2008-11-18 - 13:00
TBMM ADALET KOMİSYONU BAŞKANI İYİMAYA'DAN AÇIKLAMA...
İyimaya, yaptığı yazılı açıklamada, Adalet Komisyonunda görüşülen Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ile ilgili basında, ''İmam nikahlı eşe manevi tazminat getiriliyor'' şeklinde genelleme yapılarak, konuyla ''ilgili-ilgisiz'' bir tartışma yapıldığını ifade etti.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya,
yaptığı yazılı açıklamada, Adalet Komisyonunda görüşülen Türk
Borçlar Kanunu Tasarısı ile ilgili basında, ''İmam nikahlı eşe manevi tazminat
getiriliyor'' şeklinde genelleme yapılarak, konuyla ''ilgili-ilgisiz'' bir
tartışma yapıldığını ifade etti.
Medeni hukukta, ''medeni nikah esası dışında başka tür bir eş
tanınmadığını'' bildiren İyimaya, Türk Borçlar Kanunu Tasarısında, ''ölüm ya da
ağır bedensel zarar halinde kimlerin manevi tazminat isteyebileceğinin''
düzenlendiğini anımsattı.
Türk hukukunun, haksız eylem veya sözleşmeye muhalefet sebebiyle ölüm
yahut ağır bedensel zararda kimlerin manevi tazminat alabileceği sorusuna cevap
verdiğini ifade eden İyimaya, şunları kaydetti:
''Bu cevap, 1926'dan beri aynı cevaptır ve değişmemiştir. Yüksek Yargıtay
ve hukuk doktrini, yürürlükteki yasada yer alan 'aile' kavramını 'yakınlar'
olarak yorumlamıştır. Bu yorum, keyfi bir yorum da değildir. Manevi tazminatın
yapısından doğan bir yorumdur. Medeni kanun anlamında 'hısım/akraba' olması
sebebi ile ailede yer alan bir birey, (söz gelimi kardeşini öldürmeye teşebbüs
eden şahıs) manevi tazminat alamayabileceği gibi Medeni Kanun anlamında aile
dışında kalan bir yakın, manevi tazminat alabilir. Önemli olan, ölen veya ağır
yaralananla yakın olarak nitelenen kişi arasında sürekli ve yoğun bir ilişkinin
ve olay sebebiyle bedellendirilebilecek ağır bir teessürün varlığıdır. Sorumluluk
hukuku yönünden zorunlu ve yeter koşul budur.
İmam-nikahlı eş yahut hiçbir türden nikahı olmayan (nikahsız) eş, bu
kuraldan yararlanır mı? Bu yasa koyucunun değil, uygulamanın işidir. Yasada, bu
konuda açık bir hüküm de yoktur. Yasama organı ve Adalet Komisyonu, kural
koyarken 'yasanın genellik unsuru'na önem atfeder. O genelin özneler itibariyle
kapsamını elbette ki uygulama belirleyecektir. Yüksek Yargıtay, düzenli ve
istikrarlı olarak imam nikahlı eşin maddi ve manevi tazminat hakkı olduğuna karar
vermiştir.''
Tasarıda, uygulama doğrultusunda ağır bedensel zarara uğrama halinde
yakınlarının talep haklarının düzenlendiğini belirten İyimaya, açıklamasında,
''Bilim adamlarından, yüksek mahkeme hakimlerinden ve diğer hukukçulardan oluşan
bir kurul tarafından 8 yıllık emekle hazırlanan projedeki sözü geçen madde
üzerinde ne Bakanlar Kurulu ve ne de Komisyon herhangi bir tasarrufta
bulunmamıştır. Doğru olan da budur'' görüşüne yer verdi.