2017-06-19 - 19:00
ADALET KOMİSYONU...
Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü yeniden düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, Adalet Komisyonunda kabul edildi.
Adalet Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanarak, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başladı.

Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, herhangi hukuki gerekçesi ve maddi kanıt olmaksızın CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklandığını öne sürdü.

Türkiye'nin gündeminin CHP'nin Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşü ve adalet ihtiyacı olduğunu belirten Yılmaz, Adalet Bakanı Bozdağ'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından söylediği sözlere ilişkin yaptığı yazılı açıklamayı eleştirdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, istinaf mahkemelerinin uygulama sırasında ortaya çıkan aksaklıkları daha yakından görme imkanı doğduğunu ifade etti.

Bir heyet oluşturduklarını ve mahkemelerle görüşmeler yaptıklarını, toplantılar düzenlediklerini anlatan Bozdağ, bu mahkemelerden beklenen faydanın daha iyi ortaya koyulması için bazı yasal değişiklikler yapılması gereğinin ortaya çıktığını söyledi.

İstinaf mahkemelerinin, önlerine gelen kararları incelerken kararın esasını ele alıp her yönüyle değerlendirdiğini, adeta ilk derece mahkemesi gibi yeniden karar verme hak ve yetkisine sahip olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "İstinaf mahkemeleri güçlü ve etkin yargılama yapan mahkemeler durumunda. Zaman içinde istinafın bu gücü daha iyi anlaşılacaktır. Karar verme, vaka inceleme, bilirkişiye başvurma gibi bütün usul imkanlarını kullanarak karar tesis ediyor. Bu istinafı güçlü kılıyor." diye konuştu.

İstinaf mahkemelerinin, yargı içindeki en etkin ve güçlü mahkeme pozisyonunda olduğunu vurgulayan Bozdağ, "İstinaf mahkemelerine sadece hukuki denetim yetkisi verirsek, onu istinaf olmaktan çıkarırız, Yargıtay ve Danıştay gibi bir üst mahkeme olur." dedi.

Bozdağ, temyiz ile ilgili bir aylık sürenin geçerli olmasına ilişkin bir önerge vereceklerini kaydetti.

Bozdağ, tasarıyla ilgili bilgi verdi.

Milletvekillerinin eleştirilerini de yanıtlayan Bozdağ, hakim ve savcıların kendilerine yönelik eleştirilere karşı siyasiler ya da STK başkanları gibi kendilerini savunmalarının beklenemeyeceğini söyledi. Bozdağ, "Onların hukukunu korumak da Adalet Bakanı ve HSK Başkanı olarak benim görevim." ifadesini kullandı.

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yargıya, hakim ve savcılara yönelik eleştirilerini, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararının ardından söylediği sözlere ilişkin yaptığı açıklamayı anımsattı.

YSK Başkanı ve üyelerinin her birinin çok saygın insanlar olduğunu ve her birinin farklı dünya görüşüne sahip olduğunu belirten Bozdağ, YSK Başkanı ve üyelerine çok büyük haksızlık yapıldığını söyledi.

Zarfın dışarıdan getirilmediği tespit edilmedikçe mühürsüz oyların geçerli olacağına ilişkin YSK'nın kararlarının bulunduğunu belirten Bozdağ, 2015'te İstanbul'da hem CHP'nin hem HDP'nin mühürsüz zarflar geçerli olsun diye müracaatlarının bulunduğunu anlattı.

Bozdağ, "İstanbul İl Seçim Kurulu kararları var. O oylar geçerli sayıldı ve biz çıkıp bağırdık mı? Hayır. Geçerli sayılınca oyları cebine koyuyor. Daha sonra YSK Başkanı'na 'çete' demek... İşte ahlaki olmayan budur. Dün öyle, bugün böyle. Esas ahlaksızlık tam bu." değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ'ın bu sözlerine CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, "(Ahlaksızlık) sözü size yakışmıyor. Sözünüzü geri alın." dedi.

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, Bozdağ'ın kullandığı üslubun hiç hoş olmadığını ifade etti.

Gökdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Anayasa Mahkemesini tanımıyorum." sözlerini anımsatmasına Bozdağ, "Orada net eleştiri var. Hakaret ve tehdit yok." karşılığını verdi.

Mehmet Gökdağ, "Yargıya güvenin yüzde 30'un altına düştüğü dönemde adalet aramayıp de ne yapacağız?" diye sordu.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, "Mühürsüz zarfların kabul edilmesiyle ilgili asıl sorun, YSK'nın bu kararı Türkiye'yi kapsayacak şekilde vermiş olmasıdır. Lokal olarak bu kararlar verilseydi hiçbir sorun olmazdı." dedi.

Bozdağ, Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili HSYK'nın inceleme başlattığını, savcılığın adli tahkikat yürüttüğünü, İçişleri Bakanlığının da polisler ve jandarmayla ilgili adli tahkikat başlattığını aktardı. Bozdağ, "Himaye kesinlikle söz konusu olmaz. Biz gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz." diye konuştu.

Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin işleyişinde uygulamada ortaya çıkan farklılıkların giderilmesi ve karşılaşılan sorunların çözümlenmesini amaçlayan tasarıyla, bölge idare mahkemesi başkanının görevleri arasına yeni görevler ekleniyor ve bölge adliye mahkemesi başkanının görevleriyle uyum sağlanıyor.

Buna göre mahkeme başkanı, kendisine doğrudan bağlı olarak görev yapan personele disiplin cezası verebilecek.

Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılan, hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde ilgisine göre diğer dairelerden kıdem ve sıraya göre üye görevlendirme görevi Bölge İdare Mahkemesi Başkanına verilecek.

Bölge idare mahkemesi başkanı, bir dairenin başkanı, aynı zamanda adalet komisyonunun da başkanı olacak.

Bölge idare mahkemesi başkanının yokluğunda, kıdemli daire başkanı mahkeme başkanına vekalet edecek.

Tasarıyla, bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi Hakimler ve Savcılar Kuruluna verilmesi nedeniyle, bu görev bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor. Ancak başkanlar kurulu, daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamaya devam edecek.

Bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde, ilgisine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi mahkeme başkanına verildiğinden, başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor.

Danıştayda olduğu gibi, uyuşmazlık konusunun iki dairenin görevine girmesi halinde dava, ilgili dairenin isteği üzerine bu dairelerin birlikte yapacağı toplantıda karara bağlanabilecek. Bu durumda daire başkanlarından sadece kıdemli olan toplantıya katılacak ve toplantıya başkanlık edecek.

Bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi, uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) verilecek. HSK, ilk derece mahkemelerinde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, iş dağılımını belirleyebilmesinin yanı sıra bölge idare mahkemelerinde daireler arasındaki iş bölümünü de belirleyecek.

Tasarıyla, davaların daha kısa sürede çözümlenmesi amacıyla, ara kararların, bölge idare mahkemesi daire başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından verilebilmesi imkanı getiriliyor.

Tasarıyla, verilen kararın kesin olmadığı uyuşmazlıklar bakımından istinaf yoluna başvurulabilmesi amacıyla, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde yer alan "aksine hüküm bulunsa" ibaresi, "farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa" şeklinde değiştiriliyor.

Bölge idare mahkemelerinin temyize açık olmayan, yani kesin olan kararları dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilecek.

Danıştayın, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen onama, gerekçe değiştirerek onama ve düzelterek onama kararı verdiği dosyalar doğrudan ilk derece mahkemesine gönderilecek. Ancak bozma ve kısmen bozma kararları, bölge idare mahkemesince yeniden bir karar verilmesini gerektirdiğinden, bu kararlar mevcut düzenlemede olduğu gibi bölge idare mahkemesine gönderilecek.

İstinaf ve temyiz incelemesi sırasında, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesin olacak.

Tasarıyla, bölge adliye mahkemelerinin karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, başkanlar kurulunun tekil yapısına son verilerek, ceza daireleri başkanlar kurulu ile hukuk daireleri başkanlar kurulunun ayrı ayrı oluşturulması öngörülüyor.

Tasarıya göre, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge adliye mahkemeleri ceza ve hukuk daireleri arasındaki iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek.

Olayın daha ziyade aydınlanması gerekirken beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gereken hallerde, hükümden sonra yürürlüğe giren kanun suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise daha az bir cezanın hükmolunması veya hiç ceza hükmolunmaması gereken hallerde, bölge adliye mahkemesi ceza dairesince hukuka aykırılık düzeltilebilecek ve istinaf başvurusu esastan reddedilebilecek.

Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinde duruşma açıldığında, görevlendirilen üyenin inceleme raporu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü ve ilk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu okunmayacak, anlatılacak. Böylece kapsamlı dosyalarda bu belgelerin bütünüyle okunmasının yargılamayı uzatmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

İstinaf kanun yoluna yalnız sanık lehine başvurulması halinde yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenen cezadan daha ağır olamayacak.

Tasarıyla temyiz istemi süresi uzatılıyor. Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde değil düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde 15 gün içinde, hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılacak.

Düzenlemeyle, olası hukuka aykırılıkların giderilebilmesi amacıyla Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairelerinin kesin nitelikteki kararları aleyhine Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının kararı veren ceza dairesine 30 gün içinde itiraz edebilmesine imkan tanınıyor.

Sanık lehine yapılan itirazlarda ise süre koşulu aranmayacak. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceleyerek yerinde görürse kararını düzeltecek, aksi halde itirazı kesin olarak reddedecek.

Cezaların toplanması gerektiğinde bu hususta hüküm verme yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü veren mahkemeye ait olacak.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilecek.

Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, koşullu salıverilme hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye; hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye; hüküm veya hükümlerden biri bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmişse infaz sırasında karar vermeye yetkili olan ilk derece mahkemesine; hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilecek.

Hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilirse ya da bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmezse, hükmü veren ilk derece mahkemesi, cezaların toplandığı haller ile hükmün bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmiş olması halinde infaz kararına yetkili ilk derece mahkemesi tarafından koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dosya üzerinden karar verilecek. Bu kararlara karşı itiraz yolu açık olacak.

Yargıtay ve bölge adliye mahkemelerinden koşullu salıverme ve koşullu salıverme kararının geri alınması amacıyla karar talep edilmeyecek.

Tasarıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununda değişiklik öngörülüyor. Buna göre, Birinci Daire, bölge adliye ve bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü ile ilk derece mahkemeleri arasındaki iş dağılımını karara bağlayacak.

Tasarıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda da değişiklikler yapılıyor.

Buna göre, kanun yollarından geçmek suretiyle kesinleşen kararların kesinleşme kaydıyla keşinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılacak.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından dosya üzerinden yapılacak ön inceleme aşamasında dikkate alınacak hususlar bentler halinde sıralanıyor. Buna göre, incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, kararın kesin olması, başvurunun süresi içinde yapılmaması, başvurunun şartlarının yerine getirilmemesi durumlarından birinin tespiti halinde öncelikle gerekli karar verilecek.

Ön inceleme heyet tarafından veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılacak ve ön inceleme sonunda karar heyet tarafından verilecek. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınacak.

Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılacak.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna gidebilecek.

Sulh hukuk mahkemelerinin, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davalarıyla ilgili kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabilecek.

İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulacak.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şu anda 7 tane istinaf mahkemesi bulunduğunu, eylül ayında Bursa ve Adana İstinaf Mahkemelerinin faaliyete geçirilmesiyle sayının 9 olacağını bildirdi.

Bozdağ, 2019 yılına kadar 15 İstinaf Mahkemesini faaliyete geçireceklerini kaydetti.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***