterlerin böyle bir evi yok. Bu parlamentonun saygınlığına uygun düşüyor mu, parlamentonun sosyal merkezi olamaz mı?'' diye konuştu.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, TBMM'de bu kadar çok sayıda personel olmasını aklının almadığını, Milli Saraylardan dolayı kadroların kabardığını belirtti. Halaçoğlu, milli sarayların, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanması gerektiğini ifade ederek, ''Neden Dolmabahçe? Diğer saraylar Meclis'e bağlı da Topkapı Sarayı bağlı değil? Müzecilik, yasama organını niye ilgilendirsin?'' sorularını yöneltti.
Müzeciliğin, Kültür ve Turizm Bakanlığının işi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, ''Milli sarayları Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlayın, personel sayısı aşağı insin. Korumayı da Meclisin kendi özel güvenlik güçlerine bırakın, tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi'' önerilerinde bulundu.
AK Parti Aksaray Milletvekili Ruhi Açıkgöz, teklifle, ''kendi evlerini'' inşa ettiklerini dile getirdi.
Bu teklifle birlikte milletvekili kanununu konuşmaları gerektiğini ancak kanunlarının olmadığını belirten Açıkgöz, ''İçtüzüğü de görüşmemiz gerekiyordu. Milletvekili, yasama konusunda daha etkili olacaksa, milletvekillerine yasa hazırlayacak imkan sağlamamız gerekiyor; yasama uzmanı veya yasama bütçesi gibi. Milletvekillerine sağlamayacağımız küçük bütçelerle, yardım alarak, kanunlarımızın daha mükemmel çıkmasına yardımcı olunabilir'' dedi.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, yoğun çalışan parlamenterlere ve onlara destek olanlara, sağlık hizmetlerinin de yüksek derecede sağlanması gerektiğini belirtti.
Kurulacak sistemin birinci amacının, parlamenterler ve onlara destek olanların, sağlık sorunlarının giderilmesi olduğunu belirten Ünüvar, TBMM'nin sağlık hizmetlerinin, uygun, kabul edilebilir noktaya getirilmesinin, yasama-yürütme tartışmalarının dışına çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Oluşturacakları sistemde sağlık hizmetlerinin en üst düzeyde verilmesinin formülünü hep beraber bulmaları gerektiğini kaydeden Ünüvar, ''İlla Sağlık Bakanlığına devretmek şart değil. Yapılmak istenen, sağlık açısından en riskli grubu oluşturan parlamenterlerin aldığı sağlık hizmetinin en yüksek seviyede sağlanmasıdır. İnsani, teknik konudur. Yürütülen sağlık hizmeti, istenilen, beklenen seviyede değil'' görüşünü dile getirdi.
Ünüvar, illine gittiğinde vatandaşlarla il teşkilatında görüştüğünü ancak bazılarının partiye gelmek istemediğini, bürokratlarla da parti binasında görüşmediğini anlatarak, illerde, ayırım gözetmeksizin, valilik bünyesinde bütün milletvekilleri için hizmet edecek büroların oluşturulmasını istedi. Ünüvar, gittiği Kenya'da, böyle bir hizmetin olduğunu gördüğünü de anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Meclis Baştabipliğinin günde ortalama 400 kişiye hizmet verdiğini belirterek, ''Hiçbir yerde böyle yoğunluk yok. Baştabipliğin devir meselesi özelleştirmedir. Birilerine peşkeş çekilecek. Bu yanlış bir uygulamadır'' dedi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, milletvekillerinin yoğun bir tempoyla çalıştığını ancak seçmenin bunu bilmediğini söyledi. Kuşoğlu, ''Kamuoyuna sorarsanız, milletvekilleri dalga geçilen ve insanların çalışmadığı bir yere geliyor. Oysa sürekli koşturuyoruz. Ama bunu vatandaşa anlatamıyoruz. 'Ne güzel para alıyorlar, bir de kendilerine ulaşamıyoruz' diyorlar. Bizim gece 03.00'te çıktığımızın farkında değiller, bilmezler de'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, teklifteki amaçlarının Mecliste daha etkin daha hızlı hizmet verilmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Teklifte güvenlik konusundaki düzenlemeye ilişkin eleştirileri yanıtlayan Sağlam, ''Bazıları 'Meclisin kendi sorumluluğunda güvenliği olmalı' dedi, bazıları 'devletin genel yapısından yararlanırız' dedi. Tartışma doğrudan doğruya Meclisin emrinde güvenlik teşkilatı kurabilir miyiz düşüncesiydi. Madde geldiğinde bunu da değerlendireceğiz'' diye konuştu.
Meclis idari yapısına müdahale ettiği öne sürülen KHK'yı da değerlendiren Sağlam, burada bazı terim değişikliklerinin yapıldığını belirterek, ''Zannediyorum, devletin genel yapısı içindeki terim ve uygulamalara uyulmuş. Bazı terim değişikliği nedeniyle yasama organı yürütmenin etkisinde mi kaldı? Kaldıysa değiştirebiliriz'' diye konuştu.
Sağlam, CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın'ın, Mecliste çalışan personel sayısı ile ilgili kendisine farklı rakamlar verildiği yönündeki eleştirisini de yanıtladı. Sağlam, kendisi ilk rakamı verdikten sonra milletvekilleri için 300'e yakın yardımcı personel alımı olduğunu söyledi. Sağlam, çalışan sayısını az ya da çok söylemek gibi özel bir çabalarının olmadığını dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, KHK'da TBMM'nin T'sini bile ağza alınmaması gerektiğini savunarak, ''Yürütme yasama erkinin önüne geçmiş oluyor. Biz 'Personel Müdürü' adını değiştirip 'İnsan Kaynakları Müdürü' yapmaktan aciz miyiz?'' dedi. (16.23)
**** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****