
2014-11-19 - 12:21
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 bütçesi, 2013 kesin hesabı ve Sayıştay raporları ile Adalet Bakanlığı'nın 2015 bütçesiyle 2013 kesin hesabı ve Sayıştay raporlarının yanı sıra Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK, Türkiye Adalet Akademisi, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu'nun bütçeleri, kesin hesapları ve Sayıştay raporları oylanarak, kabul edildi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesiyle 2013 yılı kesin hesabı ve Sayıştay raporlarının görüşülmesine başlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı Recai Berber başkanlığında toplandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, komisyon salonuna girdikten sonra iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleriyle tokalaştı.
Bu sırada HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Hasankeyf'in 1890'lı yıllarda yapılmış bir tablosunu hediye ederek, tarihi dokunun sular altında kalacağını söyledi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz da Atatürk Orman Çiftliği'nde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapıldığı bölgenin eski fotoğrafını göstererek, "Sayın Bakan buruda ağaç kesilmeyeceğini söylemişti. Ağaçları 5 yaşında diye kestiler, işte 80 yıllık ağaçlar" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin her gün iki bakanlığın bütçesinin görüşüldüğünü belirterek, azami çalışma süresini aştıklarını ifade etti. Bütçe görüşmelerini sağlıklı yürütemediklerini dile getiren Çetin, "Çalışmaktan kaçacak değiliz ama takatimiz kalmıyor" dedi.
Çetin, günde tek bakanlık bütçesinin görüşülmesini ya da çalışma yönteminin değiştirilmesini önerdi.
Komisyon Başkanı Berber, "Görüşlerinizi değerlendireceğiz. Yarın bir bakanlık yapalım" diye konuştu.
Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, bakanlığının bütçesini sunmaya başladı.
Eroğlu, burada yaptığı sunumda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda şu anda 68 bin 730 personel bulunduğunu ve 13 milyar 119 milyon 588 bin liralık 2015 yılı bütçe teklifi ile Türkiye'nin önde gelen yatırımcı bakanlıklarından biri olduğunu belirterek, bakanlığın son 12 yılda 75 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Türkiye'deki ormanlık alanların hem alan, hem de odun serveti olarak arttığını vurgulayan Eroğlu, 2012 yılı sonunda orman varlığının 21,7 milyon hektara, odun servetinin de 2012 yılında 1,51 milyar metreküpe yükseldiğini ifade etti.
Fidan üretimine büyük bir hız verdiklerini belirten Eroğlu, fidan üretimi sayısını 2013 yılında 401 milyon adede çıkardıklarını, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin yanı sıra vatandaşlara da ücretsiz fidan dağıtımı gerçekleştirildiğini söyledi.
Sakarya'da Fidan Borsası kurduklarını ve Türkiye'yi fidan, süs bitkisi üretim ve ihracat merkezi haline getirmek istediklerini kaydeden Eroğlu, 2003-2014 yılları arasında 4 milyon 112 bin hektar alanda çalışma yaparak 3 milyar 250 milyon fidanı toprakla buluşturduklarını, vatandaşların da dikilen fidanlara sahip çıktığını vurguladı.
Artık orman teşkilatının geçmişte sadece ormanlık alanlarında çalışırken, bugün Türkiye'nin her yerinde hizmet edebilir hale geldiğini anımsatan Eroğlu, hayata geçirdikleri eylem planları hakkında da bilgiler verdi.
Bugüne kadar 123 şehir ormanı kurduklarını hatırlatan Eroğlu, 1970'li yıllarda 500 milyon ton olan erozyonla taşınan toprak miktarını, yapılan çalışmalarla 178 milyon tona indirdiklerini, 2003-2014 yılları arasında 694 bin hektar alanda erozyon kontrolü çalışmaları gerçekleştirildiğini ifade etti.
Eroğlu, 217 bal ormanının da kurulduğunu aktararak, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 6. sırada iken bugün 2. sıraya yükseldiğini anlattı.
Odun dışı orman ürünlerinin dünyada revaçta olduğunu dile getiren Eroğlu, 2013 yılında 246 bin ton olan üretim miktarını, 2014 yılı sonu itibarıyla 300 bin tona çıkarmayı ve böylece ülke ekonomisine 623 milyon liralık katkı hedeflediklerini, buradan elde edilen gelirlerin büyük kısmının orman köylülerine verildiğini kaydetti.
Kırsal nüfusun yaklaşık yüzde 42'sinin ormanlarda yaşadığını hatırlatan Eroğlu, ORKÖY destekleri kapsamında değişik alanlarda orman köylülerine gelir artırıcı projelerle destek verildiğini, doğrudan ve dolaylı olarak 12 yılda 10 milyar liralık ödeme yaptıklarını, bu yıl da 97 milyon liralık doğrudan bir destek verileceği söyledi.
"Hiçbir ağaç kesilmeyecek" şeklinde bir durumun söz konusu olmadığını, bütün dünyada belli bir yaşa gelen ağaçların kesildiğini kaydeden Eroğlu, endüstriyel odun üretiminin de arttığına dikkati çekti. Eroğlu, 2014 yılında bu alanda 14,7 milyon metreküplük bir üretimin gerçekleşeceğini aktardı.
Eroğlu, üretimin ihtiyacı karşılamadığını, Türkiye'nin yıllık odun ve kereste tüketiminin 29 milyon metreküp olduğunu, ormanları daha da geliştirerek üretimi artırmayı planladıklarını kaydetti.
Sertifikalı ormanların şu anda yüzde 11 oranında olduğunu dile getiren Eroğlu, bunu artırmaya çalıştıklarını anlattı.
Orman kadastrosu ile tapu kadastrosunun birlikte çalışmaya başladığını ve bu nedenle itirazların azalmaya başladığını ifade eden Eroğlu, ormanların yüzde 91'inin kadastrosunun tamamlandığını, yüzde 77'sinin ise tapuya tescilinin yapıldığını, 2015 sonuna kadar ormanların tamamının tapusunu almayı hedeflediklerini kaydetti.
Ormanlarımızda toplam 491 bin 164 hektar alanda 72 bin 715 adet izin verildiğini aktaran Eroğlu, bunların yüzde 37'sinin savunma ve ulaşım izni olduğunu dile getirdi.
Orman alanlarının çok cüzi bir kısmında enerji ve maden çalışmaları nedeniyle izin verildiğini anlatan Eroğlu, orman zararlıları ile de biyolojik yöntemlerle mücadele edildiğini kaydetti.
Türkiye'deki ormanların yüzde 58'inin orman yangınları açısından hassas olduğunu ifade eden Eroğlu, yangınlarla mücadele 19 bin personelin görev aldığını söyledi. Kara ve hava araçları sayıları hakkında da bilgi veren Eroğlu, hem yaban hayvanları için hem de orman yangılarına müdahalede kullanılmak üzere kurulan havuz ve gölet sayısının 2 bin 758'e ulaştığı bilgisini paylaştı.
Yangına müdahale süresinin 17 dakikaya indirildiğine işaret eden Eroğlu, önümüzdeki yıl bunu 15 dakikaya indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bu sene orman yangınlarında büyük bir başarıya imza atıldığını belirten Veysel Eroğlu, bu yıl 3 bin 91 hektar alanın yandığını, orman teşkilatının fedakarca ve hızlı bir şekilde yangınlara müdahale ettiğini kaydetti.
Orman yangınlarının söndürülmesi konusunda komşu ülkelere de yardımlarda bulunulduğunu aktaran Eroğlu, basında "yanan orman alanlarının peşkeş çekildiği" şeklinde iddialara yer verildiğini hatırlattı.
Bakan Eroğlu, "Şimdi yanan alanların bir metrekaresinin dahi başka bir maksatla kullanılması söz konusu değil. Hem Anayasa'nın amir hükmü, hem de bakanlık genelgesiyle en geç bir yıl içinde ağaçlandırma mecburiyeti var. Bunu da bizzat takip ediyoruz. Basın mensuplarımıza da 'bir metrekare yanan alandan verilmiş bir yer varsa buyurun gösterin' diye hodri meydan diyoruz" ifadesini kullandı.
Ormancılık Forumu ve Zirvesi'nin New York dışında ilk defa Türkiye'de yapıldığına dikkati çeken Eroğlu, BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin en büyük karar organı olan Taraflar Konferansı COP-12'inin de 2015'te Türkiye'de yapılacağını söyledi.
Türkiye'de korunan alanların sayısının arttığını dile getiren Eroğlu, 2002 yılında 3,4 milyon hektar büyüklüğünde korunan alan varken 2014 yılında bu alanın 6,3 milyon hektara, korunan alan sayısının da bin 760'a yükseldiğini ifade etti.
Afyonkarahisar'daki Başkomutan Milli Parkı içinde 26 Ağustos İstiklal Tanıtım Merkezi'ni açacaklarını aktaran Eroğlu, 25 Ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gecede milletvekillerini Afyonkarahisar'daki zafer yürüyüşüne davet etti.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, "Vekil kalacaklar mı? Seçim var arada. Dur bakayım" demesi üzerine, Eroğlu, "Vekil olanlar vekil olarak gelir. Vekil olmayanların başımın üstünde yeri var. Gönlümüzün vekili olarak teşrif buyurun efendim" dedi.
Eroğlu, Türkiye'nin yıllık 112 milyar metreküp kullanılabilir su potansiyelinin bulunduğunu ve kişi başına bin 454 metreküp düştüğünü söyledi. Söz konusu miktarın 44 milyar metreküpünün kullanıldığını aktaran Eroğlu, bunun yüzde 73'ünün sulamada, yüzde 16'sının içme-kullanma suyu, yüzde 11'inin de sanayi suyu olarak kullanıldığını söyledi.
"12 yılda 2 bin 252 tesis milletin hizmetine açıldı" ifadesini kullanan Eroğlu, 270 baraj, 167 gölet, 272 sulama, 70 içme suyu temini, 4 atıksu arıtma, bin 421 taşkın koruma tesisi ve 48 diğer tesisin hizmete alındığını anlattı.
Eroğlu, sulanan alan büyüklüğünü de 85 milyon dekara çıkarmayı planladıklarını vurgulayarak, şu anda bu alanın yüzde 70 kadarının sulanabildiğini dile getirdi.
Sulama alanında 1000 Günde 1000 Gölet Projesi'ni hayata geçirdiklerini, bu kapsamda bir tanesi de KKTC'de olmak üzere 1001 göletin yapımının tamamlanacağını söyleyen Eroğlu, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, "Kaçak saraydan mı esinlendiniz 1001 gölette? Kaçak saray da 1001 odalı ya, ondan mı esinlendiniz?" sözleri üzerine Eroğlu, "Kaçak saray değil. Onun ruhsatı var merak etme" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin hidroelektrik enerji potansiyelinin 168 milyar kilovatsaat olduğunu, ancak bunun şu anda 82,5 milyar kilovatsaate yükseltilebildiğini, hedeflerinin bu potansiyelin tamamına ulaşmak olduğunu vurguladı.
Bu alandaki kurulu gücü 26 milyar kilovatsaatten 82,5 milyar metreküpe çıkardıklarını anımsatan Eroğlu, "Yılda 11 milyar liralık doğalgaz ithalatından kurtulduk. Bunun faydası bu. Hedefimiz de Allah nasip ederse 2023 yılından önce yılda 180 milyar kilovatsaate çıkarmak" diye konuştu.
"Enerjide milat gerçekleştirdik. 60 milyar dolar civarında devletin yatırım yükünü kaldırdık" diyen Eroğlu, şu anda özel sektörün Hazine'ye hiçbir yük getirmeden ve Hazine garantisi olmadan proje gerçekleştirdiğini söyledi.
Eroğlu, "52 milyar dolar borçlanma yükünü kaldırdık. 26 tane proje, 5 bin 600 megavatlık kurulu güçteki ikili işbirliği anlaşmaları artık yerli kaynak, yerli mühendis, yerli müteahhitle Hazine yükü olmadan, devlete bir kuruş yük olmadan yapılıyor. Çoğu da yapıldı" dedi.
Veysel Eroğlu, 81 il için hazırlanan İçmesuyu Eylem Planı ile de şehirlerin 2040 ve 2050 yıllarına kadarki içmesuyu ihtiyacının planlandığını kaydetti.
Bölgesel projelere de değinen Eroğlu, GAP'ta ödeneklerin 7 kat arttığını, çok büyük projelere imza atıldığını belirtti.
Yatırımları, toplu açılışlarla hizmete aldıklarını kaydeden Eroğlu, bu yıl da Balıkesir'de 30 Kasım tarihinde 114 tesisin açılışının, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla yapılacağını bildirdi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde muhalefet milletvekilleri görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'nin AOÇ arazisine yapılan sarayın kaçak olmadığını söylediğini, ancak hangi belediyeden ruhsat alındığının belgesini göstermekten imtina ettiğini belirtti. Bu konuda mahkeme kararları olduğunu anlatan Seçer, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'dan açıklama beklediklerini söyledi.
Seçer, Sayıştay raporlarında da bakanlık bünyesinde usulsüzlükler yapıldığına ilişkin tespitler bulunduğunu kaydetti.
İstanbul'daki üçüncü boğaz köprüsü için 345 hektar meşe, 284 hektar iğne yapraklı ağaç alanın kaybolacağını anlatan Seçer, 3. Havalimanı projesinde de 657 bin 950 ağacın kesileceğini ifade etti. Seçer, havalimanı yapılacak bölgenin yüzde 72'sinin orman, yüzde 8'inin göl olduğuna dikkati çekti.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Antalya'ya modern sulama ve baraj projelerinin 2015 yatırım programına alınmasını talep etti.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise tarihi onbinlerce yıl eskiye giden Hasankeyf'in Ilısu Barajı'nın suları altında kalacağını dile getirerek, doğanın ve tarihi zenginliklerin tahrip edildiğini söyledi.
Kaplan, bu sene 10 yıl alım garantili 46 termik santral ve HES'in satılmasının öngörüldüğünü anlatarak, "Madem bu kadar karlı niye satıyorsunuz? Hep 'para para para' olmaz, biraz da 'insanlık' demek lazım" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da köpek dövüşlerinden şikayet ederek, bu tür yasa dışı faaliyetlerin kumar ve uyuşturucu bağlantısı olduğunu vurguladı. Onur, bu tür faaliyetlerin Kabahatler Kanunu'nda yasaklandığını, ancak özel kanunun çıkarılmasını beklediklerini söyledi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ise Eroğlu'na yönelik eleştirilerde bulundu. "Eroğlu'nun dönemi ormancılar açısından kara dönem olarak tarihe geçecek" diyen Yılmaz, ormancıların yerinden edildiğini öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapımının gündeme geldiği 2 yıl önce Eroğlu'nun ilk olarak, AOÇ arazisinin devredilmeyeceğini, sonra tek bir ağacın kesilmeyeceğini söylediğini anlatan Yılmaz, "Güzelim sedirler kesildi. Görevde sahtekarlık yapıldı. Birinci derece SİT alanı, usulsüz olarak üçüncü derece SİT alanına dönüştürüldü. Mahkeme bu işlemi iptal etti. Kimse alınmasın, bu saray kaçaktır. Ana sorumlusu sizsiniz" dedi.
Yılmaz, Eroğlu'nun, orman yangınlarında çalışanların fazla mesailerini keserken ağabeyinin oğlunu özel kalem müdürü yaptığını, danışmanının da farklı kadrolarda fazla maaş almasını sağladığını iddia etti.
Yılmaz'a tepki gösteren Eroğlu, "Sen Adana'da bağ alanı olarak verdiğin yeri konuş. Seni mahkemeye vereceğim" diye tepki gösterdi.
MHP Manisa Milletvekili Akçay, Manisa'da maden alanları açılması için ormanların yok edildiğini, binlerce ağacın kesildiğini söyledi.
Manisa Çaldağı'nda faaliyete geçen nikel madeninin doğayı içler acısı hale getirdiğini ifade eden Akçay, "Hepimiz madenlerin değerlendirilmesini isteriz ama tabiatın korunması şartıyla" diye konuştu. Akçay, "İktidarın şiiri 'uzun ip belimizde, baltalar elimizde, biz gideriz ormana" olduğunu ifade ederek, kendi temennisinin ve şiirinin ise Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" olduğunu belirtti.
CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Antalya İncekum'daki tabiat parkının işletmesinin, usulsüz işlemler silsilesi sonucu özel bir firmaya verildiğini ve son olarak Gür Turizm'e 5 yıldızlı otel yapılması için yatırım belgesi verildiğini savunarak, hukuki dayanağın ne olduğunu sordu.
Günaydın, İstanbul'daki Park Orman'da da usulsüz yapılaşma olduğunu öne sürerek, "Tabiat varlıklarını Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan korumak gerekiyor" diye konuştu.
Günaydın'dan sonra söz alan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, öğleden önceki konuşmasında Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunduğunu, tutanaklara göre Eroğlu'nun kendisine "defol git" ifadesini kullandığını söyledi. Eroğlu'nun kendisine kişisel hıncı olabileceğini ve bu tür ifadeleri Meclis dışında söyleyebileceğini belirten Yılmaz, Meclis çatısı altında oldukları için Eroğlu'nun sözünü geri almasını istedi.
Eroğlu ise Yılmaz'a yönelik "defol git" şeklinde ifade kullanmadığını belirtti.
Komisyon Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, tutanaklarda böyle bir ifadenin bulunduğunu belirterek, Eroğlu'nun böyle sözü olmadığına ilişkin beyanını dipnot olarak koyabileceklerini anlattı.
Eroğlu'nun, tutanakta yanlışlık ya da bu ifadeyi başka bir kişinin söylemiş olabileceğini dile getirmesi üzerine Yılmaz, ses kayıtlarında Eroğlu'nun "defol git" dediğinin duyulduğunu söyledi. Bunun üzerine Eroğlu, "Ses kayıtlarında varsa, söylemişsem özür dilerim" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesinin görüşüldüğü komisyonda Soma'nın Yırca Köyü'nde kesilen zeytin ağaçları tartışma konusu oldu.
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, bu yıl Manisa'nın Soma'daki maden kazası ve zeytin ağaçlarının kesilmesi nedeniyle kötü günler geçirdiğini söyledi. Manisa'daki çevre sorunlarının giderek arttığını ifade eden Öz, "Gediz'in suyu siyah akıyor. Çaldağı'nda nikel madeni için 15 yılda 2 milyon ağacın kesilmesi öngörülüyor. İnsanı diksen bitecek verimlilikteki bölgeye vereceği zararı anlatmaya çalıştık. Sayın Bakan, hassasiyet gösterin" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam kesilen ağaçların yerine milyonlarca ağaç dikildiğine ilişkin söylemlerin kamuoyunun gözünü boyamaya yönelik olduğunu savunarak, "Bu sözler hiçbir şey ifade etmemektedir. Nereye dikildi, kaçı tuttu, kaç lira harcandı?" dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ise konuşmalarda sanayi ve kalkınma boyutunun gözardı edildiğini ifade ederek, "Kimse koruma kullanma dengesinden ve korumanın halkı sıkıntıya soktuğundan bahsetmedi. Önemli olan kullanırken korumak" diye konuştu.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir de Yırca Köyü'ndeki ağaçların kesilmesinden sonra zeytin ağaçlarının kutsallığının konuşulduğunu belirterek, "Müsait arazileri zeytin ağacı dikerek değerlendirecek imkan olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
Komisyon Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber ise yasalara göre enerji yatırımlarında zeytinlik alanların korunmasının kapsam dışı olduğunu, bir santrale üç kilometreden daha yakın zeytinlik olmaması gerektiğini söyledi.
Soma'daki termik santral yapımında kesilen ağaçlar nedeniyle ciddi sorun yaşandığını dile getiren Berber, Danıştay'ın, kiralık Hazine arazilerine ceviz, badem, zeytin gibi odun olmayan ağaçların dikilmesine imkan veren Ağaçlandırma Yönetmeliği'ndeki "zeytin" ibaresini iptal ettiğini kaydetti. Berber, Danıştay'ın kararı üzerine Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın bu tür yerlere zeytin ağacı dikilmesine izin vermediğini anlatarak, "Bir yandan zeytin ağaçları azalmasın diye uğraşıyoruz bir yandan 'zeytin dikemezsin' diyoruz. Bu büyük bir çelişki. Yönetmeliğin değiştirilmesi ve zeytin ağacı dikilmesinin önünün açılması gerekiyor" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli ise AK Parti hükümetleri döneminde ormanlarla ilgili birçok yasal düzenleme yapıldığını, koruma yerine kısa vadeli anlayışla konuya yaklaşıldığını söyledi.
Yatırımlarda fayda-maliyet analizi yapılması gerektiğini vurgulayan Türeli, "Madenlere verilen izinler işletmelerle halkı karşı karşıya getiriyor, toplumda ciddi sorunlara yol açıyor. Bu yatırımlar, ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra ne olacak? İnsanlar oralarda uzun yıllar yaşayacak" dedi.
Türeli, orman köylülerinin geçimiyle ilgili tedbirler alınmasını da istedi.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKÜMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı Recai Berber başkanlığında toplandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, komisyon salonuna girdikten sonra iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleriyle tokalaştı.
Bu sırada HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Hasankeyf'in 1890'lı yıllarda yapılmış bir tablosunu hediye ederek, tarihi dokunun sular altında kalacağını söyledi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz da Atatürk Orman Çiftliği'nde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapıldığı bölgenin eski fotoğrafını göstererek, "Sayın Bakan buruda ağaç kesilmeyeceğini söylemişti. Ağaçları 5 yaşında diye kestiler, işte 80 yıllık ağaçlar" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin her gün iki bakanlığın bütçesinin görüşüldüğünü belirterek, azami çalışma süresini aştıklarını ifade etti. Bütçe görüşmelerini sağlıklı yürütemediklerini dile getiren Çetin, "Çalışmaktan kaçacak değiliz ama takatimiz kalmıyor" dedi.
Çetin, günde tek bakanlık bütçesinin görüşülmesini ya da çalışma yönteminin değiştirilmesini önerdi.
Komisyon Başkanı Berber, "Görüşlerinizi değerlendireceğiz. Yarın bir bakanlık yapalım" diye konuştu.
Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, bakanlığının bütçesini sunmaya başladı.
Eroğlu, burada yaptığı sunumda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda şu anda 68 bin 730 personel bulunduğunu ve 13 milyar 119 milyon 588 bin liralık 2015 yılı bütçe teklifi ile Türkiye'nin önde gelen yatırımcı bakanlıklarından biri olduğunu belirterek, bakanlığın son 12 yılda 75 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Türkiye'deki ormanlık alanların hem alan, hem de odun serveti olarak arttığını vurgulayan Eroğlu, 2012 yılı sonunda orman varlığının 21,7 milyon hektara, odun servetinin de 2012 yılında 1,51 milyar metreküpe yükseldiğini ifade etti.
Fidan üretimine büyük bir hız verdiklerini belirten Eroğlu, fidan üretimi sayısını 2013 yılında 401 milyon adede çıkardıklarını, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin yanı sıra vatandaşlara da ücretsiz fidan dağıtımı gerçekleştirildiğini söyledi.
Sakarya'da Fidan Borsası kurduklarını ve Türkiye'yi fidan, süs bitkisi üretim ve ihracat merkezi haline getirmek istediklerini kaydeden Eroğlu, 2003-2014 yılları arasında 4 milyon 112 bin hektar alanda çalışma yaparak 3 milyar 250 milyon fidanı toprakla buluşturduklarını, vatandaşların da dikilen fidanlara sahip çıktığını vurguladı.
Artık orman teşkilatının geçmişte sadece ormanlık alanlarında çalışırken, bugün Türkiye'nin her yerinde hizmet edebilir hale geldiğini anımsatan Eroğlu, hayata geçirdikleri eylem planları hakkında da bilgiler verdi.
Bugüne kadar 123 şehir ormanı kurduklarını hatırlatan Eroğlu, 1970'li yıllarda 500 milyon ton olan erozyonla taşınan toprak miktarını, yapılan çalışmalarla 178 milyon tona indirdiklerini, 2003-2014 yılları arasında 694 bin hektar alanda erozyon kontrolü çalışmaları gerçekleştirildiğini ifade etti.
Eroğlu, 217 bal ormanının da kurulduğunu aktararak, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 6. sırada iken bugün 2. sıraya yükseldiğini anlattı.
Odun dışı orman ürünlerinin dünyada revaçta olduğunu dile getiren Eroğlu, 2013 yılında 246 bin ton olan üretim miktarını, 2014 yılı sonu itibarıyla 300 bin tona çıkarmayı ve böylece ülke ekonomisine 623 milyon liralık katkı hedeflediklerini, buradan elde edilen gelirlerin büyük kısmının orman köylülerine verildiğini kaydetti.
Kırsal nüfusun yaklaşık yüzde 42'sinin ormanlarda yaşadığını hatırlatan Eroğlu, ORKÖY destekleri kapsamında değişik alanlarda orman köylülerine gelir artırıcı projelerle destek verildiğini, doğrudan ve dolaylı olarak 12 yılda 10 milyar liralık ödeme yaptıklarını, bu yıl da 97 milyon liralık doğrudan bir destek verileceği söyledi.
"Hiçbir ağaç kesilmeyecek" şeklinde bir durumun söz konusu olmadığını, bütün dünyada belli bir yaşa gelen ağaçların kesildiğini kaydeden Eroğlu, endüstriyel odun üretiminin de arttığına dikkati çekti. Eroğlu, 2014 yılında bu alanda 14,7 milyon metreküplük bir üretimin gerçekleşeceğini aktardı.
Eroğlu, üretimin ihtiyacı karşılamadığını, Türkiye'nin yıllık odun ve kereste tüketiminin 29 milyon metreküp olduğunu, ormanları daha da geliştirerek üretimi artırmayı planladıklarını kaydetti.
Sertifikalı ormanların şu anda yüzde 11 oranında olduğunu dile getiren Eroğlu, bunu artırmaya çalıştıklarını anlattı.
Orman kadastrosu ile tapu kadastrosunun birlikte çalışmaya başladığını ve bu nedenle itirazların azalmaya başladığını ifade eden Eroğlu, ormanların yüzde 91'inin kadastrosunun tamamlandığını, yüzde 77'sinin ise tapuya tescilinin yapıldığını, 2015 sonuna kadar ormanların tamamının tapusunu almayı hedeflediklerini kaydetti.
Ormanlarımızda toplam 491 bin 164 hektar alanda 72 bin 715 adet izin verildiğini aktaran Eroğlu, bunların yüzde 37'sinin savunma ve ulaşım izni olduğunu dile getirdi.
Orman alanlarının çok cüzi bir kısmında enerji ve maden çalışmaları nedeniyle izin verildiğini anlatan Eroğlu, orman zararlıları ile de biyolojik yöntemlerle mücadele edildiğini kaydetti.
Türkiye'deki ormanların yüzde 58'inin orman yangınları açısından hassas olduğunu ifade eden Eroğlu, yangınlarla mücadele 19 bin personelin görev aldığını söyledi. Kara ve hava araçları sayıları hakkında da bilgi veren Eroğlu, hem yaban hayvanları için hem de orman yangılarına müdahalede kullanılmak üzere kurulan havuz ve gölet sayısının 2 bin 758'e ulaştığı bilgisini paylaştı.
Yangına müdahale süresinin 17 dakikaya indirildiğine işaret eden Eroğlu, önümüzdeki yıl bunu 15 dakikaya indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bu sene orman yangınlarında büyük bir başarıya imza atıldığını belirten Veysel Eroğlu, bu yıl 3 bin 91 hektar alanın yandığını, orman teşkilatının fedakarca ve hızlı bir şekilde yangınlara müdahale ettiğini kaydetti.
Orman yangınlarının söndürülmesi konusunda komşu ülkelere de yardımlarda bulunulduğunu aktaran Eroğlu, basında "yanan orman alanlarının peşkeş çekildiği" şeklinde iddialara yer verildiğini hatırlattı.
Bakan Eroğlu, "Şimdi yanan alanların bir metrekaresinin dahi başka bir maksatla kullanılması söz konusu değil. Hem Anayasa'nın amir hükmü, hem de bakanlık genelgesiyle en geç bir yıl içinde ağaçlandırma mecburiyeti var. Bunu da bizzat takip ediyoruz. Basın mensuplarımıza da 'bir metrekare yanan alandan verilmiş bir yer varsa buyurun gösterin' diye hodri meydan diyoruz" ifadesini kullandı.
Ormancılık Forumu ve Zirvesi'nin New York dışında ilk defa Türkiye'de yapıldığına dikkati çeken Eroğlu, BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin en büyük karar organı olan Taraflar Konferansı COP-12'inin de 2015'te Türkiye'de yapılacağını söyledi.
Türkiye'de korunan alanların sayısının arttığını dile getiren Eroğlu, 2002 yılında 3,4 milyon hektar büyüklüğünde korunan alan varken 2014 yılında bu alanın 6,3 milyon hektara, korunan alan sayısının da bin 760'a yükseldiğini ifade etti.
Afyonkarahisar'daki Başkomutan Milli Parkı içinde 26 Ağustos İstiklal Tanıtım Merkezi'ni açacaklarını aktaran Eroğlu, 25 Ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gecede milletvekillerini Afyonkarahisar'daki zafer yürüyüşüne davet etti.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, "Vekil kalacaklar mı? Seçim var arada. Dur bakayım" demesi üzerine, Eroğlu, "Vekil olanlar vekil olarak gelir. Vekil olmayanların başımın üstünde yeri var. Gönlümüzün vekili olarak teşrif buyurun efendim" dedi.
Eroğlu, Türkiye'nin yıllık 112 milyar metreküp kullanılabilir su potansiyelinin bulunduğunu ve kişi başına bin 454 metreküp düştüğünü söyledi. Söz konusu miktarın 44 milyar metreküpünün kullanıldığını aktaran Eroğlu, bunun yüzde 73'ünün sulamada, yüzde 16'sının içme-kullanma suyu, yüzde 11'inin de sanayi suyu olarak kullanıldığını söyledi.
"12 yılda 2 bin 252 tesis milletin hizmetine açıldı" ifadesini kullanan Eroğlu, 270 baraj, 167 gölet, 272 sulama, 70 içme suyu temini, 4 atıksu arıtma, bin 421 taşkın koruma tesisi ve 48 diğer tesisin hizmete alındığını anlattı.
Eroğlu, sulanan alan büyüklüğünü de 85 milyon dekara çıkarmayı planladıklarını vurgulayarak, şu anda bu alanın yüzde 70 kadarının sulanabildiğini dile getirdi.
Sulama alanında 1000 Günde 1000 Gölet Projesi'ni hayata geçirdiklerini, bu kapsamda bir tanesi de KKTC'de olmak üzere 1001 göletin yapımının tamamlanacağını söyleyen Eroğlu, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, "Kaçak saraydan mı esinlendiniz 1001 gölette? Kaçak saray da 1001 odalı ya, ondan mı esinlendiniz?" sözleri üzerine Eroğlu, "Kaçak saray değil. Onun ruhsatı var merak etme" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin hidroelektrik enerji potansiyelinin 168 milyar kilovatsaat olduğunu, ancak bunun şu anda 82,5 milyar kilovatsaate yükseltilebildiğini, hedeflerinin bu potansiyelin tamamına ulaşmak olduğunu vurguladı.
Bu alandaki kurulu gücü 26 milyar kilovatsaatten 82,5 milyar metreküpe çıkardıklarını anımsatan Eroğlu, "Yılda 11 milyar liralık doğalgaz ithalatından kurtulduk. Bunun faydası bu. Hedefimiz de Allah nasip ederse 2023 yılından önce yılda 180 milyar kilovatsaate çıkarmak" diye konuştu.
"Enerjide milat gerçekleştirdik. 60 milyar dolar civarında devletin yatırım yükünü kaldırdık" diyen Eroğlu, şu anda özel sektörün Hazine'ye hiçbir yük getirmeden ve Hazine garantisi olmadan proje gerçekleştirdiğini söyledi.
Eroğlu, "52 milyar dolar borçlanma yükünü kaldırdık. 26 tane proje, 5 bin 600 megavatlık kurulu güçteki ikili işbirliği anlaşmaları artık yerli kaynak, yerli mühendis, yerli müteahhitle Hazine yükü olmadan, devlete bir kuruş yük olmadan yapılıyor. Çoğu da yapıldı" dedi.
Veysel Eroğlu, 81 il için hazırlanan İçmesuyu Eylem Planı ile de şehirlerin 2040 ve 2050 yıllarına kadarki içmesuyu ihtiyacının planlandığını kaydetti.
Bölgesel projelere de değinen Eroğlu, GAP'ta ödeneklerin 7 kat arttığını, çok büyük projelere imza atıldığını belirtti.
Yatırımları, toplu açılışlarla hizmete aldıklarını kaydeden Eroğlu, bu yıl da Balıkesir'de 30 Kasım tarihinde 114 tesisin açılışının, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla yapılacağını bildirdi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde muhalefet milletvekilleri görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'nin AOÇ arazisine yapılan sarayın kaçak olmadığını söylediğini, ancak hangi belediyeden ruhsat alındığının belgesini göstermekten imtina ettiğini belirtti. Bu konuda mahkeme kararları olduğunu anlatan Seçer, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'dan açıklama beklediklerini söyledi.
Seçer, Sayıştay raporlarında da bakanlık bünyesinde usulsüzlükler yapıldığına ilişkin tespitler bulunduğunu kaydetti.
İstanbul'daki üçüncü boğaz köprüsü için 345 hektar meşe, 284 hektar iğne yapraklı ağaç alanın kaybolacağını anlatan Seçer, 3. Havalimanı projesinde de 657 bin 950 ağacın kesileceğini ifade etti. Seçer, havalimanı yapılacak bölgenin yüzde 72'sinin orman, yüzde 8'inin göl olduğuna dikkati çekti.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Antalya'ya modern sulama ve baraj projelerinin 2015 yatırım programına alınmasını talep etti.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise tarihi onbinlerce yıl eskiye giden Hasankeyf'in Ilısu Barajı'nın suları altında kalacağını dile getirerek, doğanın ve tarihi zenginliklerin tahrip edildiğini söyledi.
Kaplan, bu sene 10 yıl alım garantili 46 termik santral ve HES'in satılmasının öngörüldüğünü anlatarak, "Madem bu kadar karlı niye satıyorsunuz? Hep 'para para para' olmaz, biraz da 'insanlık' demek lazım" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da köpek dövüşlerinden şikayet ederek, bu tür yasa dışı faaliyetlerin kumar ve uyuşturucu bağlantısı olduğunu vurguladı. Onur, bu tür faaliyetlerin Kabahatler Kanunu'nda yasaklandığını, ancak özel kanunun çıkarılmasını beklediklerini söyledi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ise Eroğlu'na yönelik eleştirilerde bulundu. "Eroğlu'nun dönemi ormancılar açısından kara dönem olarak tarihe geçecek" diyen Yılmaz, ormancıların yerinden edildiğini öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapımının gündeme geldiği 2 yıl önce Eroğlu'nun ilk olarak, AOÇ arazisinin devredilmeyeceğini, sonra tek bir ağacın kesilmeyeceğini söylediğini anlatan Yılmaz, "Güzelim sedirler kesildi. Görevde sahtekarlık yapıldı. Birinci derece SİT alanı, usulsüz olarak üçüncü derece SİT alanına dönüştürüldü. Mahkeme bu işlemi iptal etti. Kimse alınmasın, bu saray kaçaktır. Ana sorumlusu sizsiniz" dedi.
Yılmaz, Eroğlu'nun, orman yangınlarında çalışanların fazla mesailerini keserken ağabeyinin oğlunu özel kalem müdürü yaptığını, danışmanının da farklı kadrolarda fazla maaş almasını sağladığını iddia etti.
Yılmaz'a tepki gösteren Eroğlu, "Sen Adana'da bağ alanı olarak verdiğin yeri konuş. Seni mahkemeye vereceğim" diye tepki gösterdi.
MHP Manisa Milletvekili Akçay, Manisa'da maden alanları açılması için ormanların yok edildiğini, binlerce ağacın kesildiğini söyledi.
Manisa Çaldağı'nda faaliyete geçen nikel madeninin doğayı içler acısı hale getirdiğini ifade eden Akçay, "Hepimiz madenlerin değerlendirilmesini isteriz ama tabiatın korunması şartıyla" diye konuştu. Akçay, "İktidarın şiiri 'uzun ip belimizde, baltalar elimizde, biz gideriz ormana" olduğunu ifade ederek, kendi temennisinin ve şiirinin ise Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" olduğunu belirtti.
CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Antalya İncekum'daki tabiat parkının işletmesinin, usulsüz işlemler silsilesi sonucu özel bir firmaya verildiğini ve son olarak Gür Turizm'e 5 yıldızlı otel yapılması için yatırım belgesi verildiğini savunarak, hukuki dayanağın ne olduğunu sordu.
Günaydın, İstanbul'daki Park Orman'da da usulsüz yapılaşma olduğunu öne sürerek, "Tabiat varlıklarını Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan korumak gerekiyor" diye konuştu.
Günaydın'dan sonra söz alan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, öğleden önceki konuşmasında Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunduğunu, tutanaklara göre Eroğlu'nun kendisine "defol git" ifadesini kullandığını söyledi. Eroğlu'nun kendisine kişisel hıncı olabileceğini ve bu tür ifadeleri Meclis dışında söyleyebileceğini belirten Yılmaz, Meclis çatısı altında oldukları için Eroğlu'nun sözünü geri almasını istedi.
Eroğlu ise Yılmaz'a yönelik "defol git" şeklinde ifade kullanmadığını belirtti.
Komisyon Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, tutanaklarda böyle bir ifadenin bulunduğunu belirterek, Eroğlu'nun böyle sözü olmadığına ilişkin beyanını dipnot olarak koyabileceklerini anlattı.
Eroğlu'nun, tutanakta yanlışlık ya da bu ifadeyi başka bir kişinin söylemiş olabileceğini dile getirmesi üzerine Yılmaz, ses kayıtlarında Eroğlu'nun "defol git" dediğinin duyulduğunu söyledi. Bunun üzerine Eroğlu, "Ses kayıtlarında varsa, söylemişsem özür dilerim" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesinin görüşüldüğü komisyonda Soma'nın Yırca Köyü'nde kesilen zeytin ağaçları tartışma konusu oldu.
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, bu yıl Manisa'nın Soma'daki maden kazası ve zeytin ağaçlarının kesilmesi nedeniyle kötü günler geçirdiğini söyledi. Manisa'daki çevre sorunlarının giderek arttığını ifade eden Öz, "Gediz'in suyu siyah akıyor. Çaldağı'nda nikel madeni için 15 yılda 2 milyon ağacın kesilmesi öngörülüyor. İnsanı diksen bitecek verimlilikteki bölgeye vereceği zararı anlatmaya çalıştık. Sayın Bakan, hassasiyet gösterin" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam kesilen ağaçların yerine milyonlarca ağaç dikildiğine ilişkin söylemlerin kamuoyunun gözünü boyamaya yönelik olduğunu savunarak, "Bu sözler hiçbir şey ifade etmemektedir. Nereye dikildi, kaçı tuttu, kaç lira harcandı?" dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ise konuşmalarda sanayi ve kalkınma boyutunun gözardı edildiğini ifade ederek, "Kimse koruma kullanma dengesinden ve korumanın halkı sıkıntıya soktuğundan bahsetmedi. Önemli olan kullanırken korumak" diye konuştu.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir de Yırca Köyü'ndeki ağaçların kesilmesinden sonra zeytin ağaçlarının kutsallığının konuşulduğunu belirterek, "Müsait arazileri zeytin ağacı dikerek değerlendirecek imkan olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
Komisyon Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber ise yasalara göre enerji yatırımlarında zeytinlik alanların korunmasının kapsam dışı olduğunu, bir santrale üç kilometreden daha yakın zeytinlik olmaması gerektiğini söyledi.
Soma'daki termik santral yapımında kesilen ağaçlar nedeniyle ciddi sorun yaşandığını dile getiren Berber, Danıştay'ın, kiralık Hazine arazilerine ceviz, badem, zeytin gibi odun olmayan ağaçların dikilmesine imkan veren Ağaçlandırma Yönetmeliği'ndeki "zeytin" ibaresini iptal ettiğini kaydetti. Berber, Danıştay'ın kararı üzerine Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın bu tür yerlere zeytin ağacı dikilmesine izin vermediğini anlatarak, "Bir yandan zeytin ağaçları azalmasın diye uğraşıyoruz bir yandan 'zeytin dikemezsin' diyoruz. Bu büyük bir çelişki. Yönetmeliğin değiştirilmesi ve zeytin ağacı dikilmesinin önünün açılması gerekiyor" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli ise AK Parti hükümetleri döneminde ormanlarla ilgili birçok yasal düzenleme yapıldığını, koruma yerine kısa vadeli anlayışla konuya yaklaşıldığını söyledi.
Yatırımlarda fayda-maliyet analizi yapılması gerektiğini vurgulayan Türeli, "Madenlere verilen izinler işletmelerle halkı karşı karşıya getiriyor, toplumda ciddi sorunlara yol açıyor. Bu yatırımlar, ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra ne olacak? İnsanlar oralarda uzun yıllar yaşayacak" dedi.
Türeli, orman köylülerinin geçimiyle ilgili tedbirler alınmasını da istedi.
**** HABERİN DEVAMINI "İLGİLİ DOKÜMANLAR" BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.****