2019-10-16 - 20:36
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA TÜRKİYE VARLIK FONU DENETİMİ GÖRÜŞÜLDÜ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Lütfi Elvan başkanlığında toplanarak "Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu Bünyesinde Kurulan Alt Fonların Mali Tabloları ve Faaliyetleri Hakkındaki Denetim ve İnceleme Raporları"nın görüşmelerini tamamladı.
Geçen sene yapılması planlanan ancak ertelenen 2016-2017 dönemini içeren bağımsız denetim raporları, bugün ilk kez komisyonda ele alındı.

Komisyon Başkanı Elvan, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ile HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın, 2018 yılı yerine sadece 2016 ve 2017 yılı denetim raporlarının görüşülmesine yönelik eleştirileri üzerine 2018 yılı raporunun 1-1,5 ay sonra tamamlanacağını ve raporun o zaman değerlendirileceğini söyledi.

Elvan, "2018 yılı raporunun kasım ayında bize ulaşması halinde komisyonu hemen toplayıp bu yıl içinde bu raporu görüşeceğiz." dedi.

Komisyonda sunum yapan Türkiye Varlık Fonu AŞ Genel Müdürü Sönmez, dünyada, ihracat ve petrol fazlası gibi kaynaklar üzerine dayalı fonlar, emeklilik fonları ve Asya'da gelişen varlığa dayalı kalkınma fonları bulunduğunu belirterek, TVF'nin de varlığa dayalı kalkınma fonu kategorisinde olduğunu söyledi.

Sönmez, TVF'nin daha çok Singapur ve Malezya'daki modele benzediğine işaret ederek, "Bu fonların güzel tarafı şu; petrolünüz, kaynağınız bir gün azalabilir ama varlık fonları, değerleri katlanan şekilde büyüyen bir yapı. Varlık fonuna neden ihtiyaç duyuluyor? Bizim hedefimiz, kurumu olgunlaştırıp devletin bütçesine temettü yoluyla azalmayan bir kaynak yapısını koyabilmek." diye konuştu.

Varlık fonunun ne olduğuna ilişkin sorulara da açıklık getiren Sönmez, fonun bir banka olmadığını, kredi vermediğini, ancak fonun iştirakleri içinde bankaların olabileceğini belirtti.

Fonun Hazinenin görevlerini de üstlenmediğini vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti:

"Varlık fonu, hiçbir şekil ve suretle altındaki şirketleri teminat, rehin vermek gibi yöntemle devlet adına borçlanma yapmak gibi bir yetkisi, amacı ve yol haritası yoktur. Ancak büyüme sürecimizde ilk borçlanmamızı Hazine garantili yapmıştık. Ama buranın hiçbir şekilde Hazine adına, bütçeye borçlanma gibi niyeti yoktur. Biz borçlanmamızı kendi faaliyetlerimiz için yaparız. Fon, Merkez Bankası da değildir ve para politikasını belirlemez. Fon, Özelleştirme İdaresinin fonksiyonlarını da yerine getirmez. Varlık Fonunun elindeki portföyü özelleştirmek gibi bir amacı yoktur."

Sönmez, TVF'nin Türkiye'nin "finansal güç merkezi" olarak tanımlanabileceğini ve devletin sermaye çözüm ortağı olduğunu dile getirerek, fonun, doğrudan yabancı yatırımcıların ülkedeki potansiyel ortağı ve muhatabı olduğunu anlattı.

Fonun, ülkenin stratejik hedeflerinin gerçekleşmesi için ana yatırım yapan bir platform olduğuna dikkati çeken Sönmez, fondaki varlıkları değerini de bu çerçevede arttırdıklarını ifade etti.

Sönmez, bu kapsamda Milli Piyango lisansının gelir paylaşımı modeliyle özel bir operatöre devredildiğini belirterek, "2018 yılı sonunda 3,4 milyar lira olan Milli Piyango cirosu daha ilk yılda 9,3 milyar lira ciro taahhüdüyle, gelir paylaşımı taahhüdüyle verildi. Bu model özelleştirme değil, gelir paylaşımı. Yeni modelde işletme gideri 4 puan aşağı çekiliyor." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Lütfi Elvan başkanlığında toplanarak "Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu Bünyesinde Kurulan Alt Fonların Mali Tabloları ve Faaliyetleri Hakkındaki Denetim ve İnceleme Raporları"nın görüşmelerini tamamladı.

Görüşmelerde söz alan İyi Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz'ın kurumun değişen logosunda Türkçede olmayan "W" harfinin bulunmasına yönelik eleştirisi üzerine Sönmez, logonun hem Türkçe hem de İngilizceyi temsil ettiğini belirtti. Sönmez, logonun, hem Türkçe 'Türkiye Varlık Fonu', hem de İngilizce 'Turkey Wealth Found' isimlerini temsil ettiğini aktararak "Yurt dışı piyasalardaki muhatapların İngilizce anlamasından dolayı iki anlamı ayna anda ifade eden logo seçildi." dedi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da fon ve fon şirketinin denetim raporlarının ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiğini belirterek kurumun kamu adına Sayıştay denetimine tabi olması gerektiğini söyledi.

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk de fonla çok büyük ekonomik değerlerin ülkeye kazandırılacağını söyledi.

Genel Müdür Sönmez de milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt vererek kurumun geçen yıla ilişkin denetim raporunun geciktiğini ve bunun da bazı iştiraklerin yurt dışı iştiraklerine ilişkin raporların kendilerine geç gelmesinden kaynaklandığını söyledi. Bunun üzerine Başkan Elvan da 2019 yılı raporunda gecikme yaşanmamasını, denetim raporunun gelecek yıl haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulmasını, ekim ayında da komisyonun önüne gelmesini talep etti.

Fonun kuruluş amacına yönelik sorular üzerine Sönmez, ülkenin bir numaralı fonlanma kurumunun Hazine olduğunu belirterek, "TVF'nin hiçbir suretle Türkiye Hazinesi'nin yerine geçme, rolünü alma amacı yoktur." diye konuştu.

Fonun, kendi amaçları için borçlandığına işaret eden Sönmez, fonun, hiçbir varlığını teminat göstermediğini ve fonlanmak için de göstermeyeceğini vurguladı. Sönmez, finansman piyasasına ilk defa çıktıkları için Hazine garantisi aldıklarını ve amaçlarının bu garantiyi kaldırmak olduğunu söyledi.

Sönmez, kamu bankalarına konulan 3,7 milyar avroluk sermayenin Hazine'den alınan devlet iç borçlanma senetleri aracılığıyla gerçekleştiğini ve İşsizlik Sigortası Fonu'ndan bir kaynağın burada kullanılmadığını kaydetti.

Fonun İstanbul Finans Merkezi'nden yaptığı alımın rayiç bedelin altında gerçekleştiğine işaret eden Sönmez, "Bu konu, ilgili yılların denetimlerinde de ilgili denetçi arkadaşlara sunulacaktır. Buradaki amaç bir inşaat projesi değildir. Benim kafamdaki en büyük soru şu: 2022'de bu ekosistemi nasıl yaşanır hale getireceğiz? Geceleri kalkıyorum kafamda bu soru var. Bu konudaki mevzuat ve regülasyon nasıl olacak? Bir yabancı geldiğinde nasıl hemen çalışma izni alacak? Bunların üzerinde kafa yoruyoruz." diye konuştu.

Sönmez, TVF'ye devredilen Hazine'ye ait 46 taşınmaza ilişkin olarak ilgili kurumlarla protokol imzaladıklarını ve kendilerinin sadece kira tahsilatı yaptığını belirterek "Bu emlaklar, devletin elindeki emlak portföyünün kum tanesidir. Bu emlaklar bize devredildi diye ne devlet bütçesine zarar gelir ne de fon ihya olur. Amacımız, kira bedelleriyle işletme giderlerini karşılamak." ifadesini kullandı.

Milli Piyango lisansının özel sektöre devrine yönelik sorular üzerine de Sönmez, lisansın 47 yıllık sahibinin devlet olduğunu ve öyle kalacağını ifade ederek bu kurumu herhangi birine satmak gibi bir niyetlerinin olmadığını vurguladı.

Sönmez, Milli Piyangonun iptal edilen ihale değerinin 2,75 milyar dolar, yapılan ihalenin bugünkü değerinin ise 5 milyar dolar olduğunu belirterek teminat mektuplarının, ciro taahhüdüne ulaşılmaması halinde nakde çevrilebileceğini ve bu taahhüde iki senede ulaşılmaması halinde sözleşmeyi iptal etme haklarının bulunduğunu anlattı.

Türkiye Varlık Fonunun Rekabet Kanunu'ndan muaf olduğunu ancak Rekabet Kurumunun resen inceleme yapma yolunun açık olduğunu ifade eden Sönmez, şöyle konuştu:

"Milli Piyango lisansının devriyle Milli Piyango İdaresinin görevi artık denetleme ve düzenlemedir. İdare lağvedilmeyecektir. Milli Piyango İdaresi bugün regülatör konumuna gelmiştir. İdarenin kendi iç organizasyonu buna göre düzenleniyor. Eğer bir şekilde kanunsuz bir oyun, herhangi bir usulsüzlük tespit edilirse Milli Piyango İdaresi denetçi ve regülatör göreviyle konuyu takip edecek."