2012-02-21 - 19:02
TBMM ÇEVRE KOMİSYONU?
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, Çevre Komisyonu Toplantı Salonu'nda Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Federal Parlamentosu üyesi ve Avrupa Birliği Komisyonu'nda Hristiyan Demokrat Grubunun (CDU/CSU) Türkiye Raportörü Thomas Bareiss'i kabul etti.

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, Çevre Komisyonu Toplantı Salonu'nda Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Federal Parlamentosu üyesi ve Avrupa Birliği Komisyonu'nda Hristiyan Demokrat Grubunun (CDU/CSU) Türkiye Raportörü Thomas Bareiss'i kabul etti.

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, öncelikle heyette bulunan üyeleri tanıttı ve Avrupa Birliği Komisyonu'nda Hristiyan Demokrat Grubunun (CDU/CSU) Türkiye Raportörü Thomas Bareiss'i ve heyetinde bulunan üyeleri TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Komisyon Başkanı Erol Kaya, "Enerji üretimimize artırırken, var olanı da verimli kullanmaya yönelik enerji verimliliği çalışmalarımız devam ediyoruz.2008 yılında enerji verimliliği kanununu çıkardık. Binalara yönelik enerji verimliliği kimlik belgesi çalışmalarımız devam ediyor."

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, sözlerine şöyle devam etti:

"Almanya ile tarihsel derinliği olan ekonomik, siyasi, askeri, sosyal ve insani boyutları olan kapsamlı ve çok yönlü ilişkilerimiz bulunmaktadır.

Almanya'da 2.8 milyon Türk nüfus var. İlişkiler akrabalık bağına dönüşmektedir. Her yıl Türkiye'yi 4.5 milyon Alman turist geliyor.

Almanya Türkiye'nin en önemli dış ticaret ortağı. 2010 yılı itibariyle 29 milyar dolar ticaret hacmi. Türkiye'de 4750 alman şirketi var. Almanya'da Türk toplumuna ait 72 bin işletme ile 350 bin kişiye istihdam sağlanmakta. 35 milyar avro ciro.

Almanya'ya olan ihracatın yaklaşık % 98'i imalat sanayi ürünü, ithalatımızda imalat sanayi ürünlerinin payı ise % 94 civarında. İhracat ürünleri giyim eşyası, kara ulaşım aracı, tekstil, elyaf, meyve-sebze, İthalat ürünleri sanayi de kullanılan makina ve cihazlar, elektrikli makinalar ve cihazlar, demir - çelik, plastik mamüller,2011 yılı ihracat yaklaşık 14 milyar dolar ithalat yaklaşık 23 milyar dolardır.

İstanbul'da faaliyet gösterecek Türk - Alman üniversitesinin temel atma töreni Cumhurbaşkanı Sn. Wulff'un ekim 2010 ziyaretinde gerçekleşmiştir. Boğazköy sfenksi ülkemize iade edilmiştir.

AB üyeliği Türkiye'nin stratejik hedefidir. Türkiye'nin AB'ye katılımı, ülkemize olduğu kadar AB'ye de fayda sağlayacaktır.

Türkiye hızla gelişen ekonomisi, genç, dinamik ve eğitimli nüfusu ve bölgesinde sahip olduğu nüfuzuyla AB'nin geleceğinde kilit rol oynamaya adaydır.

Arap baharı sürecinde orta doğu ve kuzey Afrika'da yaşanan gelişmeler bunu doğrular niteliktedir.

Almanya'nın müzakere sürecimizin rayından çıkmasına izin vermemesini bekliyor; bu konuda siz meslektaşlarımızın desteklerini bekliyoruz.

Diğer AB üyesi ülkelerin müzakere sürecinde en geniş ve maliyetli fasıllardan biri olması nedeniyle çok geç açtıkları çevre faslını ilk fasıllardan biri olarak açmamız müzakere sürecine verdiğimiz önemin bir göstergesidir. Çevre faslı kapsamında 99 direktifin uyumlaştırma çalışmaları büyük ölçüde tamamlanarak 88 adet mevzuat yürürlüğe girmiştir.

Eurobarometer'in ekim 2011'de yayınladığı rapora göre ab vatandaşlarına göre dünyanın en büyük beş problemi:

Açlık ve temiz içme suyu

İklim değişikliği

Ekonomik problemler

Terör tehdidi

Enerji

Tüm bu sorunların çözümü "enerji" dir. Enerjiye olan hızlı talep artışını karşılamak üzere yatırımları artırırken sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda çevrenin korunmasına da önem veriliyor.

Türkiye'nin enerji tüketimi bir önceki yıla göre % 10, elektrik enerjisine olan talebi % 8 oranında arttı.

Aynı dönemde dünya enerji tüketimi ise % 5.6, elektrik tüketimi ise % 5.9 artmıştır.

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı hızlı kalkınma ve gelişme bu talebi artıran en önemli etken.

İklim değişikliğine olumsuz etkisi nedeniyle fosil yakıtlarından enerji üretimi azaltılarak yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik veriyoruz.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki amacıyla 2005 yılında yenilenebilir enerji kanununu çıkardık.

Bu alanda özel sektör yatırımlarına destek vermeye başladık. Kısa sürede ciddi bir yol kat ettik.

2010 yılında devreye giren 2287 megavatlık santralin % 50'den fazlası yenilenebilir enerji santrali.

Jeotermalden elektrik üretimimiz 2011 yılı için 115 megavat. 2013 yılı hedefimiz 550 megavat. Şubat ayı itibariyle 650 megavatlık proje için lisans verildi.

Jeotermali aynı zamanda ısıtma için kullanıyoruz. Halen 201 bin konut jeotermalle ısıtılmakta. Bu sayıyı 1 milyon 250 bine çıkarmayı hedefliyoruz.

Enerji üretimimize artırırken, var olanı da verimli kullanmaya yönelik enerji verimliliği çalışmalarımız devam ediyoruz.2008 yılında enerji verimliliği kanununu çıkardık. Binalara yönelik enerji verimliliği kimlik belgesi çalışmalarımız devam ediyor. Yapılarda enerji verimliliği projelerine % 20'si 100 bin lirayı geçmemek üzere destek veriyoruz. Belli büyüklükteki binalar için enerji yöneticisi uygulaması getirdik."dedi

Hristiyan Demokrat Grubunun (CDU/CSU) Türkiye Raportörü Thomas Bareiss ise kabulde yaptığı konuşmadan önce heyetinde bulunan üyeleri tanıttı.
Hristiyan Demokrat Grubunun (CDU/CSU) Türkiye Raportörü Thomas Bareiss, yenilenebilir enerji'nin önemine dikkat çekti.

Türkiye Raportörü Thomas Bareiss ise sözlerinde şunları kaydetti:

"Çok geniş bir yelpazede konulara değinindiniz. Biz de bu konulara değinebiliriz ve saatlerce konuşabiliriz. Ben 15 yıldan beri Türkiye'ye gidip, geliyorum. Alman ve Türk dostluğunun altını çizmiş olmanız benim açımdan son derece önemli.

Önümüzdeki dönemde çok daha yoğun bir ilişki ve işbirliği içerisine girmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bahsetmiş olduğunuz kökler de bağlar da çok önemli. Bu bağları da işbirliğinin artırılması yönünde de daha fazla kullanabiliriz diye düşünüyorum.

Türkiye'ye daha önce bir çok defa ticari ziyaretler gerçekleştirdim ve yakından tanıma imkânım oldu. Bu bağlamda Türkiye'yi çok sevdiğimi söyleyebilirim. 6 yıldan beri Federal Mecliste Milletvekiliyim ve partimin de enerji politikaları sözcüsüyüm.

Avrupa Birliği ve katılımla ilgili olarak uzun süre konuşabiliriz. Başlıklarla ilgili konuşma ihtiyacı olan alanlar muhakkak vardır. Aynı görüşte olduğumuz alanlar olabilir, farklı görüşte olduğumuz alanlar olabilir. Şu anda baktığımızda aslında Avrupa Birliğinde o kadar çok sorun var ki? bana bıraksalar ben diğer konularla ilgilenmektense Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili konularda ilgilenmeyi yeğlerim.

Tabii burada sizin belirttiğiniz tüm konuları ele alma şansımız var ama ben daha pratik bir şekilde konulara yaklaşarak sizin de belirttiğiniz gibi, bahsettiğiniz konular içerisinde enerjinin de daha ön planda olduğunu da dikkate alarak enerji konusunu daha yoğun bir şekilde görüşüp ileriye dönük birlikte neler yapabiliriz bunu konuşmak istiyorum.

Dünyanın ihtiyacı artık fosil yakıtlardan, geleneksel yakıtlardan ziyade enerji 'ye olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Türkiye'de olsun Almanya'da olsun yenilenebilir enerji öne çıkmaktadır. Dünyada ihtiyaç yenilenebilir enerji 'ye doğru kaymaktadır. Aynı zamanda bu Enerji'nin sürdürülebilir olması çok önemli.

Önümüzdeki dönemlerde bu süreç sağlanmalı ve yenilenebilir enerji'nin kullanılması gerekiyor ancak ödenebilir maliyet ve ücretlerle bize sunulması gerekiyor. Diğer bir alanda da enerji güvenlik kapsamında da değerlendirilmeli. Önümüzdeki yıllarda daha verimli bir enerji yaklaşımına ihtiyacımız var. Verimlilik ön plana çıkacak. Enerji biçimlerine ve verimli bir altyapıya ihtiyacımız var. Tüm bunlarla birlikte ihtiyacımız olan enerjinin altyapısını oluşturmamız gerekiyor.

Bu çerçevede bu dönüşüm, bu transformasyon süreci içerisinde Almanya'nın yenilenebilir enerji 'ye çok angaje olduğunu söyleyebilirim. Yapılan çalışmalarda bu dönüşüm aşamasında birçok hata da yapıldı ama birçok doğru işte yapıldı. Teknik bilgi birikimi çerçevesinde ilerlemeler sağlandı. Bizim yaptığımız hatalardan da başkaları faydalandı." (19:02)