2017-10-24 - 16:00
2018 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı mesaisi başladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı mesaisi başladı.

Komisyon, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunmaya başladı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, önu¨mu¨zdeki 3 yıllık do¨nemde 3,2 milyon kişiye ilave istihdam olus¸turmayı hedeflediklerini belirtti.

Ağbal, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Ağbal, burada yaptığı konuşmada, küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ekonomisinin, güçlü dinamikleri, yerinde ve zamanında alınan tedbirlerle 2017'nin ilk yarısında yüzde 5,1 oranında güçlü bir büyüme kaydettiğine işaret ederek, Türkiye'nin, bu büyüme performansıyla G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan?dan sonra en hızlı büyüyen üçüncü ülke olduğunu söyledi.

Ekonomiye ilişkin öncü göstergelerin yılın geri kalanında da büyümenin artarak devam edeceği yönünde olduğunu vurgulayan Ağbal, Kredi Garanti Fonu'nun yatırımlar ve ekonomik faaliyetleri desteklemesi, teşvik ve vergi indirimleriyle canlanan iç talep, turizmdeki toparlanma, ihracattaki olumlu seyir ile baz etkisinin ekonomik büyümeyi destekleyeceğini dile getirdi.

Ağbal, "Tüm bu veriler ışığında 2017'de yüzde 5,5 büyüyerek hükümetlerimiz döneminde yakaladığımız yüksek büyüme performansını sürdüreceğiz." dedi.

Güçlü büyüme performansı, aktif iş gücü politikaları ve teşviklerin etkisiyle istihdam imkanlarını artırdıklarına değinen Ağbal, 2007'den bu yana 7,9 milyon, son bir yılda da 1,1 milyon kişiye ek istihdam sağladıklarını, Türkiye'nin 2007-2017 döneminde yüzde 3,4?lük yıllık ortalama istihdam artışıyla OECD ülkeleri arasında en yüksek artış sağlayan ülke konumuna geldiğini anlattı.

İstihdamın artmasına rağmen iş gücüne katılım oranının da artması nedeniyle işsizlik oranındaki azalışın sınırlı kaldığı değerlendirmesinde bulunan Ağbal, işsizlik oranının 2017'de ortalama yüzde 10,8 civarında olmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Ağbal, bu yıl enflasyonun genel olarak artış eğiliminde olduğunu ve enflasyonun yıl sonunda baz etkisinin de desteğiyle yüzde 9,5 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.

Yıl sonunda ihracatın 156,5 milyar dolara yükselmesinin öngörüldüğü bilgisini veren Ağbal, küresel ticaretteki ivmelenme ve ticaret ortaklarında artan talebin ihracatı olumlu etkilediğini belirtti.

Ağbal, turizmdeki toparlanmanın belirgin hale geldiğini, turizm gelirlerinin yıl sonunda 20 milyar dolar olmasının beklendiğini ifade etti.

Naci Ağbal, 2017 sonunda cari açığın 39,2 milyar dolar, gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının ise yüzde 4,6 olacağının tahmin edildiği dile getirdi.

Bakan Ağbal, "Türkiye 2002'den bu yana uyguladığı mali disiplin ve ihtiyatlı makroekonomik politikalar sayesinde kamu maliyesinde küresel ölçekte örnek gösterilen bir ülke haline gelmiştir." diye konuştu.

Ekonominin büyümesine katkı yapmak amacıyla uygulamaya koydukları vergi ve harcama programlarının etkisiyle merkezi yönetim bütçe açığının yıl sonunda 61,7 milyar lira olmasını öngördüklerini belirten Ağbal, "Bu kapsamda 2016 yılında yüzde 1,1 olan merkezi yönetim bütçe açığının GSYH?ye oranının 2017 yılında yüzde 2 olmasını bekliyoruz. Genel devlet açığının da aynı dönemde yüzde 1,3?ten yüzde 2,4?e yükselmesini tahmin ediyoruz." dedi.

Bakan Ağbal, 2017'de büyümede yakalanan güçlü performansı, önümüzdeki 3 yıllık dönemde de devam ettireceklerini söyledi.

Orta vadede yüksek büyüme ve istihdam artışını desteklemek için öngördükleri öncelikler hakkında bilgi veren Ağbal, bu kapsamda, makroekonomik istikrarı devam ettirmek için güçlü büyümenin sürdürülmesi, istihdamın artırılması, fiyat istikrarının sağlanması, cari açığın yönetilebilir seviyelerde tutulması ve kamu mali dengelerinin sağlıklı yapısının korunmasının temel öncelikleri olduğunu vurguladı.

Önümüzdeki 3 yıl için yüzde 5,5?lik büyüme hedeflediklerini bildiren Ağbal, şunları kaydetti:

"2018'de ekonomide beklentilerin iyileşmesi ve öngörülebilirliğin artması, turizmde toparlanmanın güçlenmesi ve elverişli küresel koşulların büyüme hedefimizi desteklemesi beklenmektedir.

Orta vadede ise Türkiye ekonomisinde nitelikli istihdam oluşturan, enflasyon ve cari açık yaratmayan, ağırlıklı olarak yurt içi tasarruflar ve doğrudan yabancı yatırımlarla finanse edilen, yatırım ve ihracata dayalı bir büyüme yapısı hedeflenmektedir.

Büyüme hedefimizin en önemli sonucu kendisini istihdamda gösterecek. Bu çerçevede önümüzdeki 3 yıllık dönemde 3,2 milyon vatandaşımıza ilave istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. Böylece istihdam sayımızı 31,4 milyona çıkarmış olacağız.

Önümüzdeki dönemde istihdamı artırarak işsizliği tek hanelere indireceğiz. İşsizlik oranını 2018 yılında yüzde 10,5?e 2020?de ise yüzde 9,6?ya indirmeyi hedefliyoruz.

Orta Vadeli Program döneminde para politikası ve maliye politikası eşgüdüm içinde enflasyonun aşağı çekilmesi için gerekli adımları atmaya devam edecektir. Bu çerçevede enflasyonun 2018 yılında yüzde 7?ye ve 2020 yılında yüzde 5?e gerilemesi beklenmektedir."

2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı hakkında bilgi veren Ağbal, bütçenin Orta Vadeli Program'da açıklanan ekonomik, mali ve sosyal hedeflerle uyumlu olacak şekilde hazırladığını söyledi.

Ağbal, "2018 yılı bütçemizde bütçe giderleri 762,8 milyar lira, faiz hariç giderler 691,1 milyar lira, bütçe gelirleri 696,8 milyar lira, vergi gelirleri 599,4 milyar lira, bütçe açığı 65,9 milyar lira, faiz dışı fazla 5,8 milyar lira olarak öngörülmüştür." diye konuştu.

Bakan Ağbal, komisyonda yaptığı konuşmada, 2018 yılı bütçesinin bundan önceki bütçelerde olduğu gibi ekonomik büyümeyi, istihdamı ve vatandaşlara hizmeti esas alan bir bütçe olacağını belirtti.

AK Parti hükümetlerinin uygulamaya koyduğu bütçelerin en önemli özelliklerinden birinin bütçeden faize harcanan kaynakları azaltırken doğrudan vatandaşlara hizmet olarak yansıyacak kaynakları artırmak olduğuna işaret eden Ağbal, bu dönemde bütçelerin faiz bütçesi olmaktan çıktığını ve hizmet bütçesine dönüştüğünü söyledi.

Ağbal, "Eskiden bütçenin yarısı faize giderken şimdi yüzde 90?dan fazlası vatandaşlarımıza hizmet olarak kullanılıyor. 2002 yılında toplanan her 100 lira verginin 86 lirası faize giderken, 2018'de toplayacağımız her 100 liralık verginin sadece 12 lirası faize gidecek." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitime kolay erişim ve nitelikli eğitimin sağlanması amacıyla, AK Parti hükümetleri olarak önceki yıllardaki gibi 2018 yılında da bütçeden en büyük payı eğitime ayırdıklarını vurgulayan Ağbal, eğitime ayırdıkları kaynağı 2018 yılında 134 milyar liraya çıkardıklarını bildirdi.

Ağbal, böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18?inin tek başına eğitime ayrılacağını belirterek, "Başka bir ifadeyle, 2018 yılında vergi gelirlerinin yüzde 22?sini sadece eğitime harcayacağız." dedi.

Merkezi yönetim bütçesinden eğitime ayırdıkları kaynağın artmasıyla okullaşma oranlarının yükseldiğine, öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayılarında önemli düşüşler sağlandığına işaret eden Ağbal, yükselen okullaşma oranlarıyla birlikte eğitimde fırsat eşitliğinin de arttığını kaydetti.

Eğitim sisteminin en önemli unsuru olan öğretmenlerin sayısının son 15 yıl içerisinde önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Ağbal, "Öğretmen sayısı 2002 yılında 510 bin iken bugüne kadar yapılan 584 bin atama ile toplam öğretmen sayısı 902 bine çıktı. Öğretmen sayısındaki artış sayesinde 2002-2003 eğitim öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 iken, 2016-2017 öğretim yılında sırasıyla 17 ve 13?e düştü." bilgisini paylaştı.

Ağbal, 2002 yılında 343 bin olan derslik sayısının da son 15 yılda yapılan 282 bin yeni derslikle 562 bine yükseldiğini kaydetti.

Yükseköğretime merkezi yönetim bütçesinden ayırdıkları kaynağı 2002 yılı bütçesine göre 11 kat arttırarak, 3,6 milyar liradan 2018 yılında 41,7 milyar liraya çıkaracaklarını ifade eden Ağbal, devlet üniversitesi sayısını 53?den 112?ye çıkardıklarını belirtti.

Ağbal, vakıf üniversiteleri de dahil 2002 yılında 76 olan üniversite sayısının bugün 179?a ulaştığını bildirdi.

Son 15 yılda yükseköğretim öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarlarını yaklaşık 10 kat artırdıklarını dile getiren Ağbal, yükseköğretim öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarını 2018 yılında 425 liradan 470 liraya çıkardıklarını söyledi.

Gelecek yıl açacakları yeni yurtlarla toplam yurt kapasitesini 711 bine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Ağbal, bu çerçevede YURTKUR için bütçeden ayırdıkları kaynağı 2017 yılına göre yüzde 22'nin üzerinde artırarak 13,9 milyar liraya yükselteceklerini kaydetti.

Sağlık alanındaki hizmetlerin kalitesini sürekli yükselttiklerini anlatan Ağbal, 2018 yılında bütçeden sağlığa yaklaşık 127 milyar lira kaynak ayırdıklarını ifade etti.

Ağbal, "2002 yılında yüzde 11,3 olan sağlık harcamalarının bütçe içerisindeki payını 2018 yılında yüzde 16,6?ya çıkardık. Bu kapsamda ilaç harcamaları için 29 milyar lira, tedavi harcamaları için 54,2 milyar lira, aile hekimliği için 7 milyar lira kaynak ayırdık. " dedi.

Gelecek yıl özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını destekleyecek altyapı yatırımlarına kaynak ayırmaya devam edeceklerini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:

"2017 yılına göre yatırım ödeneklerini 2018 yılında yüzde 10 oranında artıracağız. Böylece 2017 yılında bütçeden yatırıma ayırdığımız 77,6 milyar lira kaynak, 2018 yılında 85 milyar liranın üzerine çıkacaktır. Yıl içinde de imkanlarımız olduğu sürece, ilave gelirimiz olduğu sürece yatırımlara ayırdığımız kaynak bu tutarın daha üzerinde olacaktır. Ülkemizin ihtiyacı olan eğitim, sağlık, altyapı, ulaşım ve özellikle enerji, tarım alanındaki yatırımlara her zaman artan ölçüde kaynak ayırdık, ayırmaya da devam edeceğiz."

Ağbal, 2002 yılında yüzde 6,6 olan yatırım harcamalarının bütçe içerisinde payının 2018 yılında yüzde 11,2'ye çıktığını belirten Ağbal, yatırıma bütçeden ayrılan kaynağın oranının iki kat arttığını söyledi.

Muhalefet milletvekillerinin kıyaslamada baz yıl olarak 2002 yılının seçilmesine ilişkin eleştirileri üzerine Ağbal, "Ne yapalım o zaman iktidara geldik. Milat o zaman. 2002 öncesi ve sonrası." dedi.

Ağbal, milletvekillerinin mukayeselerde kriz yılının seçildiğini belirtmesi üzerine de "Ne yapayım krizi ben mi çıkardım, siz çıkardınız." ifadelerini kullandı.

Ağbal, ulaştırmada, eğitimde, tarımda, sağlıkta 2018 yılının kamu yatırımlarının daha da arttığı yıl olacağını vurgulayarak, 2002 yılına kadar oluşan bu yatırım açığını önemli ölçüde azalttıklarını ancak hala yapmaları gerekenler bulunduğunu söyledi.

Gelecek yıl yerel yönetimlere 72,9 milyar lira kaynak aktaracaklarını bildiren Ağbal, şöyle devam etti:

"Cazibe Merkezleri Programı için 2018 yılında 2 milyar lira, KÖYDES projesi için 900 milyon lira, belediyelerin su ve kanalizasyon altyapılarını güçlendirmek amacıyla oluşturduğumuz SUKAP projesi için 719 milyon lira, sosyal kalkınma projelerine uygulanmak üzere yaklaşık 300 milyon lira kaynağı da yerel idarelerimize aktaracağız. İlk defa Cumhuriyet tarihinde köyler asfalt gördü, BSK gördü, inşallah bunu daha da yaygınlaştıracağız."

Ağbal, AK Parti hükümetlerimiz döneminde ekonomik büyüme sayesinde elde edilen refah artışını sosyal yardım programları aracılığıyla toplumun tüm kesimlerine ulaştırdıklarını dile getirerek, "Hiçbir dönemde sosyal devlet uygulamaları bu dönemde olduğu kadar yaygınlık kazanmadı ve hiçbir dönemde bütçeden sosyal devlet uygulamalarına bu kadar kaynak ayrılmadı. Her yıl bütçeden sosyal devlet uygulamaları için daha fazla kaynak ayırmaya da devam ediyoruz. 2018 yılında bu anlamda bütçemizden 51 milyar liraya yakın kaynağı aktarıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***