2018-05-03 - 16:22
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
Plan ve Bütçe Komisyonu, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.Komisyonda, "vergi ve prim borçlarının yapılandırılması, emeklilere ramazan ve kurban bayramları öncesi ikramiye ödenmesi, imar barışı, yaşlılık aylığının 500 liraya çıkarılması, genç girişimcilere Bağ-Kur desteği, üniversitelerden kaydı silinenlere af" gibi düzenlemeleri de içeren tasarı kabul edildi.
Plan ve Bütçe Komisyonu, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.Komisyonda, "vergi ve prim borçlarının yapılandırılması, emeklilere ramazan ve kurban bayramları öncesi ikramiye ödenmesi, imar barışı, yaşlılık aylığının 500 liraya çıkarılması, genç girişimcilere Bağ-Kur desteği, üniversitelerden kaydı silinenlere af" gibi düzenlemeleri de içeren tasarı kabul edildi.

Komisyonda, "vergi ve prim borçlarının yapılandırılması, emeklilere ramazan ve kurban bayramları öncesi ikramiye ödenmesi, imar barışı, yaşlılık aylığının 500 liraya çıkarılması, genç girişimcilere Bağ-Kur desteği, üniversitelerden kaydı silinenlere af" gibi düzenlemeleri de içeren tasarının görüşmelerine başlandı.

Toplantıda, birçok önemli düzenlemeyi içeren "Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın görüşmelerine başlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, tasarının "imar barışı" bölümüyle ilgili sunum yapıyor.

Özhaseki'nin ardından Maliye Bakanı Naci Ağbal da tasarıyla ilgili bilgi verecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Boğazı'nda bulunan yapıların imar barışı kapsamı dışında tutulması gerektiğini belirterek, "Boğaz'ın öngörünümünde kalan kısımlar bundan muaf olsunlar. Yani istisna maddesi olarak gelsin, bu haktan istifade edemesinler. Çünkü bu boğaz bir tane, ikinci bir boğaz yok. O Boğaz'ın öngörümünde yasa ne emrediyorsa o yapılsın ki biz o boğazla iftihar edelim." dedi.

Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor.

Bakan Özhaseki, toplantıda yaptığı sunumda, 1950 sonrası sanayileşme süreciyle birlikte kentlerde göç ve nüfus artışı yaşandığına işaret ederek, "Bu hızlı göçün neticesinde ülke olarak, parti, belediye ayrımı yapmıyorum, hazırlıksız yakalandık. Bunun ne getirdiğini göremedik, nasıl bir soruna yol açacağını kestiremedik. O insanlar başlarını bir yere sokmak istediklerinde yol gösteremedik, planlar yapamadık. Haliyle şehre gelen vatandaşlar, başını bir yere sokmak için bulabildiği bir yere evini yapmaya çalıştı." ifadelerini kullandı.

Özhaseki, nihayetinde gelinen noktada tam olarak Türkiye'de kaç tane konut, iş yeri var, bunların kaç tanesi imara aykırı, kaç tanesi tam iskanlı olduğu konusunda bir sayı olmamakla birlikte TÜİK verilerine göre, ülkede 26,5 milyona yakın bağımsız birimin olduğunu aktardı.

Mehmet Özhaseki, "Bunlar içerisinde özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerimiz olduğu gibi Güney Doğu'daki illerimizin büyük bir çoğunluğu, ayrıca Muğla, Antalya, Adana gibi turizm merkezi şehirlerimizin de içinde bulunduğu birçok şehrimizde ne yazık ki imara aykırılıklar var. Bu imara aykırılıkların en az yüzde 60'lar civarında olduğunu tespit ettik." diye konuştu.

Mülkiyet kaynaklı sorunların yanı sıra ruhsat ve iskanla ilgili sorunların yaşandığına dikkati çeken Özhaseki, bunlarla birlikte tapu tahsis belgelerine ilişkin sorunların da yaşandığını hatırlattı.

Büyükşehir Yasası'nın çıkmasının ardından belediyeleri kapanan beldeler ile mahalleye dönüşen köylerin de birtakım sorunlar yaşadıklarını aktaran Özhaseki, şehirlerin büyümesiyle merkezlerde kalmış fabrikalara zamanla ihtiyaç nedeniyle yapılan eklentilerin de imara aykırılıklar taşıdığını dile getirdi.

"Şimdi bütün bunları yan yana getirdiğimiz zaman kocaman bir sorunlar ordusu karşımızda duruyor ve neredeyse o 26,5 milyon bağımsız birimin yüzde 60'ı bu vaziyette." diyen Özhaseki, bunların yıkılamadığını söyledi.

Belediyelerin, kaçak yapıların yıkılması için açtıkları ihalelere müteahhitlerin katılmaması nedeniyle bu ihalelerin düştüğünü ve belediye başkanlarınca bu yöntemin, kanuna karşı hile şeklinde kullanıldığını aktaran Özhaseki, "Bazıları da ahlaki bir şey olmamakla birlikte bunu bir koz olarak kullanıyor, kaçak olarak gördüğü mesela 20 yer varsa, eğer iş yeriyse gidip her birinin gözüne bir gözüküyor ay başlarında. Bu da kulağımıza geliyor. Bunları da biliyoruz. Yıkması lazım, yıkmıyor ama göz yumduğu için de kirli ilişkiler başlıyor. Derken bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya kalıyoruz." dedi.

Komisyonda görüşülen tasarı ile vatandaşa önce kendi rızası ve beyanıyla müracaat hakkı tanındığını dile getiren Özhaseki, yapı kayıt belgesi verildiği takdirde yapılara elektrik, su ve doğalgazın bağlanabileceğini söyledi.

Özhaseki, "Belediye başkanları hapis cezasından tabi haliyle kurtarılmış oluyorlar. Vatandaş da kaçaklıktan, komşusundan almaktan, kavgadan, beladan kurtulmuş oluyor. Yıkım kararları durmuş oluyor, idari para cezaları düşüyor." açıklamasında bulundu.

Bunun herhangi bir şekilde bir müktesep oluşturmadığını vurgulayan Özhaseki, "Yani vatandaşın hali hazırdaki oturduğu yer imarda 6 kat gözüküyor ama bir kat ilave etmiş, 7 kat. Yıktığı zaman o 7 katlı hakkı almıyor. Belediyesine gidiyor, meri mevzuatta ne varsa ona uygun yapıyor. Biz sadece ne varsa bir kayıt altına alıyoruz. O kayıtla birlikte de devletle olan bu ihtilaflarını çözüme kavuşturuyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

"Tabii 31 Aralık 2017'ye kadar olan yapılmışlarla ilgili bu teklifi verdik. Bunun içerisine, değişik şekillerde düşündüğümüzde bizi belki de rahatsız eden konuların önünü kesecek şekilde birtakım istisna maddeler getirebiliriz. Benim teklifim şu; Boğaz'ın öngörünümünde kalan kısımlar bundan muaf olsunlar. Yani istisna maddesi olarak gelsin, bu haktan istifade edemesinler. Çünkü bu boğaz bir tane, ikinci bir boğaz yok. Şimdi burada hakikaten bakıldığı zaman çok değerli birtakım orada binalar var. 'Bunlar da verip kurtulacak mı' gibi bir şeyle bakılıyor ama benim oradaki meselem parayla da ilgili değil. O Boğaz'ın öngörünümünde yasa ne emrediyorsa o yapılsın ki biz o boğazla iftihar edelim. Oraya bu af maddesi gelmesin, öngörüme gelmesin. Bunu burada eğer isterseniz, uygun görürseniz bir önergeyle verebiliriz."

Bugüne kadar imar mevzuatına ilişkin değişik af yasaları getirildiğini hatırlatan Özhaseki, ancak bunların yaşanan sorunu ortadan kaldırmadığını dile getirdi.

İmar mevzuatına aykırılıkların önüne geçmek için çok sert kararlar alınabileceğini kaydeden Özhaseki, "(Bunu yapan, yaptıran, fenni mesulu ve belediye başkanı hapis cezasıyla cezalandırılır) diyelim. Şimdiye kadar olanı kayıt altına aldık. Bunların hepsi tamam ama bundan sonra yapılmamasını sağlamanın tek yolu caydırıcı bir ceza. Bu cezada da af, erteleme vesaire falan da olmasın. Bakın, yapılıyor mu yapılmıyor mu bundan sonra. Bana göre kimse yaptırmaz ve yapmaya da teşebbüs etmez." dedi.

Özhaseki, yapı denetim lisanslı kuruluşların, elektronik ortamda, sıralı bir şekilde görevlendirilmesine ilişkin bir uygulama teklifini de komisyona sunacaklarını aktardı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye ile ilgili son raporunun "seçimlerle ilgisi olmadığı" yönündeki açıklamalara, "Bu açıklama, onlar adına utanç vericidir. Bu ülkede seçim olduğunu bilmiyor musun?" diyerek tepki gösterdi.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, "vergi ve prim borçlarının yapılandırılması, emeklilere ramazan ve kurban bayramları öncesi ikramiye ödenmesi, imar barışı, yaşlılık aylığının 500 liraya çıkarılması, genç girişimcilere Bağ-Kur desteği, üniversitelerden kaydı silinenlere af" gibi düzenlemeleri de içeren tasarının tümü üzerindeki görüşmeler sürüyor.

Ağbal, görüşmeler sırasında milletvekillerinin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu düşürmesiyle ilgili değerlendirmelerine yanıt verdi.

Raporu baştan sona okuduğunu belirten Ağbal, kuruluşun Şubat ayında, bir sonraki değerlendirmeyi Ağustos ayında yapacağını söylediğini anımsattı.

Rapordaki yer alan unsurların, bir önceki rapordaki değerlendirmelerle aynı olduğuna dikkati çeken Ağbal, "Anlaşılmaz şekilde, seçime gidilen bir ülkede, yeni ve olağanüstü hiçbir gelişme yokken neden bu raporu yazdılar" diye sordu. Ağbal, şöyle konuştu:

"Seçime yakın zamanlarda bu tür değerlendirme raporları yazılmaz. Seçim sonrasında ortaya konulur. S&P'yi, plansız programsız böyle bir açıklamaya sevk eden yeni gelişmeler nelerdir? Kuruluş, bu açıklamaya kendisini iten durumu açıklamalıdır.

Dün, kuruluşun yetkilisi kalkmış 'bu açıklamamızın seçimle ilgisi yok' diyor. Bu daha da abes bir şey. Seçim olan bir ülkenin ekonomisine ilişkin açıklama yapacaksın, sonra 'seçimle ilgisi yok' diyeceksin. Gülerler insana. Kuruluş, kendine yakışmayan bir tavır sergiledi.

Şubattan bugüne genel trendde olağanüstü bir değişiklik olmaksızın bu açıklamanın yapılması, siyaseten kendisini malzeme yapmaktan başka bir şey değil. 'Raporun seçimlerle alakası yok' açıklaması, onlar adına utanç verici bir açıklamadır. Bu ülkede seçim olduğunu bilmiyor musun? Bizim duruşumuz, siyasi polemik duruşu değil. Bu zaman diliminde hiçbir şey yapmamaları lazımdı. Niye Amerika'da FED seçim öncesi karar almadı da kimse ses çıkarmadı?"

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bu yapmış olduğumuz yasal düzenlemede, 119,2 milyar lira vergi alacak aslı, 64,3 milyar lira da SGK primi aslı var. Dolayısıyla yaklaşık 183,5 milyar liralık bir vergi ve prim alacağının yapılandırılması söz konusu." dedi.

Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülüyor.

Bakan Ağbal, toplantıda yaptığı sunumda, milyonlarca vatandaşın ve vergi mükellefinin, geçmişten gelen ve henüz ödemesini yapamadığı, vadesi geçmiş borçlarını, bu düzenleme ile daha uygun koşullarla ödeme imkanına kavuşacağını belirtti.

Tasarıda yer alan düzenlemelere ilişkin bilgiler veren Ağbal, 31 Mart 2018 tarihinden önceki dönemlere ait kesinleşmiş alacakların, tasarı kapsamına girdiğini söyledi.

"Bu yapmış olduğumuz yasal düzenlemede, 119,2 milyar lira vergi alacak aslı, 64,3 milyar lira da SGK primi aslı var. Dolayısıyla yaklaşık 183,5 milyar liralık bir vergi ve prim alacağının yapılandırılması söz konusu." diyen Ağbal, getirilen kanun tasarının, bundan önceki yapılandırma kanunlarıyla hemen hemen aynı özellikleri taşıdığına dikkati çekti.

Ağbal, "Bütün yapılandırma kanunlarında olduğu gibi bu yapılandırma kanununda da alacağın aslından vazgeçmiyoruz. Dolayısıyla ister vergi, ister prim borcu olsun, vatandaşımız vergi ve prim borcunun aslını ödeyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Vadesinde ödenmeyen vergi ve prim alacaklarına ilişkin gecikme faizi ve zammı hesaplandığını hatırlatan Ağbal, şu bilgileri verdi:

"Bu yapılandırma kanununda da geçmiş dönemlere ilişkin gecikme faizi ve zammı yerine, o ilgili aylarda gerçekleşmiş Yİ-ÜFE oranında yeniden hesaplanacak bir faiz esas alınacak. Burada Yİ-ÜFE oranlarının tabiki gecikme faizi ve zammı oranlarına göre avantajlı olduğunu da biliyoruz. Özellikle Yİ-ÜFE oranlarının, genel trendin üstüne çıktığı dönemle ilgili olmak üzere, yani 2016, 2017 yıllarında o ilgili ayların Yİ-ÜFE oranını esas almak yerine, önceki yılların ortalama Yİ-ÜFE oranı esas alınarak hesaplama yapılacak. Böylelikle de son dönemde Yİ-ÜFE oranlarında yukarı yönlü hareketlenme nedeniyle vatandaşlarımız vergi veya prim borcuna ilişkin gecikme faizi ve zammı hesabında da daha yukarıda bir faiz ödemek durumunda kalmayacaklar.

Vatandaşlarımız, SGK idari para cezalarının yüzde 50'sini öderlerse, yüzde 50'sini de silmiş olacağız. Yine vatandaşımı, idari para cezasının aslını, Yİ-ÜFE'ye göre hesaplanan faizi öderse, gecikme faizi ve zammını silmiş olacağız. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yüzde 50'si ödenirse, yüzde 50'sini silmiş olacağız."

İhtilaflı vergilerin de dava aşamalarına göre yapılandırıldığını anlatan Ağbal, tasarı ile ayrıca vatandaşlara pişmanlıkla beyanda bulunma imkanı sunulduğunu da söyledi.

Matrah artırımı düzenlemesine de değinen Ağbal, vatandaşların, Gelir ve Kurumlar Vergisi bakımından 2013-2016, Gelir, Kurumlar Stopaj ve Katma Değer Vergisi bakımından ise 2013-2017 yılları itibarıyla matrahlarını ve vergi beyanlarını artırabilmelerine imkan tanındığını belirtti.

Ağbal, sözlerine şöyle devam etti:

"Temmuz ayı sonuna kadar Yapılandırma Kanunu başvuruları yapılacak. İlk ödeme Ağustos ayında SGK ile başlayacak. Eylül ayında Maliye ve diğer aylar yapılabilecek. Önceki yapılandırma kanunlarında olduğu gibi peşin, 6, 9, 12, 18 taksitler halinde ödenebilecek, 36 aya kadar taksit var. Kredi kartı ile ödemek mümkün.

Bir önceki yapılandırmada peşin ödeme halinde Yİ-ÜFE'ye göre hesaplanan faizin yüzde 50'sini almaktan vazgeçiyorduk. Yeni düzenlemede eğer vatandaş ödemesi gereken tutarı peşin öderse bu durumda hesaplanan faizin yüzde 90'ını almayacağız. Sadece yüzde 10 ödeyerek alacak. Dolayısıyla gerçekten bu defa peşin ödemeye önemli bir teşviki de getirmiş oluyoruz. Bir başka teşvik edici unsur daha getiriyoruz. Peşin ödemek yerine ağustosta veya ekimde, eylülde veya kasımda iki taksitte öderse bu durumda da hesaplanan gecikme faizini yüzde 50 indirimli alacağız. Böylelikle peşin ödemeyi de özellikle teşvik etmiş oluyoruz."

Tüm SGK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerine Ramazan ve Kurban bayramlarında, bayramdan önce biner lira emekli ikramiyesi ödeneceğini vurgulayan Maliye Bakanı Ağbal, bu uygulamadan, şehit yakını ve gaziler, Vazife ve Harp Malullüğü aylığı alan er-erbaşlar, geçici köy korucuları, şeref aylığı sahipleri, şampiyon sporcular, Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileri, terörden zarar görmesi nedeniyle aylık bağlanan siviller ile bunlardan hayatını kaybedenlerin hak sahiplerinin de yararlanacağını açıkladı.

Ağbal, "İlk defa uygulamaya bu Ramazan Bayramı'ndan önce başlıyoruz. Herhalde Haziran'ın başında bu ödemeler hak sahiplerine yapılmış olacak. Tabi ki dosya bazında yapılacak, her hak sahibi dosyadan aldığı pay oranında bu ikramiyeden yararlanacak. Böylelikle bütün emeklilerimizin yıllık 2 bin liralık, aylıklarında bir artış yapmış olacağız. Aylık olarak düşünecek olursak da bütün emeklilerin emekli aylıklarında 166 lira civarında bir artış da yapmış olacağız. 12,3 milyon emeklimiz bu uygulamadan yararlanacak. Düzenlemenin maliyeti 22,3 milyar lira." dedi.

Bakan Ağbal, 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz vatandaşların aylıklarının da 266 liradan 500 liraya çıkarıldığını aktararak, bundan 581 bin kişinin bundan yararlanacağını bildirdi.

Emekli esnafın sosyal güvenlik destek primi borçlarının da silineceğine dikkati çeken Ağbal, tasarı uyarınca ayrıca Bağ-Kur'lu esnafın da geçmişe dönük borçlarını dondurabileceğini anlattı.

Genç Bağ-Kur'lular bir prim teşviki düzenlemesinin de bulunduğunu belirten Ağbal, "18 yaşını doldurmuş, 29 yaşını doldurmamış genç Bağ-Kur'luların, yani yeni işyeri açtığı için ilk defa Bağ-Kur'lu olan gençlerimizin bir yıl süreyle Bağ-Kur primlerini devlet olarak biz karşılamış olacağız." diye konuştu.

Çeşitli nedenlerle okudukları üniversitelerden ayrılanlara, eğitimlerine yeniden dönme imkanı getirildiğini de aktaran Ağbal, bu uygulamadan, terör suçundan mahkum olanlar ile terör örgütleriyle ilişkili olanların yararlanamayacağını dile getirdi.

Hazineye ait taşınmazları kullanan çiftçilere kolay ve uygun bedelle kiralama imkanı getirdiklerini de aktaran Ağbal, Maliye tarafından 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılan tespitlerde, ecrimisil ödeyerek kullanıcı olduğu belirlenen vatandaşlara, müracaatları halinde 10 yıllık doğrudan kiralama hakkı sağladıklarını da ifade etti.

Bakanlar Kuruluna, tapı harcı oranını, inşaatların yeni olma durumuna göre farklılaştırma imkanı getirdiklerini kaydeden Naci Ağbal, "Teknoloji geliştirme bölgelerinin, orman alanları içerisinde oluşturulabilmesine ilişkin bir düzenleme öneriyoruz. Ama burada bu maddeyle ilgili verilecek bir önergeyle bunun tasarıdan çıkarılması düşünülüyor." diye konuştu.

*** HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***