2013-11-19 - 11:58
2014 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçeleri görüşüldü.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmelerine başlandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bakanlığının bütçesi üzerinde sunum yapıyor.

Görüşmelerde, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Devlet Personel Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu ile Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bütçeleri de ele alınacak.

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ile İzmir Milletvekili Musa Çam, üzerinde "Emeklilikte Yaşa Takılanlar" yazılı tişörtler giyerek komisyon salonuna geldiler.

Bakan Çelik, ellerini sıktığı sırada, emeklilikte yaşa takılanların talebini aktaran Çelebi ve Çam'a, "Bütün kesimlerle olduğu gibi onlarla da görüşüyoruz" karşılığını verdi.

Öğleden sonraki oturumda ise Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bütçeleri ele alınacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işsizlik sigortası ödemelerinin başladığı Mart 2002'den Ekim 2013'e kadar 3 milyon 138 bin 302 kişiye toplam 6 milyar 55 milyon lira ödeme yapıldığını belirterek, 31 Ekim 2013 itibariyle işsizlik sigortası fonunun toplam varlığının 68 milyar 448 milyon liraya ulaştığını bildirdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi (TODAİ) ile Devlet Personel Başkanlığı'nın 2013 yılı bütçeleri ele alınıyor.

Bakan Çelik, bütçe üzerindeki sunumunda, işsizlik oranının AB genelinde yüzde 11, İspanya'da 26, Yunanistan'da 27, Fransa'da 11, İtalya'da yüzde 12 ve Portekiz'de 16 olduğunu belirtti.

AB ülkelerinde genç işsizlik oranının yüzde 23,5 olduğuna dikkat çeken Çelik, işsizlikle mücadelenin tüm dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini ve makro ekonomik politikaların işsizliği düşürmeye yönelik olduğunu söyledi.

ABD Merkez Bankası'nın parasal genişlemenin durdurulmasını işsizliğin yüzde 6,5'a düşürülmesine bağladığına dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:

"Ülkemizde ise güçlü finans yapısı ve mali disiplin sayesinde küresel krizin etkileri sınırlı oldu ve iş gücü piyasamız gelişmiş ülkelere nazaran olumlu bir sınav verdi. Bu kapsamda, Ağustos 2008'den bu yana çalışma çağında nüfusumuz 50 milyon 916 binden 55 milyon 715 bine, iş gücümüz 24 milyon 570 binden 28 milyon 766 bine, istihdamımız 22 milyon 68 binden 25 milyon 960 bine, istihdam oranımız yüzde 43,3'ten 46,6'ya, iş gücüne katılma oranımız ise yüzde 48,3'ten yüzde 51,6'ya yükselmiştir."

Çelik, söz konusu olumlu gelişmelerin Türkiye'nin işsizlik oranına da yansıdığını, küresel krizle yüzde 16'lara kadar yükselen ülkedeki işsizlik oranının 2012'de yüzde 9,2', Ağustos 2013 itibariyle ise yüzde 9,8 gerçekleştiğini belirterek, krizden sonra yüzde 20'lere kadar çıkan genç işsizlik oranın ise AB ortalamasının altına inerek Ağustos 2013 itibariyle yüzde 18,7 olduğunu bildirdi.

İş gücü piyasasındaki göstergelerin olumlu seyrinde istihdamdaki yükleri hafifleten, kadınların ve gençlerin istihdamını teşvik eden istihdam paketleri ile iş ve meslek danışmanları bünyesine katan İŞKUR'un katkısının büyük olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"2003'te İŞKUR eliyle işe yerleştirilen işsiz sayısı 65 bin 398 iken, söz konusu sayı sadece bu yılın 10 ayında 596 bin 294'e ulaştı. İŞKUR tarafından uygulanan kurslardan Ocak 2003 ila Ekim 2013 arasında toplam 1 milyon 524 bin 41 kişi yararlandı. İŞKUR'un meslek kurslarına kadınların ilgisi de gün geçtikçe artıyor. 2002'deki kurslara katılanların yüzde 38'i kadınken, bu oran bu yıl 55,2'ye yükseldi."

İstihdam yüklerinin hafifletilmesi noktasında da önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Çelik, bu kapsamda 2004'ten bu yana uyguladıkları "sigorta Prim Teşvikleri" ile işverenlere toplam 30 milyar 421 milyon lira prim desteği sağlandığını ve istihdam yükünün önemli oranda azaltıldığını söyledi.

Çelik, bu teşviklerden sadece Ağustos 2013'te 8 milyon 230 bin sigortalının çalıştığı 1 milyon 270 bin işyerinin faydalandığını bildirdi.

Kriz dönemde aktif hale getirdikleri kısa çalışma ödeneğinden 227 bin çalışanın yararlandığını belirten Çelik, işsizlik sigortasıyla ilgili, "İşsizlik sigortası ödemelerinin başladığı Mart 2002'den Ekim 2013'e kadar 3 milyon 138 bin 302 kişiye toplam 6 milyar 55 milyon lira ödeme yapıldı. 31 Ekim 2013 itibariyle işsizlik sigortası fonunun toplam varlığı 68 milyar 448 milyon liradır" dedi.

Bakan Çelik, kayıt dışı istihdamla mücadelede kayda değer başarılar elde edildiğini, 2008-2013 yılları arasında 97 bin 304 işyeri ile 1 milyon 595 bin kayıt dışı çalışanın kayıt altına alındığını bildiren Çelik, 2002'de yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranının bu sayede yüzde 37,8'e kadar gerilediğini dile getirdi.

2002'de 12 milyon 8 bin olan aktif sigortalı sayısı 18 milyon 890 bine, 5 milyon 887 bin olan pasif sigortalı sayısının ise 9 milyon 828 bine ulaştığına dikkati çeken Çelik, şu bilgileri verdi:

"Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 2013 bütçesinde 156 milyar 393 bin olarak öngörülen toplam gelirlerinin yıl sonu itibariyle 162 milyar 288 milyon liraya, 115 milyar 35 milyon lira öngörülen prim gelirlerinin 118 milyar 348 milyon liraya çıkması öngörülmekte. Bütçede 2013'ün 9 ayı için 83 milyar 380 milyon prim geliri öngörülmüşken, bu miktar 86 milyar 506 milyon lira olarak gerçekleşti. Yıl sonu itibariyle toplam giderlerimizin 182 milyar 557 milyon lira olacağı tahmin ediliyor. 2013 bütçesinden 24 milyar 891 milyon lira olarak öngörülen açık finansmanın ise yıl sonunda 20 milyar 269 milyon lira olarak gerçekleşmesi beklenmekte. 2002'de SGK açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'yla (GSYİH) oranı yüzde 2,27 iken bu oran 2012'de 1,2'ye inmiş, yıl sonunda ise yüzde 1,3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir."

Çelik, devlet katkısı hariç prim gelirlerinin, emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranının 2002'de yüzde 60,9 iken bunun yıl sonunda yüzde 68,7 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini ifade ederek, bu verilerin mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine yaklaşıldığını gösterdiğini söyledi.

2002'de toplam sağlık harcamasının 10 milyar 268 milyon lira, sosyal güvenlik kurumlarının sağlık harcamasının ise 7 milyar 654 milyon lira olduğunu anımsatan Çelik, 2012'de toplam sağlık harcamasının 48 milyar 252 milyon lira, SGK'nın sağlık harcamalarının ise 44 milyar 151 milyon lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Çelik, yıl sonunda toplam sağlık harcamalarının 54 milyar 474 milyon lira, sosyal güvenlik sağlık harcamalarının ise 50 milyar 140 milyon lira olarak gerçekleşmesinin beklediğini söyledi.

Reçetelerdeki suiistimalleri önlemek ve vatandaşların ilaca erişimini kolaylaştırmak için E-reçete uygulamasını başlattıklarını hatırlatan Çelik, bu kapsamda bu yılın 9 ayında yazılan 253 milyon 756 bin 314 reçetenin, 218 milyon 310 bin 364'ünün, yani yüzde 86'sının E-reçete olarak düzenlendiğini bildirdi.

Vatandaşların sağlık hizmetlerinde memnuniyetinin 2003'te yüzde 39 iken 2012'de yüzde 75'lere ulaştığını belirten Çelik, Bakanlık olarak sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin vatandaşlara en yakın yerden ulaşılması için azami gayret gösterdiklerini ve bu kapsamda 2006'dan itibaren 469 sosyal güvenlik merkezini hizmete açtıklarını söyledi.

Hem emeklilerin hem de çalışanların ücretlerinde önemli artışların sağlandığını ifade eden çelik, "Emeklilerimizin yıllardır beklediği intibak düzenlemesi bu dönemde hayata geçilmiş ve yaklaşık 1 milyon 784 bin emeklimizin 450 liraya kadar iyileştirmeler yapılmıştır. En düşük SSK işçi emeklisi aylığı 2002'de 257 lira iken yüzde 273'lük artışla 959 liraya çıkmıştır" dedi.

Bakanlık olarak üzerinde hassasiyetle durdukları konulardan birinin de iş sağlığı ve güvenliği olduğunu vurgulayan Çelik, 2002'den 2012'ye kadar işçi sayısından yüzde 128'lik, iş yeri sayısında ise yüzde 111'lik artış gerçekleşmesine rağmen 100 bin işçide ölüm oranının 16,8'den, 6,2'ye gerilediğini kaydetti.

Bu oranın düşmesinin olumlu olmasıyla birlikte kendileri için yeterli olmadığını ifade eden Çelik, geçen yıl hayata geçirdikleri İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın tam olarak yürürlüğe girmesiyle daha da düşeceğini söyledi.

Çocuk işçiliğin önlenmesi konusunda Bakanlık olarak çalışma yürüttüklerini ifade eden Çelik, "Sanatsal ve kültürel faaliyetlerde çalışan çocuklara ilişkin mevzuat düzenlemesi çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayıp Meclis gündemine taşıyacağız" diye konuştu.

Bakan Çelik, bu yıl 35 bin 819 yabancıya çalışma izni verildiğini de sözlerine ekledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.

CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, AK Parti'nin çalışma yaşamını kuralsız hale getirmeyi bir politika olarak benimsediğini öne sürdü.

"Kıdem tazminatına doğrudan bir 12 Eylül'de müdahale edildi bir de sizin döneminizde" diyen Çetin, kıdem tazminatının çalışanlar açısından vazgeçilmez bir hak olduğunu söyledi.

AK Parti döneminde iş sağlığı güvenliğinin rafa kalktığını savunan Çetin, Türkiye'nin iş kazalarında dünyada üçüncü, avrupada birinci sıraya yüseldiğini dile getirdi.

Çalışma ortamının hiçbir zaman bu dönemdeki gibi kaos ortamında olmadığını ifade eden Çetin, "Çalışma yaşamında alt üst olma yaşanıyor" dedi.

Çetin, gazetecilerin çalışma koşulları kadar ağır olan başka bir meslek olmadığını belirterek, "4C'lilerin sorunlarını çözmek sizin boynunuzun borcu" diye konuştu.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Çözüm süreci var, silah harcamaları azaldı. Biraz da insanlığa yatırım yapsak" ifadesini kullandı.

Kaplan, Suriyelilerin Türkiye'de köle koşullarında çalıştırıldığını ve bunların denetiminin yapılmadığını kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, hükümetin sağlık politikalarını eleştirdi.

Kıdem tazminatının yük ve istihdamın önünde engel oluşturduğu görüşlerinin doğru olmadığını öne süren Çam, "Kıdem tazminatının fona devredilmesi uygulamasıyla işçilerin iş güvencesi kalmayacak ve devlet kullanabileceği parasal fonlara ulaşacak" diye konuştu.

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, sendikalaşmanın önünde ciddi engeller bulunduğunu ifade etti.

AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, emeklilikte yaşa takılanları anımsatarak, "Emeklilikte yaşa takılanlardan bir tanesi de benim. Kamuoyunda bununla ilgili bir beklenti var. Beklentiler bir an önce olumlu veya olumsuz sonlandırılmalı" diye konuştu.

CHP ve MHP'li milletvekilleri de laf atarak Üstün'e destek verdi. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, "CHP varsa herkes için var" dedi. Komisyonda gülüşmeler oldu.

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, "Kıdem tazminatı konusunu sonlandırın. Bunu lütfen gündeminizden çıkartın" çağrısında bulundu.

Emeklilikte yaşa takılanların sorununun bir an önce çözülerek noktalanmaya ihtiyaç olduğunu belirten Çelebi, "İnanın bu yasayı çıkartanlara ve size beddua ediyorlar" dedi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, uygulanan politikalarla işsizliği hedeflenen noktaya getirmenin mümkün olmadığını kaydetti.

"Türk usulü bir morgage kriziyle karşı karşıya kalabiliriz" ifadesini kullanan Günal, "Kıdem tazminatı konusu öyle veya böyle açıklığa kavuşturulmalı. Bu tartışma iki tarafı da yıpratıyor" diye konuştu.

Günal, "Yandaş sendika kayırma iyice atmış durumda" görüşünü öne sürdü.

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, "İlaç kuyruklarını, bir doktora gitmenin zorluğunu unutmamamız lazım. Bunları hatırayarak eleştirilerimizi yapmamız gerekir" dedi.

Kıdem tazminatı konusunun mutlaka çözülmesi gerektiğine inandığını ifade eden Şahin, "Kıdem tazminatı maddi ve manevi bir haktır. İşverenin de bunu zorlanmadan ödeyebileceği bir duruma getirilmeli. Bu düzenleme bir an önce yapılmalı" diye konuştu.

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, "Artık hastanede rehin kalınmıyor çünkü bir yerde rehin kalmak için önce oraya girebilmek lazım" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmeleri devam ediyor.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, kamuda hükümetin güdümünde bazı sendikalar oluştuğunu belirterek, sendikaların haksız rekabet ortamına sürüklendiğini öne sürdü.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "Çalışanları süründürdünüz, borç batağına soktunuz. IMF'ye 5 milyar dolar para vermekten bahsediyorsunuz ama IMF'ye para verinceye kadar asgari ücretliyi, taşeron işçiyi, emekliyi bir nebze rahatlatacak zam verelim" dedi.

Kalaycı, Sayıştay Raporuna göre bakanlığın 2012 kesin hesabının reddedilmesi gerektiğini savunarak, "Rapora göre kamu zararı olduğu çok açık" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, işi olanın sosyal hakkı olmadığını, işi olmayanın ise iş bulma umudunun bulunmadığını öne sürdü. Ayaydın, şunları söyledi:

"En son açıklanan işsizlik oranı 9,8. Buna rağmen bu yılı Orta Vadeli Programdaki gibi 9,5 aldığımda, 2003-2013 arasında yani 11 yıllık AKP döneminde işsizlik ortalaması yüzde 10,75 oluyor. İstihdamda yaratılan başarı da bu. Bu parlak başarı daha iyi anlaşılsın diye şunları da söyleyeyim: 1980-1989 arası dönemde işsizlik oranı ortalama yüzde 8,3; 1990-1999 arası dönemde Türkiye?de işsizlik oranı ortalaması yüzde 8,2.

Küresel ekonomik kriz AKP?nin yanlış politikaları ile birleşince işsizlik sorunu derinleşmiş, vatandaşın alın yazısı olmuştur. Unutmamalı ki işsizliğin bir boyutu da sosyal güvenlik sisteminin finansmanıdır. Böylesi bir işsizlikle hele de yüzde 18,7?lik bir genç işsizlikle bugünü bırakın, gelecekte de sosyal güvenlik sistemi finanse edilemeyecektir ve ülkemizde olan da budur. Buna bir de resmi rakamlara göre yüzde 37,8 olan yüksek kayıtdışı istihdamı eklersek durum daha da vahim bir hal almaktadır."

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, "İş ve meslek danışmanlarının problemini çözecek misiniz?" diye sordu.

Aslanoğlu, emeklilikte yaşa takılanların probleminin çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Kıdem tazminatıyla ilgili taraflarla son kez bir araya geleceğiz. Uzlaşma sağlanamazsa gündemden kalkacak, hükümet olarak bu konuda ısrarımız olmayacak" dedi.

Çelik, bakanlığının bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, kıdem tazmitayla ilgili hem işçi hem de işverenlerin yaşadığı birçok sorun olduğunu söyledi.

Bu sorunların günyüzüne çıkmasından dolayı taraflarla konuyu görüşmeye başladıklarını anımsatan Çelik, "Ancak sosyal taraflarla, üçlü danışma çerçevesinde uzlaşma sağlanamayan konuları biz Meclis'e getirmedik. Bu konuda da son kez bir araya geleceğiz. Burada bir uzlaşma sağlanırsa bu konu Meclis'in gündemine gelecek, eğer sağlanmazsa sizlerin de talebi doğrultusunda gündemden kalkacak" dedi.

Çelik, taraflar uzlaşma sağlayamazsa hükümet olarak bu konuda ısrarlarının olmayacağını belirterek, "Çünkü diğer yasalarda da ısrarımız olmadı. Hep uzlaşmadan yana olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye konuştu.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***