2011-11-17 - 12:43
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2012 yılı bütçeleri görüşüldü. Görüşmelerin ardından, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2012 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2012 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Van'da yaşanan deprem nedeniyle, depremzede öğrencilerden 1 yıl boyunca yurt ücreti alınmayacağını açıkladı.
Bakan Kılıç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Gençlik ve Spor Bakanlığının 2012 yılı bütçesini sunarken, Türkiye genelinde öğrenci yurtlarında yapılacak iyileştirmelere ve Van'daki deprem nedeniyle yıkılan yükseköğrenim öğrenci yurtlarına değinerek, ''Bu durum karşısında Van'daki 3221 depremzede öğrencimizden ve Türkiye genelinde yüksek öğrenimini yapan Van ili nüfusuna kayıtlı 2183 öğrencimizden 1 yıl boyunca yurt barınma ve yemek parası alınmayacak'' dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2002 yılında öğrencilere ödenen aylık kredi miktarının 45 lira olduğunu hatırlatarak, bu rakamı 240 liraya yükselttiklerini söyledi.
Kılıç, bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2012 yılı bütçesini Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.
2004 yılından itibaren Kredi ve Yurtlar Kurumuna müracaat eden başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs, geri kalan tüm öğrencilere ise öğrenim kredisi verildiğini bildiren Kılıç, ''Ayrıca isteyen her öğrenciye katkı kredisi verilmektedir. Aynı şekilde 2012 yılında da başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs, isteyen her öğrenciye öğrenim ve katkı kredisi verilmektedir. 2002 yılında öğrencilere ödenen aylık kredi miktarı 45 lira iken, 2011 yılında bu miktar 240 liraya yükseltilmiştir. Yüksek lisans öğrencilerine aylık burs, kredi miktarının 2 katı 480 lira, doktora öğrencileri ve ÖSS'de ilk 100'e giren öğrenciler ile amatör milli sporcu olan öğrencilere 3 katı 720 lira burs verilmektedir'' açıklamasında bulundu.
Suat Kılıç, düşük enflasyona rağmen öğrenci burs ve kredilerinde çok yüksek artışlar yaptıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2002 yılından bu yana yükseköğrenim öğrencilerinin burs ve öğrenim kredilerinde yapılan artış, düşük enflasyona rağmen yüzde 433 olmuştur. Şayet 2002-2011 yılları arasında aylık burs ve kredi miktarında yıllık enflasyon artışları oranında artış yapılmış olsaydı, 2011 yılında aylık yaklaşık 100 lira burs ve öğrenim kredisi verilmiş olacaktı.''
Kılıç, takibe alınmış öğrenim katkı kredisi borçlarının yeniden yapılandırıldığına da dikkat çekerek, şöyle konuştu:
''Takibe alınmış öğrenim katkı kredisi borçlarının, peşin 12, 24 ve 36 aya varan seçenekleriyle geri ödemesinin yeniden yapılandırılması konusundan yararlanmak üzere yaklaşık 294 bin 174 kişi başvuruda bulunmuş olup, bu kişilerin 579 milyon 54 bin 878 lira olan borçlarından gecikme zammı tutarı olan 96 milyon 115 bin 976 lirası silinmiş ve geriye kalan toplam 482 milyon 938 bin 902 lira olan Kredi Yurtlar Kurumu alacağı yeniden yapılandırılmıştır. Böylece hem kurum alacağının geri dönüşü sağlanmış, hem de borçlara yeniden yapılandırma imkanı getirilerek, borçlarını ödemede büyük kolaylık sağlanmıştır.''
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, YURTKUR'a bağlı öğrenci yurtlarında 2002 yılında 77 il ve 59 ilçede toplam 193 yurtta 188 bin 187 yatak kapasitesi ile hizmet verildiğini, 2011 yılında yurtiçinde 81 il ve 123 ilçede toplam 298 yurtta 265 bin 39, Kıbrıs Lefke yurdunda 406 yatak kapasitesi olmak üzere toplam 265 bin 445 kapasiteyle hizmet verdiklerini bildirdi. Kılıç, şöyle devam etti:
''2012 Mart ayı sonun kadar açılacak olan öğrenci yurtlarıyla birlikte kapasitenin 300 bini geçmesi hedeflenmektedir. 2003 yılından bu yana 87 bin 705 yatak kapasiteli 212 adet blok yurt hizmete açılmıştır. Eski anlayış olan ranza sistemi uygulansaydı 175 bin 410 yatak kapasitesi ilave edilmiş olacaktı. Kurumun yeni hizmet anlayışı doğrultusunda, son 7 yılda otel standardında ahşap mobilyalı, karyola sisteminde, 1, 3 ve 4 kişilik, içerisinde banyo, tuvalet, TV, buzdolabı, telefon bulunan yurtlar hizmete sunulmuştur. Yeni yurtlar engelli öğrencilerin ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecekleri şekilde projelendirilirken, eski yurtlarda da engelli öğrencilere yönelik fiziki iyileştirilmeler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.''
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, spor alanında gözetim, yaygınlaştırma, geliştirme ve ulusal bir spor politikası geliştirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bakan Kılıç, Bakanlığının 3 Haziran'da kurulduğunu belirterek, temel felsefelerinin; gençliğe sunulan hizmetlerin tek çatı altında toplanması ve koordinasyonu sağlamak olduğunu söyledi.
Spor alanında gözetim, yaygınlaştırma, geliştirme ve ulusal bir spor politikası geliştirilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Kılıç, dünyadaki gelişmelere sessiz kalamayacaklarını ve bu gelişmelere yön vermeyi amaçladıklarını ifade etti. En büyük zenginliklerinin insan sermayesi olduğunu dile getiren Kılıç, TÜİK verilerine göre, toplam nüfusun yüzde 42'sinin 24 yaşın altında olduğuna dikkati çekti. Kılıç, genç nüfusun en değerli kaynak olduğunu bildirdi.
Gençlerin eğitimini tamamlaması, iş bulması, kimlik oluşturması ve aile düzenini oluşturması konusunda arayışlar içinde olduğunu belirten Bakan Kılıç, İsveçli düşünür Johan Vilhelm Snellman'ın ''Gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız, orada ısırganlar, dikenler yetişir'' sözünü anımsatarak, Atatürk'ün de Snellman'ın bu düşüncesinden etkilendiğini ve ''Beyaz Zambaklar'' adlı kitabını kendi döneminde tüm okullarda okunmasını zorunlu kaynak eserler arasına aldırdığını söyledi.
Kılıç, Atatürk'ün, ''Büyük Önder, gençliği yetiştiriniz onlara ilim ve irfanın, kültürün müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkine konduğu vakit, Türk milleti yükselecektir'' sözlerine atıfta bulunarak, bedenen ve ruhen iyi yetişmiş bir genç nüfusun, 21. yüzyılda ülkenin başta sosyal ve kültürel olmak üzere her alanda rekabet gücünü artıracağını ifade etti. Kılıç, ''Bizim yapmamız gereken, gençlere güvenmek ve onları her alanda desteklemektir. Bakanlık olarak bir gençlik politikası oluşturarak ve gençlerimize her türlü desteği sağlayarak ülkemize bu alanda önemli katkılar sağlayabileceğimizi düşünüyoruz'' dedi.
Konuşmasında, spor politikalarına da değinen Kılıç, sporda başarılı ülkelerin diğerlerinden ekonomik ve sosyal alanda da daha gelişmiş olduğuna söyledi. Kılıç, Atatürk'ün bu konuda yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sporu toplumun tüm katmanlarına yaymak gerektiğini vurgulayan, topyekun spor yapan bir toplum oluşturmak istediklerini ifade eden Kılıç, gelişmiş ülkelerde spor yapanların oranının toplam nüfusa oranının yüzde 50 seviyesinde olduğuna işaret etti.
Kılıç, bu oranın Türkiye'de yüzde 2'ler düzeyinde olduğunu dile getirdi. Amaçlarının beden eğitimi ve spor sektörünün her türlü siyasi girişimden ve fırsatçı yaklaşımlardan uzak tutmak olduğunu bildiren Kılıç, kamu çıkarlarını en önde tutarak, bilimsel ilke ve yöntemler oluşturarak yeni bir yapıya kavuşturmak istediklerini, bunda da özerkliğin bu çalışmaların güvencesi olacağını söyledi.
Suat Kılıç, gençlik ve eğitime yapılan yatırım ve politikaların ancak uzun vadede geri dönüşmesinin mümkün olabileceğini vurguladı. Kılıç, bu nedenle yapılan çalışmaların sabırla takip edilmesi gerektiği bildirdi. Yeni bütçe yılında spor kadar gençliğe de yatırım yaparak, sağlıklı nesiller oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Yeni dönemde gençlik merkezlerinin sayılarının artırılacağını, faaliyet ve türlerinin çoğaltılacağını ve müstakil binalara kavuşturulacağını anlatan Kılıç, böylece ailelerin çocuklarını bu merkezlere güvenle göndereceğini dile getirdi.
Kılıç, bakanlık teşkilatının kuruluş çalışmalarını bu güne kadar sürdürdüklerini ve atamalarını büyük ölçüde tamamladıklarını söyledi. Kılıç, 2010 yılı sonu TÜİK verilerine göre, 15-24 yaş arası nüfusun 12 milyon 545 bin olduğunu, bunun Türkiye nüfusun yüzde 17'sine denk genliğini ifade etti. Kılıç, Türkiye'nin tüm illerinden 3700 gencin Çanakkale ve Bilecik'i ziyaret ettiğini, yeni yılda bu rakamı yüz binlere ulaştırmak istediklerini açıkladı. Kılıç, tarih kültür gezilerin doğu ve batı arasında yapılacağını bildirdi.
Kılıç, yatırımların hızlandırılması için çeşitli kaynakları devreye soktuklarını belirterek, sporda çok verimli bir yılı yaşayacaklarını ümit ettiğini ifade etti.
Bakan Kılıç, bazı illere stadyum sözü verdiklerini anımsatarak, bu illerle ilgili tüm gerekliliklerin yerine getirileceğini belirtti. Kılıç, Trabzon'a bir çok tesis kazandırdıklarını, bunlara ilaveten 1854 yatak kapasiteli olimpiyat köyünü kazandırdıklarını anlatarak, ''Şimdi sırada Mersin var. Akdeniz Oyunları kapsamında Mersin'de bir stadyum, bir olimpik yüzme havuzu, bir atış poligonu, iki kapalı spor salonu, bir atletizm sahası ve ayrıca atletizm sahası tribünü olmak üzere 8 yeni eser kazandıracağız. Akdeniz Oyunları kapsamında Mersin Üniversitesine 3500 yatak kapasiteli olimpiyat köyünü yine Kredi ve Yurtlar Kurumu yatırımları arasına kazandırmak imkanını bulacağız'' diye konuştu.
Bütçe üzerinde görüşünü açıklayan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, başarının sağlanması için üniversitelerde ve liselerde okul liglerinin kurulması gerektiğini ifade etti.
Günal, Antalya'da stadyum sıkıntısı olduğunu, stadın yapılması konusunda koordinasyonsuzluk bulunduğunu öne sürdü.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak ise Günal'ın bu konuyla ilgili yapılan toplantılara katılmadığını belirterek, konuyu bilmediğini dile getirdi. Günal ile Badak bir süre bu konuda tartıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'de gençlerinin işsizlik, yoksulluk, eğitimden yoksunluk, karar verme süreçlerine katılamama gibi çok önemli sorunları olduğu belirterek, ''Eğitim alanında yapılan harcamaların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranında OECD ortalaması ise 5,9 iken, ülkemizde bu oran maalesef 3,8 ile OECD ülkeleri içinde en düşük düzeydedir'' dedi.
Ayaydın, genç işsizlik oranının 2003-2010 döneminde ortalama yüzde 21'e çıktığını ileri sürerek, gençlerin karar alma mekanizmalarına katılması gerektiğini söyledi.
Yurt hizmetlerinin üniversite gençliğine yeterli gelmediğini iddia eden Ayaydın, ''Bedelli askerlik teklifimizde, buradan sağlanacak gelirleri üniversite gençliğine yurt yapımına tahsis edeceğimizi ilan etmiştik. Bu duyarlılığı Hükümetten de bekliyoruz. Bedelli askerlikten gelecek parayla yurt yapılsın'' önerisinde bulundu.
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, yapılan yatırımlara rağmen aynı oranda sporda, özellikle futbolda başarı elde edilemediğini söyledi. Bunun nedeninin ''yabancı sporcular'' olduğunu düşündüğünü belirten Üstün, ''Hiddink'in gelmesine kimse taraftar değildi ama geldi. Hiç bir şey yapmadan 20 milyon TL'yi aldı ve gitti. Ben olsaydım belki daha başarılı olurdum. Arkadaşlardan 'çıkın oynayın' diye rica ederdim, motive ederdim'' diye konuştu.
Üstün, yerli teknik direktörlere önem verilmesi gerektiğini söyledi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, bakanlığın bütçesinin yeterli olmadığını savundu.
Olimpiyatlarda başarılı olunamadığını belirten Akçay, Türkiye'nin olimpiyat perspektifinin olmadığını öne sürdü. Akçay, ''Acaba neden başarısız sonuçlar alıyoruz, bunu mutlaka kendimizi sormamız ve cevabını bulmamız gerekiyor. Bu konunun milli mesele olarak ele alınması lazım. Orta ve uzun vadede politika belirlenmeli'' diye konutu.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, yurtlarda, tiyatro, sinema, konferans gibi etkinliklerin düzenlenmesinin öğrencilerin hafta sonlarını ve akşamları değerlendirme açısından iyi olacağını anlattı.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sporda şiddet yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi hakkında, ''Bu kanun teklifinin kesin bir yasalaşma takvimi içine girip girmeyeceği konusunda da peşin bir hüküm ifade edemeyiz. Ama 4 partinin bu değişiklikler konusunda hem fikir olması, bu yönde bir değişiklik yapılacağına dair kuvvetli bir karine olarak ortada durmaktadır'' dedi.
Suat Kılıç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Bakan Kılıç, değişikliğin henüz yapılmadığını, Kulüpler Birliği yönetiminin, TBMM'de grubu bulunan 4 partinin gruplarına bir kanun teklifi götürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
''4 grup bu kanun teklifi üzerinde mutabık kaldı. Bu kanun teklifi TBMM Başkanlığına verildi. Bildiğim kadarıyla Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, onun akabinde önümüzdeki hafta Salı günü Adalet Komisyonunda gündeme alınması bekleniyor. Dolayısıyla Adalet Komisyonunun tavrı ne olur, bunun sonrasında TBMM Genel Kurulu'nda tavır ne olur? Bunların bu aşamada ne olduğunu bilmiyoruz. Bilmediğimiz için bu kanun teklifinin kesin bir yasalaşma takvimi içine girip, girmeyeceği konusunda da peşin bir hüküm ifade edemeyiz. Ama 4 partinin bu değişiklikler konusunda hem fikir olması, grupları adına partilerin teklifin altına imzalarını atmış olması, bu yönde bir değişiklik yapılacağına dair kuvvetli bir karine olarak ortada durmaktadır'' diye konuştu.
Suat Kılıç, ''Bu değişiklikler yapılırsa ne olur?'' şeklindeki bir soruya ise şu karşılığı verdi:
''Evvela bu kanundaki 5-12 yıl hapis cezası yaptırımının genel hukuk normları, Türk ceza sistemi ve diğer Avrupa ülkelerindeki benzer suçlara yönelik cezai yaptırımlarla bağdaşmadığı ve onlara göre çok ileri derecede ağır bir yaptırım olduğu kanaati pek çok kişi ve kurum tarafından ifade edilmişti. Eğer yapılan bu düzenleme ile Türk Ceza sisteminin genel normlarına ve AB normlarına bir paralellik sağlanıyorsa, burada çok fazla itiraza değer bir husus görülmeyecektir. Ancak ben başından itibaren şunu ifade ettim. Hükümet olarak bir kanun tasarısıyla 6222'nin değişmesinden yana bir tavır içinde olmayacağımızı beyan ettim. Dolayısıyla ortada bir hükümet tasarısı söz konusu değildir. 4 grup üyesi Milletvekilleri tarafından verilmiş olan bir kanun teklifi mevzu bahistir. Burada benim şahsen gözettiğim iki unsur var. Bunlardan bir tanesi, hapis cezası 5-12 yıl limitinden daha aşağı bir sınıra çekilecek olsa bile, bu hapis cezasının kesinlikle paraya çevrilmemesi ve seçenek yaptırımlara dönüştürülememesi gerekir. Yani mahkeme tarafından verilecek olan hapis cezası ne olursa olsun, bu paraya dönüştürülmeksizin, ertelenmeksizin açıklanması. Geriye bırakılmaksızın hükmün o süre ile birlikte infaz edilmesi gerekir.
İkincisi 20 bin gün adli para cezası var. Her bir günün karşılığı 100 liradır. 20 bin gün üzerinden gidildiği zaman bu rakamın gideceği yer bellidir. 20 bin gün para cezasının da muhafaza edilmesi gerektiğini ifade ettik. Bunlarla birlikte şike suçundan kesin hüküm giyenlerin futbol federasyonları, spor kulüpleri ve benzeri sportif aktivitelerde tekrardan mahkumiyetleri sonrasında görev almayacaklarının hükme bağlanmasının gerektiğini de bu süreçte beyan ettik.''
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, tahmin ediyorum hazırlanmış olan kanun teklifinin yukarıdaki hususları içerir vaziyette olduğunu tahmin ettiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dolayısıyla nihai karar TBMM Genel Kurulu'ndadır. Eğer Milletvekilleri 6222 sayılı kanunda Kulüpler Birliğinin 18 imzası ve 4 siyasi parti grubunun ortak teklifinde bir değişiklik ihtiyacı görürse, TBMM kendi gündemine hakimdir ve değişiklikleri yapar. Yok eğer milletvekilleri geçen yıl çıkarılmış olan kanunun değişmesinde bir fayda görmezse ve değişmenin daha doğru olmayacağı kanaatini gösterirse, bu taktirde de genel kurul bu kanunu değiştirmez.''
''A Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörünün kim olacağı'' yönündeki soru üzerine Kılıç, şunları söyledi:
''Ben Gençlik ve Spor Bakanıyım. Gönlümden geçen bir isim olsa da bunu sizlerle paylaşmam, ama gönlümden geçen genel prensibi kamuoyu ile paylaştım. Türk Milli Takımının yeni dönemdeki hocasının mutlak surette milli takım oyuncularıyla aynı dili konuşan, yaşam yeri Türkiye olan, Milli takım oyuncularını hafta sonunda kendi takımlarındaki maçlarında yerinde bizzat izleyecek durumda olan bir Türk hoca olması gerektiğini başından beri ifade ediyorum.''
Bu tanım çerçevesinde milli takımın başına kimlerin geleceğinin de tahmin edilebileceğini vurgulayan Suat Kılıç, şöyle konuştu:
''Bir Türk hoca olması gereği gündeme getirildiği andan itibaren seçeneklerin neler olabileceği aşağı yukarı kamuoyunun takdirinde olan konulardır. Birbirinden değerli genç hocalarımız var. Hangisinden yana taktirde bulunulacak olursa olsun, elbette ki onun yardımcısı diğer alternatif isimler olacaktır. Her biri birbirinin kardeşidir. Her biri bir diğerine destek verecek mertebededir. Her biri rüştünü değişik zeminlerde ispat etmiş olan genç dinamik antrenörlerimiz, teknik direktörlerimiz var. İnşallah bu genç arkadaşlarımızdan bir tanesi yeni dönemde milli takımın sorumluluğunu üstlenir. Genç ve dinamik bir takım, marka değeri yüksek bir takım, performansı yüksek bir takımla Türk futboluna yeniden ivme kazandıracak bir heyecanı bir aksiyonu ortaya koyar. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin Türk Milli Futbol Takımından kaynaklı morale ihtiyacı var. Bu yönde atılacak adımları kamuoyu yakından takip ediyor. umarım kamuoyunu tatmin edecek kararlar alınır.''
Bakan Kılıç, ''Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sporda şiddet yasasının değiştirilmesine karşı çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Ben de başından beri söylüyorum, Cumhuriyet Hükümeti olarak herhangi bir değişiklik tasarısı gündeme getirmedik. Söz konusu bir tasarı değil, bir kanun teklifi. Milletvekilleri tarafından verilmiş olan kanun tekfini hükümet üyelerinin engellemesi gibi bir durum söz konusu değildir. TBMM kendi gündemine hakimdir. Burada 4 siyasi parti grubu değişiklik noktasında ikna olabilmiş ve değişikliklerin Türk Hukuk sistemi ve Türk futbolu açısından fayda sağlayabileceğine kanaat sağlayabilmiş ise taktiri komisyonlar ve genel kurul ortaya koyacaktır. Mesele bir hükümet meselesi değildir. TBMM Genel Kurulunun yani milletvekillerinin meselesidir'' şeklinde yanıtladı.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, takımların astronomik fiyatlarla yabancı futbolcu transferi yapmasına karşı olduğunu söyledi.
Başarısız olan futbolcu ve teknik direktörlere milyonlarca lira tazminat ödendiğini belirten Ünüvar, başarısız olanların tazminatsız olarak gönderilmesi için çerçeve bir düzenleme olup olamayacağını sordu.
Ünüvar, başarılı olmuş sporcuların adının yaşatılması için spor tesislerine verilmesini ile saha kapatma yerine oradan gelecek para ile Güneydoğu'da bazı il ve ilçelere tesis yapılması önerilerini getirdi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bütçenin el verdiği ölçüde bursların yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Çam, ''Cemaat evlerinin yurtları geçtiği yerler var. Onun için devlet bu yurt sorununu çözmeli. Öğrenciler tarikat, cemaat ve özel yurtlara gitmeden devletin güvencesi altında eğitimlerini tamamlamalıdır'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da iş buluncaya kadar öğrenim kredisinin geri alınmaması için çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
Galatasaray sempatizanı olduğunu söyleyen Kalaycı, ''Şike operasyonunda Fenerbahçe biraz günah keçisi gibi oldu'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, ''Şike operasyonuna'' değinerek, Futbol Federasyonunun bu konuda yalnız bırakıldığını ileri sürdü. Aslanoğlu, ''Aydınlar yönetimi topu kucağında buldu, onlara haksızlık yapıldı. Kimse sayın Aydınlar ve ekibinin dürüstlüğüne laf etmesin'' dedi.
Suçu olan varsa cezasını çekmesini isteyen Aslanoğlu, ''Bu konuyla ilgili grupların ortak teklifi öncelikle olarak çıkarılsın'' diye konuştu.
Aslanoğlu, ''Bu ülkede yabancı futbolculara verilen paralara acıyorum. Az yabancı oynatan kulüplere daha çok para verin'' önerisini getirdi.
**** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
(12.43)
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Van'da yaşanan deprem nedeniyle, depremzede öğrencilerden 1 yıl boyunca yurt ücreti alınmayacağını açıkladı.
Bakan Kılıç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Gençlik ve Spor Bakanlığının 2012 yılı bütçesini sunarken, Türkiye genelinde öğrenci yurtlarında yapılacak iyileştirmelere ve Van'daki deprem nedeniyle yıkılan yükseköğrenim öğrenci yurtlarına değinerek, ''Bu durum karşısında Van'daki 3221 depremzede öğrencimizden ve Türkiye genelinde yüksek öğrenimini yapan Van ili nüfusuna kayıtlı 2183 öğrencimizden 1 yıl boyunca yurt barınma ve yemek parası alınmayacak'' dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2002 yılında öğrencilere ödenen aylık kredi miktarının 45 lira olduğunu hatırlatarak, bu rakamı 240 liraya yükselttiklerini söyledi.
Kılıç, bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2012 yılı bütçesini Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.
2004 yılından itibaren Kredi ve Yurtlar Kurumuna müracaat eden başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs, geri kalan tüm öğrencilere ise öğrenim kredisi verildiğini bildiren Kılıç, ''Ayrıca isteyen her öğrenciye katkı kredisi verilmektedir. Aynı şekilde 2012 yılında da başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs, isteyen her öğrenciye öğrenim ve katkı kredisi verilmektedir. 2002 yılında öğrencilere ödenen aylık kredi miktarı 45 lira iken, 2011 yılında bu miktar 240 liraya yükseltilmiştir. Yüksek lisans öğrencilerine aylık burs, kredi miktarının 2 katı 480 lira, doktora öğrencileri ve ÖSS'de ilk 100'e giren öğrenciler ile amatör milli sporcu olan öğrencilere 3 katı 720 lira burs verilmektedir'' açıklamasında bulundu.
Suat Kılıç, düşük enflasyona rağmen öğrenci burs ve kredilerinde çok yüksek artışlar yaptıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2002 yılından bu yana yükseköğrenim öğrencilerinin burs ve öğrenim kredilerinde yapılan artış, düşük enflasyona rağmen yüzde 433 olmuştur. Şayet 2002-2011 yılları arasında aylık burs ve kredi miktarında yıllık enflasyon artışları oranında artış yapılmış olsaydı, 2011 yılında aylık yaklaşık 100 lira burs ve öğrenim kredisi verilmiş olacaktı.''
Kılıç, takibe alınmış öğrenim katkı kredisi borçlarının yeniden yapılandırıldığına da dikkat çekerek, şöyle konuştu:
''Takibe alınmış öğrenim katkı kredisi borçlarının, peşin 12, 24 ve 36 aya varan seçenekleriyle geri ödemesinin yeniden yapılandırılması konusundan yararlanmak üzere yaklaşık 294 bin 174 kişi başvuruda bulunmuş olup, bu kişilerin 579 milyon 54 bin 878 lira olan borçlarından gecikme zammı tutarı olan 96 milyon 115 bin 976 lirası silinmiş ve geriye kalan toplam 482 milyon 938 bin 902 lira olan Kredi Yurtlar Kurumu alacağı yeniden yapılandırılmıştır. Böylece hem kurum alacağının geri dönüşü sağlanmış, hem de borçlara yeniden yapılandırma imkanı getirilerek, borçlarını ödemede büyük kolaylık sağlanmıştır.''
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, YURTKUR'a bağlı öğrenci yurtlarında 2002 yılında 77 il ve 59 ilçede toplam 193 yurtta 188 bin 187 yatak kapasitesi ile hizmet verildiğini, 2011 yılında yurtiçinde 81 il ve 123 ilçede toplam 298 yurtta 265 bin 39, Kıbrıs Lefke yurdunda 406 yatak kapasitesi olmak üzere toplam 265 bin 445 kapasiteyle hizmet verdiklerini bildirdi. Kılıç, şöyle devam etti:
''2012 Mart ayı sonun kadar açılacak olan öğrenci yurtlarıyla birlikte kapasitenin 300 bini geçmesi hedeflenmektedir. 2003 yılından bu yana 87 bin 705 yatak kapasiteli 212 adet blok yurt hizmete açılmıştır. Eski anlayış olan ranza sistemi uygulansaydı 175 bin 410 yatak kapasitesi ilave edilmiş olacaktı. Kurumun yeni hizmet anlayışı doğrultusunda, son 7 yılda otel standardında ahşap mobilyalı, karyola sisteminde, 1, 3 ve 4 kişilik, içerisinde banyo, tuvalet, TV, buzdolabı, telefon bulunan yurtlar hizmete sunulmuştur. Yeni yurtlar engelli öğrencilerin ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecekleri şekilde projelendirilirken, eski yurtlarda da engelli öğrencilere yönelik fiziki iyileştirilmeler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.''
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, spor alanında gözetim, yaygınlaştırma, geliştirme ve ulusal bir spor politikası geliştirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bakan Kılıç, Bakanlığının 3 Haziran'da kurulduğunu belirterek, temel felsefelerinin; gençliğe sunulan hizmetlerin tek çatı altında toplanması ve koordinasyonu sağlamak olduğunu söyledi.
Spor alanında gözetim, yaygınlaştırma, geliştirme ve ulusal bir spor politikası geliştirilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Kılıç, dünyadaki gelişmelere sessiz kalamayacaklarını ve bu gelişmelere yön vermeyi amaçladıklarını ifade etti. En büyük zenginliklerinin insan sermayesi olduğunu dile getiren Kılıç, TÜİK verilerine göre, toplam nüfusun yüzde 42'sinin 24 yaşın altında olduğuna dikkati çekti. Kılıç, genç nüfusun en değerli kaynak olduğunu bildirdi.
Gençlerin eğitimini tamamlaması, iş bulması, kimlik oluşturması ve aile düzenini oluşturması konusunda arayışlar içinde olduğunu belirten Bakan Kılıç, İsveçli düşünür Johan Vilhelm Snellman'ın ''Gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız, orada ısırganlar, dikenler yetişir'' sözünü anımsatarak, Atatürk'ün de Snellman'ın bu düşüncesinden etkilendiğini ve ''Beyaz Zambaklar'' adlı kitabını kendi döneminde tüm okullarda okunmasını zorunlu kaynak eserler arasına aldırdığını söyledi.
Kılıç, Atatürk'ün, ''Büyük Önder, gençliği yetiştiriniz onlara ilim ve irfanın, kültürün müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkine konduğu vakit, Türk milleti yükselecektir'' sözlerine atıfta bulunarak, bedenen ve ruhen iyi yetişmiş bir genç nüfusun, 21. yüzyılda ülkenin başta sosyal ve kültürel olmak üzere her alanda rekabet gücünü artıracağını ifade etti. Kılıç, ''Bizim yapmamız gereken, gençlere güvenmek ve onları her alanda desteklemektir. Bakanlık olarak bir gençlik politikası oluşturarak ve gençlerimize her türlü desteği sağlayarak ülkemize bu alanda önemli katkılar sağlayabileceğimizi düşünüyoruz'' dedi.
Konuşmasında, spor politikalarına da değinen Kılıç, sporda başarılı ülkelerin diğerlerinden ekonomik ve sosyal alanda da daha gelişmiş olduğuna söyledi. Kılıç, Atatürk'ün bu konuda yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sporu toplumun tüm katmanlarına yaymak gerektiğini vurgulayan, topyekun spor yapan bir toplum oluşturmak istediklerini ifade eden Kılıç, gelişmiş ülkelerde spor yapanların oranının toplam nüfusa oranının yüzde 50 seviyesinde olduğuna işaret etti.
Kılıç, bu oranın Türkiye'de yüzde 2'ler düzeyinde olduğunu dile getirdi. Amaçlarının beden eğitimi ve spor sektörünün her türlü siyasi girişimden ve fırsatçı yaklaşımlardan uzak tutmak olduğunu bildiren Kılıç, kamu çıkarlarını en önde tutarak, bilimsel ilke ve yöntemler oluşturarak yeni bir yapıya kavuşturmak istediklerini, bunda da özerkliğin bu çalışmaların güvencesi olacağını söyledi.
Suat Kılıç, gençlik ve eğitime yapılan yatırım ve politikaların ancak uzun vadede geri dönüşmesinin mümkün olabileceğini vurguladı. Kılıç, bu nedenle yapılan çalışmaların sabırla takip edilmesi gerektiği bildirdi. Yeni bütçe yılında spor kadar gençliğe de yatırım yaparak, sağlıklı nesiller oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Yeni dönemde gençlik merkezlerinin sayılarının artırılacağını, faaliyet ve türlerinin çoğaltılacağını ve müstakil binalara kavuşturulacağını anlatan Kılıç, böylece ailelerin çocuklarını bu merkezlere güvenle göndereceğini dile getirdi.
Kılıç, bakanlık teşkilatının kuruluş çalışmalarını bu güne kadar sürdürdüklerini ve atamalarını büyük ölçüde tamamladıklarını söyledi. Kılıç, 2010 yılı sonu TÜİK verilerine göre, 15-24 yaş arası nüfusun 12 milyon 545 bin olduğunu, bunun Türkiye nüfusun yüzde 17'sine denk genliğini ifade etti. Kılıç, Türkiye'nin tüm illerinden 3700 gencin Çanakkale ve Bilecik'i ziyaret ettiğini, yeni yılda bu rakamı yüz binlere ulaştırmak istediklerini açıkladı. Kılıç, tarih kültür gezilerin doğu ve batı arasında yapılacağını bildirdi.
Kılıç, yatırımların hızlandırılması için çeşitli kaynakları devreye soktuklarını belirterek, sporda çok verimli bir yılı yaşayacaklarını ümit ettiğini ifade etti.
Bakan Kılıç, bazı illere stadyum sözü verdiklerini anımsatarak, bu illerle ilgili tüm gerekliliklerin yerine getirileceğini belirtti. Kılıç, Trabzon'a bir çok tesis kazandırdıklarını, bunlara ilaveten 1854 yatak kapasiteli olimpiyat köyünü kazandırdıklarını anlatarak, ''Şimdi sırada Mersin var. Akdeniz Oyunları kapsamında Mersin'de bir stadyum, bir olimpik yüzme havuzu, bir atış poligonu, iki kapalı spor salonu, bir atletizm sahası ve ayrıca atletizm sahası tribünü olmak üzere 8 yeni eser kazandıracağız. Akdeniz Oyunları kapsamında Mersin Üniversitesine 3500 yatak kapasiteli olimpiyat köyünü yine Kredi ve Yurtlar Kurumu yatırımları arasına kazandırmak imkanını bulacağız'' diye konuştu.
Bütçe üzerinde görüşünü açıklayan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, başarının sağlanması için üniversitelerde ve liselerde okul liglerinin kurulması gerektiğini ifade etti.
Günal, Antalya'da stadyum sıkıntısı olduğunu, stadın yapılması konusunda koordinasyonsuzluk bulunduğunu öne sürdü.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak ise Günal'ın bu konuyla ilgili yapılan toplantılara katılmadığını belirterek, konuyu bilmediğini dile getirdi. Günal ile Badak bir süre bu konuda tartıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'de gençlerinin işsizlik, yoksulluk, eğitimden yoksunluk, karar verme süreçlerine katılamama gibi çok önemli sorunları olduğu belirterek, ''Eğitim alanında yapılan harcamaların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranında OECD ortalaması ise 5,9 iken, ülkemizde bu oran maalesef 3,8 ile OECD ülkeleri içinde en düşük düzeydedir'' dedi.
Ayaydın, genç işsizlik oranının 2003-2010 döneminde ortalama yüzde 21'e çıktığını ileri sürerek, gençlerin karar alma mekanizmalarına katılması gerektiğini söyledi.
Yurt hizmetlerinin üniversite gençliğine yeterli gelmediğini iddia eden Ayaydın, ''Bedelli askerlik teklifimizde, buradan sağlanacak gelirleri üniversite gençliğine yurt yapımına tahsis edeceğimizi ilan etmiştik. Bu duyarlılığı Hükümetten de bekliyoruz. Bedelli askerlikten gelecek parayla yurt yapılsın'' önerisinde bulundu.
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, yapılan yatırımlara rağmen aynı oranda sporda, özellikle futbolda başarı elde edilemediğini söyledi. Bunun nedeninin ''yabancı sporcular'' olduğunu düşündüğünü belirten Üstün, ''Hiddink'in gelmesine kimse taraftar değildi ama geldi. Hiç bir şey yapmadan 20 milyon TL'yi aldı ve gitti. Ben olsaydım belki daha başarılı olurdum. Arkadaşlardan 'çıkın oynayın' diye rica ederdim, motive ederdim'' diye konuştu.
Üstün, yerli teknik direktörlere önem verilmesi gerektiğini söyledi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, bakanlığın bütçesinin yeterli olmadığını savundu.
Olimpiyatlarda başarılı olunamadığını belirten Akçay, Türkiye'nin olimpiyat perspektifinin olmadığını öne sürdü. Akçay, ''Acaba neden başarısız sonuçlar alıyoruz, bunu mutlaka kendimizi sormamız ve cevabını bulmamız gerekiyor. Bu konunun milli mesele olarak ele alınması lazım. Orta ve uzun vadede politika belirlenmeli'' diye konutu.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, yurtlarda, tiyatro, sinema, konferans gibi etkinliklerin düzenlenmesinin öğrencilerin hafta sonlarını ve akşamları değerlendirme açısından iyi olacağını anlattı.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sporda şiddet yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi hakkında, ''Bu kanun teklifinin kesin bir yasalaşma takvimi içine girip girmeyeceği konusunda da peşin bir hüküm ifade edemeyiz. Ama 4 partinin bu değişiklikler konusunda hem fikir olması, bu yönde bir değişiklik yapılacağına dair kuvvetli bir karine olarak ortada durmaktadır'' dedi.
Suat Kılıç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Bakan Kılıç, değişikliğin henüz yapılmadığını, Kulüpler Birliği yönetiminin, TBMM'de grubu bulunan 4 partinin gruplarına bir kanun teklifi götürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
''4 grup bu kanun teklifi üzerinde mutabık kaldı. Bu kanun teklifi TBMM Başkanlığına verildi. Bildiğim kadarıyla Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, onun akabinde önümüzdeki hafta Salı günü Adalet Komisyonunda gündeme alınması bekleniyor. Dolayısıyla Adalet Komisyonunun tavrı ne olur, bunun sonrasında TBMM Genel Kurulu'nda tavır ne olur? Bunların bu aşamada ne olduğunu bilmiyoruz. Bilmediğimiz için bu kanun teklifinin kesin bir yasalaşma takvimi içine girip, girmeyeceği konusunda da peşin bir hüküm ifade edemeyiz. Ama 4 partinin bu değişiklikler konusunda hem fikir olması, grupları adına partilerin teklifin altına imzalarını atmış olması, bu yönde bir değişiklik yapılacağına dair kuvvetli bir karine olarak ortada durmaktadır'' diye konuştu.
Suat Kılıç, ''Bu değişiklikler yapılırsa ne olur?'' şeklindeki bir soruya ise şu karşılığı verdi:
''Evvela bu kanundaki 5-12 yıl hapis cezası yaptırımının genel hukuk normları, Türk ceza sistemi ve diğer Avrupa ülkelerindeki benzer suçlara yönelik cezai yaptırımlarla bağdaşmadığı ve onlara göre çok ileri derecede ağır bir yaptırım olduğu kanaati pek çok kişi ve kurum tarafından ifade edilmişti. Eğer yapılan bu düzenleme ile Türk Ceza sisteminin genel normlarına ve AB normlarına bir paralellik sağlanıyorsa, burada çok fazla itiraza değer bir husus görülmeyecektir. Ancak ben başından itibaren şunu ifade ettim. Hükümet olarak bir kanun tasarısıyla 6222'nin değişmesinden yana bir tavır içinde olmayacağımızı beyan ettim. Dolayısıyla ortada bir hükümet tasarısı söz konusu değildir. 4 grup üyesi Milletvekilleri tarafından verilmiş olan bir kanun teklifi mevzu bahistir. Burada benim şahsen gözettiğim iki unsur var. Bunlardan bir tanesi, hapis cezası 5-12 yıl limitinden daha aşağı bir sınıra çekilecek olsa bile, bu hapis cezasının kesinlikle paraya çevrilmemesi ve seçenek yaptırımlara dönüştürülememesi gerekir. Yani mahkeme tarafından verilecek olan hapis cezası ne olursa olsun, bu paraya dönüştürülmeksizin, ertelenmeksizin açıklanması. Geriye bırakılmaksızın hükmün o süre ile birlikte infaz edilmesi gerekir.
İkincisi 20 bin gün adli para cezası var. Her bir günün karşılığı 100 liradır. 20 bin gün üzerinden gidildiği zaman bu rakamın gideceği yer bellidir. 20 bin gün para cezasının da muhafaza edilmesi gerektiğini ifade ettik. Bunlarla birlikte şike suçundan kesin hüküm giyenlerin futbol federasyonları, spor kulüpleri ve benzeri sportif aktivitelerde tekrardan mahkumiyetleri sonrasında görev almayacaklarının hükme bağlanmasının gerektiğini de bu süreçte beyan ettik.''
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, tahmin ediyorum hazırlanmış olan kanun teklifinin yukarıdaki hususları içerir vaziyette olduğunu tahmin ettiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dolayısıyla nihai karar TBMM Genel Kurulu'ndadır. Eğer Milletvekilleri 6222 sayılı kanunda Kulüpler Birliğinin 18 imzası ve 4 siyasi parti grubunun ortak teklifinde bir değişiklik ihtiyacı görürse, TBMM kendi gündemine hakimdir ve değişiklikleri yapar. Yok eğer milletvekilleri geçen yıl çıkarılmış olan kanunun değişmesinde bir fayda görmezse ve değişmenin daha doğru olmayacağı kanaatini gösterirse, bu taktirde de genel kurul bu kanunu değiştirmez.''
''A Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörünün kim olacağı'' yönündeki soru üzerine Kılıç, şunları söyledi:
''Ben Gençlik ve Spor Bakanıyım. Gönlümden geçen bir isim olsa da bunu sizlerle paylaşmam, ama gönlümden geçen genel prensibi kamuoyu ile paylaştım. Türk Milli Takımının yeni dönemdeki hocasının mutlak surette milli takım oyuncularıyla aynı dili konuşan, yaşam yeri Türkiye olan, Milli takım oyuncularını hafta sonunda kendi takımlarındaki maçlarında yerinde bizzat izleyecek durumda olan bir Türk hoca olması gerektiğini başından beri ifade ediyorum.''
Bu tanım çerçevesinde milli takımın başına kimlerin geleceğinin de tahmin edilebileceğini vurgulayan Suat Kılıç, şöyle konuştu:
''Bir Türk hoca olması gereği gündeme getirildiği andan itibaren seçeneklerin neler olabileceği aşağı yukarı kamuoyunun takdirinde olan konulardır. Birbirinden değerli genç hocalarımız var. Hangisinden yana taktirde bulunulacak olursa olsun, elbette ki onun yardımcısı diğer alternatif isimler olacaktır. Her biri birbirinin kardeşidir. Her biri bir diğerine destek verecek mertebededir. Her biri rüştünü değişik zeminlerde ispat etmiş olan genç dinamik antrenörlerimiz, teknik direktörlerimiz var. İnşallah bu genç arkadaşlarımızdan bir tanesi yeni dönemde milli takımın sorumluluğunu üstlenir. Genç ve dinamik bir takım, marka değeri yüksek bir takım, performansı yüksek bir takımla Türk futboluna yeniden ivme kazandıracak bir heyecanı bir aksiyonu ortaya koyar. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin Türk Milli Futbol Takımından kaynaklı morale ihtiyacı var. Bu yönde atılacak adımları kamuoyu yakından takip ediyor. umarım kamuoyunu tatmin edecek kararlar alınır.''
Bakan Kılıç, ''Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sporda şiddet yasasının değiştirilmesine karşı çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Ben de başından beri söylüyorum, Cumhuriyet Hükümeti olarak herhangi bir değişiklik tasarısı gündeme getirmedik. Söz konusu bir tasarı değil, bir kanun teklifi. Milletvekilleri tarafından verilmiş olan kanun tekfini hükümet üyelerinin engellemesi gibi bir durum söz konusu değildir. TBMM kendi gündemine hakimdir. Burada 4 siyasi parti grubu değişiklik noktasında ikna olabilmiş ve değişikliklerin Türk Hukuk sistemi ve Türk futbolu açısından fayda sağlayabileceğine kanaat sağlayabilmiş ise taktiri komisyonlar ve genel kurul ortaya koyacaktır. Mesele bir hükümet meselesi değildir. TBMM Genel Kurulunun yani milletvekillerinin meselesidir'' şeklinde yanıtladı.
AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, takımların astronomik fiyatlarla yabancı futbolcu transferi yapmasına karşı olduğunu söyledi.
Başarısız olan futbolcu ve teknik direktörlere milyonlarca lira tazminat ödendiğini belirten Ünüvar, başarısız olanların tazminatsız olarak gönderilmesi için çerçeve bir düzenleme olup olamayacağını sordu.
Ünüvar, başarılı olmuş sporcuların adının yaşatılması için spor tesislerine verilmesini ile saha kapatma yerine oradan gelecek para ile Güneydoğu'da bazı il ve ilçelere tesis yapılması önerilerini getirdi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bütçenin el verdiği ölçüde bursların yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Çam, ''Cemaat evlerinin yurtları geçtiği yerler var. Onun için devlet bu yurt sorununu çözmeli. Öğrenciler tarikat, cemaat ve özel yurtlara gitmeden devletin güvencesi altında eğitimlerini tamamlamalıdır'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da iş buluncaya kadar öğrenim kredisinin geri alınmaması için çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
Galatasaray sempatizanı olduğunu söyleyen Kalaycı, ''Şike operasyonunda Fenerbahçe biraz günah keçisi gibi oldu'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, ''Şike operasyonuna'' değinerek, Futbol Federasyonunun bu konuda yalnız bırakıldığını ileri sürdü. Aslanoğlu, ''Aydınlar yönetimi topu kucağında buldu, onlara haksızlık yapıldı. Kimse sayın Aydınlar ve ekibinin dürüstlüğüne laf etmesin'' dedi.
Suçu olan varsa cezasını çekmesini isteyen Aslanoğlu, ''Bu konuyla ilgili grupların ortak teklifi öncelikle olarak çıkarılsın'' diye konuştu.
Aslanoğlu, ''Bu ülkede yabancı futbolculara verilen paralara acıyorum. Az yabancı oynatan kulüplere daha çok para verin'' önerisini getirdi.
**** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
(12.43)
