2016-02-16 - 21:12
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU...
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından tasarı oylanarak alt komisyona sevk edildi.
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmesine başlandı.

Soylu, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, çalışma hayatında kayıt dışılığa dikkati çekti. Tasarıdaki maddelere değinen Soylu, "Bu maddelerin çoğunda, yani gerek kadınların doğum nedeniyle işten ayrılmaları, gerek işçinin çalıştığı iş yerinde işinin kendinden kaynaklanan sebeplerle askıya alınması, gerek iş yerinden kaynaklanan sebeplerle oluşan durumlar, gerek askerlik sebepleri, gerek mevsimlik tarım işçileriyle ilgili kaynaklanan nedenler... Bütün bunlarla ilgili süreçlerin tamamında, ben de bu ülkede yaşayan bir insan olarak, 'Acaba burada bir eksiklik yapar, iş hayatının dengesini bozar mıyız?' diye bir düşünce içerisinde olmadım değil. Ama bu saydıklarımın hepsi şu anda kayıt dışılıkla beraber bu ülkenin çalışma hayatında mevcuttur" diye konuştu.

Bütün bunların hepsinin kayıt dışı sistemin içerisinde var olduğunu ifade eden Soylu, işletmenin öngörülmeyen sebeplerle iş hacmini artırması konusuna değindi. Süleyman Soylu, "Eğer tanımlayamadığı, bilemediği veya öngöremediği bir sipariş kendisine gelmişse ki bunun da hangi sektörlerde olduğunu biliyoruz; metal, tekstil, paketleme... Bir, iki ay, işini yetiştirebilmek için dışarıdan işçi temin edebilmek... Bunların nerelerden temin edildiğini siz de biz de biliyoruz" dedi.

Soylu, daha önce sosyal diyalog çerçevesinde paydaşlarla bir araya geldiklerini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Geçici iş ilişkisi kurulurken, bunu daimi iş ilişkisine alternatif olarak düzenlemeyecek, kayıt dışılığı ortadan kaldırabilecek ve aynı zamanda da işverenin işini hem kayıt içerisinde hem sosyal güvenlik sistemi içerisinde hem de kanuni ölçüler içerisinde yapılabilmesini temin eden anlayışı sağlamak gerekir.

Milletvekiliyiz ve hiç karşılaşmıyor muyuz, 'Ben nasıl emekli olacağım?' diye soru soranlarla. 18, 19 yaşında çalışmıştım. Nerede çalışmıştım? Bir ofiste. Peki var mı sosyal güvenliğim? Ben 3 ay, 4 ay öğrenciyken yazın çalışmıştım... Var mı sosyal güvenliğiniz? Yok. Ben mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmıştım. Var mı sosyal güvenliğiniz? Yok. Nasıl emekli olacaksınız, nasıl sosyal güvenlik sistemi içerisinde bulunacaksınız? Elbette bizim Türkiye'yi yönetenler olarak en temel görevlerimizden biri sosyal hukuk devletinin gereklerini yerine getirebilmektir. Allah şahittir, buradaki arkadaşlarımızın bir çoğuyla birlikte biz bir kişinin çalışma hayatında haksızlıkla karşı karşıya kalmasından imtina ederiz ve bunu biz kendi vatandaşımıza karşı en önemli ödevimiz olarak görürüz."

Soylu, mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı duruma dikkati çekerek, "Hep beraber görüyoruz. Bir kamyonun üzerinde 50 kişi, 100 kişi gidiyorlar, çadırlarda sağlıksız koşullarda hayatlarını idame ettiriyorlar" dedi.

Kayıt dışı istihdam rakamlarına da değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'deki kayıt dışı yüzde 52'den yüzde 32,6 rakamına kadar indi. Bu hepimizin başarısıdır. Hem AK PARTİ Hükümeti'nin ama aynı zamanda buna karar veren, bu iradeyi ortaya koyan TBMM'nin bir başarısıdır.

Ayrıca kadınlardaki istihdam oranını artırmak sadece bizim değil, bizim gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin tamamının en temel önceliklerinden biridir. Bütün dünyada iş yaşamı dengesi koşulunda özellikle gelişmekte ve gelişen ülkelerde kadınlara ciddi sosyal haklar sağlanmaktadır. Bu sosyal haklar çerçevesinde bir kadının doğum yapması halinde 2 ay, 4 ay, 6 ay ve 6 yıla kadar olacak yarı zamanlı çalışma hakkını kullandırma imkanı sağladığınız andan itibaren iş hayatında şöyle bir endişe belirecektir; 'Acaba kadın çalışanlarla ilgili güvence nasıl temin edilecek?' Bu güvenceyi temin edebilmede başka bir yöntem yok dünyada. Biz Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. Burada ILO ve AB normlarıyla çelişecek bir tek madde yok."

Tasarının 15, 20 gündür kamuoyunda tartışıldığını belirten Soylu, "Çalışma hayatımızın, yatırım ortamımızın iyileştirilmesi, iş güvencesinin daha iyi tesis edilebilmesi ve kayıt dışılığın ortadan kaldırılabilmesini temin edebilmek, azaltmak için biraz daha güvenceli, esnek çalışma modeline ihtiyacı var" dedi.

Kiralık işçi tanımına da değinen Soylu, "Kiralık işçi tanımı beni derinden yaralamaktadır. Bu doğru bir tanımlama değildir. Bu eksik bir tanımlamadır. Bu çalışma hayatının içinde hepsi var. Tam da bunu çözmek için biz Türkiye'ye gelişmiş ülkelere, AB normlarına ve ILO normlarına uygun bir öneri getiriyoruz" şeklinde konuştu.

Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmeler sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu söz alarak, tasarının içeriğine ilişkin bilgi verdi.

İstihdam konusuna değinen Soylu, "Kadın istihdamını artırmak zorundayız. Bu bizim ulusal istihdam stratejimizin en önemli ayaklarından bir tanesi. Engelli ve genç istihdamını artırmak durumundayız" dedi.

İstihdam ve eğitim bağlantısını kurma zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Soylu, 2015 yılında 370 bin kişiyi bu konuda bir programa dahil ettiklerini söyledi.

Görüşmeler sırasında bazı milletvekillerinin "Bu sizin programınızda, vaatlerinizde yok" şeklinde ifadeleri olduğunu belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Bir sayfada değil, birkaç sayfada var. Hem 'esnek çalışma' diye var hem kadın hem genç bölümünde var. Biz esnek çalışma olarak bunu önermişiz. Nasıl önermeyelim? Bu bizim ulusal istihdam programımızın en önemli 4 maddesinden bir maddesi. Özel istihdam bürosu bunun içerisinde bir araç. Yani bunu sağlayabilecek bir araç. Özel istihdam bürosu dediğimiz büro var zaten. Bunu sağlayabilecek, gerçekleştirebilecek bir araçsallık yapacak bir yapı olarak orada duruyor."

Kadın istihdamı oranlarını aktaran Soylu, "Kadınlarda 2008 yılı Kasım verilerine göre iş gücüne katılma oranı 24,5, 2009 yılı Kasım ayı verilerine göre 26.4, 2010 Kasım verilerine göre 27,5, 2011 Kasım verilerine göre 28,3, 2012 Kasım verilerine göre 30,2, 2013 Kasım verilerine göre 30,4, 2014 Kasım verilerine göre 30,5, 2015 Kasım verilerine göre 31,6" diye konuştu.

İstihdamın da 21,3'ten 27,5-28'e kadar geldiğine dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Burada istikrarlı bir artış var. Kayıt dışı da yüzde 52'den yüzde 32,6'ya düştü. Ama başka bir şey var. Bizim bu sistemde bunu getirebileceğimiz yer burası. Eğer biz bu esnek çalışmayı ortaya koyamazsak bu kayıt dışı istihdamı aşağıya alabilecek bir tabloyu sergileyemeyeceğiz. Yani çok minik minik aşağıya düşüşler olacak. Belki sistem yorulacak ve artık kayıt dışı istihdamla mücadele edemeyecek, uğraşamayacak. Bunun metotları var. Biz bunun metotlarının oluşturucusu değiliz. Dünya buna ait çalışmalar yapmış ve en nihayetinde 'esnek çalışmayla ilgili kayıt dışını düşürürüm, özel politika gerektiren grupları bu işin içerisine katarım' diyor. Yani yeni bir çalışma disiplini var. 3 ay, 4 ay çalışmak istiyor insanlar, 8 ay çalışmak istemiyor. Yurtdışını geziyor, okumak istiyor, master yapıyor, doktora yapıyor ama bir taraftan da bunu elde etmek istiyor. Bizim sosyal hukuk devleti olarak temel görevimiz bunun sosyal güvenlik sistemi içerisinde olmasını sağlamak. Bugün kadınlar evde çalışıyor mu? Çalışıyor. Bugün tarım işçileri sosyal güvenlikten yoksun bir şekilde çalışıyorlar mı? Siz de ben de biliyoruz ki çalışıyorlar. Biz burada yeni bir sistem oluşturmuyoruz. Burada bu masanın etrafında oluşturulmuş bir İş Kanunu var. Bu kanun çerçevesinin içerisine tamamen bu İş Kanunu'nun kurallarına dahil olan, kayıt dışında şu anda varlığı devam eden işlerin bir bölümünü, adına esneklik diyerek işin içine katıyoruz."

Görüşmelerde Türk-İş ve DİSK temsilcileri tasarıyı eleştirirken, Hak-İş temsilcileri ise bazı çekincelerini dile getirdi.

Muhalefet milletvekilleri ise tasarının daha detaylı ele alınması için alt komisyona sevk edilmesini talep etti.

Komisyon, tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından ara verdi. Aranın ardından tasarı oylanarak alt komisyona sevk edildi.