
2017-10-05 - 12:53
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, "Torba Tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşülmeler tamamlandı, maddelerinin görüşülmesine 10 Ekim Salı günü başlanacak.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, "Torba Tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.
Komisyonda sunum yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, 9 ana başlık altında toplanan 130 maddelik tasarının istihdam ve yatırımların teşviki, vergi kanunları, vergi mükelleflerine sağlanan yeni kolaylıklar, iletişimin vergilendirilmesi, kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması, kaçak sarmalık tütün ticareti ile mücadele, 2017 yılı Bütçe Kanunu ile Hazine Müsteşarlığına verilen borçlanma yetkisi limitinin artırılması ile OVP'de öngörülen kamu maliyesi hedeflerine ulaşmak amacıyla gelir artırıcı önlemler ve bunlardan Savunma Sanayii Fonu'na yapılacak aktarımlara ilişkin düzenmelerin tasarıda yer aldığını söyledi.
İstihdam, yatırım, üretim ve finansmanı teşvik edici düzenlemeler hakkında bilgi veren Ağbal, asgari ücretin bin 404 lira olarak uygulandığını hatırlattı. Gelir Vergisi tarifesi nedeniyle eylül ayından itibaren bazı çalışanların gelirinin bin 404 liranın altına düştüğünü dile getiren Ağbal, "Bu düşüşü engellemek, asgari ücretlinin gelirinin hiçbir şekilde bin 404 liranın altına düşmemesini sağlamak üzere bir yasal düzenleme önerimiz var." diye konuştu.
Organize sanayi ve endüstri bölgeleri ile serbest bölgelere ilişkin düzenlemeler hakkında da konuşan Ağbal, şehir içinde kalmış küçük sanayi sitelerinin şehir dışına taşınmasının bu kapsamdaki önemli düzenlemelerden olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda önemli bir düzenleme yaptıklarını anlatan Ağbal, şunları kaydetti:
"Kamu kurumlarına ait taşınmazları şehir dışına taşınacak sanayi sitelerinin kullanımına sunmak amacıyla bir madde taslağı, kanun tasarısının içinde yer alıyor. Böylelikle kalkınmada öncelikli illerde kamuya ait yerleri sanayi sitesi kooperatiflerine, belediyelere, il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine bedelsiz olarak devredeceğiz. Diğer illerde ise emlak vergisi değeri üzerinden peşin veya taksitle satılması öngörülmektedir."
Ağbal, söz konusu düzenlemeyle şehir içinde kalmış, genişleme potansiyeli olan, işini büyütmek isteyip büyütemediği yerlerde küçük esnaf ve sanayicinin talebini en uygun koşullarda sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
Naci Ağbal, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve yerleşim alanları içindeki sanayi bölgelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması için kuruluş ve genişleme aşamalarında ihtiyaç duyulan mera vasıflı yerlerin söz konusu bölgelere tahsis edilmesi halinde alınan ot bedelinin artık alınmaması yönünde bir düzenleme yaptıklarını belirtti.
İmalat sanayisi sektörü yatırımlarına 2018 yılında kurumlar ve katma değer vergileri üzerinden teşvik verileceğini anlatan Ağbal, "Düzenlemeye göre 2018'de imalat sanayisi sektöründe olmak koşuluyla teşvik belgesine sahip veya teşvik belgesi alacak yatırımcılar 2018 yılında yaptıkları yatırım harcamaları için mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu'nda tanımlanan katkı oranlarını 15'er puan artırıyoruz." dedi.
Ağbal, gelecek yıl yapılacak söz konusu yatırım harcamaları için kazanca yüzde 100 indirimli Kurumlar Vergisi uygulanacağını bildirdi.
Yatırım döneminde hak edilecek yatırıma katkı tutarının tamamının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançtan indirilmesine imkan sağladıklarını ifade eden Ağbal, "2018 yılında ne kadar yatırım harcaması yaparsanız diğer kazançlardan, elde ettiğiniz bütün kazançtan bu harcamayı düşme imkanı veriyoruz." diye konuştu.
Ağbal, özellikle inşaat harcamalarıyla ilgili indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesinin önünü açtıklarını belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na ilişkin, "Bu torba kanunun vatana, millete bir hayrı yoktur, Anayasa'ya da aykırıdır." dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "Torba Tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüştü.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 130 maddelik tasarının kendilerine geç ulaştığını söyledi.
Sayıştay raporlarının 13 Eylül'de geldiğini belirten Kuşoğlu, "Bu raporların da zamanında bize verilmesi lazım. Bize zamanında ulaşmadığı zaman, raporları yeterince inceleyip bilgi sahibi olma ve değerlendirme şansımız azalıyor. Böyle olunca da Meclis denetim görevini yerine getirememiş olacak." diye konuştu.
Komisyon Başkanı Bilgiç de tasarının 27 Eylül'de Meclis'e sevk edildiğini, 1 Ekim'de komisyona havale edildiğini, 3 Ekim'de de gündemi komisyon üyesi milletvekilleriyle paylaşarak, tasarının işlenmiş halini gönderdiklerini kaydetti.
13 Eylül'de Meclis'e gelen Sayıştay raporlarının ise komisyona 1 Ekim'de havale edildiğini anlatan Bilgiç, bu raporların CD'lerini bütün üyelerle paylaştıklarını bildirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tasarı hakkındaki açıklamalarının, tasarının altında imzaları bulunan Başbakan Binali Yıldırım ile Maliye Bakanı Naci Ağbal'ı bağladığını söyleyerek, "Sayın Bakan, bu tasarıyı vergiyi hesaplamadan mı getirdiniz, Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi?" ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel de tasarıyı eleştirdi.
Tasarıdaki düzenlemelerin hangi ekonomik ve sosyal gereksinimlerden kaynaklandığını bilmek istediklerini belirten Temizel, "Neye göre yapıldığını bilmek isteriz." dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da tasarının 58 ayrı yasada değişiklik yaptığını ifade ederek, bu düzenlemelerin "torba tasarı" olarak getirilmemesi gerektiğini savundu.
Paylan, "Hükümet kaos yaşıyor ve bu yüzden hep refleks yasalar getiriyor. Bir sıkıntı yaşanıyor ve 'Hemen bir yasa getirilelim.' denilerek getiriliyor yasalar. Siyasi hataların bedelini ödemek için hemen yasalar getiriliyor. Bunu kabul edemeyiz. Hep 'metal yorgunluk, metal yorgunluk' deniliyor. Bence hükümet toptan bir metal yorgunluğuna girmiş durumda." şeklinde konuştu.
AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde ülkeye 90 milyar dolar doğrudan yatırım girdiğine işaret eden Paylan, "Çünkü yatırımcı o zaman ülkeye güveniyordu. Son birkaç yıl ise doğrudan yatırım gelmiyor çünkü, 'Acaba savaş mı çıkacak, kaos mu olacak?' diye düşünüyor yabancı yatırımcı. Bütçede çok büyük açık var, siz bunu 80 milyona ödettirmeye çalışıyorsunuz. Tek yapılan, faizler yükseltildi, 15 milyar dolar geldi, o kadar." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, tasarıyı eleştirerek, "Tasarıyla istenen bu 37 milyar, ek bir bütçe demektir. Hükümet 37 milyar ek borçlanma yapmak istiyor ve bunu kanunla bizden kaçırtmak istiyor. Hükümet bu parayı nereye harcayacak? Giderlerde mi artış var, yoksa gelirler mi azaldı? Bunun açıklanması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin cari açık vermeye devam ettiğini, en yüksek enflasyona sahip ülkelerden birisi olduğunu iddia eden Erdoğdu, "İşsizliği çözemiyorsunuz. Memura yüzde 3 zam veriyorsunuz, enflasyon hedefini sadece burada tutturuyorsunuz. Paralar havuzculara, büyük projelere, 3. havalimanına gidiyor. Yolsuzluk yapılıyor ve siz buna göz yumuyorsunuz. Cumhuriyetin bütün değerlerini sattınız, şimdi meraları satıyorsunuz. Askeri yerlere göz diktiniz, oraları da satacaksınız." şeklinde konuştu.
CHP'li Erdoğdu, "Bu torba kanunun vatana, millete bir hayrı yoktur, Anayasa'ya da aykırıdır." iddiasında bulundu.
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık da orta vadeli programda 2018'in zam yılı olduğunun görüldüğünü savundu.
İşsiz sayısının 5,5 milyonu geçtiğini belirten Karabıyık, "(Bir milyon istihdam sağlandı) deniliyor ama bunlar gerçekçi değildir. (Büyüme yüzde 5'lerde) deniliyor ama bu da gerçekçi değil. Sadece inşaat sektörü büyüyor. Üstelik büyüme de istihdama yansıyan bir büyüme değil." ifadelerini kullandı.
Lale Karabıyık, dış borç tutarının milli gelirin toplamının yarısını geçtiğini öne sürerek, "Dış borç 432 milyar dolara ulaştı. Bu borç, 84 milyar dolarlık faiz yükünü de beraberinde getiriyor. (IMF'ye olan borcu kapattık) deniliyordu ama dış borca ihtiyacımız giderek artıyor. Bir de (IMF'ye 5 milyar dolar borç verdik) deniliyordu. Peki bu borç alındı mı acaba? Bütün bunlar yaşanırken bu tasarıyla üstüne bir de vergi yükü getiriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da orta vadeli programın açıklandığı gün TBMM?ye sevk edilen 132 maddelik torba tasarının 13 ayrı vergi kanununda değişiklik yaptığını söyledi.
Tasarıda yer alan 77. maddeye göre, 1 Ocak 2017'den itibaren geçerli olmak üzere, Hazine?ye 37 milyar lira tutarında ilave borçlanma yetkisi verildiğini belirten Çam, tasarıya ilişkin eleştirilerini sıraladı.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke de "Bir ülkenin ölüm fermanını yazın' denilse, bu kadar olur. Bu tasarı ölüm fermanıdır çünkü insanların geleceğe ilişkin umudu olan orta vadeli programı yok ettiniz. Bu ülkenin umudu olan orta vadeli bir program yok artık." diyerek tasarıya ilişkin eleştirisini dile getirdi.
CHP'li Böke, makroekonomik çerçevenin çöpe atıldığını, kurallı işleyen ekonominin, mali disiplinin ve denetimin tamamen yok edildiğini ileri sürdü.
"Ekonomide bilimden giderek uzaklaşan bir yaklaşım, beni giderek rahatsız ediyor." diyen Böke, yeniden bilime dönülmesini ve bilim konuşan insanlara kulak verilmesini istedi. Böke, "Yasal olmayan bir şekilde ek borçlanma yetkisi alıyorsunuz. Bu 37 milyar lira nereye harcanacak?" diye sordu.
Selin Sayek Böke, "Paralel bir hazine kurdunuz adına 'varlık fonu' dediniz. Şimdi açıkça o paralel hazineye, hazineden para aktarmak için çaba sarf ediyorsunuz. Bu kadar açık şekilde dış sermayeye bağlı bir ekonomi olmaz, böyle yaparak kendi ölüm fermanınızı da yazıyorsunuz." şeklinde konuştu.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de torba tasarı düzenlemelerini eleştirerek, "(Biz torba yasaya karşıyız) dedikçe, siz torba yasa getiriyorsunuz. Keşke bir torba tasarı da demokrasi ve tutuklu gazeteciler için getirseniz, tutuklu milletvekilleri ve gezeteciler serbest kalsa." dedi.
Bu torba tasarının, hesapsız ve kitapsız harcamaların ortaya çıkardığı sonuç olduğunu ileri süren Çakırözer, "(Parayı savunma sanayisine harcayacağız.) diyorsunuz ama yaptığınız lüks, şatafat, bin odalı saray ortada. Bunlar ortada iken (Savunmaya harcayacağız.) diyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017 yılı için hedeflenen bütçe açığı 47 milyar lira civarında iken, yapılan değerlendirmelere göre, yıl sonunda bu açığın yaklaşık 61 milyar lira olacağını, yani 14 milyar lira daha fazla gerçekleşeceğini gördüklerini belirtti.
Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Bu tasarının komisyona gelmesinin en önemli nedeninin, borçlanma limitinin artırılması konusu olduğunu belirten Ağbal, "Kamu Borçlanma Kanunu ile 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na göre, Hazine Müsteşarlığına verilen borçlanma limiti yeterli olmadığı için, bunu artırmak amacıyla bir madde ile komisyona geldik. Tasarıda yer alan 37 milyar liralık limit, tabii ki tek başına 2017 yılındaki bütçe açığına ilişkin artıştan kaynaklanmıyor." diye konuştu.
Ağbal, 2017 yılı için hedeflenen bütçe açığı 47 milyar lira civarında iken, şu anda yapılan değerlendirmelere göre, yıl sonunda bu açığın yaklaşık 61 milyar lira olacağını, yani 14 milyar lira daha fazla gerçekleşeceğini gördüklerini bildirdi.
Maliye Bakanı Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, gerek tarihsel olarak gerek uluslararası karşılaştırmalarda, bütçe disiplinine AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir şekilde vazgeçmeden devam etmiştir. Ekonomimizin sağlam olmasının, 2009 ekonomik krizinden bu kadar hızlı çıkmamızın, 2016 yılı 15 Temmuz alçak darbe girişiminden de bu kadar hızlı çıkmamızın en önemli belirleyici faktörlerinden birisi de bütçe disiplininde sağladığımız performans olmuştur. Çünkü, 2016 yılında bütçede hedeflediğimiz açık tutarı 27 milyar lira idi. Bu da yaklaşık olarak milli gelirin yüzde 1,1 idi.
2017 yılında bu komisyondan geçen bütçede hedefi, 27 milyar liralık dengeden 47 milyar liralık dengeye taşıdık. Bütçenin geçmesinden sonra ekonomide ortaya çıkan kırılganlıkları gidermek amacıyla arka arkaya önemli tedbirler aldık. 2017 yılı bütçesinde, 7-7,5 milyar liralık bir vergiden vazgeçtik. Yaklaşık 3,5-4 milyar liralık kamu harcamasını 2017 yılı bütçesinde yaptık. Yani açıkladığımız 47 milyar liralık bütçe açığına tek başına bir kalem olarak bakacak olursanız, ekonomik destek paketinin buradan 11 milyar liralık yukarı katkısı olduğunu görüyoruz."
Ağbal, Türkiye'nin birliği ve güvenliği için gereken masraftan asla kaçmadıklarını, ancak kamu kurumlarının harcamalarının kontrol altına alınması için büyük bir çaba ve gayret gösterdiklerini söyledi.
"İnanıyorum ki 2017 yılı sonunda da yeni riskler gelmezse bütçe açığımız daha düşük seviyede gerçekleşebilir." diyen Ağbal, bütçenin sağlam olduğunu, mali disiplinden vazgeçilmediğini kaydetti.
Naci Ağbal, 1990'lı yılların ortalama bütçe açığı yüzde 5-6 arasında iken, AK Parti hükümetlerinin ortalama bütçe açığının yüzde 3-3,5 olduğunu ifade etti.
Ağbal, şunları kaydetti:
"Bu torba yasa, hiçbir şekilde ekonomide kırılganlık ve bütçede telaş sonucu değil. Biz ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Bir taraftan ülkemizin ihtiyaçlarını karşılarken, bir taraftan da ihtiyatlı olmaya özen gayret gösteriyoruz. Türkiye ekonomisi 2018-2020 döneminde inşallah yine yüzde 5'in üzerinde büyüyecek. Bütün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, IMF'nin tahminlerini bir tarafa koyun, bizim içeride allı pullu ekonomistlerin tahminlerini bir tarafa koyun, bir de Türkiye'nin ilk 6 aylık büyüme rakamını koyun, yüzde 5,1. Yıl sonunda da inşallah yüzde 5'in üzerinde büyüyecek. Ne gocunuyoruz bundan, kötü bir şey mi? İyi bir şey. 5 de yetmez 6 büyüyelim, 7 büyüyelim. 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra ekonomide bu kadar hızlı bir toparlanmayı milletçe hep beraber yaptık."
İstihdamda artış kaydedildiğine, bir milyon yeni istihdam sağlandığına işaret eden Ağbal, "1990'lı yıllarda yapıldığı gibi mi yapalım? Faiz bütçesi mi yapalım? Bu ülke faiz bütçelerinden çok çekti. Son 15 yıldır ciddi anlamda hizmet bütçelerini konuşuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, maddelerinin görüşülmesine 10 Ekim Salı günü başlanacak.
Komisyonda sunum yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, 9 ana başlık altında toplanan 130 maddelik tasarının istihdam ve yatırımların teşviki, vergi kanunları, vergi mükelleflerine sağlanan yeni kolaylıklar, iletişimin vergilendirilmesi, kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması, kaçak sarmalık tütün ticareti ile mücadele, 2017 yılı Bütçe Kanunu ile Hazine Müsteşarlığına verilen borçlanma yetkisi limitinin artırılması ile OVP'de öngörülen kamu maliyesi hedeflerine ulaşmak amacıyla gelir artırıcı önlemler ve bunlardan Savunma Sanayii Fonu'na yapılacak aktarımlara ilişkin düzenmelerin tasarıda yer aldığını söyledi.
İstihdam, yatırım, üretim ve finansmanı teşvik edici düzenlemeler hakkında bilgi veren Ağbal, asgari ücretin bin 404 lira olarak uygulandığını hatırlattı. Gelir Vergisi tarifesi nedeniyle eylül ayından itibaren bazı çalışanların gelirinin bin 404 liranın altına düştüğünü dile getiren Ağbal, "Bu düşüşü engellemek, asgari ücretlinin gelirinin hiçbir şekilde bin 404 liranın altına düşmemesini sağlamak üzere bir yasal düzenleme önerimiz var." diye konuştu.
Organize sanayi ve endüstri bölgeleri ile serbest bölgelere ilişkin düzenlemeler hakkında da konuşan Ağbal, şehir içinde kalmış küçük sanayi sitelerinin şehir dışına taşınmasının bu kapsamdaki önemli düzenlemelerden olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda önemli bir düzenleme yaptıklarını anlatan Ağbal, şunları kaydetti:
"Kamu kurumlarına ait taşınmazları şehir dışına taşınacak sanayi sitelerinin kullanımına sunmak amacıyla bir madde taslağı, kanun tasarısının içinde yer alıyor. Böylelikle kalkınmada öncelikli illerde kamuya ait yerleri sanayi sitesi kooperatiflerine, belediyelere, il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine bedelsiz olarak devredeceğiz. Diğer illerde ise emlak vergisi değeri üzerinden peşin veya taksitle satılması öngörülmektedir."
Ağbal, söz konusu düzenlemeyle şehir içinde kalmış, genişleme potansiyeli olan, işini büyütmek isteyip büyütemediği yerlerde küçük esnaf ve sanayicinin talebini en uygun koşullarda sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
Naci Ağbal, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve yerleşim alanları içindeki sanayi bölgelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması için kuruluş ve genişleme aşamalarında ihtiyaç duyulan mera vasıflı yerlerin söz konusu bölgelere tahsis edilmesi halinde alınan ot bedelinin artık alınmaması yönünde bir düzenleme yaptıklarını belirtti.
İmalat sanayisi sektörü yatırımlarına 2018 yılında kurumlar ve katma değer vergileri üzerinden teşvik verileceğini anlatan Ağbal, "Düzenlemeye göre 2018'de imalat sanayisi sektöründe olmak koşuluyla teşvik belgesine sahip veya teşvik belgesi alacak yatırımcılar 2018 yılında yaptıkları yatırım harcamaları için mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu'nda tanımlanan katkı oranlarını 15'er puan artırıyoruz." dedi.
Ağbal, gelecek yıl yapılacak söz konusu yatırım harcamaları için kazanca yüzde 100 indirimli Kurumlar Vergisi uygulanacağını bildirdi.
Yatırım döneminde hak edilecek yatırıma katkı tutarının tamamının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançtan indirilmesine imkan sağladıklarını ifade eden Ağbal, "2018 yılında ne kadar yatırım harcaması yaparsanız diğer kazançlardan, elde ettiğiniz bütün kazançtan bu harcamayı düşme imkanı veriyoruz." diye konuştu.
Ağbal, özellikle inşaat harcamalarıyla ilgili indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesinin önünü açtıklarını belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na ilişkin, "Bu torba kanunun vatana, millete bir hayrı yoktur, Anayasa'ya da aykırıdır." dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "Torba Tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüştü.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 130 maddelik tasarının kendilerine geç ulaştığını söyledi.
Sayıştay raporlarının 13 Eylül'de geldiğini belirten Kuşoğlu, "Bu raporların da zamanında bize verilmesi lazım. Bize zamanında ulaşmadığı zaman, raporları yeterince inceleyip bilgi sahibi olma ve değerlendirme şansımız azalıyor. Böyle olunca da Meclis denetim görevini yerine getirememiş olacak." diye konuştu.
Komisyon Başkanı Bilgiç de tasarının 27 Eylül'de Meclis'e sevk edildiğini, 1 Ekim'de komisyona havale edildiğini, 3 Ekim'de de gündemi komisyon üyesi milletvekilleriyle paylaşarak, tasarının işlenmiş halini gönderdiklerini kaydetti.
13 Eylül'de Meclis'e gelen Sayıştay raporlarının ise komisyona 1 Ekim'de havale edildiğini anlatan Bilgiç, bu raporların CD'lerini bütün üyelerle paylaştıklarını bildirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tasarı hakkındaki açıklamalarının, tasarının altında imzaları bulunan Başbakan Binali Yıldırım ile Maliye Bakanı Naci Ağbal'ı bağladığını söyleyerek, "Sayın Bakan, bu tasarıyı vergiyi hesaplamadan mı getirdiniz, Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi?" ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel de tasarıyı eleştirdi.
Tasarıdaki düzenlemelerin hangi ekonomik ve sosyal gereksinimlerden kaynaklandığını bilmek istediklerini belirten Temizel, "Neye göre yapıldığını bilmek isteriz." dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da tasarının 58 ayrı yasada değişiklik yaptığını ifade ederek, bu düzenlemelerin "torba tasarı" olarak getirilmemesi gerektiğini savundu.
Paylan, "Hükümet kaos yaşıyor ve bu yüzden hep refleks yasalar getiriyor. Bir sıkıntı yaşanıyor ve 'Hemen bir yasa getirilelim.' denilerek getiriliyor yasalar. Siyasi hataların bedelini ödemek için hemen yasalar getiriliyor. Bunu kabul edemeyiz. Hep 'metal yorgunluk, metal yorgunluk' deniliyor. Bence hükümet toptan bir metal yorgunluğuna girmiş durumda." şeklinde konuştu.
AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde ülkeye 90 milyar dolar doğrudan yatırım girdiğine işaret eden Paylan, "Çünkü yatırımcı o zaman ülkeye güveniyordu. Son birkaç yıl ise doğrudan yatırım gelmiyor çünkü, 'Acaba savaş mı çıkacak, kaos mu olacak?' diye düşünüyor yabancı yatırımcı. Bütçede çok büyük açık var, siz bunu 80 milyona ödettirmeye çalışıyorsunuz. Tek yapılan, faizler yükseltildi, 15 milyar dolar geldi, o kadar." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, tasarıyı eleştirerek, "Tasarıyla istenen bu 37 milyar, ek bir bütçe demektir. Hükümet 37 milyar ek borçlanma yapmak istiyor ve bunu kanunla bizden kaçırtmak istiyor. Hükümet bu parayı nereye harcayacak? Giderlerde mi artış var, yoksa gelirler mi azaldı? Bunun açıklanması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin cari açık vermeye devam ettiğini, en yüksek enflasyona sahip ülkelerden birisi olduğunu iddia eden Erdoğdu, "İşsizliği çözemiyorsunuz. Memura yüzde 3 zam veriyorsunuz, enflasyon hedefini sadece burada tutturuyorsunuz. Paralar havuzculara, büyük projelere, 3. havalimanına gidiyor. Yolsuzluk yapılıyor ve siz buna göz yumuyorsunuz. Cumhuriyetin bütün değerlerini sattınız, şimdi meraları satıyorsunuz. Askeri yerlere göz diktiniz, oraları da satacaksınız." şeklinde konuştu.
CHP'li Erdoğdu, "Bu torba kanunun vatana, millete bir hayrı yoktur, Anayasa'ya da aykırıdır." iddiasında bulundu.
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık da orta vadeli programda 2018'in zam yılı olduğunun görüldüğünü savundu.
İşsiz sayısının 5,5 milyonu geçtiğini belirten Karabıyık, "(Bir milyon istihdam sağlandı) deniliyor ama bunlar gerçekçi değildir. (Büyüme yüzde 5'lerde) deniliyor ama bu da gerçekçi değil. Sadece inşaat sektörü büyüyor. Üstelik büyüme de istihdama yansıyan bir büyüme değil." ifadelerini kullandı.
Lale Karabıyık, dış borç tutarının milli gelirin toplamının yarısını geçtiğini öne sürerek, "Dış borç 432 milyar dolara ulaştı. Bu borç, 84 milyar dolarlık faiz yükünü de beraberinde getiriyor. (IMF'ye olan borcu kapattık) deniliyordu ama dış borca ihtiyacımız giderek artıyor. Bir de (IMF'ye 5 milyar dolar borç verdik) deniliyordu. Peki bu borç alındı mı acaba? Bütün bunlar yaşanırken bu tasarıyla üstüne bir de vergi yükü getiriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da orta vadeli programın açıklandığı gün TBMM?ye sevk edilen 132 maddelik torba tasarının 13 ayrı vergi kanununda değişiklik yaptığını söyledi.
Tasarıda yer alan 77. maddeye göre, 1 Ocak 2017'den itibaren geçerli olmak üzere, Hazine?ye 37 milyar lira tutarında ilave borçlanma yetkisi verildiğini belirten Çam, tasarıya ilişkin eleştirilerini sıraladı.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke de "Bir ülkenin ölüm fermanını yazın' denilse, bu kadar olur. Bu tasarı ölüm fermanıdır çünkü insanların geleceğe ilişkin umudu olan orta vadeli programı yok ettiniz. Bu ülkenin umudu olan orta vadeli bir program yok artık." diyerek tasarıya ilişkin eleştirisini dile getirdi.
CHP'li Böke, makroekonomik çerçevenin çöpe atıldığını, kurallı işleyen ekonominin, mali disiplinin ve denetimin tamamen yok edildiğini ileri sürdü.
"Ekonomide bilimden giderek uzaklaşan bir yaklaşım, beni giderek rahatsız ediyor." diyen Böke, yeniden bilime dönülmesini ve bilim konuşan insanlara kulak verilmesini istedi. Böke, "Yasal olmayan bir şekilde ek borçlanma yetkisi alıyorsunuz. Bu 37 milyar lira nereye harcanacak?" diye sordu.
Selin Sayek Böke, "Paralel bir hazine kurdunuz adına 'varlık fonu' dediniz. Şimdi açıkça o paralel hazineye, hazineden para aktarmak için çaba sarf ediyorsunuz. Bu kadar açık şekilde dış sermayeye bağlı bir ekonomi olmaz, böyle yaparak kendi ölüm fermanınızı da yazıyorsunuz." şeklinde konuştu.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de torba tasarı düzenlemelerini eleştirerek, "(Biz torba yasaya karşıyız) dedikçe, siz torba yasa getiriyorsunuz. Keşke bir torba tasarı da demokrasi ve tutuklu gazeteciler için getirseniz, tutuklu milletvekilleri ve gezeteciler serbest kalsa." dedi.
Bu torba tasarının, hesapsız ve kitapsız harcamaların ortaya çıkardığı sonuç olduğunu ileri süren Çakırözer, "(Parayı savunma sanayisine harcayacağız.) diyorsunuz ama yaptığınız lüks, şatafat, bin odalı saray ortada. Bunlar ortada iken (Savunmaya harcayacağız.) diyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017 yılı için hedeflenen bütçe açığı 47 milyar lira civarında iken, yapılan değerlendirmelere göre, yıl sonunda bu açığın yaklaşık 61 milyar lira olacağını, yani 14 milyar lira daha fazla gerçekleşeceğini gördüklerini belirtti.
Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Bu tasarının komisyona gelmesinin en önemli nedeninin, borçlanma limitinin artırılması konusu olduğunu belirten Ağbal, "Kamu Borçlanma Kanunu ile 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na göre, Hazine Müsteşarlığına verilen borçlanma limiti yeterli olmadığı için, bunu artırmak amacıyla bir madde ile komisyona geldik. Tasarıda yer alan 37 milyar liralık limit, tabii ki tek başına 2017 yılındaki bütçe açığına ilişkin artıştan kaynaklanmıyor." diye konuştu.
Ağbal, 2017 yılı için hedeflenen bütçe açığı 47 milyar lira civarında iken, şu anda yapılan değerlendirmelere göre, yıl sonunda bu açığın yaklaşık 61 milyar lira olacağını, yani 14 milyar lira daha fazla gerçekleşeceğini gördüklerini bildirdi.
Maliye Bakanı Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, gerek tarihsel olarak gerek uluslararası karşılaştırmalarda, bütçe disiplinine AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir şekilde vazgeçmeden devam etmiştir. Ekonomimizin sağlam olmasının, 2009 ekonomik krizinden bu kadar hızlı çıkmamızın, 2016 yılı 15 Temmuz alçak darbe girişiminden de bu kadar hızlı çıkmamızın en önemli belirleyici faktörlerinden birisi de bütçe disiplininde sağladığımız performans olmuştur. Çünkü, 2016 yılında bütçede hedeflediğimiz açık tutarı 27 milyar lira idi. Bu da yaklaşık olarak milli gelirin yüzde 1,1 idi.
2017 yılında bu komisyondan geçen bütçede hedefi, 27 milyar liralık dengeden 47 milyar liralık dengeye taşıdık. Bütçenin geçmesinden sonra ekonomide ortaya çıkan kırılganlıkları gidermek amacıyla arka arkaya önemli tedbirler aldık. 2017 yılı bütçesinde, 7-7,5 milyar liralık bir vergiden vazgeçtik. Yaklaşık 3,5-4 milyar liralık kamu harcamasını 2017 yılı bütçesinde yaptık. Yani açıkladığımız 47 milyar liralık bütçe açığına tek başına bir kalem olarak bakacak olursanız, ekonomik destek paketinin buradan 11 milyar liralık yukarı katkısı olduğunu görüyoruz."
Ağbal, Türkiye'nin birliği ve güvenliği için gereken masraftan asla kaçmadıklarını, ancak kamu kurumlarının harcamalarının kontrol altına alınması için büyük bir çaba ve gayret gösterdiklerini söyledi.
"İnanıyorum ki 2017 yılı sonunda da yeni riskler gelmezse bütçe açığımız daha düşük seviyede gerçekleşebilir." diyen Ağbal, bütçenin sağlam olduğunu, mali disiplinden vazgeçilmediğini kaydetti.
Naci Ağbal, 1990'lı yılların ortalama bütçe açığı yüzde 5-6 arasında iken, AK Parti hükümetlerinin ortalama bütçe açığının yüzde 3-3,5 olduğunu ifade etti.
Ağbal, şunları kaydetti:
"Bu torba yasa, hiçbir şekilde ekonomide kırılganlık ve bütçede telaş sonucu değil. Biz ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Bir taraftan ülkemizin ihtiyaçlarını karşılarken, bir taraftan da ihtiyatlı olmaya özen gayret gösteriyoruz. Türkiye ekonomisi 2018-2020 döneminde inşallah yine yüzde 5'in üzerinde büyüyecek. Bütün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, IMF'nin tahminlerini bir tarafa koyun, bizim içeride allı pullu ekonomistlerin tahminlerini bir tarafa koyun, bir de Türkiye'nin ilk 6 aylık büyüme rakamını koyun, yüzde 5,1. Yıl sonunda da inşallah yüzde 5'in üzerinde büyüyecek. Ne gocunuyoruz bundan, kötü bir şey mi? İyi bir şey. 5 de yetmez 6 büyüyelim, 7 büyüyelim. 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra ekonomide bu kadar hızlı bir toparlanmayı milletçe hep beraber yaptık."
İstihdamda artış kaydedildiğine, bir milyon yeni istihdam sağlandığına işaret eden Ağbal, "1990'lı yıllarda yapıldığı gibi mi yapalım? Faiz bütçesi mi yapalım? Bu ülke faiz bütçelerinden çok çekti. Son 15 yıldır ciddi anlamda hizmet bütçelerini konuşuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, maddelerinin görüşülmesine 10 Ekim Salı günü başlanacak.