2010-05-26 - 17:48
TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, 7 yeni devlet üniversitesi kurulmasına ilişkin kanun tasarısının görüşmeleri ertelendi. Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri ve Erzurum'da üniversite kurulmasına ilişkin tasarıyı komisyona sunan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye'de üniversite eğitimine ilişkin talebin giderek arttığını söyledi. Çubukçu ayrıca, Muğla'da yaşanan olayın öğrencinin Kürt olmasıyla hiçbir ilgisi bulunmadığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, 7 yeni devlet üniversitesi kurulmasına
ilişkin kanun tasarısının görüşmeleri ertelendi.

Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri ve Erzurum'da üniversite
kurulmasına ilişkin tasarıyı komisyona sunan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu,
Türkiye'de üniversite eğitimine ilişkin talebin giderek arttığını söyledi.

Çubukçu, Avrupa'da yükseköğretimin, teknolojiyi geliştirecek, rekabeti
artıracak ve ülke kalkınmasının motoru haline gelecek çok önemli bir alan olarak
görüldüğünü ve AR-GE faaliyetleri kapsamında ciddi bir şekilde desteklendiğini
bildirdi.

2002'de 53'ü devlet olmak üzere 76 olan üniversite sayısının, bugün 95'i
devlet 146 üniversiteye çıktığını belirten Çubukçu, 2003 yılından bu yana 70
üniversite kurulduğunu söyledi. Nimet Çubukçu, mevcut üniversiteler bünyesinde
382 fakülte, 115 yüksekokul ve 193 enstitü bulunduğunu belirtti.

Çubukçu, 2002-2003 öğretim yılında 74 bin 134 olan öğretim elemanı
sayısının, 97 bin 923'e yükseldiğini ifade etti.

Üniversitelerdeki kadro ihtiyacının karşılanması amacıyla, 9 bin 529'u
akademik, 6 bin 151'i de idari toplam 15 bin 680 kadronun ihdas edilmesi
amacıyla hazırlanan tasarının bir an önce yasalaşması çabalarının devam ettiğini
kaydeden Çubukçu, 7 üniversite bünyesinde kurulacak fakülte, yüksekokul ve
enstitüler hakkında bilgi verdi.

Nimet Çubukçu'nun sunuşunun ardından, AK Parti Antalya Milletvekili Sadık
Badak, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın, Kayseri'de ''Kayseri
Abdullah Gül'', Antalya'da da ''Uluslararası Antalya Üniversitesi'' kurulmasını
öngören kanun teklifinin, tasarı ile birleştirilmesini içeren değişiklik önergesi
verdi.

CHP ve MHP milletvekilleri, usul hatası yapıldığını belirterek, bu
önergeye karşı çıktı. Muhalefet milletvekilleri, Abdullah Gül adıyla üniversite
kurulmasını da eleştirdi.

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, Kayseri'de bir üniversite
olduğunu, tasarıyla bir üniversite daha kurulacağını belirterek, ''2 tane
üniversite var zaten. Niye 3? Bir üniversite daha kuruyorsunuz, buna neden gerek
duyuluyor?'' diyerek tepkisini dile getirdi.

Bunun üzerine söz alan Bakan Çubukçu, Kayseri'de yeni bir üniversite daha
kurmadıklarını, tasarıda mevcut olan Kayseri Üniversitesinin adının, verilen
önergeyle Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi olarak değiştirildiğini söyledi.

CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, Abdullah Gül adıyla üniversite
kurulmasını eleştirdi.

Bunun üzerine AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, ilinde
Süleyman Demirel Üniversitesi olduğunu ve bundan da mutluluk duyduğunu
kaydetti.

Bilgiç'e yanıt veren Ergin, ''Süleyman Demirel görevde değil ama Abdullah
Gül görevde. Geçmiş Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adı neden bir
üniversiteye verilmedi?'' dedi.

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ise ''Akşamdan sabaha kadar
üniversite kurulduğunu'' iddia etti.

Elitaş'ın, Abdullah Gül adıyla üniversite kurulmasına ilişkin teklifinin
dün AK Parti grubuna verilmesine rağmen, bugün hemen komisyona getirilerek usule
aykırı bir şekilde tasarıya eklenmek istendiğini ifade eden Hamzaçebi,
''Hükümetin bilgisinden kaçınılarak, hayatta olan bir Cumhurbaşkanı hakkında
üniversite kurulmasına ilişkin teklifin getirilmesi yanlıştır. Adına üniversite
kurulması da Abdullah Gül'den önce Tayyip Erdoğan'ın hakkıdır. Bu durum,
'2010'dan sonra AKP yok, ama ben ondan önce adını bir üniversiteye yazdırayım'
telaşının bir göstergesidir'' dedi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da üniversitelerdeki olayları
gündeme getirdi.

Muğla Üniversitesinde yaşanan olaylarda bir öğrencinin öldüğünü ifade
eden Kaplan, ''YÖK, Muğla Üniversitesinde ölen gencin vebalini taşıyor. YÖK, bu
olayların hesabını vermek zorundadır. Üniversitelerde, kaç olay meydana geldi,
kaç kişi öldü, kaç kişi yaralandı? Eğer bu bilgileri vermezseniz, bu Meclisi
birbirine katarım'' diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tarihi
bir şahsiyet olmadığını ifade ederek, adının bir üniversiteye verilmesine karşı
çıktı.

Muhalefet milletvekillerinin, Kayseri Abdullah Gül ile Uluslararası
Antalya Üniversiteleri hakkında bilgi istemeleri üzerine Bakan Çubukçu, vakıf
üniversitelerinin kurulmasına ilişkin evrakların 600 ile 2 bin sayfa arasında
değiştiğini söyledi.

Bakan Çubukçu, kurulmak istenen üniversitenin, arsası başta olmak üzere
her şeyinin YÖK tarafından araştırıldığını ve uygun görülmesi halinde Bakanlığına
sunulduğunu belirtti.

Çubukçu'nun, Antalya Üniversitesinin kurucuları arasında İşadamı Fettah
Tamince'nin de ismini sayması üzerine, CHP'li Ergin, ''Tamam anlaşıldı, gerisini
okumanıza gerek yok. Fettah Tamince varsa, tamam'' dedi.

Daha sonra tasarının görüşmeleri ertelendi.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Muğla'da
yaşanan olayın öğrencinin Kürt olmasıyla hiçbir ilgisi bulunmadığını söyledi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda,
Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında, Muğla'da iki öğrenci
grup arasında kız arkadaşlarına laf atıldığı gerekçesiyle yaşanan olayları
gündeme getirdi.

Aralarında, Ankara ve İstanbul Üniversiteleri ile Muğla, Manisa ve Tokat
gibi illerde bulunan bazı üniversitelerde ''saldırılar yaşandığını'' öne süren
Kaplan, ''Bakanlık, YÖK olarak bu konuda bir düzenleme, çalışma yaptınız mı?
Tedbir almak için ne yapacaksınız'' sorusunu yöneltti.

AK Parti Hükümetleri döneminde YÖK'ün rektörlüklere ''istihbarat'' amaçlı
gizli yazılar gönderdiğini iddia eden Kaplan, bu yazıları toplayarak, Milli
Eğitim Bakanlığına sunabileceğini söyledi.

Kaplan, ''Üniversitelerde saldırılar oluyor. Etnik çatışma potansiyeline
dikkat çekmek istiyorum'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu da YÖK'ün gizli genelgelerle üniversite
öğrencilerini kimliklerinden dolayı fişlediği, bunun sonucunda eğitim-öğretim
hakkının ihlal edilerek, çeşitli yaptırımlar uygulandığı iddiasının gerçeği
yansıtmadığını savundu.

Muğla'daki olaylara değinen Çubukçu, Muğla Üniversitesi Rektörü ile
görüştüğünü ve olayların üniversite kampüsü dışında cereyan ettiği bilgisini
aldığını anlattı.

''Olayın içerisinde öğrenci olması, olayın öğrenci olayı olduğunu
göstermez'' diyen Çubukçu, şunları söyledi:

''Olaylar, bar çıkışı bir grup alkollü öğrencinin diğer grupta bulunan
kızlara laf atmasıyla başladı. Çok sayıda, aralarında öğrencilerin de bulunduğu
vatandaş gözaltına alındı. Yaşanan her hadisenin ardından 12 Eylül öncesi çatışma
ortamına itildiği iddiaları var. Siz bunu adeta arzu edermişcesine
konuşuyorsunuz.''

Kaplan'ın, ''Siz de bir hukukçusunuz. Bunu nasıl söylersiniz? Böyle bir
şeyi nasıl arzu ederiz? Saldırı var. Gençler ölürken nasıl rahat uyuyorsunuz''
sorusuna Çubukçu, ''Bu soruyu aynen size yöneltiyorum'' yanıtını verdi.

Muğla'da, rektörlüğün ve emniyetin olayları dikkatle izlediğini
vurgulayan Çubukçu, ''Muğla'da yaşanan olayın öğrencinin Kürt olmasıyla hiçbir
ilgisi yok. Rica ederim meseleyi bu hale getirmeyin. Bu ülkede yaşayan herkes
hangi kimlikte olursa olsun devletin güvencesi altındadır. Gençleri 'Kürt',
'Türk' diye ayırmayalım. Bu, çatışma olgusunu sadece destekler'' diye konuştu.

(17.48)