
2005-06-23 - 14:25
Dülger, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 13-17 Haziran tarihlerinde İsviçre'ye resmi davetli olarak gittiklerini ve orada çeşitli temaslarda bulunduklarını anlattı.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, İsviçre makamlarının, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun mahkum edildiği, resmen suçlandığı veya İsviçre makamları tarafından tutuklanmak üzere arandığının doğru olmadığının yazılı olarak bildirildiğini söyledi.
Dülger, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 13-17 Haziran tarihlerinde İsviçre'ye resmi davetli olarak gittiklerini ve orada çeşitli temaslarda bulunduklarını anlattı. Gezi hakkında bilgi veren Dülger, İsviçre makamlarına Prof. Dr. Halaçoğlu ile ilgili karara karşı tepkilerini ilettiklerini söyledi. Dülger, İsviçre makamlarını bu konuda kendilerine 4 maddelik yazılı bir metin verdiğini bildiren Dülger, Prof. Dr. Halaçoğlu'nun devlet savcısı tarafından değil, bir Ermeni vatandaş tarafından şikayet edildiğini anlattı.
İsviçre adli mevzuatına göre, yapılmış bir şikayetten sonra soruşturma açılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Dülger, bu soruşturmanın halen sonuçlanmadığını vurguladı.
İsviçre makamlarının Prof. Dr. Halaçoğlu'nun yakalanması için değil, hakkında Türk makamlarından bilgi talep etmek için İnterpol'e başvurduğunu bildiren Dülger, Prof. Dr. Halaçoğlu'nun mahkum edilmiş olduğu, resmen suçlandığı veya İsviçre makamları tarafından tutuklanmak üzere arandığı iddialarının doğru olmadığının yetkili makamlar tarafından kendilerine yazılı olarak iletildiğini söyledi.
BELÇİKA
Bir gazetecinin, Belçika mahkemesinin terörist Fehriye Erdal'ın yargılanamayacağı yolundaki kararını hatırlatması üzerine de toplantıda bulunan Dışişleri Komisyonu üyesi AK Parti Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak, ''AB ülkelerindeki yargı organlarının, AB çıkarlarına hizmet ederse adil, AB çıkarlarına aykırı olursa da siyasi kararlar verdiğini'' belirtti.
Belçika mahkemesinin de 3 Ekim sonrasında Türkiye'yi etkilemek için siyasi karar verdiğini ileri süren Toprak, ''Yargı kararları siyasete alet oluyor. Bu karar, terör örgütlerine cesaret veriyor, destek oluyor. Şiddetle kınıyoruz'' dedi.
Mehmet Dülger de aynı konuda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni hatırlatarak, ''Ortada cinayetler var. 'ben yargılayamıyorum' denilmesini havsalamızın alması mümkün değil'' diye konuştu.
Dülger, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 13-17 Haziran tarihlerinde İsviçre'ye resmi davetli olarak gittiklerini ve orada çeşitli temaslarda bulunduklarını anlattı. Gezi hakkında bilgi veren Dülger, İsviçre makamlarına Prof. Dr. Halaçoğlu ile ilgili karara karşı tepkilerini ilettiklerini söyledi. Dülger, İsviçre makamlarını bu konuda kendilerine 4 maddelik yazılı bir metin verdiğini bildiren Dülger, Prof. Dr. Halaçoğlu'nun devlet savcısı tarafından değil, bir Ermeni vatandaş tarafından şikayet edildiğini anlattı.
İsviçre adli mevzuatına göre, yapılmış bir şikayetten sonra soruşturma açılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Dülger, bu soruşturmanın halen sonuçlanmadığını vurguladı.
İsviçre makamlarının Prof. Dr. Halaçoğlu'nun yakalanması için değil, hakkında Türk makamlarından bilgi talep etmek için İnterpol'e başvurduğunu bildiren Dülger, Prof. Dr. Halaçoğlu'nun mahkum edilmiş olduğu, resmen suçlandığı veya İsviçre makamları tarafından tutuklanmak üzere arandığı iddialarının doğru olmadığının yetkili makamlar tarafından kendilerine yazılı olarak iletildiğini söyledi.
BELÇİKA
Bir gazetecinin, Belçika mahkemesinin terörist Fehriye Erdal'ın yargılanamayacağı yolundaki kararını hatırlatması üzerine de toplantıda bulunan Dışişleri Komisyonu üyesi AK Parti Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak, ''AB ülkelerindeki yargı organlarının, AB çıkarlarına hizmet ederse adil, AB çıkarlarına aykırı olursa da siyasi kararlar verdiğini'' belirtti.
Belçika mahkemesinin de 3 Ekim sonrasında Türkiye'yi etkilemek için siyasi karar verdiğini ileri süren Toprak, ''Yargı kararları siyasete alet oluyor. Bu karar, terör örgütlerine cesaret veriyor, destek oluyor. Şiddetle kınıyoruz'' dedi.
Mehmet Dülger de aynı konuda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni hatırlatarak, ''Ortada cinayetler var. 'ben yargılayamıyorum' denilmesini havsalamızın alması mümkün değil'' diye konuştu.