
2014-11-13 - 11:36
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kurumların 2015 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesinin görüşülmesine başlandı.
Komisyonda, Bakanlık ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın 2015 yılı bütçesi görüşülecek.
Milli Savunma Bakan İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının 2015 yılı bütçesine ilişkin sunumunda, 21. yüzyılda ülkelerin uluslararası tanınmış coğrafi sınırlarının değiştiğini belirtti.
"Ukrayna'da, Gürcistan'da, Azerbaycan'da, Ermenistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ve Yemen'de yarın ne olacağını kimse bilmemektedir" diyen Yılmaz, fırsatların ve tehditlerin iç içe geçtiği bu süreçte siyasal güç dengelerinin her gün değiştiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin her şeye rağmen bu coğrafyanın barış adası ve güvenli limanı olma vasfını sürdürdüğünü vurgulayan Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bir taraftan Ortadoğu diğer taraftan Ukrayna'da Avrasya güvenlik mimarisini derinden etkileyecek, stratejik önemde gelişmeler yaşanmaktadır. Bu kapsamda Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'da istikrarsızlığı körükleyen, ülkemizin ve bölgedeki diğer ülkelerin derin güvenlik kaygısı duymasına sebep olan tavırları, Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu'daki gelişmelerin ortaya koyduğu tehditler, ülkemizin süratle değişmekte olan bu yeni güvenlik ortamında her türlü risk ve tehditlere karşı mücadeleye hazır olmasını gerektirmektedir. Sorunların etkin müzakere ve işbirliğiyle çözülmesi gerektiğine inanan Türkiye'nin yeniden yapılanmakta olan güvenlik ortamında gerek tek başına gerekse müttefikleriyle uluslararası konjonktürdeki gelişmeleri, sınırlarının ötesinde yönlendirebilecek stratejilere ve yeteneklere sahip olmasını gerektirmektedir. Bu amaç doğrultusunda ülkemizin güvenlik ve bölgesel politikaları yönlendirebilme kapasitesini geliştirmesi kaçınılmazdır. Yaşanan süreçte ülkemizin bölgesinde yaşanan uluslararası istikrarsızlık ve belirsizlikleri fırsata çevirebilme ve yönlendirebilme kapasitesinin geliştirilmesi ve idamesi ancak güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetleriyle mümkündür."
Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından NATO'nun siyasi ve askeri etkinliğinin muhafazasına büyük önem verdiğini dile getiren Bakan Yılmaz, "Avrupa ve çevresinde yeniden şekillenmekte olan güvenlik ortamında özellikle NATO üyesi ülkelerin askeri yeteneklerini geliştirmeleri ve buna yönelik olarak kapasitelerini artırmaları gerektiği görüşündeyiz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 2013'te gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,74'ünü savunma harcamalarına ayırdığını, bu konuda NATO ülkeleri arasında 7. sırada yer aldığını belirten Yılmaz, Türkiye'nin gerek tek başına gerekse üyesi olduğu kuruluşlar vasıtasıyla geniş yelpazede, barışçı, ilkeli ve etkin bir güvenlik politikası izlediğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin BM çatısı altında Lübnan'da, NATO kapsamında Afganistan, Kosova ve Akdeniz'de Avrupa Birliği şemsiyesi altında Bosna-Hersek'te yürütülen barışı destekleme görevlerine katkı verdiğini dile getiren Yılmaz, TSK'nın bu kapsamındaki diğer çalışmalarına ilişkin de bilgi verdi.
Bu yılın başından itibaren vatani görev kapsamında yerine getirilen 15 aylık askerlik süresinin 12 aya indirildiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, askerlik durum belgelerinin askerlik şubelerine gitmeden e-Devlet üzerinden alınabildiğini belirtti.
Yılbaşından bu yana 2 milyon kişinin bu uygulamadan yararlandığını bildiren Yılmaz, "Verilen hizmetlere ilave olarak Adalet, İçişleri, Dışişleri ve Milli Eğitim bakanlıklarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu, Yüksek Öğretim Kurulu ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi gibi kurumlarla merkezi veri paylaşımına başlanmıştır" dedi.
Savunma sanayinde yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi veren Bakan Yılmaz, "12 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan savunma sanayimiz kritik teknolojiye sahip savunma sistemlerinin, yerli sanayimiz tarafından tasarlanması ve üretilmesi sayesinde bugün binden fazla şirketimizin, KOBİ'lerimizin, araştırma kuruluşlarımızın ve üniversitelerimizin katılımını sağlayan, Türkiye'nin bu alanda bütün üretim gücünü seferber eden bir yapıya dönüşmüştür" diye konuştu.
2023 vizyonu kapsamında Türkiye'nin dünya savunma sanayi alanında en gelişmiş on ülke arasına girmesi için çalıştıklarını vurgulayan Yılmaz, yürütülen savunma sanayi projelerine ilişkin de bilgi verdi.
Altay Ana Muharebe Milli Tankı'nın kritik tasarım sürecinin bu yıl Mayıs ayında tamamlandığını ifade eden Yılmaz, "Altay tankımızın seri üretiminin 2017 yılından itibaren başlanması ve Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın hizmetine sunulması öngörülmektedir" ifadesini kullandı.
Askerlerin mayın tehdidinden korunmasını amaçlayan "Kirpi Projesi" kapsamında toplam 614 araçtan 473'ünün kabulünün yapıldığını belirten Yılmaz, 141 aracın ise teslimatının en kısa zamanda bitirilmesinin planlandığını kaydetti.
Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi Projesi kapsamında TCSG Dost, TCSG Umut, TCSG Güven ve TCSG Yaşam arama kurtarma gemilerinin Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edildiğini ifade eden Yılmaz, milli savaş gemileri TCG Heybeliada ve TCG Büyükada gemilerinin donanmanın envanterine girdiğini, proje kapsamında üçüncü gemi olan Burgazada'nın inşasının ise devam ettiğini söyledi.
Deniz Karakol ve Sahil Güvenlik uçakları Projesi kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığının 3 uçağıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 5 deniz karakol uçağının teslim edildiğini bildiren Yılmaz, 6'ncı deniz karakol uçağının ise test, kabul faaliyetlerinin sürdüğünü belirtti.
Lojistik Destek Gemisi ile Havuzlu Çıkarma Gemisi projelerinde sözleşme görüşmelerine devam edildiğini ifade eden Bakan Yılmaz, "Ülkemizde özel sektörümüzün ürettiği mini insansız hava aracı sistemlerinden bugün kadar TSK envanterine 164 insansız uçak, 4 insansız helikopter alınmıştır. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğümüz için 15 mini İHA teslim edilmiştir. Bu mini İHA'lar yurt dışına da ihraç edilmiştir. Katar'da faaliyet göstermektedir " ifadesini kullandı.
Bakan Yılmaz, Türk tasarımı ilk eğitim uçağı Hürkuş'un ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini ve 15 adetlik seri üretimi için karar alındığını belirterek, "Proje kapsamında üretilen 2 numaralı prototip uçağın uçuş testleri 10 Eylül 2014'te başlamıştır" dedi.
ATAK Projesi kapsamında 5 helikopterin teslim edildiğini, proje kapsamında 59 uçağın üretileceğini ifade eden Yılmaz, projeyi ihracat potansiyeli yüksek bir proje olarak nitelendirdi.
TSK'nın ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının hafif sınıf genel maksat helikopteri ihtiyacının karşılamak ve helikopter ihtiyacının özgün ürünlerle karşılanmasını sağlamak için Özgün Helikopter Programı'nın başlatıldığını anımsatan Bakan Yılmaz, "Özgün bir savaş uçağı geliştirilmesi de yine hedeflerimiz arasındadır. Bu kapsamda başlatılan proje kapsamında kavramsal tasarım çalışmalarında 3 konfigürasyon belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları toplanacak ilk İcra Komitesine sunulacak olup, projenin bir sonraki aşaması olan mühendislik geliştirme ön tasarım fazına geçilecektir" diye konuştu.
F-35 uçaklarının uluslararası katılımla tasarımı, geliştirilmesi, üretimi ve lojistik desteğini kapsayan Müşterek Taarruz Uçağı Programında uçağın geliştirme ve test faaliyetlerinin sürdüğü bilgisini paylaşan Yılmaz, "Milli mühimmatlarımızın da entegre edileceği F-35 savaş uçağının bilgi füzyonu, görünmezlik ve ileri algılayıcı teknolojileri gibi gelişmiş yetenekleriyle 2020'li yıllarda Türk Hava Kuvvetlerinin önemli bir muharip unsuru olması öngörülmektedir. Hali hazırda bu uçağın ilk iki tanesinin de siparişleri verilmiş durumdadır" diye konuştu.
Milli piyade tüfeğinin üretimi gerçekleştirilen ilk kafilesinin TSK'ya teslim edildiğini, A 400 M Ulaştırma Uçağı Programı'nda ilk uçağın teslimatının gerçekleştirildiğini hatırlatan Yılmaz, füze sistemleri projelerine ilişkin de bilgi sundu.
Bakanlığının 2015 yılı bütçe teklifinin 22 milyar 764 milyon 255 bin lira olduğunu belirten Bakan Yılmaz, söz konusu bütçenin yüzde 57'sini personel giderleri, yüzde 41'ini ise mal ve hizmet alım giderlerinin oluşturduğunu söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, zorunlu askerlik uygulamasının aşamalı olarak azaltılması ve profesyonel ordu sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.
Bütçe üzerine söz alan Ayaydın, zorunlu askerliğin aşamalı olarak azaltılması, profesyonel orduya geçilmesi gerektiğini ifade etti. Dünyada, savunma alanında artık insan gücüne ihtiyacın azaldığına işaret eden Ayaydın, bir çok ülkenin gönüllü profesyonel askerlik sistemine geçtiğini kaydetti.
Zorunlu askerlik sistemi uygulayan ülkelerin de askerlik süresini azalttığını belirten Ayaydın, Türkiye'nin de artık bu konuda çağı yakalaması gerektiğini söyledi.
Astsubayların, istifa ve intihar olayları ile gündeme geldiğini belirten Ayaydın, TSK'da özlük hakları ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Ayaydın ayrıca, bedelli askerlik konusunda bir çok gencin ümitlendirildiğini, bu nedenle hükümetin artık bu konuda net bir açıklama yapması gerektiğini kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, ordunun sindirildiği, kışlaya hapsedildiği bir ortamda Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğünü söyledi. Günal, "Ordunun görevlerini yapması, siyasete karışmaması başka bir şey, görev yapamaz hale getirilmesi başka bir şey" dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, nüfus yoğunluğu çok olan ordunun güçlü ordu anlamına gelmediğini belirterek, "Öyle olsaydı Çin herkesi yenerdi" dedi.
TSK'dan 463 subayın "darbeci" diye hapis yattığını, şimdi yeniden yargılamaların başladığını belirten Kaplan, "İktidarınız sonra buna 'kumpas' dedi. Peki kim kurdu bu kumpası? Hükümetinizin paralelle hiç mi ortaklığı olmadı bu dönemde?" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, iktidarın TSK ile ilgili nasıl bir projesi olduğunu bilemediklerini, bu konuda bir netlik olmadığını söyledi.
Jandarmanın tamamen İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasının planlandığını belirten Kuşoğlu, "Buradan başlayarak TSK'yı yeniden mi dizayn etmek istiyorsunuz? TSK'ye ele geçirmek, burayı iktidarın bir kurumu yapmak mı istiyorsunuz? İktidara yakın gördüğünüz kişilerle doldurmak mı istiyorsunuz? Faaliyetleriniz bunu gösteriyor" diye konuştu.
Kuşoğlu ayrıca, Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu patlamayla ilgili soruşturmada gelinen son aşamayı sordu.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, askerin kendini savunamaz, bayrağı koruyamaz hale getirildiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
"Yıllarca askeri kötülediniz. 'İyi ki bunlarla savaşa girmemişiz' dediniz. Şehide 'kelle' dediniz. Darbelerle mücadele söylemi altında asıl darbeyi siz yaptınız, sonra kumpas dediniz. Nice subay, astsubay ailelerini perişan ettiniz. Jandarma üzerinde yapmak istedikleriniz de yanlıştır. Bunlar zaten İçişleri Bakanlığı'na bağlı çalışıyor. Atama ve sicil işlemlerini de İçişleri Bakanlığı'na bağlamak istemekle ne yapmaya çalışıyorsunuz."
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, TSK 'nın bütçesi görüşülürken bu kurumun en üst yetkilisinin de toplantıda olması gerektiğini belirterek, "Bu, demokrasinin gereğidir. Gerçi bu iktidar şerefli Türk subaylarının içeri tıkılmasına vesile olan, 'Balyoz' diye uydurmaca olduğu şimdi ortaya çıkan davanın savcılığını üstlendiği için, o subaylar nasıl olup yanınıza oturacak, bunu bilemiyorum" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, IŞİD'in elinde Makina ve Kimya Endüstrisi damgalı mühimmat olduğuna yönelik haberler yayımlandığını anımsatarak, "Bu militanlara biz bu mühimmatları hangi kaynaktan, nasıl gönderdik? Türkiye'nin güvenliği, diğer komşu ülkelerinin içişlerine müdahale ederek mi sağlanacak, yoksa barışla mı sağlanacak?" dedi.
Bütçe üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, iktidarın Irak ve Suriye politikalarında büyük hatalar yaptığını, sınırlarda yaşanan sorunların, içinden çıkılmaz bir hal aldığını savundu.
Çam ayrıca, asker intiharlarına dikkati çekerek, bu durumun önüne geçebilmek için çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi.
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı'nın bütçesinin Başbakanlık bütçesi görüşmelerinde ele alınması gerektiğini ifade etti.
Zozani, zorunlu askerlik sistemine son verilmesinin, gerekirse bunun için profesyonel orduya geçilmesinin yararlı olacağını kaydetti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, bedelli askerlik konusunda çok sayıda gencin beklenti içinde olduğunu, ancak bu konuda yapılan açıklamaların yetersiz kaldığını belirtti. Tatmin edici bir açıklamaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Koçer, bedelli askerlikten ümidini keserse askere gitmek isteyen gençlerin olduğunu söyledi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Türkiye'de polisin ve yargının bölündüğünü savunarak, "Ülkenin Bakanı çıkar da 'benim hakimlerim seçilecek' diye organizasyon yaparsa, 'paralelci hakim' diye ayırt edilirse, mahkemede işi olan vatandaş 'paralelci hakim mi iktidarcı hakim mi var' diye düşünür. Orada devlet ayakta duramaz. Devleti paramparça ettiniz" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde Savunma Reformu Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporun, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde açıklandığını anımsatarak, "Ne oldu bu rapor, hiç tartışılmadı. Cumhurbaşkanı değişti, raporu sahiplenmeyi mi bıraktınız?" dedi.
Türeli, Yüksek İrtifa Füze Savunma Sistemi konusundaki gelişmeleri de sorarak, "Bu konuda görüşmeler yapılan Çin firması nihai anlaşma neden imzalanmıyor? İhalede ikinci sırada olan Fransız-İtalyan ortaklığıyla sözleşme görüşmeleri yapılıyor mu? Proje ikiye mi bölünüyor? Fransız-İtalyan ortaklığına da iş verilecek mi? Yoksa ihalede üçüncü sırada olan ABD ile de görüşülüyor mu?" diye konuştu.
Türeli, 8 Ekim 1996 tarihinde Sakız Adası açıklarında düşen uçağın enkazı ve Pilot yüzbaşı Nail Erdoğan?ın naaşının hala çıkarılamadığını belirterek, konuyla ilgili kamuoyunun yanıt beklediğini dile getirdi.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer ise "Paralel yapı TSK içinde var mı? Bunlarla ilgili bir çalışma var mı?" sorularını yöneltti.
Komisyonda Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde yapılan görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, konuşmasında "Bizim olduğumuz kadar Güneydoğu'da CHP de MHP de olsaydı belki Güneydoğu'daki sorun bu dereceye gelmezdi, kesinlikle gelmezdi. Çok net söylüyorum" ifadesine CHP ve MHP'li üyeler tepki gösterdi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, "Bölgede vatandaşları bile koruyamıyorsunuz. Terörü bile muhalefetin üzerine yıkıyorsunuz" dedi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin de "Sizi tarihe havale ediyoruz. Kendiniz konuşun, kendiniz dinleyin" diyerek, partisinin diğer üyeleri ile birlikte salonu terk etti.
CHP'li üyelerin ardından MHP'li üyeler de salonda çıktı.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKUMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
Komisyonda, Bakanlık ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın 2015 yılı bütçesi görüşülecek.
Milli Savunma Bakan İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının 2015 yılı bütçesine ilişkin sunumunda, 21. yüzyılda ülkelerin uluslararası tanınmış coğrafi sınırlarının değiştiğini belirtti.
"Ukrayna'da, Gürcistan'da, Azerbaycan'da, Ermenistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ve Yemen'de yarın ne olacağını kimse bilmemektedir" diyen Yılmaz, fırsatların ve tehditlerin iç içe geçtiği bu süreçte siyasal güç dengelerinin her gün değiştiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin her şeye rağmen bu coğrafyanın barış adası ve güvenli limanı olma vasfını sürdürdüğünü vurgulayan Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bir taraftan Ortadoğu diğer taraftan Ukrayna'da Avrasya güvenlik mimarisini derinden etkileyecek, stratejik önemde gelişmeler yaşanmaktadır. Bu kapsamda Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'da istikrarsızlığı körükleyen, ülkemizin ve bölgedeki diğer ülkelerin derin güvenlik kaygısı duymasına sebep olan tavırları, Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu'daki gelişmelerin ortaya koyduğu tehditler, ülkemizin süratle değişmekte olan bu yeni güvenlik ortamında her türlü risk ve tehditlere karşı mücadeleye hazır olmasını gerektirmektedir. Sorunların etkin müzakere ve işbirliğiyle çözülmesi gerektiğine inanan Türkiye'nin yeniden yapılanmakta olan güvenlik ortamında gerek tek başına gerekse müttefikleriyle uluslararası konjonktürdeki gelişmeleri, sınırlarının ötesinde yönlendirebilecek stratejilere ve yeteneklere sahip olmasını gerektirmektedir. Bu amaç doğrultusunda ülkemizin güvenlik ve bölgesel politikaları yönlendirebilme kapasitesini geliştirmesi kaçınılmazdır. Yaşanan süreçte ülkemizin bölgesinde yaşanan uluslararası istikrarsızlık ve belirsizlikleri fırsata çevirebilme ve yönlendirebilme kapasitesinin geliştirilmesi ve idamesi ancak güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetleriyle mümkündür."
Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından NATO'nun siyasi ve askeri etkinliğinin muhafazasına büyük önem verdiğini dile getiren Bakan Yılmaz, "Avrupa ve çevresinde yeniden şekillenmekte olan güvenlik ortamında özellikle NATO üyesi ülkelerin askeri yeteneklerini geliştirmeleri ve buna yönelik olarak kapasitelerini artırmaları gerektiği görüşündeyiz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 2013'te gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,74'ünü savunma harcamalarına ayırdığını, bu konuda NATO ülkeleri arasında 7. sırada yer aldığını belirten Yılmaz, Türkiye'nin gerek tek başına gerekse üyesi olduğu kuruluşlar vasıtasıyla geniş yelpazede, barışçı, ilkeli ve etkin bir güvenlik politikası izlediğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin BM çatısı altında Lübnan'da, NATO kapsamında Afganistan, Kosova ve Akdeniz'de Avrupa Birliği şemsiyesi altında Bosna-Hersek'te yürütülen barışı destekleme görevlerine katkı verdiğini dile getiren Yılmaz, TSK'nın bu kapsamındaki diğer çalışmalarına ilişkin de bilgi verdi.
Bu yılın başından itibaren vatani görev kapsamında yerine getirilen 15 aylık askerlik süresinin 12 aya indirildiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, askerlik durum belgelerinin askerlik şubelerine gitmeden e-Devlet üzerinden alınabildiğini belirtti.
Yılbaşından bu yana 2 milyon kişinin bu uygulamadan yararlandığını bildiren Yılmaz, "Verilen hizmetlere ilave olarak Adalet, İçişleri, Dışişleri ve Milli Eğitim bakanlıklarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu, Yüksek Öğretim Kurulu ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi gibi kurumlarla merkezi veri paylaşımına başlanmıştır" dedi.
Savunma sanayinde yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi veren Bakan Yılmaz, "12 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan savunma sanayimiz kritik teknolojiye sahip savunma sistemlerinin, yerli sanayimiz tarafından tasarlanması ve üretilmesi sayesinde bugün binden fazla şirketimizin, KOBİ'lerimizin, araştırma kuruluşlarımızın ve üniversitelerimizin katılımını sağlayan, Türkiye'nin bu alanda bütün üretim gücünü seferber eden bir yapıya dönüşmüştür" diye konuştu.
2023 vizyonu kapsamında Türkiye'nin dünya savunma sanayi alanında en gelişmiş on ülke arasına girmesi için çalıştıklarını vurgulayan Yılmaz, yürütülen savunma sanayi projelerine ilişkin de bilgi verdi.
Altay Ana Muharebe Milli Tankı'nın kritik tasarım sürecinin bu yıl Mayıs ayında tamamlandığını ifade eden Yılmaz, "Altay tankımızın seri üretiminin 2017 yılından itibaren başlanması ve Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın hizmetine sunulması öngörülmektedir" ifadesini kullandı.
Askerlerin mayın tehdidinden korunmasını amaçlayan "Kirpi Projesi" kapsamında toplam 614 araçtan 473'ünün kabulünün yapıldığını belirten Yılmaz, 141 aracın ise teslimatının en kısa zamanda bitirilmesinin planlandığını kaydetti.
Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi Projesi kapsamında TCSG Dost, TCSG Umut, TCSG Güven ve TCSG Yaşam arama kurtarma gemilerinin Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edildiğini ifade eden Yılmaz, milli savaş gemileri TCG Heybeliada ve TCG Büyükada gemilerinin donanmanın envanterine girdiğini, proje kapsamında üçüncü gemi olan Burgazada'nın inşasının ise devam ettiğini söyledi.
Deniz Karakol ve Sahil Güvenlik uçakları Projesi kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığının 3 uçağıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 5 deniz karakol uçağının teslim edildiğini bildiren Yılmaz, 6'ncı deniz karakol uçağının ise test, kabul faaliyetlerinin sürdüğünü belirtti.
Lojistik Destek Gemisi ile Havuzlu Çıkarma Gemisi projelerinde sözleşme görüşmelerine devam edildiğini ifade eden Bakan Yılmaz, "Ülkemizde özel sektörümüzün ürettiği mini insansız hava aracı sistemlerinden bugün kadar TSK envanterine 164 insansız uçak, 4 insansız helikopter alınmıştır. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğümüz için 15 mini İHA teslim edilmiştir. Bu mini İHA'lar yurt dışına da ihraç edilmiştir. Katar'da faaliyet göstermektedir " ifadesini kullandı.
Bakan Yılmaz, Türk tasarımı ilk eğitim uçağı Hürkuş'un ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini ve 15 adetlik seri üretimi için karar alındığını belirterek, "Proje kapsamında üretilen 2 numaralı prototip uçağın uçuş testleri 10 Eylül 2014'te başlamıştır" dedi.
ATAK Projesi kapsamında 5 helikopterin teslim edildiğini, proje kapsamında 59 uçağın üretileceğini ifade eden Yılmaz, projeyi ihracat potansiyeli yüksek bir proje olarak nitelendirdi.
TSK'nın ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının hafif sınıf genel maksat helikopteri ihtiyacının karşılamak ve helikopter ihtiyacının özgün ürünlerle karşılanmasını sağlamak için Özgün Helikopter Programı'nın başlatıldığını anımsatan Bakan Yılmaz, "Özgün bir savaş uçağı geliştirilmesi de yine hedeflerimiz arasındadır. Bu kapsamda başlatılan proje kapsamında kavramsal tasarım çalışmalarında 3 konfigürasyon belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları toplanacak ilk İcra Komitesine sunulacak olup, projenin bir sonraki aşaması olan mühendislik geliştirme ön tasarım fazına geçilecektir" diye konuştu.
F-35 uçaklarının uluslararası katılımla tasarımı, geliştirilmesi, üretimi ve lojistik desteğini kapsayan Müşterek Taarruz Uçağı Programında uçağın geliştirme ve test faaliyetlerinin sürdüğü bilgisini paylaşan Yılmaz, "Milli mühimmatlarımızın da entegre edileceği F-35 savaş uçağının bilgi füzyonu, görünmezlik ve ileri algılayıcı teknolojileri gibi gelişmiş yetenekleriyle 2020'li yıllarda Türk Hava Kuvvetlerinin önemli bir muharip unsuru olması öngörülmektedir. Hali hazırda bu uçağın ilk iki tanesinin de siparişleri verilmiş durumdadır" diye konuştu.
Milli piyade tüfeğinin üretimi gerçekleştirilen ilk kafilesinin TSK'ya teslim edildiğini, A 400 M Ulaştırma Uçağı Programı'nda ilk uçağın teslimatının gerçekleştirildiğini hatırlatan Yılmaz, füze sistemleri projelerine ilişkin de bilgi sundu.
Bakanlığının 2015 yılı bütçe teklifinin 22 milyar 764 milyon 255 bin lira olduğunu belirten Bakan Yılmaz, söz konusu bütçenin yüzde 57'sini personel giderleri, yüzde 41'ini ise mal ve hizmet alım giderlerinin oluşturduğunu söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, zorunlu askerlik uygulamasının aşamalı olarak azaltılması ve profesyonel ordu sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.
Bütçe üzerine söz alan Ayaydın, zorunlu askerliğin aşamalı olarak azaltılması, profesyonel orduya geçilmesi gerektiğini ifade etti. Dünyada, savunma alanında artık insan gücüne ihtiyacın azaldığına işaret eden Ayaydın, bir çok ülkenin gönüllü profesyonel askerlik sistemine geçtiğini kaydetti.
Zorunlu askerlik sistemi uygulayan ülkelerin de askerlik süresini azalttığını belirten Ayaydın, Türkiye'nin de artık bu konuda çağı yakalaması gerektiğini söyledi.
Astsubayların, istifa ve intihar olayları ile gündeme geldiğini belirten Ayaydın, TSK'da özlük hakları ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Ayaydın ayrıca, bedelli askerlik konusunda bir çok gencin ümitlendirildiğini, bu nedenle hükümetin artık bu konuda net bir açıklama yapması gerektiğini kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, ordunun sindirildiği, kışlaya hapsedildiği bir ortamda Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğünü söyledi. Günal, "Ordunun görevlerini yapması, siyasete karışmaması başka bir şey, görev yapamaz hale getirilmesi başka bir şey" dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, nüfus yoğunluğu çok olan ordunun güçlü ordu anlamına gelmediğini belirterek, "Öyle olsaydı Çin herkesi yenerdi" dedi.
TSK'dan 463 subayın "darbeci" diye hapis yattığını, şimdi yeniden yargılamaların başladığını belirten Kaplan, "İktidarınız sonra buna 'kumpas' dedi. Peki kim kurdu bu kumpası? Hükümetinizin paralelle hiç mi ortaklığı olmadı bu dönemde?" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, iktidarın TSK ile ilgili nasıl bir projesi olduğunu bilemediklerini, bu konuda bir netlik olmadığını söyledi.
Jandarmanın tamamen İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasının planlandığını belirten Kuşoğlu, "Buradan başlayarak TSK'yı yeniden mi dizayn etmek istiyorsunuz? TSK'ye ele geçirmek, burayı iktidarın bir kurumu yapmak mı istiyorsunuz? İktidara yakın gördüğünüz kişilerle doldurmak mı istiyorsunuz? Faaliyetleriniz bunu gösteriyor" diye konuştu.
Kuşoğlu ayrıca, Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu patlamayla ilgili soruşturmada gelinen son aşamayı sordu.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, askerin kendini savunamaz, bayrağı koruyamaz hale getirildiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
"Yıllarca askeri kötülediniz. 'İyi ki bunlarla savaşa girmemişiz' dediniz. Şehide 'kelle' dediniz. Darbelerle mücadele söylemi altında asıl darbeyi siz yaptınız, sonra kumpas dediniz. Nice subay, astsubay ailelerini perişan ettiniz. Jandarma üzerinde yapmak istedikleriniz de yanlıştır. Bunlar zaten İçişleri Bakanlığı'na bağlı çalışıyor. Atama ve sicil işlemlerini de İçişleri Bakanlığı'na bağlamak istemekle ne yapmaya çalışıyorsunuz."
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, TSK 'nın bütçesi görüşülürken bu kurumun en üst yetkilisinin de toplantıda olması gerektiğini belirterek, "Bu, demokrasinin gereğidir. Gerçi bu iktidar şerefli Türk subaylarının içeri tıkılmasına vesile olan, 'Balyoz' diye uydurmaca olduğu şimdi ortaya çıkan davanın savcılığını üstlendiği için, o subaylar nasıl olup yanınıza oturacak, bunu bilemiyorum" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, IŞİD'in elinde Makina ve Kimya Endüstrisi damgalı mühimmat olduğuna yönelik haberler yayımlandığını anımsatarak, "Bu militanlara biz bu mühimmatları hangi kaynaktan, nasıl gönderdik? Türkiye'nin güvenliği, diğer komşu ülkelerinin içişlerine müdahale ederek mi sağlanacak, yoksa barışla mı sağlanacak?" dedi.
Bütçe üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, iktidarın Irak ve Suriye politikalarında büyük hatalar yaptığını, sınırlarda yaşanan sorunların, içinden çıkılmaz bir hal aldığını savundu.
Çam ayrıca, asker intiharlarına dikkati çekerek, bu durumun önüne geçebilmek için çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi.
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı'nın bütçesinin Başbakanlık bütçesi görüşmelerinde ele alınması gerektiğini ifade etti.
Zozani, zorunlu askerlik sistemine son verilmesinin, gerekirse bunun için profesyonel orduya geçilmesinin yararlı olacağını kaydetti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, bedelli askerlik konusunda çok sayıda gencin beklenti içinde olduğunu, ancak bu konuda yapılan açıklamaların yetersiz kaldığını belirtti. Tatmin edici bir açıklamaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Koçer, bedelli askerlikten ümidini keserse askere gitmek isteyen gençlerin olduğunu söyledi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Türkiye'de polisin ve yargının bölündüğünü savunarak, "Ülkenin Bakanı çıkar da 'benim hakimlerim seçilecek' diye organizasyon yaparsa, 'paralelci hakim' diye ayırt edilirse, mahkemede işi olan vatandaş 'paralelci hakim mi iktidarcı hakim mi var' diye düşünür. Orada devlet ayakta duramaz. Devleti paramparça ettiniz" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde Savunma Reformu Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporun, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde açıklandığını anımsatarak, "Ne oldu bu rapor, hiç tartışılmadı. Cumhurbaşkanı değişti, raporu sahiplenmeyi mi bıraktınız?" dedi.
Türeli, Yüksek İrtifa Füze Savunma Sistemi konusundaki gelişmeleri de sorarak, "Bu konuda görüşmeler yapılan Çin firması nihai anlaşma neden imzalanmıyor? İhalede ikinci sırada olan Fransız-İtalyan ortaklığıyla sözleşme görüşmeleri yapılıyor mu? Proje ikiye mi bölünüyor? Fransız-İtalyan ortaklığına da iş verilecek mi? Yoksa ihalede üçüncü sırada olan ABD ile de görüşülüyor mu?" diye konuştu.
Türeli, 8 Ekim 1996 tarihinde Sakız Adası açıklarında düşen uçağın enkazı ve Pilot yüzbaşı Nail Erdoğan?ın naaşının hala çıkarılamadığını belirterek, konuyla ilgili kamuoyunun yanıt beklediğini dile getirdi.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer ise "Paralel yapı TSK içinde var mı? Bunlarla ilgili bir çalışma var mı?" sorularını yöneltti.
Komisyonda Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde yapılan görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, konuşmasında "Bizim olduğumuz kadar Güneydoğu'da CHP de MHP de olsaydı belki Güneydoğu'daki sorun bu dereceye gelmezdi, kesinlikle gelmezdi. Çok net söylüyorum" ifadesine CHP ve MHP'li üyeler tepki gösterdi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, "Bölgede vatandaşları bile koruyamıyorsunuz. Terörü bile muhalefetin üzerine yıkıyorsunuz" dedi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin de "Sizi tarihe havale ediyoruz. Kendiniz konuşun, kendiniz dinleyin" diyerek, partisinin diğer üyeleri ile birlikte salonu terk etti.
CHP'li üyelerin ardından MHP'li üyeler de salonda çıktı.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKUMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****