2011-10-05 - 11:15
TBMM Dışişleri Komisyonu, gündemdeki tasarılarını görüşmek ve KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'den brifing almak üzere Komisyon Başkanı Volkan Bozkır başkanlığında toplandı. Komisyon, bazı uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan kanun tasarılarını kabul etti.
TBMM Dışişleri Komisyonu, gündemdeki tasarılarını görüşmek ve KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'den brifing almak üzere Komisyon Başkanı Volkan Bozkır başkanlığında toplandı.
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, anavatan Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de, petrol ve doğalgaz konusunda diğer ülkelerden daha fazla hakkı olduğunu söyledi.
KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, brifingten önce gazetecilere açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
Kıbrıs konusunun 1950'lerden beri devam ettiğini, zaman zaman ısındığını, zaman zaman altının soğuduğunu ifade eden Özgürgün, ''Ama hep hafif hafif yanıyor. Son günlerde petrol ve doğalgaz konusuyla yeniden gündemde. Rum tarafı, Güney'deki patlama olayı ve sonraki iç politik gelişmelerle gündemde. Doğu Akdeniz'de suların ısınmaya yüz tuttuğu bir dönemde bu toplantıda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak büyük bir mutluluk'' dedi.
Özgürgün, Akdeniz'deki son durumun ve Piri Reis ile ilgili gelişmelerin sorulması üzerine, Rum tarafının, 2004'ten bu yana 3 ülkeyle petrol ve doğalgaz arama anlaşması yaptığını, hem kendilerinin hem de Türkiye'nin uyardığını anımsattı. Özgürgün, bu anlaşmaların tek taraflı yapıldığında geçersiz olduğunu, Doğu Akdeniz'de gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramayacağını belirterek, ''Çünkü Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı bulunan, Kıbrıs'ta garantör olan ülke Türkiye'' dedi.
Doğu Akdeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin de uluslararası hukuk açısından burada arama haklarının bulunduğuna işaret eden Özgürgün, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar'ın eşit haklara sahip olduğunu belirtti. Özgürgün, şöyle devam etti:
''Böyle bir ortamda, üstelik müzakereler devam ederken Güney'deki patlama olayıyla birlikte Sayın Hristofyas'ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle karşımıza çıktı bu durum. Doğu Akdeniz'de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim, Sayın Hristofyas'ın manevrası. Ardından Sayın cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakan Erdoğan arasında New York'ta anlaşma imzalandıktan sonra bütün adada arama izni verdik. Rumlar'ın arama yaptığı bölgede, Piri Reis gemisi, 12. bölgede araştırmalar yaptı. Bu araştırmalar dün itibariyle Piri Reis tarafından ilk bölümü tamamlandı, Magosa Limanı'na geldi, ikinci bölümü de devam edecek. Burada, bütün ada etrafındaki alanlarda biz Kıbrıs Türkleri olarak haklarımız olduğunu söylüyoruz. Bunun için anavatan Türkiye ile yoğun bir işbirliği ve mesai yapıyoruz. Rum tarafının iddiası da işe başlarken 'Güney'de araştırma yapıyoruz ama Kuzey Türkiye'nin işgali altında olduğu için Kuzey'de araştırma yapamıyoruz' şeklinde. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, ana vatan Türkiye'nin de Doğu Akdeniz'de bütün diğer ülkelerden de daha fazla hatta, petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz.''
Özgürgün, Rum yönetiminin daha önce 3 ülkeyle anlaşma yaptığının anımsatılarak, KKTC'nın, Türkiye'nin tavrına ilişkin bakış açısına yönelik soru üzerine, ilk anlaşmadan itibaren böyle bir anlaşma yapmanın Rum tarafına, Kıbrıs'a yarar getirmeyeceğini söylediklerini kaydetti. Özgürgün, hem Annan Planı'nda hem de müzakere sürecinde iki liderin ortaya koyduğu taslak metinlerde doğalgaz meselesinin federal hükümetin yetkisine verildiğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
''O bağlamda Kıbrıs konusu çözüldükten sonra böyle bir doğalgaz petrol arama girişimi olacaksa, bunun yeni ortaklık tarafından yapılmasını ısrarla söyledik, ilk yaptıkları açıklamadan itibaren. Türkiye de biz de tavrımızı açık koyduk; eğer bu devam ederse müzakere sürecini de etkileyecektir. Son anlaşma İsrail ile yapılıyor. Bir nevi düşmanın düşmanı dostumdur şeklinde, İsrail'in Türkiye ile olan gerginliğini kullanmaya çalışıyor Güney. Bunu bir acele, oldu bittiyle yapıyor. Bu gelişmeler sonucunda ilk uyarıların ötesine geçmek, fiili harekette bulunmak gerekiyordu. Biz bütün bu gelişmeleri hem çok yakından hem de anavatan Türkiye ile sıkı işbirliği içinde takip ediyoruz. Burada da en ufak bir görüş ayrılığı yok. Tamamen işbirliği içinde ve beraber hareket ediyoruz. Türk Dışişleri ile de çok yakın işbirliği ve diyaloğumuz var.''
TBMM Dışişleri Komisyonu, bazı uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan kanun tasarılarını kabul etti.
Komisyonda kabul edilen tasarılar şöyle:
-Türkiye ile KKTC arasında KKTC'nin Su İhtiyacının Karşılanmasına İlişkin Hükümetlerarası Çerçeve Andlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarı,
-Türkiye ile Irak Arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Çek Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının Onaylamasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Nijerya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Kuveyt Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Ekvator Arasında Ticaret İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Brezilya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile İsviçre Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Finlandiya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Protokol ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolü'ne İlişkin Taraflar Konferansında Alınan Kararın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı.
(11.25)
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, anavatan Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de, petrol ve doğalgaz konusunda diğer ülkelerden daha fazla hakkı olduğunu söyledi.
KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, brifingten önce gazetecilere açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
Kıbrıs konusunun 1950'lerden beri devam ettiğini, zaman zaman ısındığını, zaman zaman altının soğuduğunu ifade eden Özgürgün, ''Ama hep hafif hafif yanıyor. Son günlerde petrol ve doğalgaz konusuyla yeniden gündemde. Rum tarafı, Güney'deki patlama olayı ve sonraki iç politik gelişmelerle gündemde. Doğu Akdeniz'de suların ısınmaya yüz tuttuğu bir dönemde bu toplantıda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak büyük bir mutluluk'' dedi.
Özgürgün, Akdeniz'deki son durumun ve Piri Reis ile ilgili gelişmelerin sorulması üzerine, Rum tarafının, 2004'ten bu yana 3 ülkeyle petrol ve doğalgaz arama anlaşması yaptığını, hem kendilerinin hem de Türkiye'nin uyardığını anımsattı. Özgürgün, bu anlaşmaların tek taraflı yapıldığında geçersiz olduğunu, Doğu Akdeniz'de gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramayacağını belirterek, ''Çünkü Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı bulunan, Kıbrıs'ta garantör olan ülke Türkiye'' dedi.
Doğu Akdeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin de uluslararası hukuk açısından burada arama haklarının bulunduğuna işaret eden Özgürgün, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar'ın eşit haklara sahip olduğunu belirtti. Özgürgün, şöyle devam etti:
''Böyle bir ortamda, üstelik müzakereler devam ederken Güney'deki patlama olayıyla birlikte Sayın Hristofyas'ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle karşımıza çıktı bu durum. Doğu Akdeniz'de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim, Sayın Hristofyas'ın manevrası. Ardından Sayın cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakan Erdoğan arasında New York'ta anlaşma imzalandıktan sonra bütün adada arama izni verdik. Rumlar'ın arama yaptığı bölgede, Piri Reis gemisi, 12. bölgede araştırmalar yaptı. Bu araştırmalar dün itibariyle Piri Reis tarafından ilk bölümü tamamlandı, Magosa Limanı'na geldi, ikinci bölümü de devam edecek. Burada, bütün ada etrafındaki alanlarda biz Kıbrıs Türkleri olarak haklarımız olduğunu söylüyoruz. Bunun için anavatan Türkiye ile yoğun bir işbirliği ve mesai yapıyoruz. Rum tarafının iddiası da işe başlarken 'Güney'de araştırma yapıyoruz ama Kuzey Türkiye'nin işgali altında olduğu için Kuzey'de araştırma yapamıyoruz' şeklinde. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, ana vatan Türkiye'nin de Doğu Akdeniz'de bütün diğer ülkelerden de daha fazla hatta, petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz.''
Özgürgün, Rum yönetiminin daha önce 3 ülkeyle anlaşma yaptığının anımsatılarak, KKTC'nın, Türkiye'nin tavrına ilişkin bakış açısına yönelik soru üzerine, ilk anlaşmadan itibaren böyle bir anlaşma yapmanın Rum tarafına, Kıbrıs'a yarar getirmeyeceğini söylediklerini kaydetti. Özgürgün, hem Annan Planı'nda hem de müzakere sürecinde iki liderin ortaya koyduğu taslak metinlerde doğalgaz meselesinin federal hükümetin yetkisine verildiğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
''O bağlamda Kıbrıs konusu çözüldükten sonra böyle bir doğalgaz petrol arama girişimi olacaksa, bunun yeni ortaklık tarafından yapılmasını ısrarla söyledik, ilk yaptıkları açıklamadan itibaren. Türkiye de biz de tavrımızı açık koyduk; eğer bu devam ederse müzakere sürecini de etkileyecektir. Son anlaşma İsrail ile yapılıyor. Bir nevi düşmanın düşmanı dostumdur şeklinde, İsrail'in Türkiye ile olan gerginliğini kullanmaya çalışıyor Güney. Bunu bir acele, oldu bittiyle yapıyor. Bu gelişmeler sonucunda ilk uyarıların ötesine geçmek, fiili harekette bulunmak gerekiyordu. Biz bütün bu gelişmeleri hem çok yakından hem de anavatan Türkiye ile sıkı işbirliği içinde takip ediyoruz. Burada da en ufak bir görüş ayrılığı yok. Tamamen işbirliği içinde ve beraber hareket ediyoruz. Türk Dışişleri ile de çok yakın işbirliği ve diyaloğumuz var.''
TBMM Dışişleri Komisyonu, bazı uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan kanun tasarılarını kabul etti.
Komisyonda kabul edilen tasarılar şöyle:
-Türkiye ile KKTC arasında KKTC'nin Su İhtiyacının Karşılanmasına İlişkin Hükümetlerarası Çerçeve Andlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarı,
-Türkiye ile Irak Arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Çek Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının Onaylamasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Nijerya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Kuveyt Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Ekvator Arasında Ticaret İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Brezilya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile İsviçre Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Türkiye ile Finlandiya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Protokol ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
-BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolü'ne İlişkin Taraflar Konferansında Alınan Kararın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı.
(11.25)
