2016-08-09 - 17:02
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, gündeminin ilk sırasına alınan 45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, iş verenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olmasını içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, gündeminin ilk sırasına alınan 45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, iş verenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olmasını içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.

Usul üzerine söz alan muhalefet milletvekilleri, gündemin ikinci sırasında yer alan Varlık Fonu Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına ilişkin "torba kanun" eleştirisinde bulundular.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, tasarının kendilerine zamanında gelmediğini ifade etti.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Hakkari ve Cizre'nin il olmaktan çıkarılması ve belediyelere kayyum atanmasına ilişkin düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu savundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bilgiç, partilerin komisyon sözcüleriyle yaptıkları görüşmeler sonucu, Türkiye Varlık Fonu Kurulmasına ilişkin düzenlemelerin tasarıdan çıkarılacağını dile getirdi.

Varlık Fonu kurulmasına ilişkin düzenlemeleri içeren maddelerin, oluşturulacak bir alt komisyonda yeniden ele alınarak, iki gün içerisinde teklif olarak yeniden komisyonun gündemine geleceğini bildiren Bilgiç, tasarıdaki eleştiri alan bazı maddelerin de yeniden ele alınabileceğini söyledi.

Bilgiç, "Uzlaşma, her konuda hemfikir olma anlamına gelmiyor. O zaman demokrasinin, siyasi partilerin anlamı kalmıyor. Tek sesliliğin olduğu sistemde demokrasiden söz etmek mümkün değil. Farklı yaklaşımlar olacak ama üzerinde uzlaşılabilen alanlarda da uzlaşacağız." dedi.

Daha sonra Maliye Bakanı Naci Ağbal, ilk sırada bulunan Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde sunumuna başladı.

Tasarıyla ilgili bilgi veren Maliye Bakanı Ağbal, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) ilk olarak Türkiye'ye 2001'de yasal düzenlemeyle getirilerek tabana oturtulduğunu söyledi.

BES'in önemli ölçüde genişlemesinin de 2013 yılında devlet katkısı yapılmasına ilişkin yasal düzenlemeyle sağlandığını ifade eden Ağbal, "Bugün burada BES'i kapsam olarak genişletecek bir yasal düzenlemeyi yapmak üzere bir araya gelmiş olduk." dedi.

Bir ülkede büyümeyi belirleyen en önemli bileşenlerden birinin de tasarruf oranları olduğuna vurgu yapan Ağbal, şunları kaydetti:

"Ülkemizdeki tasarruf oranlarının Türkiye'nin arzu ettiği, olması gereken büyüme oranlarına uygun düşmediğini de hepimiz biliyoruz. Gerek kalkınma planlarımızda gerekse kalkınma planına uygun hazırlanmış öncelikli dönüşüm programlarımız arasında yer alan bir düzenlemeyi huzurlarınıza getirmiş bulunuyoruz. Bireysel Emeklilik Sistemi 2001 yılında yasalaştı, 2003 yılında yürürlüğe girdi, esas genişlemesini 2013 yılında devlet katkısı sistemini getirmek suretiyle yaptık. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde 2013 yılında yapmış olduğumuz yasal düzenlemeden sonraki geçtiğimiz 3,5 yıl içinde katılımcı sayısı 3,1 milyondan 6,4 milyona çıktı. Yani katılımcı sayısı iki kat arttı.

Sistemdeki fon büyüklüğü ise 2012 yılı sonunda yaklaşık 20,3 milyar lira idi. Temmuz 2016 itibarıyla devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki tasarruf tutarı 49 milyar liraya ulaştı. Devlet katkısı hesabındaki tutarı da dikkate aldığınızda şu anda BES'te toplam fon tutarı 56 milyar liraya ulaşmış durumda. Gelinen noktada BES'deki fonların milli gelire oranı 2016 yılı itibarıyla yaklaşık 2,5 seviyesine ulaştı. İnşallah BES yaygınlaştıkça buradaki fon tutarı yıllar itibarıyla daha da artacak."

Ağbal, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Türkiye'de bireysel emeklilik sisteminin kapsayıcılığının artırılması ve sistemin yaygınlaştırılması ile yurt içi tasarruf oranının yükseltilmesi ve çalışanların emeklilik döneminde refah düzeyinin artırılmasının amaçlandığının altını çizdi.

Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde 2003 yılında faaliyete başlamış olan Bireysel Emeklilik Sistemi bugün 6,4 milyon katılımcıya, devlet katkısı dahil 56 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaşmış oldu. Bu kapsamda yapılan düzenlemeyle iş yeri bazlı özel emeklilik planlarına yönelik bir uygulama yapılmaktadır. Halihazırda otomatik katılıma dayalı bireysel emeklilik sistemi ABD'de, İngiltere'de, İtalya'da ve Yeni Zelanda'da farklı formatlarda uygulanmaktadır. Diğer ülkelerdeki başarılı örnekleri de dikkate alarak bu örnekleri ülkemizde hayata geçirmeyi planlıyoruz."

Otomatik bireysel emeklilik düzenlemesinin teknik detayları hakkında da bilgi veren Ağbal, düzenlemedeki cazip yapı sayesinde çalışanların sisteme ilgisinin yoğun olacağını düşündüklerini söyledi.

Başka ülke uygulamalarının incelendiğinde kişilerin cayma hakkının olmasına rağmen geçen iki aylık sürecin sonunda katılımcıların sistemde kalmaya devam ettiğinin görüldüğünü de vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:

"Yapılan düzenlemelerle hem ülkenin ihtiyaç duyduğu tasarrufların artırılması sağlanmış olacak, bu suretle cari açığın azaltılmasına ciddi katkı sağlanacak hem de vatandaşlarımızın emeklilik dönemindeki refah seviyesi yükseltilmiş olacaktır. Arkadaşların yaptığı bir senaryoya göre, 10 yıllık bir süre sonunda sistemde 100 milyar liralık bir fonun oluşacağı tahmin edilmektedir. Yaklaşık 6,7 milyon kişinin bu sistemin içine gireceğini, 10 yıllık bir süreç sonunda 100 milyar liralık tasarrufun birikimli olarak stok değer olarak oluşacağını düşünüyoruz. Bu senaryo Bakanlar Kurulu'nun, iş yerinde çalışan sayısını 100 olarak belirlediği varsayımına bağlı olarak oluşturulan bir senaryo."

Ağbal, birikimlerin herhangi bir şekilde kamu bütçesiyle ilişkilendirilmesi ya da kamu fon sistemi içerisinde değerlendirilmesinin de asla söz konusu olmayacağını sözlerine ekledi.

Tasarının tümü üzerinde soru ve eleştirileri yanıtlayan Ağbal, düzenlemenin amacının tasarruf oranlarını yukarı çekmek olduğunu kaydetti.

Tasarruf oranlarının yetersizliğinin zaman zaman gündeme geldiğini dile getiren Ağbal, tasarının, farklı ülkelerdeki uygulamalardan yararlanılarak ve sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişinde bulunularak hazırlandığını dile getirdi.

Düzenlemenin, uzun vadede tasarruf oranlarına katkı yapacağını belirten Ağbal, "Türkiye'nin daha çok büyüme oranlarına ihtiyacı var. Toplanan fonların sigorta şirketleri tarafından değerlendirilmesi noktasında şirketlerin yerli veya yabancı olmasını önemsememek gerekir. Biz global ekonomiye entegre olmuş, doğrudan uluslararası sermaye çekmek isteyen bir ülkeyiz. Ne kadar çok uluslarası sermaye gelirse, büyüme o kadar artar." dedi.

Geçmişteki uygulamalar dolayısıyla, zorunlu tasarruflarla ilgili hafızaların iyi olmadığını belirten Ağbal, ancak burada, toplanan tasarrufların yönetilmesi konusunda bir kamu müdahalesinin söz konusu olmadığını hatırlattı.

Sigorta şirketlerinin yatırım araçlarını seçme konusunda serbest olduklarını dile getiren Ağbal, "BES, kısa vadeli bir enstrüman değil. BES, temelinde emeklilik rejiminin bir parçası. Uzun vadeli bir tasarruf yöntemi. BES'te uzun vadede kalınırsa, sistemden elde edilen getiri, diğer yatırım araçlarından elde edilen getiriden daha fazla oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, sistemde uzun vadede kalmayı zorunlulukla değil, teşvik edici yöntemlerle sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, iş verenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olmasını içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Tasarıya göre, Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, işverenin, kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek.

İşveren, çalışanını ancak otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda Hazine Müsteşarlığınca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına dahil edebilecek.

Bakanlar Kurulu, bu madde uyarınca emeklilik planına dahil edilecek işyerleri ile çalışanları ve bu kapsamdaki uygulama esaslarını belirlemeye yetkili olacak.

Çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3'üne karşılık gelen tutar olacak. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yüzde 1'e kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.

Bu tutar, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden iş günü, işveren tarafından şirkete aktarılacak. İşveren, katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç aktarırsa, çalışanın birikiminde oluşan parasal kayıptan sorumlu olacak.

Çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilecek.

Çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte 10 işgünü içinde çalışana iade edilecek.

Şirket, cayma süresince ödenen katkı paylarının değer kaybetmemesini sağlayacak şekilde fon yönetiminden sorumlu olacak.

Cayma hakkını kullanmayan çalışan, belirlenecek hallerde katkı payı ödemesine ara verilmesini talep edebilecek.

Bu madde kapsamında bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni işyerinde bu madde kapsamında bir emeklilik planı varsa, çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılacak.

Yeni işyerinde emeklilik planının bulunmaması halinde çalışan, talep ederse önceki işyerinde düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilecek; talep etmezse emeklilik sözleşmesi sonlandırılacak.

Çalışan adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı payları üzerinden devlet katkısı sağlanacak.

Çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, bin TL ilave devlet katkısı sağlanacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yarısına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya yetkili olacak.

Emeklilik hakkının kullanılması halinde, hesabında bulunan birikimi en az 10 yıllık, yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5'i karşılığı ek devlet katkısı ödemesi yapılacak.

Çalışan katkı payının takip ve tahsil sorumluluğu şirkete ait olacak.

Şirketlerce, fon işletim gideri kesintisi dışında başka bir kesinti yapılamayacak.

İşverenin yükümlülüklerine ve yürürlüğe konulan düzenlemelere uymaması halinde, her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 100 TL idari para cezası uygulanacak.

Düzenleme, 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girecek.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, proje bazlı teşvik uygulaması, şehit yakınına ÖTV'siz araç, ticari araçların yenilenmesinde vergi teşviki, Hakkari ve Şırnak illerinin kaldırılarak Yüksekova ve Cizre illerinin kurulması, terörle ilişkili belediyelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmeler sürüyor.

"Torba tasarı"dan, verilen önergeyle, Türkiye Varlık Fonu kurulmasına ilişkin 9 madde çıkarıldı. Bu maddeler ayrı bir kanun teklifi olarak bugün TBMM Başkanlığına sunuldu.

Komisyon Başkanı, AK Parti Isparta Milletvekili Sırrı Süreyya Bilgiç, Türkiye Varlık Fonu kurulmasına ilişkin teklifin komisyonda bir iki gün içinde ele alınacağını söyledi.

Bilgiç, ayrıca tasarının 10 ve 12. maddelerinin de geri çekileceğini açıkladı.

Geri çekileceği açıklanan 10. maddeyle, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) içinde yapılmakta olan temapark ve hayvanat bahçesi, rekreasyon alanları ve buraya gelecek ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak yapıların yer aldığı alanın bedelsiz olarak Ankara Büyükşehir Belediyesine 29 yıllığına tahsisi sağlanıyordu.

Tasarının 12. maddesi de tapuda kişiler adına kayıtlı iken, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mahkemelerce orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapusu iptal edilerek verilen müsadere kararı gereğince Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetine alınan fabrika veya ticarethane niteliğindeki bina ve tesislerin üzerinde yer aldığı devlet ormanlarının tapu sicilindeki vasfı halihazır durumuna uygun olarak tahsis edilmesi ve orman tahdit sınırlarının da buna göre düzeltilmesini öngörüyordu.

"Torba tasarı" hakkında bilgi veren Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye Varlık Fonu kurulmasına yönelik düzenlemenin müstakil kanun olarak yasalaşmasının daha doğru olacağını, biraz daha iyileştirilebileceğini muhalefet partileriyle birlikte kararlaştırdıklarını bildirdi.

Muhalefet partileriyle, bu düzenlemenin, Meclis tatile girmeden yasalaşması konusunda prensipte mutabık kaldıklarını bildiren Ağbal, muhalefet partisi milletvekillerine olumlu yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti.

Tasarının, farklı konularla ilgili düzenlemeleri içerdiğini belirten Ağbal, 2023 vizyonu çerçevesinde öngörülen stratejik alanlara yönelik yeni bir teşvik sistemini hayata geçirmek istediklerini kaydetti.

Ülkelerin, globalleşen dünyada farklı teşvik unsurlarını devreye soktuklarını dile getiren Ağbal, sağlanacak bütün teşviklerin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.

Ağbal, "Global rekabetin gerektirdiği esnek, dinamik, rekabetçi teşvik sistemi Türkiye'ye kazandırılmış olacak." diye konuştu.

Cep telefonlarından hali hazırda Bakanlar Kurulu kararıyla 160 TL ÖTV alındığını, düzenlemeyle bunun kanuna konulduğunu belirten Ağbal, yeni bir artışın söz konusu olmadığını bildirdi.

Ağbal, tasarıdaki düzenlemelerle ilgili bilgi verdi.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler sürerken, Komisyon Başkanı Bilgiç, yarın çalışmalara devam etmek üzere toplantıyı kapattı.